İNSAN VE TOPLUM Dersi KENTLEŞME soru cevapları:

Toplam 94 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU: Toplumbilimsel açıdan kent nasıl tanımlanabilir?


CEVAP: Toplumbilimsel açıdan kent toplumsal açıdan bir örnek olmayan insanların göreli olarak geniş bir alanda, yoğun bir biçimde ve sürekli olarak birlikte bir yere yerleşmiş bulunması biçiminde tanımlanabilir.

#2

SORU: Kentleşme nasıl tanımlanabilir?


CEVAP: Kentleşme dar anlamda kent sayısının ve kentlerde yaşayan nüfus sayısının artmasıdır. Başka bir ifadeyle Kentleşme, sanayileşmeye ve ekonomik gelişmeye koşut olarak kent sayısının artması ve bugünkü kentlerin büyümesi sonucunu doğuran, toplum yapısında, artan oranda örgütleşme, iş bölümü ve uzmanlaşma yaratan, insanların davranış ve ilişkilerinde kentlere özgü değişikliklere yol açan bir nüfus birikim sürecidir.

#3

SORU: Kentleşme süreci nasıl yaşanmaktadır?


CEVAP: Kentleşme süreci salt nüfusun mekânda yer değiştirmesini aşan, ekonomik, toplumsal ve kültürel bir dizi değişim sürecine işaret etmekte ve bu süreç, ekonomik, politik, toplumsal ve kültürel düzeylerde bir dizi çarpıcı değişimle yaşanmaktadır.

#4

SORU: Kentlileşme ne anlama gelmektedir?


CEVAP: Kentlileşme, kent kültürüne ait değer, davranış ve tutumların benimsenmesi olarak tanımlanabilir.

#5

SORU: Tarihsel olarak kentlerin ne zaman ve nasıl ortaya çıktığının kesin bir biçimde ortaya konması neden güçtür?


CEVAP: Bu güçlüğün birinci nedeni, antik kentler hakkında arkeolojik çalışmalara dayanan bilgilerin büyük oranda eksik olmasıdır. Bütün tarihsel dönemlerdeki ve bütün ülkelerdeki kentler eşit bir şekilde incelenmemiştir. Doğu toplumlarından yer alan kentler hakkında bilinenler Batı Uygarlığındaki antik kentler hakkında bilinenlerden daha azdır. Ayrıca eski çağlarda kent öncesi ve kentsel yaşamına ait yazılı belgenin bulunmaması daha sonraki kentler ile karşılaştırma yapılmasını da zorlaştırmaktadır.

#6

SORU: Arkeolojik bulgulara göre tarihte ilk kentler ne zaman ortaya çıkmıştır?


CEVAP: Arkeolojik bulgular tarihte ilk kentlerin MÖ. 6000 yıllarında belirmeye ve MÖ. 4000 dolaylarında ortaya çıktığını göstermektedir.

#7

SORU: Begel’e göre ilk kentler nasıl ortaya çıkmıştır?


CEVAP: Begel’e göre ilk kentler maden çağında ortaya çıkmıştır. Metal silah kullanan insanlar kaba taş silah kullanan insanlara göre askeri olarak daha çok üstünlük kurmuştur. Neolitik dönemin çiftçileri bakır, tunç gibi demirden silah yapılmasını bilmediği için metal silah kullanan insanların istilalarına kolayca boyun eğmiştir. Saldırganlar fethettikleri topraklarda yaşayan insanları köle haline getirirken, kendi hâkimiyetlerini güvence altına almak için ada ve tepelerin doruklarına yerleşmişlerdir. İstilacıların yerleştikleri alanlar hem saldırı hem de savunmayı güvence altına alan korunaklı mekânlardır.

#8

SORU: Maden Çağında ortaya çıkan ilk kentler ile ilgili ne söylenebilir?


CEVAP: Maden çağında ortaya çıkan ilk kentler hâkimiyet altına alınan topluluklar etrafında kurulmuş birer ordu karargâhıdır.

#9

SORU: İlk kentler yiyecek ihtiyaçlarını nasıl sağlamışlardır?


CEVAP: Siyasi hâkimiyet olarak kurulan ilk kentler yiyecek ihtiyaçlarını istila ettikleri ve kendilerine bağımlı hale getirdikleri tarımsal üretim yapan art bölgeden sağlamıştır.

#10

SORU: Kent nüfusunun çekirdeğini oluşturan unsurlar nelerdir?


CEVAP: Kent nüfusunun çekirdeğini; hükümdar, muhafızlar, ruhban sınıfı ve onların buyruğu altında çalışanlar oluşturmaktadır.

#11

SORU: İlk Kentlerde zanaatkârların işlevi nedir?


CEVAP: Zanaatkârların saray ve tapınağın ihtiyacının dışında fazla miktarda malzeme ve ürünleri üretmeye başlamasıyla ilk kentler ekonomik bir pazara dönüşmüştür. Kentler kentsel mamul ürünlerin karşılığında kırsal ürünlerin alındığı bir merkez haline gelmiştir.

#12

SORU: Batılı ve batılı olmayan toplumlarda sanayi öncesi kentlerin temel özellikleri ilk defa kim tarafından kaleme alınmıştır?


CEVAP: Batı ve batılı olmayan toplumlarda sanayi öncesi kentlerin ekolojik, ekonomik ve toplumsal örgütlenme biçimlerinin temel özellikleri ilk defa Sjoberg tarafından kaleme alınmıştır.

#13

SORU: Sanayi öncesi kentlerin genel olarak özellikleri nelerdir?


CEVAP: Sanayi öncesi kentlerin nüfusu az, sokakları dar, mahalle ve sokakları etnik temelli toplumsal farklılaşmayı yansıtmaktadır.

#14

SORU: Sanayi öncesi kentlerde nüfus artış hızının düşük olmasını etkileyen nedir?


CEVAP: Sanayi öncesi kentlerde kentsel nüfusun gıda ihtiyacını ve gıda stokunu sağlayacak gelişmelerin yetersizliği nüfus artış hızını etkilemektedir. Tarımda makineleşmeye geçilmemiş olması, ulaşımdaki gelişmelerin yetersizliği kent ve kırsal gıda ticaretini olumsuz etkilemektedir.

