İKTİSADİ BÜYÜME Dersi Türkiye Ekonomisi’nde İktisadi Büyüme soru cevapları:
Toplam 20 Soru & Cevap#1
SORU:
Büyüme hesaplarında hangi verinin kullanılması gerekmektedir?
CEVAP:
İktisadi büyümenin gerçek mal ve hizmet artışlarını gösterebilmesi için büyüme hesaplamalarının reel GSYH’ya dayalı olarak yapılması önemlidir.
#2
SORU:
70 kuralı nedir, açıklayınız?
CEVAP:
Lucas tarafından kullanılan temel kurala göre, yılda g oranında büyüyen bir ülke, her 70/g yılda kişi başına gelirini iki katına çıkaracaktır. Başka bir ifadeyle 70 rakamını ülkenin yıllık büyüme hızına bölerek bir ülkenin kaç yıl sonra gelirini ikiye katlayacağını bulabilirsiniz. Ancak büyüme hızı %5’den büyük olduğunda, kişi başına düşen gelirin iki katına çıkma süresini 72/g formülünü kullanarak hesaplamak daha doğru olacaktır.
#3
SORU:
Bir ülkenin iktisadi büyümesi kaç şekilde ortaya çıkar?
CEVAP:
Bir ülkenin iktisadi büyümesi iki şekilde ortaya çıkar. Birincisi, tam istihdamda bulunan ekonominin iktisadi kaynaklarını daha etkin kullanmasıyla büyüme gerçekleşebilir. İkinci olarak büyüme, tam istihdamda kullanılan kaynak miktarına yeni kaynakların eklenmesi sonucunda meydana gelir.
#4
SORU:
Wagner Yasası nedir?
CEVAP:
Wagner Yasası’nın da belirttiği gibi iktisadi büyüme ile birlikte kamu harcamaları artma yönünde değişecektir. Kamunun sosyal harcamalarını arttırması insan gücünün niteliğini arttıracağı gibi gelir dengesizliklerinin hafifletilmesinde de rol oynayacaktır. Kamu yatırım ve altyapı harcamalarında meydana gelecek artışlar pozitif dışsallıklar yaratarak özel firmaların verimliliklerini arttırıcı, maliyetlerini düşürücü etkide bulunduğu gibi istihdamı arttırır. Ayrıca iktisadi büyümenin hızlandığı dönemlerde gelir dağılımını düzeltici politikaların izlenmesi kolaylaşmaktadır.
#5
SORU:
Başlıca beşeri sermaye yatırımları nelerdir?
CEVAP:
Başlıca beşeri sermaye yatırımları eğitim ve sağlık harcamalarıdır.
#6
SORU:
1923-1980 döneminde Türkiye'de hangi kalkınma stratejisi uygulanmıştır?
CEVAP:
1923-1980 döneminde İthal ikameci kalkınma stratejisi uygulanmıştır.
#7
SORU:
Türkiye ekonomisinde 1981 sonrası hangi kalkınma stratejisi uygulanmıştır?
CEVAP:
Türkiye' de 1981 yılında itibaren dışa açık kalkınma stratejisi uygulanmaktadır.
#8
SORU:
1923-1938 dönemi Türkiye ekonomisinin önemli gelişmeleri nelerdir?
CEVAP:
Bu dönemde iktisadi anlamda en önemli gelişmeler yeni Türk devletinin dünya içindeki konumunu belirleyen Lozan Anlaşması ile 1929 yılında ortaya çıkan ve dünya ekonomilerini derinden etkileyen Büyük Buhrandır. Bu dönemde devletin dış ekonomik ilişkilerini özgürce yürütmesi mümkün olmamıştır. Özellikle tarım ürünleri fiyatlarının hızla düşmesi tarımsal faaliyetlerin egemen olduğu ve dolayısıyla tarım ürünleri ihracatçısı Türkiye’nin döviz gelirlerinin hızla gerilemesine yol açmıştır.
Cumhuriyetin ilk yıllarında ulusal ekonomiye geçiş yılları olarak da nitelendirilen 1923-1930 döneminde hükümet demiryollarına öncelik vermiş, yabancı şirketlerin millileştirilmesine başlanmıştı. Ayrıca hükümetin, 1927 yılında eski 1913 tarihli Osmanlı Devletinde sanayi sektörünü teşvik etmeye yönelik yasa gözden geçirilerek ve genişletilerek yeni Teşvik-i Sanayi Kanunu imalat ve madencilik kuruluşlarına yönelik kolaylıklar 15 yıl süreliğine sağlanmıştır.
