HUKUK DİLİ VE ADLİ YAZIŞMALAR Dersi HUKUK DİLİ soru cevapları:

Toplam 50 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Hukuki terim birliğinin sağlanmış olması neye hizmet etmektedir?


CEVAP:

Hukuki terim birliğinin sağlanmış olması, hukuki uygulamaların doğru sonuçlar doğurmasını sağlamakta ve objektif hukukun uygulanması ile birlikte subjektif hakların gerçekleşmesine hizmet etmektedir.


#2

SORU:

Temel kanunların özellikleri nelerdir?


CEVAP:

Temel kanunlar;

  • Bir hukuk dalını sistematik olarak bütünüyle veya kapsamlı olarak değiştirecek biçimde genel ilkeleri içerme,
  • Kişisel veya toplumsal yaşamın büyük bir bölümünü ilgilendirme,
  • Kendi alanındaki özel kanunların dayandığı temel kavramları gösterme, özel kanunlar arasında uygulamada ahenk sağlama gibi özellikleri taşıyan kanunlardır.

#3

SORU:

Kanunların dilinin nasıl olması gerektiği ve vazgeçilmez özellikleri nelerdir?


CEVAP:

Kanunların dili;

  • Açıklık,
  • Sadelik,
  • Bilimsel tutarlılık ve terim birliği,
  • Kesinlik ve
  • Belirginlik içerisinde olmalıdır.

Ayrıca Kanunların dilinin sadeleştirilmesinde aşırılığa kaçılmamalı, yaşayan hukuk dili esas alınmalıdır. Yaşayan hukuk dili, bilimsel eserlerde ve hukuk uygulamalarında kullanılan dildir. Ancak kanunların dili sadeleştirirken de anlaşılmaz bir hâle getirilmemelidir.


#4

SORU: Ülkemizde tüm mevzuatta dil birliği ve yazı birliği nasıl sağlanabilir?


CEVAP: Ülkemizde hazırlanacak ve yürürlükteki mevzuatı oluşturacak kanunlar ve diğer düzenlemelerin, şekil ve dil açısından yeknesaklığının sağlanması için, Başbakanlık, bakanlıklar, bağlı, ilgili, ilişkili kurum ve kuruluşlar ile diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından hazırlanacak kanun, kanun hükmünde kararname, tüzük, yönetmelik, Bakanlar Kurulu kararı eki kararlar ve diğer düzenleyici işlemlerin taslak metinlerinin hazırlanması aşamasında uyulacak kurallar ile ilgili olarak Mevzuat Hazırlama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik RG. 17.2.2006, S. 26083 hükümlerinin uygulanması gerekir. Böylece tüm mevzuatta dil birliği ve yazı birliği sağlanmış olacaktır

#5

SORU: Dil kavramı nasıl tanımımlanabilir?


CEVAP: Dil, İnsanların düşündüklerini ve duyduklarını bildirmek için kelimelerle veya işaretlerle yaptıkları anlaşma, lisan, zeban olarak tanımlanmaktadır.

#6

SORU: Hukuk dilinin uygulanmasında, herkesin aynı anlamı çıkartabilmesi için temel şart nedir?


CEVAP: Hukukun uygulanmasında, herkesin aynı anlamı çıkartabilmesi için kullanılan terimlerin ve kavramların ne anlama geldiğinin açıkça anlaşılır olması gerekir; bu sebeple günlük konuşma dilinden farklı, ama hukukçuların tamamının aynı anlamı çıkaracağı bir hukuk dili şarttır.

#7

SORU: Hukuk dilinin kapsamı nasıl açıklanabilir?


CEVAP: Hukuk dili, hem kanunların dili hem de doktrinde yazılan eserlerde ve özellikle mahkeme kararlarını da kapsayan hukuk uygulamasında kullanılan dili kapsamaktadır.

#8

SORU: Türk Medeni Kanunu ne zaman yürürlüğe girmiştir?


