OSMANLI İKTİSAT TARİHİ Dersi Mâlî Yapı soru cevapları:

Toplam 20 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Selçuklular da ve daha sonra osmanlı devletinde de kullanılan, devlet gelirlerinin toplandığı hazineye ne ad verilirdi? 


CEVAP:

 Hızâne-i Âmire denirdi. 


#2

SORU:

Osmanlılar da, öncelikle tımar kesimini teşkilatlandırmak ve gelir kaynaklarındaki değişiklikleri izleyebilmek için genellikle otuz yılda bir tekrarlanan mali uygulamanın adı neydi? 


CEVAP:

 Tapu tahrirleri  veya Tapu Sayımları denilirdi.


#3

SORU:

Osmanlı da iki safhada yapılan Tapu sayımlarının özellikleri neydi? 


CEVAP:

Tapu sayımları genellikle iki safhalıydı. ilkinde faal nüfus, mâlî imkânlar ve bundan devlete düşen pay belirleniyordu. 

ikinci safhada devletin payına düşen gelirin hazine ile tımar kesimi arasında bölüştürülmesi yapılırdı.

ilk safhada hazırlanan deftere mufassal (ayrıntılı defter), ikincisine icmâl (özet) denirdi.


#4

SORU:

Osmanlı da Tarımla uğraşmayan şehir nüfusuna mensup vatandaşlar devlete hangi vergileri öderlerdi? 


CEVAP:

Şehirde yaşayanlar:Sadece avârız ve (müslüman olmayanlar) cizye öderlerdi.


#5

SORU:

Osmanlı devletin de gelir ve giderleri denetlemek görevini yüklenen ve bütçelerde yer alan maliye kalemlerinin de yöneticisi durumunda olan ve  dolayısıyla  defterdarların  da içinden çıktığı  bölüm olan bu kalem hangisidir?


CEVAP:

Muhasebe-i evvel (Başmuhasebe)  kalemi.


#6

SORU:

Osmanlı Devletin de Bursa, Biga, Bolu, Adapazarı, Kastamonu, Çankırı’daki bazı mukâtaalarla Mîzân-ı harîr (ipek kapanı) mukâtaasının ve Akdeniz adalarındaki çeşitli mukâtaaların gelirlerini denetleyen ve Rumeli’deki kimi kale muhafızlarının mevâcib hesaplarını tutan büro hangisidir?


CEVAP:

Bursa Mukâttaası.


#7

SORU:

Daha çok rikâb ağaları, emekli Enderûn ağaları, müteferrikalar, hazine memurları,  hassa tabipleri gibi  bazı görevlilerin maaş hesaplarını tutan, yani saray ve divan memuru statüsünde olan memurların maaşlarını denetliyen büro kalemi hangisiydi?


CEVAP:

Küçük Ruznamçe.


#8

SORU:

Osmanlı iç hazinesinin  başlıca gelir kaynakları nelerdi?


CEVAP:

İç hazinenin başlıca gelir kaynakları: Bazı has, mukâtaa ve vakıf gelirleri, Mısır irsâliyesi, darphane gelirleri, çeşitli hediye ve müsaderelerden elde edilen gelirlerdir. Yine dış hazinenin gelir fazlası iç hazineye aktarılırdı.


#9

SORU:

18.yüzyılın ikinci yarısından itibaren ihtiyat hazinesi olarak  Osmanlı maliye örgütü içersinde ayrı bir önem kazanan , statü ve işlevi değişerek ikinci bir devlet hazinesi gibi gelir ve gider idaresinde yer almış olan devlet kurumu hangisidir?


CEVAP:

Darbhâne, ( Darbhâne-i Âmire  ).


#10

SORU:

Osmanlı da bulunan "Hazîne-i Hâssa " kurumu nedir?


CEVAP:

iç hazine yerine Klasik dönemde zaman zaman kullanılan Hazîne-i Hâssa tabiri de Tanzimat’tan sonra tamamen bu hazine için kullanılır olmuştur. Padişah’a ait gelir ve giderlerin yürütülmesinden sorumlu olan bu kuruma hazineden her yıl belirli bir pay aktarılmaya devam ederek bu pay ile birçok stratejik iktisadî kuruluş finanse edilmişti.


