İSLAM İBADET ESASLARI Dersi TEMİZLİK soru cevapları:

Toplam 59 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU: Ölen hayvanların derileri için temizlik hükmü nedir?


CEVAP: Eti yenen ancak dinî usûle göre boğazlanmadan ölen hayvanların derisi tabaklama işleminden geçirilince temiz kabul edilmiştir. Eti yenmeyen hayvanların derisi de tabaklama işleminden sonra temiz sayılmıştır. Hanefiler domuzu, Şâfiîler ise köpek ve domuzu bu hükümden hariç tutarak tabaklansa bile onların derilerinin temiz olmayacağı hükmünü benimsemişlerdir.

#2

SORU: Necis olmasına rağmen tolore sınırları içinde kabul edilen maddelerin durumu nedir?


CEVAP: Temiz olmayan bir maddenin affedilebilen ve hoş görülen miktarıyla namaz kılmak mekruhtur. Bunun için namaza başlamadan önce her türlü kir ve pislikten temiz olmaya özen göstermek gerekir. Prensip bu olmakla beraber, din insanlardan güçlüğü kaldırmak, güçlerinin yetmediğini onlara yüklememek ve imkân dâhilinde kolaylık sağlamayı da ilke edinmiştir. Buna göre kaçınılması zor olduğu için vücut ve elbiseye sıçrayan idrar serpintileri, sokaklarda yürürken bulaşan çamur parçaları, işi gereği kasabın üzerine sıçrayan kan damlacıkları, sinek ve benzeri haşerattan bulaşan pislikler, necis maddelerin buhar ve tozu müsamaha ve kolaylık prensibine göre namazın sıhhatine mani kabul edilmemiştir. Ancak bu tür ruhsatlardan sadece ihtiyaç anında yararlanmak tavsiye edilmiştir.

#3

SORU: İslâm’da maddi ve hakiki temizlik genel olarak nasıl görülmüştür?


CEVAP: Dinin ve aklın pis kabul ettiği şeylerden beden, elbise ve çevrenin temizlenmesi maddi ve hakiki temizlik olarak kabul edilmiştir.

#4

SORU: Dinen “kirli” sayılan kimseler kimlerdir?


CEVAP: Bazı organların yıkanması ve ıslak elle meshedilmesinden ibaret olan abdestin bozulması sonucu abdestsiz olan kimseler, cinsel ilişki başta olmak üzere, cünüplüğü meydana getiren durumlardan biriyle karşı karşıya kalanlar, doğum yapan loğusa kadın ve âdet günleri içerisinde bulunan hayızlı kadın maddeten temiz olsa da, dine göre hükmen kirli sayılır.

#5

SORU: Dinin maddi temizlik yanında hükmen temiz olma anlayışını da getirip önermesindeki gaye nedir?


CEVAP: Dinin maddi temizlik anlayışını da getirip önermesindeki gaye, ibadet edecek olanların belirli ibadetleri yapmak için gerekli ruhi ve manevi hazırlığa sahip olmalarıdır. Yani hükmi temizliğin esas maksadı, kişiyi ruhen arındırıp ibadete hazır hale getirmektir. Bu yönüyle hükmi kirlilik ile manen temiz olmanın psikolojik tarafları da vardır. Bu temizlik şekilleri tamamen dine ve dindarlara mahsus hikmetli, özgün ve özellikli bir temizlik anlayışından doğmuştur.

#6

SORU: İslâm’a göre Hz. Peygamber’in şahsiyeti ile temizlik anlayışı bakımından nasıl bir ilişki vardır?


CEVAP: Kur’ân’da Hz. Peygamber’in özelliklerinden bahsedilirken, bunlar arasında insanları manen temizleme görevi (tezkiye) de zikredilmiştir (el-Cumu‘â, 62/2). Ancak maddi temizlik olmadan manen temiz olmak mümkün olmayacağından maddi ve manevi temizlik genelde beraber işlenmiş ve iki temizlik arasındaki sıkı ilişkiye işaret edilmiştir.

#7

SORU: Suyun temizleyici özelliği Kur’ân’da hangi ifadelerle geçer?


