KÜLTÜR TARİHİ Dersi AVRUPA'DA RÖNESANS: DEĞİŞEN AVRUPA soru cevapları:

Toplam 20 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Yeniçağı hazırlayan faktörler nelerdir?


CEVAP:

Yüzyıl Savaşlarının sonu (1492) Avrupa’da yeni bir sosyal, ekonomik ve siyasi dönemin başlangıcı olarak kabul edilir. Ama feodal sistemin kalıntıları bir süre daha devam edecek, monarşi rejimleri güçlenecektir. Bununla birlikte kırılma noktası yaratan olaylar keşifler ve buluşlar vardır. Bunlar arasında, matbaa, keşifler, Rönesans, hümanizm ve reform hareketleri, düşünce sanat din ve siyasette yeni yapılanmalar getirir, laikleşme sistemi başlar; burjuvazi gibi yeni bir ticari sosyal sınıf oluşur ve güçlenir. Bütün bunlar köklü bir değişim olmasa da, kapitalizmi, milliyetçiliği, akılcılığı, devrimleri hazırlayacak yani sonraki yüzyılların esin kaynağı olacaktır. Ama unutmayalım bu çağ da savaşlar dönemidir, hatta silahlanma teknolojisi hızla ilerler, örneğin topçuluk bu dönemde gelişir. Avrupa Ortaçağında ve tarihin birçok evresinde rastlanan ve toplumsal, siyasal ve ekonomik bir örgütlenme biçimi olan feodal sistem, Avrupa’nın diğer bölgelerinde kalıntılarını sürdürürken, feodalizmi yaşamayan İtalya, 13.yüzyılda Venedik gibi gelişkin kent devletlerine sahiptir. 13.yüzyılın sonunda Papa VIII. Boniface tarafından krallara vergilendirme yolunda tanınan yetkilerle İtalya’da ticarette yeni formlar gelişmiştir. Özellikle Floransa’da bankacılık alanında sabit kredi sistemi kurulmuş, sigortacılık organizasyonları sağlanmış, tüm İtalya’da krallık ve papalığın destekleriyle ticarette yeni yöntemler geliştirilmiştir. Bu ekonomik gelişme sosyal yaşama ve özellikle sanata yansır. Bu değişimler 15. yüzyılda İtalya’da, sanata kendini yeni ifadeler ve gelişen anla- tım tarzlarıyla gösteren bir uygulama şeklinde yansır. Öncesinde 14. yüzyılda Avrupa sanatında Bizans dönemi sanatına yeni realist bakış açısıyla alternatif sunan İtalyan sanatçılar (Cimabue, Giotto gibi), bu çağda, Tanrıyı, dünya ve tüm canlılarda onun güzelliğinin yansımasını görmeye başlarlar ve bu görüşlerini eserlerinde uygularlar.


#2

SORU:

15. yüzyıl Avrupa açısından nasıl bir dönemdir?


CEVAP:

15. yüzyıl Avrupa’nın iç dengelerinin değiştiği ve şekillendiği, modern dünyaya doğru ilk adımların atıldığı bir dönemdir. Ortaçağdan sonra ilk dini ve entellektüel gelişimlerin olduğu bu süreç 1400’lerde ticari devrimle başlar.


#3

SORU:

Yeni keşifler Avrupa'yı nasıl etkilemiştir?


CEVAP:

