İLETİŞİM SOSYOLOJİSİ Dersi Yeni Medya Düzeninde Kamusal Alan, Demokrasi, İletişim Özgürlüğü ve Toplumsal Denetim soru cevapları:
Toplam 24 Soru & Cevap#1
SORU:
Bennet'e göre bilişim teknolojileriyle kastedilen nedir, açıklayınız?
CEVAP:
Bilişim teknolojileriyle kastedilen; yüksek teknolojinin sunduğu imkanlar doğrultusunda enformasyon ile bilginin, insanlar ve bilgisayarlar tarafından elektronik ortamda yeniden yapılandırılması, işlenmesi, aktarılması, sergilenmesi, biriktirilmesi, organizasyonu ve kullanılmasıdır (Bennet, 1994).
#2
SORU:
Yeni medya ne şekilde tanımlanabilir, belirtiniz?
CEVAP:
Yeni medya; “yüksek bir ivme hızı ve süreklilik gösteren söz konusu teknolojik dönüşüm sürecinin birbiriyle bağlantılı yeniliklerinin laboratuar ortamından çıkartılıp piyasalarda tüketime sunulmuş ve iletişim etkinliğinin sosyo-ekonomik değerine koşut olarak günlük yaşamın ayrılmaz birer parçası haline gelmiş ürünleri” şeklinde tanımlanabilir.
#3
SORU:
Yeni medya düzenine ait temel eğilimler kaç başlıkta toplanabilir, belirtiniz?
CEVAP:
Yeni medya düzenine ait temel eğilimler altı başlıkta toplanabilir:
- Bilişim teknolojilerinin bellek kapasitesi ve hızında yaşanan gelişmelerle; bir yandan maliyetler düşerken diğer yandan kalite ve performansın hızla yükseliyor olması.
- Telekomünikasyon, bilgi-işlem ve yayıncılık alanları ile bunlara yönelik ürün ve hizmetlerde, teknolojik bütünleşme ile yöndeşmenin hız kazanması. Burada, hem “sayısallaşma” olarak bilinen sistemler hem de tüm iletişim işlemlerinin aynı kanal üzerinden yapılmasını sağlayan Bütünleşik Hizmetler Sayısal Ağı (ISDN) şebekesi, yeni medyanın biçimlenmesinde temel öneme sahiptir.
- Bilişim teknolojilerinin hız, kapasite ve yenilikçilik özelliklerindeki artışlara rağmen, minyatür boyutlara indirgenmeleri ve kolayca “taşınabilir” hale gelmeleri.
- Piyasayı büyütüp kullanıcı sayısını arttırmak gibi ekonomik amaçlar doğrultusunda, bilişim teknolojilerinin kullanımı her yeni ürünle beraber daha da basitleşmekte ve eskiden olduğu gibi teknik uzmanlık gerektirmemektedir.
- Bilgisayarlar arasında mesaj alışverişinde kullanılan sistemlerin şebekeleşmeleri, bu şebekelerin birbirleriyle bağlantısı (internet) ve ağ yetenekleri (networking) artmaktadır. Buna paralel olarak, -fiber optik, uydu ve telefon hatları gibi- şebeke bağlantı teknolojilerindeki gelişmelerle de, iletişim kapasitesi ve verimliliği artmakta, böylece ağlar üzerinden verilen hizmetler hem çeşitlenmekte hem yaygınlaşmaktadır.
- Hedef kitle anlayışının öne çıkması. Klasik kitle iletişim teknolojilerinde kitleler; iletişim sürecine, tümüyle pasifize şekilde ve ‘sadece’ alıcı olarak katılmaktadır. Yeni medya düzeniyse, tam tersi yönde gelişme gösterir. İçeriği belirlenmiş mesajların, çok geniş alanlarda ve türdeş olmayan kitlelere iletilmesi yerine; daha dar alanlarda ve spesifik beklentileri olan belli hedef kitlelere ulaştırılması anlayışı öne çıkmaktadır.
#4
SORU:
Yeni medyayı ekonomi-politik açısından ele alan ve Garnham, Golding, Murdock gibi kuramcıların öncülüğündeki yaklaşımı açıklayınız?
