KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK Dersi Kurumsal Sosyal Sorumluluk Kavramı ve Gelişimi soru cevapları:
Toplam 20 Soru & Cevap#1
SORU:
“Kurumsal sosyal sorumluluk” nasıl bir kavramdır ve bu kavram nasıl başlamıştır?
CEVAP:
Kurumsal Sosyal Sorumluluk (KSS) kavramı, iş hayatında kendinden daha fazla söz ettirir hale gelmiştir. Kurumlar sosyal alanda ekonomik faaliyetlerin ötesinde sorumluluklar üstlenmeye başlamıştır. Kurumsal sosyal sorumluluk alanı ile ilgili gelişmelerle son 50 yıldır karşılaşmaktayız. Sosyal sorumluluk anlayışının önem kazanmasında kurumların ekonomik, sosyal ve politik çevrenin ihtiyaçlarına cevap verebilme gereksinimi yatmaktadır. Kurumların, iş faaliyetlerinin tüm paydaşlarını etkilemesi nedeniyle, kâr elde etmenin yanında toplumdaki sorunlara karşı duyarlı olması ve sosyal inanç sistemini benimsemesi beklenmektedir. Vatandaşlar ve tüketiciler açısından bakıldığında, sosyal ve çevresel sorumluluklar bir kurumun itibarının kazanılmasını etkileyen bir faktör olarak görülmektedir. Çeşitli çalışmalar, bu sorumluluk uygulamalarının giderek değerlendiğini ve kurumların değerlendirilmesi aşamasında kurumların sivil davranışlarını gösteren bu tür faaliyetlerin hedef kitle (tüketiciler, yatırımcılar, çalışanlar, toplum, gazeteciler, vb.) tarafından daha fazla talep edildiğini göstermektedir. Kurumlar, kar elde etme amacının yanında artık topluma faydalı işler de yapmanın önemini kavramış durumdadır. Kurumlar, ekonomiyi, toplumu ve çevreyi nasıl etkilediklerin farkında olmak zorundadır. Bu etkinin kurumun hedef kitlesi tarafından değerlendirileceğinin farkındadırlar.
#2
SORU:
Kurumların en büyük sorumlulukları nelerdir?
CEVAP:
Kurumların ekonomik açıdan en büyük sorumlulukları kurumun ayakta kalabilmesini sağlamaktır. Kurumların yine varlıklarını sürdürebilmeleri için yasal yükümlülüklerini de yerine getirmesi gerekir. Günümüzde artık kurumların devamlılığını sürdürebilmesi için sadece yasal çerçevede iş görüp kar elde ediyor olması yeterli değildir. Kurumun hedef kitlesi, kurumun içinde bulunduğu topluma karşı olan sorumluluklarının da yerine getirilmesini beklemektedir. Kurumların uzun süreli devamlılığı için bu tür sorumlulukların dikkate alınması kurumlar için vazgeçilmez bir uygulama halini almıştır. Kurumların sosyal sorumlulukları hedef kitlesi ile doğrudan bağlantılıdır. Kurumun sorumlulukları da doğrudan bu hedef kitleye yöneliktir. Sosyal sorumluluk anlayışı tüm hedef kitleyi kapsamaktadır.
#3
SORU:
Kurumların, sosyal sorumluluk açısından yöneldikleri uygulamalar nelerdir?
CEVAP:
Kurumların KSS anlayışları kapsamında uygulamaları gerçekleştirirken farklı yollar tercih edebilmektedir. Sosyal sorumluluk uygulaması için sosyal pazarlama, amaca yönelik pazarlama ya da yeşil pazarlama kapsamında kampanya yapmayı tercih edebilir, sorun çözümüne yönelik bağışta bulanabilir, kendi çalışanlarını bu sosyal sorun kapsamında gönüllü çalışabilmeleri için teşvik edebilir ya da bir STK ile ortak çalışmaya gidebilir. Kurumların, sosyal sorumluluk deyince çok çeşitli alanlarda ve farklı uygulamalara yöneldiklerini söylemek mümkündür. Hemen hemen her alanda çok farklı uygulamaların gerçekleştiğini görmek mümkündür. Kurumların, özellikle, kültürel, sanatsal, bilimsel, eğitsel, sağlık ve güvenlik ve çevre konularında topluma katkıda bulunmaya çalıştıkları görülmektedir.
