METAFİZİK Dersi SOMUT NESNELERİN ÖZDEŞLİĞİ VE DEĞİŞİMİ soru cevapları:

Toplam 52 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU: Bölgecik nedir?


CEVAP: Aynı bir belirlenebilirin altında birden çok sayıda belirlenmiş olan tropun bulunamadığı uzay bölgelerine bölgecik denir.

#2

SORU: Yalın somut nesne nedir? Açıklayınız.


CEVAP: Genel olarak A, B türünden bir somut nesne ve t, A’nın varolduğu bir zaman anı olsun. A somut nesnesinin t zaman anında kapladığı Ut uzay bölgesinin içindeki u bölgeciğini ele alalım. Buna göre B türüne özgü fonksiyon biçimindeki en üst türden belirlenebilenler B1, ... , Bn olup, bu belirlenebilenlerin u bölgeciğindeki t anındaki örnekleyenleri sırasıyla b1, ..., bn tropları olsun. Bu durumda (u, t, b1 + ... + bn) üçlüsüne bir yalın somut nesne denir.

#3

SORU: Bir somut nesnenin hangi yalın somut nesnelerden oluştuğunun belirlenmesi nasıl gerçekleşir?


CEVAP: Somut nesnenin hangi yalın somut nesnelerden oluştuğunun belirlenmesi zamana bağlıdır. Buna göre A gibi bir somut nesneyi t zaman anında oluşturan yalın somut nesnelerin toplamına, A’nın t zaman anındaki evresi, kısaca t-evresi diyoruz. Örneğin sözü geçen TLD’nin t-evresi, yukarıdaki üç yalın somut nesnenin toplamı olarak tanımlanır. Başka bir deyişle, TLD’nin t-evresi, (u1, t, kırmızılık tropu, m1) + (u2, t, renksizlik, m2) + (u3, t, renksizlik tropu, m3) olarak tanımlanır. Bir somut nesnenin t zaman anında kapladığı uzay bölgesi, o nesneyi oluşturan yalın somut nesnelerin kapladığı bölgeciklerin toplamı demektir.

#4

SORU: t-evresinin bileşenleri ne demektir?


CEVAP: Bir somut nesnenin var olduğu t zaman anındaki parçaları, bu somut nesnenin t-evresinin bileşenleri demektir. Buna göre t anındaki her parça, zaman bileşeni t olan bir yalın somut nesne veya zaman bileşeni t olan birden çok sayıda yalın somut nesnenin toplamıdır. Örneğin bir birey olan TLD’nin t anındaki parçaları, TLD’nin tevresinin parçalarıdır.

#5

SORU: Birey ve kitle türleri nedir?


CEVAP: Somut nesnelerin yapısı ve taşıdığı özellikler bu nesnelerin ait oldukları türe göre değişebilir. Dolayısıyla somut nesnelerin ontolojik yapısını ortaya koyabilmek için somut nesne türlerini göz önünde tutmak gerekir. Gündelik dilde Somut Nesne türlerinden söz etmek için, insan, gezegen, tunç, su, hava gibi tür adları kullanılır. Bu tür adlarından insan ve gezegen sayılabilir birey türü adları, tunç, su, ve hava ise (sayılamayan) kitle türü adlarıdır. Bu dilsel ayrımın şöyle bir ontolojik karşılığı vardır. Birincileri İnsan, Gezegen gibi birey türlerinin, ikincileri ise Tunç, Su, Hava gibi kitle türlerinin adlarıdır.

#6

SORU: Bireylerin Girişmezliği İlkesi nedir? Açıklayınız.


CEVAP: Aynı türü örnekleyen bireylerin doğal olarak birbirinden ayrı olmaları Bireylerin Girişmezliği İlkesi’ne dayanır. Aynı türden bireyler aynı zamanda aynı yeri (yani uzay bölgesini) kaplayamaz.

#7

SORU: Bireyin Girişmezliği İlkesi ne amaçla ortaya konmuştur?


CEVAP: Bu ilke, Yalın Somut Nesnelerin Girişmezliği İlkesi’nin bir sonucudur. Bunu olmayana ergi yöntemi ile göstermek için Yalın Somut Nesnelerin Girişmezliği İlkesi’ni kabul edip, (1)’in değillemesini, yani aynı türden iki bireyin belli bir zaman anında aynı bir yeri kapladığını varsayalım. Buna göre o yerde her iki bireyin parçası olan bir yalın somut nesne bulunur. Oysa söz konusu bireyler farklı olduğundan, en azından bir zaman anında aynı yerde iki farklı yalın somut nesne bulunmalıdır. Yalın Somut Nesnelerin Girişmezliği İlkesi ise bunun olanaksız olduğunu ortaya koyduğundan bir çelişki elde edilmiş olur. Dolaysıyla Bireylerin Girişmezliği İlkesi’nin değillemesi yanlış kendisi de doğrudur. Böylece bireylerin birbirinden ayrı oldukları gösterilmiş olur.

