HASTA ÇOCUKLARIN GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ Dersi HASTA ÇOCUK HAKLARI, HASTA ÇOCUĞA VE AİLESİNE YÖNELİK SOSYAL DESTEK soru cevapları:

Toplam 20 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Birleşmiş Milletlerin 1948’de İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde “insan olarak doğmaktan gelen, vazgeçilemez ve devredilemez” olarak nitelenen temel hak nedir?


CEVAP:

Çağımızın en önemli düşünsel dönüm noktalarından biri, Birleşmiş Milletlerin 1948’de İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ni yayımlaması ve böylece insanın “insan olarak doğmaktan gelen, vazgeçilemez ve devredilemez” olarak nitelenen haklarını tanımlamasıdır. Bu haklar içinde en başta gelen yaşam hakkıdır. Ancak Bildirge’de söz konusu edilen yaşamın, yalnızca canlılıktan ibaret olmadığı; sağlıklı, varlıklı ve eğitimli kısacası nitelikli bir yaşam olduğu vurgulanmaktadır.


#2

SORU:

Hak temelli yaklaşım açısından çocuğu tanımı nasıldır?


CEVAP:

Hak temelli bir yaklaşımla baktığımızda çocuklar, yetişkinlerin desteğine ihtiyaç duyan ama onlara bağımlı olmayan, yaş aldıkça kendi yaşamları hakkında görüş geliştirme ve karar vermelerine yetecek bilgi ve deneyime sahip olan ve yetişkinlerle eşit hakları bulunan bireylerdir.


#3

SORU:

Bir mesleği uygularken uyulması gereken ahlaki değer ve etik kuralları inceleyen bilim dalına ne ad verilmektedir?


CEVAP:

Bir mesleği uygularken uyulması gereken ahlaki değer ve etik kuralları inceleyen bilim dalına deontoloji adı verilmektedir.


#4

SORU:

Hasta çocuğun güçlendirilmesine ilişkin yetişkinlerin gerçekleştirdiği eylemler nelerdir?


CEVAP:

Çocuklar gereksinimlerinin karşılanması için yetişkinlere ihtiyaç duyar. Doğası gereği yaşamını idame ettirebilmek için yetişkin bireylere ihtiyaç duyan çocuğa
yönelik güvenli, donanımlı bir ortamın sağlanması esasında çocukların hem kasıtlı hem
de kasıtsız zararlardan korunması anlamına gelmektedir. Çocukların özerkliğinin ve özgürlüğünün modern dünyada daha fazla savunulmaya ihtiyacı vardır. Çocukta özerklik/ otonomi, kendi yaşam tarzını seçme, yetişkinler tarafından kontrol edilmeyen kendi istekleri doğrultusunda sosyal ilişkilerini yönlendirme özgürlüğünü ifade eder. Çocuk sağlığı ya da pediatrik uygulamalar söz konusu olduğunda ise çocukların korunmasına yönelik gereklilikler, aile ve sağlık çalışanları tarafından sağlanmalıdır. Çocukların hayata ilişkin bilgi ve deneyim kazanma ihtiyacı, onların güçlendirilmesi ile ilgilidir.


#5

SORU:

Hak temelli bir çocuk algısının temel dayanakları nelerdir?


CEVAP:

Hak temelli çocuk algısının beş temel dayanağı şunlardır:

- Çocukların yetişmekte olan bir insan değil, hâlihazırda olgunlaşmış bir insan olduğunu
kabul etme. Yani doğdukları andan itibaren tamamlanmış bir varlık olarak
çocuklara saygı duymak ve değer vermek.
- Çocukluk döneminin değerli olduğunu kabul etme ve bu dönemi sadece yetişkinliğe
doğru giden bir aşama olarak görmemek.
- Çocukların kendi yaşamlarının aktif ajanları olduğunu kabul etme ve çocukların
insan hakları perspektifini temel alan çalışmalar yapmak.
- Yaşa bağlı ayrımcılığı çözümlemek. Bütün dünyada çocukların sadece yaşları nedeni
ile yetişkinler tarafından daha az dikkate alındığı gerçeği kabul edilmelidir
- Çocuklarla insan hakları perspektifinden çalışmak. Çocuk, kırılgandır. Fiziksel
güç sahibi değildir ve yetişkinlerden gelen baskılara karşı koyacak deneyimden ve
psikolojik kapasiteden yoksundur.


#6

SORU:

2000 yılında Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne eklenen İhtiyari Protokol hangi konuları içermektedir?


CEVAP:

Son yıllarda Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne ek iki İhtiyari Protokol oluşturulmuştur: Çocuk satışı, çocuk fahişeliği ve çocuk pornografisi ile ilgili İhtiyari Protokol, 25 Mayıs 2000 tarihinde kabul edilmiştir. Çocukların silahlı çatışmalara katılmaları ile ilgili İhtiyari Protokol, 25 Mayıs 2000 tarihinde kabul edilmiştir.


#7

SORU:

Dünya çapında ebeveyn katılımlı pediatri bakımının gelişimi konusundaki dönüm noktası ne olmuştur? 