CEVAP: 17.2.1926 tarihli ve 743 sayılı Türk Kanunu Medenîsi yürürlükten kaldırılarak yerine 22.11.2001 tarihli 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu RG. 8.12.2001, S. 24607 1.1.2002 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

#9

SORU:

Kanun, kanun hükmünde kararname, tüzük, yönetmelik, Bakanlar Kurulu kararı eki kararlar ve diğer düzenleyici işlemlerin taslak metinlerinin hazırlanması aşamasında uyulacak kurallar nelerdir?


CEVAP:

Uyulacak ilgili kurallar şunlardır:

  • Taslaklarda, yaşayan Türkçe kullanılır. Türkçede karşılığı bulunan yabancı kelimelere yer verilmez. Türkçede karşılığı bulunmayan teknik terimlere yer verilmesinin zorunlu olması durumunda, bu terimler aslına uygun olarak yazılır.
  • Terim birliğinin sağlanması amacıyla taslakların başlığında ve madde metninde yasa kelimesi yerine kanun kelimesi kullanılır.
  • Taslaklarda, varsa tanım maddesinde belirtilenler dışında kısaltmalara yer verilmez. Kısaltmalar yerine kısaltmanın temsil ettiği kelimeler açıkça yazılır.

#10

SORU: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda hukuk dilinde yerleşmiş bazı terimlerin terkedilmemesinin sebebi nedir?


CEVAP: Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 2011 yılına kadar uygulanmış olması ve 1927 tarihinde kullanılan sözcüklerden bazılarının medeni usul hukukunda bir kurumun alışılmış ve yerleşmiş terimi hâline gelmiş olması bu durumun sebebini oluşturmaktadır.

#11

SORU:

Günümüz yaşayan ve anlaşılır Türkçesine göre yeniden ve bütünüyle kaleme alınan temel kanunlara hangi örnekler verilebilir?


CEVAP:

İlgili örnekler şöyle sıralanabilir:

  • Hukuk Muhakemeleri Kanunu,
  • Türk Medeni Kanunu,
  • Türk Borçlar Kanunu,
  • Türk Ticaret Kanunu,
  • Türk Ceza Kanunu,
  • Ceza Muhakemesi Kanunu.

#12

SORU: Taslaklara konulacak adın özellikleri nasıl olmalıdır?


CEVAP: Her taslağa bir ad konulur. Taslağın adı koyu, büyük harferle yazılır ve altı çizilmez. Çerçeve taslaklarda mevzuatın adına, taslağın adında yer verilir. Çerçeve taslağın birden fazla kanun ve kanun hükmünde kararnamede değişiklik öngörmesi durumunda taslağa; Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı veya Çeşitli Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı gibi adlar yerine, yapılan değişikliklerle ulaşılmak istenen amacı belirleyebilecek nitelikte bir ad verilir. Çerçeve taslakların adında, mevzuat maddelerinin değiştirilmesi veya mevzuata madde eklenmesine ilişkin ifadeler yerine, mevzuatın değiştirilmesine ilişkin ifadeler kullanılır

#13

SORU: Taslaklarda bulunması gereken hususlar nelerdir?


CEVAP: Taslaklarda taslağın adı, maddeler ve genel gerekçe bulunmalıdır. Taslağın ekleri varsa yürütme maddesinden sonra bu eklere yer verilir Yön. m. 101. Kanun ve kanun hükmünde kararname taslaklarında bunlara ek olarak, madde gerekçeleri ve düzenleyici etki analizi de bulunur. Düzenleyici etki analizi, taslağın bütçeye, mevzuata, sosyal, ekonomik ve ticari hayata, çevreye ve ilgili kesimlere etkilerinin ne olacağını göstermek üzere hazırlanan ön değerlendirmeyi ifade eder.

#14

SORU: Taslağın genel gerekçesinde bulunması gereken hususlar nelerdir?