#8

SORU: Bireylerin Bağımsız Olarak Varolabilmesi İlkesi nedir?


CEVAP: Her birey kendisi dışında herhangi bir şeyden bağımsız olarak varolabilir. Bir birey genellikle (bileşenler mantığı anlamında) parçalarının toplamı ile özdeş değildir.

#9

SORU: Kitlenin özellikleri nedir? Açıklayınız.


CEVAP: Kitle türlerine örnek olarak Tunç, Su ve Hava’yı vermiştik. Bu gibi kitle türlerini İnsan, Gezegen gibi birey türlerinden ayıran şudur: Kitle türlerinin örnekleyenleri, bireylerin tersine, doğal olarak birbirinden ayrı değildir, bir değildir, dolayısıyla da sayılamazlar.

#10

SORU: Homojen ve heterojen kitle ne demektir? Örnek veriniz.


CEVAP: Kitleler, homojen ve heterojen olmak üzere iki çeşide ayrılır. Homojen kitle hem kendisi hem de bütün parçaları aynı türden olan kitle, heterojen kitle ise homojen olmayan kitle demektir. Örneğin tunç, su ve hava kitleleri homojen kitleler, zeytinyağı ile karıştırılmış bir suzeytinyağı karışımı bir heterojen kitledir. Belli bir türden homojen kitlelerin toplamı o türden homojen bir kitledir.

#11

SORU: Somut bir nesnenin kimliği ne demektir?


CEVAP: Bir somut nesnenin kimliği, o nesnenin (i) belli bir türden bir nesne olmasını sağlayan ve (ii) nesneyi o nesne yapan şey demektir.

#12

SORU: Bir bireyin kimliği nasıl oluşur?


CEVAP: Bir bireyin kimliği, onun taşıdığı içkin tümel özelliklerden oluşur: Önce içkin özellik/içkin olmayan özellik ayrımını açıklıyor, sonra da bu kimlik çeşidinin niye geçerli olmadığını gösteriyoruz. Bir bireyin taşıdığı bir özelliğin içkin olması, yalnız kendi doğasından kaynaklanan, yani o bireyin başka bireylerle olan bağıntılarına dayanmayan bir özellik olması demektir.

#13

SORU: Bir bireyin kimliğinin kitle olması ne demektir?


CEVAP: Bir bireyin kimliği, onu oluşturan madde, yani kitledir: Bu görüşü gene boşluktaki tüm içkin özellikleri aynı olan iki küre örneğine uygulayalım. Kimlik, küreyi bir yapan şey olduğuna göre, küreyi oluşturan maddelerin (kitlelerin) her biri onu oluşturan küreyi bir kılmalıydı. Buradaki varsayım aynı maddenin iki ayrı yerde birden olamayacağıdır. Oysa bir küreyi oluşturan madde, birçok başka küreyi ya da küre biçiminde olmayan başka bir şeyi de oluşturabilir, hatta evrenin çeşitli yerlerinde salt madde (kitle) olarak bulunabilirdi.

#14

SORU: Bir bireyin kimliğinin onun biçimi olması ne demektir?


CEVAP: Bir bireyin kimliği, onun biçimidir: Gene küre örneğini ele alacak olursak, bir tümel olarak kürenin biçimi, yani Kürelik tümel özelliği, bir birey olan kürenin kimliği olamaz; çünkü örneğin, örnekteki tam-benzer ikinci küre (ve diğer tam benzer küreler) de bu tümeli, Kürelik’i örnekleyecektir.

#15

SORU: Bir bireyin kimliğinin maddenin bir biçimini örneklemesi ne demektir? Açıklayınız.


CEVAP: Bir bireyin kimliği, maddenin bir biçimi örneklemesidir: Gene küre örneğinde, bu görüşe göre sözü geçen kürelerden birinin kimliği, bir (küre biçimindeki) madde parçasının Küre biçimini örneklemesi olacaktır. Başka bir deyimle, sözü geçen kürenin kimliği bir küre biçimindeki madde parçasıdır. Bu görüş şöyle eleştirilebilir. Bu maddesel kürenin, bileşeni olan maddesinin değişimine bağlı olarak değişebileceğini kabul etmek gerekir. Ancak bu durumda maddesel küreyi, beli bir zaman anında kimliği olduğunu düşündüğümüz küre biçimindeki madde parçası ile özdeşleştiremeyiz.

#16

SORU: Bir bireyin kimliğinin o bireyin uzay-zamansal konumu olması ne demektir? Açıklayınız.


