İLK MÜSLÜMAN TÜRK DEVLETLERİ Dersi KARAHANLILAR ( TÜRK HAKANLIĞI ): GELİŞME DÖNEMİ soru cevapları:
Toplam 21 Soru & Cevap#1
SORU:
Türklerin İslamiyet'i kabullerinden önceki inançları neydi?
CEVAP:
Gök Tengri inancı.
#2
SORU:
Ebû Nasr Sâmânî kimdir?
CEVAP:
Ebû Nasr Sâmânî hakkında bilinenler, onun çok yönlü bir tarihî kişilik olduğunu göstermektedir; Hakanlığa iltica etmiş siyasî bir emir, ticaretle meşgul olan
bir tüccar, İslamî bilimlere vâkıf bir fakih, manevî tarafı ile de ruhlar aleminde Hz. Peygamber’in bizzat irşad ettiği kutb mertebesinde bir mutasavvıftır. Ebû
Nasr Sâmânî, Türkler tarafından eskiden beri çok rağbet edildiğini bildiği İslam ülkelerinden gelen mallar ve kumaşlardan Oğulcak Kadır Han’a hediyeler (haraç)
göndererek onunla yakın bir dostluk kurmuştu. Bu dostluğa dayanarak kendi İslam inancının mabedini yapmak üzere, ondan, bir yer istemiş ve buraya bir cami
inşa ettirerek Artuç’u küçük bir Müslüman belde haline dönüştürmüştü.
#3
SORU:
Satuk Buğra han ne zaman Müslüman olmuştur?
CEVAP:
Osmanlı kroniklerinde verilen onun Müslüman olduğu tarih ise, 913 yılına tekabül etmektedir.
#4
SORU:
Satuk Buğra Han Balasagun'u alabilmiş midir?
CEVAP:
Satuk Buğra Han “Kara Hakan” unvanını da kullanarak ülkenin doğu merkezi Balasagun’u Sâmânilerin desteği ile ele geçirmeye teşebbüs ettiyse de başarılı olamadı. İslam kaynaklarında bu mücadelenin sonucunu ve ülkenin doğusunda olup bitenleri aydınlatacak bir bilgiye rastlanmamaktadır.
#5
SORU:
Satuk Buğra Han'ın yerine kim geçmiştir?
CEVAP:
Satuk’un yerine oğlu Baytaş Musâ geçmiştir.
#6
SORU:
Baytaş Aslan Han döneminin en önemli olayı nedir?
CEVAP:
Baytaş Arslan Han döneminin en dikkate değer olayı, İslamî bilimlerin önde gelen siması Ebu’l-Hasan Muhammed elKelemâtî’nin Buhara’dan yola çıkarak Arslan Han’ın yanına gelmesi ve burada kaldığı 955-961 yılları arasında onun desteği ile tüm ülkede İslam’ın yayılarak en azından resmî din olarak kabul edilmesi idi.
#7
SORU:
Baytaş Arslan Han’ın yerine kim geçmiştir?
CEVAP:
Baytaş Arslan Han’ın yerine Arslan Han Ali geçmiştir.
#8
SORU:
Karahanlılar'da “el-harîku’ş-şehîd” payesi kime verilmiştir?
CEVAP:
Arslan Han Ali'ye verilmiştir.
#9
SORU:
Sâmânî devletine kim son vermiştir?
CEVAP:
Buğra Han Harun Sâmânî devletine son vermiştir.
#10
SORU:
Buğra Han Harun ölünce yerine kim geçmiştir?
CEVAP:
Türk Hakanlığı’nın başkenti Balasagun’da bulunan Arslan Han Ali, ülkenin batı tarafını yöneten Buğra Han Harun ölünce yerine kendi oğlu Nasr’ı getirdi.
#11
SORU:
Şihne veya şahne ne anlama gelir?
CEVAP:
Şihne (şahne), IX. yüzyılın sonlarından itibaren bir şehrin veya bölgenin muhafaza ve asayişinden sorumlu komutanı ifade eden bir terimdir.
#12
SORU:
Mâverâünnehr’in fethinin sonuçları nelerdir?
