İLETİŞİM KURAMLARI Dersi Türkiye’de İletişim Araştırmaları soru cevapları:
Toplam 20 Soru & Cevap#1
SORU:
İletişimde araştırma gereksinimini hissetme hangi koşullara bağlıdır?
CEVAP:
İletişimde araştırma gereksinimini hissetme, faaliyette bulunma ve bu gereksinimi giderme; yaşanan toplumun bilgi, teknoloji, örgütlenme, araştırmaya ilgi ve bilmeye karşı tutumu, uluslararası koşuldaki yeri gibi koşullara bağlıdır.
#2
SORU:
Bir ülkede her alanda olduğu gibi iletişim alanında da araştırmaların başlaması ve gelişmesi için öncelikle gerekli olan şey nedir?
CEVAP:
Bir ülkede her alanda olduğu gibi iletişim alanında da araştırmaların başlaması ve gelişmesi için önce “araştırmaya gereksinim duyulması” gerekir
#3
SORU:
Türkiye’de iletişim konusu ile ilgili ilk araştırmaları yapan ve ilk eseri hazırlayan kişi kimdir?
CEVAP:
İlk araştırma 1914 yılında Amerika’da eğitim yapan bir Türk öğrencinin (Ahmet Emin Yalman) akademik derece alma gereksiniminden kaynaklanmıştır. Bu gereksinimi gidermek için gerekli destek ve teşvik yazarın çalıştığı üniversite tarafından sağlanmış ve yazar da Türkiye’de iletişim konusu ile ilgili ilk eseri hazırlamıştır.
#4
SORU:
İnsan hangi konuda olursa olsun ortaya çıkan gereksinimler üzerinde düşünür. Bu süreçte, gereksinimle ilişkili araştırma yapıp yapmayacağına hangi süreçlerden sonra karar vermektedir?
CEVAP:
İnsan hangi konuda olursa olsun ortaya çıkan gereksinimler üzerinde düşünür. Bu süreçte, gereksinimle ilişkili araştırma yapıp yapmayacağı, araştırmanın yapılıp yapılamayacağı, herhangi bir engel olup olmadığı olanaklar, engeller ve riskler üzerinde düşünerek karar verir.
#5
SORU:
Türkiye’deki iletişim araştırmalarının oluşumunun geç olmasının nedeni nedir?
CEVAP:
Türkiye’deki iletişim araştırmalarının oluşumunun geç olmasının nedeni hem gereksinimi hisseden insan faktörü hem de insanların örgütlü yapılar içinde oluşturdukları bilmeye ve bilimsel araştırmaya karşı olan kültürel, siyasal ve ekonomik koşullardır.
#6
SORU:
Türkiye’de diğer alanlarda olduğu gibi iletişim alanında da araştırmaya ilgi ve bilgi üretimi ülkenin kendi iç dinamiklerinden kaynaklanan bir gereksinim ve destekleme olarak başlamamıştır. Türkiye’deki akademisyenlerin araştırma girişimleri bağlamında ilgi ve bilgi üretiminde gecikme yaşamalarının temel nedenleri nelerdir?
CEVAP:
Türkiye’deki akademisyenlerin araştırma girişimleri bağlamında ilgi ve bilgi üretiminde gecikme olmuştur. Osmanlıda ve ardından kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nde (a) iletişim alanında teknolojik bilgi birikimiyle üretilen iletişim araçlarının ve örgütlenmesinin olmaması, (b) dış güçlerin ürettiklerine ve bu ürettikleriyle elde ettikleri kontrolü sürdürme politikalarına bağlı kalması, (c) araçların ve örgütlenmelerin Batı’dan ithal edilmesi ve (d) bilgiden geçerek kontrol gereksiniminin araştırmaya dayanma yerine baskılara ve yasaklara dayanması gibi bir yapıya sahip olması bu gecikmenin başlıca nedenleridir.
#7
SORU:
İletişim araştırmalarında, her ülkede olduğu gibi Türkiye’de de oluşuma giden yola bakıldığında temel olarak hangi koşulların belirleyici rol oynadığı görülür
CEVAP:
Şirketlerin ve kurumların ekonomik ve siyasal üstünlük, kontrol ve gelişme için bilgiye gereksinim duymaları, Bilgi üretiminin örgütlenmesi ve örgütlü yapılar içine taşınması koşullarının ve gereksiniminin çıkması, Endüstriyel yapının çıkarlarına uygun bilişlerin, duyguların, duyarlılıkların ve davranışların kitleler halinde biçimlendirilmesi gereksiniminin zorunlu hale gelmesi.