CEVAP: Bir bireyin kimliği, o bireyin uzay-zamansal konumudur: Bu anlayışa göre, örneğin yukarıdaki tambenzer kürelerden birinin kimliği, bu kürenin tüm ömrü boyunca kapladığı, gene küresel biçimde olan, uzay bölgelerinin kümesidir. Bu durumda yukarıda ortaya konulan Bireylerin Girişmezliği İlkesi gereği, iki tambenzer küme her zaman anında ya da aralığında hep farklı uzay bölgelerini kaplayacaktır. Bu durumda da her iki küreyi hem bir yapacak hem de her birini diğerinden ayrı kılacak koşulun sağlandığı söylenebilir.

#17

SORU: Bir bireyin kimliğinin içkin tikel özellik olan troplardan oluşması ne demektir?


CEVAP: Bir bireyin kimliği, onun taşıdığı, her biri birer içkin tikel özellik olan troplardan oluşur: Daha önce bir bireyin kimliğini, onun taşıdığı içkin tümel özelliklerden oluşamayacağını görmüştük. Çünkü bu durumda, geçersiz olan, tam-benzer iki farklı kürenin aynı olduğu gibi bir sonuca varmış olurduk. Oysa bu tam-benzer kürelerden her birinin taşıdığı içkin özellikler birer trop olduğunda, bunlara içkin trop diyelim, ancak birinci kürenin taşıdığı bir tropun, ikinci kürenin taşıdığı bir tropa tam-benzer, ancak ona özdeş olmadığı söylenebilir.

#18

SORU: 18. Bireylerin kimliğinin her birinin içkin tikel özelliklerinden oluşması görüşüne gelen eleştiriler nelerdir?


CEVAP: Bu eleştirileri iki sınıfa ayırabiliriz. (i) Birey-trop görüşüne, yani hem bireyin hem tropların temel kategori kabul edildiği görüşe, yönelik eleştiri: İki tam-benzer küre örneğini ele alalım. Bu durumda Küre 1’in taşıdığı içkin troplar ile Küre 2’nin taşıdığı içkin troplar tam benzerdir. Örneğin Küre 1’in-kürelik’i ile Küre 2’nin-kürelik’i tambenzerdir, ancak özdeş değildir. Aralarındaki tek fark, birincisinde kürelik Küre 1 tarafından, ikincisinde ise Küre 2 tarafından taşınıyor olmasıdır. Ancak öyle bir değişim düşünebiliriz ki bu kürelikler ve genel olarak tüm bu tambenzer içkin troplar değiş tokuş edilmiş olsun. O zaman da Küre 1’in-kürelik’i ile Küre 2’nin-kürelik’i arasında ve genel olarak tüm bu tam-benzer içkin troplar arasında bir ayrım yapamayacağımızdan iki küreyi birbirinden ayıramayacaktık. Budan dolayı bir bireyin kimliğinin, taşıdığı içkin troplar olduğunu söyleyemeyiz. (ii) Tropdemeti görüşüne, yani bir bireyin bir arada bulunan bir tropdemeti olduğunu savuna görüşe, yönelik eleştiriler: Bu durumda Küre 1 ile Küre 2 birer trop-demeti olup, onlara ait olan tüm içkin troplar birbirlerine tam-benzerdir.

#19

SORU: Bir bireyin kimliğinin sahip olduğu çıplak taşıyıcı olması ne demektir?


CEVAP: Bir bireyin kimliği, sahip olduğu çıplak taşıyıcıdır: Daha önce Ünite 5’te çıplak taşıyıcının ne bir özellik ne de özellikleri olan, dolayısıyla bir nesne de olmayan, ama yine de özellikleri taşıyan bir şey olduğunu söylemiştik. Her bireyin kendi çıplak taşıyıcısı olduğu için, çıplak taşıyıcının ait olduğu bireyin bir olmasını, başka bireylerden ayrı olmasını sağladığı ve bireyi o birey yapan şey olduğu, dolayısıyla da o bireyin kimliği olduğu söylenebilir. Tambenzer iki küre örneğine dönecek olursak, her iki kürenin ayrı birer çıplak taşıyıcısı olması (ki bunlar özellik, dolayısıyla içsel özellik değildir), bu iki tam-benzer kümeyi birbirinden ayıracaktır.

#20

SORU: Bir bireyin kimliğinin o bireyin kendiliği olması ne demektir?


CEVAP: Bir bireyin kimliği, o bireyin kendilik’idir: Burada kendilik ifadesini Ortaçağda ilk kez John Duns Scotus (1266 - 1308) tarafından ortaya konulan Latince haecceitas sözcüğünün karşılığı olarak kullanıyoruz. Scotus’a göre kendilik, çıplak taşıyıcı (substratum)’dan farklı olarak, bireyin özelliklerinin taşıyıcısı olan özelliksiz bir taşıyıcı değil, o bireyi o yapan ve yalnızca o bireyde olan özelliksiz bir özelliktir. Bu durumda, her bireyin kendilik’i olan özellik, diğer bireylerin kendilikleri olan özelliklerden farklı olacağından, söz konusu bireyin kendiliki’nin o bireyin kimliğini oluşturduğu söylenebilir.

