İSLAM DÜŞÜNCE TARİHİ Dersi BATI ENDÜLÜS FİLOZOFLARI soru cevapları:

Toplam 46 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU: İbn Rüşd tarafından yazılan orta şerhlerin özellikleri nelerdir?


CEVAP: Orta Şerhler yapı ve üslup bakımından Küçük Şerhler’den farklılık arz ederler. Aristo’yu lafzen ve plan olarak adım adım takip ederler. Ayrıca Orta Şerhler konuları Aristo’yu daha yakından takip ettiği için, Aristo’nun düzensizlik ve dağınıklığından nasipdardır. İbn Rüşd doğrudan kısa cümleler halinde Aristo metninden alıntılarda bulunur ve daha sonra da bunu açıklar. Bu haliyle zaman zaman Aristo metninin lafzî bir tefsiri gibi durur. Şerh, Aristo metnindeki müphemliği farklı kelimelerin ve kavramların teklifiyle aşmaya çalışır. Orta Şerhler, Aristo metininin Arapça’nın kültür dili olduğu çevrelerde daha derinden anlaşılmasını amaçlamaktadır. Ayrıca Orta Şerhler, Themistius ve İskender gibi ilk dönem Yunan Aristo şarihlerinden de istifade eder. Ayrıca Orta Şerhlerde pagan kültürüne ait unsurları hazf eder.

#2

SORU: İbn Rüşd’ün kaleme aldığı eserler hangileridir?


CEVAP: İbn Rüşd ilmi dini ve akli geleneklerin hemen hepsinde ürün vermiştir. ? Bidâyetül-müctehid ve nihayetül-muktesıd, İbn Rüşdün fıkha dair mukayeseli bir hukuk kitabıdır. İbn Rüşd’ün felsefi analiz kabiliyetini fıkıh alanında sergilemiş olduğu bir eseridir. ? Faslul-makâl fî-ma beyneş-şer’ia ve1-hikme minel-ittişâl, İbn Rüşdün vahiy ile aklın, dinle felsefenin uzlaştırılması ve tevil konularında kaleme aldığı eserdir. Din-felsefe ilişkilerinde özgün ve analitik bir eserdir. ? El-Keşf an menâhici1-edille, dini metinlerin zahirlerini esas alarak, tüm kelam geleneğini sistematik konular çerçevesinde yorum kabiliyeti bakımından kendi perspektifinden incelediği eseridir. ? Tehâfütü Tehâfütil-felâsife, Gazzâlînin Tehâfütül-Felâsifesine reddiye olarak kaleme aldığı eseridir. Yüzyılları aşan etkisi bulunmaktadır.

#3

SORU: İbn Rüşd’e göre kaç tür kıyas vardır?


CEVAP: İbn Rüşd’e göre 4 tür kıyas vardır. Bunlar: 1. Burhana dayalı kıyas, 2. Cedele dayalı kıyas, 3. Hitabete dayalı kıyas, 4. Mugalâtaya dayalı kıyas.

#4

SORU: İbn Bâcce’nin felsefî eserlerinde göze çarpan en önemli özellik nedir?


CEVAP: İbn Bâcce’nin felsefî eserlerinde gözümüze çarpan en önemli özellik Aristo’nun ve Fârâbî’nin eserlerine yazmış olduğu şerhlerdir. Bu aynı zamanda döneminin felsefe yapma tarzını da yansıtmaktadır. İbn Bâcce şerh yazım tekniklerinde Fârâbî’yi model almaktadır.

#5

SORU: İbn Bâcce Batı literatüründe genellikle nasıl diye anılmaktadır?


CEVAP: İbn Bâcce Batı literatüründe genellikle Avempace diye anılır.

#6

SORU: İbn Rüşd tarafından yazılan küçük şerhlerin özellikleri nelerdir?