#4
SORU:
Sosyal sorumluluğun tarihsel gelişimi nasıl olmuştur?
CEVAP:
Sosyal sorumluluğun tarihsel gelişimi, I. Dünya Savaşı sonrasından itibaren ele alınabilir. Savaş sonrasında değişen yönetim anlayışı toplum sorunları ile daha fazla ilgilenilmesine neden olmuştur. Bu dönemden itibaren kurumların hayırseverlik çalışmalarının başladığını söylemek mümkündür. Bu kurumların yardımsever bağışlarda bulundukları görülmektedir. Yönetim felsefesinde meydana gelen değişimler ve sosyal ahlak anlayışın kabulü, sosyal sorumluluğu tetikleyen nedenlerdir. Ayrıca tüketici beklentilerinin karşılanmasını hedefleyen toplam kalite anlayışı sosyal sorumluluk gelişmesindeki etken anlayışların temelini oluşturmaktadır. Yaklaşık olarak 1970’lerin başından beri yaygın olarak kullanmaya başlanan “Kurumsal Sosyal Sorumluluk” terimi Türkçe’de kısaca KSS, İngilizce’de ise Corporate Social Responsility kavramının kısaltılmış hali olan CSR biçimde kullanılmaktadır. Bu kavram özellikle uluslararası ya da küresel olarak tanımlanan kurumların etkinlikleriyle tüm dünyaya yayılmıştır.
#5
SORU:
Kurumlar, sosyal sorumluluk kavramını hangi yaklaşımlarla ele almaktadır?
CEVAP:
Kurumun kendine odaklanan bakış açısı: Kurumlar sahip oldukları kaynakları etkin biçimde kullanarak, kar ederek topluma mal ve hizmet sunar.
Dışa dönük ve çoklu bir ilgiyi esas alan bakış açısı: Kurumun faaliyetlerinden etkilenen ve kurumu etkileyen kişi ve kurumların çıkarlarını dikkate almasını ilke edinir. Kurumlar kar elde etmenin ötesinde sorumluluklarını topluma yaymaktadır.
#6
SORU:
Avrupa Komisyonuna göre “kurumsal sosyal sorumluluk” kavramı nasıl açıklanmıştır?
CEVAP:
Avrupa Komisyonu’na göre KSS, kurumun, gönüllülük esasına dayalı olarak, iş operasyonlarında ve paydaşlarıyla etkileşiminde sosyal ve çevresel kaygılarını bütünleştirdiği kavram olarak ele alınmaktadır. Kurumların sadece KSS uygulamaları gerçekleştirmeleri yeterli değildir. Bu uygulamaların toplumla ya da kurumun hedef kitlesi ile paylaşılması gerekir. Bunun sağlamak için kurumlar yıllık raporlarının yanı sıra, dış hedef kitleye yönelik olarak KSS raporları oluşturmaktadır. Günümüzde bu raporları yayınlayan
kurumların sayıları giderek artmaktadır. Avrupa Komisyonu KSS’na yeni bir tanımlama getirmiş, KSS kavramını “toplumu etkilemek üzere gerçekleştirilen sorumluluk girişimleri” olarak tanımlamıştır. Kurumsal sosyal sorumluluğun tam olarak gerçekleştirebilmesi için, girişimlerin paydaşlarla yakın işbirliğini sağlayacak iş uygulamaları ve temel stratejileri kapsamında çevresel, etik, insan hakları, tüketici beklentileri ve sosyal entegre sürecinde yerini almalıdır.
#7
SORU:
Kurumsal sosyal sorumluluk kavramı, Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi (World Business Council for Sustainable Development - WBCSD)'ne göre nasıl tanımlanmıştır?
CEVAP:
Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi de (World Business CouncilforSustainable Development - WBCSD) çalışmalarında, başlangıç noktası olarak etik ve temel değerlere dayalı tutarlı bir KSS stratejisi olduğu, iş faydası sağladığı temel inancına dayanmaktadır. WBCSD’ye göre kurumlar toplumdan kopuk değildir, karşılıklı anlayış ve çeşitli sorumluluklarla birbirine bağlıdır. WBCSD kurumsal web sayfasında KSS’u şöyle tanımlanmaktadır: "İş dünyası tarafından çalışanların, onların ailelerinin, halkın ve tüm toplumun hayat standardını yükseltip ekonomik kalkınmaya katkı sağlamaya yönelik verilmiş bir taahhüddür”.