#21

SORU: Özdeşlik ölçütü nedir? Örnekleyerek açıklayınız.


CEVAP: Genel olarak herhangi B gibi bir türe ait şeylerin özdeşlik ölçütünün genel biçimi şöyledir; (3) x ile y, B türüne ait şeyler olduğunda, x ile y özdeştir ancak ve ancak x ile y, K gibi bir koşulu yerine getirirse. Bu ölçütün çeşitli metafizik kuramlarında kullanılan en yaygın biçimi Leibniz Özdeşlik Ölçütü olup, bu ölçütün Zayıf Leibniz Özdeşlik Ölçütü (ZLÖ) ve Kuvvetli Leibniz Özdeşlik Ölçütü (KLÖ) olmak üzere iki biçimdir.

#22

SORU: Leibnz Yasası ve Leibnz İlkesi nedir?


CEVAP: Leibniz Yasası: x ile y özdeş ise, x ile y’nin tüm (içsel) özellikleri aynıdır. (ZLİ) x ile y’nin tüm özellikleri aynı ise, x ile y özdeştir. (KLİ) x ile y’nin tüm içsel özellikleri aynı ise, x ile y özdeştir. Leibniz Yasası, mantıkça geçerli bir önermedir. Öte yandan Leibniz İlkesi’nin iki biçimi olan, (ZLİ) ile (KLİ) mantıkça geçerli olmamakla birlikte, tartışmaya açık olan birer metafizik önermedir.

#23

SORU: Eşzamanlı ve zamanlararası- özdeşlik sorunları hangi üç örnekle ele alınır?


CEVAP: 1. Eşzamanlı özdeşlik: Bir ağacın gövdesinin arkasında belli bir t anında bulunan bir kaplan olduğunu düşünelim, öyle ki gövdenin bir tarafından kaplanın başı öbür tarafından kuyruğu görünüyor olsun. Buradaki eşzamanlı özdeşlik sorunu şöyle ifade edilebilir: Bir taraftan t anında bir kaplan başı öbür taraftan da gene t anında bir kaplan kuyruğu gördüğümde, t-anında-kaplanbaşı’nın ait olduğu kaplan ile t-anında-kaplankuyruğu’nun ait olduğu kaplan özdeş midir, yani bu kaplanlar aynı kaplan mıdır? Verilebilecek yanıtlardan biri, bir kaplanın parçası olan tanındakaplan-başı ile gene bir kaplanın parçası olan tanında-kaplan-kuyruğu’nun aynı kaplanın parçaları olduğudur. 2. Zamanlar-arası özdeşlik: Bu sefer de önce t1 anında bir ağacın arkasında bulunan bir kaplan, daha sonra da t1’den farklı bir t2 anında gene aynı ağacın arkasında bulunan bir kaplan gördüğümüzü düşünelim. Buradaki zamanlar-arası özdeşlik sorunu şöyle ifade edilebilir: t1- anındaki kaplan ile t2-anında-kaplan özdeş midir, aynı kaplan mıdır? Eğer özdeş ise bu zamanlar-arası özdeşliğin ölçütü nedir? Verilebilecek yanıtlardan biri, ilk bakışta, t1-anındaki kaplan’ın tüm parçalarının, t2-anında-kaplan’ın tüm parçaları ile özdeş olmasıdır. Ancak bu yanıt geçerli değildir. Çünkü örneğin, t1-anında-kaplan’ın kuyruğu varken, t2-anında-kaplan’ın kuyruğu kopmuş olabilir, ya da organ nakli yolu ile kalbi değişmiş olabilir. Tunç Heykel: Belli bir t zaman anında uzayın Ut bölgesini kaplayan bir tunç heykelin bulunduğunu düşünelim. Bu heykel bir birey olup, maddesi Ut uzay bölgesini dolduran tunç kitlesidir. Bölgenin her alt bölgesini dolduran madde, tunç heykelin bir parçasıdır. Bu parçaların (Bileşenler Mantığı anlamında) toplamı, tunç heykelin maddesi ile özdeştir. Tunç heykelin maddesi olan tunç kitlesi, aynı t zamanında uzayın Ut bölgesini kaplar. Ancak tunç heykel ile tunç kitlesi özdeş olmayan somut nesnelerdir; birincisi bir birey, ikincisi ise bir kitledir.

#24

SORU: Metafizikçiler bir somut nesnenin değişimi süresince özdeşliğini korumasının üç farklı açıklaması nedir?


CEVAP: Metafizikçiler bir somut nesnenin değişimi süresince özdeşliğini korumasının üç farklı açıklamasını vermişlerdir: (i) Üçboyutlu Somut Nesne Kuramı, (ii) Dörtboyutlu Somut Nesne Kuramı, (iii) Evreli Üçboyutlu Somut Nesne Kuramı.

