KAMU MALİYESİ Dersi Kamu Maliyesinde Karar Alma soru cevapları:

Toplam 21 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Piyasa karar alma mekanizması ile siyasal karar alma mekanizması arasındaki en belirgin fark nedir?


CEVAP:

Piyasa karar alma mekanizması ile siyasal karar alma mekanizması arasındaki en belirgin fark; piyasa karar alma mekanizmasında satın alma birimi para olmasına rağmen, siyasal karar alma mekanizmasında satın alma biriminin kişilerin oyu olmasıdır.


#2

SORU:

Demokrasilerde siyasal karar alma süreci kaç biçimde gerçekleşmektedir?


CEVAP:

Siyasal süreç her devletin örgütlenme yapısına göre farklı unsurlardan oluşmaktadır. Demokrasinin başlıca üç biçimi bulunmaktadır. Bunlar,

  1. Doğrudan demokrasi,
  2. Temsili demokrasi,
  3. Yarı doğrudan demokrasi

şeklindedir.


#3

SORU:

Demokrasi kavramını açıklayınız?


CEVAP:

Demokrasi genel anlamıyla halkın egemenliği anlamına gelmekte ve anlam itibariyle demokraside halk, hem ülkeyi yönetecek temsilcilerini yani merkezi yönetimi hem de yereli yönetecek temsilcileri yani yerel yönetimi seçmektedir.


#4

SORU:

Piyasa ve toplumsal karar alma mekanizmaları arasındaki başlıca farklar nelerdir?


CEVAP:

Piyasa ve toplumsal karar alma mekanizmaları arasındaki başlıca farkları; kesinlik derecesi, kararlara katılma, alternatif tercihlerin seçimi, sorumluluk derecesi ve zorlama unsuru olarak sıralanır.


#5

SORU:

Alternatif tercihlerin seçimiyle ilgili bilgi veriniz?


CEVAP:

Alternatif Tercihlerin Seçimi: İhtiyaçların giderilmesinde alternatif tercihler arasında bir seçim yapmak gerekmektedir. Ortaya konulan bu alternatifler birbirlerinden farklıdır ve birbirleri ile çatışmaktadır. Eğer piyasaya azalan verimler yasası hâkim ise, bu durum birbirine alternatif tercihlerin çatışmalarına sebep olabilir. Örneğin bir bireyin piyasadan belirli bir mal ve hizmetten fazla miktarda talepte bulunması, bu mal ve hizmetlerin alternatiflerinin daha az birey tarafından talep edileceği anlamına gelmektedir. Eğer bütün bireyler belirli mal ve hizmetin daha fazla üretilmesini isterlerse, bu durum diğer alternatifler için daha az kaynak aktarılacak anlamına gelir. Toplumsal karar almada gerçekleşen oylamada ise durum bundan farklıdır. Siyasi süreçte birinin seçilmesi, diğerinin seçilmemesi anlamına gelmektedir. Bir başka deyişle birinin seçilmesi diğer alternatifin engellenmesi demektir.


#6

SORU:

Siyasal süreçte yer alan aktörler nelerdir?


CEVAP:

Siyasal süreçte yer alan aktörleri;

  • Fayda maksimizasyonu peşinde olan seçmenler,
  • Oy maksimizasyonu peşinde olan siyasi partiler,
  • Bütçe ve etkinlik alanı maksimizasyonu peşinde olan bürokratlar ve
  • Rant maksimizasyonu peşinde olan baskı ve çıkar grupları olarak sıralayabiliriz.

#7

SORU:

Seçmen davranışları üzerinde etkili olduğu düşünülen bazı faktörler nelerdir?


CEVAP:

Seçmen davranışları üzerinde etkili olduğu düşünülen bazı faktörler
aşağıda açıklanmıştır:

  • Aday
  • İdeoloji
  • Lider
  • Gündem
  • Partiye olan bağlılık
  • İçinde bulunulan sosyo-ekonomik ortam, aile
  • Partinin seçimi kazanma ihtimali
  • Medyada çıkan haberler
  • Demografik faktörler
  • Politik faktörler
  • Ekonomik faktörler
  • Çoğunluk sistemi
  • Nispi temsil sistemi

#8

SORU:

Seçmen davranışları üzerinde etkili olduğu düşünülen faktörlerden partiye olan bağlılık kavramını açıklayınız?


CEVAP:

Partiye olan bağlılık: Seçmenin oy verme davranışına yönelik olarak geliştirilen teorik yaklaşımlardan biri de literatürdeki yaygın ismiyle partiyle özdeşleşme modelidir. Bu modelin temelinde seçmenin bir partiye karşı duyduğu bağlılık yatmaktadır. 


#9

SORU:

Siyasi partilerin temel nitelikleri nelerdir?


CEVAP:

Siyasi partiler, demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır. Çağımızda temsili demokrasiler, partili demokrasiler olarak işlemektedir. Siyasi partilerin dört temel niteliği şu şekilde sıralanabilir:

  • İktidarı doğrudan ele geçirmeye çalışırlar.
  • Resmi üye tabanına dayanırlar.
  • Hem özel konularda hem de toplumun ve ülkenin bütününü ilgilendiren konularda politikalara sahiptirler.
  • Ortak bir ideolojik kimlik veya siyasal tercihlere sahip insanların oluşturduğu bir örgüttür.

