İCRA İFLAS HUKUKU Dersi Paraların Paylaştırılması ve Borç Ödemeden Aciz Belgesi soru cevapları:
Toplam 21 Soru & Cevap#1
SORU:
İcra ve iflâs hukuku sistemimizde, alacaklının alacağına kavuşması, diğer bir deyişle alacaklının tatmin edilmesi nasıl sağlanmaktadır?
CEVAP:
İcra ve iflâs hukuku sistemimizde, alacaklının doğrudan doğruya borçlunun haczedilen mallarıyla tatmin edilmesi mümkün değildir. Haczin amacı, haczedilen malların alacaklıya devri değil, hacizli malların paraya çevrilmesi ve bu suretle alacaklının alacağının ödenmesidir.
#2
SORU:
Hacizli malların paraya çevrilebilmesi için öncelikle aranan unsur/şart nedir?
CEVAP:
Hacizli mallar, kural olarak, talep üzerine satılır ve satışı da kural olarak alacaklı talep eder. Ancak bazı hâllerde borçlu da haczedilen malların satışını talep edebilir . Satışı talep eden kimsenin satış giderlerini peşin olarak ödemesi gerekir. Aksi takdirde satış talebi sonuç doğurmaz.
#3
SORU:
Hangi durumlarda icra müdürü talep olmadan hacizli malların satışına karar verebilir?
CEVAP:
İcra dairesi kural olarak talep olmaksızın, kendiliğinden satış işlemlerini başlatamaz. Bununla birlikte, haczedilen malların kıymeti süratle düşmekte veya bunların muhafazası güç ise, icra müdürü talep olmadan da her zaman bu malların satılmasına karar verebilir. İcra müdürünün görevi bu durumda sadece satışa karar vermektir; buna karşılık satışın yapılması için gerekli olan giderlerin yine ilgili kimse (kural olarak alacaklı) tarafından yatırılması gerekir.
#4
SORU:
Hacizli mallar için satış isteme süresi ne kadardır?
CEVAP:
Hacizli taşınır mallar ve alacaklar için satış isteme süresi kesin haczin uygulanmasından itibaren altı ay, taşınmaz mallar içinse bir yıldır. Borçlu ile alacaklı arasında taksitle ödeme sözleşmesi varsa, bu sözleşme devam ettiği müddetçe, hacizli mala ilişkin bir istihkak iddiası söz konusuysa istihkak davası sırasında ve geçici yahut ihtiyatî haciz kesin hacze dönüşmedikçe satış isteme süreleri işlemez.
#5
SORU:
İcra ve İflas Kanunu uyarınca karşımıza çıkan satış türleri nelerdir?
CEVAP:
Taşınır mallar kural olarak, açık artırma yolu ile satılır. Nitekim İcra ve İflâs Kanunu da ayrıntılı olarak bu yolu düzenlemiştir. Ancak bazı durumlarda, taşınırların pazarlık yoluyla satışı da mümkündür. Pazarlık yoluyla satış kural olarak, borçlar hukuku hükümlerine göre yapılır; mülkiyet malın teslimi ile alıcıya geçer. Taşınmazlar bakımından, taşınırlarda olduğu gibi pazarlık yoluyla satış mümkün değildir. Taşınmazlar ancak açık artırma yoluyla satılabilir. Bununla beraber, iflâsta ve malvarlığının terki suretiyle konkordatoda, taşınmazlar, alacaklılar karar verirse pazarlıkla satılabilir.
#6
SORU:
Taşınır malların pazarlık yoluyla satışı mümkün olduğu haller nelerdir?
CEVAP:
Pazarlık yoluyla satışın hangi hâllerde yapılabileceği İcra ve İflâs Kanunu’nun 119. maddesinde beş bent hâlinde sayılmıştır. Buna göre: • Bütün ilgililerin istemesi; • Borsa veya piyasada rayici bulunan kıymetli evrak yahut diğer mallar için, o günün piyasasında kayıtlı fiyatının teklif edilmiş olması; • Artırma sırasında maden kıymetini bulmamış olan altın ve gümüş eşyaya bu kıymetin teklif edilmiş olması; • Muhafazası masraflı veya kıymeti süratle düşen malların bulunması; • Hacizli malın değerinin kanunda öngörülen parasal sınırı geçmemesi, hâllerinden biri gerçekleştiğinde taşınırların pazarlık yoluyla satışı mümkündür.
#7
SORU:
Taşınır malların açık artırma yoluyla satışında, artırmaya hazırlık aşamasında yapılması gereken önemli (asli) işlemler nelerdir?