CEVAP: Canlıların hayat kaynağı olan suyun temiz ve temizleyici özelliği Kur’ân’da şöyle anlatılmıştır: “Sizi temizlemek için Allah gökten su indiriyor” (el-Enfâl, 8/11), “Biz gökten temizleyici su indirdik” (el-Furkân, 25/48).

#8

SORU: Hz. Peygamber suyun temizleyici özelliğinden ne şekilde bahseder?


CEVAP: Hz. Peygamber de hadislerinde suyun temizleyici olduğuna dikkat çekmiş, su kaynaklarının kirletilmemesi, suyun israf edilmemesi ile durgun ve akarsuların temizlikte kullanılmasıyla ilgili kural mahiyetinde açıklamalar yapmıştır (Müslim, “Tahâret”, 94). Konuyla ilgili prensip ifade eden bir hadis şöyledir: “Su temizdir. Rengini, tadını ve kokusunu değiştiren bir şey dışında hiçbir madde onu kirletmez” (İbn Mâce, “Tahâret”, 76).

#9

SORU: Dinen “kirli” olma durumu İslâmiyet’in nüzulünden önce de var olan bir olgu mudur?


CEVAP: İslâm’ın kabul ettiği bu kirlilik anlayışı aslında bütün peygamberlerin öğretisinde vardır. Câhiliyye döneminde bile var olan bu anlayışın Hz. İbrahim’den gelen dinî bilgilere dayandığı tahmin edilmektedir. Zira o dönemde Hz. İbrahim’den nakledilen dinî bilgilere sahip olan ve bunları uygulayan hanîfler vardı. Hanîflerin özelliklerinden biri de cünüplükten yıkanmaları idi. Yahudilikte, hükümleri İslâm’dakinden farklı olsa da, loğusalık, hayız, özür hali ve cünüplük anlayışı mevcuttur. Bu durumda olan kimseler kirli ve İslâm’daki anlayıştan farklı olarak murdar kabul edilir. Hıristiyanlıkta da aslında benzer bir anlayışın var olduğu ancak daha sonra Pavlus tarafından kaldırıldığı ifade edilmektedir. Hıristiyanlıkta yıkanma adına sadece, dine girenlerin kutsal suya batırılması demek olan vaftiz kalmıştır.

#10

SORU: İstibrâ nedir?


CEVAP: İstibrâ, tuvaletten sonra idrar yolunda kalabilecek damla ve sızıntıların tamamen kesilmesi için bir süre bekleme ve bundan sonra uzvun dışına çıkan idrar yaşlığını temizleme işlemidir.

#11

SORU: Dinî anlamda “hades” kelimesi neyi ifade eder?


CEVAP: İslâm dininin kabul ettiği hükmi kirlilik haline hades denir. Bu tamamen dinî ve bu dini kabul edenlere mahsus bir değerlendirmedir. “Hükmi kirlilik”, “hükmi necâset” denmesinin sebebi de budur. Yani din, bu gibi durumları kirlilik kabul ettiği için dindar insan böyle hallerde kendisini manen kirli hisseder. Bu gibi durumlarda olanlar maddeten temiz olsalar da, dinin önerdiği özel temizlik şekilleriyle temizlenmedikçe kirli sayılırlar.

#12

SORU: Mutlak su nedir?


CEVAP: Özellik ve tabii durumunu koruyan, içine özelliğini değiştirecek başka maddelerin karışmadığı sudur. Kar, yağmur, göl, ırmak, deniz, kaynak ve kuyu suları bu grupta yer alır.

#13

SORU: Hz. Peygamber temizlikle ilgili olarak ashaba ne tip uyarılarda bulunmuştur?


CEVAP: Onun temizlikle ilgili açıklama ve uygulamalarında ruh, beden, elbise, ev, çevre temizliğine dair yeterli derecede örnek bulunmaktadır. Camiye giderken ve toplum içine çıkarken en temiz elbiselerini giymesi, güzel koku sürünmesi ve bunu tavsiye etmesi, çiğ soğan ve sarımsak yemekten sakınması ve cemaate katılacaklardan bunları yememelerini istemesi, insanların gelip geçtiği yola ve gölgeliklere abdest bozmayı yasaklaması, hiç olmazsa haftada bir kez boy abdesti almayı ve beden temizliği yapmayı ısrarla tavsiye etmesi O’nun temizlik konusundaki güzel örnek ve rehberliğini göstermektedir (bk. Buharî, “Vudû”, 26; Müslim, “Tahâret”, 1, 20, 21, 68, 87; Ebû Dâvûd, “Tahâret”, 15; Tirmizî, “Edeb”, 41; “Tahâret”, 19, 40; Nesâî, “Tahâret”, 1, 5, 8).

