HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI II Dersi Ticaret Hukukunun Esasları soru cevapları:

Toplam 60 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Ticaret kavramı hakkında kısaca bilgi veriniz?


CEVAP:

Ekonomi bilimi açısından baktığımızda ticaret,
kar sağlamak amacıyla mal ve hizmetlerin, yeniden
satmak amacıyla, satın alınmasını ifade eder. Hukuk bilimi
açısından bakıldığında ise ticaret, sadece değişim
faaliyetleri ile sınırlı kalmamakta aynı zamanda mal ve
hizmet üretimine yönelik faaliyetleri de içermektedir.
Ticaret hukuku, mal ve hizmetlerin üretimi, değişimi ve
tüketilmesine yönelik olan bu ticari faaliyetleri düzenleyen
kurallardan oluşan özel hukukun bir dalıdır. Ticaret
hukukunun konusunu oluşturan iş ve ilişkiler ve
kurumların amacı ve niteliği ekonomiktir. Devletin
ekonomik hayata karışması halinde buna ilişkin kuralları
düzenleyen ekonomi hukukundan söz edilir. Ticaret
hukuku içerisinde de ekonomi hukukunda olduğu gibi bazı
alanlarda devletin karışması söz konusu olmasına karşın
bu iki hukuk dalı birbirinden farklıdır. Ticaret hukuku,
özel hukukun bir dalı olarak, ticari faaliyet içerisinde yer
alan kişiler arasındaki ilişkileri ve kişilerin çıkarlarını
korumayı amaçlar. Ekonomi hukuku ise, kamu yararına
hizmet eden ve devletin ticari hayata karışmasıyla ilgili
kuralları içerir.


#2

SORU:

Ticaret hukukunun ortaya çıkışı hakkında kısaca bilgi
veriniz?


CEVAP:

Ticaret hukuku ticari nitelik taşıyan olaylara
uygulanan hukuk kurallarından oluşan hukuk dalıdır.
Ticaret hukukunun en temel kaynağını 6102 sayılı Tük
Ticaret Kanunu oluşturur. Dünyada farklı ülkelerde ticaret
hukuku kurallarının oluşturulmasında farklı sistemler
benimsenmiş ve ticaret hukukunun temel kavramları ve
hükümleri bu sistemteme göre belirlenmiştir. Bu sistemler,
sübjektif sistem, objektif sistem, ticari işletme sistemi ve
karma sistemdir. Subjektif sistemde, ticaret hukuku
kurallarının belirlenmesinde merkez kavram olarak tacir
alınmaktadır. Objektif sistem de ise, kuralların
belirlenmesinde ele alınan merkez kavramı ticari işlemler
oluşturmaktadır. 20. yüzyılda ortaya çıkan ve modern
sistem olarak da ifade edilen ticari işletme sisteminde,
merkez kavramı ticari işletme oluşturmakta kavram ve
hükümler ticari işletmeye dayalı olarak ortaya
konulmaktadır. Karma sistemde ise, ticaret hukuku
kurallarının belirlenmesinde bazen tacir, bazen ticari
işlemler ve bazen de ticari işletme merkez kavram olarak
ele alınmakta, ilk üç sistem bağdaştırılmış olmaktadır.
Türk hukuku açısından olayı ele aldığımızda, ticari işletme
ağırıklı karma sistemin benimsenmiş olduğunu
söyleyebiliriz.


#3

SORU:

Ticari işletme kavramı hakkında kısaca bilgi veriniz?


CEVAP:

Türk Ticaret Kanununda işletme kavramı
tanımlanmamıştır. POROY’a göre “işletme, sermayeemekidare
(müteşebbis) üçlüsünün bir araya gelip, belirli
bir organizasyon içinde ve bir cüz’ü tam olarak faaliyet
göstermesi” olarak tanımlanmaktadır. ARKAN’a göre
“işletme, bir girişimci (müteşebbis) tarafından ekonomik
çıkar sağlamak amacıyla emek ve sermayenin bağımsız
şekilde bir araya getirilmesi” olarak tanımlanır.


#4

SORU:

Ticari işletmenin unsurlarını sıralayınız?


CEVAP:

• Esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşmak,
• Gelir sağlamayı amaçlamak,
• Devamlılık,
• Bağımsız olmak.


#5

SORU:

Ticari işletmenin unsurlarından biri olan “esnaf
işletmesi için öngörülen sınırı aşmak” konusu hakkında
bilgi veriniz?


CEVAP:

Bir işletmenin ticari işletme sayılabilmesi için,
işletme kapsamında yürütülen faaliyetlerin esnaf faaliyeti
sınırlarını aşması gerekir. Ticari işletmeyi esnaf
işletmesinden ayırmak ancak bu unsur sayesinde olasıdır.
Türk Ticaret Kanununun 11/1 maddesinde ticari işletme
tanımlanmış, TTK m.15 de ise, esnafın tanımı verilmiştir.
Buna göre “ister gezici olsun ister bir dükkânda veya bir
sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik
faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan
ve geliri 11 inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca
çıkarılacak kararnamede gösterilen sınırı aşmayan ve sanat
veya ticaretle uğraşan kişi esnaftır”. Ancak, söz konusu
tanımlardan esnaf ve tacir arasındaki ayırımı tam olarak
yapmak mümkün değildir. Bu nedenle TTK’nun 11/2
maddesi ile “ticari işletme ile esnaf işletmesi arasındaki
sınır, Bakanlar Kurulunca çıkarılacak kararnamede
gösterileceği ifade edilmiştir. Bakanlar Kurulu
Kararnamesinde belirlenecek miktarın üstünde gelir elde
eden işletmeler ticari işletme olarak kabul edilecek,
gelirleri bu miktarın altında olanlar ise esnaf işletmesi
sayılacaktır.


#6

SORU:

Ticari işletmenin unsurlarından biri olan “gelir
sağlamayı amaçlamak” konusu hakkında bilgi veriniz?


CEVAP:

Gelir sağlamayı amaçlamayan yani iktisadi yarar
sağlamaya yönelik olmayan müesseseler ticari işletme
sayılmazlar. Gelir sağlamanın amaçlanması yeterlidir. Bu
amacın elde edilmesi zorunlu değildir. Örneğin gelir
sağlamak amacı ile bir ticari işletme işletmek üzere bir
ortaklık kurulması yeterli olmakta bu ortaklığın zarar
etmesi gelir sağlamayı amaçlamak unsurunu ortadan
kaldırmamaktadır.


#7

SORU:

Ticari işletmenin unsurlarından biri olan “devamlılık”
konusu hakkında bilgi veriniz?


CEVAP:

Bir iktisadi işletmenin ticari işletme olarak
değerlendirilebilmesi için sürekli gelir sağlamayı
amaçlayarak faaliyette bulunması gerekir. Diğer bir
deyişle, geçici olarak yapılan işler, işin hacmi ne kadar
büyük olursa olsun, ticari işletme değildir. Devamlılıktan
anlaşılması gereken, bir işletmenin faaliyete geçtikten
sonra ilelebet faaliyetlerine devam etmesi değildir. Sürekli
faaliyetin amaçlanması yeterli olup, bu amacın
gerçekleşmesi gerekmez. Ayrıca devamlılık yılın her günü
çalışmak anlamına da gelmez. Burada önemli olan
işletmenin raslantısal olarak bir kez bir faaliyette
bulunması değil, sürekli olarak işletilmek niyetiyle açılmış
olmasıdır. Örneğin niteliği gereği, sadece yaz sezonunda
faaliyet gösteren bir işletme kışın faaliyet göstermediği
halde, devamlılığı olan bir işletmedir. Çünkü bu
işletmenin işletilmesinde her yaz çalıştırma niyeti söz
konusudur.


