OSMANLI TARİHİ (1566-1789) Dersi VİYANA BOZGUN YILLARI (1683-1699) soru cevapları:

Toplam 124 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU: Köprülüzade Fazıl Ahmet Paşa döneminde ki Avusturya politikası ondan sonra sadrazam olan Merzifonlu Kara Mustafa Paşa ile hangi yönde değişim göstermiştir?


CEVAP: 1670’li yıllarda Avusturya hâkimiyetindeki Protestan Macarlar ayaklandı. Habsburglar’la yalnız başlarına mücadele edemeyeceklerini anlayan Tökeli İmre başkanlığındaki Macarlar, Osmanlı yönetiminden yardım istediler. Köprülüzâde Fazıl Ahmet Paşa’nın sadrazamlığı döneminde Osmanlı İmparatorluğu Macarlar’la ilgilenmedi. Ancak Fazıl Ahmet Paşa’nın ölümünden sonra sadrazam olan Merzifonlu Kara Mustafa Paşa bu politikayı değiştirerek, Protestan Macarların lideri Tökeli İmre’ye yardıma başladı. Budin Beylerbeyi, Avusturyalıların elinde bulunan Orta Macar (Kuzey Macaristan) topraklarının bir kısmını alarak, Tökeli İmre’ye verdi. Osmanlı İmparatorluğu Tökeli’yi Orta Macar Kralı olarak tanıdı. Böylece Osmanlının Avusturya politikası yeni bir savaşa doğru ilk adımlarını atmıştı.

#2

SORU: Avusturya’ya karşı barıştan ziyade gerginliği hedefleyen yeni Osmanlı politikasına karşı Avusturya hangi yönde ne gibi girişimlerde bulunmuştur ve bunun sonucunda Osmanlıdan ne gibi tepkiler almıştır?


CEVAP: Avusturya, Osmanlılarla savaşa girmek istemiyordu. 1664’te 20 yıllık olarak imzalanmış Vasvar Antlaşması’nı yenilemek için Kont Albert de Caprara elçi olarak İstanbul’a gönderilmişti. Elçi, barış antlaşmasının süresinin uzatılması için çok uğraştı. Hatta “İslâm şeriatı üzere boğazına bez bağlayıp aman diyene kılıç olur mu? Üzerine sefer caiz midir?” diyerek seferin caiz olmadığına dair fetva bile aldı. Ancak sadrazam fetvaya da aldırış etmeyerek, Avusturya üzerine sefere çıkma fikrinden vazgeçmedi. Merzifonlu Kara Mustafa Paşa, sınırdaki askerlerden Avusturya saldırıları oluyor diye gelen şikâyet mektuplarını da kullanarak, IV. Mehmed’i de Avusturya üzerine sefere ikna etti.

#3

SORU: Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın dolayısıyla Osmanlı ordusunun Avusturya’ya karşı hedefi Nersi idi sonra bu hedef neden Viyana oldu?


CEVAP: Osmanlı ordusunun almak istediği yer başlangıçta Viyana değil Yanıkkale (Raab) idi. Fakat Reisülküttap Mustafa Efendi gibi bazı kimselerin de tesiriyle hedef Viyana oldu. Kanunî gibi bir hükümdarın fethedemediği bir şehri ele geçirecek olan komutanın kazanacağı saygınlık Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın aklını başından almıştı.

#4

SORU: Viyana’nın sadece Avusturya için değil tüm Avrupa için ayrı bir önemi vardı, bu önemin kaynağı nedir?


CEVAP: Osmanlıların “Beç” olarak adlandırdıkları Viyana, sadece Avusturya’nın değil o zamanki bütün Almanya’yı ve birçok prensliği kapsayan, Kutsal Roma- Germen İmparatorluğu’nun da merkeziydi.

#5

SORU: Viyana’nın Avrupa için öneminin büyük olması sebebiyle Avusturya Avrupa’dan ne gibi ittifaklar ve yardımlar kazandı?


CEVAP: Avusturya, barışın olamayacağını görünce Avrupa’daki diğer devletlerden ve Papa’dan yardım istemişti. Özellikle Papa’nın tesiriyle Lehistan, Avusturya ile ittifak yaptı. Ayrıca Avrupa’nın birçok yerinden gönüllüler Viyana’ya gelmeye başlamışlardı.

#6

SORU: Savaşın başında Viyana’da ki savunma yapısıyla Osmanlı kuvvetlerini mukayese ediniz?