CEVAP: Küçük Şerhler diğer iki şerhte olduğu gibi Aristo metnine doğrudan bağımlı değildir. Kullanılan dil ve üslup İbn Rüşd’ün bizzat kendisinindir. İbn Rüşd kendi görüşlerini özetleyerek doğrudan aktarmayı tercih eder. Özellikle mukayeseli olarak düşünüldüğünde İbn Rüşd’ün Küçük Şerhleri ile Orta Şerhleri arasında konuları ele alışta üslup bakımından çarpıcı farklılıklar bulunur. Küçük Şerhler ele aldıkları kitabı içerik ve konu bakımından takip ederler. Aristo metnini yakından takip etmedikleri için daha planlı ve konular arası geçişler daha işlenmiş bir halde bulunur. Bu halleriyle Aristo’nun ilgili kitaplarından bağımsız olarak da okunabilir. Küçük şerhler asıl metni belli atlama ve haziflerle içerik olarak okuyucusuna aktarır.

#7

SORU: İbn Bâcce tarafından hangi eserler kaleme alınmıştır?


CEVAP: İbn Bâcce tarafından kaleme alınan Tedbîrülmütevahhid, Risâletül-vedâ, İttisâlül-‘akl bil-insân, el-Vukuf ile1aklil-faâl, Fi1-gâyetil-insâniyye, isimli eserler kaleme alınmıştır.

#8

SORU: İbn Rüşd tarafından yazılan Kitâbün-Nefs hangi konuları içermektedir?


CEVAP: Burada İbn Rüşd Aristo’nun kendinden önceki filozofların nefse dair görüşlerini değerlendirdiği De Animası’nın birinci bölümünü içerik olarak da hazfeder. Aristo öncesi döneme ait tarihsel bilgi yığınını aktarmamayı tercih eder. Psikolojinin detay tartışmalarına girmez. Bunun istisnası heyûlânî akıl konusudur. Eser bu yönüyle pedagojik hedefler de gözetir mahiyettedir. Fakat bunun dışında İbn Rüşd Küçük Şerh’te Orta ve Büyük şerhlerinden farklı olarak, De Anima’nın konularını tartışmadan önce Aristo’nun esSimâut-tabî‘î, Sema ve’l- âlem, Kevn vel-Fesad, el-Âsâr, Kitabu’l-Hayevan isimli eserlerine atıflarda bulunarak, ilk maddeden başlayıp, dört unsur ve nefs sahibi ilk canlıya varıncaya kadar suretlerin yani varlıkların hiyerarşisini sunar. Böylece Küçük Şerh psikolojinin fizikle olan ilişkisi hem teoriler, kavramlar ve Aristo fiziğinin temel ilkeleri hem de Aristo’nun fiziğe dair eserlerine doğrudan atıfla tespit eder. Bu bağlamda İbn Rüşd, İbn Bâcce’ye daha yakındır. Ayrıca ontoloji, suretler etrafında tespit edildiğinden, psikolojideki suretleri ve onların ontolojik yerlerini tespit eder Böylece insanın evrendeki konumunu belirleyebilme imkânını elde eder.

#9

SORU: İbn Bâcce neye göre derecelendirir?


