KÜÇÜK İŞLETME YÖNETİMİ Dersi Aile İşletmelerinin Yönetimi soru cevapları:

Toplam 24 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Aile işletmesi kavramını tanımlayınız.


CEVAP:

Aile işletmesi, ailenin geçimini sağlamak ve/veya mirasın dağılmasını önlemek amacıyla kurulan, ailenin geçimini sağlayan kişi tarafından yönetilen, yönetim düzeylerinin önemli bir bölümü aile üyelerince doldurulan, kararların alınmasında büyük ölçüde aile üyelerinin etkili olduğu ve aileden en az iki neslin kurumda istihdam edildiği işletmedir.


#2

SORU:

Bir işletmeye aile işletmesi diyebilmek için hangi koşulların sağlanması gereklidir?


CEVAP:

Bir işletmeye aile işletmesi diyebilmek için, aşağıdaki koşulların sağlanması gereklidir.

  • Nesiller arası geçişin gerçekleşmesi,

  • Hisse sahipliğinin % 50’den fazlasının ailenin elinde olması,

  • Aile üyelerinin % 50’sinden fazlasının günlük yönetim işlerinin içinde olması,

  • İşletmenin kendisini aile işletmesi olarak ifade etmesi,

  • İşletmenin ününün aileyle birlikte gelişmesi,

  • En az iki neslin işletme yönetimiyle ilgilenmesi.


#3

SORU:

Aile işletmelerini diğer işletmelerden ayıran özellikler nelerdir?


CEVAP:

Aile işletmelerini diğer işletmelerden ayıran özellik, sahiplik ve kontrolün aile üyelerinde olması ve böylece ailenin işletme faaliyetlerine katılması, karışması ve etkilemesi potansiyelinin olmasıdır. Aile işletmelerinin ayırt edici bir başka özelliği ise, bu işletmelerde eski olaylar ve deneyimlerden oluşan ve bugünkü faaliyet ve ilişkileri etkileyen uzun bir tarih ve bilgi birikiminin var olmasıdır. Aile işletmeleri, şeref, sadakat, güven ve bağlılık gibi bazı aile özelliklerinden dolayı, diğer işletmelere göre bir rekabet üstünlüğüne de sahiptirler. Ayrıca aile işletmesi olmayan işletmeler dışa dönük, aile işletmeleri içe dönük özelliktedirler.


#4

SORU:

Aile işletmelerinin genel özellikleri nelerdir?


CEVAP:

Aile işletmelerinin genel özelliklerini şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Aile işletmeleri genel olarak girişimcinin egemenliği ve yönetimi altındadır; aile işletmeleri patrona dayalı işletmelerdir.

  • Aile işletmelerinde işletmecilik faaliyetleri ile aile faaliyetleri iç içedir. Karar vermede işletmecilik ilke ve kuralları yerine, aile içi dengeler daha fazla gözetilmektedir.

  • Aile işletmelerinde kurucu ve yönetici girişimci, yönetimden kolay kolay çekilmek istemez. Bu nedenle, aile işletmelerinde yönetimin sonraki nesillere devri çok önemli sorun olmaktadır.

  • Aile işletmeleri büyük ölçüde kurucuya bağımlı olduğu ve biçimsel olmayan bağlar etrafında toplanıldığı için kurumsallaşma yeteri kadar sağlanamamıştır.

  • Aile işletmelerinde güven uzmanlıktan önce gelmekte ve buna bağlı olarak özellikle yöneticilik pozisyonları için profesyonel kişilerin istihdamı yerine aile bireylerine öncelik verilmektedir. Aile dışı bireylere ve danışmanlara güvensizlik olmaktadır.

  • Aile işletmelerinde profesyonel yönetim anlayışını yerleştirmek zor olmakta ve profesyonel düşünme ile duygusallık arasında sıkışma söz konusu olmaktadır.

  • İşletme politikası çoğunlukla aile çıkarları ile uyumludur.

  • Aile üyesinin davranışlarının işletmenin itibarını yansıttığı düşünülmektedir.

  • Aile işletmelerinde yükselme, seçim ve performans değerleme gibi insan kaynakları yönetimi işlevlerini işletmecilik ilke ve kurallarına göre uygulamak oldukça zor olmaktadır.