CEVAP: İmparator Leopold, Osmanlı askeri Viyana’ya gelmeden yedi gün önce 20-25 bin kişilik bir kuvvet bırakarak şehirden ayrılmıştı. Viyana müdafileri sayı olarak, Osmanlıların dörtte biri idi. Ancak topçu kuvvetleri daha üstündü. Bu da şehrin uzun süre kendisini savunmasında önemli bir faktör olmuştur.

#7

SORU: Viyana kuşatması hangi tarihte başlamıştır?


CEVAP: 14 Temmuz 1683.

#8

SORU: Viyana için gelen yardım ordusu hangi tarihte şehir önlerine ulaşmıştır?


CEVAP: 11 Eylül 1683.

#9

SORU: Viyana’ya yardıma gelen haçlı ordusuna karşı Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa düşmanı karşılamada ne gibi taktik hatalar yapmıştır?


CEVAP: Haçlı ordusu ilerlerken, sadrazam Yanıkkale’yi kuşatan Budin Beylerbeyi İbrahim Paşa’yı yardıma çağırmış, düşmanı keşif ve ilerleyişini taciz etme görevi ise Kırım Hanı Murad Giray’a verilmişti. Sadrazam, Wienerwald tepelerine orduyu taşıyarak düz ovada meydan muharebesi yerine Viyana’yı kuşatmaya devam etmiş ve düşmanın stratejik tepelere hakim olmasına engel olmamıştı. Osmanlı kuvvetleri bu yardım ordusuna karşı vaziyet alarak, savaşa hazırlandı. Ancak kuvvetlerin tamamı siperlerden çıkarılmadığı gibi, topçu tabyaları da şehre ateşe devam etmişlerdi, bu hatalar gelecek mağlubiyetin zeminini hazırlamıştı.

#10

SORU: İkinci Viyana kuşatmasında başarısız olunmasının sebeplerini maddeler halinde sıralayınız.


CEVAP: . Şehrin zorla alınma ihtimali varken, yağma olmaması ve Viyana’nın tahrip edilmemesi için kuşatmayı ağırdan alması. . Jan Sobiesky Viyana’nın imdadına yetiştiğinde, ona karşı koymak için askerin önemli bir kısmını siperlerden çıkarmaması ve kuşatmayı bozmamak için düşmana az bir kuvvet ile karşı koyması. . Viyana’ya yardıma gelen orduyu küçümsemesi. . Büyük topların getirilmemesi. .Düşman ordusunun ateşli silahların kullanımında nicelik ve nitelik bakımından Osmanlılardan üstün olması.

#11

SORU: Viyana’yı kurtaran Haçlı ordusundaki müttefikler neden bozguna uğrayan Osmanlı ordusunu takip etmemişlerdir?


CEVAP: Viyana’yı kurtaran Haçlı ordusundaki müttefikler, öncelikle Osmanlı ordugâhını yağmayla, daha sonra da şehre kimin ilk olarak gireceği meselesi ile uğraştıkları için bozguna uğramış olan Türk ordusunu takip etmemişlerdir.

#12

SORU: Osmanlının Avrupa’da ki en önemli merkezlerinden olan Budin’in düşüşünü açıklayınız.


CEVAP: Merzifonlu’nun öldürülmesinden sonra da bozgunun önüne geçilemedi. Avusturya ordusu, 14 Temmuz 1684’te serhad boylarındaki en önemli Osmanlı şehri olan Budin’i kuşattı. Kara Mehmed Paşa, 10 Ağustos’ta şehid oluncaya kadar Budin’i canla başla savundu. Valinin şehadetinden sonra yerine Şeytan İbrahim Paşa geçti. Avusturya ordusu komutanı Maksimilyan, teslim teklifinin reddedilmesi üzerine 4 Ekim’de Budin’e büyük bir hücum yaptırdı, ancak başarısız oldu. Kuşatmanın uzamasından dolayı zor durumda kalan Avusturyalılar, Osmanlı ordusunun yardıma gelmesi üzerine muhasarayı bırakarak alelacele çekildiler. Osmanlı birlikleri kaçan düşmanı yakalayarak 20 bin kadarını öldürdü. Budin’de 113 gün direnen Şeytan İbrahim Paşa’nın unvanı Melek’e çevrildi. Ancak diğer cephelerde mağlubiyetler devam etti. Charles de Lorraine komutasındaki Avusturya ordusu, 18 Haziran 1686’da Budin’i ikinci defa kuşattı. Ömrünü cephelerde geçirmiş 70 yaşında tecrübeli bir komutan olan Budin Valisi Abdurrahman Abdi Paşa, Avusturyalılar’a iki buçuk ay direndi ancak sonunda askerleriyle birlikte şehid düştü. 2 Eylül 1686’da da Budin’deki 145 yıllık Türk hâkimiyeti sona ermişti. Budin’in elden çıkmasından sonra Osmanlı hâkimiyetindeki diğer Macar toprakları da bir bir elden çıktı. Ama Osmanlılar için en acı kayıp Budin’idi.