Yeni keşifler ve ticaretle gelişen Avrupa ekonomisi, keşfedilen yeni topraklardan sağlanan yeni gelirlerle genişlemiş ve kapitalist bir çağı başlatmıştır. Bu gelişmenin nedenleri Italya’daki kent devletlerinin Akdeniz’deki diğer güçlerin egemen olduğu bölgelerle ticaret yapması, Osmanlı dünyasının Adriyatik ve Venedik yoluyla Avrupa ile bağlantılarıdır. Bu çağda, Çin’den ithal edilerek Avrupa’da kullanılan lüks ürünler (ipek, değerli taşlar, vb.) Bizans döneminden beri süregelen ticaretin devamıdır. Ayrıca kent devletlerinin gereksinimini oluşturan savaşa yönelik teçhizatın temini, deniz aşırı ticaret ve maden işletmeciliği çağın yenilikleridir. Avrupa’nın deniz aşırı ticareti İspanyol ve Portekiz krallıklarının liderliğinde sürdürülmüş, Doğuya ulaşan yeni ticaret yolları keşfedilmiştir. Bu keşiflerin entelektüel düşün- ceye etkilerinden biri Yeni Dünya’nın keşfiyle dünyanın yuvarlak olduğu görüşünün benimsenmesidir. Ortaçağ görüşüne zıt olan bu görüş, aslen İslam bilim düşünürleri tarafından 12. yüzyılda Çin’den alınmış olan pusula ve usturlap sayesinde bilinse de, bu çağdan önce Avrupa’da kabul görmemiştir.


#4

SORU:

Rönesans ne demektir?


CEVAP:

Rönesans sözcüğü Fransızca renaissance kökenli olup “yeniden doğuş” anlamına gelir ve İtalya’da 14.yüzyılın sonunda ortaya çıkan bir yenilenme sürecidir. Bu çağ Yunan ve Roma dönemi kültür ve sanatının öğelerine geri dönüşle hem eğitim alanında, hem de bireyin yaşamını irdeleyen konularla Hümanizmin ortaya çıkmasını sağlar. Avrupa’da diğer bölgelere hızla yayılan bu uyanış ve uyanışın günümüze uzanan etkileri üzerinde önemle durmak gerekir. Çünkü Rönesans sadece sanat alanında değil, Avrupa coğrafyasında sosyal, kültürel, politik alanlarda da değişime yol açmış ve insana ilişkin değer kavramları yenilenmiştir.


#5

SORU:

Matbağanın doğuşu nasıl gerçekleşmiştir?


CEVAP:

Matbaa öncesi kitap ve kitap basımı (elyazmalı) kilisenin elinde olduğu için eğitim ve kültürlenme de kilisenin tekelindeydi. Matbaanin icadıyla, bilgi bir tekel olmaktan çıkıp bütün sosyal sınıflara açık hale gelir. Özellikle üniversiteler (Paris Sorbonne, İngiltere Oxford ve Cambridge, Bologna Üniversiteleri) bundan geniş çaplı olarak yararlanır; ilk basılan metinler dinsel olsa da zaman içinde hızla başka alanları da içerir ve yayınlanan metinler, bazı değer anlayışlarını ve sosyal sınıfların bilgilenme hiyerarşisini altüst eder. Kütüphaneler açılır, denizciliğin gelişmesine bağlı olarak Haritacılık gelişir ve bir disiplin olur. İlk matbaa, ağaç oyma tekniği kullanılarak, M.S. 593’te Çin’de kurulmuştu: 1450’de Gutenberg, kurşun alaşımından yapılan dökme harfleri hazırlayarak, (baskıdan sonra başka bir yazıda kullanılmak üzere bunlar saklanacaktır) bir basım yöntemi icad eder. Bu tipo baskı metal harflerle yapılır; uzun ve zahmetli bir baskı süreci gerektirir. Metal harflerin tek tek sayfa oluşturacak bir biçimde düzenlenmesi yöntemi kullanılır. Hollanda bu yüzyılda basım merkezidir. 19. yüzyılda modern matbaa makineleriyle sanayi devrimi, kültür iletişim ortamı yaratılmasında ve enformasyona ulaşımda temel bir işlev yüklenecektir.


#6

SORU:

İtalya’da yeniden doğuşun yaşandığı ilk kent neresidir?