#14

SORU: Manevî olarak “kirlilik” nedir?


CEVAP: Maddi anlamda kirli ve pis (necis) olmak yanında dinimiz bazı durumları maddi boyutunun ötesinde, hükmen kirlilik kabul etmiştir. Mesela, abdestsizlik ve cünüplük (hades) dinin kabul ettiği hükmî kirlilik hallerindendir. Abdesti olmayan ve cünüp olan kimse, maddeten temiz olsa bile, bazı ibadetleri yapamayacağı için dinimize göre hükmen kirli kabul edilir.

#15

SORU: Hz. Peygamber, hadislerinde temizlik husuna dair nasıl bir yaklaşımda bulunmuştur?


CEVAP: Hz. Peygamber hadislerinde, temizlikle iman arasında bağlantı kurmuş, önemini anlatmak için temizliğin imanın yarısı olduğunu söylemiştir (Müslim, “Tahâret”, 1). Onun, “Allah temizdir, temizliği sever” (Tirmizî, “Edeb”, 41) anlamındaki hadisi de bu bağlamda değerlendirilebilir. Buna göre mümin maddeten de temiz olmalıdır. Zira pislik ve kirlilik imanla bağdaşmayan bir durumdur.

#16

SORU: Kur’an’da ibadet etmeden önce elbise temizliğiyle ilgili ne gibi ayetler vardır?


CEVAP: Kur’an’da ibadet etmeden önce elbise temizliğiyle ilgili olarak ayetlerde şöyle buyurulmuştur: “Ey elbisesine sarılıp örtünen (Resûl!), kalk ve (insanları) uyar ve sadece Rabbini yücelt; elbiseni temiz tut; murdar şeylerden uzak dur!” (el-Müddessir, 74/1-5). Bu ayetler özelde Hz. Peygamber’e genelde ise tüm inananlara hitap etmektedir. Buna göre Müslümanın öncelikle bilgili ve bilinçli sonra da her yönüyle temiz olması istenmiştir. Bir başka ayette: “Ey Âdemoğulları! Her mescide gidişinizde (her namaz kılışınızda) güzel giysilerinizi giyin...” (elA’râf, 7/31) buyurularak toplum olarak ve özellikle toplum içine çıkarken temizliğe riayet edilmesi istenmiştir.

#17

SORU: Hz. Peygamber hadislerinde temizlikle fıtrat arasında nasıl bir ilişki kurar?


CEVAP: Hz. Peygamber bir hadislerinde temizlikle fıtrat arasında ilişki kurmuş ve şöyle buyurmuştur: “Sünnet olmak, etek tıraşı olmak, tırnak kesmek, koltuk altı kıllarını temizlemek, bıyıkları kısaltmak, sakalları uzatmak, misvak kullanmak, burna su çekmek, parmak boğumlarını yıkamak ve su ile tahâretlenmek fıtrattandır” (Müslim, “Tahâret”, 56; Ebû Dâvûd, “Tahâret”, 29; Tirmizî, “Edeb”, 14; Nesâî, “Ziynet”,1). Hadiste geçen fıtrat, peygamberlerin âdeti ve sünneti anlamına gelebileceği gibi, bütün din ve şeriatların ortaklaşa benimsedikleri uygulama da olabilir.

#18

SORU: İslâm’a göre en genel anlamda “dinî temizlik” denir?


CEVAP: İslâm’ın daha çok önem verdiği ve titizlik gösterdiği temizlik kalp ve gönül (iç) temizliğidir. Dinin temel hedeflerinden olduğu için bu tür temizliğe en genel anlamda “dinî temizlik” demek mümkündür. Düzenli ibadet ve ahlakî erdemlerle hedeflenen de esasen bu temizliktir.

#19

SORU: Kur’an’da, mabedin temizliği ile ilgili ne gibi ifadeler vardır?