  • İşlerdeki sorumluluk ve yetki sınırları net bir biçimde belirlenememektedir.

  • Akrabaların işletmede çalıştırılmasından vazgeçilememektedir.

  • Profesyonel yardım almada isteksizlik veya profesyonel yardımdan sonraki başarıyı küçük görme, görmemezlikten gelme eğilimi vardır.


#5

SORU:

Aile işletmeleri yaşam evreleri açısından nasıl sınıflandırılabilir?


CEVAP:

Aile işletmeleri yaşam evreleri açısından şöyle sınıflandırılabilir:

  • Girişimcinin sahip olduğu ve yönettiği birinci nesil aile işletmeleri
  • Büyüyen ve gelişen aile işletmeleri
  • Kompleks aile işletmeleri
  • Sürekli olmayı başaran aile işletmeleri

#6

SORU:

Aile işletmelerinin birinci evresinde kurucunun etkileri nelerdir?


CEVAP:

Aile işletmelerinin birinci evresinde kurucunun inançları, iş zekâsı, karar verme yöntemleri ve değerleri, işletmenin temel yapısının parçasıdır ve örgütün kültürü üzerinde büyük bir etkisi vardır. Kurucu; tutum ve değerleriyle işletme kültürünü etkilemekte, işletmenin yönetimi ve kontrolünü hemen hemen tamamen elinde tutmakta, işletmenin tüm işlevlerinin sorumluluğunu üstlenmekte ve tüm faaliyetlerde neredeyse tek karar verici durumda bulunmaktadır.


#7

SORU:

Aile işletmelerinin birinci evresinde genellikle ne tür sorunlarla karşılaşılır?


CEVAP:

Bu evrede kardeşlerin ortaklığı söz konusu olup, onlar da işletmenin yönetimi ve kontrolünde yer almaktadır. Aile üyelerinin bu evrede işletmede görev alma isteğinin oluştuğu ve yavaş yavaş işletmede çalışmaya başladığı görülür. Bu evrede aile üyelerinin sayısının artması, kalabalık aile sorununu ortaya çıkarabilmektedir. Aile üyelerinin kalabalıklaşması, gereksinim ve beklentilerin farklılaşmasına neden olmakta; bu durum ise, çatışmalara neden olabilmektedir. Bu evrede aile, yönetimde yetersiz kalmakta ve profesyonel yönetime gereksinim duymaktadır.


#8

SORU:

Aile işletmelerinin yaşam evrelerine baktığımızda kardeşlerin sahip olduğu ve yönettiği ikinci nesil aile işletmeleri neden en kırılgan aile işletmeleridir?


CEVAP:

Gelişim sürecinin ikinci aşamasını, büyüyen, gelişen ve mülkiyeti kardeşler arasında paylaşılan kardeş ortaklıkları oluşturur. Bu aşama, varlığını sürdüren ve başarı sağlayan aile işletmeleri için kritik bir aşamadır. İşletmenin ölçek olarak büyümesiyle, daha fazla aile üyesi hissedar veya çalışan olarak işletmeyle bağ kurmaya başlar. İşletme, aile kimliğinin temel bir bileşeni haline gelmektedir. Bu aşamadaki işletmeler, önemli örgütsel, stratejik ve psikolojik sorunlarla karşı karşıya kalmaktadırlar. Tek kişinin kontrolünde olan bir işletmeden birçok kişinin yönettiği daha karmaşık bir organizasyona geçişi sağlamaya çalışan bu aşamadaki işletmeler, en kırılgan aile işletmeleridir.


#9

SORU:

Kompleks aile işletmeleri ne tür işletmelerdir?


CEVAP:

Gelişme sürecinin üçüncü evresinde, kuzenlerin de yönetime dahil olduğu ve önemli kararları aldığı kompleks aile işletmesi yer almaktadır. Kompleks aile işletmesi terimi, iş ile aile ilişkisinin çok yönlü ve karmaşık hale geldiği, işletmenin büyümesiyle birlikte standartlara ve prosedürlere gereksinim duyulduğu bir yapıyı ifade etmektedir. İşletmede birden fazla nesil istihdam edilmekte (üçüncü hatta dördüncü nesil dahil), farklı yaşta, bilgide ve kariyerde çok sayıda aile üyesi yer almakta, bunun yanı sıra çok sayıda profesyonel yönetici bulunmaktadır.