#8

SORU:

Ticari işletmenin unsurlarından biri olan “bağımsız
olmak” konusu hakkında bilgi veriniz?


CEVAP:

Gelir getirici, esnaf faaliyeti sınırlarını aşan
devamlı faaliyetlerin ticari işletme olabilmesi için
bağımsız olarak yapılması gerekir. Diğer bir deyişle,
faaliyetini, herhangi bir yerden emir almadan yerine
getiren müesseseler ticari işletme sayılmaktadır. Örneğin
şube, merkeze bağlı olduğu için ayrı bir işletme sayılmaz.
Aynı şekilde, ticari mümessil, seyyar tüccar memuru,
müstahdem, hizmetli, memur gibi sıfatlarla çalışanlar da
bağımsız olmadıkları için ticari işletme işletiyor
sayılmazlar.


#9

SORU:

Türk Ticaret Kanunu’na göre tacir sıfatı nasıl
kazanılır?


CEVAP:

Türk Ticaret Kanununun m. 12 hükümden
anlaşılacağı gibi gerçek kişilerin tacir sıfatını
kazanabilmesinin unsurları şunlardır:
• Bir Ticari İşletmenin Varlığı: Tacir sıfatının
kazanılabilmesi için gerekli olan ilk koşul, bir
ticari işletmenin varlığıdır. Her ne kadar, Türk
Ticaret Kanunu m. 12/2’de , “Bir ticari işletmeyi
kurup açtığını, sirküler, gazete, radyo, televizyon
ve diğer ilan araçlarıyla halka bildirmiş veya
işletmesini ticaret siciline tescil ettirerek durumu
ilan etmiş olan kimse, fiilen işletmeye
başlamamış olsa bile tacir sayılır.” denmiş ise de,
burada da yine ticari işletmenin varlığı
aranmakta, bildirim ise fiilen işletme unsurunun
yerini almaktadır.
• Bir Ticari İşletmeyi Kendi Adına İşletme: Tacir
sıfatının kazanılabilmesi için ikinci unsur, var
olan bir işletmenin gerçek kişilerce kendi
adlarına işletilmesidir. Burada önemli olan ticari
işletmeyi kimin işlettiği değil ticari işletmenin
kimin adına işletildiğidir. Bir ticari işletmeyi
işletmekle birlikte bunu kendi adına
yapmayanlar, tacir sayılmazlar. Örneğin, ticari
mümessiller, ticaret ortaklıkların ortakları, veli ya
da vasi gibi yasal temsilciler ticari işletmeyi
kendi adlarına işletmedikleri için, sırf bir ticari
işletme işlettikleri için tacir sıfatını
kazanamazlar. Ticari işletme kimin adına
işletiliyorsa tacir sıfatı bunlara aittir. Örneğin, bir
ticari işletme, küçük ya da kısıtlılar adına, veli ya
da vasileri tarafından işletildiğinde tacir sıfatı
küçük ya da kısıtlıya aittir. Ayrıca tacir sıfatının
kazanılabilmesi için gerçek kişilerin bu ticari
işletmeyi tek başlarına kendi adlarına işletmeleri
de gerekmez. Bir ticari işletme adi ortaklığın
ortağı olarak işletiliyor olsa da gerçek kişi tacir
sıfatını kazanır.


#10

SORU:

Tacir gibi sorumlu olanlar kimlerdir?


CEVAP:

Ticaret Kanunumuz bazı kişileri tacir
saymamakla beraber, kendilerini kısmen veya tamamen
tacir gibi sorumlu tutmuştur. Türk Ticaret Kanunu m. 13’e
göre, “Küçük ve kısıtlılara ait ticari işletmeyi bunların
adına işleten yasal temsilci, tacir sayılmaz. Tacir sıfatı,
temsil edilene aittir. Ancak, yasal temsilci ceza
hükümlerinin uygulanması yönünden tacir gibi sorumlu
olur.” Bu hükümden anlaşılacağı gibi, tacir küçüğün veli
veya vasisi tacir sayılmadığı halde, cezai sorumluluk
açısından tacir gibi sorunlu tutulmaktadır. Türk Ticaret
Kanunu m. 12/3'e göre, “bir ticari işletme açmış gibi, ister
kendi adına, ister adi bir şirket veya her ne suretle olursa
olsun hukuken var sayılmayan diğer bir şirket adına ortak
sıfatıyla işlemlerde bulunan kimse, iyiniyetli üçüncü
kişilere karşı tacir gibi sorumlu olur.” Bu hükümlerden de
anlaşılacağı gibi, söz konusu kişiler, tacir sıfatını
kazanmamakta, ancak tacir gibi sorumlu olmaktadırlar.


#11

SORU:

Türk Ticaret Kanununda yer alan tüzel kişilerin tacir
sıfatı kazanmasıyla ilgili düzenleme hakkında bilgi
veriniz?


CEVAP:

Tüzel kişilerin tacir sıfatı ile ilgili düzenlemeye,
Türk Ticaret Kanununun 16. maddesinde yer verilmiştir.
Bu hükme göre, ticaret ortaklıklarıyla, amacına ulaşmak
için ticari bir işletme işleten vakıflar, dernekler ve kendi
kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre
yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere Devlet, il
özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri
tarafından kurulan kurum ve kuruluşlar tacir sayılırlar.
Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu
tüzel kişileri ile kamu yararına çalışan dernekler ve
gelirinin yarısından fazlasını kamu görevi niteliğindeki
işlere harcayan vakıflar, bir ticari işletmeyi, ister doğrudan
doğruya ister kamu hukuku hükümlerine göre yönetilen ve
işletilen bir tüzel kişi eliyle işletsinler, kendileri tacir
sayılmazlar (TTK. m.16/2).


#12

SORU:

Tacir sıfatının kaybı ile ilgili bilgi veriniz?


CEVAP:

Gerçek kişilerin tacir sıfatı, ticaretin terk edilmesi
ile sona erer. Bu anlamda ticaretin terk edilmesi, ticari
işletmenin kapatılması ya da ticari işletmenin o kişi adına
işletilmesine son verilmesini ifade eder. Ancak, ticaret
siciline kayıtlı bir tacirin ticareti terk ettiğini, başka bir
deyişle tacir sıfatının son bulduğunu, ticaret siciline
bildirerek, kaydın terkinini de istemesi gerekir (TTK.
m.31/2). Aksi halde kişinin tacir sıfatının son bulmuş
olduğu, iyi niyetli kişilere karşı ileri sürülemez (TTK
m.36/3). İcra İflâs Kanunu uyarınca ticareti terk eden tacir,
on beş gün içinde durumu kayıtlı bulunduğu ticaret
siciline bildirmek ve mal beyanında bulunmak zorundadır
(İİK m. 44/1). Bu bildirimi alan sicil memuru durumu,
Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ve alacaklıların
bulunduğu yerde ilan eder (İİK m. 44/1). Bu ilan
tarihinden itibaren bir yıl içinde ticareti terk eden tacir
hakkında iflâs yolu ile takip yapılabilir (İİK m. 44/2). Bu
durum, ticaret ortaklıkları hakkında uygulanmaz. Tüzel
kişilerde, tasfiyenin tamamlanarak, ortaklığın ticaret
sicilinden terkininden sonra tüzel kişilik ortadan kalkmış
olur. Bu aşamadan sonra ortada hukuken bir varlık
kalmamış olacağından, iflâs yolu ile takip yapmak da
mümkün olmayacaktır. Tüzel kişilerin tacir sıfatı ise, kural
olarak, tüzel kişiliğin son bulmasıyla sona erer. Ancak,
son bulma nedeninin gerçekleşmesi, tüzelkişiliğe derhal
sona erdirmez. Tüzel kişilik, son bulma nedeninin
gerçekleşmesinden sonra başlayan tasfiye işlemlerinin
tamamlanarak, tüzel kişi tacire ait kaydın ticaret sicilinden
terkini ile son bulur. Tasfiye süresince tüzel kişilik tasfiye
amacı ile sınırlı olarak devam eder.