CEVAP: Taslağın genel gerekçesinde, taslağın hazırlanmasını gerektiren nedenler açıkça belirtilmelidir. Madde gerekçelerinde, her maddenin düzenleniş nedenleri açıklanmalıdır. Açıkça kaldırılması, değiştirilmesi veya eklenmesi istenen hükümlerin neler olduğu ve kaldırma, değiştirme veya ekleme sebepleri belirtilir. Her madde için madde gerekçeleri ayrı ayrı düzenlenir. Madde gerekçeleri, madde metninin tekrarı şeklinde hazırlanamaz

#15

SORU: Taslaklarda yer alması zorunlu olan madde başlıklarının özellikleri nelerdir?


CEVAP: Madde, ek madde ve geçici maddelere içeriğine uygun başlıklar konulması gerekir. Çerçeve maddelere başlık konulmaz. Madde hükmünün değiştirilmesi sonucunda, maddenin başlığı ile içeriği arasındaki uyumun bozulması hâlinde, madde başlığı da içeriğe uygun şekilde değiştirilir. Madde başlıkları koyu yazılır ve altı çizilmez. Madde başlığının sadece birinci kelimesinin ilk harfi büyük yazılır. Madde başlıklarının sonunda noktalama işaretlerine yer verilmez.

#16

SORU: Ek madde uygulaması ne zaman yapılmaktadır?


CEVAP: Mevzuatta yapılacak yeni düzenlemenin mevcut maddelerden birine eklenememesi ve mevcut maddelerin sıralamasına uygun düşmemesi durumunda, ek madde uygulamasına gidilir. Ek madde, yürürlük maddesinden ve varsa geçici maddelerden önce yer alır.

#17

SORU: Geçici maddelere hangi durumlarda başvurulmaktadır?


CEVAP: Yeni mevzuat metni ile getirilen düzenleme uygulanmaya başlayıncaya veya yürürlüğe girinceye kadar geçecek süre içinde yapılacak işlem ve düzenlemeler ya da uyulacak ilke ve kurallar ile daha önceki düzenlemelerden doğan hakların korunmasına ilişkin hususlar ve benzeri geçiş hükümleri geçici maddelerle düzenlenir. Geçici maddeler de ayrıca numaralandırılır.

#18

SORU: Başbakanlığın taslaklar konusundaki yetkisi nedir?


CEVAP: Başbakanlık, taslaklarda şekil yönünden re’sen düzeltme yapabilir. Anayasaya, kanunlara ve diğer ilgili mevzuata aykırılığı tespit edilen veya Mevzuat Hazırlama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğe uygun olarak hazırlanmayan taslaklar, noksanlıkların giderilmesi veya uygunluğun sağlanması amacıyla yeniden değerlendirilmek üzere Başbakanlık tarafından teklif sahibi bakanlık, kurum veya kuruluşa iade edilir.

#19

SORU: Türkiye Büyük Millet Meclisi İç Tüzüğü’nün 73. Maddesine göre kanun tasarısı meclise nasıl sunulur?


CEVAP: TBMM İç Tüzüğü’nün 73. maddesinin 1. 2. ve 3. fıkralarına göre, Hükümetçe hazırlanan kanun tasarıları bütün bakanlarca imzalanmış olarak ve gerekçesi ile birlikte Meclis Başkanlığına sunulur.

#20

SORU:

Kanun tasarısı gerekçesinde bulunması gereken hususlar nelerdir?


CEVAP:

Gerekçede;

  • Tasarının tümü ve maddeleri hakkında bilgiler,
  • Kaldırılması veya eklenmesi istenilen hükümlerin neler olduğu ve neden kaldırılması, değiştirilmesi veya eklenmesi gerekli görüldüğü açıkça gösterilmek lazımdır.

#21

SORU: Kanun tasarısı veya teklifinde değişiklik yapma önergelerini kimler verebilir?


CEVAP: Kanunlarda veya İç Tüzükte aksine hüküm yoksa Kanun tasarısı veya teklifinde bir maddenin reddi, tümünün veya bir maddenin komisyona iadesi, bir maddenin değiştirilmesi, metne ek veya geçici madde eklenmesi hakkında, milletvekilleri, esas komisyon veya Hükûmet değişiklik önergeleri verebilir.

#22

SORU: Adli yazı dilinin kaç unsuru barındırması gerekir?