#11

SORU:

İslâm ve Batı dünyaları arasında ki bütçe kavram ve uygulama farklılıkları nelerdir?


CEVAP:

Batı’da bütçe uygulaması sınıfsal bir yapının ürünüdür ve halkın devlete ne kadar vergi vereceğini bilme ihtiyacından kaynaklanmaktadır.  islâm dünyasında ise bütçeler devletin tek taraflı irade beyanlarıyla hazırlanmıştır.


#12

SORU:

Osmanlı bütçesinde yer alan gelir kaynaklarının büyük bölümünü oluşturan,   mukâtaa nedir?


CEVAP:

Mukâtaalar doğrudan devlet işletmeleri, devlete ait bir gelir payının tahsili işidir Mukâtaaları günümüz yaklaşımıyla Kamu iktisadî teşebbüsleri olarak görmek mümkündür. Kara ve deniz gümrükleri, darphaneler, madenler ve şaphâneler buna örnek olarak verilebilir.


#13

SORU:

Osmanlıların mukâtaa  topraklarının işletilmesinde kullandığı mâlikâne  yöntemi   nedir?


CEVAP:

 Mâlikâne ömür boyu verilen iltizâmlara verilen isimdir. 17. yüzyılın sonlarından (1695) itibaren, özellikle maliyenin artan nakit ihtiyacının baskısı altında iltizâmla işletilen mukâtaalar mâlikâne haline getirilmeye başlanmıştır. Bu sistemde mukâtaa gelirleri birer peşin (muaccele) ve her yıl ödenecek taksitler (müeccele) karşılığında özel kesime satılmaktaydı.


#14

SORU:

Osmanlı Devleti’nin de en önemli gelir kaynaklarından birini oluşturan "Cizye" vergisi kimlerden alınmazdı? 


CEVAP:

Rahipler, ergin olmayanlar, devlet hizmetinde bulunan aileler, iş yapamaz durumda olanlar ve yabancı tüccarlardan cizye  alınmazdı.


#15

SORU:

Başlangıçta savaş harcamalarını finanse etmek için konulan,17.yüzyılın sonlarından itibaren olağan vergiler haline getirilen ve toplam bütçe gelirleri içinde  % 10-20 arası paya sahip olan, Tanzimat döneminde de tekâlif-i örfiyye ismiyle varlığını sürdürmüş olan vergi hangisidir?


CEVAP:

Avarız vergisi.


#16

SORU:

Osmanlı maliyesin de önemli bir yere sahip olan " Ulufe " neydi?


CEVAP:

Ulufe: merkezî ordu ve devlet görevlilerine üç ayda bir yapılan maaş harcamalarıdır.


#17

SORU:

Osmanlı devletin de  deniz kumandanlarına, Kırım hanlarına ve kalgaylara (prenslere), çerkes beylerine vs. tahsis edilen yıllık gelirlere ne ad verilirdi?


CEVAP:

"Salyâne" denirdi. 


#18

SORU:

III. Selim (1789-1807) döneminde  kurulan, irâd-ı Cedîd Hazinesi’nin  temel işlevi neydi?


CEVAP:

"İrâd-ı Cedîd Hazinesinin" temel işlevi, kendisine tahsis edilen gelirle mâlikâne ve eshâm sistemini tasfiyeye ve tımar rejimini ıslaha çalışmak ve olağanüstü giderler için bir ihtiyat fonu oluşturmaktı. 


#19

SORU:

Osmanlı maliye teşkilatı ve vergi sisteminin çağdaşı Avrupa devletlerindeki örneklerine uygun hale getirilmesi ve Osmanlı bütçelerinin gelir öncelikli iken gider ağırlıklı  hale dönüştürülmesi  hangi dönemde gerçekleştirilmiştir?


CEVAP:

Tanzimat  Döneminde.


#20

SORU:

20 Aralık 1881’de Düyûn-ı Umûmiyye idaresi’nin kurulmasının nedeni neydi?


CEVAP:

Osmanlı devleti aldığı borçları ödeyemez duruma düşünce, ve vergi tahsilatında da bugünkü türk maliyesinden daha etkin olmadığından alacaklı devletler tarafından bazı devlet gelirlerine anında el koymak amacıyla tahsilat yapan bir çeşit özel vergi dairesi veya maliye bakanlığı. kelime anlamı genel borçlar demektir.