#15

SORU: Sanayi öncesi kentlerde malların üretimi ve hizmetlerin sunulmasın dayandığı unsur nedir?


CEVAP: Sanayi öncesi kentlerde malların üretimi ve hizmetlerin sunulması canlı (insan ve hayvan) enerji kaynağına dayanmaktadır.

#16

SORU: Sanayi öncesi kentlerde lonca ne anlam gelmektedir?


CEVAP: Sanayi öncesi kentlerde mesleki örgütlere lonca adı verilmekteydi.

#17

SORU: Sanayi öncesi kentlerde loncaların kapsamında kimler yer alırdı?


CEVAP: Loncalar seçkinler dışında ekonomik etkinlikte bulunan tüccarlar, el zanaat işçileri, tefeciler gibi çeşitli ekonomik etkinlikte bulunan kişileri kapsamaktadır.

#18

SORU: Sanayi öncesi kentlerde ekonominin örgütlenmesi nasıldır?


CEVAP: Sanayi öncesi kentlerde ekonominin örgütlenmesi akılcı ilkeler dışında gerçekleşir. Dünya ölçeğinde belirlenmiş bir fiyat yoktur ve alışveriş pazarlık yöntemiyle gerçekleşir. Para kazanmak nihai bir amaç değildir. Malların büyüklük, ağırlık ve niteliğine göre sınıflandırması yapılmamaktadır. Temel ölçüt malın bozulup bozulmamasıdır.

#19

SORU: Sanayi öncesi kentlerde ekonominin akılcılığa dayanmadığının göstergeleri nelerdir?


CEVAP: Sanayi öncesi kentlerde ekonomide uzmanlaşma ve farklılaşma çok düşüktür. Ağırlık ve ölçü biriminin olmaması, muhasebe ve kredi sisteminin gelişkin olmaması, alışverişin pazarlık yoluyla gerçekleştirilmesi ekonominin akılcılığa dayanmadığını göstermektedir.

#20

SORU: Sanayi öncesi kentlerde toplumsal örgütlenme nasıldır?


CEVAP: Sanayi öncesi kentler katı sınıfsal tabakalaşma sistemine sahiptir ve bu sistem aile, akrabalık, din, eğitim ve yönetim ile iç içe geçmiştir.

#21

SORU: Sanayi öncesi kentlerde üst sınıfta olanların özellikleri nelerdir?


CEVAP: Sanayi öncesi kentlerde tabakalaşmanın en üstünde yer alan seçkinler kentin yönetim, din ve eğitim ile ilgili kurumlarında yer alır. Seçkinlerin konumları kutsal metinlerle meşrulaştırılmıştır. Kentin yönetimi seçkinlerin elindedir ve seçkinler vergilerin toplanması, yargılama ve kolluk gücü ile toplumsal düzenin sürdürülmesinden sorumludur.

#22

SORU: Sanayi öncesi kentlerde alt sınıfın özellikleri nelerdir?


CEVAP: Sanayi öncesi kentlerde alt sınıfta yer alan insanlar toplumun en kirli işlerini yapmaktadır. Altsınıfla seçkinlerin konumları kesin çizgilerle birbirinden ayrılmıştır.

#23

SORU: Sanayi öncesi kentlerde evlilik kurumunun özellikleri nelerdir?


CEVAP: Sanayi öncesi kentlerde yetişkinlerin kentte iyi bir konum edinebilmesi için evlilik zorunlu bir ön koşuldur ve evlilikler duygusal ilişkiler dışında ailelerin belirlediği bir biçimde gerçekleşir.

#24

SORU: Sanayi öncesi kentlerde kadın ve erkeğin konumu nasıldır?


CEVAP: Sanayi öncesi kentlerde cinsiyet ve yaşa bağlı farklılaşma ve eşitsizlik yaşanmaktadır. Kentsel eğitimden sadece erkekler yararlanır. Üst sınıf kadınların evin dışında gerçekleştirdiği bir faaliyet yoktur. Bununla birlikte çocuklar ve gençlerin toplumsal konumları ebeveynlere göre daha düşüktür ve kardeşler arasında da büyük çocuğun itibarı daha yüksektir.

#25

SORU: Sanayi öncesi kentlerde statü farklılıkları nasıl belirlenmektedir?


CEVAP: Sanayi öncesi kentler katı sınıfsal tabakalaşma sistemine sahiptir. Statü farklılıkları bireysel özellik, konuşulan dil, kıyafet, etnik bir gruba ve mesleğe dâhil olma, yaş, cinsiyet ve toplumsal sınıfa ait olma gibi özelliklerle belirginleşmektedir.

#26

SORU: Kentlerin gelişimiyle ilgili en önemli değişim ne ile olmuştur?


CEVAP: Kentlerin gelişimiyle ilgili en önemli değişim endüstri devrimiyle birlikte olmuştur.

#27

SORU: Sanayi kentlerinin ekonomisi neye dayanmaktadır?


CEVAP: Sanayi kentlerinin ekonomisi sanayileşme öncesi kentlerden farklı olarak endüstriyel üretime dayanmaktadır.

#28

SORU: Sanayi kentlerindeki mekânsal özellikler nelerdir?


CEVAP: Sanayi şehrinin doğuşuyla birlikte fabrika ve işyerlerinin yakınında apartman gibi yeni konut alanları oluşmuştur. Şehrin merkezi ofis, depo ve ticari iş birimlerinin bulunduğu alanlardı. Ticari merkezin dışında ise işçilerin kaldığı mahalleler bulunmaktaydı. İşçilerin yaşadığı mahallelerin dışında kalan bölgede ise, düzenli tasarlanmış sokaklarda bahçeyle çevrilmiş villa tipi evlerde yaşayan üst-orta sınıfın yaşadığı bölgeler yer almıştır.

#29

SORU: 19. yüzyıl biterken sanayi şehrinin değişimini biçimlendiren temel faktörler nelerdir?