CEVAP: İlgili unsurla şunlardır: • Yazı tam olmalıdır. • Yazı kısa, açık ve doğru olmalıdır. • Uygun bir dille yazılmalıdır.

#23

SORU: Adli makamlara verilen dilekçelerde bulunması gereken hususlar nelerdir?


CEVAP: Adli makamlara verilen dilekçelerde, neyin talep edildiği ve bunun gerekçeleri tam olarak belirtilmelidir. Örneğin, medeni usul hukukunda, dava dilekçesinde açıkça talep sonucunun yazılmamış olması, yani talep sonucunun eksik olması durumunda, hâkim davacıya eksikliği tamamlaması için bir haalık kesin süre verir. Bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması hâlinde dava açılmamış sayılır. Ayrıca, medeni usul hukukunda taleple bağlılık ilkesi gereği hâkim, tarafarın talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Bu sebeple tarafın dilekçesinde talebinin eksik olması durumunda, sözünü etmediği veya eksik belirttiği talebinin dikkate alınması söz konusu olmayacaktır.

#24

SORU: Mahkeme kararlarının anayasal bir zorunluluk olarak nasıl olması gerekir?


CEVAP: Mahkeme kararlarının gerekçeli olması anayasal bir zorunluluktur Any. m. 1413. Örneğin, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesine göre, hükmün kapsamında, maddede sayılan diğer unsurlar yanında, taraarın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler, tam olarak kararda mutlaka yer almalıdır. Bu kısımda eksiklik söz konusu ise taraarın hâkimin kararı konusunda ikna olması mümkün değildir, ayrıca tarafın hangi sebeplerle özellikle kendi aleyhine karar verildiği konusunda bilgilendirilmemesi mahkeme kararlarına olan güveni de etkileyecektir.

#25

SORU: Adli yazı dilinde bulunması gereken özellikler nelerdir?


CEVAP: İlgili özellikler şunlardır: • Adli yazı dili, etkili olmalıdır, az kelime ile çok şey ifade edilmelidir. • Adli yazıda, aynı kelimelerinden çok fazla tekrarından kaçınılmalıdır. • Adli yazıda, noktalama işaretlerine uygun olarak yazılar kaleme alınmalıdır. • Adli yazıda, uzun cümlelerden kaçınılması da bir zorunluluktur. Çünkü uzun cümleler, metnin anlaşılmasını zorlaştırır, ayrıca uzun cümlelerde ifade ve anlatım bozukluklarıyla karşılaşılabilir. Kısa cümleler sayesinde, adli yazı dilinin sade olması mümkün hâle gelir. • Adli yazıların açık ve anlaşılır olması da bir zorunluluktur. Dilekçelerde sözü edilen olayların belli bir sırada ve anlaşılır bir dille anlatılması, taleplerin açık ve anlaşılır şekilde ifade edilmesi, hâkimin hangi konu hakkında karar vereceğini bilmesi bakımından önemlidir.

#26

SORU: Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre hüküm fıkrasının içereceği hususlar nelerdir?


CEVAP: Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 232. maddesinin 6. Fıkrasında hüküm fıkrasında yer alması gereken zorunlu unsurlar arasında; • Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223. maddesine göre verilen kararın ne olduğunun, • Uygulanan kanun maddelerinin, • Verilen ceza miktarının, • Kanun yollarına başvurma ve tazminat isteme olanağının bulunup bulunmadığının, • Başvuru olanağı varsa süresi ve merciinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerektiği sayılmıştır.

#27

SORU: Adli makamlara verilen dilekçelerin uygun bir dille yazılması gerekmektedir. Bu konuda Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yeni düzenlemesinin gerekçesi ne olabilir?