#10

SORU:

Kompleks aile işletmelerinde ailenin ve işletmenin büyümesiyle birlikte ne tür sorunlar ortaya çıkabilmektedir?


CEVAP:

Ailenin ve işletmenin büyümesi, çok sayıda aile üyesinin çalışması, işletme-aile dengesinin kurulması konusunda sorunlar ortaya çıkarabilmektedir. Aynı aileye mensup olan kişilerin birbirlerini rakip olarak görmeleri, işletmenin çıkarlarıyla değil, işletmenin hisseleriyle ilgilenmeleri, vârislik için çok sayıda aday olması da aile içi çatışmaların yaşanmasını körükler. Aile dışından ortakların da işletmeye katıldığı durumlarda ise, holding ya da gruba bağlı her bir işletmenin başına geçecek kişinin saptanması ve bu ortakların işletmeye ilişkin kararlarda aktif rol oynamak istemeleri gibi sorunlar ortaya çıkmaktadır.


#11

SORU:

Sürekli olmayı başarmış aile işletmelerinin özellikleri nelerdir?


CEVAP:

Gelişme evresinin son aşaması olan bu evrede, sürekli olmayı başarmış aile işletmeleri vardır. Bu evre, kurumsallaşma öğelerinin yoğun şekilde işletmede yer aldığı, iş değerlerinin aile değerlerinden daha önemli hale geldiği, profesyonel yönetimin hâkim olduğu bir evredir. Faaliyetlerin yerine getirilmesinde kan bağından ve güvenilirlikten çok, işler ön plana çıkar. İşlerin yürütülebilmesi için, işi yürütecek kişilerde bulunması gereken özellikler, işlerin etkin ve verimli bir şekilde yürütülebilmesi için gereksinim duyulan yetki ve sorumluluklar, çalışma koşulları açık bir şekilde belirlenir. Yapılan bu uygulamalar, işgören seçme ve yerleştirme, terfi, performans değerlendirme ve ücret belirleme gibi sistemler için kullanılarak iş değerlerinin uygulandığı bir ortam yaratılmasını sağlar. Misyon belirleme, vizyon geliştirme, strateji ve uzun vadeli planlamayla ilgili çalışmaların yapıldığı, iç ve dış müşteri memnuniyetine odaklanıldığı, toplumsal içerikli hedeflerin gerçekleştirilmeye çalışıldığı bir yapıdır.


#12

SORU:

Sürekli olmayı başaran aile işletmelerinde ne tür sorunlar ortaya çıkabilir?


CEVAP:

Bu evredeki aile işletmeleri de bir takım sorunlarla karşılaşabilmektedirler. Örneğin; kurumsallaşma öğelerini yüksek oranda bünyelerinde barındıran aile işletmelerinin en önemli sorunlarından biri katılıktır. Kurumsallaşmanın getirdiği bu katılığın bir sonucu, yenilikler karşısında kuralların, ilke ve standartların değişmemesi veya kurallara körü körüne bağlılık olmaktadır.


#13

SORU:

Aile işletmelerine özgü yönetim ilkeleri nelerdir?


CEVAP:

Aile işletmelerine özgü yönetim ilkeleri; paylaşılan değerler, paylaşılan güç, paylaşılan faaliyetler, gelenekler, öğrenme ve büyüme isteği, yeni fikir ve yöntemlere açık olmak, samimi ilişkiler, aile ilişkilerini koruma çabası, karşılıklı saygı, yardım ve destek, özel hayata saygı duymak, kişiler arasındaki sınırları tanımlamak şeklinde özetlenebilir.


#14

SORU:

Aile işletmelerinin boyutları nelerdir?


CEVAP:

Aile işletmelerinde dikkat çeken iki boyut; sahiplik ve yönetimdir. Bu iki boyut; nesiller arası yedekleme, işletmenin büyümesi ve gelişmesi yanında, değişen yönetim önceliklerini anlamakta da oldukça önemlidir. Daha sonra aile boyutunun da eklenmesiyle bu model üç boyutlu hale getirilmiştir. Aile, işletme ve sahiplik. Aile işletmelerinde birbiriyle etkileşim halinde olan işletme sahipliği, işletme yönetimi ve aile boyutları ilişkisi Şekil 8.1’de görülmektedir.