CEVAP: İbn Bâcce insanları aklî suretleri elde etmelerine ve buna bağlı olarak oluşan akli yetkinliklerine göre derecelendirir; 1. Cumhûr (sıradan insanlar) mertebesi: Bu seviyede olan insanlar aklın konusu olan şeyleri ancak “maddî sûretler aracılığıyla idrak edebilmektedir. Yetkin bir soyutlama yapamadıkları için eşyanın zihinlerindeki karşılıkları tam oluşmamıştır. Bundan dolayı bu seviyedeki insanların zihninde aynı eşya farklı tasarımlarda oluşabilir. Bu seviyedeki insanlar yetkinlik bakımından en düşük seviyede olanlardır. 2. Nuzzâr: Bu sınıf tabiat bilimleri ve matematiksel bilimlerle uğraşan kimselerdir. Soyut sûretleri cisimlerin idrakleri olarak değil de kendinde varlığı olan ma‘kûller olarak idrak edebilmektedirler. Fakat bu sınıf da manevi suretleri doğrudan idrak edememektedir. 3. Su‘edâ (mutlu insanlar): İbn Bâcce’ye göre bu son grup filozoflardır. Tabiat âlimi maddî ve manevi suretleri yani ma‘kûlleri elde ettikten sonra yetkinleşmesine devam eder. Yetkinleşme sonucunda ma‘kûlleri doğrudan idrak edebilir, eşyanın mahiyetini ayniyle kavrar. Böylece akıl akledilen suretlerle aynileşir. İbn Bâcce bu hale müstefâd akıl adını verir. Bu son yetkinlik halinde insan aklı faal akılla ittisâl eder. Bu ise akli varlık olan insanın ulaşabileceği en büyük ve ebedî mutluluktur. Çünkü insanı diğer tüm varlıklardan ayıran temel özellik akıl sahibi oluşudur. Diğer iki sınıf insan grubunun tam bir mutluluğa ulaşabilmesi İbn Bâcce’ye göre mümkün değildir. İnsan aklını yetkin bir şekilde kullandıkça maddî kayıtlardan ve çokluktan kurtulup sürekliliğe ve Birliğe ulaşabilir. Bu ise gerçek mutluluktur. Yüce Allah’ın birliğini ve düzenini temaşa etmek demektir.

#10

SORU: İbn Rüşd tarz ve boyut olarak kaç tür şerh yazmıştır?


CEVAP: İbn Rüşd tarz ve boyut olarak üç tür şerh yazar. Bunlar Büyük, Orta ve Küçük şerhlerdir.

#11

SORU: İnsan için kaç tür mükemmellik, yetkinlik veya erdem kategorisi vardır?


CEVAP: İnsan için dört tür mükemmellik, yetkinlik veya erdem kategorisi vardır: Nazarî, fikrî, ahlâkî ve amelî.

#12

SORU: İbn Bâcce kimdir, ne zaman ve nerede dünyaya gelmiştir?


CEVAP: İbnüs-Sâiğ olarak da tanınan İbn Bâcce (ö. 533/1139) Batı İslâm dünyasında yetişen ilk Müslüman filozoftur. Endülüsün kuzeyindeki Sarakusta (Saragossa) şehrinde muhtemelen 470te (1077) dünyaya geldi.

#13

SORU: İbn Tufeyl’in hikâyedeki çözümlemelerinde neden temsillerle, benzetmelerle ve hayali ifadelee yer vermiştir?


CEVAP: İbn Tufeyl’in hikâyedeki çözümlemelerinden anladığımız kadarıyla dinî metinler, hakikatleri herkesin anlayabilmesi için temsillerle, benzetmelerle ve hayali ifadelerle anlatmaktadır. Böylece geniş halk kitleleri temel doğru ve davranışları en kolay bir şekilde anlayabilmektedir.

#14

SORU: Endülüslü Müslüman filozoflarda hangi konular merkezde yer alır ve bunun en önemli sebebi nedir?


CEVAP: Endülüslü Müslüman filozoflarda akıl, ittisal, mutluluk, sosyal ve siyasal yaşamla ilişkileri konularının merkezde olduğu görülmektedir. Bunun en önemli sebebi İbn Bâcce döneminde Endülüs’te yaşanan iç karışıklık ve siyasal birliğin bölünmüşlüğüdür.

#15

SORU: İbn Bâccenin felsefesinin temel konusu nedir?


CEVAP: İbn Bâccenin felsefesinin temel konusu insan ve insan mutluluğudur.

#16

SORU: İnsan nasıl bir varlıktır?


