KAMU YÖNETİMİ Dersi Kamu Yönetiminin Denetlenmesi soru cevapları:

Toplam 20 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Devlet ve kamu yönetimi arasında nasıl bir bağ vardır?


CEVAP:

Devlet, fonksiyonlarını kamu yönetimi aracılığı ile yürütür. Modern toplumlarda devletin faaliyet alanının büyümesi ile kamu yönetimi hem yapı olarak büyümüş hem de işlev olarak genişlemiş ve gittikçe karmaşık bir hüviyet kazanmıştır. Günümüzde kamu yönetimi, kamu gücünü kullanma yetkisine sahip, uzmanlaşmış, profesyonel bir kurum olarak toplumsal düzenin sağlanmasında, kamu hizmetlerinin yürütülmesinde önemli görevler üstlenmiştir. Bu görevleri yerine getirebilmesi için de yasalarla kamusal yetki ve kaynaklarla donatılmıştır.


#2

SORU:

Kamu yönetiminde denetim nedir? 


CEVAP:

Denetim, örgüt tarafından benimsenen amaçların ya da üstlenilen görevlerin eksiksiz, verimli ve zamanında gerçekleşip gerçekleşmediğinin hiyerarşi içinde ve yaptırımlı biçimde izlenmesidir. Denetim sürecinin özünde yönetim faaliyetlerinde uygulamanın değerlendirilmesi, ölçülmesi ve sonunda düzeltici faaliyetlerin yer alması vardır. Denetim, yönetimin işleyişindeki eksiklik ve hataları saptayarak bunların düzeltilmesini sağlamaya yönelik bir faaliyettir. Kısaca, denetim, bir örgütte yapılan işlerin amaçlara uygunluğu, yerindeliği ve etkinliğinin ölçülmesidir.


#3

SORU:

Kamu yönetiminin denetlenmesi konusu bazı yönleriyle özel sektör işletmelerinden farklılık göstermektedir. Kamu yönetiminin denetlenmesinin gerekliliğini ortaya koyan etkenler nelerdir?


CEVAP:

Denetim, belirli bir amacı gerçekleştirmek için kurulan her tür (kamu, özel ve sivil) toplumsal örgütlenmede yerine getirilmesi gereken önemli bir yönetim fonksiyonudur. Bununla beraber kamu yönetiminin denetlenmesi konusu bazı yönleriyle özel sektör işletmelerinden farklılık göstermektedir. Kamu yönetiminin denetlenmesinin gerekliliğini ortaya koyan etkenleri üç grupta toplamak mümkündür.

• Günümüzde kamu yönetimi uzmanlık ve teknik bilgiyi gerektiren karmaşık bir yapı ve işleyişe bürünmüştür. Profesyonellik olarak tanımlanan bu durum, kamu yönetimi ve kamu yöneticilerini ön plana çıkarmıştır. Bugün kamu yöneticileri kamu politikalarının hazırlanması ve uygulanması, kamu kaynaklarının tahsisi gibi kamusal işlerle ilgili birçok alanda etkili ve önemli aktörlerdir Kamusal hayatta bu kadar etkili olan kamu görevlilerinin doğru karar verebilmelerini, takdir yetkilerini kamu yararı doğrultusunda kullanmalarını sağlayacak denetim mekanizmalarına gerek vardır.

• Kamu yönetimine kamusal faaliyetleri yürütebilmesi ve kamu hizmetlerini sunabilmesi için yasalarla geniş yetkiler (kamu gücü) verilmiştir. Bu yetkiler devletin emredici ve zorlayıcı gücünü de içermektedir. Bunların hukuk sınırları içerisinde ve insan haklarına saygılı, tarafsız, adil ve eşit bir biçimde kullanılması gerekmektedir. Toplumun genel yararı amacıyla verilen bu üstün yetki ve ayrıcalıkların keyfîlikten ve kişisel çıkarlardan uzak, kamu yararı doğrultusunda kullanılması için kontrol edilmesi, bir diğer ifadeyle yetkilerin kötüye kullanılmasının önüne geçilmesi gerekmektedir. Kısacası kamu gücünün sorumlu bir biçimde kullanılması sağlanmalıdır.