CEVAP: “...İbrahim ve İsmaile: Tavaf edenler, ibadete kapananlar, rükû ve secde edenler için Evimi temiz tutun, diye emretmiştik” (el-Bakara, 2/125) ayeti, esasen mabedin temiz tutulması ile ilgili ise de, çevre temizliğini de kapsamaktadır.

#20

SORU: Genel olarak maddi ve hakiki pislikten temizlenmek için önerilen yollar nelerdir?


CEVAP: Maddi ve hakiki pislikten temizlenmek için önerilen yolları kısaca şöyle ifade edebiliriz: Su ile yıkama, suda kaynatma, ateşe sokma, silme, ovalama, kurutma, kazıma, üzerine toprak serpme, içindeki suyun tamamını veya bir kısmını boşaltma, kimyasal yapısını değiştirme (istihâle), tabaklama ve boğazlama.

#21

SORU: Dinen “kirli” sayılan kimselerin hem madden hem hükmen temizlenmesi ne şekilde olur?


CEVAP: Bu durumda olan kimselerin hem maddeten hem de hükmen temiz olabilmesi için dinin önerdiği özel temizlik şekli olan normal abdest ve gusül abdestini almaları gerekir.

#22

SORU: İlmihal dilinde özürlü kimlere denir?


CEVAP: İlmihal dilinde özürlü, devamlı burun kanaması, idrarı tutamama, devamlı kusma, devamlı kanayan yarası olma, gibi abdesti bozan ve kısmen süreklilik taşıyan bedenî rahatsızlıkları bulunanlara denilir. Akıntısı bulunan kadınlar ile tıbbî cihazlara bağlı olarak tedavi gören hastalar da bu gruba dâhildir. Bunların mübtela oldukları rahatsızlıklara da özür (mazeret) adı verilir.

#23

SORU: İstincâ nedir?


CEVAP: İstincâ, tuvaletten sonra dışkı ve idrar yollarında kalan dışkı, idrar, kan ve meni gibi pislikleri temizleme işlemidir.

#24

SORU: Bir şeyin pis (necis) veya temiz (tâhir) sayılmasında temel ölçü nedir?


CEVAP: Bir şeyin pis (necis) veya temiz (tâhir) sayılmasında temel ölçü, daha çok ibadet temizliğine engel olup olmamasıdır. Buna göre ibadet temizliğine engel olan maddeler pis, olmayanlar ise temiz kabul edilmiştir. Ancak şuna dikkat etmek gerekir ki, bir maddenin ibadet açısından temiz sayılması, her durumda o maddenin yenilip içilmesinin helal olması anlamına gelmez.

#25

SORU: Fıkıh âlimlerine göre dinen ve fıkhen necis sayılan maddeler nelerdir?


CEVAP: Dinen ve fıkhen necis sayılan maddeler ana hatlarıyla şöyledir: Akan kan, domuz eti, sarhoş edici içkiler, insan idrarı, dışkısı, ağız dolusu kusmuğu, eti yenmeyen hayvanların salyası, eti, idrar ve dışkısı necistir. Etinin yenmesi ister helal isterse haram olsun, akıcı kanı olan kara hayvanlarından olup dinî usûle uygun biçimde boğazlanmadan ölen veya öldürülen hayvanların etleri de necistir. Bu sayılan maddelerin necis olduğunda görüş birliği vardır.

#26

SORU: Gusül nedir?


CEVAP: Sözlükte, bir şeyi su ile yıkama ve yıkanma anlamına gelen gusül, fıkıh terimi olarak, bütün vücudun temiz su ile yıkanması şeklinde yapılan hükmi temizlik işlemini ifade eder.

#27

SORU: Temiz ve temizleyici olup olmaması bakımından da mutlak sular kaç gruba ayrılır?


CEVAP: Beş gruba ayrılır: 1-Temiz ve temizleyici özellik taşıyan sular. 2-Temiz ve temizleyici olmakla birlikte kullanılması mekruh olan sular 3-Temiz fakat temizleyici olmayan sular 4-Temiz ve temizleyici olmayan sular 5-Temizliğinde şüphe bulunan sular

#28

SORU: Bir lisan faktörü olarak ortaya çıkan meseleler, temel olarak hangi kelâmî hususlardadır?