CEVAP:

Sağlık hizmetleri açısından incelendiğinde 1959 yılında İngiltere’de Sağlık Bakanlığı
tarafından pediatri hastanelerinde oluşturulan komitede yayımlanan ve 55 öneriden oluşan Platt Raporu, dünya çapında ebeveyn katılımlı pediatri bakımının gelişimi konusunda bir dönüm noktasını oluşturmuştur. Raporda, ebeveynlerin ziyaretinin sınırlı olmaması, annelerin çocukları ile birlikte hastanede kalması, hastane ortamında çocuğun yaşına özgü oyun aktivitelerinin sağlanması, çocukların bakım ve tedavisinde yer alacak sağlık personelinin çocuğun duygusal ihtiyaçlarını anlayabilecek yeterliliklerde olması ve eğitimlerinin bu doğrultuda planlanması gerektiği vurgulanmıştır.


#8

SORU:

Çocukların etkin katılım gerçekleştirebilmeleri için geliştirilen dört aşamalı modelin unsurları nelerdir?


CEVAP:

Çocukların katılım konusundaki durumu ve gelişimi, çocuk hakları kavramını doğrudan
ilgilendirir. Çocukların etkin katılım gerçekleştirebilmeleri için onlara fırsat ve
sorumluluk vermek ve desteklemek gerekir. Alderson ve Montgomery (1996) çocuğun
katılımı konusunda dört aşamalı bir model geliştirmişlerdir.
Bunlar:
• Bilgilendirilme,
• (Bir Görüşü) İfade Etme,
• (Bir Kararı) Etkileme,
• Asıl Karar Verici Olmadır.


#9

SORU:

Sağlık hakkının ve yaşama hakkının uzantısı olarak düzenlenen hukuki bir metin olan hasta hakları yönetmeliğini hangi kurum düzenlemiştir?


CEVAP:

Hasta hakları, sağlık hakkının ve temel bir insan hakkı olan yaşama hakkının uzantısı olarak son yıllarda tıp etiği alanında üzerinde önemle durulan bir konudur. Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan bu yönetmelik, hasta hakları konusunda oldukça geniş
hazırlanmış hukuksal bir metindir.


#10

SORU:

İnsan Hakları al temalarından biri olan birinci, ikinci ve üçüncü kuşak haklar nelerdir?


CEVAP:

1. Kuşak Haklar: 
Bireysel Haklar
Özgür Dogma Yasama

2. Kuşak Haklar: 
Bireysel-Devlet Iliskisinden Dogan Haklar
Egitim, Saglıklı Yasama, Çalısma

3. Kuşak Haklar:

Dayanısma Hakkı
Tüketici Hakkı
Çevre Hakkı
Hasta Hakkı


#11

SORU:

18 yaşından küçük bir hastanın vasi görüşü dikkate alınmaksızın kendi kaderini tayin etme hakkı hangi durumlarda gerçekleşmektedir?


CEVAP:

Hasta Hakları Yönetmeliği’nde “Hasta küçük veya kısıtlı ise velisinden veya vasisinden
izin alınır” (m.24/I) ifadesi yer almaktadır. Genellikle kabul edilen 18 yaş altında belirlenecek bir yaş sınırından sonra, küçüklerin tek başına tıbbi müdahalelere rıza gösterme hakkının tanınması yönünde bir eğilim görülmektedir. Hakeri (2007), tıbbi müdahaleye rıza konusunda küçüğün ehil olduğu kabul edildiği durumlarda yasal
temsil ilişkisi devre dışı kaldığını ve ebeveynin rızasının ve/veya görüşünün aranmadığını ileri sürmektedir. Hatta küçük ile yasal temsilcisinin rızalarının çatıştığı durumlarda da küçük hastanın iradesinin esas alınacağını belirtmiştir. Bunların dışında somut olayın özellikleri (çocuğun özel durumu ve hastalığın niteligi gibi) göz önünde bulundurulduğunda, ebeveynin bütünüyle dışlanmamasını


#12

SORU:

Travma yaratan bir olayın yaşanmasından sonra, o olayın düşlerde ve günlük yaşamda tekrar yaşanması, o olayı hatırlatan durumlardan kaçınmaya yol açan bir aşırı
uyarılmışlık, kaygı ve kolayca irkilmeyi içeren bir kaygı bozukluğuna ne ad verilir?


CEVAP:

Travma yaratan bir olayın yaşanmasından sonra, o olayın düşlerde ve günlük yaşamda tekrar yaşanması, o olayı hatırlatan durumlardan kaçınmaya yol açan bir aşırı
uyarılmışlık, kaygı ve kolayca irkilmeyi içeren bir kaygı bozukluğuna post-travmatik stresi bozukluğu denilmektedir.


#13

SORU:

Hasta çocuğa ve ailesine verilen sosyal destek hangi şekillerde gerçekleştirilir?