#13

SORU:

Tacir olmanın hükümlerini sıralayınız?


CEVAP:

• İflâsa Tabi Olma
• Ticaret Siciline Kaydolma
• Odalara Kaydolma
• Ticaret Unvanı Seçme ve Kullanma
• Ticari İş Karinesine Tabi Olma
• Ticari Örf ve Adetlere Tabi Olma
• Ticari Defterleri Tutma
• Basiretli Bir İş Adamı Gibi Davranma
• Ücret ve Faiz İsteme
• Ücret ve Cezanın İndirilmesini İsteyememe
• Fatura Verme
• Hapis Hakkını Kullanmada Kolaylıktan
Yararlanma
• Satış ve Mal Değişimlerinde Özel Hükümlere
Tabi Olma


#14

SORU:

Kollektif ortaklık sözleşmesinde bulunması gereken
zorunlu unsurlar nelerdir?


CEVAP:

• Ortakların ad ve soyadları, yerleşim yerleri ve
vatandaşlıkları
• Ortaklığın kollektif olduğu
• Ortaklığın ticaret unvanı ve merkezi
• Ortaklığın işletme konusu;
• Her ortağın sermaye olarak koymayı
yükümlendiği para miktarı, para niteliğinde
olmayan sermayenin değeri ve bu değerin ne
şekilde biçilmiş olduğu, eğer kişisel emek söz
konusu ise bu emeğin nitelik ve kapsamı
• Ortaklığı temsile yetkili kimselerin ad ve
soyadları, bunların yalnız başına mı, yoksa
birlikte mi imza koymaya yetkili oldukları.


#15

SORU:

Kolektif ortaklığın sona ermesindeki irade dışı
nedenleri sıralayınız?


CEVAP:

• Ortaklığın iflası(TTK m. 243)
• Ortaklığın amacının gerçekleşmesi veya
gerçekleşmenin olanaksız hale gelmesi(TTK.
m.243; TBK m. 639)
• Sözleşmede ortaklığın mirasçılarla sürdürülmesi
konusunda bir hüküm yoksa ortaklardan birinin
ölmesi(TTK. m.243; TBK m. 639)
• Sözleşmede ortaklığın devam edeceğine ilişkin
bir hüküm yoksa, bir ortağın kısıtlanması, iflası
veya tasfiyedeki payının cebrî icra yoluyla paraya
çevrilmesi(TTK. m.243; TBK m. 639)
• Ortaklık için kararlaştırılan sürenin bitmesi(TTK.
m.243; TBK m. 639)
• Ortaklık sermayesinin tamamı veya üçte ikisi
yitirilmiş olup da tamamlanmasına veya geri
kalan kısmı ile yetinilmesine ortaklarca karar
verilmemiş olması halinde(TTK. m.243)
• Ortaklığın bir diğer ortaklıkla birleşmesi(TTK.
m.243)
• Ortaklardan birinin iflası(TTK. m.243)
• Sözleşmede öngörülen diğer nedenler


#16

SORU:

Anonim ortaklık ana sözleşmesinde bulunması gereken
zorunlu hususlar nelerdir?


CEVAP:

• Ortaklığın ticaret unvanı ve merkezinin
bulunacağı yer
• Esaslı noktaları belirtilmiş ve tanımlanmış bir
şekilde ortaklığın işletme konusu.
• Ortaklığın sermayesi ile her payın itibarî değeri,
bunların ödenmesinin şekil ve şartları
• Pay senetlerinin nama veya hamiline yazılı
olacakları; belirli paylara tanınan imtiyazlar;
devir sınırlamaları
• Paradan başka sermaye olarak konan haklar ve
ayınlar; bunların değerleri; bunlara karşılık
verilecek payların miktarı, bir işletme ve ayın
devir alınması söz konusu olduğu takdirde,
bunların bedeli ve ortaklığın kurulması için
kurucular tarafından ortaklık hesabına satın
alınan malların ve hakların bedelleriyle,
ortaklığın kurulmasında hizmetleri görülenlere
verilmesi gereken ücret, ödenek veya ödülün
tutarı
• Kurucularla yönetim kurulu üyelerine ve diğer
kimselere ortaklık kârından sağlanacak
menfaatler
• Yönetim kurulu üyelerinin sayıları, bunlardan
ortaklık adına imza koymaya yetkili olanlar
• Genel kurulların toplantıya nasıl çağrılacakları;
oy hakları
• Ortaklık bir süre ile sınırlandırılmışsa, bu süre
• Ortaklığa ait ilanların nasıl yapılacağı
• Pay sahiplerinin taahhüt ettiği sermaye paylarının
türleri ve miktarları
• Ortaklığın hesap dönemi
• İlk yönetim kurulu üyeleri


#17

SORU:

Limited ortaklık ana sözleşmesinde bulunması gereken
zorunlu hususlar nelerdir?


CEVAP:

• Ortaklık ticaret unvanı ve merkezi
• Esaslı noktaları belirtilmiş ve tanımlanmış bir
şekilde ortaklık işletme konusu
• Esas sermayenin itibarî tutarı, esas sermaye
paylarının sayısı, itibarî değerleri, varsa
imtiyazlar, esas sermaye paylarının grupları.
• Müdürlerin adları, soyadları, unvanları,
vatandaşlıkları
• Ortaklık tarafından yapılacak ilanların şekli


#18

SORU:

Kıymetli evrakın tanımı ve özellikleri hakkında bilgi
veriniz?


CEVAP:

Kıymetli evrak, her şeyden önce bir senettir. Bu
senetlerin içerdikleri hak, senetten ayrı olarak ileri
sürülemez ve senetten ayrı olarak başkasına devir
edilemez (TTK.m.645). Kıymetli evrak, yazılı bir senettir
ve çok sıkı şekil şartlarına bağlanmıştır. Bu senetler
kanunda belirtilmiş olan şekil şartlarına uygun biçimde
düzenlenmemiş ise kıymetli evrak olarak geçerli olmazlar.
Kıymetli evrakın özelliklerini şu şekilde sıralayabiliriz:
• Kıymetli evrak bir borç senedidir.
• Kıymetli evrakın içerdiği hak ekonomik bir değer
taşır ve devredilebilir.
• Kıymetli evrakta hak ile senet arasında kuvvetli
bir bağ vardır.
• Kıymetli evrak ağırlaştırılmış şekil şartlarına
bağlıdır.


#19

SORU:

Kambiyo senetleri hakkında kısaca bilgi veriniz?


CEVAP:

Ticari senetler de denilen kambiyo senetleri
“poliçe”, “bono” ve “çek”tir. Bu senetler kanunen emre
yazılı senetlerdendir. Poliçe hükümleri kanunda aksi
belirtilmediği sürece tüm emre yazılı senetlere ve kanunen
emre yazılı senet sayılan bono ve çek için de geçerli olan
genel hüküm niteliğindedir. Bu senetler, ayrı ayrı
düzenlenmiş olmakla birlikte, bir takım ortak özelliklere
sahiptirler.


#20

SORU:

Ticari işletmenin unsurları nelerdir? Kısaca açıklayarak yazınız.