CEVAP: 19. yüzyıl biterken sanayi şehrinin değişimini biçimlendiren iki temel faktör bulunmaktadır: • Birincisi yeni endüstriyel ekonomi refah seviyesinin yükselmesi üzerinde olumlu bir etkide bulunmuştur. • İkincisi, kentlerde oluşan reform hareketleri yükselmiştir.

#30

SORU: Gelişmiş ülkelerin sanayi kentlerinde mekânsal düzeyde görülen en önemli değişimlerden biri olan banliyöleşme nasıl açıklanabilir?


CEVAP: Gelişmiş ülkelerin kentleşme sürecinin en önemli özelliklerinden biri kent merkezinden uzakta yeni yerleşim birimleri olan banliyölerin kurulmasıdır. Otomobil üretiminin etkisiyle özel araba sahipliğinde görülen artış banliyölerin doğuşunu etkilemiştir. Banliyöleşme ile birlikte özel konut sahipliğinde de artış yaşanmıştır. Bununla birlikte banliyö alanlarında yaşayanların çoğu beyaz ve gelir düzeyi yüksek toplumsal kesimden oluşmaktaydı.

#31

SORU: Sosyoloji düşünce tarihi içinde kent, nasıl ele alınmıştır?


CEVAP: Sosyoloji düşünce tarihi içinde kent, toplumsal değişim süreci içinde, geleneksel toplumdan modern topluma dönüşümün bir parçası olarak ele alınmıştır. Ancak Marx, Weber, Durkheim ve Simmel’in endüstriyel toplum analizi daha sonra gelişen kent teorilerini etkilemiştir.

#32

SORU: Kentin ayrı bir çalışma konusu olarak analiz edilmesi ne zaman olmuştur?


CEVAP: Kentin ayrı bir çalışma konusu olarak analiz edilmesi 1920’li yıllardan sonra Chicago okuluyla başlamış ve bu okul kent sosyolojisinin oluşmasında önemli bir rol edinmiştir.

#33

SORU: Chicago okulunun benimsediği yaklaşımın adı nedir?


CEVAP: Chicago okulu kent çalışmaları sosyal ekolojik yaklaşım olarak isimlendirilmektedir.

#34

SORU: Sosyal ekolojik yaklaşım ekolünün ilk kurucusu kimdir?


CEVAP: Robert Ezra Park sosyal ekolojik yaklaşımın ilk kurucusudur.

#35

SORU: Robert Ezra Park’ın ilgilendiği konu nedir?


CEVAP: Robert Park’ın ilgisini çeken temel konu Chicago’nun kentsel büyüme şekli ve şehrin farklı bölgelerinde bulunan farklı alt kültürlerin gelişimidir. Kentleşme sürecinde gelir, ekonomik faaliyet, ırk ve aile açısından kentin mekânsal dokusunda farklı yerleşim alanları nasıl oluşmakta ve oluşan bu mekânsal ve sosyal yapılar arasındaki bağlar nasıl kurulmaktadır? sorusuna cevap bulmaya çalışmıştır.

#36

SORU: Robert Park modern devletleri açıklamak için hangi kavramı kullanmıştır?


CEVAP: Park Darwin’in evrim teorisinden etkilenmiştir. Park, doğadaki bitki ve hayvan türlerinin varoluşu için gerekli uygun çevresel koşullara uyum sağlama süreçlerinde canlı türlerinin yaşadığı rekabet ve mücadeleyi, istila, yerine geçme ve egemenlik kurma biçimlerini modern kentleri açıklamak için kullanmıştır.

#37

SORU: Robert Park’a göre kent hayatının örgütlenme düzeyleri nelerdir?


CEVAP: Park’a göre kent hayatı; • Biyotik ve • Kültürel olmak üzere iki düzeyde örgütlenmektedir.

#38

SORU: Kentin biyotik düzeyiyle ifade edilmek istenen şey nedir?


CEVAP: Kentin biyotik düzeyi konut, mahalle, alışveriş merkezleri, iş ve ticari gibi alanları ifade etmektedir.

#39

SORU: Kentin kültürel düzeyiyle ifade edilmek istenen nedir?


CEVAP: Kültürel düzey biyotik düzey üzerinde kurulan değer, norm, örf ve adetler temelinde gelişen bir yapıyı ifade etmektedir.

#40

SORU: Robert Park’ın yaklaşımında doğal alan ile ne kast edilmektedir?


CEVAP: Kentsel yerleşimde oluşan konut, iş ve ticaret gibi bölgelere doğal alan denir.

#41

SORU: Park’a göre kentlilik nedir?


CEVAP: Park’a göre kentlilik rekabet (biyotik düzey) ve iş birliğinin (kültürel düzey) bir karışımını ifade etmektedir.

#42

SORU: Mckenzie ve Burgess sosyal ekoloji yaklaşımını hangi amaçla kullanmışlardır?


CEVAP: Park’ın öğrencileri de olan Mckenzie ve Burgess sosyal ekoloji yaklaşımını kentin merkezden dışa doğru uzanan büyüme süreçlerini açıklamak için kullanmışlardır.

#43

SORU: Roderick D. Mckenzie göre kentin büyümesi hangi süreçlerle oluşmaktadır?


CEVAP: Mckenzie göre kentin büyümesi rekabete dayanan istila ve yerinden etme süreçleriyle oluşmaktadır.

#44

SORU: Ekolojik yaklaşıma göre kentlerin içindeki farklı semtler ve bölgeler nasıl oluşmaktadır?


CEVAP: Ekolojik yaklaşıma göre, kentlerin içindeki farklı semtler ve bölgeler, kent nüfusunun var olan kaynaklar için birbirleriyle rekabet etmeleri biçiminde doğal uyum gösterme süreçlerinin bir sonucu olarak oluşmuşlardır.

#45

SORU: Louis Wirth kentin oluşumunda neleri sorgulamaktadır?


CEVAP: Park, Mckenzie ve Burkess kentin oluşumunda ekolojik süreçlerin önemi üzerinde dururken, Louis Wirth kentin ne olduğu ve kentin bir yaşam biçimi olarak kendine özgü nasıl bir davranış biçimi ürettiğini sorgulamaktadır.

#46

SORU: Wirth’ün açıklamak istediği bağımlı ve bağımsız değişkenler nelerdir?


