İtalya (Lat. Italia) adının kökeni, olasılıkla İtalik bir sözcük olan Vitulus’tan gelmekte olup Vitalia’ya (Danalar Ülkesi) dayanmaktır. Önceleri yarımadanın güneyi (Bruttium bölgesi) bu adı taşırken zamanla kuzeye doğru yayılarak tüm yarımadayı kapsamıştır.

Roma'nın Latinlerce iskânı M.Ö. 10.-8. yüzyıllarda gerçekleşmiştir.

Latinlerden bir süre sonra, olasılıkla M.Ö. 8. yüzyıl başlarında Roma'ya Etrüskler gelmiştir.

Geleneksel inanca göre, Roma M.Ö. 753’te kurulmuştu. Ancak bu tarih tamamıyla
mitolojik bir tarihtir.

Roma’nın kuruluş efsanesi, Romalı ozan Vergilius’un -Roma’nın ulusal destanı sayılan- Aeneis destanında anlatılır.

Roma'da curia’ların oluşturduğu meclise Comitia Curiata denirdi.

Comitia Centuriata (Yüzler Meclisi) isimli meclise plebler de girebilmiştir.

Praetorlar, adli ve hukuki işlerden sorumlu yüksek devlet memurlarıdır.

Consuller, Roma Halk Meclisi tarafından seçilirlerdi.

Rex Sacrorum (kutsal işlere bakan kral) adını taşıyan görevlinin görevi, dinsel törenlerin organizasyonunda baş rahibe yardımcı olmak ve kurban işlerini düzenlemekti.

Roma'da dinsel işler ve yetki Pontifex Maximus denen baş rahibin sorumluluğundaydı. 

Roma Cumhuriyet Dönemi’nde dictator’luk yapan en ünlü iki kiş Sulla ve Caesar'dır.

M.Ö. 494’te, pleblerin, yurttaşlık haklarında iyileştirme elde edebilmek yaptıkları grev, Patricii sınıfından olanlarla yaptıkları anlaşmayla sona ermiştir.

Kanunların yazılı hâle getirilmesine ilişkin, Pleblerin talebi üzerine, consul’lerin atanması geçici olarak askıya alındı ve öncelikle kanunların yaz›lması için M.Ö. 451’de decemvir’ler görevlendirildi. Başkanlığını Appius Claudius’un yaptığı ve on patricii’den oluşan bu komisyon kanunları ıslah edecek, standart bir hale getirecek ve yazılı olarak kayıt altına alacaktı. Böylece, yazılan kanunlar Forum’da asılarak herkesin haberdar olması sağlandı. Roma yurttaşlarının görev ve sorumlulukları, yurttaşlar arasındaki hukuki ilişkiler gibi temel unsurları içeren levhalarda pek çok konuya açıklık getirilmişti. 

Kartaca bugün Tunus'un sınırları içindedir.

Romalılar, Kartacalıları Punlar olarak adlandırmışlardır.

Kartacalıların zamanla büyüyüp güçlenerek, özellikle ticaret alanında Akdeniz’de etkisini hissettirmeye başlaması Roma’nın dikkatinden kaçmıyordu. Romalıların Güney İtalya’da ve Sicilya’da egemenlik kurma girişimleri, buralarda kolonileri bulunan Kartacalıları rahatsız etmiş, her iki devletin siyasal ve ekonomik çıkarları da zedelendiği için karşı karşıya gelmeleri kaçınılmaz olmuştu.

Hannibal, Kartacalıların ünlü komutanıdır.

Roma Dönemi Afrika Eyaleti, tüm Afrika’yı değil, sadece günümüz Tunus topraklarını
kapsıyordu.

Dictator Sulla, anayasayı aristokratların lehine yeniden düzenlemiş, Senatus’a eski gücünü kazandırarak devletin en yetkili organı yapmış, herhangi bir mecliste alınan kararı veto etme yetkisini geri vermiştir.