CEVAP: İnsan, yapısı itibariyle evrene benzer. Onda üç boyut bulunur: 1) Tabiî, 2) duyusal ve 3) aklî boyut. Fakat insanı diğer varlıklardan ayıran özelliği aklıdır. İbn Bâcce Aristocu çizgiyi takip ederek insanı bu doğanın bir parçası olarak kabul eder. Tabiî boyut dediğimiz alan burasıdır. Bu boyutu itibariyle insan dört unsura, bunlardan oluşan mürekkep parçalara, beslenme, büyüme ve üreme güçlerine sahiptir. İkinci boyutuyla ise duyu güçlerine sahiptir. Bunlar ortak duyu, hayal ve hafıza güçleridir. İnsanın idrak ve bilgi süreci de burada başlar. İnsanın idrak süreci duyusal, hayalî ve aklî olmak üzere üç bölüme ayrılır. Bu aynı zamanda dış dünyadaki eşyanın soyutlama sürecidir. Duyulardan başlayarak aklın maddeden tamamen soyut kavramlarına kadar devam eden bu soyutlama faaliyeti sırasıyla his, tahayyül ve akletme aşamalarından geçer.

#17

SORU: İbn Rüşd kimdir?


CEVAP: Endülüs’ün üçüncü en önemli filozofu İbn Rüşd’dür (ö. 595/1198). İleri gelen bir ailenin çocuğu olan İbn Rüşd Meşşâî okulunun son temsilcisi, filozof, fakih ve hekimdir. İbn Rüşd fıkıhla da ilgilenmiş ve İşbîliye ile Kurtuba gibi dönemin ilim ve kültür merkezlerinde kadılık yapmış, fıkıh alanında oldukça seviyeli iki eser bırakmıştır. Ancak çağdaşları ve sonrakiler tarafından bir fakih olarak hak ettiği ilgiyi görememiştir.

#18

SORU: İbn Rüşd’e göre ahlak ilminin kaç kısmı bulunur?


CEVAP: İbn Rüşd’e göre ahlak ilminin iki kısmı bulunur. İlk anlamıyla ahlâk, iradî fiil ve alışkanlıklarla ilgilidir. İkinci kısım, bu alışkanlıkların nefse kazandırılması yöntemleri ile kötü huyların nefisten uzaklaştırılması yani tedavisiyle ilgilidir.

#19

SORU: Hay’ın tanıştığı karakterler kimlerdir ve bu karakterler nasıl bir kişiliğe sahiptir?


CEVAP: Hikâyede Hay, adaya sonradan gelen Absal ile tanışır. Absal dini eğitim almış ama dinin deruni anlamları üzerinde teemmülde bulunmuş bir kişidir. Absal dini öğretinin zahiri yönüyle yetinmeyip bâtınî yönlerini de araştırmıştır. Hikâyedeki Salaman ise Absal’ın arkadaşı ve dindaşıdır. Fakat Salaman dinin sadece zahiri yönleriyle yetinmekte olan abid ve dindar bir kişidir. Dini metinleri yorumlamaya ve derin anlamlarını keşfetmeye son derece mesafeli durmaktadır. Salaman bu haliyle dinin zahirine bağlı geniş kitleleri temsil eder.

#20

SORU: İbn Tufeyl kimdir?


CEVAP: Endülüs felsefe okulunun ikinci önemli ismi İbn Tufeyl’dir (ö. 581/1185). İbn Tufeyl aynı zamanda tabib ve fakihtir.

#21

SORU: İbn Bâcce’yi özgün kılan hangi soruya cevap aramasıdır?


CEVAP: İbn Bâcce’yi özgün kılan “Bozuk bir toplumda yaşayan entelektüel kabiliyetleri gelişmiş bir filozof nasıl erdemli kalabilir ve mutluluğa ulaşabilir?” sorusuna cevap aramasıdır.

#22

SORU: İbn Rüşd ahlâkî alanda hangi soruları tartışır?