• Kamu harcamalarının mali kaynağı vatandaşlardan toplanan vergilerle karşılanmaktadır. Ayrıca, kamu yönetimi özel sektörden farklı olarak faaliyetlerini büyük ölçüde tekelci bir ortamda kamu hizmeti anlayışı ile yürütür. Dolayısıyla özel sektör işletmelerinin tabi olduğu rekabetçi serbest piyasanın denetleyici mekanizmalarından etkilenmez. Bu nedenle, sınırlı kamu kaynaklarının hizmet gereklerine göre verimli ve etkin kullanılmasını sağlamaya yönelik düzenlemelere ihtiyaç vardır.


#4

SORU:

Kamu yönetiminde siyasal denetim nedir?


CEVAP:

Kamu yönetiminin denetlenmesinde başvurulan başlıca yöntemlerden biri siyasal denetimdir. Siyasal denetim, siyasi kurum ve kişilerin kamu yönetimi üzerinde sahip oldukları gözetim ve denetim yetkisidir (Eryılmaz, 2018). Bilindiği gibi demokrasilerde egemenliğin asıl sahibi halktır. Parlamenter demokratik sistemlerde halk, seçimler yoluyla kendi temsilcilerini (vekillerini) seçerek egemenliğini parlamentoya devreder. Parlamento içinden de kanunları ve kamu politikalarını yürütmek üzere parlamento çoğunluğuna sahip bir hükûmet kurulur. Hükûmet ise kanunların ve kamu politikalarının uygulanmasını kamu yönetimi aracılığı ile gerçekleştirir. Kamu yönetiminin kullandığı yetkiler kendisine ait değildir. Bu yetkiler onlara yasalarla ve siyasi organlarca verilmiştir. Gerçek yetkinin sahibi milleti temsil eden siyasi organlar olduğu için bu organların kamu yönetimini denetleme yetkisine sahip olmaları demokrasinin asli unsurlarındandır. Siyasal denetim, esas itibarıyla yasama organı tarafından gerçekleştirilmektedir. 


#5

SORU:

Anayasamıza göre, Türkiye Büyük Millet Meclisi bilgi edinme ve denetleme yetkisini nasıl kullanır?


CEVAP:

Anayasamıza göre, Türkiye Büyük Millet Meclisi; Meclis araştırması, genel görüşme, Meclis soruşturması ve yazılı soru yollarıyla bilgi edinme ve denetleme yetkisini kullanır (AY md.98). Yazılı soru, Meclis araştırması, Meclis soruşturması ve genel görüşme ile ilgili önergelerin verilme şekli, içeriği ve kapsamı ile cevaplandırılma, görüşme ve araştırma yöntemleri Meclis İç tüzüğünde düzenlenmiştir.


#6

SORU:

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'nun denetim ile ilgili görevleri nelerdir?


CEVAP:

Kamu yönetiminin denetiminde TBMM’nin sahip olduğu önemli ve etkili bir diğer Komisyon da 1990 yılında 3686 sayılı Kanunla kurulan TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’dur. Komisyon’un denetim ile doğrudan ilgili iki görevi dikkat çekmektedir. Bunlardan birincisi insan hakları ihlalleri ile ilgili başvuruları incelemesi ve gerekli gördüğü takdirde ilgili mercilere durumu iletmesi, ikincisi de kamu ve özel kurum ve kuruluşlarda inceleme yapması ve bilgi isteme yetkisine sahip olmasıdır. Ayrıca, Komisyon, her yıl yapılan çalışmaları ve elde edilen sonuçları kapsayan bir rapor hazırlayarak kamuyu bilgilendirmektedir. TBMM İnsan Hakları Komisyonu’nun Meclis İç tüzüğü ile değil de kanunla kurulmuş olmasının çalışmalarında ilgili makamlardan bilgi isteme ve ilgilileri çağırma gibi yetkilerini etkin olarak kullanması açısından yararlı olduğu ifade edilmektedir.


#7

SORU:

Yönetsel denetim nedir?