CEVAP:

Sosyal destek birkaç şekilde olabilir:
- Somut veya maddi destek (doktor randevusuna götürmek, borç vermek, alışveriş yardımı, çocuk bakımı gibi),
- Yol gösterme ve öğretme desteği (bilgi sağlama, zor karar verme aşamasında yardımcı olma, bir beceriyi öğretme gibi),
- Bakım ve rahatlık (anlayış göstererek dinleme, destek sağlama gibi),
- Dostluk (arkadaşlık, sosyal etkinlik gibi).


#14

SORU:

Aile potansiyel destek sistemlerini bulduktan sonra hangi uzmanlardan sosyal destek konusunda yardım almaktadır?


CEVAP:

Aile potansiyel destek sistemlerini bulduktan sonra, sağlık profesyoneli (çocuk gelişimcisi, sosyal hizmet uzmanı, çocuk hemşiresi, psikolog, aile danışmanı, aile terapisti, psikolojik ve rehberlik uzmanı, vs.) ailenin belirlediği destekleri nasıl alabileceği konusunda yardım eder.


#15

SORU:

Hastane ortamındaki çocuklara verilecek sosyal destek için alınabilecek önlemler nelerdir?


CEVAP:

Sadece çocuklara yönelik hastane ortamını ilgilendiren önlemlerin alınması da her zaman gerekebilir. Örneğin;
• Yedi aydan küçük bebeklerin hastanedeki tek düze yaşamlarını renklendirmek ve
uyarıcı eksikliğine karşı bir önlem olarak yataklarına ilgi çekici ve renkli oyuncaklar
asılabilir.
• Yaşça büyük çocukların bebeklerle etkileşime girebilecekleri ortam ve düzenlemeler
yapılabilir.
• Aileye çocuğuna yaşına uygun oyuncaklar getirmesi önerilebilir.
• Çocukların hastaneye yatışının yarattığı olumsuz havayı yumuşatmak amacıyla
hastanelerdeki çocuk servislerinde oyun odaları oluşturulabilir.
• Okul çocukları mektup yazmaları, günlük tutmaları konusunda desteklenebilir.


#16

SORU:

Ülkemizin temel koruyucu hekimlik kanunu hangisidir?


CEVAP:

Umumi Hıfzısıhha Kanunu, 1930 yılında kabul edilen 1593 sayılı yasa. Ülkemizin temel koruyucu hekimlik kanunudur. O dönemde koruyucu hekimlik ile ilgili akla gelebilecek hemen hemen her konu ile ilgili hükümler vardır. Kanuna göre, sağlıkla ilgili hizmetleri yürütme ve denetleme Sağlık Bakanlığının görevidir.


#17

SORU:

Sosyal hizmet uygulaması süresince yapılan ve yapılacak olan faaliyetleri “resmîleştirmek” için meslek elemanları tarafından bir uzmanlık çerçevesinde oluşturulan forma ne ad verilmektedir?


CEVAP:

Sosyal hizmet uzmanı, kendisinin yaptığı rutin hasta vizitlerinin yanı sıra doktor ve/
veya hemşirelerin bildirimleri sonucunda hasta ve yakınlarını değerlendirmeye alır. Bu
değerlendirme sonucunda mevcut durum ve ihtiyaçlar, hasta ile birlikte tespit edilir. Vakalar, Sosyal İnceleme Raporu ve Bireysel Değerlendirme Raporu-Görüşme Raporları ile raporlaştırılır ve sosyal serviste bulunan hasta dosyalarında muhafaza edilir. Süreci resmileştirmek için kullanılan form sosyal inceleme raporudur.


#18

SORU:

Pediatrik sosyal destek programları nasıl uygulanmaktadır?


CEVAP:

Pediyatrik sosyal destek programlarında ayakta ve/veya yatan hasta çocuk ve ailesine;
• krizle mücadele etme,
• hastalıkla ve stres faktörleriyle başa çıkma,
• sorunun neden-sonuç ilişkisini belirleme,
• hasta ve hasta yakınının tedavi sürecine aktif katılımının sağlanması için tedavi
ekibi ile ilişkilerini güçlendirme,
• aile merkezli bakım odağında çalışma ve aileleri çocuklarının bakımında aktif katılımcılar olmaları için cesretlendirme,
• toplum ve hastane hizmetlerine ulaşmalarını sağlama konularında hasta ve yakınlarına yardım edilmektedir.


#19

SORU:

Palyatif bakım nedir?


CEVAP:

Palyatif bakım, ilerleyici ve tedavisi olmayan ölümcül hastalıklarda yaşam kalitesini
arttırmaya yönelik bir bakım sistemidir.


#20

SORU:

Sağlık hizmetleri bakımından dünyada kalabalık kitlelerin bir arada yaşadığı kentlerde hastanelerin kurulmasına neden olan durum ne olmuştur?


CEVAP:

Dünyada sanayi devrimi sonrası kırdan kente yönelen göçlerle kentler oluşmaya ve hızla büyümeye başlamış ve bu gelişme, kalabalık kitlelerin bir arada yaşadığı
kentlerde hastanelerin kurulması sonucunu doğurmuştur