CEVAP:

İtalya’da yeniden doğuşun yaşandığı ilk kent Floransa’dır. Floransa, 15. yüzyılda Ortaçağda sanatı destekleyen ve çoğu kiliseye hizmet veren belli alanda uzmanlaşmış kişilerden oluşan zanaatkârların korunduğu lonca sistemini ticari loncalar (arti) olarak sürdüren bir kenttir. Ekonomik gücünü Ortaçağdan beri elinde tuttuğu yün loncasıyla sağlar. 15.yüzyılla birlikte bankacılık sistemiyle güçlenen kentte, yönetimde de etkin olan zengin Floransalı aileleler (Strozzi, Bardi, Tornabuoni, Pazzi ve Medici aileleri) önemli katkılarda bulunurlar. Bu aileler hem kentlerini hem de Floransa sanatının icracısı olan sanatçılarını korumuşlardır. Bu yıllarda İtalya’da sanatçıları himayesine alan mesenler yaygındır. Floransalı Medicis ailesi Verrocchio ve Boticelli’yi ; Milan dükü Leonardo da Vinci’yi ; Papalık Michelangelo’yu desteklemiştir. Ayrıca Fatih Sultan Mehmet Bellini’yi davet ettiği gibi, Avrupa kralları da ünlü İtalyan sanatçıları (Michelangelo, da Vinci) davet etmişlerdir.


#7

SORU:

Hümanizm ne demektir?


CEVAP:

Hümanizm, 14.yüzyılın sonu ve 15. yüzyılın başında Ortaçağın skolastik eğitimine tepki olarak Floransa ve Napoli’de ortaya çıkan, bireyin eğitimini ön planda tutan, özellikle kendisini güzel ifade etme becerilerini geliştiren studia humanitasolarak özetlenen gramer, retorik, tarih, felsefe, ahlak felsefesi konularında eğitim ve öğretimle bilinçli birey ve vatandaş yetiştirmenin hedeflendiği bir düşüncedir. Hümanizmi bir eğitim reformu olarak değerlendirmek gerekir. Avrupa’da kadınların da toplum yaşantısına katılması ve okuryazarlığın artırılmasına yönelik çabalar bu dönemde gerçekleştirilmiştir. Bu sayede toplumsal örgütlenmelerde kadınlar da yer alacaktır.


#8

SORU:

Dante Alighieri'in hümanizm ve İtalya'ya katkısı nasıl olmuştur? 


CEVAP:

Italyan hümanizminde yazar Dante Alighieri (1265-1321) bir başlangıçtır. Bu nedenle Ortaçağdan çok Rönesans düşüncesine yakındır. İnsanın tutkularını, çelişkilerini, toplumdaki sıkıntılarını eserlerinde işlemiş ve skolastik eğitime ve ruhban sınıfının liderlerine eleştirel bakış açısıyla bazı çevrelerden tepki almıştır. Toskana dilinde yazan Dante’nin İtalyan diline katkısı büyüktür.


#9

SORU:

İncunabula nedir?


CEVAP:

Protestan Reformunun yaygınlaşmasını sağlayan, bireyin kendi dilinde okuyabileceği kitapların basımları İtalyan hümanizminin kısa bir süre içinde kuzeyde Fransa, Almanya, Hollanda ve İngiltere’de yayılmasını sağlar. Protestan Reformunu tetikleyen önemli etkenlerden biri de klasik çağ eserlerinin her dilde yazılı kopyasının basılmasıdır. Broşür şeklinde basılmış bu ilk eser örneklerine incunabula deniyordu.


#10

SORU:

Masaccio’ nun Rönesans dönemi İtalya sanatına ne gibi katkıları olmuştur?


CEVAP:

Dönemin sanatına bakıldığında çağın ilklerini icra eden sanatçılardan biri Masaccio’dur (1401- 1428). Eserlerinde gerçekliği perspektif ve chiaroscuro tekniğini kullanarak verir. Rönesans sanatında koyu ve açık renklerin ışık-gölge oyunlarıyla verildiği chiaroscuro tekniği, aynı zamanda insan bedeninde hacimsel olarak üç boyutluluk yaratmak için ışığın kontrast renk ve tonlarla verilmesidir. Masaccio, Floransa, Santa Maria Novella Kilisesi’ndeki fresko tekniğinde yaptığı duvar resminde (1426-1428) ünlü eseri Kutsal Üçlü (baba-oğul-kutsal ruh)’de çağın derin perspektif anlayışını mimari kompozisyon içinde verir. Klasik Çağ, Roma dönemi mimari elemanları olan tonoz, kaset teknikli tavan süslemesi, sütunları Korint üslubunda kullanarak çağın eskiye dönüş idealini yansıtır. Eserde linear perspektif, tüm alanın gerçek kişilerden oluşan tarzda doldurulması Floransa erken resim sanatının özelliklerindendir. Vasari, Masaccio’nun bu eserinde kullandığı renkler, elbise detayları ve derinlik etkileri hakkında da yorumlarda bulunur.