CEVAP:
İcra dairesinin açık artırma yoluyla satışa başlamadan önce, artırmaya ilişkin bazı hazırlıkları yapması gerekir. Öncelikle açık artırmanın yapılacağı yer, gün ve saat satış gününden önce icra dairesi tarafından ilân edilir. İlânın şekli, artırmanın tarzı, yeri, günü ve gazete ile yapılıp yapılamayacağı ilgililerin menfaatine en uygun şekilde icra müdürü tarafından tespit edilir. Açık artırmaya hazırlık çerçevesinde ilânın dışında ayrıca artırma şartnamesi hazırlanır. Bu şartnamede ilânda asgarî bilgileri verilen hacizli malla ilgili diğer hususlar ayrıntısıyla belirtilir.
#8
SORU:
"Satış", "açık artırma" ve "ihale" kavramları kısaca ne anlama gelmektedir?
CEVAP:
Satış, takibin bir aşaması olup haczedilen malların paraya çevrilmesi prosedürünü ifade eder. Açık artırma ise, bir paraya çevirme türüdür ve artırmaya hazırlık ile artırmanın yapılması şeklinde iki aşamayı ifade eder. Artırmada, Kanunda belirtilen şartlar sağlanırsa ihale gerçekleşir. İhale, kanunda belirtilen şartlarda bir alıcının çıkması ve malın onun mülkiyetine geçmesi anını ifade eder. Şayet birinci artırmada şartlar sağlanamazsa, kanunda belirtilen sürede ve şartlarda ikinci artırma yapılır. Ancak, ikinci artırmanın da yapılamaması durumunda bu sefer satış talebi düşer ve satış prosedürüne yeniden başlanması gerekir.
#9
SORU:
Açık artırma yoluyla satışta, taşınır malın mülkiyeti alıcıya ne zaman geçmektedir?
CEVAP:
Gerek birinci gerek ikinci artırmada, ihalenin yapılması ile o malın mülkiyeti alıcıya geçer. Ancak, satış bedeli ödenmedikçe ve ihale kesinleşmedikçe, mal alıcıya teslim edilmez. Satış kural olarak peşin parayla yapılır ve alıcı bedeli peşin olarak öder. Fakat icra müdürü, alıcıya, bedeli ödeyebilmek için, yedi günü geçmemek üzere bir süre verebilir. Birinci veya ikinci artırmada, mal kendisine ihale edilen alıcı, verilen süre içinde bedeli ödemezse satış talebi düşer.
#10
SORU:
Taşınmazların açık artırma yoluyla satışında "mükellefiyetler listesi" nasıl bir işlev üstlenmektedir?
CEVAP:
Artırma şartnamesi alıcı için tapu sicili hükmündedir. Bu sebeple, artırma şartnamesinde gösterilmemiş olan mükellefiyetler alıcıya geçmez. Aşağıda açıklanacak olan mükellefiyetler listesi de artırma şartnamesinin bir parçasıdır. Artırma şartnamesinde taşınmaz üzerindeki mükellefiyetlerin gösterilebilmesi için, mükellefiyetler listesi hazırlanmalıdır. İcra müdürü, bir yandan artırmayı ilân ederken, diğer yandan da taşınmaz üzerindeki mükellefiyetleri tapu siciline sorar ve tespit ettiği mükellefiyetlerin bir listesini yapar. İlân üzerine hak sahibi olduklarını bildirenlerin de iddialarını listeye geçirir.
#11
SORU:
Taşınmaza ilişkin verilen kıymet takdiri kararına karşı yapılabilecek bir başvuru var mıdır?
CEVAP:
Kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun kendilerine tebliğinden itibaren yedi gün içinde, raporu düzenleyen icra dairesinin bağlı olduğu yerdeki icra mahkemesinde, şikâyette bulunabilirler. Kıymet takdirine ilişkin şikâyet tarihinden itibaren yedi gün içinde gerekli giderlerin yatırılması durumunda yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılabilir; aksi hâlde şikâyet kesin olarak reddedilir. Süresinde şikâyet edilmemesi veya şikâyet yoluna başvurmakla birlikte gerekli giderlerin süresinde yatırılmaması yahut şikâyetin esastan reddi ile kesinleşen kıymet takdiri üzerine, kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemez. Ancak, doğal afet veya imar durumu gibi çok önemli değişiklikler olursa yeniden kıymet takdiri istenebilir. Kıymet takdiri hakkında icra mahkemesinin verdiği kararlar kesindir.
#12
SORU:
Taşınmazların açık artırma yoluyla satışında, ihaleye katılmak isteyen alıcıların teminat göstermesi gerekli midir?
CEVAP:
İhaleye katılmak isteyen alıcılar teklif vermeden önce, haczedilen malın tahmin edilen kıymetinin yüzde yirmisi nispetinde teminat göstermek zorundadır. Satışa çıkarılan taşınmaz üzerinde hakkı olan alacaklının alacağı, malın muhammen bedelinin yüzde yirmisinden az değilse, artırmaya iştiraki halinde ayrıca pey akçesi ve teminat aranmaz.