#13

SORU: Viyana bozgunundan sonra Osmanlı Venedik barışının da bozulmasını hazırlayan ve Osmanlı Venedik Harbini görünürde başlatan sebepleri açıklayınız.


CEVAP: İkinci Viyana bozgunundan sonra Venedik Cumhuriyeti de harekete geçerek, 25 Nisan 1684’te Avusturya ile Kutsal İttifak Antlaşması imzalamıştı. Venedik, bu ittifaka katılmakla aslında Girit’in elinden çıkmasının acısını çıkarmak istiyordu. Venedik tüccarlarının mallarının Sadrazam Kara Mustafa Paşa’nın emriyle müsadere edilmesi ve müsadere edilen malların Kurşunlu Mahzen’de iken kuşkulu bir şekilde yanması, buna mukabil Venedikliler’in de Müslüman tüccarların mallarına el koymaları ve hatta bazılarını katletmeleri; İkinci Viyana bozgunundan sonra Merzifonlu’nun çadırını basan Avusturya birliklerinin çadırda Avusturya’dan sonra sıranın Venedik’te olduğunu belirten yazışmaları ele geçirmeleri Osmanlı-Venedik Harbi’ni, görünürde başlatan sebeplerdir.

#14

SORU: Viyana bozgunundan sonra kurulan kutsal ittifak hangi ülkelerden oluşmakta idi?


CEVAP: Kutsal İttifak: Avusturya ve Lehistan’ın kazandığı başarılar üzerine cephe genişledi. Venedik, 1684’te, Rusya da 1686’da Osmanlı’ya savaş ilân etti. Osmanlı birlikleri, dört cephede birden mücadele etmeye başladılar.

#15

SORU: Bozgun sonrası Lehistan cephesinde ne gibi gelişmeler yaşanmıştır?


CEVAP: Lehsitan Kralı Jan Sobiesky, Buçaş Antlaşması’yla Osmanlılar’a verdiği toprakları geri almanın yanı sıra Boğdan’ı, Akkirman, Kili ve İsmail gibi Osmanlı kalelerini almak istiyordu. Ancak Kırım Tatarları’nın da desteğiyle Osmanlı ordusu 1684 ve 1685’te Soibesky’i kendi topraklarına geri püskürttü. Lehler’in 1687 ve 1688’deki Kamaniçe seferleri de başarısızlıkla sonuçlandı. 1692 Ağustos’unda Kamaniçe üzerine yürüyen 60 bin kişilik Leh ordusu, kale komutanı Kahraman Paşa tarafından mağlup edildi. Leh kuvvetleri, 1694’te bölgedeki askerlerin Avusturya cephesine gitmelerinden istifadeyle yeniden Kamaniçe üzerine yürüdülerse de Kahraman Paşa karşısında yine mağlup oldular. Leh birlikleri sadece Boğdan’ın bazı bölgelerini işgale ise muvaffak oldular.

#16

SORU: Ruslar Azak’ı ele geçirerek ne gibi kazanımlar elde etmişlerdir?


CEVAP: Rus ordusu, 1695’te Azak’ı kuşattı. Doksan beş gün süren kuşatma başarısız oldu. Ancak Petro pes etmemişti. İlk kuşatması başarısız olmasına rağmen ertesi yıl bir donanma oluşturarak, karadan ve denizden Azak’ı kuşattı. Ruslar, 1696 Ağustos’unda Azak kalesini ele geçirdiler. Çar Petro, Azak’ı işgal ederek Karadeniz’in kilidini ele geçirmişti. Ruslar, hem Azak sahillerinde gemi inşa edecekleri, hem de Karadeniz üzerinden sıcak denizlere inebilecekleri bir üsse kavuşmuşlardı.

#17

SORU: Bozgunların arka arkaya gelmesine rağmen padişah IV. Mehmet’in hangi özelliği (zaafı) devletle ilgilenmemesine sebep olmuştur?


CEVAP: IV. Mehmet’in aşırı boyutlara ulaşmış haftalarca hatta aylarca süren av peşinden koşmasıyla aşırı boyutlara ulaşan av merakı (zaafı) devletle ilgilenmemesine sebep olmuştur.

#18

SORU: IV. Mehmet’in tahttan inmesi nasıl gerçekleşmiştir, akıbeti ne olmuştur ve yerine kim getirilmiştir?