CEVAP: Kentlilik ve bir yaşam biçimi olarak kentlileşme Wirth’in açıklamak istediği bağımlı değişkenlerdir. Nüfusun büyüklüğü, nüfusun yoğunluğu ve nüfusun çeşitliliği bir yaşam biçimi olarak kentleşmeyi anlamak için kullandığı ise, bağımsız değişkenlerdir.

#47

SORU: Wirth’e göre kent kültürü, kente özgü davranış ve yaşam biçimini belirleyen unsurlar nelerdir?


CEVAP: Nüfusun büyüklüğü, yoğunluğu ve çeşitliliği; kent kültürünü, kente özgü davranış ve yaşam biçimini etkileyen unsurlardır.

#48

SORU: Wirth göre kentlilik kavramı nasıl ifade edilmektedir?


CEVAP: Kentlilik nüfusun büyüklüğü, nüfusun yoğunluğu ve nüfusun çeşitliliği sonucunda oluşan kentsel yaşama ait bir davranış biçimidir. Birey bu yaşam tarzında birden fazla çatışmacı role sahiptir. Toplumsal ilişkilerinde samimi ve yakın ilişkiler yerine resmi ve ikincil ilişkiler içerir.

#49

SORU: Kentte nüfus büyüklüğünün olası etkileri nelerdir?


CEVAP: Kentte nüfus büyüklüğünün artması kişisel farklılıkların daha çok artmasına neden olmaktadır. Daha önceki toplumlarda oluşan dayanışma yerini rekabet ve resmi kontrol denetim mekanizmalarına bırakmaktadır. Kentte her bir kişinin diğerlerini kişisel olarak tanıma olasılığı zayıflamaktadır. Kentte insan birden çok parçalanmış rollere karşı karşıya kalır ve birincil ilişkilerden daha çok ikincil ilişkiler hâkimdir. İnsan ilişkileri kişisel, yapay, geçici ve parçalıdır.

#50

SORU: İnsanların kentte yerleşim yerlerini seçmelerinde etkili olan etmenler nelerdir?


CEVAP: İnsanların kentte yerleşim yerlerini seçmelerinde yoğunluk, arsa değerleri, kira bedeli, sağlıklılık, estetik ve gürültü önemli etmenler arasında yer alır. Bunların yanı sıra çalışılan yer ve yapılan işin niteliği, gelir, ırksal ve etnik özellikler, toplumsal statü, gelenekler gibi sosyolojik etkenler de farklı yerleşim yerlerinin seçilmesinde önemli etkenlerdir.

#51

SORU: Ekonomi politik yaklaşım kentleşme olgusunu nasıl analiz etmektedir?


CEVAP: Ekonomi politik yaklaşım kentleşme olgusunu, Marksist teorinin temelini oluşturan; sermaye birikim süreçleri çerçevesinde analiz etmektedir.

#52

SORU: Somut mekân ne anlama gelmektedir?


CEVAP: Somut mekân günlük yaşam pratiklerimizi gerçekleştirdiğimiz, ihtiyaçlarımızı karşıladığımız kullanım değerine sahip toplumsal mekânlar anlamına gelmektedir.

#53

SORU: Soyut mekân nedir?


CEVAP: Soyut mekân mekanın kullanım değerinin ikinci plana itilerek üzerinden kar ve rant elde edinilen bir araca dönüşmesini ifade etmektedir.

#54

SORU: Manuel Castells kapitalist toplumda kentleri nasıl analiz etmektedir?


CEVAP: Castells kapitalist toplumda kentleri emek ve sermaye arasında oluşan çelişkiler, bu çelişkiler sonucunda oluşan toplumsal hareketler ve toplumsal hareketlerin sistemi tehdit eden yıkıcı sonuçlarını önlemek için devletin ortak tüketim süreçlerine yaptığı müdahaleler çerçevesinde analiz etmektedir.

#55

SORU: Manuel Castells’e göre kentler nasıl kavramsallaştırılmaktadır?


CEVAP: Castells’e göre kentler, ortak tüketim mekanları olarak kavramsallaştırılmaktadır.

#56

SORU: David Harley genel olarak çalışmalarında neye odaklanmaktadır?


CEVAP: David Harley çalışmalarında genel olarak kapitalist sistemin adaletsizliği üzerine odaklanmaktadır. Kapitalist sistemin, kendi adaletsizliğini kentsel alanlarda nasıl ortaya koyduğunu sorgulamaktadır.

#57

SORU: Harley’e göre modern kentlerin büyümesi nasıl gerçekleşmektedir?


CEVAP: Harley’e göre modern kentlerin büyümesi, kapitalistlerin kârlarını azamiye çıkarmak için kentsel mekâna yapılan yatırımların sonucu gerçekleşmektedir.

#58

SORU: Modernleşme süreci içinde Türkiye’nin kentleşme deneyimi nasıl ele alınmaktadır?


CEVAP: Modernleşme süreci içinde Türkiye’nin kentleşme deneyimini tarihsel olarak; • 1923-1950, • 1950-1980 ve • 1980 sonrası olmak üzere üç dönem altında ele alınmaktadır.

#59

SORU: Türkiye’nin ilk dönem kentleşme deneyimi nasıl bir süreci kapsamaktadır?


CEVAP: Türkiye’nin ilk dönem kentleşme deneyimi; Ankara’nın başkent seçilmesi, ülkenin demiryolu ağlarıyla örülmesi ve fabrikaların Anadolu kentlerine kurulması ile aynı zamanda ulus devlet olma sürecidir.

#60

SORU: Türkiye’nin ilk dönem kentleşmesinin özellikleri nelerdir?


CEVAP: Devlet kentleşme üzerinde aktif bir rol oynamıştır. Kentleşme hızı ülke genelinde düşüktür. Ankara dışındaki kentlerde ciddi bir nüfus artışı yaşanmamıştır

#61

SORU: İlk kuşak göçmenlerin karşılaştığı temel sorunlar nelerdir?


CEVAP: 1950 sonrası, daha iyi bir yaşam için kente göçen ilk kuşak göçmenler iki temel sorunla karşılaşmıştır: • Birincisi barınmak için gerekli konut ihtiyacını karşılamak, • Diğeri ise geçimlerini sağlayabilmek için gerekli işi bulmaktır.