CEVAP:

- Esnaf Faaliyeti Sınırlarını Aşmak: Bir işletmenin ticari işletme sayılabilmesi için, işletme kapsamında yürütülen faaliyetlerin esnaf faaliyeti sınırlarını aşması gerekir. Türk Ticaret K’anununun 11/2 maddesi ile “ticari işletme ile esnaf işletmesi arasındaki sınır, Ticari işletme ile esnaf işletmesi arasındaki sınırın Cumhurbaşkanı kararıyla belirleneceği ifade edilmiştir. Cumhurbaşkanı kararında belirlenen miktarın üstünde gelir elde eden işletmeler ticari işletme olarak kabul edilecek, gelirleri bu miktarın altında olanlar ise esnaf işletmesi sayılacaktır.

- Gelir Sağlamayı Amaçlamak: Gelir sağlamayı amaçlamayan yani iktisadi yarar sağlamaya yönelik olmayan müesseseler ticari işletme sayılmazlar. Gelir sağlamanın amaçlanması yeterlidir. Bu amacın elde edilmesi zorunlu değildir.

- Devamlılık: Bir iktisadi işletmenin ticari işletme olarak değerlendirilebilmesi için sürekli gelir sağlamayı amaçlayarak faaliyette bulunması gerekir. Diğer bir deyişle, geçici olarak yapılan işler, işin hacmi ne kadar büyük olursa olsun, ticari işletme değildir. Devamlılıktan anlaşılması gereken, bir işletmenin faaliyete geçtikten sonra ilelebet faaliyetlerine devam etmesi değildir. Sürekli faaliyetin amaçlanması yeterli olup, bu amacın gerçekleşmesi gerekmez. 

- Bağımsızlık: Gelir getirici, esnaf faaliyeti sınırlarını aşan devamlı faaliyetlerin ticari işletme olabilmesi için bağımsız olarak yapılması gerekir. Diğer bir deyişle, faaliyetini, herhangi bir yerden emir almadan yerine getiren müesseseler ticari işletme sayılmaktadır.


#21

SORU:

Tacir olmanın hükümleri nelerdir? Maddeler halinde yazınız.


CEVAP:
  • İflâsa Tabi Olma
  • Ticaret Siciline Kaydolma
  • Odalara Kaydolma
  • Ticaret Unvanı Seçme ve Kullanma
  • Ticari İş Karinesine Tabi Olma
  • Ticari Örf ve Adetlere Tabi Olma
  • Ticari Defterleri Tutma
  • Basiretli Bir İş Adamı Gibi Davranma
  • Ücret ve Faiz İsteme
  • Ücret ve Cezanın İndirilmesini İsteyememe
  • Fatura Verme
  • Hapis Hakkını Kullanmada Kolaylıktan Yararlanma
  • Satış ve Mal Değişimlerinde Özel Hükümlere Tabi Olma

#22

SORU:

Kollektif ortaklığı oluşturan unsurları açıklayarak yazınız.


CEVAP:

Ticari İşletme: Türk Ticaret Kanununa göre, kolektif ortaklık ancak bir ticari işletme işletmek üzere kurulabilir.

Ticaret Unvanı: Kolektif ortaklık tacir olduğu için, bir ticaret unvanı seçmek ve iş ve işlemlerinde bu unvanı kullanmak zorundadır. Ticaret unvanı, bütün ortakların veya ortaklardan birinin ad ve soyadını ve ortaklık türünü içermelidir.

Ortakların Sınırsız Sorumu: Kolektif ortaklığın ortakları, ortaklığın üçüncü kişilere karşı üstlenmiş olduğu borç ve yükümlerden, neden olduğu haksız eylemlerden, belirli koşullarla, ortaklığın tüm ortakları tüm malvarlıkları ile sınırsız ve zincirleme olarak sorumludurlar. Ortaklık alacaklıları, alacaklarını önce ortaklıktan talep etmelidirler. Alacaklıların ortaklık borç ve yükümlerinden dolayı ortaklara başvurma olanağı ancak yasada belirtilen durumlarda doğar. Yasada belirtilen bu haller oluşmamışsa ortakların sorumluluğundan da söz edilemez.

Tüzel Kişilik: Kolektif ortaklık, ortaklarından ayrı, tüzel kişiliğe sahiptir.

Sermaye: Kollektif ortaklar, sermaye olmaya yarayan her çeşit kıymetleri, emek ve ticari itibarlarını ortaklığa sermaye olarak koyabilirler.


#23

SORU:

Kollektif ortaklığın sona ermesi kaç biçimde olur?


CEVAP:

Kollektif ortaklık çeşitli nedenlerle sona erer. Bu nedenleri üç grupta toplayabiliriz. Ortaklık ortakların alacakları kararla veya ortaklardan birinin istemi ile sona erebilir. Bunlara iradi neden denir. Bazı nedenler ise, ortaklığı kendiliğinden sona erdirir. Bunlar iradi dışı nedenler olarak ifade edilir. Ortaklığın bazı hallerde mahkeme kararı ile sona erdirilmesi de olanaklıdır.


#24

SORU:

Anonim ortaklığın organları nelerdir? Bu organlar hakkında bilgi veriniz.


CEVAP:

Ticaret siciline tescil ile tüzel kişilik kazanan bir anonim ortaklık, medeni hakları kullanma yetkisini organları aracılığı ile kullanır. Anonim ortaklıklarda iki zorunlu organ öngörülmüştür. Bunlar genel kurul ve yönetim kuruludur.

Genel Kurul: Genel kurul, pay sahiplerinden oluşan karar organıdır. Genel kurul, olağan veya olağanüstü olmak üzere iki şekilde toplanabilir. Genel kurul ister olağan ister olağanüstü toplansın çağrılı veya çağrısız toplanabilir. Tek pay sahipli anonim ortaklıklarda bu pay sahibi genel kurulun tüm yetkilerine sahiptir. Ancak, tek pay sahibinin genel kurul sıfatıyla alacağı kararların geçerlilik kazanabilmesi için yazılı olmaları zorunludur. Genel kurulun yetkilerinin sınırını kanunda ve esas sözleşmede açıkça öngörülmüş haller belirler. Genel kurulun, icra organı olmadığından, alınan kararlarla ilgili kurul olarak bir sorumluluğu yoktur.

Genel kurul toplantısında, gündemde olmayan konular görüşülemez ve karar alınamaz. Ancak, bütün pay sahiplerinin hazır bulundukları toplantıda, gündemebağlılık ilkesi uygulanmayabilir. Olağanüstü genel kurul toplantısının gündemi için ise böyle bir zorunluluk bulunmamaktadır. Genel kurul toplanabilmesi ve karar alabilmesi için yasa ve ana sözleşmede belirlenen toplantı ve karar yetersayılarının sağlanmış olması gerekir.

Yönetim Kurulu: Anonim ortaklıklarda, görev ve yetkileri bakımından, en önemli organ yönetim kuruludur. Yönetim kurulu üyeleri gerçek veya tüzel kişilerden oluşur. Genel olarak ortaklığın temsili kurul olarak yönetim kuruluna aittir. Bu amaçla yönetim kurulunun karar alabilmesi için, yasa ve ana sözleşme hükümlerine uygun olarak toplanması gerekir. Yönetim kurulu ortaklık yönetimine ilişkin kararları, kural olarak, kurul halinde alır. Yönetim kurulunun sahip olduğu yönetim yetkileri üyeler veya dışarıdan kişiler arasında paylaştırılabilir veya bunlara devredilebilir. Ortaklık, kural olarak, yönetim kurulu tarafından temsil olunur .


