OSMANLI DİPLOMASİSİ Dersi Osmanlı Hariciye Teşkilatı soru cevapları:
Toplam 20 Soru & Cevap#1
SORU:
Osmanlı devletin de dış politikadaki yeri bakımından Divanı Hümayun’un adeta bir genel sekreteri durumunda bulunan ve protokolde beylerbeyine eşit sayılan Nişancı nın görevleri nelerdi?
CEVAP:
Hukukî alanlarda yapılan kanunların eski yasalara uygunluğu hakkında fikir ve görüşlerinden istifade edilirdi. Divanı Hümayun’dan çıkan kararların, kanunlar ve yazışma usulleri dâhilinde kaleme alınarak, gerekli yerlere gönderilmesini sağlardı, onun onaylamadığı hiçbir ferman ya da kanun yürürlüğe konulamazdı.
#2
SORU:
Osmanlı dış politikasında, Hariciye veya Dışişleri Bakanlığı, görevi kimler tarafından icra edilmiştir?
CEVAP:
Nişancı ve reisülküttabın tarafından.
#3
SORU:
XVII. yüzyılın sonlarına kadar Divanı Hümayun kâtiplerinin ve kalemlerinin başı olan, yazışma ve divan işlerindeki bilgisi itibariyle devlet işlerindeki önemi ve ağırlığı artan, 1654’den 1836’ya kadar,fiilen hariciye nazırı görevlerini yapan Osmanlı devlet bürokrasisi hangisiydi?
CEVAP:
Reisülküttablık,
#4
SORU:
XVI.yüzyılın ortalarından itibaren, Osmanlı Devleti ile Avrupalılar arasındaki ilişkiyi sağlayan Divanı Hümayun Tercümanları nasıl yetiştirilirdi?
CEVAP:
Divanı Hümayun’a yabancı dil bilen, Osmanlı tebaası Rumlar alınıyordu, İstanbul Rum Patrikhanesi’nin yönetimindeki bir okulla Kuruçeşme’deki Rum Üniversitesi Rum gençlerini bu amaçla yetiştiriyor, onlara Rumca ve Fransızcanın yanı sıra Osmanlıca da öğretiliyordu.
#5
SORU:
Batılıların “Feneryot”, Osmanlıların “Fener Beyleri” dedikleri ve Divanı Hümayunda da görev yapan memurların işleri neydi?
CEVAP:
Divanı Hümayun da Tercümanlık yaparlardı. Babıâli’ye gelen her türlü yazıyı Türkçeye, Batılı devletlere gönderilenleri de yabancı dile tercüme eder, ya bancı elçilerle reisülküttabın görüşmelerinde tercümanlık yapar ve elçilere reh berlik ederlerdi. Tercümanlar İstanbul’daki elçilerle ilişki içerisindeydiler. Onlarla politika konularını konuşurlar ve bunları sadrazama aktarırlardı.
#6
SORU:
Osmanlı Devleti ile yabancı devletler arasında yapılan her türlü antlaşmaları ve verilmiş imtiyaznameleri ve gayrimüslim cemaatlerin hukukî durumuna ait belgelerin saklamak hangi Osmanlı bürokratik dairesinin göreviydi?
CEVAP:
Beylik Kalemi (Dairesi) nin,
#7
SORU:
Reisülküttabın azlinden hemen sonra yeni bir tayin yapılmadığı, hastalık veya uzun süreli görevlendirmeler gibi reisülküttabın görevinde bulunmadığı zamanlarda reisülküttab'ın yerine kim vekâlet ederdi?
CEVAP:
Beylikçi,
#8
SORU:
Hacegan rütbesinde bulunanlardan atanan, genellikle devletin belirli bir gizlilik ve özellik içeren yazılarının kaleme alındığı, görevleri arasında daimî elçiler ve diplomatik temsilciler ile haberleşmeyi sağlama vb. işleri yapan Kalem dairesi hangisidir?
CEVAP:
Amedi Kalemi,
#9
SORU:
Reisülküttaba bağlı olarak 1797 yılın da dışişleriyle daha profesyonelce uğraşacak, tecrübeli katiplerin görev yapacağı,tek işlevi, gizli ve önemli devlet meseleleriyle ilgili belgeleri kaleme almak olan ve yabancı vatandaşların girmesi yasaklanan daire hangisiydi?
