GİRİŞİMCİLİK VE İŞ KURMA Dersi Girişimciliğin Ekonomik, Toplumsal ve Kültürel Temelleri soru cevapları:

Toplam 21 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Girişimciliğin toplumların gündeminin en üst sıralarında yer alan konularından birisi haline gelmesinin sebebi nedir?


CEVAP:

Yüksek girişimci dinamizmi ve hızlı ekonomik büyüme arasındaki ilişkinin yükseldiğinin görülmesiyle birlikte girişimciliğin ekonomik gelişmenin yakıtı olduğu, istihdam ve refah artışı yarattığı kabul edilmektedir. Ekonominin yaratıcı sürecinin merkezinde girişimcilik ve yeniliklerin yer alması ekonomik büyümeyi hızlandırmakta, verimliliği artırmakta ve yeni iş olanakları yaratmaktadır. Bu nedenle, girişimci faaliyetler ile ülkenin refah düzeyi arasındaki açık ilişkinin anlaşılması ile birlikte girişimcilik konusu toplumların gündeminin en üst sıralarında yer alan konularından birisi haline gelmiştir.


#2

SORU:

Girişimciliğin neden çok önemli bir konu haline geldiğinin anlaşılabilmesi girişimcilik olgusunun hangi temellerinin kavranmasıyla mümkün olabilir?


CEVAP:

Girişimciliğin neden bu denli önemli bir konu haline geldiğinin anlaşılabilmesi girişimcilik olgusunun ekonomik, toplumsal ve kültürel temellerinin kavranmasıyla mümkün olabilir.


#3

SORU:

Dünyada küçük ve orta boy işletmelerin tüm işletmelere oranı nedir?


CEVAP:

Girişimcilik olgusu ve küçük işletmelerin önemi tüm dünyada giderek artmakta ve bu yönde geliştirilen politikalar ülkelerin gündeminde önemli bir yer tutmaktadır. Girişimciler rekabet ortamını canlandırırken yeni ürün ve hizmetleri pazara sunmaktadır. Bu süreç gerçekleşirken yeni pazarlar oluşmakta ve istihdam olanakları artmaktadır.

OECD ülkelerinde küçük ve orta boy işletmeler tüm işletmelerin en az % 95’ini, ABD’de bulunan 22 milyon işletmenin % 99’unu, Avrupa Birliği’nde % 99’a yakınını oluşturmaktadır. Avrupa Birliği’nde istihdamın üçte ikisini temsil eden küçük ve orta boy işletmeler genellikle bilgi yoğun hizmet sektörü ve teknoloji alanında faaliyet göstermekte, giderek artan biçimde uluslararası ortaklıklar içerisinde yer almaktadır.


#4

SORU:

Ülkemizde küçük ve orta boy işletmelerin tüm işletmelere oranı nedir?


CEVAP:

Türkiye ekonomisinde önemli bir yere sahip olan küçük ve orta boy işletmeler tüm işletmelerin % 99,3’ünü oluşturmaktadır. İstihdamdaki payları % 76,7 olup, yaratılan katma değerdeki payları da % 37,7’dir.


#5

SORU:

Hammaddeye dayalı ekonomiden bilgiye dayalı ekonomiye geçişte, ekonomik gelişmenin temelini oluşturan şey nedir?


CEVAP:

Hammaddeye dayalı ekonomiden bilgiye dayalı ekonomiye geçişte yenilik yaratmak ve rekabet edebilmek ekonomik gelişmenin temelini oluşturmaktadır.


#6

SORU:

Ülkelerin ekonomik ve toplumsal kalkınma düzeyleri ile girişimcilik performansları arasında nasıl bir ilişki bulunmaktadır?


CEVAP:

Ülkelerin ekonomik ve toplumsal kalkınma düzeyleri ile girişimcilik performansları arasında yakın bir ilişki bulunmaktadır. Girişimcilik yenilikler aracılığıyla yeni mal ve hizmetler yaratarak ulusal ekonomilerin rekabet güçlerini artırarak dünya ekonomisi içerisindeki yerlerini belirlemektedir. Girişimciliğin yeni ya da var olan bir işletme içerisinde risk alma, yaratıcılık ve yenilik süreçlerini birleştirerek ekonomik bir faaliyet yaratma süreci olması nedeniyle ülkelerin ekonomik toplumsal gelişme düzeyi üzerinde önemli etkisi bulunmaktadır.


#7

SORU:

Girişimcinin, ekonomik kaynakların düşük üretkenlik alanlarından yüksek alanlara aktarılma sürecinde baş aktör olmasının nedeni nedir?


CEVAP:

Girişimci, ekonomik kaynakların düşük üretkenlik alanlarından yüksek alanlara aktarılma sürecinde baş aktördür. Çünkü girişimci, kendisinin veya başkasının yarattığı yenilikleri ekonomiye kazandırır. En küçük bir yenilik dahi, üretim sürecinde iyileştirmeler ve üretkenlik artışları sağlayabilir. Yeniliğin düzeyi arttıkça ekonomiye katkısı da büyür.