#25

SORU:

Anonim ortaklığın genel kurulunun hiçbir organa devredilemeyecek yetkileri nelerdir?


CEVAP:

Anonim ortaklık genel kurulunun hiçbir organa devredilemeyecek bazı yetkileri vardır. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz:

  1. Esas sözleşmenin değiştirilmesi
  2. Yönetim kurulu üyelerinin seçimi, süreleri, ücretleri ile huzur hakkı, ikramiye ve prim gibi haklarının belirlenmesi, ibraları hakkında karar verilmesi ve görevden alınmaları
  3. Kanunda öngörülen istisnalar dışında denetçinin seçimi ile görevden alınması
  4. Finansal tablolara, yönetim kurulunun yıllık raporuna, yıllık kâr üzerinde tasarrufa, kâr payları ile kazanç paylarının belirlenmesine, yedek akçenin sermayeye veya dağıtılacak kâra katılması dâhil, kullanılmasına dair kararların alınması
  5. Kanunda öngörülen istisnalar dışında ortaklığın feshi
  6. Önemli miktarda ortaklık varlığının toptan satışı

#26

SORU:

Anonim ortaklık hangi hallerde sona erer? Bu sona erme hallerini açıklayarak yazınız.


CEVAP:

Anonim ortaklık kanunda öngörülen nedenlerle sona erer. Bu nedenler üç gurupta toplanabilir.

İradi Nedenler
- Genel kurulca fesih kararı alınması
- Ortaklığın başka bir ortaklıkla birleşmesi

İrade Dışı Nedenler
- Sürenin sona ermesine rağmen işlere fiilen devam etmek suretiyle belirsiz süreli hâle gelmemişse, esas sözleşmede öngörülen sürenin sona ermesiyle
- Ortaklığın iflası
- İşletme konusunun gerçekleşmesi veya gerçekleşmesinin imkânsız hâle gelmesi
- Esas sözleşmede öngörülmüş herhangi bir sona erme sebebinin gerçekleşmesi

Mahkeme Kararı İle
- Uzun süreden beri şirketin kanunen gerekli olan organlarından biri mevcut olmaması veya genel kurulun toplanamaması
- Ortaklığın kurulmasında kanun hükümlerine aykırı hareket edilmek suretiyle, alacaklıların, pay sahiplerinin veya kamunun menfaatleri önemli bir şekilde tehlikeye düşürülmüş veya ihlal edilmiş olursa, yönetim kurulunun, Sanayi ve Ticaret Bakanlığının, ilgili alacaklının veya pay sahibinin istemi üzerine ortaklığın merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinin kararıyla


#27

SORU:

Limited ortaklığın denetimi kaça ayrılır? Açıklayınız.


CEVAP:

Limited ortaklığın denetimi, olağan denetim ve özel denetim olmak üzere ikiye ayrılır. Olağan denetim ortaklık işlemlerine özellikle de müdürlerin faaliyetlerine ilişkin denetimdir. Özel denetim dışındaki tüm hususlar, olağan denetim olarak kabul edilebilir. Denetim organ niteliğine sahip olmayan kişiler tarafından yerine getirilir. 


#28

SORU:

Kıymetli evrak nedir? Özellikleri nelerdir?


CEVAP:

Kıymetli evrak, her şeyden önce bir senettir. Bu senetlerin içerdikleri hak, senetten ayrı olarak ileri sürülemez ve senetten ayrı olarak başkasına devir edilemez. Kıymetli evrak, yazılı bir senettir ve çok sıkı şekil şartlarına bağlanmıştır. Bu senetler kanunda belirtilmiş olan şekil şartlarına uygun biçimde düzenlenmemiş ise kıymetli evrak olarak geçerli olmazlar.

Kıymetli evrakın özelliklerini şu şekilde sıralayabiliriz:
• Kıymetli evrak bir borç senedidir.
• Kıymetli evrakın içerdiği hak ekonomik bir değer taşır ve devredilebilir.
• Kıymetli evrakta hak ile senet arasında kuvvetli bir bağ vardır.
• Kıymetli evrak ağırlaştırılmış şekil şartlarına bağlıdır.


#29

SORU:

İçerdiği hakkın türü açısından kıymetli evrak kaça ayrılır? Açıklayarak yazınız.


CEVAP:

İçerdiği hakkın türü açısından kıymetli evrakı alacak senetleri, ortaklık senetleri ve eşya hukuku senetleri olarak üç gruba ayırabiliriz.

Alacak senetleri alacak hakkını temsil eden senetlerdir. Kambiyo senetleri bu gruba girer. Aynı şekilde emre yazılı havale, emre yazılı ödeme vaadi, faaiz ve temettü kuponları da bu gruba girer.

Ortaklık senetleri, bir ortaklıkta ortak olmanın sağladığı hakları içerir. Örneğin pay senetleri bu grup içerisinde yer alır.

Eşya senetleri ise ayni hak türünden bir hakkı temsil ederler. Konişmento, taşıma senedi, ipotekli borç senedi ve makbuz senedi bu gruba örnek oluşturur.


#30

SORU:

Devir şekli açısından kıymetli evrak kaça ayrılır? Açıklayarak yazınız.


CEVAP:

Kıymetli evrakın devir şekli açısından sınıflandırılması en önemli ayrım ölçütüdür. Bu sınıflandırmaya göre kıymetli evrak, nama yazılı, emre yazılı ve hamiline yazılı olmak üzere üçe ayrılır.

Nama yazılı senetlerde hak sahibi ismen belirtilmiştir; ayrıca senette “emre veya havalesine” kaydı yoktur. Bu senetlerin elden ele dolaşma (tedavül) kabiliyeti çok azdır. Nama yazılı kıymetli evrak, senet zilyetliğinin devri ve devir beyanı ile devredilebilir. Zilyetliği devretmenin en temel ve yaygın yolu teslimdir. Ancak senet teslimsiz olarak da iktisab edilebilir. Hemen hemen bütün kıymetli evraklar nama yazılı olarak düzenlenebilir. Menkul kıymetlerden banka bonoları, banka garantili bonolar ile finansman bonoları çıkarılmalarına esas olan tebliğler gereğince nama yazılı
düzenlenemezler.

Emre yazılı senetler, belli bir kimse veya onun emir ve havalesine düzenlenmiştir. Bunlar ciro yoluyla başkasına devredilebilir. Emre yazılı kıymetli evrak ciro ve teslim yolu ile devredilir. Bu nedenle nama yazılı kıymetli evraka göre dolaşım kabiliyeti daha fazladır. 

Hamile yazılı senetler, üzerinde belli bir kişinin adı yazılı olmayan, onu taşıyanın (hamilin) hak sahibi sayıldığı senetlerdir. Hamile yazılı kıymetli evrak devri en kolay kıymetli evraktır. Hamile yazılı kıymetli evrakın devri için yalnızca sadece senet zilyetliğinin geçirilmesi yeterlidir. Senet kimin elinde ise, o kişi senedin alacaklısı sayılır.


#31

SORU:

Bir kişinin kambiyo senedi düzenleyebilmesi, bir başka ifadeyle kambiyo senedi ehliyet sahibi olabilmesi için için hangi koşullar gerekmektedir?


CEVAP:

Kambiyo senetleri ile borçlanma konusunda Türk Ticaret Kanunu’nda özel bir koşul veya özel bir ehliyet aranmamıştır. TTK. m.670’e göre, sözleşme ile borçlanmaya yetkili olan bir kimse, kambiyo senetleri ile borçlanmaya da yetkilidir. Fiil ehliyetine sahip olan biri, kendi eylemleriyle hak edinebilir ve borç altına
girebilir.