CEVAP:
Mühimme Odası,
#10
SORU:
Reisülküttab Mehmed Rami Efendi’nin Karlofça Antlaşması’nın imzalanmasında baş murahhas olarak gösterdiği üstün başarı Osmanlı reisülküttablığında nasıl bir değişikliğe yol açmıştır?
CEVAP:
Reisülküttabların bu işlerdeki uygunluğunu göstermiş, halefi reisülküttabların antlaşma müzakerelerinde murahhas olarak atanmalarının önünü açmıştır.
#11
SORU:
İlk defa Osmanlı bürokrasisi için tercüman yetiştirmek ve Babıâli memurlarından dil öğrenmek isteyenlere yabancı dil öğretmek amacıyla Tercüme Odası adı altında bir dil öğrenme birimi kuran Osmanlı padişahı kimdir?
CEVAP:
II.Mahmut,
#12
SORU:
1836’da kurulan, zaman içerisinde gerekli yasal düzenlemelere ve bazı değişikliklere uğramasına rağmen Tanzimat, Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemlerinde de hâlâ işlevini sürdüren ve diplomasimizi yönlendiren tarihî bir kurum haline gelen teşkilatımız hangisidir?
CEVAP:
Hariciye Nezareti,
#13
SORU:
İstanbul’da ilk daimî ikamet elçiliği kuran Avrupa devleti hangisidir?
CEVAP:
Venedikliler,
#14
SORU:
XVIII. yüzyıla kadar Avrupa ülkelerine elçi göndermeyen Osmanlı Devleti ,Avrupa devletlerinin bir çoğunun XV. yüzyılın sonlarından itibaren İstanbul’da daimî elçi veya maslahatgüzarlar bulundurmasına nasıl bir açıklama getiriyordu?
CEVAP:
Avrupa devletlerinin İstanbul’da daimî ikamet elçi bulundurması hususu, Osmanlılar tarafından devletin büyüklüğünün ve padişaha gösterilen saygının bir ifadesi olarak değerlendiriyordu.
#15
SORU:
Osmanlı da elçilik maiyetinde bulunanların Osmanlı dış politikasına ve hariciyesine damgalarını vurmakla kalmayıp, başka hangi önemli alanlar da Osmanlı ülkesine büyük yararlar sağladıklarını söyleye biliriz?
CEVAP:
Avrupa’daki bilim, teknik ve kültürel alan daki birçok yeniliklerin Osmanlı ülkesine girmesine yardımcı olmuşlardır.
#16
SORU:
XVIII. yüzyıldan başla yarak Osmanlı elçilik heyetlerinin kara yoluyla Avrupa’ya giderken Avusturya, Lehistan ve Rusya sınırlarında ,deniz yoluyla giden elçilik heyetlerinin ise liman şehirlerine yakın küçük adalarda belirli bir süre bekletilmelerinin nedeni neydi?
CEVAP:
Avrupayı Salgın hastalıklardan korumak için yaklaşık 40 gün Karantina altında tutulurlardı.
#17
SORU:
Venedik Doçu’nun ve tüccarlarının Osmanlı Devleti’ndeki ticarî ve siyasî çıkarlarını korumak ve daha fazla imtiyazlar kopartmak için İstanbul’da açtıkları temsilciliğe ne ad verilirdi?
CEVAP:
‘Balyos’ veya ‘baylos’ adı verilirdi.
#18
SORU:
Bir Yeniçağ kurumu olarak ortaya çıkan ve geliştirilen "daimî elçilikler" ilk önce hangi devletler tarafından gerçekleştirilmiş ve geliştirilmiştir?
CEVAP:
İtalyan tüccar devletleri tarafından 1450 yıllarından itibaren gerçekleştirildi ve geliştirildi.
#19
SORU:
Osmanlı ülkesine gelen yabancı elçilik heyetlerinin maiyetlerinde kimler bulunurdu?
CEVAP:
Tercümanlar, katipler, mektupçu, tabip, cerrah, rahip, berber, aşçı ve çeşitli hizmetkârlar bulunuyordu.
#20
SORU:
XV. yüzyıl sonları ile XVI. yüz yıl başlarında Avrupa’dan gelen elçiler, nerede misafir edilmişlerdir?
CEVAP:
Saraya da yakın olduğu için Eminönü’nde, sonraları ise Çemberlitaş’taki Elçi Hanı’nda misafir edilmişlerdir.