#8

SORU:

Girişimcinin üretim sürecine katkısı hangi yönlerden olabilir?


CEVAP:

Girişimcinin üretim sürecine katkısı başlıca üç yönde olabilir:

1. Üretim kaynaklarını yeni bir tarzda birleştirerek kullanılmayan üretim faktörlerinin kullanılmasını sağlar.

2. Kullanılmakta olan üretim araçlarının ve mevcut girdilerinin değişik şekillerde kullanımı ile üretimi artırır.

3. Girişimci yeni düşüncelerin yaratılması, yayılması ve uygulamasını hızlandırır. Bir girişimcinin yaptıkları sonucu elde edilen başarı ya da başarısızlıklar diğer girişimcilere örnek olur, yol gösterir.


#9

SORU:

Girişimciliğin son dönemde çok yaygın olmasının başlıca sebepleri hangileridir?


CEVAP:

Girişimciliğin son dönemde böylesine popüler olmasının başlıca sebepleri arasında aşağıdaki üç önemli gelişmeyi sayabiliriz:

1. İstihdam sorununun artması.

2. Yeni ekonominin gittikçe güçlenmesiyle değişen ekonomik yapı.

3. Ekonomi ve işletme alanlarında teorik gelişmeler ve girişimciliğin genel kabulü.


#10

SORU:

On dokuzuncu yüzyıl öncesi dönemde girişimcilikle ilgili olarak gerçek anlamdaki ilk örnek hangisidir?


CEVAP:

On dokuzuncu yüzyıl öncesi dönemde girişimcilikle ilgili olarak gerçek anlamdaki ilk örnek Uzak Doğu ile ticaret yolları geliştirmeye çalışan Marco Polo’dur. Marco Polo parası olan insanların mallarını satmak üzere anlaşmalar yapmıştır. Bu olay da günümüz “risk sermayesi”nin ilk örneğidir. O zamandaki genel anlaşma sigorta bedeli dahil % 25’e yakın bir faiz oranı ile maceraperest tüccara sermaye sağlamak şeklindeydi. Bu anlaşmada sermayedar pasif risk taşıyıcıyken maceraperest tüccar fiziksel ve ekonomik tüm riskleri üstlenen aktif bir rol almaktaydı. Maceraperest tüccar başarılı bir şekilde malları satıp geziyi bitirdiğinde sermayedar kârın % 75’e kadar olan bir kısmını, maceraperest tüccar ise % 25 civarındaki kısmını alıyordu. 


#11

SORU:

Risk ve girişimci arasındaki bağlantı ilk defa hangi yüzyılda ve nasıl kurulmuştur?


CEVAP:

Risk ve girişimci arasındaki bağlantı 17. yüzyılda kurulmuştur. Bu dönemde girişimci, genel olarak devletle taahhüt edilmiş bir ürün ya da hizmet sağlamak konusunda anlaşma yapan kişilere denilmekteydi. Yapılan anlaşmalardaki fiyatlar sabit olduğundan sonuç kâr ya da zarar olsun girişimciye ait olmaktaydı.


#12

SORU:

Yirminci yüzyılda girişimcilik nasıl bir süreçten geçmiştir?


CEVAP:

Yirminci yüzyılda girişimciler genellikle yöneticilerden ayrılmamaktadır. Bu dönemde girişimci kişisel çıkarı için bir işletmeyi yöneten ve çalıştıran kişi olarak tanımlanmaya başlamıştır. İşletmesinde kullandığı girdiler, istihdam ettiği iş gücü ve ihtiyaç duyduğu sermaye için cari fiyatları ödeyen kişidir. Kendi çabası, yeteneği, organizasyon ve yönetim becerilerini de bu süreçte kullanmaktadır. Ayrıca kaybetme ve önceden beklenmeyen durumlarla karşılaşma riskini de kabul etmektedir. Yirminci yüzyılın ortalarında girişimcinin yenilikçi fonksiyonu ön plana çıkmıştır. Girişimcinin ekonomideki fonksiyonu, bir yenilikçi olarak üretim şeklini reforme etmek, yeni bir üretim tekniği kullanmak, eski bir ürünü başka bir şekilde üretmek ve üretim için yeni kaynaklar yaratmaktır. Bu tanımlamada yenilik girişimciliğin en önemli unsurudur. Yeni bir mal ya da hizmeti tüketicilere sunmak girişimci için en zor görevlerden birisidir. Bu, sadece yaratma yeteneği değil, iş çevresindeki tüm güçleri anlama yeteneği gerektirmektedir.


#13

SORU:

İktisat teorisi toplumların hangi temel sorunlarıyla ilgilenmektedir?