#11

SORU:

Leonardo da Vinci (1452-1519) ve Michelangelo Buonarroti'nin farklı ve benzer özellikleri nelerdir?


CEVAP:

Her iki sanatçıda da gözlenen insan bedeninin detaylarını keşfetme isteği ve desende mükemmeliyet arzusu resim ve heykel sanatında bir yeniliğe imza atmıştır. Bedeni ideal bir form olarak gören Michelangelo’nun eserlerinde insan bedeni olduğundan daha abartılı, yani barok tarzda ve bazen gerçek boyutlarından daha büyük resmedilmiştir. Leonardo ise doğada tüm canlılarda ortak olan düzeni keşfetmeye çalışırken eserlerinde mükemmel ölçüyü uygular. Her iki sanatçı da ortak olan özellik, Rönesans insanı kavramının ölçüsü olabilecek her sanat kolunda uzman, felsefe, edebiyat konularında da yetkin olmalarıdır.


#12

SORU:

Kuzey Rönesansı döneminde ne gibi bilimsel ve teknolojik yenilikler yaşanmıştır?


CEVAP:

Bilimsel ve teknolojik yenilikler bu dönemde önemli gelişme gösterir: kaldıraç, mekânik ve metal işleme sisteminde yenilikler görülür; matkaplar, tornalar, vidalar, çeşitli kesici aletler, helezon yay, tüfekler ve tüketim nesnesi mekânik saatler yapılır; vitray sanatı oluşur; tuz, meyve sebze, kömür petrol kullanımı başlar; haritacılık gelişir; yağlı boya ve tuval kullanılır; perspektifin keşfi zanaata da yansıyacaktır. Kopernik’in (1463-1543) gezegenlerin güneşin etrafında döndüğü teorisi (heliosantrik teori) bir devrimdir; Leonardo da Vinci (1452 -1519), şaşırtıcı makine planları ve çizimleri yapar; Alman Georgius Agricola (1494 -1552), yazdığı kitapla mineralojinin babasıdır; ilk teleskop (1609), eşzamanlı sarkaç (1635)bu dönemdedir; Newton (1642 -1727) Principia Mathematica’yı yazar (1687); Torricelli (1608 -1647) havanın ağırlığını hesaplar ve bunu Thomas Savery ve Denis Papin’in itici güç sağlayan ilk buhar motoru inşası (1687, 1707) izler. 1662’de Londra Royal Society (Kraliyet Bilim Akademisi), 1666’da Paris Bilim Akademisi, 1675’de Greenwich Rasathanesi kurulur.


#13

SORU:

Montaigne'nin Fransız Rönesansına nasıl bir katkısı vardır?  


CEVAP:

Fransa’da edebiyat alanında Montaigne (1533-1592) Fransız Rönesansına Denemeler’iyle katkıda bulunmuştur. Kitaplarının konusu kendisi yani insandır. Yazar, dünyayı algılama ve değerlendirme biçiminin insanın kendisiyle kısıtlı ve değişken olduğunu vurgular. Bunu Que sais-je? (Ne biliyorum?) sorusuyla ifade eder.Denemeler’de, “Ben kitabımı nasıl inşa ettiysem kitabım da beni inşa etti” diye yazar. Septik (şüpheci) düşünceyi benimseyen Montaigne, akıl gerçeğe erişse bile, kesin bilgiye sahip olamayacağını ifade eder. Montaigne, Fransız filozoflarını ve modern çağı etkileyen ve deneme türünü yaratan bir yazardır.


#14

SORU:

Francis Bacon hangi alanlarda çalışmalar yapmıştır?


