İKTİSADİ KALKINMA Dersi Kalkınma Sürecinde Nüfus, İstihdam ve Beşeri Sermaye soru cevapları:

Toplam 23 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Nüfus projeksiyonları nedir?


CEVAP:

Nüfus projeksiyonları; Doğum, ölüm ve göç hareketlerinin ilerideki eğilimleri ile ilgili belli varsayımlara dayanarak, nüfusun gelecekteki gelişmesi hakkında yapılan tahminlerdir.


#2

SORU:

Nüfus artışını belirleyen faktörler nelerdir?


CEVAP:

Nüfus artışını belirleyen faktörler; doğum oranı, ölüm oranı, net göç oranı ve nüfusun yaş bileşimidir.


#3

SORU:

Net göç ve net göç oranı nasıl hesaplanır?


CEVAP:

Göçmenler ile dışa göç edenler arasındaki fark net göçü verir. Net göç oranı, net göçün nüfus içindeki payıdır.

 

Net göç = Göçmenler- Dışa göç edenler

Net göç oranı = ( Net göç / Nüfus )


#4

SORU:

Az gelişmiş ülkelerde hızlı nüfus artışının nedenleri nelerdir?


CEVAP:

Az gelişmiş ülkelerde hızlı nüfus artışının temel nedeni, doğum oranlarının ölüm oranlarından çok daha yüksek seyretmesidir. Her ne kadar az gelişmiş ülkelerin gelişmiş ülkelerden ithal ettikleri tıbbi yöntemler, gıda maddeleri arzındaki artışlar, beslenme ve salgın hastalıkların kontrolü gibi faaliyetlerin ölüm oranlarının düşmesinde etkisi olsa da doğum oranları yüksekliğini korumakta, dolayısıyla nüfus artışı yüksek seyretmektedir.


#5

SORU:

Kaba doğum oranı ve kaba ölüm oranı nedir?


CEVAP:

Nüfus artış oranı hesaplamasında kaba doğum ve kaba ölüm oranları esas alınmaktadır.
Kaba doğum oranı; belirli bir sürede meydana gelen toplam doğum sayısının o süre ortasında toplam nüfusa oranıdır.

Kaba ölüm oranı ise, belirli bir sürede meydana gelen toplam ölüm sayısının o süre ortasında toplam nüfusa oranıdır. Az gelişmiş ülkelerde kaba ölüm hızları içinde bebek ve çocuk ölümleriyle anne ölümlülüğünün çok büyük payı bulunmaktadır. Kaba ölüm oranı, ölümün kaynağı hakkında bir bilgi vermez.


#6

SORU:

Toplam doğurganlık hızı nedir?


CEVAP:

Toplam doğurganlık hızı: Bir kadının doğurganlık çağı boyunca halen mevcut yaşa özel doğurganlık hızlarına maruz kalması durumunda, doğurganlık çağının sonuna geldiğinde sahip olacağı ortalama çocuk sayısıdır.


#7

SORU:

Nüfus piramidi hangi bileşenleri içerir?


CEVAP:

Nüfus piramidi, nüfusun yaş ve cinsiyet yapısını gösteren bir grafik yöntemidir.


#8

SORU:

Bağımlılık oranı nedir? Genç bağımlılık oranı ve yaşlı bağımlılık oranı nasıl hesaplanır?


CEVAP:

Nüfusun yaş bileşimi, bağımlılık oranının belirleyicisidir. Bağımlılık oranı, aktif olmayan nüfusun aktif nüfusa oranıdır ve teorik olarak çalışma çağında olmayan nüfusun (0-14 ve 65 yaş üstü), çalışma çağı nüfusuna (15-64 yaş arası) oranlanmasıyla elde edilir. Başka bir ifadeyle, ekonomik açıdan net tüketicilerin net üreticilere oranıdır. Burada net tüketiciler, çalışma çağında olmayan çocuk ve yaşlı nüfustan ibaret iken, net üreticiler 15-64 yaş arası aktif nüfustan oluşur. Az gelişmiş ülkelerde yüksek doğum oranlarının bir sonucu olarak bağımlılık oranı yüksektir. Bir ülkede yüksek bağımlılık oranı; belli sayıdaki üreticilerin oluşturduğu hasılanın daha büyük sayıdaki tüketiciler tarafından paylaşılmasını ifade eder.

Genç bağımlılık oranı= (0-14 yaş grubu nüfusu/15-64 yaş grubu nüfusu)x100


Yaşlı bağımlılık oranı= (65+ yaş grubu nüfusu/15-64 yaş grubu nüfusu)x100


#9

SORU:

Doğumda beklenen yaşam süresi nedir?


CEVAP:

Doğumda Beklenen Yaşam Süresi: Yeni doğmuş bir bireyin yaşamı boyunca belirli bir dönemdeki yaşa özel ölümlülük hızlarına maruz kalması durumunda yaşaması beklenen ortalama yıl sayısıdır.