#13
SORU:
"Tamamlayıcı (ikame) artırma" kavramı, ne anlama gelmektedir?
CEVAP:
Taşınmazların açık artırma yoluyla satışında, alıcı verilen süre içinde bedeli ödemezse, icra müdürü, ihale kararını kaldırır. Alıcıdan önce en yüksek peyi sürmüş olan kimseye, teklif ettiği bedelle taşınmazı alması için teklifte bulunulur ve üç gün süre verilir. Bu kişi taşınmazı satın almaya razı olmaz veya süresinde cevap vermezse veya şartları oluşmadığından kendisine teklif yapılamazsa, icra müdürü taşınmazı hemen artırmaya çıkarır. Bu artırmanın da ilân edilmesi gerekir; ancak ilân tarihi ile satış tarihi arasında yedi günlük süre bulunmalıdır. Bedel ödenmediğinde yapılan bu artırma, birinci artırmanın yerine yahut ikinci artırmanın yerine yapılsa da başlı başına yeni bir artırma olmayıp yerine yapıldığı artırma bakımından tamamlayıcı (ikame) bir artırmadır.
#14
SORU:
Taşınmazların satışında artırmaya katılıp daha sonra bedeli ödememek suretiyle ihalenin feshine sebep olan alıcıların herhangi bir sorumluluğu var mıdır?
CEVAP:
Artırmaya katılıp daha sonra bedeli ödememek suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri, teklif edilen bedelle son ihale bedeli arasındaki farktan, diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen sorumludurlar. Sorumlu olunan bu miktar, ayrıca hükme gerek kalmaksızın icra dairesince tahsil olunur.
#15
SORU:
İhalenin feshi sebepleri, genel olarak kaç başlık altında ele alınmaktadır?
CEVAP:
İhalenin feshi sebepleri çeşitli aşamalarda ortaya çıkmış olabilir. Buna göre, ihalenin feshi sebeplerini dört grup altında toplamak mümkündür: • İhaleye hazırlık döneminde: Burada ilânın kanuna aykırı yapılmış olması gibi hazırlık döneminde ihaleyi etkileyecek, kanuna aykırı usulsüzlük yapılması söz konusudur. • İhalenin yapılmasında: Kanunda ihalenin nasıl yapılacağı belirtilmiştir. Bu prosedüre aykırı veya kanunda belirtilmemekle birlikte, ihalenin doğru bir şekilde yapılmasını engelleyici hususlar ihalenin feshi sebebini oluşturur. • İhaleye fesat karıştırılması: İhalenin sağlıklı şekilde yapılmasını engelleyici bazı davranışlara girilmesi fesih sebebidir. Örneğin, ihaleye katılacakların değişik yöntemlerle ihaleye katılmalarının engellenmesi. • Alıcının hataya düşmesi: Alıcının özellikle aldığı malın esaslı niteliklerinde yanıltılmış olması fesih sebebidir. Örneğin, taşınmazın yüz ölçümünün yanlış gösterilmesi veya şartnamede verilen bilgilerle taşınmazın gerçek durumunun birbirine uygun olmamasında olduğu gibi.
#16
SORU:
İhalenin feshi talebi, ne kadarlık bir süre içerisinde ve hangi merciye yöneltilmelidir?
CEVAP:
Gerekli sebeplerin bulunması durumunda, ihalenin feshi, şikâyet yolu ile icra mahkemesinde ileri sürülebilir. İhalenin feshi, ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde istenebilir. İlgililer, ihalenin feshi sebebini en geç ihale günü öğrenmiş sayılırlar. Bazı istisnaî durumlarda, şikâyet süresi ihale tarihinden itibaren değil; fesih sebebinin öğrenildiği tarihten başlar. Bunlar: • Satış ilânının tebliğ edilmesi gereken ilgiliye ilânın tebliğ edilmemiş olması, • Satılan malın esaslı niteliklerinde hatanın sonradan öğrenilmiş olması, • Artırmaya fesat karıştırıldığının sonradan öğrenilmiş olması hâlleridir. Bu durumlarda şikâyet süresi öğrenme tarihinden başlamakla birlikte, ihale tarihinden itibaren bir yıl geçtikten sonra artık ihalenin feshi istenemez.
#17
SORU:
İhalenin feshi kararının kesinleşmesinin sonuçları nelerdir?