CEVAP: İbn Rüşd ahlâkî alanda üç soruyu tartışır. Bunlar: 1. Bu erdemlerden her birini gerçekleştirmek için gerekli şartlar nelerdir? 2. Bu erdemler gençlere nasıl kazandırılacak ve nefse yerleştikten sonra nasıl korunacak? Aynı şekilde, rezîletler nasıl yok edilecek? 3. Hangi huylar veya erdemler diğer huy ve erdemleri kuvvetlendirir veya onlara engel olur.

#23

SORU: İbn Rüşd insanları kaç sınıfa ayırır?


CEVAP: İbn Rüşd insanları üç sınıfa ayırır. Bunlar hitâbî, burhânî ve cedel ehlidir.

#24

SORU: “Hay” neyi temsil eder?


CEVAP: Hay ıssız bir adada hayata gelen bir insanı temsil etmektedir.

#25

SORU: Absal ve Salaman’ın temsil ettikleri şeyler nelerdir?


CEVAP: Absal ve Salaman tiplemeleri dinin farklı anlaşılma ve yaşanma biçimlerini temsil eder. Bu tiplemeler üzerinden vahye dayalı doğru bir dinin insanları bireysel ve toplumsal kurtuluşa götürdüğü açıkça ortaya konur.

#26

SORU: İbn Tufeyl’in “Hay”yın adada hayatının başlamasıyla ilgili hangi teorileri ileri sürer?


CEVAP: İbn Tufeyl Hay’yın adada hayatının başlamasıyla ilgili iki tane teori ileri sürer. Bir tanesi Hay’yın yandaki bir adadan bırakılmasıdır. İkinci teori ise Hay’yın tropikal bir bölgede toprağın mayalanması ve nefesin üfürülmesi ile canlılık kazanmasıdır.

#27

SORU: İbn Rüşd’e göre felsefe nedir?


CEVAP: İbn Rüşd’e göre felsefe, bilim ve mantık çalışmaları tüm insanlığın bilgi ve tecrübe birikimleriyle geliştirilmiş evrensel bir kazanımdır.

#28

SORU: İbn Rüşd’ün şerh yazdığı eserler hangileridir?


CEVAP: İbn Rüşd’ün şerh yazdığı eserler: ? Mantığa dair, İbn Rüşd, Îsâğücî ile birlikte Organon içinde yer alan sekiz kitaba hem kısa hem orta ölçüde, el-Burhâna ise büyük hacimde şerh yazmıştır. Îsâğücî, Kitâbül-Makülât, Kitâbül-İbare, Kitâbül-Kıyâs, KitâbülCedel, Kitâbüs-Safsata, Kitâbül-Hatabe ve Kitâbüş- Şiir şerh yazdığı eserlerdir. ? Fiziğe dair, İbn Rüşd Aristonun Arapçaya çevrilen tabiat bilimleri alanındaki üç eserine kısa, orta ve büyük şerh; iki eserine kısa ile orta şerh; iki eserine de kısa şerh yazmıştır. Bunlar Kitabüs-Semâ vet-tabiî, Kitâbüs-Semâ vel- âlem, Ki-tâbü1-Kevn ve1-fesâd, Kitâbl-Âşâril Ulviyye, et-Ta-bîiyyâtüs-suğrâ, Kitâbün-Nefs, Kitâbü1-Hayevân. Ayrıca fiziğe dair telif olarak Makale fi1-büzûr vez-zer’i yazmıştır. ? Metafiziğe dair, Aristo’nun Metafiziğine küçük, orta ve büyük olmak üzere üç türde şerh yazmıştır. Bunun dışında heyulani aklın faal akılla ittisalina dair ayrı üç tane risalesi bulunmaktadır

#29

SORU: İbn Bâcce erdemsiz toplumda erdemli yaşamaya çalışan insan hakkında nasıl düşünmektedir?


CEVAP: İbn Bâcce bu tür kimseler için şöyle der: “Onlar garîbdirler, çünkü: kendi vatanlarında, akranlarıyla ve komşularıyla beraber olsalar bile, fikirleriyle onlara yabancıdırlar. Bu fikirleriyle kendileri için vatan olacak başka bilgi ve idrak mertebelerine yükselerek zihinsel bir göç gerçekleştirmişlerdir”.