CEVAP: Yeni düzenlemenin gerekçesi, taraf veya vekili tarafından dosyaya konulan bir dilekçenin, hâkim tarafından okunamayan veya uygunsuz ya da ilgisiz nitelikte olması sebebiyle iade edilmesinin, hak arama özgürlüğünü ve savunma hakkını kısıtlayacağıdır. Çünkü hâkimin bu konudaki düşüncesi doğru olmayabilir ve asıl olarak usulüne uygun bir dilekçenin hâkim tarafından haksız yere reddedilmesi söz konusu olabilir. Bu durumda hâkim tarafa süre vermelidir ve gelen yeni dilekçeyle daha önceki dilekçe, dosyada bir arada bulunacağından, önceki dilekçenin kabul edilmemesi kararının denetimi de sağlanmış olacaktır. Bunun sonucunda, hâkim de tarafar da bu konuda daha titiz davranacaklardır.

#28

SORU: Mahkemeye sunulan dilekçelerde bulunması gereken hususlar nelerdir?


CEVAP: Mahkemeye sunulan dilekçelerin; • Okunur olması, • Dava konusuyla ilgili olması, • Uygun bir dille yazılması gerekmektedir.

#29

SORU:

Mevzuat Hazırlama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik hangi amaçla düzenlenmiştir? 


CEVAP:

Mevzuat Hazırlama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik, ülkemizde hazırlanacak ve yürürlükteki mevzuatı oluşturacak kanunlar ve diğer düzenlemelerin, şekil ve dil açısından yeknesaklığının sağlanması için taslak metinlerin hazırlanmasında uyulacak kurallar ile ilgili olarak düzenlenmiştir. Yönetmeliğin amacı, tüm mevzuatta dil birliği ve yazı birliği sağlamaktır. 


#30

SORU:

Adli yazı dili nasıl olmalıdır? 


CEVAP:

Adli yazı dilinde, yazının eksiklikler içermemesi yani tam olması; yazının kısa, açık ve doğru olması; yazının uygun bir dille yazılması gerekmektedir.


#31

SORU:

Hukuk dili ile ifade edilmek istenen nedir? 


CEVAP:

Özellikle belli mesleklerin icrasında, o mesleğe özgü araç gereç, kavram ve terimlere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu anlamda hukukun uygulanması için gerekli olan araçların başında gelen kanunlar ile diğer düzenlemelerin dili ve bu kanunların uygulanması için her somut olayda dilekçelerde, sözlü beyanlarda, hukuki işlemlerde, özellikle sözleşme metinlerinde, adli makamların çeşitli yazılarında, mahkeme kararlarında kullanılan dil, hukuk dilidir. Hukuk dili, kavram ve terimler bakımından, diğer mesleklerde veya günlük hayatımızda kullandığımız dilden farklıdır.


#32

SORU:

Kanunların dili nasıl olmalıdır? 


CEVAP:

Kanunların dilinin nasıl olması gerektiği ve vazgeçilmez özellikleri şu şekilde sıralanmıştır: Açıklık, sadelik, bilimsel tutarlılık ve terim birliği, kesinlik ve belirginlik. Kanunların dilinin sadeleştirilmesinde aşırılığa kaçılmamalı, yaşayan hukuk dili esas alınmalıdır.


#33

SORU:

Yaşayan hukuk dili ne demektir? 


CEVAP:

Yaşayan hukuk dili, bilimsel eserlerde ve hukuk uygulamalarında kullanılan dildir. 


#34

SORU:

Kanunların anlaşılamamasının ne gibi sakıncaları olabilir? 


CEVAP:

Kanunların anlaşılmaması durumunda, bu kanunlar kendilerine uygulanacak olan kişilerin haklarını bilmemeleri ve haklarını savunamamaları söz konusu olabilecektir. Özellikle ceza kanunlarındaki hükümlerin anlaşılabilir olmalarına daha da dikkat edilmelidir.


#35

SORU:

Mevzuat taslak metinlerinin hazırlanması aşamasında kullanılacak dile ilişkin olarak Mevzuat Hazırlama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik’teki düzenleme ne şekildedir? 