CEVAP:
İcra mahkemesi, fesih sebebini yerinde görürse, ihalenin feshine karar verir. İcra mahkemesinin ihalenin feshi kararı kesinleşirse, alıcının iktisap ettiği mülkiyet hakkı son bulur. Tapuya herhangi bir şekilde tescil yapılmışsa, tescil iptal ettirilir ve taşınmaz tekrar borçlunun mülkiyetine döner. Bu durumda, alıcının ödediği ve bankada nemalandırılan para alıcıya geri verilir. İhalenin feshi kararının kesinleşmesi ile yeniden satış talep edilirse, mal yeniden satışa çıkarılır. İhalenin feshi kararından önce o mal üzerinde üçüncü kişiler iyi niyetle hak edinmişlerse bu hakları korunur.
#18
SORU:
İcra takibinin son aşamasında neler yapılmaktadır?
CEVAP:
Paraların paylaştırılması ve satıştan sonra ödeme, icra takibinin son aşamasıdır. Takibin diğer aşamalarında, icra müdürünün gerekli işlemleri yapabilmesi, bu aşamalarda görevini yerine getirmesi için alacaklının veya alacaklıların talebi gerekirken (örneğin, ödeme emri göndermek için takip talebi, haciz ve satış için, haciz ve satış talebi), paraların ödenmesi için alacaklının talebine gerek yoktur. İcra müdürü, satıştan sonra vezneye giren paraları kendiliğinden, alacaklıya veya alacaklılara öder. Tek alacaklı söz konusu ise veya hacze iştirakte alacaklar tam olarak karşılanıyorsa, ödemeden bahsedilirken, hacze iştiraki söz konusu ve elde edilen para alacakları tam olarak karşılamıyorsa, paraların paylaştırılması durumu söz konusu olacaktır.
#19
SORU:
"Tamamlama haczi" kavramı ile ifade edilmek istenen nedir?
CEVAP:
İcra müdürünün hacizli malları satması sonucu, elde edilen para hacze iştirak eden tüm alacaklıların alacağını ödemeye yetmezse, icra müdürü tamamlama haczi yapar. Burada, icra müdürü, daha önce haciz yaparken, malların kıymetinde yanılması sebebiyle yeniden haciz yapmaktadır.
#20
SORU:
Hangi durumlarda aciz belgesinin verilmesi gündeme gelmektedir?
CEVAP:
Paraların paylaştırılması sonunda alacağını tamamen alamayan alacaklıya, ödenmeyen alacak kesimi için, icra dairesi tarafından kendiliğinden, hiç bir harç ve resme tâbi olmadan bir aciz belgesi verilir; bu belgenin bir sureti de borçluya verilir. Aciz belgesi, kesin ve geçici aciz belgesi olarak ikiye ayrılır. • Haciz sırasında borçlunun haczi kabil malları bulunmakla birlikte, bunların takdir edilen kıymetlerinin, takip konusu alacağı karşılamayacağı anlaşılırsa, bu durumu belirleyen haciz tutanağı geçici aciz vesikası (belgesi) niteliğindedir. • İcra takibi sonuçlandırılır ve alacağın tam olarak karşılanamadığı anlaşılırsa, karşılanamayan kısım için alacaklıya verilen aciz belgesine kesin aciz vesikası (belgesi) denir. Ancak, haciz sırasında da borçlunun haczi kabil malı bulunamazsa, bu durumu tespit eden haciz tutanağı da 143. madde anlamında kesin aciz belgesi yerine geçer.
#21
SORU:
Aciz belgesine bağlanan sonuçlar nelerdir?
CEVAP:
Geçici aciz belgesinin tek sonucu, alacaklının, iptal davası açabilmesine imkân tanımasıdır. Kesin aciz belgesinin ortaya çıkardığı sonuçlardan bazıları şunlardır: • Aciz belgesi İİK’nun 68. maddesinin 1. fıkrasında itirazın kaldırılmasını sağlayan bir belge niteliğindedir. • Alacaklı, aciz belgesini aldığı tarihten itibaren bir sene içinde takip yapmak isterse, borçluya yeniden ödeme emri göndertmesine gerek yoktur.Eski takip dosyası üzerinden borçlunun yeni elde ettiği malları hemen haczettirebilir. • Alacaklı, elindeki aciz belgesine dayanarak tasarrufun iptali davası açabilir. • Aciz belgesi, alacaklıya bir başka alacaklının koydurduğu hacze iştirak imkânı verir. • Aciz belgesine bağlanan borç, aciz belgesinin düzenlenmesinden itibaren yirmi yıl geçmesiyle borçluya karşı zamanaşımına uğrar. Buna karşılık borçlunun mirasçıları, mirasın açılmasından itibaren bir yıl içinde alacaklı hakkını aramamışsa, borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürebilirler. • Aciz belgesine bağlanan alacak miktarı için faiz istenemez. Ancak, alacaklı müşterek borçlulardan ve borçlunun kefillerinden faiz isteyebilir ve bu kişiler ödedikleri faizler için borçluya rücu edemezler.