#10

SORU:

Demografik geçiş teorisinin orijinalinde kaç aşama vardır ve bu aşamalar nelerdir?


CEVAP:

Demografik geçiş teorisi iktisadi kalkınmadan yola çıkarak nüfustaki gelişmenin açıklanmaya çalışıldığı bir yaklaşımdır. Demografik geçiş teorisinin orijinalinde dört aşama yer almaktadır. Bu aşamalar:
Birinci aşama: Yüksek doğum ve yüksek ölüm oranları
İkinci aşama: Ölüm oranlarında düşüş
Üçüncü aşama: Doğum oranlarında düşüş
Dördüncü aşama: Düşük doğum ve düşük ölüm oranları


#11

SORU:

Demografik fırsat penceresi ya da Demografik armağan nedir?


CEVAP:

Demografik geçiş sürecinin üçüncü ve dördüncü aşamalarında, nüfus artış hızı yavaşlarken çalışma çağındaki nüfusun artmaya devam ederek yüksek düzeylere ulaşması “Demografik Fırsat Penceresi” ya da “Demografik Armağan” olarak anılmaktadır. Çalışma çağındaki nüfusun yüksek düzeylere ulaşması ülkelerin tarihlerinde bir kez oluşan bir durum olarak üretimi artırabilmek için bir fırsattır. Doğu Asya ülkeleri, 1970’li yıllarda bu fırsattan yararlanarak üretimlerini artırmışlar ve hızlı büyüme dönemi yaşamışlardır.


#12

SORU:

Net kalkınma hızı nedir?


CEVAP:

Net kalkınma hızı (kişi başına düşen gelir artışı) = Gelir artış hızı-Nüfus artış hızıdır.
Gelir artış hızı, nüfus artış hızından yüksekse net kalkınma hızı pozitif olur, kişi başına düşen gelir artar. Tersine nüfus artış hızı, gelir artış hızından yüksekse net kalkınma hızı negatif olur, kişi başına düşen gelir azalır.


#13

SORU:

Malthusyen nüfus tuzağı nedir?


CEVAP:

Malthus’a göre, nüfus artışı geometrik hızla (1, 2, 4, 8, 16 şeklinde), gıda maddelerinin üretimi ise aritmetik bir hızla (1, 2, 3, 4, 5 şeklinde) artmaktadır. Malthus 25 yılı bir dönem (nesil) olarak kabul ederek nüfus artışı ve gıda artışı arasındaki ilişkiyi örnek olarak açıklamıştır. Buna göre, eğer kontrol altına alınmazsa nüfus 225 yılda 512 kat artarken, gıda miktarı aynı dönemde sadece 10 kat artacaktır. Hızlı nüfus artışı nedeniyle dünyanın bir gün açlıkla karşı karşıya geleceği sorunu, ilk defa Malthus tarafından ortaya atılmıştır. Malthus’un bu karamsar düşünceleri literatürde Malthusyen Nüfus Tuzağı ya da Malthus Kapanı olarak yer almaktadır.


#14

SORU:

Richard R. Nelson'un Düşük düzeyli denge tuzağı teorisini açıklayınız?


CEVAP:

Richard R. Nelson’un 1956 yılında yayınladığı “Düşük Düzeyli Denge Tuzağı Teorisi” başlıklı makalesi Malthus’un ortaya koyduğu gelir artışı ile nüfus artışı arasındaki ilişkiye dayanmaktadır. Nelson’un analizinde üç değişken dikkate alınmıştır. Bunlar; nüfus artışı, gelir artışı ve kişi başına düşen gelirdir. 

Bu teoriye göre, düşük gelir düzeyindeki ekonomilerde, nüfus artışının nedeni, ölüm oranındaki düşmedir. Kişi başına düşen gelir artışı nüfus artışına neden olmaktadır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus gelir artışının ölüm oranlarında azalma kanalıyla (doğum oranlarında artma değil) nüfusu arttırmasıdır. Gelişmekte olan bir ulusun gelir artışıyla elde edebileceği ilk kazanımlardan biri, temiz içme suyunun sağlanması, hijyen koşullarının iyileştirilmesi ve çocuk hastalıklarına karşı aşılanma gibi halk sağlığı önlemleri gibi temel sağlık sorunlarının iyileştirilmesidir. Bu kazançlar hastalık ve ölüm hızlarını önemli ölçüde azaltabilir. Ölüm oranlarındaki keskin bir düşüş, gelişme sürecinin başında nüfus artışını hızlandırabilir. Sonuçta, doğum oranında belirgin bir değişiklik olmadığı sürece, kişi başına gelir artışı hızlandıkça, nüfus artışı da hızlanacaktır.

Kişi Başına Düşen Gelir^› Ölüm Oranıv›Nüfus^

Kişi Başına Düşen Gelir^› Tasarruflar^›Yatırımlar^› Gelir ^


#15

SORU:

Optimum nüfus nedir?