CEVAP: Askerlerin IV Memet’i istemediklerine dair yollanan mektup İstanbul’a ulaştıktan sonra sadrazam vekili Köprülüzâde Fazıl Mustafa Paşa, devlet adamlarını, ayanları, ulemayı ve yeniçeri ocağının ileri gelenlerini, 8 Kasım 1687’de sabah namazında Ayasofya Camii’nde topladı. Cemaatle sabah namazı kılındıktan sonra ana konuya geçildi. Mustafa Paşa, askerin gönderdiği mektubu bir kez daha yüksek sesle okuttu. Camide toplananlar bunun üzerine sultanın kardeşi Şehzâde Süleyman’ın tahta çıkarılmasını kararlaştırdılar. IV. Mehmed tahttan indirildikten sonra 1693’te vefat edene kadar İstanbul ve Edirne saraylarında hapis hayatı yaşadı.

#19

SORU: Yeni padişah olan II. Süleyman tahta çıkarılışını ve o dönemlerde şehzadelerin zaaflarını bu kapsamda açıklayınız.


CEVAP: Sadrazam vekili Köprülüzâde Fazıl Mustafa Paşa’nın gayretleriyle 8 Aralık 1687’de tahta Şehzâde Süleyman’ın geçirilmesi kararlaştırılmıştı. Yaklaşık 40 yıl hapis hayatı yaşayan Şehzâde Süleyman padişah olduğuna inanamayarak, devlet ricalinin cülus için kendisini beklediğini söyleyen Harem Ağası Ali Ağa’ya “İzâlemiz emredildiyse söyleyin, iki rekât namaz kılayım. Kırk yıldır her gün ölmektense bir gün önce ölmek yeğdir” diyerek, şimşirlikten çıkmak istemedi. II. Süleyman hapis arkadaşı ve kardeşi olan Şehzade Ahmed’in yardımıyla tahta çıktığına ikna edildi. II. Süleyman, 40 yıla yakın hapis kaldığı için iyi bir eğitim alamamıştı. Tahta çıktıktan kısa bir süre sonra sadrazamı huzuruna kabul edip, ona, “Kırk yıldır bir karanlık yerde mahpus ve hayattan ümidimi kesmiş iken yeniden dünyaya gelip gözümü açtım ve âlemi hercümerç buldum” demiştir.

#20

SORU: Cülus bahşişi nedir?


CEVAP: Padişahların tahta çıktıklarında devlet görevlilerine ve askerlere dağıtıkları bahşişe cülus bahşişi denir.

#21

SORU: II. Süleyman’ın tahta çıkışında cülus dağıtmaması sebebiyle İstanbul’da başlayan isyanın diğer benzeri sebeplerle çıkan isyanlardan farkı nelerdir?


CEVAP: Daha önceki isyanlarda genelde askerin yanında yer alan şehir halkı, bu defa büyük çoğunluğu askerlerden oluşan zorbalara karşı durmuştu. Bu isyan, daha önceki isyanlardan başka bir yönüyle de farklıydı. Daha önceki isyanlarda askerlerin bir kısmı isyan ederken diğer kısımları isyanı bastırmak üzere kazanılmakta ve isyanlar daha fazla büyümeden bastırılabilmekteydi. Ancak bu isyanda İstanbul’daki askerin çoğu birlikte hareket ettikleri için isyan yaklaşık dört ay, aralıklarla şehri kasıp kavurmuştu.

#22

SORU: 1688’de bakır para da kullanılmasının sonucunda oluşan sıkıntılar nelerdir ve bakır paranın akıbeti ne olmuştur?


CEVAP: Hazinenin sıkıntısını önlemek için Osmanlı tarihinde ilk defa 1688’de bakır para bastırıldı. “Mangır” adı verilen paranın ikisi bir akçe itibar edilmişti. Para darlığı bitmeyince bir mangır bir akçe kabul edildi. Ancak bu durum büyük bir ekonomik krize yol açtı. Esnaf mangırla mal satmak istemedi. Fiyatlar arttı ve kıtlık meydana geldi. Ayrıca kalpazanlık hadiseleri görüldü. II. Ahmed döneminde mahzurları yüzünden mangırdan vazgeçildi.

#23

SORU: Kötü gidişata dur demek için son bir umut olarak sadrazam yapılan Fazıl Mustafa Paşa görevine başladığında ne gibi yenlikleri hayata geçirmiştir?