#25

SORU: Üç-boyutlu Somut Nesne Kuramı nedir? Açıklayınız.


CEVAP: Üç-boyutlu Somut Nesne Kuramı’na, kısaca üçboyutluluk’a göre bir somut nesnenin zaman süresince özdeşliğini koruması, tümüyle her zaman anında aynı nesne olması demektir. Başka bir deyişle, A gibi bir somut nesne ömrünün geçtiği, t1, ..., tn anlarının hepsinde aynı nesnedir. Yani t1-deki-A, ..., tn-deki-A arasında zamanlar-arası (diyakronik) bir özdeşlik vardır.

#26

SORU: Dört-boyutlu Somut Nesne Kuramı nedir? Açıklayınız.


CEVAP: Dört-boyutlu Somut Nesne Kuramı’na, kısaca dört-boyutluluk’a göre gerçek anlamda bir somut nesnenin zamanlar-arası özdeşliğinden söz edemeyiz. Bu durumda, yukarıdaki sandalye örneğine dönecek olursak, t1-deki-A sandalyesi ile t2-deki-A sandalyesi özdeş değildir; bunlar, daha önce Quine’nın örneklerinde gördüğümüz gibi, A somut nesnesinin, evreleri ya da zamansal parçalarıdır. Dolayısıyla aslında bir somut nesne zamansal parçalarının toplamından oluşur.

#27

SORU: Şimdicilik ile üç-boyutluluk arasındaki ilişki nasıldır? Açıklayınız.


CEVAP: Şimdicilik ile üç-boyutluluk’un arasındaki ilişkiyi şöyle anlatabiliriz. Üç-boyutluluk’u benimsemenin nedeninin şimdicilik olduğu söylenebilir, çünkü yalnız şimdiki zaman gerçek ise, somut nesnenin (geçmişteki ve gelecekteki) zamansal parçalarının gerçekliğinden söz edemeyiz. Dolayısıyla bu zaman anlayışında yalnız somut nesnenin uzaysal parçaları gerçektir, bu ise üç-boyutluluk’u benimsemeyi gerektirir.

#28

SORU: Daimicilik ve dört boyutluluk arasındaki ilişki ne şekilde açıklanır?


CEVAP: Daimicilik ile dört-boyutluluk’un arasındaki ilişkiyi de şöyle anlatabiliriz. Dört-boyutluluk’u benimsemenin nedeninin daimicilik olduğu söylenebilir. Nitekim somut nesnenin zamansal parçalarının kabul edilmesi, tüm zamanların ve zamanlardaki şeylerin aynı oranda gerçek olduğunu varsayar. Öte yandan Daimicilik zaman anlayışından kalkarak somut nesnelerin zamansal parçalarının toplamından oluştuğu sonucuna varılabilir. Bu ise dört-boyutlu somut nesne anlayışını benimsemek demektir.

#29

SORU: Evreli Üç-Boyutlu Somut Nesne Kuramları nedir? Açıklayınız.


CEVAP: Evreli Üç-Boyutlu Somut Nesne Kuramları (kısaca Evreli Üç-Boyutluluk), Üç-Boyutluluk ile DörtBoyutluluk arasında yer alan, bir bakıma bu iki türden kuramın bir sentezi (bireşimi) niteliğinde olan kuramlardır.

#30

SORU: Evreli Trop Kuramı’nda Değişim ve Somut Nesnenin Özdeşliğ nedir?


CEVAP: Evreli Trop Kuramı’nda Değişim ve Somut Nesnenin Özdeşliği: Denkel’in ortaya koyduğu böyle bir kuramda, tasarladığı biraradalık bağıntısı onun somut nesne anlayışına dayanıyor. Denkel Trop Demeti Kuramı’nı savunanların tümü gibi, somut nesnenin yalnız tropların demeti olduğu görüşünü benimsiyor.

#31

SORU: Demet Kuramının özellik değişimini olanaksız kılmasının nedeni nedir?


CEVAP: Demet Kuramı özellik değişimini olanaksız kılar. Çünkü bir somut nesnenin özellik değişimine uğraması, somut nesneyi oluşturan tropların değişmesi demektir. Oysa trop demetindeki en küçük değişiklik demetin oluşturduğu somut nesnenin yok olması demektir. Oysa trop demetindeki en küçük değişiklik bu demet ile özdeş olan somut nesnenin yok olması demektir.

#32

SORU: Denkel’in trop demeti kuramında özellik değişimi sorununa bulduğu çözüm nedir?


CEVAP: Denkel trop demeti kuramında özellik değişimi sorununa çözüm geliştirmek için tikel öz ya da biçim örneği (form-token) kavramına başvurmaktadır. Tikel öz uzun süreli somut nesnenin ait olduğu türe özgü değişmeyen özelliklerinin, yani özsel troplarının demeti anlamına gelir. Denkel, somut nesnenin ait olduğu türün özüne biçim-tipi (form-type) diyor. Somut nesnenin tikel işlevindeki biçim örneği, biçim tipini örnekler.