#8
SORU:
Türkiye’deki iletişim araştırmalarının amacı ve araştırmalarda aranan sonuçlar nelerdir?
CEVAP: - Güvenilir, geçerli ve faydalı verilere dayanarak tanımlamak, betimlemek, nedensellik bağlarıyla tahminlerde bulunmak, dolayısıyla tutarlı bir biçimde bilmek ve anlamak ve kontrol mekanizmaları kurmak ve geliştirmek, çareler bulmak ve önlemler almak.
- Sürdürme ve gelişme planları tasarlayıp uygulamak.
- İletişim araştırması, aynı zamanda, iletişim alanının kendi var oluş nedenleriyle gelen koşulları yeniden-üreterek kendini ve kendini var eden koşulları sürdürme ve geliştirme faaliyetidir: Bu faaliyet iletişim araştırmacısına para kazandırır ve statü sağlar.
- Özel şirkette çalışan araştırmacı için iletişim araştırması yapmak, pazarda şirketin ve kendisinin ilerlemesini sağlamaktır; işsiz kalmamak için kendini işinde garantiye almaktır.
- İletişim araştırmaları, firma için, ürün geliştirme, arz ve talebi kontrol ederek pazarda üstünlük yolunu açar.
#9
SORU:
Türkiye’de iletişim üzerinde düşünme ve araştırma yapma ülkenin kendi içinden çıkan gereksinimlerinden doğup gelmemiştir. Bunun en önde gelen nedenleri nelerdir?
CEVAP:
Türkiye’de iletişim üzerinde düşünme ve araştırma yapma ülkenin kendi içinden çıkan gereksinimlerinden doğup gelmemiştir. Bunun en önde gelen iki nedeni vardır. Birincisi kendi tarihsel koşullarının karakteri ve ikincisi ise birinci nedenle ve uluslararası bilgi üretimindeki pozisyonu nedeniyle dışa bağımlılığın gelişmesidir.
#10
SORU:
Özellikle 19. yüzyılda Osmanlı aydınlarının halka ulaşmada büyük umut bağladıkları gazeteciliğin gelişememesinin temel nedeni nedir?
CEVAP:
Osmanlı aydınlarının halka ulaşmada büyük umut bağladıkları gazetecilik, devlet kurumlarının denetim politikası ve profesyonelliğin Türkiye’ye özgü “melezleşmiş” doğası nedeniyle gelişememiştir. Matbaa 1727'da kurulmuş ama hiç bir zaman bilginin yayılma aracı olamamıştır. İlk gazeteler 1795’den itibaren Fransızlar tarafından Fransızca olarak yayınlanmış ve gelişmeye başlaması 19. Yüzyılın ortalarında olmuştur.
#11
SORU:
Cumhuriyet Türkiye’sinde, İletişim alanının özellikle 1960'lara kadar zayıf kalmasının temel nedeni nedir?
CEVAP:
Osmanlı İmparatorluğundan da hiçbir araştırma geleneği mirası almayan Cumhuriyet Türkiye’sinde tarih, sosyoloji, siyaset bilimi, hukuk, felsefe, dilbilim, antropoloji, sosyal psikoloji, sanat ve arkeoloji çalışmalarının da iletişim alanındaki bilgi birikimine katkısı, 1960’ların ortasına kadar çok az olmuştur. İletişim alanı tüm bu alanların içinde ve kesişme noktasında yer aldığı için, bu katkı azlığı iletişim alanının zayıf kalmasına ve yeterince gelişmemesine neden olmuştur.
#12
SORU:
Tarihsel olarak bakıldığında ve günümüze kadar sirayet eden, çoğu kez akademik hayatta özgür üretimi engelleyen “aynı/benzer düşüncede olanların çıkar işbirliğiyle” desteklenen bir otokontrol yapısının oluşmasının temel nedeni nedir?
CEVAP:
Elbette siyasal iktidarın ve güç yapılarının yönetsel kültürü ve ilgisinin karakteri, bilimsel gelişmeyi olumlu veya olumsuz yönlerde etkiler. Ne yazık ki, Türkiye’de toplumsal gelişme sürecini anlamaya yardım eden araştırmalar siyasal iktidarların endişe kaynağı olmuş, alternatif düşüncelerden yararlanma yerine, bastırma ve engelleme politikaları güdülmüş, hatta zaman zaman bilim çevresini sindirmeye yönelik sert müdahaleler tercih edilmiştir. Bunun sonuçlarından biri de günümüzde çoğu kez akademik hayatta özgür üretimi engelleyen “aynı/benzer düşüncede olanların çıkar işbirliğiyle” desteklenen bir otokontrol yapısının oluşmasıdır.
