HALK EDEBİYATINA GİRİŞ II Dersi HALK EDEBİYATINDA SÖYLEMELİK TÜRLER: TÜRKÜLER, AĞITLAR, NİNNİLER VE MÂNİLER soru cevapları:

Toplam 20 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Söylemelik türler nasıl tanımlanabilir?


CEVAP:

Söylemelik türler: Tören ve tören dışı geleneksel icra ortamlarında, icracı tarafından dinleyicilere “söyleme” etkinliğine dayalı olarak meydana getirilen bu sözlü edebiyat yaratmalarına “söylemelik türler” adı verilmektedir.


#2

SORU:

Türk halk edebiyatında söylemelik türlerin başlıcaları nelerdir?


CEVAP:

Türk Halk Edebiyatının söylemelik türlerinin başlıcaları türküler, ağıtlar, mâniler ve ninnilerdir.


#3

SORU:

Küy nedir?


CEVAP:

Küy, eski Türkçede “türkü, ezgi” anlamında kullanılan bir kelimedir.


#4

SORU:

Türküler hangi kaynaklardan beslenir?


CEVAP:

Türküler iki kaynaktan beslenirler. Birincisi, ilk söyleyenleri (yakıcıları) bilinmeyen ve “asıl türküler” de denen anonim türkülerdir. Hiç şüphesiz bu türkülerin bir ilk söyleyeni vardır. Ancak ya adını türküye koymamıştır ya da zamanla bu ad unutulmuş ve türkü anonimleşerek topluma mal olmuştur. Türküleri besleyen ikinci kaynak ise yaratıcıları belli olan türkülerdir.


#5

SORU:

Türküler hangi konularda yakılır?


CEVAP:

Türkülerin konuları hem bireysel hem de toplumsal olabilir. Bir çok türküde doğrudan bireylerin yaşadığı, aşk, sevda, ayrılık, gurbet, ölüm, hicran, vuslat ve fukaralık gibi konular anlatılmıştır. Diğer yandan da yine pek çok türkü, savaş, yangın, sel, deprem, salgın hastalıklar başta olmak üzere her türlü toplumsal olayı konu edinmiştir. Kısaca, halk arasında gerçekleşen herhangi bir olay bir türkünün yakılmasına neden olabilir. Türküler çoğunlukla beste (ezgi) ve güfte (söz) birlikteliği içinde yaratılırlar.


#6

SORU:

Türküler ezgilerine göre nasıl sınıflandırılır?


CEVAP:

Ezgilerine Göre Türküler: Türküler ezgileri bakımından “usulsüz ezgiler” ve “usullü ezgiler” olarak ikiye ayrılır. a. Usulsüz ezgiler: Bunlar uzun havalardır ve “kayabaşı”, “divan”, “maya”, “bozlak”, “koşma”, “garip”, “hoyrat”, “kerem”, “kesik kerem”, “müstezad”, “Türkmani”, ve “Çukurova”, “Aydos”, “Eğin” gibi çeşitleri vardır. b. Usullü ezgiler: Genellikle oyun havaları olup bu tür ezgiler bölgelere göre değişik adlar alır: Ege’de “zeybek”, Karadeniz’de “horon” ya da “yalı havası”, Ordu, Giresun, Marmara ve Trakya’da “karşılama”, Erzurum yöresinde “Sümmani”, Harput yöresinde “şıkıltım”, Isparta ve yöresinde “dattiri”, Konya’da “oturak”, Şanlıurfa’daysa “kırık” adı verilir.


#7

SORU:

Konularına göre türküler nasıl sınıflandırılabilir?


CEVAP:

Konularına Göre Türküler: Türkülerin işlediği konulara göre tematik bir sı- nıflandırması şu şekilde yapılabilir. a. Aşk ve sevda türküleri. b. Gurbet türküleri. c. Mizahi türküler. d. Serhat türküleri. e. Kahramanlık türküleri. f. Eşkiya türküleri. g. Tören türküleri. h. Esnaf türküleri. k. Çocuk ve Oyun türküleri. l. Askerlik türküleri. m.Çoban türküleri.