#62

SORU: Göç sürecinde geleneksel ilişki ağlarının etkisi nasıl değerlendirilmektedir?


CEVAP: Türkiye’de aile, akraba, komşuluk, hemşerilik gibi geleneksel ilişki ağları göç sürecinde göç edilecek kentin ve mahallenin belirlenmesinde, konut ve iş sorununun çözülmesinde, kentin yabancılaştırıcı koşullarına karşı destek, yardımlaşma ve dayanışmacı yönleriyle önemli bir güce sahiptir.

#63

SORU: 1980 sonrası dönemin kentleşme açısından önemli özelliklerinden biri nedir?


CEVAP: 1980 sonrası dönemin kentleşme açısından önemli özelliklerinden biri Türkiye’de kentleşmenin belli bir doygunluğa ulaşmasıdır. 1980 sonrası gerçekleşen nüfus hareketliliğinin nedenlerinden biri zorunlu göç olurken, kırdan kente olan göçün yanı sıra kentler arası göç başlamıştır.

#64

SORU: Dünya kenti kavramı ne zaman ön plana çıkmıştır?


CEVAP: Dünya kenti kavramı 1980 sonrası mal, hizmet ve sermaye akışının uluslar arası ölçekte hızlandığı bir dönemde ön plana çıkmıştır.

#65

SORU: Friedman’a göre dünya kentlerinin özellikleri nelerdir?


CEVAP: Friedman’a göre dünya kentlerinin özellikleri şunlardır: • Dünya kenti dünya ölçeğinde devam eden finansal hareketlerin yoğunlaştığı yerlerdir. • Dünya kentlerinde çok uluslu şirketlerin yönetim merkezlerinin yoğunlaşma oranları yüksektir. • Dünya kenti uluslararası kurumların yoğunlaştığı yerlerdir. • Dünya kentleri önemli kabul edilen üretimlerin yoğunlaşma düzeyinin fazla olduğu yerlerdir. • Dünya kentleri ulaşım ağı açısından önemli bir konuma sahiptirler.

#66

SORU: Dünya kentleri ile ifade edilmek istenilen nedir?


CEVAP: Dünya kentleri dünya ekonomisinin mal, hizmet üretimi ve finansal akışın sağlandığı ve akışın bu merkezler tarafından denetim ve kontrolünün yapıldığı yerleri ifade etmektedir.

#67

SORU: Uluslararasılaşan kent kavramı nedir?


CEVAP: Dünya kenti kavramı yanı sıra küresel ölçekte dünya kenti olma konumundan uzak bazı kentlerin durumunun açıklanması için Uluslararasılaşan kent kavramı kullanılmaktadır. Sao-Paolo, Lima, gibi üçüncü dünya ya da az gelişmiş ülke kentleri ekonomik, kültürel ve toplumsal kontrol merkezleri olmaktan çok dünya kapitalizmin yarattığı trafiğin (mal, sermaye, bilgi, emek vb.) yoğunlaşarak üzerinden geçtiği mekanlardır. Bu kentler dünya kapitalizmiyle bütünleşme sürecinde önemli merkezler hâline gelmektedir.

#68

SORU:

Toplumbilimsel açıdan kent nasıl tanımlanmaktadır?


CEVAP:

Toplumbilimsel açıdan kent, “toplumsal açıdan bir örnek olmayan insanların göreli olarak geniş bir alanda, yoğun bir biçimde ve sürekli olarak birlikte bir yere yerleşmiş bulunması" biçiminde tanımlanır. 


#69

SORU:

Kentleşme ve kentlileşme kavramları nasıl tanımlanmaktadır?


CEVAP:

Kentleşme, “sanayileşmeye ve ekonomik gelişmeye koşut olarak kent sayısının artması ve bugünkü kentlerin büyümesi sonucunu doğuran, toplum yapısında, artan oranda örgütleşme, iş bölümü ve uzmanlaşma yaratan, insanların davranış ve ilişkilerinde kentlere özgü değişikliklere yol açan bir nüfus birikim sürecidir”. Kentlileşme ise kent kültürüne ait değer, davranış ve tutumların benimsenmesi olarak tanımlanabilir.


#70

SORU:

Tarihsel olarak kentlerin ne zaman ve nasıl ortaya çıktığını ve gelişmesini kesin bir biçimde ortaya koymak neden güçtür?


CEVAP:

Tarihsel olarak kentlerin ne zaman ve nasıl ortaya çıktığını ve gelişmesini kesin bir biçimde ortaya koymak güçtür. Bu güçlüğün birinci nedeni, antik kentler hakkında arkeolojik çalışmalara dayanan bilgilerimizin büyük oranda eksik oluşudur. Bütün tarihsel dönemlerdeki ve bütün ülkelerdeki kentler eşit bir şekilde incelenmemiştir. Doğu toplumlarında yer alan kentler hakkında bilinenler Batı Uygarlığındaki antik kentler hakkında bilinenlerden daha azdır. Ayrıca eski çağlarda kent öncesi ve kentsel yaşamına ait yazılı belgenin bulunmaması daha sonraki kentler ile karşılaştırma yapılmasını da zorlaştırmaktadır.


#71

SORU:

Maden çağında ortaya çıkan ilk kentlerin temel özellikleri nelerdir?


CEVAP:

Maden çağında ortaya çıkan ilk kentler hâkimiyet altına alınan topluluklar etrafında kurulmuş birer ordu karargâhıdır. Bu kentler gıda ihtiyaçlarını istila ettikleri tarımsal üretim yapan art bölgelerden sağlamışlardır. 


#72

SORU:

Gordon Child “Kentsel Devrim” başlıklı makalesinde Mısır, Mezopotamya ve İndus Vadisi’nde ortaya çıkan ilk kentlerin hangi özelliklerini anlatmaktadır?


