MODERN SOSYOLOJİ TARİHİ Dersi İşlevselcilik-II: Parsons Sonrası İşlevselcilikte Gelişmeler soru cevapları:

Toplam 20 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Robert Merton'ın işlevselciliğe katkıları nelerdir?


CEVAP:

Parsons’ın öğrencisi olan Robert Merton yapısal işlevselciliğin en önemli kuramcılardan biri olarak kabul edilir. Merton yapısalcılığın bazı yönlerini eleştirmekle birlikte bu yaklaşıma önemli katkılar da sağlamıştır.


#2

SORU:

Robert Merton'ın işlevselcilik anlayışı nasıldır?


CEVAP:

Merton, işlevsel analizde Malinowski ve Radcliffe-Brown gibi antropologlar tarafından geliştirilen üç temel varsayımı eleştirmiştir. Bu varsayımlardan ilki (i), toplumun işlevsel birliğidir. Bu varsayım standartlaşmış bütün sosyal ve kültürel inanç ve uygulamaların toplum içindeki bireyler için olduğu kadar bir bütün olarak toplum için de işlevsel olduğu varsayımıdır. Bu varsayım sosyal sistemin çeşitli parçalarının yüksek derecede bütünleşmiş olması gerektiğini ima etmektedir. Buna karşılık Merton bu varsayımın ancak homojen olan küçük, ilkel toplumlarda doğru olabileceğini, ama daha büyük ve karmaşık toplumlara genellenemeyeceğini savunmuştur.


#3

SORU:

Robert Merton'ın bilim sosyolojisine yaptığı katkılar nasıl değerlendirilir? Kısaca açıklayınız.


CEVAP:

Merton’un sosyolojiye yaptığı en önemli katkılardan birinin yapısal işlevselci yaklaşıma kattığı kavramlar, diğerinin de bilgi ve bilim sosyolojisi alanındaki çalışmaları olduğu söylenebilir. Merton’un bilim sosyolojisi ile ilgili düşüncelerinin temelinde, bilimsel topluluğun ve bu topluluğun işleyişinin sosyolojik analizi ve doğa bilimciler de dahil olmak üzere bilimsel topluluğun üyelerinin toplumsal güçlerden bağımsız ve onlara karşı kayıtsız olmadığını gösterme çabası yer alır


#4

SORU:

Robert Merton'ın ortaya attığı bilimler değerler nelerdir? Kısaca yazınız.


CEVAP:

En az diğer mesleklerde çalışan insanlar kadar hırslı oldukları halde bilim insanlarının nasıl olup da bu kadar nesnel ve tarafsız bilgi üretebildikleri ve elde ettikleri bilgiyi nasıl olup paylaşabildikleri sorusunu soran Merton bu sorunun yanıtının bilimcilik mesleğindeki normlar, yani bilimsel normlarda yattığını düşünmektedir. Bu nedenle bilimsel kariyerin normları, bilim insanlarının tabi olduğu değer ve ilkeler üzerinde durmuş, bilim insanlarının temel bilimsel değerlere bağlı oldukları için bağımsız bir topluluk haline geldiğini savunmuştur. Bu bilimsel değerler evrensellik, paylaşımcılık, tarafsızlık ve yöntemli şüpheciliktir.


#5

SORU:

Robert Merton'ın evrensellik ilkesini kısaca açıklayınız.


CEVAP:

Evrensellik, bilginin de bilim insanlarının da öznellikten uzak ölçütlere göre değerlendirilmesidir.


#6

SORU:

Robert Merton'ın ortaya attığı paylaşımcılık ilkesini kısaca açıklayınız.


CEVAP:

Paylaşımcılık, bilimsel bilginin hiçbir bilim insanının tekelinde veya mülkiyetinde olamayacağını, bilimsel bilginin ortak olarak sahip olunan bir bilgi olduğunu ve bu bilginin gizlenmemesi gerektiğini ifade eder


#7

SORU:

Robert Merton'ın ortaya attığı tarafsızlık ilkesini kısaca açıklayınız.


CEVAP:

Tarafsızlık, bilim insanlarının çalışmalarında nesnel ve tarafsız olmaları, hile ya da abartı gibi yollara başvurarak toplumun bilimsel bilgiye güvenini zedelememeleri gerektiğini ifade eder.


#8

SORU:

Robert Merton'ın ortaya attığı yöntemli şüphecilik ilkesini kısaca açıklayınız.