#8

SORU:

Yapılarına göre türküler nasıl sınıflandırılır?


CEVAP:

Yapılarına Göre Türküler: Türküler, dörtlük, bent ve kavuştaklarının sıralanışı bakımından çok farklı yapılarda olabilir. Bu yapısal özellik de türkü sözlerinin zaman içinde değiştiğini göreceli olarak çok daha az değişen ezgilere koşulmak istenilen yeni sözleri uydurabilmek ve kafiyeleyebilmek amacıyla farklı farklı yapıların oluşturulduğunu akla getirmektedir. Bu aynı zamanda ezginin söze göre zamana karşı sözlü kültür ortamında daha dayanıklı olduğunun bir göstergesidir. Daha az değişen ve yaygın olarak bilinen geleneksel ezgilere duygularını ifade etmek için sözler koşuldukça aynı ezgiye sahip farklı sözlerle oluşturulmuş türküler de böylece ortaya çıkmıştır. Yaygın olan yapılara göre türküler şu şekilde sınıflandırılabilir:


#9

SORU:

Bentleri Mâni Dörtlükleriyle Kurulan Kavuştaksız Türkülerin özellikleri nelerdir?


CEVAP:

Bentleri Mâni Dörtlükleriyle Kurulan Kavuştaksız Türküler: Birbirleriyle yakından veya uzaktan ilgili konulara ve anlatım tutumuna bağlı olarak arka arkaya mâniler sıralanarak ve bir ezgiye bağlanarak oluşturulan türkülerdir. Bu yapıdaki türkülerin bentlerinde birinci, ikinci ve dördüncü mısralar kendi aralarında kafiyelidir. Üçüncü mısra ise serbesttir. Her dörtlüğün kafiye örgüsü diğerlerinden ayrıdır. Bu tür türkülerin kafiye örgüsü aaxa, bbxb, ccxc.. şeklindedir.


#10

SORU:

Bentlerinin Dördüncü Mısraı Kavuştak Olan Türkülerin özellikleri nelerdir?


CEVAP:

Bentlerinin Dördüncü Mısraı Kavuştak Olan Türküler: Bu yapıdaki türkü- lerin dörtlüklerinin ilk üç mısraı kendi aralarında kafiyelidir. Dördüncü mısra ise, bütün dörtlüklerin son mısraı ve kavuştak olarak tekrarlanır.

Şu cihanda bir murada ermedim Hiç ömrümde böyle sevgi görmedim Sevdiğimin gonca gülünü dermedim Aman felek hasretime kavuştur (kavuştak)


#11

SORU:

Karşılıklı türkülerin özellikleri nelerdir?


CEVAP:

Karşılıklı Türküler/Atma Türküler: İki kişinin veya grubun biri birlerine soru-cevap veya karşılıklı atışma şeklinde, çeşitli konularda, iğneleme, alay etme ve benzeri şakalaşma amaçlı olarak söyledikleri türkülere, “atışma”, “söyleşme”, “karşılıklı türkü” veya “atma türkü”ler denilir. Doğu Karadeniz civarında atma türküler “karşı-beri” adıyla bilinir.


#12

SORU:

Ağıt nedir?


CEVAP:

Türk halk şiirinde başta insanlar olmak üzere ölen canlılar (hayvanlar) ve kaybedilip uzağına düşülen özlenen mekânlar (sıla, yurt, memleket, vatan) için ağlatmak ve yas tutturmak anlatım tutumuyla söylenilen veya yazılan şiirlere “ağıt” denilir. Bir başka ifadeyle, ölüm başta olmak üzere savaş, sel, salgın hastalıklar, deprem, yangın gibi doğal afetler üzerine, gurbete veya askere gidenlere yahut kına gecelerinde düğünlerde gelinlere “kına ağıtları” denilen şiir şeklinde ağıtlar yakılmaktadır.