CEVAP:
Yeni medyayı ekonomi-politik açısından ele alan ve Garnham, Golding, Murdock gibi kuramcıların öncülüğündeki yaklaşım: Bilişim teknolojilerini, piyasanın büyümesi ve ihtiyaçların üretilmesi noktasında “araç” olarak kabul ederken; yeni medya konusunda da, “tüketim pratiklerinin ekonomisine” odaklanılmasını öne sürer. Yeni medya, sermayenin ve üretimin 1970’lerden itibaren uluslararası hale gelerek küresel piyasaya yönelmesiyle gelişmiştir. Küreselleşme ve ticarileşmenin egemenliğini kurduğu bu süreçte, bilişim teknolojilerinin desteğiyle “hedef kitleler” daha küçük birimlere bölünmüş ve medya ürünleri daha önce olmadığı kadar piyasayla içi içe girmiştir.
#5
SORU:
Yeni medyayı toplumsal-kültürel pratikler bağlamında ele alan ve “kültürel çalışmalar” ekolü ile “post-yapısalcı” kuramdan beslenen yaklaşımı açıklayınız?
CEVAP:
Yeni medyayı toplumsal-kültürel pratikler bağlamında ele alan ve “kültürel çalışmalar” ekolü ile “post-yapısalcı” kuramdan beslenen yaklaşım: Yeni medya ortamının alımlanması ve sanal evrende kimlik üretimi konularına odaklanmaktadır. Robins ve Webster gibi kuramcılara göre dönüşüm, piyasaya yeni ürünler sürmeyi hedefleyen ekonomik ve teknolojik koşulların ötesinde; aslında yeniden şekillenen toplumsal, kültürel ve siyasal gerçekliğe işaret etmektedir. Bireyler, hem kendini ifşa etme olanaklarına kavuşmakta hem de sürekli olarak daha fazla gözetim altına alınmaktadırlar. Gündelik yaşam, hızla “panoptik” bir anlam kazanmaktadır.
#6
SORU:
McLuhan’a göre küresel köy nasıl bir kültür ortaya çıkarmaktadır?
CEVAP:
McLuhan’a göre küresel köy; yazılı üretime dayalı kültürün hiyerarşik, tek biçimli ve bireyselleştirici etkilerini ortadan kaldırarak, daha katılımcı ve paylaşımcı bir kültür ortaya çıkarmaktadır.
#7
SORU:
Bilişim teknolojilerin sahip oldukları hangi karakteristikler, sosyo-ekonomik ve örgütsel çerçevede de yeni yapısal dönüşümlere yol açmıştır?
CEVAP:
Bilişim teknolojilerin sahip oldukları aşağıdaki karakteristikler; sosyo-ekonomik ve örgütsel çerçevede de yeni yapısal dönüşümlere yol açmıştır:
- Enformasyon ve bilişim sektörlerindeki maliyetlerde görülen dramatik düşüş,
- Bilişim ve bilgisayar teknolojilerini tek noktada birleştiren “dijital buluşma”,
- Uluslararası elektronik ağ ilişkilerindeki hızlı büyüme.
#8
SORU:
Mark Poster'e göre bilişim teknolojilerinin yaygınlaşması neyi etkilemekte ve buna bağlı olarak uygarlık kaç aşamada ele alınmaktadır, belirtiniz?
CEVAP:
Mark Poster, bilişim teknolojilerinin yaygınlaşmasının, bilgi ve enformasyonun elektronik olarak dolayımlanmasına neden olduğunu ve bunun da toplumsal ilişkilerin dolaşım ağını etkilediğini belirtir. Poster, burada uygarlığı üç aşamada ele alır: Yüz yüze ve sözlü gelenek dönemi, matbaa aracılığıyla yazının dolayıma girdiği dönem ve elektronik değişim dönemi.
#9
SORU:
Sayısal (dijital) teknoloji nedir, açıklayınız?
CEVAP:
Sayısal (dijital) teknoloji: Veri, ses, müzik, metin, fotoğraf ve görüntü gibi her çeşit enformasyonun, mikroişlemciler sayesinde “bit” olarak adlandırılan 0 ve 1 biçimine dönüştürülmesidir.