CEVAP:

İngiliz filozof, bilim adamı, hukukçu, Francis Bacon (1561-1626), bilimsel metodolojinin temellerini atar. Başsavcı olarak görev yaptığı dönemde yazdığı eserler nedeniyle kariyeri sona ermiştir. Bilimsel yöntem ve şüphecilik üzerine savları günümüze dek etkili olmuştur. Bireyin doğa gözlemcisi olması gerektiğini vurgulayan Bacon, sorgulamaların deneylerle kavranması ilkesini savunur. Düşünür, skolastik felsefeye karşı çıkan görüşleri, Kraliçe I. Elizabeth döneminde monarşiye son verme eylemlerinin izleyicisi olarak dikkat çeker. Denemeler adlı eseri Hıristiyan ahlak yapısına karşı daha yaptırımcı bir felsefeyi içerir. Krallık yönetiminin doğruluğuna inanır. Otokrat (buyurgan) rejime güvenme ve kralın halk adına verdiği kararlarda tutarlı olması gerektiği düşüncesindedir ve halkın da beraberinde gelen sorunları kralla birlikte gönüllü olarak çözmeye eğilimli olması gerektiğini savunur.


#15

SORU:

William Shakespeare ne tür eserler ortaya koymuştur?


CEVAP:

III. Henry’nin varisi kraliçe I. Elizabeth’in, sanatı ve sanatçıları destek vermesiyle gelişen süreçte en önemli isimlerden biri William Shakespeare (1564- 1616)’dir. İngiliz edebiyatını bugüne taşıyan şair ve oyun yazarı Shakespeare’in eserlerinin çoğu birçok dünya diline çevrilmiştir. İnsan yaşamı ve zaaflarını farklı biçimlerde oyunlarında işlemiştir. Macbeth’de hırs, Othello’da kıskançlık, Romeo ve Juliet’de aşk, Hamlet’de vicdan ve Kral Lear’da aile bağları çağımızda güncelli- ğini koruyacak boyutlarda ustalıkla işlenmiştir. 19. yüzyılda Romantizm akımıyla Shakespeare’ın eserlerine yoğun bir dönüş yaşanmıştır. Eserleri bugün bile kültürel ve politik bağlamda vurgulanan çarpıcı düşünce ve temalarıyla, her zaman yeni yorum ve okuma yöntemlerine açıktır. Shakespeare aynı zamanda VIII. Henry döneminin tarihini de yazmıştır. As You Like It (2. Bölüm, Sahne 7, 139- 42) adlı eserinde vurguladığı şu sözler unutulmazdır: “Tüm dünya bir sahnedir, herkes oyuncudur, biri girerken diğeri çıkar; insan yaşamı süresince birden fazla rol oynar”.


#16

SORU:

Rönesans döneminde müzik açısından neler yaşanmıştır?


CEVAP:

Kontrpuan, armoni konusunda bestecilerin katkıları, çoksesliğinin (polifoni) müzik koroları için yazılan eserlerle gelişimi, çalgıların gelişimiyle (kemanın atası ilk kez 1520’lerde ortaya çıkacak ve popülerlik kazanarak hızla tüm Avrupa’ya yayılacaktır; viola da gamba tipik bir Rönesans çalgısıdır; arp’ın tel sayısı artar; org hızla gelişir; lavta ve lut dönemin gözde çalgılarıdır), çalgı müziği yeni boyutlar kazanır, artık eşlik müziği (soyluların dans müziği gibi) olmanın ötesinde bağımsız bir çalgı müziği türü doğar ve yeni bestelerle beslenir. Bu da Ortaçağ mü- ziğinden net bir kopuştur. İtalyan besteci Giovanni Luigi da Palestrina (1525-1594) bu konuda öncüdür. Ayrıca, ilk opera eseri olarak bilinen Jacopo Peri ve Corsi’nin eseri Dafne (1589) söz ve müziğin armonik ve dramatik birlikteliğinin örneği olarak sahnelenir. Opera tarihinin ritm, melodi, armoni buluşlarıyla, çalgısal tekniği ve şarkı türlerinde (madrigal, canzonetta gibi) yenilikçi besteleriyle İtalyan Monteverdi (1567-1643) opera temsilinde bir devrim ve bir başlangıçtır.