CEVAP: Kur’ân’ın hangi âyetleri muhkem, hangileri müteşâbih olduğu, müteşâbihin neyi ifade ettiği, müteşâbih âyetlerin anlaşılabilmeleri için tevil edilip edilmemesi gerektiği, tevilin ve sınırlarının ne olduğu gibi hususlardır.

#29

SORU: Necis olan maddeler ne şekilde tasvir edilebilir?


CEVAP: Necis olan maddeler değişik açılardan kısımlara ayrılmıştır. Akıcı olup olmaması bakımından necâset, katı (câmid) necâset ve akıcı (mâyi‘) necâset olmak üzere iki kısımdır. Gözle görülüp görülmemesi açısından da ikiye ayrılan necâsetin bu kısımları şöyledir: Görülen necâset (necâset-i mer’iyye), belli bir hacmi olup kuruduktan sonra gözle görülebilen necâsettir. Görülmeyen necâset (necâset-i gayr-i mer’iyye) ise hacmi olmayan, donup kalmayan ve kuruduktan sonra gözle görülmeyen necâsettir. Necisliği hakkında delil olup olmaması veya var olan delilin kuvveti bakımından ise necâset, hafif (necâset-i hafîfe) ve ağır (necâset-i galîza) gibi kısımlara ayrılmıştır. llll

#30

SORU: İdrar ve dışkısı necis kabul edilmeyen hayvanlar hangileridir?


CEVAP: Eti yenen hayvanların idrar ve dışkısı Mâlikî ve Hanbelîlere göre necis değildir. Şâfiîler ise bunları necis kabul ederler.

#31

SORU: Ağır pislik olarak kabul edilen katı necis maddelerin ne kadarlık miktarı namazın sıhhatine engel olur?


CEVAP: Ağır pislik olarak kabul edilen necis madde eğer aynı zamanda katı ise yaklaşık 3.5 gramı (1 dirhem), sıvı ise el ayasını (avuç içi) aşan miktarı namazın sıhhatine engel olur.

#32

SORU: Kadınların özel halleri nelerdir?


CEVAP: Kadınların özel halleri “hayız”, “nifas” ve “istihâza”dır.

#33

SORU: İslâm dininde temizliğe karşı nasıl bir genel bakış açısı vardır?


CEVAP: İslâm dininin temel kitabı olan Kur’ân, birçok ayetinde ve Hz. Peygamber ilgili hadislerinde temizlik üzerinde ısrarla durmuşlardır. Bu durum, dinin temizliğe ne kadar önem verdiğinin açık bir göstergesidir.

#34

SORU: Hanefilere göre, boğazlanmadan ölmüş ve murdar olmuş (meyte) hayvanın helal kısımları nerelerdir?


CEVAP: Hanefiler, boğazlanmadan ölmüş ve murdar olmuş (meyte) hayvanın içine kan girmemiş olan boynuz, kemik, diş ve tüy gibi katı parçalarını temiz saymışlardır.

#35

SORU: Hanefîlere göre hangi hayvanların dışkıları ağır pisliktir?


CEVAP: Hanefîlere göre tavuk, kaz gibi kümes hayvanlarının dışkıları ağır pisliktir. Hanefîlere göre hangi hayvanların dışkıları hafif pisliktir? Hanefîlere göre sığır, koyun, geyik gibi dört ayaklı hayvanların dışkıları, at, eşek ve katırın idrar ve dışkısı, havada pisleyip kaçınılması zor olduğu için, atmaca, kartal, güvercin gibi kuşların dışkıları hafif pislik kabul edilir.

#36

SORU: Temizlik açısından Hanefi mezhebine göre canlı hayvanların bedenleri nasıl kabul edilir?


CEVAP: Canlı hayvanların bedenleri temiz kabul edilmiş, domuz ve köpeğin durumunda ise farklı görüşler ileri sürülmüştür.

#37

SORU: Mukayyet su nedir?


CEVAP: İçine temiz bir maddenin katılmasıyla tabii özellik ve niteliğini kaybeden mutlak sulara veya tabii bir oluşumla meydana gelip özel bir isimle anılan sulara mukayyet su denir.

#38

SORU: İbadet etmeden önce abdest almanın hükmü nedir?