#15

SORU:

Aile işletmelerinin uzun yıllar yaşamlarını sürdürebilmelerinde en önemli faktörler sizce nelerdir?


CEVAP:

Ailesel yönetimde işletme sahipleri aynı zamanda işletme yönetiminde bulunmaktadır. Ekonomik gelişme ve yönetimin bir meslek haline gelmesiyle birlikte, işletmenin sahibi olmadan işletmenin yönetiminde söz sahibi olan profesyonel yöneticiler ortaya çıkmıştır. İşletme sahipliğiyle yöneticilik birbirinden ayrılınca, özellikle aile işletmelerinde patronluk kavramı ortaya çıkmıştır. Patronluk işletmenin yönetiminden çok aile servetinin yönetimiyle ilgilidir. Bu iki kimlik bazen aynı kişide birleşebilmektedir. Sermaye sahibinin aynı zamanda yönetici olması sistemin denetlenmesi noktasında zayıflık doğurmaktadır. İşletme hiçbir zaman saltanat zihniyeti ile yönetilmemelidir. Saltanat rejimlerinin yıkılması gibi işletmenin de yok olmasını önlemek için işletmenin iç yönetim rekabetine açılması gereklidir.


#16

SORU:

Aile işletmeleri kurucuların yönetim tarzları açısından nasıl sınıflandırılır?


CEVAP:

Aile işletmelerinin kurucuları yönetim tarzlarına göre belli sınıflara ayrılmaktadır. Aile işletmeleri, kurucuların yönetim tarzları açısından üç başlıkta toplanmaktadır:

  • Merkeziyetçi: İşletme sahibi kurucu, her konuda tek söz sahibidir.

  • Katılımcı: Kurucu, sahip olduğu yetki ve sorumlulukları başkalarıyla paylaşır.

  • Profesyonel: İşletme sahibi ve diğer aile üyelerinin işlerin yürütülmesinde yer almamalarıdır.


#17

SORU:

Aile işletmelerinin çoğunluğu neden birinci nesilde yok olmaktadır?


CEVAP:

Aile işletmelerinin çoğunluğu birinci nesilde yok olmakta, üçüncü nesil yaşayan aile işletmesi sayısı çok az olmaktadır. Bu durumun işin ve ailenin nakit gereksinimleri arasındaki çelişki, aile bireylerinin çoğalması, işin getirisinin aile bireylerine yetmemesi, profesyonel kişiler ile aile bireyleri arasındaki sürtüşme, aile içinde maddi rekabetin başlaması gibi birçok farklı nedeni bulunmaktadır. Aile işletmelerinin hangi çevre koşullarında faaliyet gösterdiği, stratejik davranıp davranmadıkları, ne tür bir teknoloji kullandıkları, işletmenin nasıl yapılandığı ve bir kültür oluşturulup oluşturulmadığı önemli sorunlar olarak belirirken; asıl sorunun işletmeyi yönetenlerin kişilik ve yaklaşımlarında ve benimsedikleri yönetim tarzlarında ortaya çıktığı bir gerçektir.


#18

SORU:

Aile işletmelerinin karşılaştıkları güçlükler nelerdir?


CEVAP:

Aile işletmelerinin karşılaştıkları güçlükler; birinci neslin egemen olması, saltanat zihniyeti, lider bağımlılığı, nüfus problemleri, rol çatışması, işin çekirdeğinden gelme nedeniyle eski alışkanlıkların devamı, geleceğe yönelik planlama eksikliği, güç çatışması, söylentiler, profesyonelleşememe, bütçeleme ve raporlama çalışmalarının yapılmaması, yüksek işgücü devir oranı, nepotizm (akraba kayırmacılığı), aile ile işletmede sırların karışması ve kurumsallaşamama şeklinde sınıflandırılabilir.


#19

SORU:

Aile işletmelerinin yönetiminde karşılaşılan sorunlardan nepotizmi açıklayınız.