CEVAP: Yeni sadrazam orduyu yeniden düzenleyerek, görev yapmayan 30 bin yeniçeriyi askerlikten çıkardı. Devletin ve ordunun üst noktalarına güvenilir ve dürüst kişileri getirdi. Bakırköy yakınlarında Baruthâne-i Âmire’yi kurdu. Ayrıca eyaletlerde tesis ettirdiği atölyelerde de barut ürettirerek, ordunun ihtiyacının karşılanmasına çalıştı. Bütçeyi denkleştirmeye uğraştı. Osmanlı topraklarının önemli bir kısmının işgal altında olması sebebiyle kıtlık ve fiyat artışını ortadan kaldıramadı. Savaşların oluşturduğu ortamdan istifade ederek haksız servet kazananlar idam edilerek, mallarına el konuldu. Fazıl Mustafa Paşa, devletin kaybolan otoritesinin tesisi ve halkın itimadının yeniden kazanılması için çeşitli tedbirler aldı. Özellikle harp döneminin masrafları üzerlerine yıkılan gayrimüslim reayanın gönlünü kazanmak için bazı tedbirler alındı, cizye vergisinde ıslahat yapılırken, kiliselerin tadilatına izin verildi ayrıca halkın belini büken avarızlar kaldırıldı. Osmanlılar böylece İmparator Leopold’un Osmanlı Hristiyanlarını çekmeye yönelik hamlesinin de önüne geçtiler. Fazıl Mustafa Paşa bu reformları bütün sadrazamlığı süresine yaymış, ayrıca piyasadaki değeri düşük paraları piyasadan çekerek ekonomiyi rahatlatmış oldu.

#24

SORU: Fazıl Mustafa Paşa II. Süleyman döneminde askeri alanda ne gibi kazanımlar elde etmiştir açıklayınız.


CEVAP: Fazıl Mustafa Paşa, iç düzenlemenin ardından Avusturya’ya karşı harekete geçti. Niş, Semendire ve Belgrad geri alındı. Belgrad’ın alınmasıyla Tuna savunma hattı yeniden kuruldu. Avusturya’ya yardım eden Sırplar, Katolik baskısı sebebiyle yaptıklarından pişman olmuşlardı. Sadrazam Sırpları cezalandırmadı, bağlılıklarını kazanmak için çaba gösterdi. Belgrad’ın fethi hem padişahı, hem de halkı rahatlattı ve sadrazama karşı büyük bir güven sağladı. Şehzâdeliğinden beri çile çeken ve tahta çıktıktan sonra birçok sadrazam değiştiren II. Süleyman’ın tek iyi giden işi Fazıl Mustafa Paşa’nın dirayetli ve becerikli bir sadrazam olarak görev yapmasıydı.

#25

SORU: II. Süleyman’ın ölümünden sonra padişah kim olmuştur?


CEVAP: II. Ahmet.

#26

SORU: Sadrazam fazıl Ahmet Paşa’nın Avusturya seferine çıktığında Avusturya ordusunun durumu nasıldı?


CEVAP: Avusturya ordusu bölünmüş durumdaydı. Nitekim başkomutan Charles de Lorraine ile birçok birlik, Fransız Kralı XIV. Louis’le savaşmak üzere Ren cephesinde bulunmaktaydı. Bu yüzden İmparator Leopold Macaristan’daki ordunun idaresini “İmparatorluğun Kalkanı” veya “Türk Ludwig” olarak bilinen Ludwig Von Baden’e (Baden Margrafı Louis) vermişti. Bütün kış boyunca Macar asi Tökeli’ye bağlı birliklerle ve Tatarlarla mücadele eden Ludwig, Osmanlı ordusunun bu yardımcı unsurlarla birleşmesinden endişe etmekteydi. Diğer Alman prensliklerinin de desteklediği yaklaşık 100 bin kişilik Alman ordusu Petervaradin ile Zemun arasında beklemekteydi.

#27

SORU: Salankamen Muharebesi sonucu Osmanlıyı nasıl etkilemiştir?


CEVAP: Salankamen Muharebesi, İkinci Viyana Kuşatması sonrasındaki mücadelede önemli bir dönüm noktasıdır. Öncelikle Avusturya’nın Fransa ile uğraştığı bir dönemde bu savaşta mağlup olunması, Macaristan’ı yeniden ele geçirme şansının kaybedilmesine neden oldu. Kuşkusuz bu savaştaki askeri kayıplardan daha önemlisi yetenekli devlet adamına bu kadar ihtiyaç duyulduğu bir sırada Fazıl Mustafa Paşa’nın şehid olmasıydı. Devleti yeniden toparlayıp, bozgunu durduran sadrazamın şehadeti hem kendisinin başlattığı reformların durmasına hem de cephelerde ordunun yeniden toparlanmasına engel oldu.