CEVAP: Her çeşit namaz, tilavet secdesi için abdest almak farzdır. Kâbe’yi tavaf için abdest almak Hanefilere göre vacip, diğer mezheplere göre farzdır. Sürekli olarak abdestli bulunmak, ezan okumak, ezberden Kur’ân okumak, dini ilimleri okuyup okutmak, cenaze yıkamak için abdest almak ise menduptur.

#39

SORU: İlmihal dilinde özürlü kimlere denir?


CEVAP: İlmihal dilinde özürlü, devamlı burun kanaması, idrarı tutamama, devamlı kusma, devamlı kanayan yarası olma, gibi abdesti bozan ve kısmen süreklilik taşıyan bedenî rahatsızlıkları bulunanlara denilir. Bunların mübtela oldukları rahatsızlıklara da özür (mazeret) adı verilir.

#40

SORU: Hanefi fıkhına göre abdestin farzları nelerdir?


CEVAP: 4 adet farzı şunlardır: 1. Yüzü yıkamak 2. Kolları dirseklerle birlikte yıkamak 3. Başı meshetmek 4. Ayakları topuklarla birlikte yıkamak

#41

SORU: Fıkıh dilinde cünüplük nedir?


CEVAP: Fıkıh dilinde cünüplük, cinsel ilişki veya başka bir yolla meninin şehvetle gelmesi (inzâl) sonucu oluşan hükmi kirlilik halidir.

#42

SORU: “Abdest” kelimesinin etimolojisi nedir?


CEVAP: Dilimizde yaygın olarak kullanılan “abdest” kelimesi Farsça âb (su) ve dest (el) kelimelerinden oluşmakta ve “el suyu” anlamına gelmektedir. Arapça karşılığı, “vudû” olup güzellik, parlaklık ve temizlik anlamına gelmektedir.

#43

SORU: İlmihal dilinde özürlü kimlere denir?


CEVAP: İlmihal dilinde özürlü, devamlı burun kanaması, idrarı tutamama, devamlı kusma, devamlı kanayan yarası olma, gibi abdesti bozan ve kısmen süreklilik taşıyan bedenî rahatsızlıkları bulunanlara denilir. Bunların mübtela oldukları rahatsızlıklara da özür (mazeret) adı verilir.

#44

SORU: Hanefi fıkhına göre abdesti bozan durumlar nelerdir?


CEVAP: İdrar ve dışkı yollarından idrar, dışkı, meni, mezi, kan gibi bir necâsetin, herhangi bir sıvının veya maddenin çıkması ve yellenmek, vücudun herhangi bir yerinden kan, irin veya herhangi bir necis maddenin çıkması, bayılma, delirme, sarhoş olma, uyuma gibi şuurun kontrolüne engel olan durumlar, namazda yakındaki şahısların duyabileceği şekilde sesli olarak (kahkaha ile) gülmek, cinsî münasebet veya kadınla fahiş (aşırı) temas ve dokunma abdesti bozan başlıca sebeplerdir.

#45

SORU: Özür sahibi olanlar için abdest hükmü nedir?


CEVAP: Özür sahibi olanlar her vakit için abdest alır, iki vakit arasında mazereti dışında bir sebeple abdesti bozulmadığı sürece, her türlü ibadeti yapabilirler. Vaktin çıkmasıyla abdestlerini yenilemeleri gerekir.

#46

SORU: İstincâda kâğıdın kullanılmasının hükmü nedir?


CEVAP: Fıkıh bilginleri kendi dönemleri itibariyle ilim aracı olması sebebiyle istincâda kâğıdın kullanılmasını doğru bulmamış iseler de, günümüzde tuvalet kâğıdı olarak üretilen özel kâğıtların bu amaçla kullanılmasında dinen bir sakınca bulunmamaktadır. Tuvalet kâğıdı istincâ amacıyla

#47

SORU: Hanefî ve Hanbelîlere göre güslün farzları nelerdir?


CEVAP: Hanefî ve Hanbelîlere göre, gusülde ağız ve burnun içi bedenin dış kısmından sayılmıştır. Bu mezheplere göre guslün farzı üçtür. Bunlar da; ağzı su ile yıkamak (mazmaza), burna su çekmek (istinşak) ve bütün vücudu yıkamaktır.