#10
SORU:
Yeni medya düzeninin ortaya çıkış süreci, teknolojik açıdan kaç kategoride ele alınabilir, belirtiniz?
CEVAP:
Yeni medya düzeninin ortaya çıkış süreci, teknolojik açıdan üç kategoride ele alınabilir: Enformasyonun aktarılmasında kapasite gelişimini sağlayan kablo sistemleri, uzun-mesafe iletişimini olanaklı hale getiren uydu sistemleri ve enformasyon işleme/ saklama/ dağıtmada bilgisayarların dijital yapısının kullanılmaya başlanması.
#11
SORU:
İletişimi kültürel olmaktan ziyade teknolojik bağlam içerisinde ele alan Marshal McLuhan’ın “sıcak ve soğuk iletişim araçları” şeklindeki kategorik ayrımı ne şekilde açıklanabilir, belirtiniz?
CEVAP:
İletişimi kültürel olmaktan ziyade teknolojik bağlam içerisinde ele alan Marshal McLuhan’ın “sıcak ve soğuk iletişim araçları” şeklindeki kategorik ayrımı, mekanik ve elektronik çağların niteliklerini belirleyen teknolojik farklılaşmalara referansta bulunur. Sıcak iletişim araçlarıyla kastedilen, yüksek düzeyde enformasyona dayalı içeriğe rağmen katılımın sınırlanmış olmasıdır. Özellikle yazılı medya ile karakterize olan bu kategori, enformasyon akışını değiştirmede bireylerin katılımına gereksinim duymaz. Soğuk iletişim araçları ise, izleyici katılımına daha fazla olanak tanır, ancak enformasyon yoğunluğu düşüktür. Telefon ile karakterize olan bu grup, karşılıklı diyalog ortamına izin vermekte ve en az iki kişinin iletişim sürecine aktif olarak katılımıyla ortaya çıkmaktadır.
#12
SORU:
Çok ortamlılık nedir, açıklayınız?
CEVAP:
Çok Ortamlılık: İnternetin sunduğu olanakların sonucu olan çok ortamlılık (multimedya), neredeyse sonsuz miktarlardaki enformasyon türünün üretilmesine ve sunulmasına imkan tanımaktadır. Bu özellikler, kitle iletişimi ile kişilerarası iletişim arasındaki sınırları ortadan kaldırarak, farklı medya sistemlerinin -örneğin televizyona ait video ve animasyon verilerinin, radyoya ait ses sistemlerinin, yazılı medyaya ait metin, grafik, fotoğraf özelliklerinin aynı anda ve iç içe- bir arada kullanılmasını mümkün hale getirmiştir.
#13
SORU:
Hiper-metin nedir, açıklayınız?
CEVAP:
Hiper-metin: WWW üzerinde kurulu, yapısal bir oluşumdur. Metinsel enformasyon türleri arasındaki bağlantı ile bu bağlantıları sağlayan mekanik yapılar, kullanıcıların sınırsız şekilde bir metinden diğerine geçiş yapmalarına olanak sağlamaktadır. Yani, her enformasyon türü için, kelimeleri birbirine bağlayan linklerin üretilmesini içerir. Bu özellik sayesinde, okuyucu bir haberi okurken bağlantılı -yani link verilmiş- bir başka habere doğrudan geçebilmektedir.
#14
SORU:
Sanal cemaatlerde, -muhafazakar, Marksist, anarşist, vb. gibi- çok farklı düşüncelere sahip olanların sadece kendileri gibi düşünenlerle bir araya gelmeleri, ne ad verilen bir olguya yol açmaktadır, belirtiniz?
CEVAP:
Sanal cemaatlerde, -muhafazakar, Marksist, anarşist, vb. gibi- çok farklı düşüncelere sahip olanların sadece kendileri gibi düşünenlerle bir araya gelmeleri, “grup kutuplaşması” adı verilen olguya yol açmaktadır.