#30

SORU: Hay b. Yakzân isimli hikâyenin son bölümünde yer alan gerçek anlamda bir din felsefesi tahlili ile hangi konular değerlendirilmiştir?


CEVAP: Bu tahlilde temel felsefî hakikatlerle sahih bir dinin yaygın kabul görmüş hakikatleri arasında bir mukayeseye gidilmekte ve bu hakikatlerin rasyonel, mistik ve sosyal kavranış biçimleri değerlendirilmektedir.

#31

SORU: İbn Rüşd’ün en önemli özelliği nedir?


CEVAP: İbn Rüşd’ün genel olarak bütün bir felsefe tarihini derinden etkileyen en önemli özelliği felsefi şerh yazmasıdır. Ayrıca Osmanlı düşüncesi de büyük ölçüde şerh yazım teknikleriyle eser üretmiştir.

#32

SORU: İbn Rüşd’ün kullanmış olduğu önemli teknik hangisidir?


CEVAP: İbn Rüşd’ün kullanmış olduğu önemli tekniklerden birisi kavramsal analizdir.

#33

SORU: İbn Rüşd Faslul-Makâl, Tehafut-üt Tehafüt ve el-Keşf an-Menâhic-il Edille adlı eserlerinde hangi konuları ele alır?


CEVAP: Kuran ayetleri ve akli verilerle felsefenin gerekliliğini ortaya koyduğu, din-felsefe ilişkilerinde alan ve sınırları belirlemek ve böylece de din ve felsefenin uzlaşmasını sağlamak üzere bir zemin oluşturduğu FaslulMakâlı yazar. Yine Eşari kelamcısı konumunda olan Gazzâlî’nin filozoflara yapmış olduğu ithamları cevapladığı ve ayrıca düşünce metotlarındaki ve ithamlarındaki tutarsızlıkları gösterdiği ve böylece de felsefeyi başka bir boyuttan savunduğu, felsefi olarak nitelendireceğimiz Tehafut-üt Tehafütü yazar. Ve buna ek olarak din ve felsefenin her biri adına belirlemiş olduğu alan ve sınırları a şmayarak ayetlerin iç bütünselliğine dikkat çektiği el-Keşf an-Menâhic-il Edille adlı kitabını yazar.

#34

SORU: İbn Rüşd tarafından yazılan büyük şerhlerin özellikleri nelerdir?


CEVAP: İbn Rüşd’ün Büyük Şerhlerde konuları ele alış tarzı daha farklıdır. Bu metinlerde Aristo’dan doğrudan alıntılar yapar ve daha sonra Aristo metnini şerh eder. Mesela Kitâbün-Nefs’in Büyük şerhinde akıl konusu gibi problematik ve kapalı bir konu da Aristo’nun bir iki cümlelik metinleri, İbn Rüşd tarafından iki-üç sayfa analiz edilip şerh edilir. Aristo’nun metnini muhtemelen elindeki Arapça çevirilere dayanarak aynen almakta ve daha sonra kendisi bu metni uzunca tefsir etmektedir. Büyük şerhler dönemde felsefi bakımdan önemli ve sorunlu görülen konuları derinlemesine alıp incelemektedir. İbn Rüşd Büyük şerhlerde Aristo metninin mantıklı ve iç tutarlılığı olan bir şekilde sunulması ve okuyucunun bu yapıyı rahat bir şekilde anlayabilmesini hedefler. Bundan dolayı da İbn Rüşd bir noktaya kadar kendisini Aristo metnine bağlı hisseder. İbn Rüşd Aristo metninin anlaşılmasını temin ettikten sonra ve özellikle de müphem, felsefe geleneği içerisinde tartışmalı ve problemli konularda –ki bunun en güzel örneği heyûlânî akıl ve makullerin mahiyeti konularıdır- kendi değerlendirme ve görüşlerini sunar. Bu bağlamlarda ise adeta konunun bağımsız ele alındığı bir makale veya doktora tezi yazıyormuş gibidir. Küçük ve Orta Şerh’te İbn Rüşd diğer otoritelere nadiren atıfta bulunmakta iken Büyük Şerhlerde çok sık bir şekilde, Aristo sonrası Yunanlı şarihlerden Themistius, Aleksander Aphrodisias, Theophrastus’a, çağdaşlarım dediği Fârâbî, İbn Sînâ ve İbn Bâcce’ye sıklıkla atıfta bulunur. Teorik tartışmalarını kaynaklar çerçevesinde sanki bir tür zihinsel mekik hareketi şeklinde götürür. İncelemesi çok daha derinlikli, analitik, geniş ve titizdir. Kaynak kullanımı ve referansları oldukça zengindir. Akıl yürütmesi oldukça incelikli olup takip edilebilmesi aşırı bir dikkat gerektirmektedir.