Ayırt etme (temyiz) gücüne sahip olmayan kişilerin kambiyo senedi düzenlemesi olanaklı değildir. Bu kişiler ancak, yasal temsilcileri aracılığı ile kambiyo yükümü altına girebilirler.

Ayırt etme gücüne sahip olan küçükler ve kısıtlılar ise, yasal temsilcilerinin onayı ile kambiyo senedi düzenleyebilir ve bu senetleri ciro edebilirler.

Tüzel kişiler zorunlu organlara sahip olduklarında fiil ehliyetini kazanırlar. Ticaret ortaklıkları ise tescil anından itibaren tüzel kişilik kazanırlar. Böylece tüzel kişilerin kambiyo yükümü altına girmeleri olanaklı hale gelir.

Ehliyet senedin verildiği anda bulunmalıdır. Kambiyo senedi düzenleyen kimsenin ehliyetli olup olmadığı ulusal kanuna göre belirlenir


#32

SORU:

Poliçede kaç tür ilişki vardır? Açıklayarak yazınız.


CEVAP:

Poliçede üçlü bir ilişki vardır. Keşideci (poliçeyi düzenleyen), muhataba (ödeyecek olana), poliçede gösterilen kişiye (lehdara) senetteki bedeli ödeme emri verir. Poliçede cümle “ödeyiniz” şeklinde biter. Bu yönüyle poliçe nitelikli bir havaledir. Ancak muhatap poliçeyi kabul etmek zorunda değildir. Muhatap poliçeyi kabul etmezse borç altına girmez. Poliçede keşideci ve muhatap arasındaki ilişkiye karşılık (provizyon) ilişkisi, keşideci ile lehdar arasındaki ilişkiye bedel ilişkisi, muhatap ile lehdar arasındaki ilişkiye havale ilişkisi denir.


#33

SORU:

Bono nedir? Tarafları kimlerdir?


CEVAP:

Bono, senet borçlusu tarafından imzalanarak alacaklıya verilen ve belli bir paranın, belli bir süre sonra ödeneceğini bildiren ticari senettir. Bonoda, borçlu (muhatap) ve alacaklı (lehdar) olmak üzere iki taraf bulunur. Borçlu bono bedelini ödeyecek olan kişi; alacaklı ise bono bedelini tahsil edecek kişidir.


#34

SORU:

Çekin özellikleri nelerdir? Maddeler halinde yazınız.


CEVAP:
  • Muhatap, bir banka veya Bankacılık Kanununa tabi olan kuruluşlardır.
  • Çekte kabul geçersizdir.
  • Çek nitelikli bir havaledir.
  • Nama, emre ve hamile düzenlenebilir.
  • Çekte “muhatabın cirosu” geçersizdir.
  • Çekin muhatap lehine ciro edilmesi makbuz hükmündedir.
  • Çekte vade yoktur; çek görüldüğünde ödenir.
  • Çekten caymak mümkündür.
  • Çekte ödenmeme halinde müracaat hakkının kullanılabilmesi için, mutlaka protesto düzenlettirmek zorunluluğu yoktur. Doğrudan doğruya çek üzerinde tespit olunabilir.
  • Ödememe halinde hamilin çek borçlularına karşı başvuru hakkı doğar.
  • Çekte zamanaşımı süreleri ibraz süresinin bitiminden itibaren işlemeye başlar. Bu husus protestonun 809/2 ye göre ibraz süresinin bitimini takip eden ilk iş günü içinde çekilmiş olmasından dolayı değişmez.
  • Çekin karşılıksız olmasından dolayı ödenmemesi halinde, hukuki sorumluluğun yanı sıra cezai sorumluluk da söz konusu olur.
  • Çekte rehin cirosu olmaz.

#35

SORU:

Cironun tarafları kimlerdir? Açıklayınız.


CEVAP:

İlk ciroyu yapacak olan senet lehdarıdır. Sonraki cirolar ise, senedin yetkili hamilleri tarafından yapılır.

Tüzel kişilerde ciro yetkili organ tarafından yapılır.

Miras durumunda, miras ortaklığına temsilci tayin edilmemişse, cironun terekedeki tüm mirasçılarca yapılması gerekir.

Lehdar ve sonraki cirantalar herhangi bir şahsa senedi ciro edebilirler. Ayrıca, senedin senette borç altına girmiş olan kişilere (keşideci, lehtar, ciranta) ve poliçeyi kabul etmese dahi muhataba ciro edilmesi de mümkündür. Bu durumda geriye ciro söz konusu olur. Bu durumda alacaklı borçlu sıfatları aynı kişide birleşmekte senetten doğan haklar donmaktadır.Ancak borç sona ermemektedir. Senet bu kişilerce tekrar dolaşıma çıkarılınca yeniden senet fonksiyonlarını ifa etmeye başlayacaktır.


#36

SORU:

Şekil açısından ciro kaça ayrılır? Açıklayarak yazınız.


CEVAP:

Ciro şekil açısından tam ciro ve beyaz ciro olarak ikiye ayrılır. Tam ciroda kimin lehine yapıldığı gösterilir.

Senedi bu şekilde tam ciro ile devralan herhangi biri senetten doğan bütün hakları devralır. Senedi bu şekilde devralan bir kişi senetten doğan tüm hakları kullanabileceği gibi, dilerse bu senedi tam ciro veya beyaz ciro ile devretme olanağına da sahiptir.

Tam cironun aksine beyaz ciroda, senedin verildiği kişi gösterilmez.


#37

SORU:

Yapılış amacı bakımından ciro kaça ayrılır? Açıklayarak yazınız.


CEVAP:

Ciro yapılış amacı bakımından ise temlik cirosu, rehin cirosu ve tahsil cirosu olmak üzere üçe ayrılır.

Temlik cirosu senetten doğan bütün hakları devretmek için yapılır. Temlik cirosunun tam ve beyaz ciro şeklinde yapılabilir. Bir ciro yapılış amacı bakımından hiç bir açıklık içermiyorsa temlik cirosu olarak kabul edilir. Temlik cirosu üç işleve sahiptir. Bunlar, devir (temlik), tanıtma (teşhis) ve garanti (teminat) işlevidir. Tüm kambiyo senetlerinde temlik cirosu yapılabilir.

Tahsil cirosu ise, senet bedelinin başkası tarafından tahsilini sağlamak amacı ile yapılan cirodur. Senedin hamili, senedi kendisine ciro edenin temsilcisi durumundadır. Bu ciroda, “bedeli tahsildir”, “tahsil içindir” veya “vekâleten” gibi bir açıklama vardır. Senedi tahsil cirosu ile devralan kişi, yeni bir tahsil cirosu yapmaya yetkilidir. Ancak, temlik ve rehin cirosu yapamaz. Tahsil cirosu ancak tam ciro ile yapılabilir. Diğer bir ifade ile senedin kime devredildiği ciro yapılırken belirtilmek zorundadır.

Senet bedelinin rehin olarak verilmesi amacı ile yapılan ciro ise, rehin cirosudur. “bedeli teminattır”, “teminat içindir”,“bedeli rehindir”, “rehin içindir”, gibi ifadeler içerir. Senedi (poliçe veya bono) rehin cirosu ile alan bir kimse, temlik cirosu ve rehin cirosu yapamaz. Ancak tahsil cirosu yapabilir. Tahsil cirosunda olduğu gibi, rehin cirosu da ancak tam ciro ile yapılabilir.

Kambiyo senetlerinden olan çekte rehin cirosu yapılması mümkün değildir.


#38

SORU:

Bonoda ibraz süreleri ve zamanaşımı hakkında bilgi veriniz.