#33

SORU:

Somut nesnelerin yalın somut nesnelerden nasıl oluştuklarını açıklayınız?


CEVAP:

Uzay ve Zaman’ı temel kategori sayarak, somut nesnelerin yalın somut nesnelerden nasıl oluştukları şöyle açıklanabilir. A gibi B türünden herhangi bir somut nesne varolduğu t gibi belli bir zaman anında uzayın Ut gibi belli bir bölgesini kaplar. (Zaman anından noktasal değil, sonlu bir süresi olan bir zaman dilimi anlıyoruz; şöyle ki bu süre içinde A somut nesnesinin belirlenmiş özellikleri, yani tropları değişmez.) Buna göre Ut uzay bölgesinin u gibi bir alt bölgesi olan herhangi bir bölgeciğini ele alalım. u’nun bir bölgecik olması, aynı bir belirlenebilirin altında birden çok sayıda belirlenmiş olan tropun u alt bölgesinde bulunmaması demektir. Başka bir deyişle, u bölgesi t zamanı ile birlikte Trop Bağdaşmazlığı İlkesi’nin uygulanabildiği bir yer ve zamanı oluşturur. Söz konusu A somut nesnesi ya yalındır ya bileşiktir. Eğer A bir yalın somut nesne ise, kapladığı Ut bölgesinin kendisi u gibi bir tek bölgecik oluşturur. Buna karşılık A bir bileşik somut nesne ise, ya kapladığı Ut bölgesi birden çok bölgecikten oluşur ya da tek bölgecikten oluşur ama bu bölgecikte bulunan troplardan en az biri bir sonraki zaman anında değişir.


#34

SORU:

Yalın somut nesne nedir?


CEVAP:

Belli bir zaman anında belli bir bölgeciği kaplayan trop bileşimlerine yalın somut nesne denir.


#35

SORU:

Bir somut nesnenin t zaman anında kapladığı uzay bölgesi neye tekabül etmektedir?


CEVAP:

Bir somut nesnenin t zaman anında kapladığı uzay bölgesi, o nesneyi oluşturan yalın somut nesnelerin kapladığı
bölgeciklerin toplamı demektir.


#36

SORU:

Birey ve kitle arasında ne gibi farklar vardır, açıklayınız?


CEVAP:

Somut nesnelerin yapısı ve taşıdığı özellikler bu nesnelerin ait oldukları türe göre değişebilir. Dolayısıyla somut nesnelerin ontolojik yapısını ortaya koyabilmek için somut nesne türlerini göz önünde tutmak gerekir. Gündelik dilde Somut Nesne türlerinden söz etmek için, “insan”, “gezegen”, “tunç”, “su”, “hava” gibi tür adları kullanılır. Bu tür adlarından “insan” ve “gezegen” sayılabilir birey türü adları, tunç”, “su”, ve “hava” ise (sayılamayan) kitle türü adlarıdır. Bu dilsel ayrımın şöyle bir ontolojik karşılığı vardır. Birincileri İnsan, Gezegen gibi birey türlerinin, ikincileri ise Tunç, Su, Hava gibi kitle türlerinin adlarıdır. Bir birey türünün örnekleyenleri birbirinden ayrılabilen nesneler olmasına karşılık, kitle türlerinin örnekleyenleri doğal olarak (yani kendiliğinden) ayrılabilen nesneler olmayıp sayılamazlar.


#37

SORU:

Aynı türü örnekleyen bireylerin doğal olarak birbirinden ayrı olmaları neye dayanır?


CEVAP:

Aynı türü örnekleyen bireylerin doğal olarak birbirinden ayrı olmaları Bireylerin Girişmezliği İlkesi’ne dayanır.


#38

SORU:

Birey kavramını açıklayınız?


CEVAP:

Birey türlerinin örnekleyenleri olan ve doğal olarak birbirinden ayrı olan veya ayrılabilen tek tek somut nesnelere birey denilir. Bireyler ayrılabilen şeyler olduğu için her biri birdir, dolayısıyla da sayılabilen şeylerdir. Örneğin İnsan türünün örnekleyenleri Ahmet, Belgin gibi tek tek insanlar, Gezegen türünün örnekleyenleri ise, Merih gezegeni, Venüs gezegeni gibi tek tek gezegenlerdir. Buna göre belli bir yerde aynı türü örnekleyen bireylerin, eğer varsa, sayısı bellidir. Örneğin bu odada üç insan vardır, Güneş’in çevresinde dokuz gezegen vardır


#39

SORU:

Bireylerin girişmezliği ilkesini kısaca açıklayınız?