#13

SORU:

Günümüzde ağıt kelimesinin Türk halkları tarafından hangi farklı şekillleri kullanılmaktadır?


CEVAP:

Günümüzde, ağıt karşılığında Azeriler “ağı”, Başkurtlar “Merse, hıqtaw”, Kazaklar “joqtaw” Kırgızlar “coktao”, “koşok” (gelin ağlatması), Özbekler “coktaw”, “ağı”, “matemnâme”, Nogaylar “bozlaw”, Tatarlar “marsiya”, Kırım Tatarları “taqmaq”, Gagauzlar “aalamak türküleri”, Türkmenler “Agı”, Musul-Kerkük Türkleri “sazlamak”, Uygurlar “Qoşaq” kelimelerini kullanmaktadır. Kıpçak Türkçesi içinde yer alan Kazak ve diğerlerinin ağıt kaşılığında kullanılan “coktaw” gibi kelimelerin kökeni “yug” veya “yog” törenleri olduğu görülmektedir.


#14

SORU:

Yuğ nedir?


CEVAP:

Yuğ Töreni eski Türklerde cenaze töreni anlamına gelmektedir.


#15

SORU:

Şölen nedir?


CEVAP:

Şölen, eski Türklerde kurban töreni ve ziyafetine denir.


#16

SORU:

Türklerde yas tutma ile ilgili gelenekler nelerdir?


CEVAP:

Türklerde yaygın olan yas tutma alametleri olarak kabul edilen yüzün veya vücudun bazı yerlerinin çizilerek kanatılması; saçın, başın yolunması; yüksek sesler çıkararak hıçkırarak ve haykırarak ağlamalar; elbiselerin ters giyilmesi ve saçın sakalın traş edilmemesi gibi hareket ve davranışlar, eski Türk din ve dünya görüşüne göre ölen kişinin ruhunun hoşnut olacağı ve bu dünyada kalmaksızın diğer uçmak (cennet) veya tamu (cehennem) gibi dünyalara yolculuğunu sağlayacak uygulamaların başında gelmektedir.


#17

SORU:

Gelin ağıtlarının özellikleri nelerdir?


CEVAP:

Gelin Ağıtları: Geleneksel olarak kınalarda, baş öğme, duvak ve gelin almalarda yakılan ağıtlara gelin ağıtları adı verilir.

Kız anası kız anası Başında mumlar yanası İşte koyup gidiyorum Büyük ev ısız kalası


#18

SORU:

Ninni nedir?


CEVAP:

Türk halk kültüründe “ninni” anonim halk şiiri ürünü olup çocuklar emzirilir veya uyutulurken söylenen yahut söylendiği varsayılan manzumelere verilen addır. Bir başka ifadeyle, ninniler başta çocukların anneleri olmak üzere çocukları büyüten nine, anneanne, babaanne, teyze, abla, yenge vb. gibi yakınların çocukları uyutmak için belli bir ezgiyle söyledikleri manzum veya mensur sözlerdir.


#19

SORU:

Konularına göre ninniler kaça ayrılmatadır?


CEVAP:

Konularına göre ninniler şu şekilde sınıflandırılabilir; a. Temenni ve ulu şahıslardan yardım isteyen ninniler. b. Şikâyet ninnileri. c. Öğüt verici ninniler. d. Vaad ve tehdit ninnileri. e. Sevgi ve övgüyü dile getiren ninniler.


#20

SORU:

Mani nedir?


CEVAP:

Türk anonim halk şiirinin en yaygın, en kısa, en önemli nazım şekli ve nazım türü “mâni”dir. Mâni, duygu ve düşünce yüklü, yarı açık yarı gizli “mana” (anlam) oluşturmak ve iletmek anlamında sanatsal bir iletişim biçiminin adıdır. Mâni, yedi heceli ve dört mısradan oluşan, “aaxa” şeklinde kafiyelenen bir nazım biçimidir.