#10

SORU:

Siyasi partilerin işlevleri nelerdir?


CEVAP:

Siyasi partiler şu altı işlevi yerine getirmektedirler: Temsil, Siyasal devşirme, Politika belirleme, Menfaatlerin birleştirilmesi, Siyasal sosyalleşme ve Mobilizasyon


#11

SORU:

Çıkar ve baskı grupları hakkında bilgi veriniz?


CEVAP:

Çıkar grupları, ortak bir çıkar etrafında birleşmiş sosyal gruplardır. Baskı grupları ise, çıkar gruplarının özel bir durumunu teşkil etmekte olup, kendi çıkarları için siyasal iktidarı çeşitli yöntemlerle etkilemeye çalışan çıkar gruplarıdır. Yani, çıkar grubu ile baskı grubu arasındaki temel fark, siyasal iktidarı etkileme olayıdır. Bir çıkar grubu, kendi ortak çıkarları için siyasal iktidarı etkilemeye çalıştığı zaman baskı grubu kimliği kazanmaktadır.


#12

SORU:

Kamu Tercihi Teorisi’ne göre karar alma mekanizması oluşurken hangi ilke ve varsayımdan yola çıkılmaktadır?


CEVAP:

Kamu Tercihi Teorisi’ne göre karar alma mekanizması oluşurken şu üç ilke ve varsayımdan yola çıkılmaktadır:

  • Metodolojik Bireyselcilik İlkesi
  • Rasyonalite ve Maximand İlkesi
  • Politik Mübadele (Mübadele Paradigması)

#13

SORU:

Metodolojik bireysellik ilkesi hakkında bilgi veriniz?


CEVAP:

Bir toplumda alınan bütün kararların özde toplumu oluşturan bireylerin tercihlerine göre alındığı ve şekillendiği kabul edilmektedir. Teoriye göre bireyler rasyonel davranış içerisindedir ve bu şekilde davrandıkları için kendi çıkarlarını maksimize edeceklerdir. Buna göre toplumda tüm sosyal ve bireysel kararlar birey tercihlerine göre belirlenir. Tüm kamusal kararların belirleyicisi bireysel tercihlerdir.


#14

SORU:

Rasyonalite ve Maximand ilkesi hakkında bilgi veriniz?


CEVAP:

Rasyonalite ve Maximand İlkesi: Kamu tercihi teorisi kamu ekonomisinde temel amaç olarak kabul edilen kamusal faydanın maksimizasyonunu reddetmektedir. Bireylerin kararları rasyonel ve tutarlıdır ve bu açıdan tüm bireyler faydasını artırmak için hareket edeceklerdir. Bu ilke bağlamında, kamu tercihi teorisi kamu kesimindeki amacın kamu yararını en çoklaştırmak olduğu tezine karşı çıkar. Kamusal karar sürecinde herkes bulunduğu konuma göre kendi çıkarını en çoklaştıracak tercihlerde bulunur. Özel tercihlerde olduğu gibi kamusal tercihlerde de özel çıkar mefhumu geçerlidir. Bu bağlamda, seçmenler faydalarını; siyasal partiler oylarını; bürokratlar bütçelerini; çıkar grupları ise rantlarını en çoklaştırmak isterler.


#15

SORU:

Politik Mübadele (Mübadele Paradigması) hakkında bilgi veriniz?


CEVAP:

Politik Mübadele (Mübadele Paradigması): Teoriye göre, siyasal karar alma mekanizması, politik sürecin tarafları arasında gerçekleşen politik bir mübadeledir. Seçmenlerle politikacılar arasında bir çıkar sağlama ticareti vardır. Özel ekonomideki piyasa mübadelesinde olduğu gibi kamu ekonomisinde de politik mübadele geçerlidir. Buchanan, bu ilkeyi, bireysel çıkarın mevcut olması durumunda başka bir çıkar söz konusu değildir.


#16

SORU:

Kamu Tercihleri Teorisi tarafından kamu ekonomisinin başarısızlığına yönelik geliştirilen eleştiriler nelerdir?


CEVAP:

Kamu Tercihleri Teorisi tarafından kamu ekonomisinin başarısızlığına yönelik geliştirilen eleştiriler;

  • Rasyonel Seçmenlerin Bilgisizliği ve İlgisizliği
  • Rant Kollama,
  • Oy Ticareti,
  • Politik Miyopluk,
  • Ortanca Seçmen Teorisi,
  • Bürokrasiden kaynaklanan sorunlar şeklindedir.

#17

SORU:

Rant kollama nedir ve transfer biçimleri nelerdir, bilgi veriniz?