CEVAP:

Gordon Child “Kentsel Devrim” başlıklı makalesinde Mısır, Mezopotamya ve İndus Vadisi’nde ortaya çıkan ilk kentlerin neolitik köylerden ayıran temel özelliklerini şöyle sıralamaktadır: Kentlerin ekonomisi tarıma ve tarımdan elde edilen artı ürüne dayanmaktadır. Ayrıca, tarım dışı üretimde uzmanlaşmış bir grup zanaatkâr bulunmaktadır. Kentlerde, tarımdan elde edilen artık ürünü elinde toplayan bir kral ve bu artık ürünün toplanmasını ve dağıtılmasını kontrol eden yönetici bir sınıf vardır. Kentlerde oluşan toplumsal tabakalaşma sisteminde kral, rahipler, yönetici sınıflar, zanaatkârlar ve çiftçiler yer almaktadır. Kent nüfusu, neolitik yerleşmelere göre daha fazla ve daha yoğundur. Kazı, takvim ve matematik kullanılmaya başlanmıştır. Uzun mesafeli ticaret gelişmiştir. Resim, heykel gibi sanatsal yapılar soyut düşünme ve kavramsallaştırma yeteneğinin geliştiğinin göstergeleridir. Tapınak, saray ve anıtsal yapılar tarımdan elde edilen artı ürün ve siyasal gücün mekânsal yansımalarını ifade etmektedir


#73

SORU:

Sanayi öncesi kentlerde komşuluk ilişkilerini güçlendiren etmenler nelerdir?


CEVAP:

Ulaşım olanaklarının yetersizliği, yerel hareketliliğin az olması, semtlerin kalabalık olması komşuluk ilişkilerini güçlendirmektedir.


#74

SORU:

Sanayi öncesi kentlerin ekonomik örgütlenme biçimlerinden olan loncaların özellikleri nelerdir?


CEVAP:

Sanayi öncesi kentlerde çeşitli meslekler “lonca” olarak isimlendirilen mesleki örgütlerde bir araya gelirler. Loncalar seçkinler dışında ekonomik etkinlikte bulunan tüccarlar, el zanaat işçileri, tefeciler gibi çeşitli ekonomik etkinlikte bulunan kişileri kapsamaktadır. Örneğin, zanaatkârlar üyesi oldukları loncaların kuralları çerçevesinde üretim faaliyetlerinde bulunurlar. Bu mesleki örgütler sadece bulundukları yerlerde faaliyet göstermekte ve diğer toplulukların ekonomik etkinlikleri ile iletişimleri yoktur


#75

SORU:

Sanayi öncesi kentlerde ekonominin akılcılığa dayanmadığının göstergeleri nelerdir?


CEVAP:

Sanayi öncesi kentte ekonominin örgütlenmesi akılcı ilkeler dışında gerçekleşir. Dünya ölçeğinde belirlenmiş bir fiyat yoktur ve alışveriş pazarlık yöntemiyle gerçekleşir. Para kazanmak nihai bir amaç değildir. Malların büyüklük, ağırlık ve niteliğine göre sınıflandırması yapılmamaktadır. Temel ölçüt malın bozulup bozulmamasıdır. Ağırlık ve ölçü biriminin olmaması, muhasebe ve kredi sisteminin çok gelişkin olmaması ekonominin akılcılığa çok az dayandığını göstermektedir.


#76

SORU:

Sanayi öncesi kentlerde görülen toplumsal statü farklılıklarının nedenleri nelerdir?


CEVAP:

Sanayi öncesi kentler katı sınıfsal tabakalaşma sistemine sahiptir. Statü farklılıkları bireysel özellik, konuşulan dil, kıyafet, etnik bir gruba ve mesleğe dâhil olma, yaş, cinsiyet ve toplumsal sınıfa ait olma gibi özelliklerle belirginleşmektir.


#77

SORU:

19’uncu yüzyıl biterken sanayi şehrinin değişimini biçimlendiren temel faktörler neler olmuştur?


CEVAP:

19’uncu yüzyıl biterken sanayi şehrinin değişimini biçimlendiren iki temel faktör bulunmaktadır. Birincisi, yeni endüstriyel ekonomi refah seviyesinin yükselmesi üzerinde olumlu bir etkide bulunmuştur. Yüzyılın sonuna doğru reel ücretlerin yükselmesi birçok çöküntü mahallerde yaşayan işçilerin göreli olarak yoksulluktan kurtulmasına neden olmuştur. Ulaşım sistemlerindeki gelişmeler kentsel taşımacılığın uzun mesafeye ulaşmasını sağlamıştır. Sanayi şehrinin değişmesini etkileyen ikinci faktör, kentlerde oluşan reform hareketlerinin yükselmesidir. Bu reform hareketleri içinde halk sağlığı ve hastalıkların kökeni ve yayılışını inceleyen bilim dalı epidemiyolojinin ortaya çıkışı önemlidir


#78

SORU:

Sanayi kentlerinde görülen banliyöleşmenin nedenleri nelerdir?


CEVAP:

Gelişmiş ülkelerin sanayi kentlerinde mekânsal düzeyde görülen en önemli değişimlerden biri banliyöleşmedir. Otomobil üretiminin etkisiyle özel araba sahipliğinde görülen artış banliyölerin doğuşunu etkilemiştir. Banliyöleşme ile birlikte özel konut sahipliğinde de artış yaşanmıştır. Banliyö alanlarında yaşayanların çoğu beyaz ve gelir düzeyi yüksek toplumsal kesimden oluşmaktaydı. Bu bölgeleri yerleşim yeri olarak çekici kılan diğer faktörler ise kent merkezinin hava kirliği, kalabalık ve suç oranlarının yüksek oluşu, nüfus yoğunluğun yaşandığı apartmanlar yerine bahçeli evlerde oturma arzusudur


#79

SORU:

Chicago Okulu temsilcilerinden Robert Ezra Park'a göre kent hayatı hangi düzeylerde örgütlenmektedir?


CEVAP:

Park’a göre kent hayatı biyotik ve kültürel olmak üzere iki düzeyde örgütlenmektedir. Biyotik düzey insanların yaşaması için gerekli olan kentin kıt kaynaklarını ifade etmektedir. Doğadaki canlılar gibi insanlar da kentte yaşamlarını sürdürmek için kendileri için en uygun çevresel koşulları seçerler. Kültürel düzey, biyotik düzey üzerinde kurulan değer, norm, örf ve âdetler temelinde gelişen bir yapıdır. Kültürel düzey bir mahallede oluşturulan akrabalık ilişki ve örgütleri, topluluğun kendi değer yargılarını, okullarını, cami ve kilise gibi inşa edilen kurumlarını içermektedir. 