#9
SORU:
Birinci beş yıllık kalkınma planı hangi yılları kapsayacak şekilde hazırlanmıştır ve amaçları nelerdir?
CEVAP:
Devlet öncülüğünde planlı sanayileşme amacıyla Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı (BBYSP)
1934-1938 yıllarını kapsayacak şekilde hazırlanmıştır. BBYSP’nin başlıca amaçları aşağıdaki gibidir:
- Temel hammaddeleri yurtiçinde üretilen veya üretilecek olan sınai tesislerinin kurulması,
- Özellikle ithalat konusu olan temel tüketim mallarının yerli üretimine(özellikle dokuma sanayine) öncelik verilmesi,
- Sanayi işletmelerinin kuruluş yerlerinin hammadde ve işgücü kaynaklarına yakın olmasıdır.
#10
SORU:
Türkiye ekonomisi ilk devalüasyonunu ne zaman yaşamıştır?
CEVAP:
Türkiye ekonomisinin ilk devalüasyonu 7 Eylül 1946 yılında yapılmıştır. Bir ABD Dolarının TL fiyatı, 1.30 TL’den 2.80 TL’ye çıkarılmış, TL % 115.4 oranında devalüe edilmiş başka bir deyişle değer yitirmiştir.
#11
SORU:
İçe dönük sanayileşme dönemi olarak ifade edilen dönemde neler yaşanmıştır?
CEVAP:
İthal İkamesininin ikinci evresi ve içe dönük sanayileşme dönemi olarak ifade edilen 1970’li yıllar ithal ikamesi stratejisine dayalı sanayileşmeyi derinleştirme dönemi olarak da tanımlanabilir. Bu dönemde, reel GSYH artışı yıllık ortalama %4.1 oranında gerçekleşmiştir.1960’lı yıllarla karşılaştırıldığında (% 5.4) çok önemli bir iktisadi performans göstergesi olmamasına rağmen, 1970’li yılların ağır imalat sanayi ve sermaye mallarında yerli üretim kapasitesinin arttırılması amacıyla güçlü kamu yatırım programının yapıldığı yıllar olmuştur. 1970’lerin ortasından itibaren izlenen ithal ikamesine dayalı kalkınma stratejisi, artan petrol fiyatlarının da baskısıyla ciddi ödemeler dengesi sorununun yaşanmasına yol açmıştır. Ödemeler dengesi sorunu ve döviz darboğazının, üretim için gerekli ara ve yatırım mallarının ithalatını engellemeye başlaması ve bu sürece sosyo politik istikrarsızlığın eklenmesi sonucunda 1970’lerin sonunda Türkiye iktisadi krize girmiş, GSMH düşmeye başlamıştır.
#12
SORU:
İthal ikameci dönem hakkında bilgi veriniz?
CEVAP:
1980, sonrasında ithal ikamesine dayalı kalkınma modelinden ihracata dayalı, dışa açık kalkınma modeline geçilmiştir. İç piyasanın daralması, ücretlerin baskı altında tutulması, gerçekleştirilen devalüasyon ve ihracata yönelik teşvik tedbirleri sonucunda ihracatta önemli ölçüde artış gerçekleştirilmiş ve büyüme oranı tekrar yükselmiştir.
#13
SORU:
Satınalma gücü paritesi nedir?
CEVAP:
Ülkeler arasındaki fiyat düzeyi farklılıklarını ortadan kaldırarak, farklı para birimlerinin satın alma gücünü eşitleyen bir değişim oranıdır. SGP, belirli bir mal ve hizmet sepetinin satın alınabilmesi için gereken ulusal para tutarlarının oranı şeklinde hesaplanmaktadır. Bu oran kullanılarak farklı para birimlerine dönüştürülen harcamalar, satın alınan mal ve hizmet hacmindeki farklılıkları yansıtarak, ülkeler arasında karşılaştırmaların daha güvenilir bir biçimde yapılmasına olanak sağlayan veriler sunmaktadır.
#14
SORU:
Kaldorgil büyüme yasaları hakkında bilgi veriniz?
CEVAP:
İktisadi büyüme ve kalkınma literatüründe Kaldorgil Büyüme Yasaları olarak geçen yasalar, ülke üretimindeki yapısal değişimle oldukça ilişkilidir. Koldor 1960’larda sanayinin büyümesi ve verimlilik artışı ile GSYH’daki büyüme arasındaki pozitif ilişkileri açıklayan; gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki yatay kesit ve zaman serileriyle test edilmiş bazı yasalar ortaya koymuştur.