CEVAP:

Kamu yönetiminin kendi içinde denetlenmesine yönetsel denetim denir. Başka bir anlatımla yönetsel denetim, yönetimin yasama, yargı ve kamuoyu tarafından değil de kurum içindeki hiyerarşik üstler tarafından veya kurum dışındaki diğer kamu kurumları tarafından denetlenmesidir. Bir kamu kuruluşunun kendi kendini denetlemesine iç denetim, başka bir kamu kuruluşu tarafından denetlenmesine de dış denetim denir. Hiyerarşik denetim, iç denetimin en belirgin örneğini oluşturur. Dış denetime örnek olarak ise vesayet denetimi ile Sayıştay ve Devlet Denetleme Kurulu gibi devletin özel denetim kuruluşları tarafından yapılan denetim verilebilir.


#8

SORU:

Hiyerarşik denetim nedir ve türleri nelerdir?


CEVAP:

Her örgütte, az veya çok, bir hiyerarşi ilişkisi vardır. Başka bir deyişle, ast-üst ilişkisi, bir sıradüzen vardır. Bir örgütte hiyerarşik üstün astları üzerindeki yakın gözetim ve denetim yetkisine hiyerarşik denetim denir. Hiyerarşik denetim yetkisi, hiyerarşi ilişkisinden kaynaklandığı için genel bir yetki olup her üst bu yetkiye kendiliğinden sahiptir. Bir diğer ifadeyle, üstün astlarını denetlemesi üstün yönetme yetkisi içindedir. Yöneticiler astlarının davranış ve faaliyetleri ile ilgili olarak önleyici ve düzeltici eylemlerde bulunma yetkisine sahiptir. Üstün astları üzerinde sahip olduğu hiyerarşik denetim yetkisi iki türlüdür. Bunlardan birincisi “kişiler üzerinde”, ikincisi de “işlemler üzerinde” yapılan denetimdir.


#9

SORU:

Vesayet denetimi nedir?


CEVAP:

Vesayet denetimi, yerinden yönetim kuruluşlarının merkezî yönetim tarafından yasaların öngördüğü sınırlar içinde denetlenmesidir. Yerinden yönetim kuruluşlarının devlet tüzel kişiliğinden ayrı bir tüzel kişilikleri olduğu için özerktirler ve merkezî yönetimin hiyerarşik denetimi dışındadırlar. Bu nedenle, vesayet denetimi, idarenin bütünlüğü ilkesi gereğince, kamu yönetimi örgütlerinin bir bütün olarak uyum içinde çalışmasını sağlamak amacıyla geliştirilmiş bir araçtır. Bu bağlamda, yerinden yönetimin bazı sakıncalarını gidermeye yönelik olarak merkezî yönetimin yerinden yönetim kuruluşları üzerinde denetim ve gözetim yetkisi vardır. Vesayet denetimi, 1982 Anayasası’nda düzenlenmiştir. Buna göre, “Merkezî idare, mahallî idareler üzerinde, mahallî hizmetlerin idarenin bütünlüğü ilkesine uygun şekilde yürütülmesi, kamu görevlerinde birliğin sağlanması, toplum yararının korunması ve mahallî ihtiyaçların gereği gibi karşılanması amacıyla, kanunda belirtilen esas ve usuller dairesinde idarî vesayet yetkisine sahiptir” (AY md. 127/5).


#10

SORU:

Devlet Denetleme Kurulu'nun görevi nedir?


CEVAP:

1982 Anayasası kamu yönetiminin denetlenmesi konusunda Cumhurbaşkanına önemli bir rol vermiştir. Cumhurbaşkanı bu rolü Devlet Denetleme Kurulu eliyle yerine getirir. Devlet Denetleme Kurulu doğrudan Cumhurbaşkanı’na bağlı olarak çalışan ve idari soruşturma, inceleme, araştırma ve denetleme yetkisine sahip üst denetleme organıdır. Devlet Denetleme Kurulunun Başkan ve üyeleri Cumhurbaşkanınca atanır. Anayasaya göre Devlet Denetleme Kurulunun amacı idarenin hukuka uygunluğunun, düzenli ve verimli şekilde yürütülmesinin ve geliştirilmesinin sağlanmasıdır. Devlet Denetleme Kurulu, Cumhurbaşkanının isteği üzerine, tüm kamu kurum ve kuruluşlarında ve sermayesinin yarısından fazlasına bu kurum ve kuruluşların katıldığı her türlü kuruluşta, kamu kurumu niteliğinde olan meslek kuruluşlarında, her düzeydeki işçi ve işveren meslek kuruluşlarında, kamuya yararlı derneklerle vakıflarda, her türlü inceleme, araştırma ve denetlemeleri yapar (AY md. 108). Görüldüğü gibi Kurulun görev alanı kamu yönetimiyle sınırlı değildir. İdare içinde yer almayan işçi ve işveren meslek kuruluşları, kamuya yararlı dernekler ve vakıflar Kurulun görev alanı içindedir. Buna karşılık, yargı organları, Devlet Denetleme Kurulunun görev alanı dışındadır. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde Devlet Denetleme Kurulunun yetki ve görev alanı genişletilmiştir. 2017 Anayasa değişikliğinden önce Türk Silahlı Kuvvetleri Kurul’un yetki alanı dışında tutulmuştu. Şimdi ise Genel Kurmay Başkanlığı, Kuvvet Komutanlıkları, Milli Savunma Üniversitesi ile her türlü askeri okul, birlik ve birimlerde denetleme yapma yetkisine sahiptir. Ayrıca, Kurul’a, daha önceden sahip olmadığı idari soruşturma yetkisi de verilmiştir.


#11

SORU:

Kamu Görevlileri Etik Kurulu nedir?


CEVAP:

Son dönemde gerçekleştirilen reformlar ile kamu yönetimi üzerinde gözetim ve denetim yetkisi olan yeni mekanizmalar oluşturulmuştur. Kurum dışı gözetim mekanizmaları arasında Kamu Görevlileri Etik Kurulu ile Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu sayılabilir. 5176 sayılı Kamu Görevlileri Etik Kurulu Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile 2004 yılında Kamu Görevlileri Etik Kurulu kurulmuştur. Kurul üyeleri, Bakanlık görevi, il belediye başkanlığı, Yargıtay, Danıştay, Sayıştay üyeliği, müsteşarlık, büyükelçilik, valilik, bağımsız ve düzenleyici kurul başkanlığı, üniversitelerde rektörlük veya dekanlık ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarında en üst kademe yöneticiliği görevi yapmış olanlar arasından Bakanlar Kurulu tarafından atanan 11 üyeden oluşmaktadır. Kamu Görevlileri Etik Kurulu, etik davranış ilkelerini belirlemek, bu ilkelerin ihlâl edildiği iddiasıyla re’sen veya yapılacak başvurular üzerine gerekli inceleme ve araştırmayı yaparak sonucu ilgili makamlara bildirmek, kamuda etik kültürünü yerleştirmek üzere çalışmalar yapmakla yetkilidir. 5176 sayılı Kanun kapsamındaki kamu kurum ve kuruluşlarında etik davranış ilkelerine aykırı uygulamalar bulunduğu iddiasıyla, en az genel müdür veya eşiti seviyedeki kamu görevlileri hakkında Kurula başvurulabilir. Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Cumhurbaşkanı Yardımcıları ve Bakanlar, Türk Silahlı Kuvvetleri ve yargı mensupları ve üniversiteler ise 5176 sayılı Kanun hükümlerinin kapsamı dışında tutulmuştur.


#12

SORU:

Bir kavram olarak Ombudsman nedir ve ilk kez nerede kullanılmıştır?


CEVAP:

Bazı ülkelerde kamu yönetimi, yasama organına bağlı olarak çalışan bağımsız ve tarafsız denetçiler tarafından denetlenmektedir. Yönetimin bağımsız bir kamu denetçisi tarafından denetlenmesi yolu ilk kez Ombudsman adıyla İsveç’te ortaya çıkmıştır. Daha sonra, başta İskandinav ve Anglo-Sakson ülkelerde olmak üzere, birçok ülke İsveç’i örnek alarak Ombudsman veya benzeri bir kurum oluşturmuş ve kendi yönetim sistemlerine uyarlamıştır. Ombudsman, kamu yönetimini denetlemek için yasama organı tarafından görevlendirilen bağımsız kamu denetçisi.