#17

SORU:

Merkantalist ekonomi nedir?


CEVAP:

Avrupa’nın güç dengelerinin değişmesiyle ortaya çıkan yeni kapitalist anlayışın etkileri, yeni iş kolları, işçi kesimi, çalışma koşulları ve ticarette görülür. İlk kez Adam Smith (1723-1790) tarafından adlandırılan Merkantilizm kavramı 16. yüzyıldan itibaren 19.yüzyıla dek sürecek olan bir dönemin başlangıcını oluşturur.Merkantilizm, “ticari sistem” ya da “sınırlayıcı sistem” olarak literatüre geçmiş olsa da, sadece ticaretle sınırlı kalacak şekilde tanımlanmamalıdır, çünkü Avrupa’da 18.yüzyılın sonunda liberal düşüncenin de egemen olduğu evrede, ulus-devletlerin kurulmasına etkileri olmuştur.


#18

SORU:

Protestan Reform Hareketi nasıl başlamıştır?


CEVAP:

Alman rahibi ve Wittenberg Üniversitesi’nde felsefe ve ilahiyat (teoloji) profesörü Martin Luther (1483-1546) Protestan Reform Hareketini başlatan kişidir. 1517’de yayınladığı Disputatio pro declaratione virtutis indulgentiarum adlı Doksan Beş Maddeden oluşan tezinde, Katolik dininde bireyin cezalandırılması ve günahlarından arınması ilkesine bağlı konular önemli eleştiri konusudur. Özel- likle, bireyin para ödeyerek günahlarından arınması ilkesi ve uygulaması, dindar ve teoloji okumuş bireylerin karşı çıkmasıyla Reform Hareketi başlar ve bu süreç Luther’in tezinin haklılığını gösterir. Sonuçta, bireyin Tanrı ile olan bağının İsa’ya inanmakla olabileceğini, araya başka bir aracının girmesinin gerekli olmadığı ve İncil’in yeniden okunması ve yorumlanması gerektiği düşüncesi haklılık kazanır. Bunun yanında, bu hareketin, halkın dini görüşlerinden beslenen ve bundan yararlanan otoritelere karşı çıkışı, kiliseyi öncesinde tepki göstermeye yöneltse de, bir süre sonra reform yapmaya ve Papa’nın iktidarının sınırlarını çizmeye zorlamıştır. Artık kiliseye ait mal varlıklarına el konulacak, katı dini eğitimden daha laik bir eğitim sistemine doğru yol alınacak, papanın krallar üzerindeki etkisi yok olacak ve nihayet rahiplere evlilik hakkı tanınacaktır. Örneğin Almanya’da, ilahiler Almanca okunmaya başlanır, manastırlar kapatılır ve ruhban sınıfının imtiyazlarına son verilir.


#19

SORU:

Karşı reform hareketleri nasıl ortaya çıkmıştır?


CEVAP:

16. yüzyılın ortalarında Katolik kilisesinin kendini yenileme çabaları, ruhban sınıfı, kilise ve manastır yönetim ve örgütlenmesinin yenilenmesiyle kendini gösterir. Ayrıca bu yeni yapılanmaların politik olarak etkileri de karşı reform hareketlerini oluşturur. Trent Konsülü (1545-1563) tarafından alınan kararlarla başlayan bu süreç, Otuz Yıl Savaşları ile sona erer. Özellikle ruhban sınıfının eğitimi, İsa’ya inanış sisteminin sorgulanması, engizisyon gibi konulara odaklanan yeni düzen, Katolik Kilisesi’nin temelden değişimine yol açmıştır.


#20

SORU:

Otuz yıl savaşlarının önemli nedenlerinden biri nedir?


CEVAP:

Savaşın önemli nedenlerinden biri, 1555’de imzalanan Augsburg Barışı’nın koşulları arasında bulunan Alman Prenslerinin Katoliklik ile Protestanlık arasında tercih yapma haklarınının yerine getirilememesidir. Aslen dini bir ayrıcalık gibi görünse de, durum siyasi ve politik yapılanmanın yarattığı genel sonuçtur.