CEVAP:

Aile işletmelerinde görülen en önemli sorunlardan biri nepotizmdir. Özel çaba gösterilmek sureti ile bir kişinin kendi akrabalarını işletmeye yerleştirmesi, bir üst makama terfi ettirmesi, bazı ayrıcalıklardan yararlandırması (lojman, yurt dışı görev vb.), başka bir göreve tayin ettirmesi nepotizm olarak adlandırılır. Nepotizmde, bir kişinin işletmede istihdam edilmesinde ve yükseltilmesinde liyakat (beceri, yetenek, başarı, eğitim düzeyi vb.) ilkeleri dikkate alınmamaktadır. Eğer bir işletmede nepotizm var ise, kayrılan çalışan için işler yolunda giderken, diğer çalışanlar kendilerini kurum içinde ikinci sınıf çalışan olarak hissetmeye başlayabilirler. Bu durumu giderici önlemler üst yönetimce alınmıyorsa, işletme için tehlike oluşmaya başlar. Kendilerini zamanla önemsiz hissetmeye başlayan, motivasyonu düşen, hak ettikleri mevkilere hiçbir zaman gelemeyeceklerini düşünen diğer çalışanlar kendilerini önemli hissedecekleri, haklarını elde edebilecekleri, itibar görecekleri yeni işletmelerde iş arayışı içine girebilirler.


#20

SORU:

Aile anayasasının aile işletmelerine sağladığı yararlar nelerdir?


CEVAP:

Aile anayasası, aile işletmelerine çeşitli yararlar sağlamaktadır. Aile anayasası,

  • Aile üyelerine yön verir, rehber görevini üstlenir,

  • Aile içi iletişimi kuvvetlendirir,

  • Temel aile değerlerinin nesilden nesle aktarılmasını sağlar,

  • İşbirliği ve yardımlaşmayı teşvik eder,

  • Tarafsızdır, güven oluşturur, adalet duygusu yaratır,

  • Üst kademe yöneticilerin, işletme imkânlarından yalnızca kendi lehlerine yararlanmalarını engeller,

  • Ailenin önceliklerini netleştirir,

  • Çalışan tatmini için uygun ortam yaratır.


#21

SORU:

Aile konseyinin görev ve sorumlulukları nelerdir?


CEVAP:

Aile konseyinin görev ve sorumlulukları arasında aşağıdaki konular yer almaktadır:

  • Aile anayasasının geliştirilmesine rehberlik etmek,

  • Aile anayasasını uygulamaya koymak,

  • Aile değerlerini gelecek nesillere aktarmak,

  • Fikirlerin paylaşımı için bir aile forumu önermek,

  • Ailenin kararlılığını ve katılımını teşvik etmek,

  • Ailenin hissedarlık eğitim programlarına katılımını desteklemek,

  • Gelecek nesil için aile liderleri geliştirmek,

  • Aile ve işletme arasındaki ilişkileri izlemek.


#22

SORU:

Aile işletmelerinde yönetim devri sürecinin aşamaları nelerdir?


CEVAP:

Aile işletmelerinde yönetim devri sürecinin aşamaları şunlardır:

  • Cari durumu değerlendirme

  • Aile politikasını kurma ve geliştirme

  • Uygulama

  • İzleme ve kontrol etme


#23

SORU:

Aile işletmelerinde geleceğin yöneticileri sizce nasıl seçilmelidir?


CEVAP:

Aile işletmelerinde ikinci neslin yetiştirilmesi, uzun bir zaman dilimini kapsayan ve sistematik olarak yürütülmesi gereken bir süreçtir. Gelecekte işletme yönetiminde etkili olacak kişi ya da kişilerin şimdiden hazırlanması gerekmektedir. Bu hazırlık sürecinde, vârislere hangi bilgi ve yeteneklerin kazandırılacağı ve bu bilgi ve yeteneklerin nerede ve nasıl kazandırılacağı en önemli konuların başında gelmektedir.


#24

SORU:

Türk aile işletmelerini zora sokan nedenler nelerdir?


CEVAP:

Türk aile işletmelerini zora sokan nedenler arasında nesil çatışması, güç ve otoritenin devri ve kurumsallaşma altyapısı eksikliği yer almaktadır. Özellikle, aile işletmelerinin başladıkları kurumsallaşma çalışmalarını aile veya kurum içerisine yaygınlaştıramamaları ve sürekliliğini sağlayamamaları önemli bir olumsuzluk nedeni durumundadır.