#35

SORU: İbn Rüşd neden İslâm âleminde “şârih”, Latin dünyasında “commentator” unvanıyla tanınmıştır?


CEVAP: Aristonun felsefî doktrinine sadık kalarak eserlerini şerh ettiğinden İslâm âleminde “şârih”, Latin dünyasında “commentator” unvanıyla tanınmıştır.

#36

SORU: İbn Rüşd felsefeyi nasıl tarif eder?


CEVAP: İbn Rüşd felsefeyi şöyle tarif eder; “Var olanlara bakmak ve varlıkların Sani, Tanrıya delaleti bakımından onları değerlendirmektir.”

#37

SORU: Endülüslü filozofların felsefi kaynaklarına göz atıldığında dikkat çeken şey nedir?


CEVAP: Endülüslü filozofların felsefi kaynaklarına göz attığımızda Eflatun, Aristo ve bazı Yunan filozoflarının eserlerinin tercüme yoluyla Endülüs’e ulaştığını görmekteyiz. Ayrıca Aristo’nun eserlerinin İskender, Themistius gibi Yunan ile Fârâbî ve İbn Sînâ gibi Müslüman şerhleri Endülüs’te bulunmaktadır. Müslüman filozofların diğer eserleri de çok yakından takip edilmekteydi.

#38

SORU: Endülüs’ün felsefi bakımdan diğer coğrafyalarla ayrılmasının nedenleri nelerdir?


CEVAP: Endülüs, İslâm felsefe geleneğinin en özgün örneklerinin sunulduğu bir coğrafyadır. Felsefî çalışmalarında fiziği öncelemeleri, astronomi çalışmalarında dünya merkezli tasarımı tartışmaya açmaları, ahlak ve siyaset konularına önem vermeleri bakımından ayrışmaktadırlar.

#39

SORU: İbn Rüşd’e göre genel olarak ahlâk ve siyasetin, erdemleri vatandaşlara kazandırma olan pratik gayesine ulaşmanın kaç yolu vardır?


CEVAP: İbn Rüşd, genel olarak ahlâk ve siyasetin, erdemleri vatandaşlara kazandırma olan pratik gayesine ulaşmanın iki yolu olduğuna inanır: ilki delillendirme olup ikincisi ise zorlamadır.

#40

SORU: İbn Tufeyl’in felsefesi hakkında bilgi edindiğimiz tek eser nedir?


CEVAP: İbn Tufeyl’in felsefesi hakkında bilgi edindiğimiz tek eser Hay b. Yakzân’dır.

#41

SORU: İbn Rüşd’e göre, insanların bu üç sınıfa ayrılması ve buna karşılık gelen delil türü sınıflandırmasının dinî- ahlâkî önemi nedir?