- Birinci Kaldor Yasası’nda, imalat sanayi büyümesi ile GSYH’nın büyümesi arasında güçlü bir pozitif ilişkinin bulunduğu belirtilmektedir.
- İkinci Kaldor Yasası’nda, imalat sanayindeki üretim büyümesi ile imalat sanayindeki verimlilik artışı arasında güçlü bir pozitif ilişkinin bulunduğu ifade edilmektedir.
- Üçüncü Kaldor Yasası’nda ise, imalat sanayinin büyümesi ile imalat sanayi dışındaki verimlilik artışı arasında güçlü bir pozitif ilişkinin bulunduğu ileri sürülmektedir.
#15
SORU:
Türkiye ekonomisinde arz yanlı büyümenin kaynakları nelerdir?
CEVAP:
Tarım, sanayi ve hizmetler sektörüdür.
#16
SORU:
Büyümeyi belirleyen temel üretim faktörleri nelerdir?
CEVAP:
Toprak, doğal kaynaklar, sermaye donanımı ve teknoloji düzeyi büyümeyi belirleyen temel üretim faktörleridir.
#17
SORU:
Türkiye ekonomisindeki talep yanlı büyümenin kaynakları nelerdir?
CEVAP:
Özel ve kamu tüketim harcamaları, özel ve kamu yatırım harcamaları, stok değişmeleri, mal ve hizmet ithalat ve ihracatı, net ihracat ve Gayrisafi Yurtiçi Hasıla'dır.
#18
SORU:
Türkiye'nin onuncu kalkınma planında neler vardır?
CEVAP:
Türkiye’de 2014-2018 yıllarını kapsayan Onuncu Kalkınma Plan’ında, refah artışının hızlandırılması yolunda, uzun vadeli bakış açısıyla yüksek ve istikrarlı büyüme ortamının sağlanması temel amaç olarak benimsenmiştir. Yüksek ve istikrarlı büyümeye yönelik temel stratejinin, özel sektör öncülüğünde dışa açık ve rekabetçi üretim yapısının geliştirilmesi olduğu belirtilmiştir. Verimlilik artışı ve sanayileşme sürecinin güçlendirilmesi bu stratejinin temel yapı taşlarını oluşturmaktadır. Maliye, para ve ödemeler dengesi politikalarıyla makroekonomik istikrarın güçlendirilmesi, beşeri sermayenin geliştirilmesi, işgücü piyasasının etkinleştirilmesi, teknoloji ve yenilik geliştirme kapasitesinin artırılması, fiziki altyapının güçlendirilmesi ve kurumsal kalitenin iyileştirilmesi büyüme stratejisinin hayata geçirilmesi açısından önümüzdeki dönemde önemli politika alanları arasında sayılmaktadır.
#19
SORU:
2017 yılında yayınlanan Türkiye'nin Orta Vadeli Planında öncelikli politika alanları nelerdir?
CEVAP:
T.C. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın 2018-2010 Orta Vadeli Program (OVP) döneminde Orta Türkiye ekonomisinde nitelikli istihdam oluşturan, enflasyon ve cari açık yaratmayan, ağırlıklı olarak yurtiçi tasarruflar ve doğrudan yabancı yatırımlarla finanse edilen, yatırım ve ihracata dayalı bir büyüme yapısı hedeflenmektedir. Bu programda istikrarlı ve yüksek hızda büyüyen bir ekonomik yapı için;
- Makroekonomik istikrarın korunması,
- Nitelikli istihdam oluşturulması,
- Yüksek katma değerli üretimin artırılması,
- Özel sektör yatırımları için uygun ortamın geliştirilmesi ve iş yapma kolaylığının artırılması,
- Özel sektöre destek olacak şekilde kamuda kurumsal kalitenin artırılması hedeflenmektedir.
#20
SORU:
Türkiye ekonomisinde uzun dönemli büyüme kaynakları incelendiğinde büyümenin sürükleyici gücü olarak gösterilen faktör nedir. açıklayınız?
CEVAP:
T.C. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı verilerine dayalı olarak Türkiye ekonomisinde uzun dönem büyümenin kaynakları incelendiğinde, temel olarak yatırımların, dolayısıyla sermaye stokunun büyümenin sürükleyici gücü olduğu, istihdamın istikrarlı bir gelişim gösterdiği, TFV’nin ise dönemsel farklılıklar göstermekle birlikte büyümeye katkısının nispeten düşük düzeyde kaldığı görülmektedir.