#15
SORU:
Yeni medya düzeninde bireylerin büyük kısmı, kendilerine iletilecek enformasyon ile görüşleri, kendi bakış açıları ve tercihleri doğrultusunda kısıtlamak suretiyle “kişiselleştirme” sürecine girmektedirler. Bu durumu örneklendirerek açıklayınız?
CEVAP:
Yeni medya düzeninde bireylerin büyük kısmı, kendilerine iletilecek enformasyon ile görüşleri, kendi bakış açıları ve tercihleri doğrultusunda kısıtlamak suretiyle “kişiselleştirme” sürecine girmektedirler. Örneğin, isteyenler Sonicnet.com adlı sitenin sunduğu “me music” hizmetiyle kendi müzik evrenlerini yapılandırmakta; Zatso.net adlı sitede, ne tür haberlerin -spor, siyaset, sanat, ekonomi, vb.- ilgilerini çektiğini siteye belirtmek suretiyle, neyin haber olduğuna kendileri karar vermekte ve tercihlerine göre kişisel haber bültenlerini oluşturmakta; önceden bildirimde bulundukları sevdikleri programları her yayınlandığında otomatik olarak kaydeden ve zevkleri doğrultusunda kendilerine başka programlar da öneren “TiVo” adlı sitede, tv programları üzerinde bireysel bir denetim sağlamaktadırlar.
#16
SORU:
Modern siyasal düşüncede, demokrasiyle ilişkiselliği bağlamında kamusal alan konusunu Habermas ne şekilde tanımlamaktadır, belirtiniz?
CEVAP:
Modern siyasal düşüncede, demokrasiyle ilişkiselliği bağlamında kamusal alan konusu, Habermas’ın eserlerinde geniş yer bulmuştur: Bir toplumsal yaşam alanı olarak ele aldığı kamusal alanı, ortak çıkarlar sorunu etrafında enformasyonun dolaşıma sokulduğu ve görüş alışverişinin yapıldığı, bu sayede kamuoyunun biçimlendiği bir tartışma alanı olarak tanımlar.
#17
SORU:
Çoğulcu demokrasi, temel insan hakları ve halk egemenliği konularındaki temel garantiler haricinde hangi başka kurumları da içerebilmektedir, belirtiniz?
CEVAP:
Çoğulcu demokrasi, temel insan hakları ve halk egemenliği konularındaki temel garantiler haricinde çok sayıda başka kurumları da içerir: Çok partili sistem, parlamenter prosedürler, bağımsız yargı, basın ve iletişim özgürlüğü, aktif vatandaş katılımının değişik biçimlerini ve düzeylerini kabullenme isteği.
#18
SORU:
Tüm toplumsallıkların içine taşındığı alternatif bir kamu ortamına dönüştüğü iddia edilen internetin, toplumsal yapı üzerindeki etkilerine yönelik hangi yaklaşımlar söz konusudur, açıklayınız?
CEVAP:
Tüm toplumsallıkların içine taşındığı alternatif bir kamu ortamına dönüştüğü iddia edilen internetin, toplumsal yapı üzerindeki etkilerine yönelik iki yaklaşım söz konusudur: Birincisi, “ilerlemeci” perspektifte bilişim teknolojilerinin özgürleştirici etkilerini öne çıkararak, yeni medya düzeninin daha demokratik bir yapı sergileyeceğini; internetin anarşist karakteristiği sayesinde, sansür imkanının zorluğu ve zaman-mekandan bağımsızlığı gibi özellikleriyle otoriter yönetimlerin sınırlanacağını belirtmektedir. Bu “teknolojik determinist” yaklaşım, modern sosyal teorideki “aydınlanmacı gelenek” ile örtüşmektedir. İkinci görüşse, teknolojik determinizme karşıt şekilde, teknolojinin de toplumsal olarak inşa edildiği yönündedir. Bu görüşün savunucuları, internet gibi bilişim teknolojilerinin tek başlarına değişim ajanı olamayacağını; tam aksine, kurulu düzenleri pekiştirici bir etki ortaya çıkartacaklarını ileri sürmektedirler.
#19
SORU:
Elektronik sömürgecilik olarak anlandırılan olguyu açıklayınız?