CEVAP:

İktisat teorisi toplumların iki temel sorunuyla ilgilenmektedir:

• Toplumlar refah düzeylerini nasıl yükselteceklerdir? Refah artışı sağlanmadan nüfus arttığında kişi başına refah düşecektir. Bu nedenle yaşam standartlarını yükseltmek isteyen bütün toplumlar toplam refahı sürekli olarak yükseltmeye yarayacak yolları bulmak zorundadır.

• Toplumlar üyeleri arasında refahı nasıl dağıtacaklardır? Eşit bir refah dağılımı şekli olmaksızın toplumun küçük bir kesimi mutlu olacak, kalan kesimde ise istikrar sağlanamayacaktır.


#14

SORU:

Cantillon, ekonomiye etki eden ve onları biçimlendiren ekonomik unsurları nasıl sınıflandırmıştır?


CEVAP:

Girişimciliğin ekonomi içerisindeki rolünün ne olduğu konusunda ilk düşünceleri ortaya atan Cantillon’dur. Cantillon ekonomiye etki eden ve onları biçimlendiren ekonomik unsurları üç gruba toplamaktadır:

• Kaynaklara sahip olan kişiler (o dönemin arazi sahipleri).

• Bu kaynaklarla çalışanları bir araya getiren girişimciler.

• İstihdam edilerek iş yapan profesyonellerdir.

Cantillon’a göre birinci ve üçüncü grup genelde pasif (edilgen) olup bir başkasının çaba ve gayretine ihtiyaç duyarlar. Girişimciler ise aktiftir (etken) ve bu iki grubu organize ederler. Ekonomideki gerçek ve önemli rolü de bu grupları yönlendiren girişimciler oynar.


#15

SORU:

Kapitalist sistemde mülk sahipleri hangi  üç ana işlevi yerine getirirler?


CEVAP:

Üretim araçlarının özel mülkiyete konu olduğu kapitalist sistemde mülk sahipleri belli başlı üç işlevi yerine getirirler:

a) Mali sermayenin devreye sokulması

b) Üretim araçlarının koordinasyonu, işletmenin yönetimi ve işletilmesi,

c) Yatırımlarla ilgili stratejik kararların alınması.


#16

SORU:

İş adamının, emeği üretim sürecinde istihdam etme, mali sermaye tedarik etme işlevleri ile bilinmeyen gelecek karşısındaki karar alma pozisyonunu ilk defa ayrı değerlendiren  kimdir?


CEVAP:

İlk kez Cantillon, iş adamının, emeği üretim sürecinde istihdam etme, mali sermaye tedarik etme işlevleri ile bilinmeyen gelecek karşısındaki karar alma pozisyonunu ayrı değerlendirmiştir. Cantillon’a göre tüccar gündelik piyasada çiftçiden belli bir fiyat üzerinden mallar satın alıp belirsiz fiyattan şehirde satabilir. Tüccarı bu girişime motive eden, elde etmeyi umduğu kârıdır. Bu kâr, tüketim malları fiyatlarının şehirdeki dalgalanmalarının önceden belli olmaması nedeniyle belirsizdir. Geleceğin bugünden tam olarak bilinmeyişi nedeniyle geliri risk içeren aktörü büyük bir titizlikle mercek altına alan Cantillon, girişimciliğin risk alma ya da risk üstlenme vasfını öne çıkarmaktaydı. 


#17

SORU:

Cantillon’dan sonra girişimciliğin açıklamasına yönelik olarak ortaya çıkan temel yaklaşımlar hangileridir?


CEVAP:

Cantillon’dan sonra, girişimciliğin açıklamasına yönelik olarak üç temel yaklaşım ortaya çıkmıştır:

• Alman Ekolü: Temsilcileri von Thünen, Schumpeter ve Baumol’dur.

• Neoklasik Ekol: Temsilcileri Marshall, Say ve Knight’dır.

• Avusturya Ekolü: Temsilcileri Menger, von Mises ve Kirzner’dir.


#18

SORU:

Girişimcinin rolü farklı iktisatçılar tarafından nasıl değerlendirilmiştir?


