İCRA İFLAS HUKUKU Dersi İflas Hukuku soru cevapları:

Toplam 29 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

İflâsa tâbi bir borçluya karşı haciz yoluyla takip yapılabilir mi?


CEVAP:

İflâsa tâbi bir borçluya karşı alacaklının haciz veya iflâs yoluyla takip yapması mümkündür. Hatta bu yollardan birini seçmiş ve takibe başlamış olan alacaklı, bir defaya mahsus olmak üzere başlamış olduğu takip yolunu bırakarak, diğer yola başvurabilir.


#2

SORU:

İflas yoluyla takip kimlere karşı yapılabilir?


CEVAP:

İflâs yoluyla takip yapılabilmesi için, borçlunun iflâsa tâbi kişilerden olması gerekir. Kural olarak, tacirler iflâsa tâbidir.


#3

SORU:

Kimlerin tacir sayılacağı hangi Kanuna göre belirlenir?


CEVAP:

Kimlerin tacir sayılacağı ise Türk Ticaret Kanununa göre tespit edilecektir. Türk Ticaret Kanununa göre tacir olmadıkları hâlde, tacirler hakkındaki hükümlere tâbi olan kişilerin de iflâs yoluyla takibi mümkündür.


#4

SORU:

İflâs prosedürü içinde yer alan resmî organlar nelerdir?


CEVAP:

İcra dairesi ve asliye ticaret mahkemesi dışında iflâs idaresi, icra mahkemesi de bu prosedür içinde yer alan resmî organlardır.


#5

SORU:

İflâs prosedüründe asıl ve en önemli organ hangi organdır?


CEVAP:

Asliye ticaret mahkemesi (6554 sayılı Kanun gereğince iflâs işlerinde toplu mahkeme olarak), iflâs prosedüründe asıl ve en önemli organ sayılır. Çünkü iflâs davası bu mahkemede açılır ve borçlu hakkında iflâs kararı bu mahkeme tarafından verilir (İİK m. 154, 173, 174, 177). Ayrıca doğrudan iflâs sebeplerinin
bulunması durumunda, iflâs prosedürü asliye ticaret mahkemesinde başlar.


#6

SORU:

İflâs davası bakımından yetkili mahkeme hangi mahkemedir?


CEVAP:

İflâs davası bakımından yetkili mahkeme, borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesidir. Mahkemenin yetkisi, icra dairesinin yetkisinden farklı olarak kamu düzenine ilişkin ve kesindir. Bu sebeple bu konuda yetki sözleşmesi yapılamaz. Mahkeme yetkili olup olmadığını kendiliğinden gözetir ve davanın her aşamasında yetki itirazında bulunulabilir


#7

SORU:

İflâs prosedüründe, önce rehne müracaat kuralı geçerli midir?


CEVAP:

İflâs prosedüründe, haciz yoluyla takipte olduğu gibi önce rehne müracaat kuralı ve bunun istisnaları geçerlidir. Yani alacağı bir rehinle teminat altına alınmış olan alacaklının, borçlunun iflâsını isteyebilmesi için ilk önce rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapması gerekir.


#8

SORU:

Hangi alacaklar için iflas yoluna başvurulabilir?


CEVAP:

İflâs yoluna başvurabilmek için, alacağın para veya teminat alacağı olması gerekir (İİK m. 42). Bu sebeple örneğin, bir malın teslim borcunun yerine getirilmemesi sebebiyle borçlunun iflâsı istenemez. Para alacağının miktarı önemli değildir. Çok cüz'i bir alacak için dahi borçluya karşı iflâs yoluyla takip yapılabilir.


#9

SORU:

Takipli iflâs yoluna başvurabilmenin temel şartı nedir?


CEVAP:

Takipli iflâs yoluna başvurabilmek için temel şart, borçlunun muaccel para veya teminat borcunu ödememiş olmasıdır. Bu şeklî sebep dışında borçlunun sahip olduğu malvarlığı durumunun veya davranış tarzının bir önemi yoktur.


#10

SORU:

Alacaklının talebi ile doğrudan iflâs sebeplerini sıralayınız.