#8
SORU:
Farklı bakış açılarından hareketle ortak ve genel bir KSS tanımı nasıl yapılabilir?
CEVAP:
Bu farklı bakış açılarından yola çıkarak ortak ve genel bir KSS tanımı yapacak olursak, kurumların, çeşitli etkinlikler ve uygulamalarla, kurumun bu eylemlerinden etkilenecek olan tüm hedef kitlesine yönelik, çevresel, ekonomik ve sosyal açıdan yarattığı olumsuz etkileri azaltacak, hem kurumun hem de toplumun gelişimine katkı sağlayacak işlemlerin planlaması, yürütmesi ve sonuçlarını paylaşması olarak tanımlanabilir. Kurumun kendi çıkarları dışında toplumun varlığını kabul ederek, temel görevleri dışında, toplumsal sorunlarla da ilgilenmesi, atacağı adımların doğuracağı sonuçları önceden düşünmesi, sorumlu davranışın temelini oluşturmaktadır. Kurumların sorumluluklarının bilincinde olmaları olumlu imaj olarak geri dönecektir.
#9
SORU:
Hunt & Grunig’e göre kurumların sorumluluğu hangi kategoriler altında değerlendirilmelidir?
CEVAP:
Kurumların temel görevleri, Kurum çalışmalarının kurum dışındakiler üzerindeki etkisi, Sosyal sorunların çözümü,
#10
SORU:
Broom’a göre kurumların sosyal yükümlülükleri neleri içermektedir?
CEVAP:
-Her seviyede, işçi çalıştırırken, tanıtırken ve telefi ederken kişisel farklılıkları gözetme taahhüdüyle istikrarlı iş kaynağı sağlama
-Paydaşlara makul bir yatırım getirisi sağlama ve karlılığı sürdürme
-Uzun dönemli gelişimi ve rekabeti sürdürecek stratejik hedefleri oluşturmak ve onları gerçekleştirmek
-Sağlık, güvenlik ve çevre ile ilgili devlet düzenlemelerine gönüllü olarak uymak
-Hayırseverlik hedefleri için yıllık makul miktarda bir pay ayırmak
-Kurumun iş gördüğü ülkelerde karşılaştırmalı işletme standartlarını oluşturmak
-Kamu yararıyla bağlantılı olan sanayi ve diğer paydaşları aktif olarak kurumu etkileyen kamu politikaları sürecine katmak.
#11
SORU:
Hem kurumun hem de toplumun çıkarlarının gözetildiği kurum politikalarını oluştururken hangi ilkelerden yola çıkılmaktadır?
CEVAP:
Hem kurumun hem de toplumun çıkarlarının gözetildiği kurum politikalarını oluştururken şu ilkelerden yola çıkılmaktadır:
• Yerel ve ulusal ilgiye göre en üstten en aşağıya doğru sorunları belirlemek,
• Etkisi ve görünürlüğünün muhtemelen fazla olacağı birkaç alanda çabaları toplamak,
• Kurumun sosyal ve yerel programlarını ve başarılarını duyurmada etkin pazarlama yeteneklerinden faydalanmak
• Halkın kurumu sadece kendisine hizmet eden bir kurum olarak görmesinden sakınmak veya bunu en aza indirmek
#12
SORU:
BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın, KSS'yi gönüllü faaliyetleri içine dahil ederek imzaya açtığı Küresel İlkeler (Global Compact) girişiminin içeriği nedir?
CEVAP:
Bugün, KSS dünyada artan bir ilgi çekmekte ve uluslararası diplomasi alanında meşru bir konu haline gelmiştir. Devletler arasında yapılan anlaşmalar, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) kongresi gibi toplantılar her yıl yapılmaktadır. 2000 yılında Davos'ta düzenlenen Dünya Ekonomi Zirvesi toplantısında, BM Genel Sekreteri Kofi Annan, gönüllü faaliyetleri içine KSS dahil ederek Küresel İlkeler (Global Compact) girişimini imzaya açmıştır. Bu anlaşma, insan hakları, çalışma standartları, çevreyi koruma ve yolsuzlukla mücadeleden oluşan dört temel alanı kapsayan on ilkeden kurulmuştur ve kurumlar gönüllü olarak bu ilkelerin benimsemekte ve düzenlemelerini yapmaktadır.