#13

SORU:

Türkiye'de Ombudsmanlık sisteminin kurulması adına atılan adımlar nelerdir?


CEVAP:

Türkiye’de uzun yıllar Ombudsmanlık sisteminin kurulması yönünde tartışmalar yaşanmıştır. Bu alanda atılan ilk somut adım ise 5227 sayılı Kamu Yönetiminin Temel İlkeleri ve Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanunla olmuştur. Kanun’un 42. maddesinde her ilde mahallî idareler ve bunlara bağlı kuruluşlar ile bu idareler tarafından kurulan birlik ve işletmelerin, kurum dışı gerçek ve tüzel kişilerle ilgili işlem ve eylemlerinden kaynaklanan anlaşmazlıkların çözümüne yardımcı olmak üzere bir mahallî idareler halk denetçisinin seçilmesi öngörülmüştü. Ancak bu Kanun Cumhurbaşkanı tarafından TBMM’ye geri gönderildiğinden yürürlüğe girmemiş, dolayısıyla, yerel Ombudsmanlık kurumu da oluşturulamamıştır. Daha sonra, 5548 sayılı ve 28 Eylül 2006 tarihli Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu (KDKK) çıkarılmıştır. Bu Kanunla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bağlı, kamu tüzel kişiliğine sahip, özel bütçeli ve merkezî Ankara’da bulunan Kamu Denetçiliği Kurumu oluşturulmuştur (KDKK md. 4). Ancak, Anayasa Mahkemesi 5548 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu’nun önce yürütmesini durdurmuş, sonrasında da 25.12.2008 günlü, E. 2006/140, K. 2008/185 sayılı kararıyla bu Kanunu Anayasa’ya aykırı bularak tümden iptal etmiştir. Bu gelişme üzerine, 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan halkoylaması ile kabul edilen Anayasa değişikliğinde 74. maddenin kenar başlığı “Dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkı” olarak yeniden düzenlenmiştir. Söz konusu madde herkesin bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkına sahip olduğunu belirterek idarenin işleyişiyle ilgili şikâyetleri incelemek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na bağlı olarak Kamu Denetçiliği Kurumu kurulacağını hükme bağlamıştır. Kamu Denetçiliği Kurumunun kurulabilmesi için gerekli olan Anayasal dayanağın sağlanmasının ardından 14.6.2012 tarih ve 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu ile TBMM Başkanlığına bağlı, kamu tüzel kişiliğine sahip, özel bütçeli Kamu Denetçiliği Kurumu oluşturulmuştur. Kurum, Başdenetçilik ve Genel Sekreterlikten oluşur. Kurumda, bir Başdenetçi ve beş denetçi ile Genel Sekreter ve diğer personel görev yapar. Kurum, Başdenetçi tarafından yönetilir ve temsil edilir. 


#14

SORU:

Kamuoyu denetiminin etkili olabilmesi için gereken unsurlar nelerdir?


CEVAP:

Kamu yönetiminin eylem ve işlemlerinin denetlenmesinde etkili olan yollardan bir diğeri de kamuoyu denetimidir. Kamu yönetimi ile ilgili sorunların sivil toplum kuruluşları ve basın-yayın yoluyla gündeme getirilerek kamuoyu oluşturulması yönetimin bu sorunlarla ilgili olarak harekete geçmesini sağlar. Çünkü demokratik ülkelerde kamu yönetimi yurttaşların istek ve dileklerine karşı duyarsız olamaz. Diğer bir deyişle, kamu kurum ve kuruluşları kamuoyunun eğilimlerini dikkate almak durumundadır. Kamuoyu denetiminin etkili olabilmesi için kamuoyunun serbestçe oluşmasını sağlayacak demokratik ve özgür bir ortamın olması gerekir. Bunun için her şeyden önce düşünceyi açıklama özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü ve basın-yayın özgürlüğünün bulunması önemli önkoşullardandır. Ayrıca, yönetimin faaliyetlerini izleyen, bütçeyi ve harcamaları dikkatlice takip eden, soru soran ve reform talep eden çoğulcu ve güçlü bir sivil toplumun varlığı da gereklidir. Bunlara ilave olarak, basın-yayın ve diğer kitle iletişim araçlarının gelişmiş olması, rekabetçi bir yapı göstermesi, bağımsız ve tarafsız bir biçimde görev yapmaları kamuoyu denetiminin etkinliğini belirleyen diğer önemli unsurlardır.