CEVAP:

Bu sebepleri şu şekilde sıralamak mümkündür: 

  • Borçlunun yerleşim yerinin belli olmaması
  • Borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla kaçması
  • Alacaklıların haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunulması veya buna teşebbüs edilmesi
  • Haciz yoluyla takip sırasında malların saklanması
  • Ödemelerin tatil edilmiş olması
  • Teklif edilen konkordatonun tasdik edilmemesi veya konkordato mühletinin kaldırılması yahut tamamen feshi
  • İlâma dayanan alacağın icra emriyle istendiği halde ödenmemesi
  • Kollektif ve komandit şirket ortaklarının doğrudan iflâsı
  • Sermaye şirketleri ve kooperatiflerin borca batık olması
  • Uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırmanın feshi
  • Uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırma projesinin ihlâli

#11

SORU:

Hangi durumlarda borçlu, kendi iflasını istemek zorundadır?


CEVAP:

Kural olarak, borçlu, kendi iflâsını istemek zorunda değildir. Ancak iki hâlde kanunkoyucu borçlunun iflâsını isteme zorunluluğu getirmiştir:

  • Borçlunun malvarlığının yarısına haciz konulup geri kalanının da borçlunun mevcut ve bir yıl içinde muaccel hâle gelecek borçlarını ödemeye yetmemesi
  • Sermaye şirketlerinin borca batık hale gelmesi

#12

SORU:

İflas ödeme emrine itiraz etmek isteyen borçlu bu itirazı kaç gün içinde yapmalıdır?


CEVAP:

Borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde ödeme emrine itiraz edebilir. Bu itirazın dilekçe ile olması gerekir. Borçlunun itirazı üzerine takip durur.


#13

SORU:

İflas davası bakımından kanunda belirlenmiş hak düşürücü süre ne kadardır?


CEVAP:

Alacaklı iflâs davasını, ödeme emrinin borçluya tebliğinden itibaren bir yıl içinde açmalıdır. Bu süre hak düşürücü bir süredir, süre geçirilmişse aynı takip içinde borçlunun iflâsı istenemez.


#14

SORU:

Alacaklı, açtığı iflas davasını geri alabilir mi?


CEVAP:

Davacı alacaklı, asliye ticaret mahkemesince iflâs kararı verilinceye kadar iflâs davasını geri alabilir. Ancak bunun için borçlunun rızası gerekir. İflâs talebini geri alan alacaklı, bir ay geçmedikçe iflâs davasını yeniden açamaz.


#15

SORU:

İflas davasında hangi yargılama usulü uygulanır?


CEVAP:

İflâs davası basit yargılama usulüne göre ve duruşmalı olarak görülür.


#16

SORU:

Borçlunun iflas davasına katılmamasının yaptırımı nedir?


CEVAP:

Borçlu mazereti olmadan duruşmaya gelmezse taksiratlı müflis sayılır ve cezalandırılır. Her iki taraf da duruşmaya gelmezse dosya işlemden kaldırılır.


#17

SORU:

İflas, borçlunun medenî haklardan yararlanma ve kullanma ehliyetini nasıl etkiler?


CEVAP:

Borçlu, iflâs etmekle medenî haklardan yararlanma ve kullanma ehliyetini kaybetmiş olmaz. Ancak, iflâsın açılması ile müflisin haczedilen tüm mal ve hakları bir topluluk oluşturur ve buna iflâs masası denir ve müflisin iflâs masasına giren malları ve hakları üzerindeki tasarruf yetkisi sınırlanmış olur.


#18

SORU:

Taksirli ve hileli iflâs suçları, takibi şikayete bağlı suçlar mıdır?


CEVAP:

Taksirli ve hileli iflâs suçları, takibi şikâyete bağlı suçlar değildir. Bu suçların takibi kendiliğinden yapılacaktır. İflâs organları, taksirli veya hileli iflâsı öğrendiklerinde, bunu, Cumhuriyet Savcılığına bildirmek zorundadır.


#19

SORU:

İflas kararının faizlere etkisi nedir?


CEVAP:

İflâs kararı ile müflisin faizli borçlarına faiz işlemesi durmaz. İflâsın açılması ile birlikte iflâs masasına yazdırılabilecek olan alacaklar için faiz işlemeye devam eder.


#20

SORU:

İflasın şarta bağlı alacaklara etkisi nedir?


CEVAP:

Alacağı taliki bir şarta veya belirsiz bir vadeye bağlı bulunan alacaklılar da alacaklarını iflâs masasına kaydettirebilirler. Tasfiye sonunda bu alacaklar için de pay ayrılır, fakat ayrılan bu para ilgili alacaklıya, ancak şartın gerçekleşmesi veya belirsiz olan vadenin gelmesi halinde ödenir.