#13
SORU:
Kurumsal sosyal sorumluluğun günümüzdeki gelişimi öncesinde, tarih öncesi çağlardan itibaren kurumların sosyal sorumluluk çalışmalarının örnekleri nelerdir?
CEVAP:
Kurumsal sosyal sorumluluğun günümüzdeki anlamdaki gelişiminin öncesinde kurumların birtakım sosyal sorumluluk çalışmalarından söz edildiği görülmektedir. Tarih öncesi dönemlerde Sümer tabletlerinde işçi haklarına, MÖ.1800’lerde Hamurabi Kralı’nın Babil’de ticarette tarafların sorumluluklarına yer verilmiştir. Ayrıca MÖ. 4. yüzyılda Aristo’nun etik çalışması yaptığı ve iş etiği kavramından söz ettiği bilinmektedir. Milattan sonra ise özellikle Kur’an ve Tevrat gibi kutsal kitaplarda iş hayatına yönelik yükümlülüklerden söz edilmektedir. İslamiyetteki zekat ve fitre gibi yardımların günümüzde de devam ettiği ve hayırseverlik uygulamaları ile iç içe geçtiği görülmektedir.
#14
SORU:
Kurumsal sosyal sorumluluk kavramının gelişimi içerisinde 1970’li yıllarda adı geçen, Ekonomik Gelişme Komitesinin üç eşmerkezli halka modeli nedir?
CEVAP:
İş adamlarının sosyal sorumluluğu kavramının yerini kurumsal sosyal sorumluluk kavramına bıraktığı 1970’li yıllarda Ekonomik Gelişme Komitesinin üç eşmerkezli halka modelinden söz edilmektedir. Bu yaklaşıma göre, iç halka ekonomik sorumlulukları, orta halka çevre ve çalışan haklarına yönelik sorumlulukları ve dış halka toplumsal çevreyi geliştirme sorumluluklarını içermekteydi. Ayrıca Birleşmiş Milletler çerçevesinde uluslararası şirketler için davranış kuralları geliştirilmiştir. Bu dönemde ele alınan bir başka yaklaşım ise, Yaşam Kalitesi Yönetimi anlayışıdır. Bu anlayışa göre, kurumun çıkarlarının yanı sıra toplumunda çıkarlarının gözetilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Kurumun toplumsal adalete katkıda bulunmak, doğayı korumak, kültürel ve sanatsal faaliyetlere destek vermek gibi görevleri bulunmalıdır.
#15
SORU:
1990’lara gelindiğinde kurumsal sosyal sorumluluk için ortaya çıkan uluslararası oluşumlar hangileridir?
CEVAP:
• Business Ethics Quarterly dergisi yayınlanmaya başladı. (1991)
• International Association for Business and Society-Uluslararası İşletme ve Toplum Kuruluşu faaliyete geçti.
• Coalitation For Environmentally Responsible Economic-CERES (1997) ve en önemli iki girişimi: 1. GRI (Global Reporting Initative) • 2. INCR (Investor Network on Climate Risk)
• Birleşmiş Milletler Çevre ve Gelişme Konferansı UNCED kapsamında benimsenen Rio Bildirgesi (1992)
• Birleşmiş Milletler Kopenhag Bildirgesi (1995)
• Uluslararası Toplumsal Yükümlülük Girişimi’nin geliştirdiği SA8000 standartları (1997)
#16
SORU:
Kurumsal sosyal sorumluluk” kavramının Türkiye’deki gelişimi nasıl olmuştur?