CEVAP:

Mevzuat taslak metinlerinin hazırlanması aşamasında, Mevzuat Hazırlama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik’te uyulacak kurallar arasında, taslaklarda kullanılacak dil açıkça düzenlenmiştir. Bu Yönetmeliğin 23. maddesine göre,

“Taslaklarda kullanılacak dil

MADDE 23 - (1) Taslaklarda, yaşayan Türkçe kullanılır. Türkçede karşılığı bulunan yabancı kelimelere yer verilmez. Türkçede karşılığı bulunmayan teknik terimlere yer verilmesinin zorunlu olması durumunda, bu terimler aslına uygun olarak yazılır. (2) Terim birliğinin sağlanması amacıyla taslakların başlığında ve madde metninde “yasa” kelimesi yerine “kanun” kelimesi kullanılır. (3) Taslaklarda, varsa tanım maddesinde belirtilenler dışında kısaltmalara yer verilmez. Kısaltmalar yerine kısaltmanın temsil ettiği kelimeler açıkça yazılır.”


#36

SORU:

Bazı kanunların dili neden günümüz Türkçesinden farklılık göstermektedir?


CEVAP:

Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki kanunlaşma hareketleri çerçevesinde, kanunlar o dönemde kullanılan dile göre kaleme alınmıştır, bu sebeple günümüz Türkçesinden farklılıklar göstermektedir. Bunun sebebinin, o dönemde kanunları hazırlayan komisyon üyelerinin ve kabul eden milletvekillerinin Arapça ve Farsça dillerine hakim kişiler olması gösterilmiştir.


#37

SORU:

Medeni usul hukukunda kanun değişikliğine gidilmiş ancak yeni kanunda eski kanundaki bazı terimler değiştirilmemiştir. Bunun sebebi nedir? 


CEVAP:

Medeni usul hukukunda da yaklaşık 80 yıllık uygulama sonucunda, hukuk dilinde yerleşmiş bazı terimlerin terk edilmediği, aynen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda yer aldığı görülmektedir. Bunun sebebi, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 2011 yılına kadar uygulanmış olması ve bu Kanun’un ilk zamanlarından beri kullanılan sözcüklerden bazılarının medeni usul hukukunda bir kurumun alışılmış ve yerleşmiş terimi hâline gelmiş olmasıdır. Bu yerleşmiş, alışılmış ve her hukukçu tarafından aynı şekilde anlamlandırılan terimlerin yerine, daha farklı terimlerin tercih edilmesi hem alışkanlıklara aykırı bir durum yaratacak hem de hukuk dilini fakirleştirecekti. Bu sebeple örneğin, fer’i müdahale, asli müdahale, ihtiyari dava arkadaşlığı, mecburi dava arkadaşlığı, ıslah, isticvap, sulh, tahkikat, hükmün tashihi, hükmün tavzihi gibi terimler, sınırları çizilmiş belli kurumları temsil ettiğinden günümüzde kullanılmaya devam etmektedir.


#38

SORU:

Mevzuat metinlerinde dil konusunda dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir? 


CEVAP:

Tüm mevzuatın bir arada uygulandığı dikkate alındığında, mevzuat metinlerinde kullanılan hukuk dilinde birlik ve uyumun sağlanması gerektiği gözden kaçırılmamalıdır. Farklı mevzuat metinlerinde, aslında aynı kavramı ifade eden farklı terimler veya kelimeler kullanmaktan kaçınılmalıdır. Ancak her hukuk alanının da kendi kavram ve terimlerinin olduğu unutulmamalı, mevzuat metinlerinin hazırlık aşamasında tüm hukuk sisteminin bütünlüğü dikkate alınırken diğer yandan o alana özgü terim ve kavramlara da özellikle dikkat edilmelidir.


#39

SORU:

Mevzuat Hazırlama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik neden önemlidir? 


CEVAP:

Mevzuat taslak metinlerinin hazırlanmasında uygulanacak kurallar, Mevzuat Hazırlama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik’te yer almaktadır. Bu Yönetmelik’in doğru uygulanması sonucunda, tüm mevzuat açısından şeklî yeknesaklık ve uyum sağlanmış olacak, tüm mevzuat dil birliği ve yazı birliği içinde varlığını sürdürecektir.


#40

SORU:

Mevzuat taslakları hazırlanırken nelere dikkat edilmelidir? 