#15

SORU:

Yargısal denetim nedir?


CEVAP:

Kamu yönetiminin eylem ve işlemlerinin bağımsız yargı organları tarafından denetlenmesine yargısal denetim denir. Yönetimin yargısal denetimi hukuk devleti olmanın önemli koşullarındandır. Çünkü demokratik hukuk devletinde kamu yönetimi hukuka bağlıdır. Bunun sağlanması için de yönetim yargı denetimi altındadır. Anayasamız da “İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır” hükmüyle yönetimin yargı yoluyla denetlenmesini anayasal güvence altına almıştır (AY md. 125). Yargı denetimi, yargı dışı denetim yollarından bazı yönleriyle farklıdır. Yargısal denetimin “amacı, idarenin faaliyetini yürütürken hukuk kurallarına uygun hareket etmesini sağlayarak, onun yurttaş haklarını zedelemesini engellemek, böylece yurttaş haklarını idareye karşı korumaktır. İdarenin faaliyetini yürütürken hukuka uymayarak haklarını ve durumunu olumsuz olarak etkilemesi hâlinde yurttaş, yargı yerine başvurarak yargı denetiminin harekete geçmesini ister. Başka bir deyişle bu denetim türünde yurttaşlar, idareyi hukuka uymaya zorlamak için idari işlem ve eylemleri yargıç önüne götürme (dava etme) hakkına sahiptirler. Kısaca, yargısal denetim, yurttaş tarafından harekete geçirilir.


#16

SORU:

Yargı denetiminin sınırlılıkları nelerdir?


CEVAP:

Kamu yönetiminin hesap verebilirliğini sağlamada önemli bir yeri olmakla beraber yargı denetiminin ciddi sınırlılıkları vardır. Bunları şöyle özetleyebiliriz:

• İdari kararların çoğu mahkemelerin incelemesinden geçmemektedir.

• Yargı denetimi sadece idarenin karar ve uygulamaları için söz konusudur; idarenin eylem ve işlemden kaçındığı, hareketsiz kaldığı durumlar yargı denetimi dışında kalmaktadır. Yargı denetimi, esas itibarıyla, yöneticilerin yetkilerini kullanmalarını zorunlu kılmak için değil, yetki aşımına engel olmak için vardır.

• İdari kararların sayısı o kadar çok fazladır ki bu kararların küçük bir kısmının bile yargının ayrıntılı ve ağır işleyen usullerine tabi tutulması yönetim sürecinin durması sonucunu doğurur.

• Yargıya başvurmanın maliyeti çok yüksek olduğu için birçok kişi yargı yoluna başvurmamaktadır. Bir taraftan mahkeme harçları ve avukat ücretlerinin çok yüksek olması, diğer taraftan davanın ne kadar süreceğinin ve sonucunun ne olacağının önceden kestirilememesi nedenleriyle sıradan vatandaş çoğu kez idarenin haksız işlemlerine katlanır ve “hukukun üstünlüğü” ilkesi onun için anlamsız bir sözden ibaret olarak kalır.

• Yargı denetimi idari kararların birçoğu için anlamlı bir yasal çözüm yolu sağlamamaktadır.

• Birçok idari karar türleri, yasa hükmü gereği veya mahkemelerin kendi kendilerini sınırlandırmaları sonucu mahkemelerce gözden geçirilememektedir. Bu da yargı denetiminin kapsamını sınırlandırmaktadır.

• İdari kararların birçoğu ileri derecede teknik bir nitelik taşıdığı için konunun uzmanı olmayan yargıçların dava ile ilgili karar vermeleri güçleşmektedir. 


#17

SORU:

Türk kamu yönetiminde de son dönemde idarenin kamuyu bilgilendirmesine ilişkin önemli düzenlemeler gerçekleştirilmiştir. Bunların başlıcaları nelerdir?