CEVAP:
KSS ile ilgili görüşler ve uygulamalar, dünyada son kırk yıldır Türkiye’de ise son on-onbeş yıldır giderek daha fazla önem taşımaya başlayan bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Etik ve hayırseverlik sorumluluklarının yerine getirilmesi yeni bir kavram olmamakla beraber kavram olarak KSS altında yer
almaya başladıklarında farklı bir kimliğe bürünmüştür. Daha önceden açıkça dile getirilmeyen bu sorumluluklar tamamen gönüllü olarak yerine getirilmekte kurum için herhangi bir getirisi olacağı dikkate alınmamaktaydı. Ancak günümüzde bu sorumlulukların yerine getirilmesi hala gönüllü olarak yapılması gerektiği düşünülse de kurum imajı ve kimliği çalışması içerisine giren her işletme için KSS çalışması
danışman şirketler tarafından önerilmektedir. Bu nedenle günümüzde kurumların KSS kapsamında etik açıdan sorumluluğunu yerine getirmenin ötesinde kurumun topluma yardımını gösteren sosyal girişimlerde bulundukları da görülmektedir.
#17
SORU:
Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği’nin 2008 yılında yayınladığı KSS raporunda Türkiye’deki uygulamalara yönelik yapılan değerlendirme nedir?
CEVAP:
• Kurumlar KSS uygulamalarını farklı biçimlerde tanımlayıp yönetmektedir.
• Uygulamalarda sponsorluk aktiviteleri ve STK’lar ile ortak yürütülen toplumsal projelere ağırlık verilmektedir.
• Paydaşların katılımı STK’larla kurulan çeşitli ortaklıklar ve ortak projelerle sınırlı kalmaktadır.
• Kurumlar görece daha basit sosyal ve çevresel konulara yönelmektedir.
• Çok uluslu şirketler ülkedeki KSS uygulamalarını olumlu yönde etkilemektedir.
• KSS daha çok pazarlama ve kurumsal itibar yaratmak için bir araç olarak algılanmaktadır.
#18
SORU:
Türkiye’de KSS tanımı ve uygulamalarına yönelik yaşanan kavram karmaşası nedir?
CEVAP:
Türkiye’de KSS tanımı ve uygulamalarına yönelik bir kavram karmaşası yaşanmaktadır. Pek çok ticari kurum, kurumsal sosyal sorumluluk, sosyal sorumluluk, toplumsal sorumluluk ya da sosyal sorumluluk projeleri adı altında çok sayıda uygulama gerçekleştirmektedir. Ancak bu uygulamaların pek çoğu Carroll’un (1998) kurumsal vatandaşlık tanımlamasında yer alan yasal, ekonomik, etik, hayırseverlik uygulamaları arasından hayırseverlik ve gönüllülük yönü ağır basan uygulamalardan oluşmaktadır. Yani daha çok Kotler ve Lee’’nin (2006) sosyal girişimler olarak tanımladığı, sosyal amaçlı teşviklere, amaca yönelik pazarlama çalışmalarına ve sosyal pazarlama çalışmalarına, sosyal amaçlı gönüllülük ve hayırseverliğin yanı sıra sosyal açıdan değer taşıyan iş
uygulamalarının gerçekleştirilmesine ağırlık verilmektedir.
#19
SORU:
“Kurumsal sosyal sorumluluk” kavramı ile ilgili olan kavramlardan “iş etiği” kavramı nasıl açıklanabilir?
CEVAP:
İş etiği (business ethics) kavramı, mal ve hizmet üretiminde ve satışında ahlaki ya da etik davranışın önemini ortaya koymaktadır. KSS, kurumların paydaşları nasıl tanımladığı ve faaliyetlerinin paydaşlar üzerindeki etkisinin belirlenmesi, ölçülmesi ve raporlanması gerektiği üzerinde odaklanır. İş etiği kavramı, ticari etkinliklerin ahlaki özellikleri için kullanılan bir terimdir. İş etiği, bir şirketin iş fonksiyonları tamamlarken, tüm çalışanların kabul edilebilir bir şekilde hareket etmesini sağlamak için kullanılan ahlaki ilkeleri temsil eder. Kavram olarak iş için gündelik ahlaki ya da etik kuralların veya normların uygulanmasıdır.
#20
SORU:
İş etiği kavramının önem kazanmasının nedenleri nelerdir?
CEVAP:
- Toplumun, sosyal açıdan sorumlu ve etik açıdan yüksek düzeyde kurumlar talep etmesi,
- Kurumların topluma zarar vermesini önlemek için etik davranışların benimsenmesi
- Kurumların etik olmayan çalışan ve rakiplerden zarar görmelerini engelleyecek etik davranışın yaygınlaşması
- Çalışanların iş haklarının korunması