#21

SORU:

Müşterek borçluların aynı anda iflas etmesi halinde, alacaklılar hangi borçludan alacaklarını talep edebilirler?


CEVAP:

Bir borcu birlikte taahhüt edenler aynı zamanda iflâs eder, yani bu kişilerin iflâs tasfiyeleri aynı zamana denk gelirse, alacaklılar alacaklarının tamamını müflislerden her birinin masasından isteyebilirler. Bu durumda masalarda toplanan garame paylarının toplamı alacak miktarını aşarsa, fazla olan kısım, kendisine düşen borç miktarından fazla ödemede bulunmuş olan müflisin masasına intikal ettirilir. Ödedikleri payların toplamı alacak miktarını geçmediği takdirde müşterek borçluların iflâs masalarının bir diğerine rücu hakkı doğmaz.


#22

SORU:

İflasta masa kavramını açıklayınız. 


CEVAP:

İflâsın açılması ile müflisin haczedilebilen tüm mal ve haklarının oluşturduğu topluluğa iflâs masası denir (İİK m. 184/I). Buradaki masa kavramı, sözlük anlamıyla kullanılmayıp, tasfiyeye girecek mal topluluğunu ifade etmektedir.


#23

SORU:

İflas masasının mevcudu nasıl tespit edilir?


CEVAP:

İflâs masasının mevcudu, iflâs masasına dâhil olan mal ve haklarla, masaya dâhil olmayan veya masadan çıkarılabilecek mal ve hakların tespiti ile mümkündür. Böylece masanın net mevcudu bulunabilir. Biz de önce masaya giren mal ve hakları, daha sonra masadan çıkarılabilecek mal ve hakları belirtmeye çalışacağız.


#24

SORU:

Masadan çıkarma hakkı nedir?


CEVAP:

İflâs masasına sadece borçluya ait mal ve haklar girer, üçüncü kişiye ait mal ve haklar da masaya girmişse bunların sahibine verilmesi gerekir. Eğer geri verilmezse, üçüncü kişi iflâs masasına karşı istihkak davası açabilir (İİK m. 228). Üçüncü kişinin iflâs masasına dâhil edilmiş olan bir malını masadan geri isteyebilme hakkına, masadan çıkarma hakkı denir. Bu hak, hacizdeki istihkak davasına paralel bir düzenlemedir. 


#25

SORU:

Hangi durumda basit tasfiye usulüne gidilir?


CEVAP:

Defteri tutulan malların bedeli adî tasfiye masraflarını karşılamayacağında basit tasfiye usulüne gidilir (İİK m. 218).


#26

SORU:

İflas idaresi hangi mahkeme tarafından seçilir?


CEVAP:

İflâs idaresi, birinci alacaklılar toplantısı tarafından belirlenen adaylar arasından icra mahkemesi tarafından seçilir.


#27

SORU:

Sıra cetveli hangi iflas organı tarafından düzenlenir?


CEVAP:

Alacakların kaydı için ilanda belirtilen sürenin sona ermesinden ve iflâs idaresinin seçilmesinden itibaren iki ay içinde iflâs idaresi sıra cetveli düzenleyecektir.


#28

SORU:

İflâs masasına ait malların satışı hangi usule göre yapılır?


CEVAP:

İflâs masasına ait malların satışı açık arttırma yolu ile yapılacaktır. Ancak alacaklılar karar verirse pazarlık suretiyle de satış yapılabilir. İflâsta, haciz yolu ile takipten farklı olarak taşınmazlar da alacaklılar karar verirse pazarlık suretiyle satılabilir. Üzerinde rehin hakkı bulunan malların pazarlık suretiyle satılması ancak rehin alacaklısının izni ile mümkündür.


#29

SORU:

İflasta paraların paylaştırılması aşamasında hangi ilke geçerlidir?


CEVAP:

İflâsın sonunda, masa malları satılınca yapılması gereken işlem elde edilen paranın alacaklılar arasında paylaştırılmasıdır. Bu paylaştırmada kural olarak iflâsın ilkelerinden biri olan eşitlik ilkesi gözetilir. Alacağın doğumu veya masaya ne zaman bildirildiği burada önem taşımaz. Ancak, rehinli alacaklılar, imtiyazlı alacaklılar ve imtiyazsız alacaklılar arasında farklılık bulunmaktadır. Rehinli alacaklılar, rehinli malın satış bedelinden alacaklarını aldıktan sonra, artan para kalırsa diğer alacaklılara bu paradan ödeme yapılır.