#80

SORU:

Chicago Okulu temsilcilerinden Robert McKenzie'ye göre kentin büyüme süreci nasıl gerçekleşmektedir?


CEVAP:

McKenzie göre, birey grup ya da firmalar kent mekânında yer edinebilmek için mücadele etmektedir. Ekonomik rekabet ya da var olmak için verilen mücadele mekânsal yer edinim süreçlerini etkilemektedir. Bu mücadele ve rekabette başarılı olanlar kentin en iyi yerine yerleşirken başarısız olanlar kentin istenmeyen kötü yerlerine yerleşmek zorunda kalmaktadır. Kentsel toprak kullanım biçimleri rekabetin ve ekonomik iş bölümünün sonucu oluşmaktadır. Bir firma kendi işlevini yerine getirebilmek için ihtiyacı olan yer için diğerleriyle rekabet eder. Firma kendisi için gerekli mekânı elde ettikten sonra o bölgede yer alan konut alanları bu istila ve baskı sonucu diğer bölgelere taşınır. Kentin büyümesi rekabete dayanan istila ve yerinden etme süreçleriyle oluşmaktadır.


#81

SORU:

Ekolojik yaklaşıma göre kentlerin içindeki farklı semtler ve bölgeler nasıl oluşmuştur?


CEVAP:

Ekolojik yaklaşıma göre kentlerin içindeki farklı semtler ve bölgeler, kent nüfusunun, var olan kaynaklar için birbirleriyle rekabet etmeleri biçiminde doğal uyum gösterme süreçlerinin bir sonucu olarak oluşmuşlardır.


#82

SORU:

Ernest Burgess'in kentsel büyüme modeli içerisinde hangi daireler yer almaktadır?


CEVAP:

Kentsel büyüme modeline göre birinci dairede iş ve ticaret bölgesi yer alır. İkinci daire nüfus ve arazi kullanımının kaygan ve değişken olduğu geçiş bölgesidir. Bu bölge niteliksel açıdan daha kötü olan oturma bölgelerini içerir. Üçüncü daire işçilerin oturduğu bölgedir. Bu bölge, geçiş bölgesinden kaçan ve çalıştıkları yere daha kolay gitmeyi isteyen sanayi işçileri ve ikinci kuşak göçmenleri kapsamaktadır. Bu bölgede oturan işçi sınıfının yaşam standartları yüksektir. Dördüncü daire üst sınıfların yaşadığı bölgedir. Bu bölgede zenginlerin büyük mülkleri ile birlikte orta sınıf konutları yer almaktadır. Beşinci dairede ise yöre kentler (banliyöler) yer alır


#83

SORU:

Chicago Okulu'nun temsilcilerinden Louis Wirth kentlilik olgusunu hangi değişkenlerin etkisi ile açıklamaktadır?


CEVAP:

‘Kentlilik’ nüfusun büyüklüğü, nüfusun yoğunluğu ve nüfusun çeşitliliği sonucunda oluşan kentsel yaşama ait bir davranış biçimidir. Birey bu yaşam tarzında birden fazla çatışmacı role sahiptir, toplumsal ilişkilerinde samimi ve yakın ilişkiler yerine resmi ve ikincil ilişkiler içindedir.


#84

SORU:

Ekonomik politik yaklaşım kentleşme olgusunu nasıl ele almaktadır?


CEVAP:

Ekonomi politik yaklaşım kentleşme olgusunu, Marksist teorinin temelini oluşturan; sermaye birikim süreçleri çerçevesinde analiz etmektedir.


#85

SORU:

Ekonomi politik yaklaşımının temsilcilerinden Henry Lefebre kentleşmeyi hangi boyutlarda ele almıştır?


CEVAP:

Lefebre kentleşmeyi beş boyutta ele almaktadır:

a) Lefebre’ye göre kentsel gelişim kapitalist sistemin oluşumu ve devamı ile ilgili bir süreçtir.

b) Lefebre’ye göre, Marx’ın teorisinde savunduğu gibi; sermayenin birinci birikim aşaması doğrudan üretim sürecinde oluşmaktadır. Ekonomik faaliyetler sadece üretim sürecine yapılan yatırımlar, işçilerin çalıştırılması, fabrikada üretilen ürünlerin pazarda satılması ve bu satış sonucunda elde edilen kâr çerçevesinde düşünülmektedir.

c) Lefebre’ye göre toplumsal faaliyetlerimiz, sosyal ilişkilerimiz mekân üzerinde gerçekleşmektedir. Bir kentin inşa süreci aynı zamanda belli bir mekânın yaratılmasıdır.

d) Lefebre devletin mekân üzerindeki rolü üzerinde durmaktadır. Ona göre devlet mekânı toplumsal kontrol için kullanmaktadır. Devlet kurumlarının (güvenlik güçleri vb.) kent mekânı üzerindeki yerleşim yeri toplumsal düzenin ve iktidarın sağlanması için hayati bir öneme sahiptir.

e) Lefebre’ye göre kapitalist toplumda kent mekânı “somut” ve “soyut” olmak üzere ikili bir işleve sahiptir. “Somut mekân” mekânın kullanım değerini ifade etmektedir. Somut mekân günlük yaşam pratiklerimizi gerçekleştirdiğimiz, üzerinde yaşamımızı sürdürdüğümüz, ihtiyaçlarımızı karşıladığımız kullanım değerine sahip toplumsal mekândır. “Soyut mekân” ise mekanın fiziksel bir parça olarak kullanım değerinin ikinci plana itilerek üzerinden kâr ve rant edilen bir araca dönüşmesidir 


#86

SORU:

Ekonomi politik yaklaşımının temsilcilerinden Manuel Castells kentleri nasıl kavramsallaştırmaktadır?