CEVAP:

(1) Bireylerin Girişmezliği İlkesi: Aynı türden bireyler aynı zamanda aynı yeri (yani uzay bölgesini) kaplayamaz. Bu ilke, Ünite 5’te ortaya konulan Yalın Somut Nesnelerin Girişmezliği İlkesi’nin bir sonucudur. Bunu olmayana ergi yöntemi ile göstermek için Yalın Somut Nesnelerin Girişmezliği İlkesi’ni kabul edip, (1)’in değillemesini, yani aynı türden iki bireyin belli bir zaman anında aynı bir yeri kapladığını varsayalım. Buna göre o yerde her iki bireyin parçası olan bir yalın somut nesne bulunur. Oysa söz konusu bireyler farklı olduğundan, en azından bir zaman anında aynı yerde iki farklı yalın somut nesne bulunmalıdır. Yalın Somut Nesnelerin Girişmezliği İlkesi ise bunun olanaksız olduğunu ortaya koyduğundan bir çelişki elde edilmiş olur. Dolaysıyla Bireylerin Girişmezliği İlkesi’nin değillemesi yanlış kendisi de doğrudur. Böylece bireylerin birbirinden ayrı oldukları gösterilmiş olur


#40

SORU:

Kitleler kaça ayrılır, açıklayınız?


CEVAP:

Kitleler, homojen ve heterojen olmak üzere iki çeşide ayrılır. Homojen kitle hem kendisi hem de bütün parçaları aynı türden olan kitle, heterojen kitle ise homojen olmayan kitle demektir. Örneğin tunç, su ve hava kitleleri homojen kitleler, zeytinyağı ile karıştırılmış bir su-zeytinyağı karışımı bir heterojen kitledir. Belli bir türden homojen kitlelerin toplamı o türden homojen bir kitledir. Örneğin iki homojen su kitlesinin toplamı gene homojen bir su kitlesidir. (Bkz. Lowe, 2003, s. 75 - 79.)


#41

SORU:

Bir somut nesnenin kimliği neye tekabül eder?


CEVAP:

Bir somut nesnenin kimliği, o nesnenin (i) belli bir türden bir nesne olmasını sağlayan ve (ii) nesneyi o nesne yapan şey demektir. Dikkat edilirse bu durumda hem (i) hem de (ii) koşulunu yerine getirdiğinden bireylerin kimliği vardır.


#42

SORU:

Bireyin içkin/içkin olmayan özellikleri ayrımını açıklayınız?


CEVAP:

Bir bireyin taşıdığı bir özelliğin içkin olması, yalnız kendi doğasından kaynaklanan, yani o bireyin başka bireylerle olan bağıntılarına dayanmayan bir özellik olması demektir. Örneğin, bir insanın kütlesi onun içkin özelliği ağırlığı ise yeryüzüyle olan ilişkisine bağlı olduğu için onun içkin-olmayan bir özelliğidir. Sözgelişi bir astronotun yeryüzündeki kütlesi ile uzay boşluğunda kütlesi eşit olmakla birlikte bu iki yerdeki ağırlıkları çok farklıdır. Burada “kütle” sözcüğünü “durağan kütle” anlamında kullanıyoruz. Bir cismin ağırlığının durağan kütlesi ile çekim ivmesinin çarpımı olduğunu anımsayalım. Bu çekim ivmesi ise, cismin yeryüzüne olan uzaklığına bağlıdır. Dolayısıyla bir cismin ağırlığı, yalnız o cismin doğasından değil bu cisim ile başka biri cisim arasındaki ilişkisinden kaynaklanır. Böylece bir bireyin kütlesinin o bireyin içkin bir özelliği, ağırlığının ise o bireyin içkin-olmayan bir özelliği olduğunu görüyoruz.


#43

SORU:

Bir bireyin kimliğinin, onun taşıdığı içkin tümel özelliklerden oluşmadığı nasıl gösterilmiştir?


CEVAP:

Bir bireyin kimliğinin, onun taşıdığı içkin tümel özelliklerden oluşmadığı şöyle gösterilmiştir. Uzay boşluğunda birbirinden ayrı duran ancak tüm içkin özellikleri aynı olan iki küre düşünelim. Dolayısıyla eğer “bir bireyin kimliği, onun taşıdığı içkin tümel özelliklerden oluşur” tezi doğru olsaydı, iki küre aynı olmuş olurdu. Oysa bu küreler farklı olduğu için bu tez doğru değildir. (Bkz. Lowe, 2003, s. 79 - 80 ve Black, 1952.)


#44

SORU:

B gibi bir türe ait şeylerin özdeşlik ölçütünün genel biçimini tarif ediniz?


CEVAP:

Genel olarak herhangi B gibi bir türe ait şeylerin özdeşlik ölçütünün genel biçimi şöyledir (bkz. Lowe, 2003, s. 91): x ile y, B türüne ait şeyler olduğunda, x ile y özdeştir ancak ve ancak x ile y, K gibi bir koşulu yerine getirirse.