#28

SORU: II. Mustafa’nın kendinden önce gelen sultanlardan farkı nedir?


CEVAP: Yeni padişah, Viyana bozgunundan sonra Batı’da sürekli gerileyen devleti yeniden azametli günlerine kavuşturmayı hayal ediyordu. 16. yüzyılın muhteşem hükümdarı Kanunî Sultan Süleyman’ı da kendine örnek almıştı. II. Mustafa’nın tahta çıkışının üçüncü günü Veziriazam Sürmeli Ali Paşa’ya kötü gidişatı düzeltmek için sefere bizzat çıkacağını ifade eden bir hatt-ı hümâyûn gönderdi. Burada, zevk ü sefayı ve rahatı kendisine haram ettiğini, vücudunu halk uğruna tahsis ettiğini, bu bakımdan veziriazamdan da benzeri şekilde hizmet beklediğini söylüyordu. Yeni padişah, babası IV. Mehmed’i ve sonraki padişahları gevşeklikle suçluyordu. Veziriazama gönderdiği emirde padişahların duyarsızlıkları, zevke dalmaları yüzünden her tarafın istilâ altında kaldığını, çoluk-çocuğun esir düştüğünü, kendisinin düşmandan intikam almayı baş hedefi hâline getirdiğini yazıyordu. Ayrıca “Padişahımız niçin sefere gider?” şeklindeki sorulara da ceddi Kanunî Sultan Süleyman’ı örnek gösteriyor, kendinin atasının yolunda yürüdüğünü söylüyordu.

#29

SORU: II. Mustafa’nın sefere çıkarttığı ordusuna karşı davranışlarında ön plana çıkarttığı unsurlar nelerdir?


CEVAP: Disiplin ve adalet en ön plandadır. Sadece bir komutan olarak değil adaleti ile de ceddi Kanuni’ye benzemeye çalışan II. Mustafa, seferde meydana gelen haksızlıklara göz yummadı. Sultan haksızlıkların üzerine sert bir şekilde giderek hem imajını muhafaza etti, hem de askerin disiplini ve düzeni bozmasına izin vermedi. Hatta Süleyman Paşa’ya karşı kurulan önemli bir mahkemeye bizzat başkanlık ederek adaleti ilk elden gerçekleştirdiği dahi gözlenmiştir.

#30

SORU: II. Mustafa’nın Avusturya’ya karşı ilk seferindeki kazanımları nelerdir?


CEVAP: Osmanlı ordusu, Lugoş ve Şebeş kalelerini ele geçirdi. II. Mustafa, ilk seferinden ceddi Kanunî gibi muzaffer olarak İstanbul’a döndü.

#31

SORU: II. Mustafa’nın ilk iki seferinden başarı ile dönmesi neyin göstergesi olarak addedilebilir?


CEVAP: Osmanlı’nın Viyana’dan sonra yaşadığı bozgun yıllarında önemli toprak kayıpları olmasına rağmen Belgrad, Niş ve Semendire’yi geri kazanması ve II. Mustafa döneminde gerçekleştirilen başarılı iki Macaristan seferi Osmanlı’nın gücünü hâlâ koruduğunun göstergesidir.

#32

SORU: Üçüncü Avusturya seferinde çıkıldığında Osmanlı’nın beklentileri nelerdi?


CEVAP: 1697 Nisan’ında Edirne Sarayı’nda Arz Odası’nın önüne tuğlar dikildi. II. Mustafa’nın komutası altında 100 binin üzerindeki Osmanlı ordusu Macaristan seferine çıktı. Avusturya’nın eline geçen Erdel üzerine yürünecekti. Bölgedeki 40 bin kişilik Avusturya birlikleri Osmanlı ordusu için bir tehlike yaratmıyordu. Tokay’da ayaklanan Macarlar’ın da yolda Osmanlı ordusuna katılması bekleniyordu.

#33

SORU: II. Mustafa’nın üçüncü seferinde daha her iki ordu karşılaşmadan hezimete zemin teşkil eden adımlar nelerdir?