#13
SORU:
Türkiye'de bilimin, Batı'ya kıyasla bilimsel yanıt arama geleneğini geliştirip yaygın hale getirememesinin nedenleri nelerdir?
CEVAP:
Türkiye önemli yapısal sorunları, özellikle sanayi devrimini gerçekleştirememesi ve Aydınlanma Çağı'nı yaşamaması gibi nedenlerle bilimin Batı'da sahip olduğu işlevleri yerine getirecek koşullardan yoksun kalmış ve insan ve toplumuyla ilgili olarak sorgulama ve sorulara bilimsel yanıt arama geleneğini geliştirip yaygın hale getirememiştir.
#14
SORU:
Türkiye’deki nicel araştırmalarda sorunlar çoğunlukla nasıl bir sıralama meydana gelmektedir?
CEVAP:
Türkiye’deki nicel araştırmalarda sorunlar çoğunlukla (a) araştırmanın içeriğini yansıtmayan başlığında başlamakta, (b) giriş olmayan bir girişle ve yöntem olmayan bir yöntemle devam etmekte, (c) araştırma bulgu ve istatistiksel analizin yanlış ve geçersiz sunumuyla tümüyle geçersiz hale gelmektedir.
#15
SORU:
Batıda olduğu gibi Türkiye’de de temel olarak kullanılan araştırma türleri nelerdir?
CEVAP:
Batıda olduğu gibi Türkiye’de de temel olarak iki araştırma türü ve bu türler içinde farklı alt-türler kullanılmaktadır: (1) Niteliksel araştırmalar ve (2) niceliksel araştırmalar.
#16
SORU:
Niteliksel çalışma biçimini tanımlayınız.
CEVAP:
Niteliksel çalışma, seçilen bir konuda veya sorunda gerekli olan verileri, enformasyonu ve bilgileri toplayan, bu toplananı mantıksal nedensellik süreçlerinden geçirerek analiz eden ve sonuçlar çıkaran araştırma biçimidir.
#17
SORU:
Niceliksel çalışma biçimini kısaca tanımlayınız.
CEVAP:
Niceliksel araştırma, verileri istatistik süreçlerden geçiren tasarıma dayanan araştırma türüdür. Bu tür tasarım Avrupa’da 1900 başlarında “Vienna Circle” denen grubun mantıksal pozitivizm (mantıksal ampirizm) anlayışıyla oluşmuş ve gelişmiştir. Nicel çalışmalar ampirik araştırma yönelimi taşımaktadırlar.
#18
SORU:
İletişim alanında kültürel incelemelerin temel olarak üzenide durdukları sorunsallar nelerdir?
CEVAP:
İletişim alanında kültürel incelemeler temel olarak üç sorunsaldan biri ya da birden fazlası üzerinde durur:
- Medya kültürünün siyasal ekonomisi (Bu yönelimi çoğunluk terk etmiştir)
- Kültürel metin olarak medya metinleri (Metinsel analiz)
- Metinlerin izleyicilerce alınması ve kullanılması (Alımlama).
#19
SORU:
Günümüzde Türkiye’de iletişim yapıtları, kullanılan yöntem bağlamında temel olarak hangi yönlerde ilerlemektedir?
CEVAP:
Günümüzde Türkiye’de iletişim yapıtları kullanılan yöntem bağlamında özellikle iki yönde ilerlemektedir: Birincisi kitle iletişiminde pozitivist-deneyci yaklaşımla gelen deneyselimsi araştırmalar (gerçek deneysel olmayan, gözleme dayanan alan araştırmaları) çerçevesinde yapılanlardır. İkincisi tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de en eski ve köklü araştırma geleneğiyle yapılan niteliksel araştırmalardır. İletişim alanında bu bağlamda da sayısı giderek artan kitaplar, tezler ve makaleler bulunmaktadır.
#20
SORU:
Türkiye'de iletişim çalışmalarında, araştırmaların hemen hepsinde ortaya çıkan “amaç” saptamalarındaki temel problemler nelerdir?
CEVAP:
Araştırmaların hemen hepsinde “amaç” olarak “araştırmada ne yapıldığı” sunulmaktadır, dolayısıyla asıl amaç ya gizlenmekte ya da bilinmemektedir. Araştırmalarda amaçlar giderek bilimsel bilgiye katkı ve sosyal fayda temelinden uzaklaşmaktadır.