CEVAP:

Hazırlanacak taslaklarda kullanılacak dil açısından, günümüz Türkçesine uygun, sade, açık ve anlaşılır bir dil tercih edilmeli, düzenlenen alanla ilgili hukuki kavram ve terimlerin doğru kullanılmasına özen gösterilmelidir.


#41

SORU:

Taslaklarda bulunması gereken unsurlar nelerdir? 


CEVAP:

Taslaklarda, taslağın adı, maddeler ve genel gerekçe bulunmalıdır. Taslağın ekleri varsa yürütme maddesinden sonra bu eklere yer verilir. Genel gerekçede, taslağın hazırlanmasını gerektiren nedenler açıkça belirtilmelidir. Madde gerekçelerinde, her maddenin düzenleniş nedenleri açıklanmalıdır. Açıkça kaldırılması, değiştirilmesi veya eklenmesi istenen hükümlerin neler olduğu ve kaldırma, değiştirme veya ekleme sebepleri belirtilir. Her madde için madde gerekçeleri ayrı ayrı düzenlenir. Madde gerekçeleri, madde metninin tekrarı şeklinde hazırlanamaz


#42

SORU:

Ek madde uygulaması ne zaman yapılır? 


CEVAP:

Kanunlarda zaman zaman rastladığımız “ek madde” uygulamasının da ne zaman yapılacağı Yönetmelik’te açıkça düzenlenmiştir. Mevzuatta yapılacak yeni düzenlemenin mevcut maddelerden birine eklenememesi ve mevcut maddelerin sıralamasına uygun düşmemesi durumunda, ek madde uygulamasına gidilir. Ek madde, yürürlük maddesinden ve varsa geçici maddelerden önce yer alır. Taslaklarda mükerrer maddelere yer verilmez, yürürlükteki metinlere ek madde eklenmesi yoluna gidilir. Eklenecek yeni maddenin düzenlemenin belirli bir bölümünde yer alması gerekiyorsa madde ilgili bölümde “MADDE .../A-” şeklinde numaralandırılır.


#43

SORU:

Geçici madde uygulamasına hangi durumlarda başvurulur? 


CEVAP:

Kanunlarda zaman zaman “geçici madde”lere de ihtiyaç duyulmaktadır. Geçici maddelere ise hangi durumlarda başvurulacağı açıkça düzenlenmiştir. Yeni mevzuat metni ile getirilen düzenleme uygulanmaya başlayıncaya veya yürürlüğe girinceye kadar geçecek süre içinde yapılacak işlem ve düzenlemeler ya da uyulacak ilke ve kurallar ile daha önceki düzenlemelerden doğan hakların korunmasına ilişkin hususlar ve benzeri geçiş hükümleri geçici maddelerle düzenlenir. Geçici maddeler de ayrıca numaralandırılır.


#44

SORU:

Mevzuat Hazırlama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik gereğince taslaklardaki şekli özellikler nelerdir? 


CEVAP:

Taslaklarda sırasıyla maddeler, fıkralar, bentler ve alt bentler bulunur. Fıkralar numarayla, bentler harfle, alt bentler numarayla belirlenir. Bentlerin sıralanmasında Türk alfabesinde yer alan bütün harfler kullanılır. Çerçeve maddelerde fıkralar numaralandırılmaz. Fıkraların numarası ayraçla, bentler ve alt bentlerin harf ve numaraları yarım ayraçla kapatılır; “z” harfinden sonra alfabetik sıralama “aa, bb, cc, çç, … zz” şeklinde yapılır. Maddeler ve çerçeve maddeler koyu, tüm harfleri büyük yazılır, numaralandırılır ve numaradan sonra kısa çizgi işareti konulur; ayrıca nokta konulmaz. Maddelerin ve çerçeve maddelerin altı çizilmez. Tanımlar maddesinde, tanımlar alfabetik sıralamaya göre bent veya alt bentlerle gösterilir


#45

SORU:

Anayasaya göre kanun teklif etme yetkisi kimdedir? 