CEVAP: Osmanlı ordusu Pançova’ya geldiğinde burada Avusturya ordusu hakkında yeni haberler alındı. Alınan istihbarata göre Avusturya ordusunun Titel ve Segedin arasında olduğu öğrenildi. Yeni plana göre Osmanlı ordusu Tisa Nehri’ni geçecek ve Titel Kalesi’ni fethedecekti. Böylece Elmas Mehmed Paşa, Cafer Paşa’nın uyarılarını dikkate almayarak Osmanlı ordusunun felakete sürüklenmesindeki en büyük adımlardan birini attı. Titel fethedildikten sonra Osmanlı tarafı bir kez daha sefer planını değiştirdi. Artık Erdel üzerine değil Varadin üzerine gidilmek için hazırlıklar yapılmaya başlandı. Bu planın başta gelen sıkıntısı Varadin’e saldırmak için bu kaleye gidene kadar dokuz farklı yerde köprü kurmak ve bataklık arazileri aşmak zaruretiydi. Bu zaruret, Türk tarafının hızını yavaşlatacakken, Avusturya birliklerine zaman kazandıracaktı.

#34

SORU: Zenta Muharebesinin askeri sonucu nedir?


CEVAP: 11 Eylül 1697’de öğleden sonra başlayan muharebe gün batarken bitmişti. Karanlık bastığında, Prens Eugen büyük bir zafer kazanmıştı. 20 bin askerimiz savaş meydanında, 10 bin kadarı da nehirde şehit olmuştu. Osmanlılar’ın, Zenta Muharebesi’ndeki en büyük kaybı komutan kadrosunda olmuştu. Osmanlı ordusu asker kaybının yanı sıra önemli sayıda subayını kaybetmişti. Birinci, ikinci ve üçüncü sınıf subayların önemli bir kısmı şehit düşmüştü.

#35

SORU: Osmanlının kaybettiği hiçbir savaşta yaşanmayan utanç verici hezimet Zenta Muharebesinde yaşanmıştır, bu nedir?


CEVAP: Osmanlı sancaklarıyla beraber, sadrazamın göğsünde taşıdığı sadrazamlık mührünün dahi düşmanın eline geçmesidir.

#36

SORU: Zenta Muharebesinin her iki devlet açısından sonucu nedir?


CEVAP: 1697 Eylül’ünde Zenta’da alınan mağlubiyet Viyana bozgun yıllarında bir dönüm noktasıydı. Sultan II. Mustafa’nın bariz hataları ve Türk birliklerinin kötü durumu karşısında Prens Eugen cüretkâr davranarak savaşı kazanmış ama tedbiri yine de elden bırakmamıştı. Ordusunun kapasitesini çok iyi biliyordu. Bu önemli başarıdan daha fazla avantaj yaratacak imkânlara sahip değildi. Para ve erzak sıkıntısı, Osmanlılar’ın hemen arkasından gitmesini ve zaferini Tımışvar’a veya Belgrad’a yapılacak bir saldırıyla tamamlamasını engelledi. Ordusunun büyük bir kısmını Erdel’de ve Tuna Nehri kenarındaki kış karargâhlarına gönderen Prens Eugen küçük bir birlikle Bosna’ya bir akın düzenledi. O dönemlerde 6 bin ev, 150 cami ve 30 bin nüfusa sahip zengin ve canlı bir ticaret şehri olan Saraybosna önlerine kadar geldi. Şehri ateşe verdi ve Saraybosna’ın büyük bir kısmı kül yığınına dönüştü. Ardından geri çekilen Prens Eugen, Kasım ayında ilk kez büyük bir zafer töreniyle karşılandığı Viyana’ya geri döndü. Zenta Muharebesi’nden sonra umudu kalmayan Osmanlı yönetimi barışa yanaştı ve Karlofça Antlaşması imzalandı.

#37

SORU:

Avusturya hakimiyetindeki Protestan Macarlar kaç yılların da ayaklanmışlardır?


CEVAP:

1670’li yıllarda Avusturya hakimiyetindeki Protestan Macarlar ayaklandı.


#38

SORU:

Protestan Macarlar’ın lideri Tökeli İmre’ye yardım eden sadrazam kimdir?


CEVAP:

Ancak Fazıl Ahmed Paşa’nın ölümünden sonra sadrazam olan Merzifonlu Kara Mustafa Paşa politikayı değiştirerek, Protestan Macarlar’ın lideri Tökeli İmre’ye yardıma başladı.


#39

SORU:

Avusturya, Osmanlılar’la savaşa girmek istemiyordu. 1664’te 20 yıllık olarak imzalanmış Vasvar Antlaşması’nı yenilemek için kim İstanbul’a gönderilmiştir?


CEVAP:

1664’te 20 yıllık olarak imzalanmış Vasvar Antlaşması’nı yenilemek için Kont Albert de Caprara elçi olarak İstanbul’a gönderilmişti.


#40

SORU:

Osmanlı ordusunun almak istediği yer başlangıçta Viyana değil Yanıkkale (Raab) idi. Kimin tesiriyle hedef Viyana oldu? 