CEVAP:

Castells’e göre tam da bu noktada devlet çalışanlar (emek) ve girişimciler (sermaye sahibi) arasındaki çelişkileri çözmek için aracılık eder. Devlet çalışanların ücretleriyle karşılayamadıkları tüketim ihtiyaçlarını tedarik ederek sistemin devamını sağlar. Örneğin, ucuz konut sunumları, kamusal eğitim ve temel sağlık hizmetlerinin sunumu, toplu ve ucuz ulaşım olanakları devlet tarafından karşılanmakta ve emeğin yeniden üretimi için gerekli ihtiyaçlar tedarik edilmektedir. Bu anlamda Castells’e göre kentler ortak tüketim mekânları olarak kavramsallaştırılmaktadır.


#87

SORU:

Ekonomi politik yaklaşımın temsilcilerinden David Harvey kentlerin büyümesini nasıl açıklamaktadır?


CEVAP:

Harvey çalışmalarında genel olarak kapitalist sistemin adaletsizliği üzerine odaklaşmaktadır. Kapitalist sistemin, kendi adaletsizliğini kentsel alanlarda nasıl ortaya koyduğunu sorgulamaktadır. Harvey’in analizinin merkezinde kapitalist girişimcilerin sürekli kâr için nasıl mücadele ettikleri ve sınıf mücadelesinin rolü önemli bir yer tutmaktadır. Ona göre, kentler kapitalizmin mantığını gösteren bir aynadır. Kapitalist girişimciler kârlarını azamiye çıkarmak için üretim sürecinin dışında kentin yapılı çevresine de yatırım yapmaktadır. Kapitalist şehirlerdeki mekân modelleri sistemin çelişkilerini ve sisteme içselleşmiş adaletsizlikleri yansıtmaktadır.


#88

SORU:

David Harvey'e göre modern kentlerdeki kapitalistler düşen kar oranlarını yükseltmek için ne tür stratejiler geliştirirler?


CEVAP:

Kapitalistler kâr oranlarını tekrar yükseltmek için kısa dönemli stratejiler geliştirir. Geliştirilen stratejilerden birincisi, piyasada rekabet üstünlüğünü artırmak ve üretilen malları daha ucuza mal etmek için üretim sürecinde yeni üretim teknolojilerinin kullanılmasıdır. İkinci strateji ise ham madde, emek ve piyasa ile ilgili konularda yeniden bir düzenlemeye gidilerek kâr oranlarını yükseltmektir. Üçüncü strateji ise, kapitalist girişimcilerin üretim sürecine yaptıkları yatırımlardan vazgeçerek, yeni yatırım alanları olarak kentsel mekânı seçmeleridir


#89

SORU:

Türkiye'nin kentleşme deneyimi tarihsel olarak hangi dönemlere ayrılarak incelenmektedir?


CEVAP:

Modernleşme süreci içinde Türkiye’nin kentleşme deneyimini tarihsel olarak, 1923-1950, 1950-1980 ve 1980 sonrası olmak üzere üç dönem altında ele alınmaktadır.


#90

SORU:

Türkiye'nin kentleşme deneyimi açısından 1923-1950 döneminin genel özellikleri nelerdir?


CEVAP:

1923-1950 döneminin genel özellikleri şöyle özetlenebilir: Devlet kentleşme üzerinde aktif bir rol oynamıştır. Kentleşme hızı ülke genelinde düşüktür. Ankara dışındaki kentlerde ciddi bir nüfus artışı yaşanmamıştır.


#91

SORU:

1950 sonrası, daha iyi bir yaşam için kente göçen ilk kuşak göçmenlerin karşılaştıkları temel sorunlar nelerdir?


CEVAP:

1950 sonrası, daha iyi bir yaşam için kente göçen ilk kuşak göçmenler iki temel sorunla karşılaşmışlardır. Birincisi barınmak için gerekli konut ihtiyacının karşılamak, diğeri ise geçimlerini sağlayabilmek için gerekli işi bulmaktır.


#92

SORU:

Türkiye'de gecekonduların yasallaşması ve kent içinde göçmen nüfus sayısının artışını etkileyen ekonomik, siyasal ve toplumsal nedenler nelerdir?


CEVAP:

Gecekonduların yasallaşması ve kent içinde göçmen nüfus sayısının artışını etkileyen ekonomik, siyasal ve toplumsal nedenlerinden bazıları şunlardır. Enformel sektörde çalışan ucuz göçmen iş gücü ekonomide maliyetleri aşağıya çekmiştir. Göçmenler kentlerde üretilen mal ve hizmetleri tüketerek ekonomiye destek sağlamıştır ve yerel ve genel
seçimlerde önemli bir siyasal güce dönüşmüştür.


#93

SORU:

Friedman'a göre dünya kentlerinin özellikleri nelerdir?


CEVAP:

Friedman’a göre dünya kentlerinin özellikleri şunlardır:
a) Dünya kenti dünya ölçeğinde devam eden finansal hareketlerin yoğunlaştığı yerlerdir.
b) Dünya kentlerinde çok uluslu şirketlerin yönetim merkezlerinin yoğunlaşma oranları yüksektir.
c) Dünya kenti uluslararası kurumların yoğunlaştığı yerlerdir.
d) Dünya kentleri önemli kabul edilen üretimlerin yoğunlaşma düzeyinin fazla olduğu yerlerdir.
e) Dünya kentleri ulaşım ağı açısından önemli bir konuma sahiptirler.


#94

SORU:

"Uluslararasılaşan kent" kavramı hangi tür kentler için kullanılmaktadır?


CEVAP:

Dünya kenti kavramı yanı sıra küresel ölçekte dünya kenti olma konumundan uzak bazı kentlerin durumunun açıklanması için ‘uluslararasılaşan kent’ kavramı kullanılmaktadır. Ercan’a göre, Sao Paolo, Lima, gibi ‘üçüncü dünya’ ya da ‘azgelişmiş ülke’ kentleri ekonomik, kültürel ve toplumsal kontrol merkezleri olmaktan çok dünya kapitalizmin yarattığı trafiğin (mal, sermaye, bilgi, emek vb.) yoğunlaşarak üzerinden geçtiği mekânlardır. Bu kentler dünya kapitalizmiyle bütünleşme sürecinde önemli merkezler hâline gelmektedir.