CEVAP:

Yöntemli şüphecilik ise gerçek dünyada hiçbir şeyin bilimsel incelemenin konusu dışında kalamayacağı, her şeye bilimsel şüphe ile yaklaşılabileceği düşüncesidir


#9

SORU:

Robert Merton'ın 'orta boy teoriler'e olan bakış açısını kısaca açıklayınız.


CEVAP:

Parsons ve Merton arasındaki en önemli farklardan biri, Parsons geniş çaplı, büyük bir teori yaratmaya çalışırken Merton’ın daha sınırlı, orta boy teorilerden yana olmasıdır. Merton, bir tarafta Parsons’ın büyük boy soyut teorisi, öte tarafta modern Amerikan sosyolojisinde yaygın olarak görülen küçük ölçekli ampirik çalışmalar arasında köprü kurmaya çalışmış, bu doğrultuda orta boy kuramların geliştirilmesinin önemini vurgulamıştır.


#10

SORU:

Robert Merton'ın ortaya attığı net denge kavramını kısaca açıklayınız.


CEVAP:

Merton, bir sosyal olgunun olumlu işlevlerinin mi bozuk işlevlerinin mi daha ağır bastığı sorusunu yanıtlayabilmek için net denge kavramını geliştirmiştir. Bununla birlikte, hangisinin ağır bastığına karar vermek çoğunlukla imkânsızdır çünkü konular son derece karmaşıktır ve öznel yargılara dayanır. Bu gibi sorunları aşmak için Merton işlevsel analizin farklı düzeylerde yapılması gerektiğini ileri sürmüştür. İşlevselciler genel olarak, bir bütün olarak toplumun analizini yapmışlardır. Buna karşılık Merton işlevsel analizin bir örgüt, kurum ya da grup düzeyinde yapılabileceğini vurgulamaktadır.


#11

SORU:

Robert Merton, kültürü nasıl tanımlamaktadır? Bu tanımın 'anomi' ile ilişkisi nedir? Kısaca açıklayınız.


CEVAP:

Merton’ın tanımına göre kültür “belirlenmiş bir toplum veya grubun üyeleri tarafından ortak olarak gösterilen davranışları yöneten örgütlü normatif değerler dizisi”, toplumsal yapı da “Toplum ya da grup üyelerinin farklı biçimlerde dahil olduğu örgütlü sosyal ilişkiler dizisi”dir. Kültürel norm ve değerler ile bunlara uymak için eylemde bulunan grup üyelerinin sosyal olarak belirlenmiş kapasiteleri arasında büyük bir ayrışma meydana geldiğinde anomi meydana gelir.


#12

SORU:

Kingsley Davis ve Wilbert Moore, işlevselciliğe nasıl bir katkıda bulunmuşlardır? Kısaca açıklayınız.


CEVAP:

Davis ve Moore, bütün toplumlarda var olduğu için toplumsal tabakalaşmayı bazı işlevsel gereklilikleri yerine getiren işlevsel bir mekanizma olarak kabul etmiş ve işlevselci açıdan tabakalaşmayı bütün toplumsal sistemlerde gerekli kılan evrensel gerekliliklerin ne olduğunu açıklamaya çalışmışlardır.


#13

SORU:

Kai T. Erikson, işlevselciliğe nasıl bir katkıda bulunmuştur? Kısaca açıklayınız.


CEVAP:

İşlevselciliğin önemli isimlerinden biri olarak kabul edilen Kai T. Erikson, özellikle sapma ve sapkın davranışlarla ilgilenmiştir. ABD’ye 17. yüzyılda yerleşmiş olan bir Püriten topluluğunda farklı zamanlarda yaşanan üç suç dalgasını yapısal işlevselci bakış açısıyla inceleyen Erikson, bu çalışmasında suç oranının zaman içinde sistemi bütünleştirerek nasıl olumlu bir işlev gördüğünü göstermeye çalışmıştır.


#14

SORU:

Neil Smelser'in işlevselciliğe katkısını kısaca açıklayınız.


CEVAP:

Smelser sosyoloji, psikoloji, ekonomi ve tarih alanında çok disiplinli araştırmalar yapmış, sosyolojinin kamusal alanını genişletmeye, kavramsal ve metodolojik ayrımlar arasında köprü kurmaya ve mikro ve makro düzeylerini birleştirmeye çalışmıştır.


#15

SORU:

Yeni-işlevselcilik terimini kısaca açıklayınız.