CEVAP:
Mâverâünnehr’in fethinin sonuçlarını şöyle özetleyebiliriz;
• Mâverâünnehr fethi, Türklerin İslam’a girişinin, pratikte “Türklerin İslam coğrafyasına girişi” ve İslam’ın yayılmasının “Türklerin yayılması” ile aynı
anlamda olduğunu gösteren en önemli ilk hadisedir. Mâverâünnehr’in demografik yapısı, Karluklar ve Oğuzların göçüyle hızla Türkleşti. XI. yüzyılın başından itibaren artık kaynaklar Mâverâünnehr’i “Türk Denizi” olarak tavsif etmektedir. Buradaki neredeyse her siyasî olayın Anadolu’ya kadar uzanan sonuçları dikkate alındığında Buhara’nın aynı zamanda Anadolu’ya açılan ilk kapı olduğuna dahi hükmedilebilir.
• Nümizmatik verilere göre, 991 yılında Buğra Han Harun’un tek taraflı olarak Abbâsî halifesi et-Tâî Lillah’ı tanıması ile başlayan Türk Hakanlığı ve Abbâsî
ilişkileri, Mâverâünnehr’in fethi ile doğrudan ilişkilere dönüşmüştür. Halife el-Kadir Billah, Togan Han Ahmed’e bir mektup yazarak hilafet için tehlikeli gördüğü el-Vâsıkî’yi yakalamasını isteyince el-Vâsıkî Mâverâünnehr’den uzaklaştırılmıştır. Bu ilişkilerde kendilerini “mevlâ emîrü’l-mü’minîn” (halifenin kölesi) olarak tavsif etmeleri, halifeyi de Tanrı ile kendi aralarında bir mevkide görmeleri ile hakanların halk üzerindeki mutlak otoritesi hukuken de olsa zayıflamış, buradan kaynaklanan yetki karmaşası, sonraları hakanlıkta iç siyasî istikrarı sarsan bir süreç halini almıştır.
• Bu fetih ile Türk Hakanlığı doğuda Altay dağlarından batıda Ceyhun nehrine kadar sınırlarını genişleterek, tarihî ipek yolu güzergahının önemli bir bölümünü kontrolleri altına almış oldular. Ancak, Ceyhun’un batısında kalan Sâmânî topraklarını yeni komşuları Gaznelilere kaptırdılar. Bu gelişme Türk Hakanlığı ile Gazneliler arasında Horasan’da hakimiyetlerini kurma yolunda bir rekabeti kaçınılmaz kılacaktı. İki devlet arasında sıkışıp kalan Hârizmşâhlar, nispeten daha güçsüz bir konumda olduklarından gelişmeleri kaygı ile izliyordu.
#13
SORU:
1025 yılında yapılan Semerkand (Kadır Han Yûsuf ve Gazneli Mahmûd) Görüşmesi’nin temel nedeni nedir?
CEVAP:
1025 yılında yapılan Semerkand (Kadır Han Yûsuf ve Gazneli Mahmûd) Görüşmesi’nin temel nedeni, Türk Hakanlığı’nda taht iddiacısı olan Kadır Han Yusuf’un, rakibi olan Togan Han Muhammed’in müttefiki Ali Tegin’i bertaraf etmek istemesi; Gazneli Mahmud açısından ise kendisinin Hindistan seferleri sırasında Ali
Tegin ve müttefiki kalabalık Oğuz gruplarının Horasan’a muhtemel saldırılarını önlemekti.
#14
SORU:
Kendisini “Tamgaç Buğra Kara Hakan” ilan eden hükümdar kimdir?
CEVAP:
Ali Tegin
#15
SORU:
Türk Hakanlığı ve Selçuklu Oğuzlarının arasındaki ilişkiyi açıklayınız?
CEVAP:
Türk Hakanlığı ve Selçuklu Oğuzlarının arasındaki ilişkinin mahiyeti şudur: Türk Hakanlığı mensupları iç ve dış savaşlarda askeri kaynak olarak savaşçı Oğuzlardan yararlanabilirlerdi. Bu nedenle onların kendi hayatlarına pek müdahale etmedikleri gibi, askeri hizmetleri karşılığı onlara iktalar vererek yurt ve dirlik
sahibi olmalarına da müsaade ediyorlardı.
#17
SORU:
Türk Hakanlığı’nın halife ile doğrudan teması nasıl kesilmiştir?
CEVAP:
Türk Hakanlığı Hârizm’in işgaline kayıtsız kalarak Ceyhun’un batısında üstünlüğü Gaznelilere kaptırdı. Böylece Türk Hakanlığı’nın halife ile doğrudan teması da kesilmiş oldu.
#18
SORU:
1018 yılıda kalabalık Hıtayların istilasını durduran kimdir?
CEVAP:
“Gazi” Togan Han Ahmed
#20
SORU:
1025 yılında kendisini “Togan Han” olarak ilan eden hükümdar kimdir?
CEVAP:
Muhammed b. Hasan