CEVAP:

Türk kamu yönetiminde de son dönemde idarenin kamuyu bilgilendirmesine ilişkin önemli düzenlemeler gerçekleştirilmiştir. Bunların en başında da 09.10.2003 tarihinde kabul edilen ve 24.04.2004’te yürürlüğe giren 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu (BEHK) gelmektedir. Ayrıca, bu kanunun uygulanmasına ilişkin esas ve usulleri düzenleyen 2004/7189 sayılı yönetmelik 27.04.2004 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kanun’a göre,üm kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, hakkın yükümlüsü olarak belirlenmiştir. Kanun’un 4. maddesinde de herkesin bilgi edinme hakkına sahip olduğu ifade edilmiştir. Kanun, hiçbir kamu kuruluşu arasında ayrım yapmaksızın tüm kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarında bu kanun hükümlerinin uygulanacağını öngörmüştür (BEHK md. 2). Kamu kurum ve kuruluşlar, Kanun’da belirtilen istisnalar dışındaki her türlü bilgi veya belgeyi başvuranların yararlanmasına sunmak ve bilgi edinme başvurularını etkin, süratli ve doğru sonuçlandırmak üzere gerekli idarî ve teknik tedbirleri almakla yükümlü tutulmuşlardır (BEHK, md. 5). Görüldüğü üzere, bilgi edinme hakkı kişi yönünden bir hak, idare yönünden ise bir yükümlülüktür. 


#18

SORU:

Hiyerarşik denetimde üstün astların işlemleri üzerinde sahip olduğu yetkiler nelerdir?


CEVAP:

Üstün astların işlemleri üzerinde sahip olduğu yetkiler şöyle sıralanabilir:

• Üst, astlarını her zaman denetlemek veya denetletmek yetkisine sahiptir.

• Üst, asta emir ve talimat verebilir.

• Üst, işlem yapıldıktan sonra da denetimde bulunabilir.

• Üst, astın işlemlerini hem hukuka uygunluk hem de ihtiyaca ve hizmet gereklerine uygunluk yönünden denetleyebilir.

• Üst, hiyerarşik denetim sonucunda astın işlemlerini uygun bulma, iptal etme, değiştirme, durdurma, geciktirme gibi yetkilere sahiptir. Ancak, astın görevine giren konularda üst astın yerine geçerek kendisi karar alamaz.


#19

SORU:

TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu'nun görevi nedir?


CEVAP:

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 25.2.2009 tarihli ve 5840 sayılı Kanun’la kadın haklarının korunması ve geliştirilmesi, kadın erkek eşitliğinin sağlanmasına yönelik faaliyetlerde bulunmak amacıyla Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu kurulmuştur. Komisyon’un görevleri arasında TBMM Başkanlığınca havale edilen kadın erkek eşitliğinin ihlaline ve toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılığa dair iddialar ile ilgili başvuruları incelemek ve gerekli gördüğü hâllerde ilgili mercilere iletmek görevi de vardır. Komisyon bu görevini yerine getirebilmek için genel yönetim kapsamındaki kamu idareleri ile gerçek ve tüzel kişilerden bilgi istemek ve ilgilileri çağırarak bilgi almak yetkisine sahip kılınmıştır.


#20

SORU:

Denetimde hesap verilebilirliğin dört vaadi nedir?


CEVAP:

Güçlendirilmiş hesap verebilirliğin dört vaadinden söz edilir:

• Demokrasi taahhüdü: Kamu yönetiminin kapalı bürokratik ve hiyerarşik yapısını daha şeffaf ve açık hâle getirir.

• Adalet taahhüdü: Kötüye kullanılan kamusal yetkilere karşı başvuru yapılabilmesini ve bağımsız organlar tarafından yargılanmasını sağlar.

• Etik davranış taahhüdü: Denetim ve gözetim kamu yöneticileri ile kamu çalışanlarının doğru ve düzgün davranışlar sergilemesini teşvik eder.

• Performans taahhüdü: Kamu hizmetlerinin kalitesinde iyileşme sağlar.