CEVAP:

1980’lerden itibaren sosyologlar klasik kuramcıların çalışmalarını sentezleyerek sosyolojinin farklı alanlarını birleştirmek için bu çalışmaları kullanmanın önemini kavramaya başlamış, yeni işlevselcilik de bu çerçrevede Parsons’un yapısal işlevselciliğine karşı artan ilgi sonucunda gelişmiştir. Böylece işlevselcilik 1960’lardan sonra popülerliğini yitirmiş olsa da 1980’lerin ortasından itibaren bazı sosyologlar yapısal işlevselciliği güçlendirmeye ve canlandırmaya çalışmışlardır. Yeni işlevselcilik, yapısal işlevselciliğin eleştirilen yönlerini eleştirel ve davranışsal yönleri daha güçlü olan diğer bazı teorilerle birleştirmeye çalışan, farklı bakış açılarının kavramsal açıdan güçlü yönlerini kullanarak denge ve değişme, bağlılık ve çatışma, yapı ve aracı (özne) gibi ayrılıkları daha dengeli bir şekilde ele almayı sağlayabilecek melez bir bakış açısı geliştirmeyi amaçlayan bir yaklaşımdır. 


#16

SORU:

Niklas Luhmann'ın işlevselciliğe katkısını kısaca açıklayınız.


CEVAP:

İşlevselciliğe önemli katkıda bulunanlardan biri de Parsons’ın öğrencisi olan ve yeni işlevselciliğin kurucuları arasında sayılan (Ritzer ve Smart, 2001:147-8) Niklas Luhmann’dır. Luhmann, Parsons’ın son dönem çalışmalarını temel almış, yapısal işlevselcilikle genel sistem teorisinin bazı ögelerini ve bilişsel biyoloji, sibernetik ve fenomenoloji alanlarına ait olan bazı kavramları birleştirerek (Paul, 2001) yeni bir yaklaşım geliştirmeye çalışmış ve yeni işlevselciliğin gelişimine katkıda bulunmuştur.


#17

SORU:

Jeffrey C. Alexander'In yeni işlevselciliğe katkısını kısaca açıklayınız.


CEVAP:

Yeni işlevselcilikle ilgili ABD’de yapılan çalışmalarda en öne çıkan isim J. Alexander’dır. Alexander Parsons’ın teorisinin hâlâ çok etkili olduğunu belirtmiş, bu teoriyi fazla indirgemeci olmakla ve çatışma ve gerilime yeterince yer vermemekle eleştirmiş ama bu eksikliklerin giderilebileceğini savunmuştur.


#18

SORU:

Jeffrey C. Alexander yeni işlevselciliğin temel yönelimlerini nasıl açıklamaktadır? Kısaca özetleyiniz.


CEVAP:
  1. Yeni işlevselcilik, toplumu, birbiriyle belirli bir desen içinde etkileşimde bulunan çeşitli parçaların oluşturduğu bir yapı olarak görür.
  2. Alexander yeni işlevselciliğin yapısal işlevselcilikte olduğu gibi toplumsal düzenin neredeyse sadece makro düzeye ve toplumsal yapılara odaklanma eğiliminden kaçınması ve eyleme de düzene de eşit ağırlık vermesi gerektiğini savunur.
  3. Yeni işlevselcilik alt sistemler, bütünleşme ve denge gibi kavramların geleneksel yapısal işlevselcilikte olduğu gibi verili kabul edilen sonuçlar olarak değil, toplumsal olasılıklar olarak görülmesi gerektiğini ve sistemlerin ampirik gerçekleriyle kıyaslanması gerektiğini savunur, bu açıdan geleneksel yapısal işlevselciliğe oranla daha az indirgemecidir.

#19

SORU:

İşlevselciliğe getirilen eleştirileri kısaca özetleyiniz.


CEVAP:

Parsons’ın bireyi özgür iradeye sahip olmayan varlıklar gibi ele aldığı ileri sürülmüş ve insan doğasına ilişkin görüşleri eleştirilmiştir.

İşlevselciliğin, biyolojik sistemle toplumsal sistem arasında güçlü bir benzerlik olduğu şeklindeki varsayımı eleştirilmiştir.

İşlevselcilik, toplumsal değişme süreciyle fazla ilgilenmediği gerekçesiyle de eleştirilmiştir.


#20

SORU:

Merton'a göre, bireyler 'anomi' durumunda nasıl davranırlar? Başlıklar halinde yazınız.


CEVAP:

Merton, bireylerin anomi durumunda beş farklı şekilde davrandıklarını, başka bir deyişle anomi durumunda bireyler açısından beş adaptasyon tipi olduğunu belirtmektedir. Bunlar uyum sağlama, yenilik getirme, kuralcılık, vazgeçme ve başkaldırmadır.