#45

SORU:

Zayıf Leibniz Özdeşlik Ölçütünü gösteriniz?


CEVAP:

Zayıf Leibniz Özdeşlik Ölçütü şöyledir: x ile y özdeştir ancak ve ancak x ile y’nin tüm özellikleri aynı ise. 


#46

SORU:

Kuvvetli Leibniz Özdeşlik Ölçütünü gösteriniz?


CEVAP:

Kuvvetli Leibniz Özdeşlik Ölçütü Şöyledir: x ile y özdeştir ancak ve ancak x ile y’nin tüm içkin özellikleri aynı ise.


#47

SORU:

Yer değişimi süresinde bir somut nesnenin özdeşliğini korumasına bir örnek veriniz?


CEVAP:

Yer değişimi süresinde bir somut nesnenin özdeşliğini korumasına örnek verecek olursak, bugün (t1 zamanında) salondan getirmiş olup, çalışma odamda üstünde oturduğum A sandalyesi ile dün (t2 zamanında) salonda oturduğum A sandalyesinin aynı sandalyeler olduğunu, yani özdeş sandalyeler olduğunu düşünürüm.


#48

SORU:

Dört boyutlu somut nesne kuramını açıklayınız?


CEVAP:

“A, “ anında B’dir ve A, t2 anında B değildir” önermesinin doğruluğunun metafizik açıklayıcısı şöyledir: (i) A somut nesnesinin t1 anındaki zamansal parçası B içkin özelliğini taşır. (ii) A somut nesnesinin t2 anındaki zamansal parçası B içkin özelliğini taşımaz. (iii) A somut nesnesinin t1 anındaki zamansal parçası ile A somut nesnesinin t2 anındaki zamansal parçası C somut nesne türüne özgü olan bir özdeşlik ölçütünü yerine getirir.


#49

SORU:

Denkel'in evreli trop kuramını açıklayınız?


CEVAP:

“A, t1 anında B’dir ve A, t2 anında B değildir” önermesinin doğruluğunun metafizik açıklayıcısı şöyledir: (i) A somut nesnesi t1 zaman anında B içkin özelliğine sahiptir. (ii) A somut nesnesi t2 zaman anında B içkin özelliğine sahip değildir. (iii) A’nın t1-evresi ile A’nın t2-evresi, C türünün özü olan biçim tipini örnekleyen aynı tikel özü taşır


#50

SORU:

Evreli ve bölgecikli trop kuramını açıklayınız?


CEVAP:

“A, t1 anında B’dir ve A, t2 anında B değildir” önermesinin doğruluğunun metafizik açıklayıcısı şöyledir: (i) A’nın t1-evresinin bileşeni olan bir yalın somut nesnenin içinde B özelliğini örnekleyen bir trop bulunur. (ii) A’nın t2-evresinin bileşeni olan bu yalın somut nesnenin içinde B özelliğini örnekleyen bir trop bulunmaz. (iii) A’nın t1-evresi ile A’nın t2-evresi C somut nesne türüne özgü olan bir özdeşlik ölçütünü yerine getirir.


#51

SORU:

Evreli-Üç Boyutlu somut nesne kuramları nasıl kuramlardır?


CEVAP:

Evreli Üç-Boyutlu Somut Nesne Kuramları (kısaca Evreli Üç-Boyutluluk), Üç-Boyutluluk ile DörtBoyutluluk arasında yer alan, bir bakıma bu iki türden kuramın bir sentezi (bireşimi) niteliğinde olan kuramlardır.


#52

SORU:

Üç boyutlu somut nesne kuramının duyularımız ve gündelik hayatımızla ne gibi bir ilişkisi vardır?


CEVAP:

Üç-boyutlu Somut Nesne Kuramı (üç-boyutluluk) bir bakıma sağduyusal olarak kabul görmesi beklenen bir kuramdır. Nitekim gündelik yaşamımızda gördüğümüz, kullandığımız somut nesnelerin geçen gün, dün, bugün gibi zaman aralıklarında tümüyle aynı nesneler olduklarını, dolayısıyla zaman süresi boyunca özdeşliklerini koruduğunu düşünürüz. Quine’ın Küçük Menderes (Kaystros) Nehri örneğine dönecek olursak, üç-boyutluluk’a göre A1 ve A2 aynı nehirler, A1 ile A3 ise aynı su kitleleri olup gerek A1 ile A2 arasında gerekse A1 ile A3 arasındaki zamanlar-arası özdeşlik vardır. Üç-boyutluluk’a göre, bir somut nesnenin zamanlararası değişim karşısında özdeşliğini yitirmiyor olması bir temel ontolojik kavramdır; yani başka kavramlar yardımıyla çözümlenmeye gereksinimi olan bir kavram değildir.