CEVAP:

Rant Kollama: Çıkar ve baskı gruplarının Devlet tarafından suni olarak yaratılan rantı elde etmeye yönelik davranışlar sergilemesine rant kollama denilmektedir. Rant kollama faaliyeti sonucunda elde edilen çıkarların temel niteliği bu çıkarların bir transfer niteliğinde olmalarıdır. Bu transferler altı değişik biçimde ortaya çıkabilmektedir:

  • Monopol kollama
  • Tarife kollama
  • Lisans kollama
  • Kota kollama
  • Sosyal yardım kollama
  • Teşvik (sübvansiyon) kollama

#18

SORU:

Politik miyopluk hakkında bilgi veriniz?


CEVAP:

Politik miyopluk: Kamu ekonomisinde alınan karar ve yapılan uygulamalarda kısa
vadeli düşünme alışkanlığıdır. Politik miyopluk ile ifade edilmek istenen politikacıların oylarını maksimize etmeyi sağlamak için toplumu hoşnut etme amacına yönelik kısa vadeli politikaları tercih etmeleridir. Tekrar seçilebilme kaygısı ile siyasi iktidarın, ekonomiye katkıları olacak yatırım projeleri yerine kısa dönemde seçmenlere doğrudan fayda sağlayabilecek ve oy garantisi getirecek projelere imza atması sonucu ortaya çıkmaktadır. Uzun dönemli ekonomiye faydalı olacak politikalar yerine kısa vadeli politikaların uygulanması kamuda fayda, verimlilik ve tutumluluk fonksiyonlarının gerçekleştirilememesine neden olmaktadır. Politik miyopluk özellikle seçim dönemlerinde politikacıların seçmen tabanlarının tercihlerine yönelik harcamalarını arttırması, kısa vadeli ekonomik olarak zararlı popülist ekonomik harcamaları ve politikaları takip etmesi durumudur.


#19

SORU:

Ortanca seçmen teoremi hakkında bilgi veriniz?


CEVAP:

Ortanca Seçmen Teoremi: Siyasilerin oylarını arttırmak amacıyla toplumda en büyük çoğunluğu oluşturan ortanca seçmene yönelmesi, toplumdaki öteki seçmenlerin isteklerine duyarsız kalınmasına yol açmakta ve bu durum da kamunun etkin çalışmasını önlemektedir. Siyasal partiler iktidara gelebilmek için programlarında oylarını en çoklaştıracak politikalara yer vermek durumundadır. Programlarında toplum üyelerinin çoğuluğunu ilgilendiren sorunlar yer almalıdır. İktidara geldiklerinde ise bu programı uygulamak durumundadırlar. Siyasal etiğin böyle gerektirmesine karşın, çoğu zaman parti programları göstermelik bir belgeden öteye geçememektedir. Siyasal partilerin programları karşılaştırıldığında içeriğin çoğunlukla temenniden ibaret olduğu ve hemen tüm parti programlarının birbirine yakınlık arz ettiği göze çarpmaktadır. Bazı partilerin diğerlerinden konu olarak farklı birkaç özgün politikası bulunabilmektedir. Bazen bir parti oldukça büyük bir oranda seçmen tercihleri sonucunda iktidara gelebilir. İktidara gelen siyasal partinin çoğunluğun tercihleri doğrultusunda partizanca tutumlar içine girerek sadece kendi seçim bölgelerine hizmet götürmesi demokrasinin zedelenmesi ve toplumda ayrıcalıklı kesimlerin doğmasına neden olacaktır. Siyasal partilerin oy maksimizasyonu güdüsüyle hareket etmeleri ve bu kapsamda kendi özel faydalarını artırma düşünceleri kaynak dağılımında etkinlik sorunlarına yol açabilmektedir. Siyasal partilerin oy kaygıları kaynakların bu kaygılar çerçevesinde dağılımına yol açarak etkinsizlik ortamı yaratır.


#20

SORU:

Oy ticareti nedir?


CEVAP:

Oy ticareti: Oy ticareti, siyasal partiler arasında karşılıklı politika desteklenmesi esasına dayanmaktadır. Siyasal parti temsilcilerinin oylarını kişisel çıkarları karşılığında kullanmaları görevi kötüye kullanmadır. Bu durumda seçilen temsilci seçmenin tercihini kötüye kullanmış olacaktır. Ayrıca siyasi partiler belirli konularda öncelikli programlarının ya da politikaların desteklenmesi için başka siyasi partilerle uzlaşmaya varmaya çalışabilmektedirler. Bu süreçte bir parti tek başına karar alabilecek çoğunluğu sağlayamadığı için, diğer partiden daha sonra başka bir karar için destek verme şartı ile destek ister. 


#21

SORU:

Kamu Tercihi Teorisinin öncüleri kimlerdir?


CEVAP:

Buchanan, Tullock ve Downs gibi kamu tercihi teorisyenleri, kamu ekonomisindeki aktörlerin tıpkı bireyler gibi rasyonel davrandıklarını ve egoistçe hareket ettiklerini savunmaktadır. Kamu Tercihi Teorisi adıyla anılan teori özellikle J. M. Buchanan’ın katkılarıyla geliştirilmiş teoridir. Bu teorinin öncülüğünü Nobel ödüllü iktisatçı James Buchanan yapmıştır. Kamu Tercihi Teorisi’nde Buchanan’dan sonra gelen isim Gordon Tullock’dur.