CEVAP: İbn Rüşd’e göre, insanların bu üç sınıfa ayrılması ve buna karşılık gelen delil türü sınıflandırmasının dinî- ahlâkî önemi şudur: Böylece şeriat nihâî mutluluğunun temeli olan teorik ve pratik hakikatleri tüm insanlara öğretir. Bu hakikat ise Allah’ın varlığı ile birliğinin bilgisi ve nihâî mutluluk ve mutsuzluk bilgisidir. Din mutluluğa ileten fiillerin işlenmesi ve mutsuzluğa ileten fiilleri ve bunlardan kurtulma yollarını öğretir. Yani bu fiiller, zahirî veya bedenî fiilleri, yani fıkıh ilminin ilgilendiği zahirî hükümleri ve “meâd ilminin” ilgilendiği nefse bağlı batınî fiilleri içerir.

#42

SORU: Endülüslü filozoflar insanın mutluluğu ve ittisal sorununu öncelikli bir sorun olarak tartışmalarına olanak veren durumlar nelerdir?


CEVAP: Endülüslü filozoflar insanın mutluluğu ve ittisal sorununu öncelikli bir sorun olarak tartışmışlardır. Bu durum biraz da felsefenin dini çevreler tarafından Endülüs’te meşru görülmemesi ile ilgilidir. Biraz da genel anlamıyla Endülüs’te siyasal gücün zayıflamasıyla ortaya çıkan karışıklık sebebiyledir. Siyasal gücün zayıflamasının içe kapanmayı desteklediği görülmektedir.

#43

SORU: İbn Bâcce tarafından kaleme alınan “Tedbîrülmütevahhid, Risâletül-vedâ, İttisâlül-‘akl bil-insân, elVukuf ile1aklil-faâl, Fi1-gâyetil-insâniyye” isimli eserler hangi konuları tartışmaktadır?


CEVAP: İbn Bâcce tarafından kaleme alınan Tedbîrülmütevahhid, Risâletül-vedâ, İttisâlül-‘akl bil-insân, elVukuf ile1aklil-faâl, Fi1-gâyetil-insâniyye, isimli eserler insanın mutluluğu, ahlak ile siyaset ilişkileri, bu bağlamda akli bilgiye ulaşmanın imkânı ve önemini tartışmaktadır.

#44

SORU: İbn Tufeyl’in Hay b. Yakzân adlı eserinde hangi konuları ele almıştır?


CEVAP: Bu eserde İbn Tufeyl Fârâbî, İbn Bâcce ve kısmen İbn Sînâ’yı eleştirir. Kendi meşrikî hikmet tasavvurunu sunar. Sunduğu hikâye çerçevesinde dinfelsefe ilişkilerini ve insanın mutluluğa nasıl ulaşacağını tartışır.

#45

SORU: İbn Tufeyl’in eğitiminde önemli rol oynayan kitaplar kime aittir?


CEVAP: İbn Bâccenin kitapları onun eğitiminde önemli bir rol oynamıştır.

#46

SORU: Hay’yın adada dünyaya gelişinden sonraki dönem gözden geçirildiğinde neyle karşılaşılmaktadır?


CEVAP: Hay’yın adada dünyaya gelişinden sonraki dönem gözden geçirildiğinde, onun duyu, gözlem, deney, doğayı taklit ederek, tikel mukayeseler ile akıl yürütmeyle varlığını devam ettirdiğini ve yaşam biçimlerini iyileştirip değiştirdiğini görülmektedir. Diğer bir ifadeyle Hay idrak güçleri aşamasıyla bilgi edinmekte ve kendisine bir yaşam alanı oluşturabilmektedir. Bu süreçlerde evrenin gerçekliği yavaş yavaş ama süreklice keşfetmektedir. Hay ihtiyaçları ortaya çıktıkça ameli aklını kullanılır araçlar ve teknikler icad eder. Bu şekilde yaşamına devam eden Hay varlığı keşfetmeye çalışır. Akıl yürütmeleri sonucunda tabiatı, evrendeki bütünlüğü, gayeliliği, düzeni ve hikmeti keşfeder.