#48

SORU: Büyük hades nedir?


CEVAP: Büyük temizlik (tahâret-i kübrâ) olarak da adlandırılan gusül alınarak giderilebilen cünüplük (cenâbet), hayız ve nifas gibi hükmi kirliliklerdir.

#49

SORU: Küçük hades nedir?


CEVAP: Küçük temizlik (tahâret-i suğrâ) de denilen normal abdestle giderilebilen hükmi kirliliktir.

#50

SORU: Necaseti temizleme hususunda mezheplerin nasıl bir genel tutumu sözkonusudur?


CEVAP: Fıkıh mezhepleri söz konusu usûller konusunda farklı görüş ve yaklaşımlar ileri sürmüşlerdir. Sosyal şartları ve ihtiyaçları dikkate alan Hanefî ve Mâlikî mezhebi, kolaylık ilkesine ağırlık vererek necâseti temizleme yolları konusunda daha müsamahalı davranmıştır. Şâfiî ve Hanbelî mezhebi ise, temizlik usûlleri konusunda daha sıkı şartlar getirmiştir.

#51

SORU: Abdest kaç kısma ayrılır?


CEVAP: Abdest, farz, vacip, ve mendup olmak üzere üç kısma ayrılır.

#52

SORU: Hanefi fakihlere göre akarsu ve durgun su nasıl ayrılır?


CEVAP: Hanefî fıkıh âlimlerinin kabul ettiği ölçüye göre, bir saman çöpünü alıp götüren su “akarsu”, böyle bir özelliğe sahip olmayan su ise “durgun su” olarak kabul edilir.

#53

SORU: Su kuyusu ve depoların temizlenmesi hususunda temel hükümler nedir?


CEVAP: Bu ölçülerden biri, kuyu veya depoyu yukarıda anlatılan büyük veya küçük havuz hükmünde kabul edip boşaltılacak su miktarını ve temiz sayılıp sayılmamasını buna göre belirlemektir. Bunun yanında, suyun gerekmedikçe pis sayılmasını ve israf edilmesini önlemek, suyun içine düşen pislikten etkilenmeyecek ölçüde çok olması ve suyu kullananın pislikle temas ihtimalinin çok zayıf olması da hareket noktası olmuştur.

#54

SORU: Teyemmüm nedir?


CEVAP: Teyemmüm sözlükte, bir işe yönelmek, bir şeyi kastetmek gibi anlamlara gelir. Fıkıh terimi olarak ise, büyük ve küçük hükmi kirliliği (hades) gidermek maksadıyla, temiz toprak veya toprak cinsi sayılan bir maddeye elleri sürüp yüzü ve iki kolu meshetmektir.

#55

SORU: Fıkıhta mesh nedir?


CEVAP: Fıkıhta mesh, abdestte elin ıslaklığıyla bir uzuv, mest veya sargı üzerinde; teyemmümde ise toprakla yüz ve kollar üzerinde yapılan sembolik temizlik çeşidini ifade eder.

#56

SORU: Kaç çeşit meshetme yöntemi vardır?


CEVAP: Mestler üzerine meshetmek ve sargı üzerine meshetmek şeklinde iki yöntemi vardır.

#57

SORU: İlmihal dilinde özürlü kimlere denir?


CEVAP: İlmihal dilinde özürlü, devamlı burun kanaması, idrarı tutamama, devamlı kusma, devamlı kanayan yarası olma, gibi abdesti bozan ve kısmen süreklilik taşıyan bedenî rahatsızlıkları bulunanlara denilir. Bunların mübtela oldukları rahatsızlıklara da özür (mazeret) adı verilir.

#58

SORU: Guslü gerektiren durumlar nelerdir?


CEVAP: Hükmi kirlilik durumu olarak kabul edilen cünüplük, hayız ve nifastır.

#59

SORU: Fıkıh terimi olarak “abdest” nedir?


CEVAP: Fıkıh terimi olarak abdest, belirli uzuvları usûlüne uygun olarak su ile yıkamak ve bazılarını da ıslak el ile meshetmekten ibaret bir ibadet temizliğidir. Fıkıhta abdeste tahâret-i suğrâ (küçük temizlik) da denilir.