CEVAP:

Türk Ticaret Kanunu m. 778’e göre, bonoda ibraz süreleri ile ilgili olarak, poliçeye ilişkin TTK m.704, 705 ve 708 hükümlerine yollama yapılmıştır. Bu nedenle bu hükümler bono hakkında da uygulanır.

Türk Ticaret Kanunu m. 778’e göre, bonoda zamanaşımıyla ilgili olarak, poliçeye ilişkin TTK m. 749- 751 hükümlerine yolama yapılmıştır. Ancak, m. 779/1’e göre, bonoyu düzenleyen poliçeyi kabul etmiş olan muhatap gibi kabul edilmektedir. Bu nedenle, hamilin bonoyu düzenleyene karşı açacağı davalar, vadeden itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.


#39

SORU:

Sigorta nedir? Kaça ayrılır? Açıklayarak yazınız.


CEVAP:

Sigorta, önceden bilinemeyen tehlikelerden (risklerden) dolayı uğranılan zararların giderilmesi amacına yönelik bir kurumdur. Bu kurum “sosyal sigortalar” ve “özel sigortalar” olmak üzere başlıca iki ana kola ayrılır.

Sosyal sigortanın amacı, serveti olmayan sosyal sınıfları güvence altına almak, onların geleceğini güvenli bir hale getirmektir. Sosyal sigortanın güvence altına aldığı tehlikeler (riskler); hastalık, meslek hastalığı, sakatlık, iş kazası, ihtiyarlık, analık, işsizlik ve ölüm halleridir. Sosyal sigorta, kanunla kurulmuş kurumlar tarafından yapılır. Örneğin, Sosyal Güvenlik Kurumu sosyal sigorta kurumudur. sosyal sigortalar zorunludur.

Özel sigorta ise, bir kimsenin malvarlıksal değeri olan varlıklarını tehlikelere karşı korumak amacına yöneliktir. Özel sigorta Türk Ticaret Kanununda düzenlenmiştir. Türk Ticaret Kanununa göre, “sigorta sözleşmesi, sigortacının bir prim karşılığında, kişinin para ile ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun, meydana gelmesi hâlinde bunu tazmin etmeyi ya da bir veya birkaç kişinin hayat süreleri sebebiyle ya da hayatlarında gerçekleşen bazı olaylar dolayısıyla bir para ödemeyi veya diğer edimlerde bulunmayı yükümlendiği sözleşmedir”. Bir kimse her türlü tehlikelere karşı (örneğin yangın, hırsızlık, ölüm) malını veya hayatını ya da hayatının önemli unsurlarını (örneğin sesini, güzelliğini, gözlerini) sigorta ettirebilir.


#40

SORU:

Türk Ticaret Kanunu m. 11/1’e göre, ticari işletmenin ne olduğunu açıklayınız?


CEVAP:

Türk Ticaret Kanunu m. 11/1’e göre, “ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir.”


#41

SORU:

Bir ticari işletmenin unsurlarını ne şekilde sıralanabilir, belirtiniz?


CEVAP:

Bir ticari işletmenin unsurlarını şu şekilde sıralanabilir: Esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşmak, gelir sağlamayı amaçlamak, devamlılık, bağımsız olmak.


#42

SORU:

Türk Ticaret Kanununun m. 12 hükümden anlaşılacağı üzere gerçek kişilerin tacir sıfatını kazanabilmesinin unsurları nelerdir?


CEVAP:

Türk Ticaret Kanununun m. 12 hükümden anlaşılacağı gibi gerçek kişilerin tacir sıfatını kazanabilmesinin unsurları şunlardır:

  • Bir Ticari İşletmenin Varlığı
  • Bir Ticari İşletmeyi Kendi Adına İşletme

#43

SORU:

Türk Ticaret Kanununun 18-23 maddeleri arasında düzenlenen Tacir olmanın hükümleri ne şekilde sıralanabilir, belirtiniz?


CEVAP:

Tacir olmanın hükümleri Türk Ticaret Kanununun 18-23 maddeleri arasında düzenlenmiştir. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz:

  • İflâsa Tabi Olma
  • Ticaret Siciline Kaydolma
  • Odalara Kaydolma
  • Ticaret Unvanı Seçme ve Kullanma
  • Ticari İş Karinesine Tabi Olma
  • Ticari Örf ve Adetlere Tabi Olma
  • Ticari Defterleri Tutma
  • Basiretli Bir İş Adamı Gibi Davranma
  • Ücret ve Faiz İsteme
  • Ücret ve Cezanın İndirilmesini İsteyememe
  • Fatura Verme
  • Hapis Hakkını Kullanmada Kolaylıktan Yararlanma
  • Satış ve Mal Değişimlerinde Özel Hükümlere Tabi Olma

#44

SORU:

Tacir olmanın hükümleri arasında yer alan hapis hakkının nasıl bir ayni hak olduğunu açıklayınız?


CEVAP:

Hapis hakkı, kanunda öngörülen koşulların gerçekleşmesi halinde alacaklıya, zilyetliği altında bulunan borçluya ait taşınır mallar ile kıymetli evrakı iade etmeyerek, bunların alacağının teminatı olarak alıkoyma ve paraya çevirme yetkisini veren bir ayni haktır.


#45

SORU:

Bir ticari işletmeyi bir ticaret unvanı altında işletmek amacıyla gerçek kişiler arasında kurulan ve ortaklarından hiçbirinin sorumluluğu ortaklık alacaklarına karşı sınırlanmamış olan ortaklık hangi kanuna göre belirtilen kollektif ortaklık olarak açıklanmaktadır?


CEVAP:

Türk Ticaret Kanunu m. 211’e göre, kollektif ortaklık, bir ticari işletmeyi bir ticaret unvanı altında işletmek amacıyla gerçek kişiler arasında kurulan ve ortaklarından hiçbirinin sorumluluğu ortaklık alacaklarına karşı sınırlanmamış olan ortaklıktır.


#46

SORU:

Kollektif ortaklığı oluşturan unsurları sıralayınız?


CEVAP:

Kollektif ortaklığı oluşturan unsurları şu şekilde sıralanabilir:

  • Ticari İşletme
  • Ticaret Unvanı
  • Ortakların Sınırsız Sorumu
  • Tüzel Kişilik
  • Sermaye

#47

SORU:

Kollektif ortaklık sözleşmesinde bulunması gereken zorunlu unsurlar nelerdir, belirtiniz?


CEVAP:

Kollektif ortaklık sözleşmesinde bulunması gereken zorunlu unsurlar:

  • Ortakların ad ve soyadları, yerleşim yerleri ve vatandaşlıkları
  • Ortaklığın kollektif olduğu
  • Ortaklığın ticaret unvanı ve merkezi
  • Ortaklığın konusu
  • Her ortağın sermaye olarak koymayı yükümlendiği para miktarı, para niteliğinde olmayan sermayenin değeri ve bu değerin ne şekilde biçilmiş olduğu, eğer kişisel emek söz konusu ise bu emeğin nitelik ve kapsamı
  • Ortaklığı temsile yetkili kimselerin ad ve soyadları, bunların yalnız başına mı, yoksa birlikte mi imza koymaya yetkili oldukları.

#48

SORU:

Kollektif ortaklığın sora erme nedenleri nelerdir?


CEVAP:

Kollektif ortaklığın sora erme nedenleri:

  • İradi Nedenler
  • İrade Dışı Nedenler
  • Mahkeme Kararı İle

#49

SORU:
  • Haklı nedenler (TTK. m.243; TBK m. 639)
  • Tescil ve ilan merasimindeki eksiklikler (TTK. m.243)
  • Ortağın kişisel alacaklısının ortaklığın feshini istemesi (TTK. m.249)

Yukarıda belirtilen maddeler, kollektif ortaklığın sona erme nedenleri arasından hangisi için söylenmektedir?