CEVAP:
Enformasyon aktarımının teknolojik açıdan ileri derecede gelişmiş kapitalist ülkelerden gelişmekte olan ya da gelişmemiş ülkelere doğru nicelik ve nitelik açısından tek yönlü şekilde gerçekleşmesi, yeni medya düzenindeki dengesizliği her geçen gün daha da büyütmektedir. “Elektronik sömürgecilik” adı verilen bu olgu, askeri ve ekonomik sömürgeciliğin yeni versiyonu olarak nitelendirilmektedir.
#20
SORU:
Dahlgren, siyasal kamusal alanın kaç boyut sergilediğini belirtmektedir?
CEVAP:
Dahlgren, siyasal kamusal alanın dört boyut sergilediğini belirtir: Medya kurumları, medya temsili, sosyal yapı ve sosyo-kültürel etkileşim.
#21
SORU:
Bachrach ve Botwiniek’e göre katılımcı demokrasi nasıl bir modeldir, açıklayınız?
CEVAP:
Bachrach ve Botwiniek’e göre katılımcı demokrasi, siyasal sistemin kurumlarının tüm düzeylerinde, özellikle de sivil toplumun uzantısı ve ürünü olan siyasal partiler, dernekler, taban inisiyatiflerinin bulunduğu ara düzeydeki aktif vatandaşların karar alma sürecine sürekli ve anlamlı katılımına önem veren kurumsallaşmış bir demokrasi modelidir.
#22
SORU:
Yoneji Masuda'ya göre enformasyon toplumlarında demokrasinin farklı bir nitelik alması ve “enformasyon demokrasisi”nin ortaya çıkması ile belirtilen dört kriteri açıklayınız?
CEVAP:
Yoneji Masuda (1985), enformasyon toplumlarında demokrasinin farklı bir nitelik alacağını ve “enformasyon demokrasisi”nin ortaya çıkacağını söyler. Bu da, dört kriter üzerinde yükselecektir: İlki, özel yaşamın gizliliğinin korunmasıdır. İçeriği negatif haklardan oluşmakta ve kişilerin özel yaşamlarını kendi denetimlerine bırakmaktadır. İkincisi, bilme hakkıdır. Pozitif içerime sahip olan buradaki haklar, kişinin kamu kuruluşlarının elinde bulunan ve kendisini yakından etkileyecek her türlü gizli enformasyonu bilme garantisini içerir. Üçüncüsü, kullanım hakkıdır. Bu, her vatandaşın her türlü enformasyona ve veri bankalarına, hem düşük ücretle hem de istediği yer ve zaman diliminde özgürce erişimi anlamına gelir. Dördüncüsü de, her vatandaşın küresel enformasyon alt yapısının yönetimine doğrudan katılım hakkıdır. Ancak günümüzdeki uygulamalar, dört aşamanın da sadece teoride kaldığını ve gerçek yaşama geçirilemediğini göstermektedir.
#23
SORU:
Marshall, yurttaşlığı hangi aşamalarda açıklamaktadır, belirtiniz?
CEVAP:
Marshall, yurttaşlığı üç aşamada açıklar: Sivil öğe; bireysel özgürlük için gerekli olan -ifade, düşünce ve inanç özgürlüğü gibi- haklardan oluşur. Siyasi öğe; siyasi otoriteye sahip bir organın üyesi olarak ya da böyle bir organın üyelerinin seçmeni olarak, siyasi iktidara katılım hakkını içerir. Sosyal öğe; ekonomik refah ve güvenliğe sahip olma hakkından sosyal mirastan pay almaya kadar geniş bir haklar dizisini ifade eder.
#24
SORU:
En genel şekliyle mekansal, bireysel ve enformasyon mahremiyetleri olarak belirtilen üç tipi açıklayınız?
CEVAP:
Bireyleri saran fiziksel alanın korunmasını içeren mekansal mahremiyet; bireylerin haksız ve zarar verici müdahalelere karşı korunması olarak bireysel mahremiyet; özel nitelikteki verilerin toplanması, saklanması, işlenmesi ve dağıtımının ne şekilde yapılacağını denetlemenin bireylere ait olması anlamında da enformasyon mahremiyetidir.