CEVAP:

Anayasa’nın 88. maddesine göre, kanun teklif etmeye milletvekilleri yetkilidir.


#46

SORU:

Kanun tekliflerinin Genel Kurulda görüşülme usulü nasıldır? 


CEVAP:

Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü’nün 81. maddesinde, kanun tekliflerinin Genel Kurulda görüşülme usulü düzenlenmiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü’nün 81. maddesi çerçevesinde:

“Kanun teklifleri; Genel Kurulda, aşağıda belirtilen usule göre görüşülür:

a) Teklifin tümü hakkında görüşme açılır. b) Teklifin tümünün görüşülmesinden sonra yirmi dakika komisyonla soru ve cevap işlemi yapılır. Maddeler üzerinde bu süre on dakikadır.c) Teklifin maddelerine geçilmesi oylanır. ç) Teklifin maddeleri görüşülür. d) Teklifin tümü oylanır. Anayasa değişiklikleri hariç, kanun tekliflerinin tümü açık oylamaya tâbi işlerden değilse en az yirmi milletvekilinin talebi halinde açık oyla, aksi takdirde bu oylamalar ile maddelerin oylamaları işaret oyuyla yapılır. Aksi, Danışma Kurulunun teklifiyle Genel Kurulca kararlaştırılmamışsa; kanun tekliflerinin tümü hakkında siyasî parti grupları ve komisyon adına yapılan konuşmalar yirmişer, üyeler tarafından yapılan konuşmalar onar dakikadır. Maddeler hakkında konuşma süreleri bunun yarısı kadardır. Maddelerine geçilmesi veya tümü kabul edilmeyen kanun teklifleri, Genel Kurulca reddedilmiş olur. Cumhurbaşkanınca yayımlanması kısmen uygun bulunmayan ve bir daha görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderilen kanunların sadece uygun bulunmayan maddelerinin görüşülmesine kanunun görüşmelerine başlamadan önce Genel Kurulca görüşmesiz karar verilebilir. Bu durumda, sadece uygun bulunmayan maddelerle ilgili görüşme açılır. Kanunun tümünün görüşülmesine karar verilmesi durumunda ise kanun yukarıdaki fıkralara göre görüşülür. Kanunun tümünün oylaması her halde yapılır. Genel Kurulun, bir daha görüşülmek üzere geri gönderilen kanunun tümünü veya uygun bulunmayan maddelerini aynen kabul edebilmesi için üye tam sayısının salt çoğunluğunun oyu aranır. Bu oylamalarda üye tam sayısının salt çoğunluğunun bulunamaması halinde oylaması yapılan kanunun tümü ya da oylanan madde reddedilmiş sayılır.”


#47

SORU:

Adli yazı dilinin unsurları nelerdir? 


CEVAP:

Adli yazı dilinin üç unsuru barındırması gerekmektedir:

1. Yazı tam olmalıdır.

2. Yazı kısa, açık ve doğru olmalıdır.

3. Uygun bir dille yazılmalıdır


#48

SORU:

Adli makamlara verilen dilekçeler nasıl olmalıdır? 


CEVAP:

Adli makamlara verilen dilekçelerde de neyin talep edildiği ve bunun gerekçeleri tam olarak belirtilmelidir. Örneğin, medeni usul hukukunda, dava dilekçesinde açıkça talep sonucunun yazılmamış olması durumunda, hâkim davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre verir. Bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması hâlinde dava açılmamış sayılır.


#49

SORU:

Hükmün tavzihi ne demektir? 


CEVAP:

Eğer hükmün icrası sırasında, hükmün yeterli açıklıkta olmaması sebebiyle bir tereddüt yaşanıyorsa bu anlaşılmazlığın giderilmesi amacıyla “hükmün tavzihi” yoluna başvurulabilir. Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini, hükmü veren mahkemeden isteyebilir.


#50

SORU:

Mahkemeye verilen dilekçeler nasıl olmalıdır? 


CEVAP:

Mahkemeye sunulan dilekçelerin okunur olması, dava konusuyla ilgili olması ve uygun bir dille yazılması gerekmektedir.