CEVAP:

İktisadi açıdan en uygun nüfus büyüklüğüdür. Belli bir gelişme düzeyinde, ülkenin belli kaynakları ve teknolojisi ile kişi başına üretimi en çok artıran nüfus büyüklüğüdür.


#16

SORU:

İşgücü nedir?


CEVAP:

Referans dönemi içinde ekonomik mal ve hizmetlerin üretimi için emek arzında bulunan çalışma çağındaki nüfusu kapsar. İşgücü, istihdamda olanlar ile işsizlerin toplamı olarak ifade edilmektedir.


#17

SORU:

İşgücüne katılma oranı nedir?


CEVAP:

İşgücünün, kurumsal olmayan çalışma çağındaki nüfus içindeki oranıdır. İşgücüne katılma oranı, genel olarak bir ülkede 15 ve daha yukarı yaş grubuna oranla işgücü arzını gösterir. Bu oran istihdam analizlerinde anlamlı bir gösterge olarak kullanılır.


#18

SORU:

Doğal işsizlik nedir?


CEVAP:

Doğal İşsizlik= Yapısal işsizlik+Geçici işsizliktir. Milton Friedman, geçici ve yapısal işsizlik biçiminde ortaya çıkan işsizliği “doğal işsizlik” ve bunun oranına da “doğal işsizlik oranı” adını vermektedir. Yapısal işsizlik, bir piyasada talep edilen ve arz edilen beceriler arasında bir uyumsuzluk olması durumunda ortaya çıkan bir işsizlik türüdür.


#19

SORU:

Geçici işsizlik nedir?


CEVAP:

Geçici işsizlik ise, bir ekonomide emek arz ve talebi arasında genel bir denge olduğu zaman bile, işçilerin kısa süreli yer ve iş değiştirmesi sonucu ortaya çıkan işsizlik türüdür. Geçici işsizlik, aynı zamanda “friksiyonel” ya da “arızi” işsizlik olarak da adlandırılır.


#20

SORU:

Beşeri sermaye nedir?


CEVAP:

Üretime katılan bireyin sahip olduğu ve genel anlamda insanın niteliğini vurgulayan bilgi, beceri, deneyim ve dinamizm gibi pozitif değerler beşeri sermaye olarak tanımlanmaktadır. Beşeri sermaye genel olarak, şimdiki ve gelecekteki gereklere uygun olarak daha iyi eğitilmiş, beceri kazandırılmış insan kaynağıdır. Beşeri sermaye kavramı, yalnızca eğitim ve yetiştirmeyle değil, aynı zamanda, işgücünün verimlilik ve kalitesini arttırarak gelecekteki gelir düzeyini yükselten herhangi bir etkinlikle de ilişkilendirilebilir. Daha iyi eğitilmiş ve beceri kazandırılmış, dengeli ve sağlıklı beslenebilen, kültürlü insan kaynağı, başka bir deyişle daha verimli çalışabilen  insan sermayesi, artan işgücü verimliliği demektir.


#21

SORU:

Beşeri sermaye unsuru olan eğitim ile ilgili göstergeler nelerdir?


CEVAP:

Eğitim ile ilgili göstergeler şunlardır:

  • Okur-Yazarlık Oranı
  • Okullaşma Oranları
  • Sayısal Göstergeler
  • Eğitim Süreleri
  • Mali Göstergeler

#22

SORU:

Beşeri sermaye unsuru olan sağlık ile ilgili göstergeler nelerdir?


CEVAP:

Bir ülkenin sağlık durumunun belirlenmesinde takip edilmesi gereken göstergeler şunlardır:

  • Bebek ve Çocuk Ölüm Oranları
  • Ölüm Sebepleri ve Hastalık Türleri
  • Doğumda Yaşam Beklentisi
  • Sayısal Göstergeler
  • Mali Göstergeler

#23

SORU:

Sosyal sermaye nedir?


CEVAP:

Sosyal Sermaye: Beşeri sermayenin verimliliğini etkileyen en önemli faktörlerden biri sosyal sermayedir. Sosyal sermaye, ekonomik kalkınmayı etkileyen toplumun sahip olduğu normlar, kurallar, ağlar, iletişim ve karşılıklı güven olarak tanımlanmaktadır.  İktisadi açıdan ele alındığında sosyal sermaye, kişi ve kurumlar arası güvene dayalı ilişkilerin, ekonomik etkinliğe ve üretime yansıması olarak kabul edilmektedir. Sosyal sermaye düşüncesinin ardında yatan fikir bireyin sahip olduğu aile, arkadaşlık, sosyal gruplara üyelik gibi ilişkilerin maddi ve manevi zenginlik olarak kabul görmesidir. Sosyal sermaye birey için bir güç kaynağıdır.