CEVAP:

Girişimcilikle ilgili ekonomik yaklaşımlarda, genellikle açıklayıcı değişken olarak girişimcilik düşüncesi ve girişimcinin rolü üzerinde durulmaktadır. Bu anlamda, ekonomik perspektifle girişimciyi anlayabilmek için bu kavramın farklı iktisat düşünürleri tarafından  değerlendirilmesi şu şekilde yapılmıştır:

  • Girişimci belirsizlikle ilgili riski üstlenen kişidir. (Cantillon, Thünen, Mill, Hawley, Knight, Mises, Cole, Shakle)
  • Girişimci finansal sermayeyi arz eden kişidir. (Smith, Turgot, Böhm-Bawerk, Pigou, Mises)
  • Girişimci bir yenilikçidir. (Baudeau, Bentham, Thünen, Schmoller, Sombart, Weber, Schumpeter)
  • Girişimci bir karar vericidir. (Cantillon, Menger, Marshall, Wieser, Amasa Walker,Francis Walker, Keynes, Mises, Shakle, Cole, Schultz)
  • Girişimci endüstriyel bir liderdir. (Say,Sain-Simon, Amasa Walker, Francis Walker, Marshall, Wieser, Sombart, Weber, Schumpeter)
  • Girişimci bir yöneticidir. (Say, Mill, Marshall, Menger)
  • Girişimci ekonomik kaynakların bir düzenleyicisi ve koordinatörüdür. (Say, Walras, Wieser, Schmoller, Weber,CLARK, Davenport, Schumpeter, Coase)
  • Girişimci bir girişimin sahibidir. (Quesnay, Wieser, Pigou, Hawley)
  • Girişimci üretim faktörlerinin bir işverenidir. (Amasa Walker, Francis Walker, Wiesr, Keynes)
  • Girişimci bir müteahhittir. (Bentham)
  • Girişimci bir arbitrajcıdır. (Cantillon, Walras, Kirzner)
  • Girişimci alternatif kullanımlar arasında kaynakların bir tahsisçisidir. (Cantillon, Kirzner, Schultz)

#19

SORU:

Girişimcilerin sahip olduğu özel kişilik karakterleri hangileridir?


CEVAP:

Girişimcilik karakteri üzerine yapılan araştırmalara göre bazı özel kişilik karakterleri aşağıdaki şekilde sıralanabilir:

• Başarı ihtiyacı

• Risk üstlenme

• Yüksek kontrol yeteneği

• Yenilikçilik

• Hayal gücü, vizyon ve öngörü

• Esneklik

• Başarı ile yetinmeyen ve yeni yarışlar için hazırlanan güdülenme

• Başarısızlığı kabul etmeyen kişilik.

Başarılı girişimcilerin üç temel özelliğe sahip olduğu da ifade edilmektedir. Bunlar; vizyon, misyon ve hırslı olmadır.


#20

SORU:

Girişimciliğin tüm batı dünyası içerisinde çizdiği genel özellikler hangileridir?


CEVAP:

Max Weber’in ifadesiyle bir özel kişilik tipi olarak girişimciliğin tüm batı dünyası içerisinde çizdiği genel özellikler aşağıdaki biçimde sıralanabilir:

• Bireyselleşmenin önem kazanması.

• İş ve özel hayatın birbirinden ayrışması.

• Ekonomik ve sosyal çıkarların dünya görüşünü belirleme eğilimi.

• Üretimin en önemli değer olmasına olanak veren ve “çalışma kavramını bir ibadet olarak kutsallaştıran yeni bir ahlaki tavır.

• Servet artışının bir olgunluk düzeyi olarak değerlendirilmesi ve kişisel değerlerin en önüne konulması.

• Bu servet artışının, üretimi devam ettiren ve büyümesine olanak veren bir yapıda kullanılması.

• “Şimdi” yerine dizgesel bir biçimde akan geçmiş-şimdi-gelecek biçimini alan zamanın kavramlaştırılması ve geleceğe odaklı olma.

• Sürekli çalışmanın yaşamın kaçınılmaz bir parçası olarak algılanması ve kişisel mutluluğun bu çalışmayla birlikte tanımlanması.

• Kazanç ve verimliliğin kutsanmasıyla birlikte ekonomik başarıya yönelik kişisel motivasyon.


#21

SORU:

Batı iş kültürü ile Doğu iş kültürünü birbirinden ayıran farklar nelerdir?


CEVAP:

Sosyolojik yaklaşım içerisinde Batı iş kültürü ile Doğu iş kültürü birbirinden farklıdır. Batı iş kültüründe girişimcilik tamamıyla bireysellik ve bireycilik temelinde yürürken, Doğu iş kültüründe girişimcilik aile ya da grup bağlamında yürümektedir. Batı iş kültürünün belirleyici boyutları aşağıdaki şekilde ifade edilebilir:

• Risk alan

• Hiyerarşik sistemle çalışan

• Yenilikçi • Yüksek bireysellik

• Hatalardan ders çıkaran

• Bağımsızlık.

Doğu girişimci kültürü düşük bireysellik kültürü olarak da tanımlanır. Bu anlayışta yapılan iş kişisel memnuniyetten ve doyumdan çok yerine getirilmesi zorunlu bir sorumluluk ve ödev olarak görülür. Girişimcilik değerleri olarak sosyal statü, imaj, itibar, şeref, namus, şöhret gibi faktörler etkili olmaktadır. Başarısızlık saygınlık kaybı olarak algılanan ve utanılan bir olgudur.