CEVAP:

Kollektif ortaklığın sona erme nedenleri: Mahkeme Kararı İle

  • Haklı nedenler (TTK. m.243; TBK m. 639)
  • Tescil ve ilan merasimindeki eksiklikler (TTK. m.243)
  • Ortağın kişisel alacaklısının ortaklığın feshini istemesi (TTK. m.249).

#50

SORU:

Sermayesi belirli ve paylara bölünmüş olan, borçlarından dolayı yalnız mal varlığıyla sorumlu bulunan ortaklık (TTK m. 329/1), ticaret ortaklıklarından hangisini tanımlamaktadır?


CEVAP:

Anonim ortaklık, sermayesi belirli ve paylara bölünmüş olan, borçlarından dolayı yalnız mal varlığıyla sorumlu bulunan ortaklıktır (TTK m. 329/1).


#51

SORU:

Anonim ortaklıkların denetimi ile ilgili düzenlemelere bakıldığında bunun kaç başlık altında belirtilebileceğini açıklayınız?


CEVAP:

Anonim ortaklıkların denetimi ile ilgili düzenlemelere bakıldığında bu üç başlık altında belirtilebilir. Bunlar; Bağımsız denetim, Bağımsız denetim dışında kalacak ortaklıkların denetimi, Özel denetim.


#52

SORU:

Limited ortaklığın unsurlarından olan ortakların sorumu nasıl açıklanabilir?


CEVAP:

Limited ortaklıklarda ortakların sorumu, yükümlü oldukları sermaye payı ile sınırlıdır. Ortakların bu yükümü, yükümlenilen sermaye payının ortaklığa getirilmesi veya ödenmesi ile son bulur.


#53

SORU:

Kıymetli evrakın özelliklerini sıralayınız?


CEVAP:

Kıymetli evrakın özellikleri şu şekilde sıralanabilir:

  • Kıymetli evrak bir borç senedidir.
  • Kıymetli evrakın içerdiği hak ekonomik bir değer taşır ve devredilebilir.
  • Kıymetli evrakta hak ile senet arasında kuvvetli bir bağ vardır.
  • Kıymetli evrak ağırlaştırılmış şekil şartlarına bağlıdır.

#54

SORU:

Kıymetli evrakın devir şekli açısından sınıflandırılması kaça ayrılır, belirtiniz?


CEVAP:

Kıymetli evrakın devir şekli açısından sınıflandırılması en önemli ayrım ölçütüdür. Bu sınıflandırmaya göre kıymetli evrak, nama yazılı, emre yazılı ve hamiline yazılı olmak üzere üçe ayrılır.


#55

SORU:

Kambiyo senetlerinin ortak özellikleri nelerdir?


CEVAP:

Kambiyo senetlerinin ortak özellikleri:

  • Sıkı şekil şartlarına tabidir.
  • Kanunen emre yazılı senetlerdendir.
  • İçerdiği hak açısından para alacağı senedidir.
  • İmzaların bağımsızlığı ilkesi geçerlidir. Diğer bir deyiş ile senette geçerli olmayan imzaların bulunması senetteki diğer imzaların da geçersizliğine neden olmaz.
  • Hak senetle birlikte doğar.
  • Senedin verilmesine neden olan ilişkinin senette gösterilmesi mümkün değildir (mücerretlik ilkesi).
  • Müteselsil borçluluk ilkesine tabidir. Diğer bir deyiş ile senette imzası olan herkes kendinden sonraki herkese karşı zincirleme sorumludur.
  • Kambiyo senedinde yer alan alacaklar özel bir takip (kambiyo senetlerine özgü haciz) yoluyla tahsil edilebilir.

#56

SORU:

Türk Ticaret Kanunu m.776’ya göre, bono veya emre yazılı senedin hangi unsurları içermesi gerekmektedir?


CEVAP:

Türk Ticaret Kanunu m.776’ya göre, bono veya emre yazılı senedin şu unsurları içermesi gerekir:

  • Senet metninde "bono" veya "emre yazılı senet" kelimesi ve senet Türkçeden başka bir dilde yazılmışsa o dilde bono veya emre yazılı senet karşılığı olarak kullanılan kelime,
  • Kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadi,
  • Vade,
  • Ödeme yeri,
  • Senet kime ve kimin (alacaklının - lehdarın) emrine ödenecek ise onun adı
  • Senedin düzenlenme tarihi ve yeri
  • Senedi düzenleyenin imzası.

#57

SORU:

Türk Ticaret Kanunu m. 780’e göre, çekin hangi unsurları içermesi gerektiğini belirtiniz?


CEVAP:

Türk Ticaret Kanunu m. 780’e göre, çekin şu unsurları içermesi gerekir:

  • Senet metninde "çek" kelimesi ve senet Türkçeden başka bir dilde yazılmışsa o dilde çek karşılığı olarak kullanılan kelime,
  • Belli bir bedelin ödenmesi için kayıtsız şartsız havale,
  • Ödeyecek kişinin, “muhatabın” ticaret unvanı
  • Ödeme yeri,
  • Düzenlenme tarihi ve yeri,
  • Düzenleyenin imzası.
  • Banka tarafından verilen seri numarası
  • Kare kodu

#58

SORU:

Cironun şekil açısından tam ciro ve beyaz ciro olarak ikiye ayrılan özelliklerini açıklayınız?


CEVAP:

Ciro şekil açısından tam ciro ve beyaz ciro olarak ikiye ayrılır. Tam ciroda kimin lehine yapıldığı gösterilir. Senedi bu şekilde tam ciro ile devralan herhangi biri senetten doğan bütün hakları devralır. Senedi bu şekilde devralan bir kişi senetten doğan tüm hakları kullanabileceği gibi, dilerse bu senedi tam ciro veya beyaz ciro ile devretme olanağına da sahiptir. Tam cironun aksine beyaz ciroda, senedin verildiği kişi gösterilmez.


#59

SORU:

Türk Ticaret Kanunu m. 796’ya göre, bir çekte ibraz sürelerini açıklayınız?


CEVAP:

Türk Ticaret Kanunu m. 796’ya göre, bir çek, düzenlendiği yerde ödenecekse on gün; düzenlendiği yerden başka bir yerde ödenecekse bir ay içinde muhataba ibraz edilmesi gerekir. Ödeneceği ülkeden başka bir ülkede düzenlenen çek, düzenleme yeri ile ödeme yeri aynı kıtada ise bir ay ve ayrı kıtalarda ise üç ay içinde muhataba ibraz edilmelidir. Bu bakımdan, bir Avrupa ülkesinde düzenlenip de Akdenize sahili bulunan bir ülkede ödenecek olan ve aynı şekilde Akdenize sahili olan bir ülkede düzenlenip bir Avrupa ülkesinde ödenmesi gereken çekler aynı kıtada düzenlenmiş ve ödenmesi şart kılınmış sayılır. İbraz süreleri, çekte yazılı olan düzenleme tarihinin ertesi günü başlar.


#60

SORU:

Sigorta nasıl bir kurumdur ve kaç kola ayrılır, belirtiniz?


CEVAP:

Sigorta, önceden bilinemeyen tehlikelerden (risklerden) dolayı uğranılan zararların giderilmesi amacına yönelik bir kurumdur. Bu kurum “sosyal sigortalar” ve “özel sigortalar” olmak üzere başlıca iki ana kola ayrılır.