CEVAP:

Reisülküttap Mustafa Efendi gibi bazı kimselerin de tesiriyle hedef Viyana oldu.


#41

SORU:

Avusturya, barışın olamayacağını görünce Avrupa’daki diğer devletlerden ve Papa’dan yardım istemişti. Özellikle hangi ülke, Avusturya ile ittifak yaptı?


CEVAP:

Avusturya, barışın olamayacağını görünce Avrupa’daki diğer devletlerden ve Papa’dan yardım istemişti. Özellikle Papa’nın tesiriyle Lehistan, Avusturya ile ittifak yaptı.


#42

SORU:

Osmanlılar’ın “Beç” olarak adlandırdıkları yer neresidir?


CEVAP:

Osmanlılar’ın “Beç” olarak adlandırdıkları Viyana, sadece Avusturya’nın değil o zamanki bütün Almanya’yı ve birçok prensliği kapsayan, Kutsal Roma-Germen İmparatorluğu’nun da merkeziydi.


#43

SORU:

Viyana şehrinin ilk kuşatma tarihi nedir?


CEVAP:

Viyana, kuşatmanın daha ilk gününde (14 Temmuz 1683) düşme tehlikesi geçirdi.


#44

SORU:

 Kuşatma uzadıkça Viyana’da hangi hastalık baş göstermiştir? 


CEVAP:

Viyana müdafileri sayı olarak, Osmanlılar’ın dörtte biri idi. Ancak topçu kuvvetleri daha üstündü. Bu da şehrin uzun süre kendisini savunmasında önemli bir faktör oldu. Kuşatma uzadıkça Viyana’da yiyecek azalmış ve dizanteri başlamıştı.


#45

SORU:

Kuşatma sırasında iki tarafın mücadelesi daha  çok nerde gerçekleşmiştir?


CEVAP:

Kuşatma sırasında iki tarafın mücadelesi yeryüzünden çok yeraltında gerçekleşmiş, Osmanlı lağımcılarının ilerleyişine Avusturyalılar karşı lağımlar açarak cevap vermişlerdi. Eylül ayının başında Viyana’ya karşı Osmanlılar’ın beş yerde kazdığı lağımlar kale duvarlarına yaklaşmıştı. Bunların patlatılmasıyla kale düşebilirdi.


#46

SORU:

Vatikan’ın çağrısı ile Avusturya’nın yardımına koşan ve yapılan antlaşma gereğince Haçlı ordusunun başkomutanlığına kim getirilmiştir?


CEVAP:

Haçlı ordusunun başkomutanlığına getirilen Lehistan Kralı Jan Sobiesky, yaklaşık 25 bin kişilik ordusuyla Lehistan’ın başkenti Krakow’dan 15 Ağustos’ta yola çıkmıştı.


#47

SORU:

Haçlı ordusu ilerlerken, sadrazam kimi yardıma çağırmıştır?


CEVAP:

Sadrazam Yanıkkale’yi kuşatan Budin Beylerbeyi İbrahim Paşa’yı yardıma çağırmış, düşmanı keşif ve ilerleyişini taciz etme görevi ise Kırım Hanı Murad Giray’a verilmişti.


#48

SORU:

12 Eylül’de Kahlenberg Tepesi’ne ulaşan Haçlı ordusunun komutanı resmen Jan Sobiesky olsa da ordunun asıl yönetimini kim üstlenmiştir?


CEVAP:

12 Eylül’de Kahlenberg Tepesi’ne ulaşan Haçlı ordusunun komutanı resmen Jan Sobiesky olsa da ordunun asıl yönetimini Charles de Lorraine üstlenmişti. Nitekim bu durum ordunun dizilişine de yansımış, savaş teamüllerine göre başkumandanın merkezde yer alması gerekirken Sobiesky’nin birlikleri sağ kanatta görevlendirilmişti.


#49

SORU:

12 Eylül’de Kahlenberg Tepesi’nde muharebe başladı. Düşmanın sağ kanadındaki Leh kuvvetleri ile çarpışan Sarı Hüseyin Paşa, düşmanı tutabilirken, sol kanatta yer alan Alman birlikleri, Osmanlı sağ kanadında yer alan kimi mağlup etti?


CEVAP:

 İbrahim Paşa’yı mağlup etti.


#50

SORU:

İkinci Viyana Kuşatması neden başarısız oldu? 


CEVAP:

Tarihçiler Merzifonlu’nun hataları olarak şunları gösterirler: 

  1. Şehrin zorla alınma ihtimali varken, yağma olmaması ve Viyana’nın tahrip edilmemesi için kuşatmayı ağırdan alması.
  2. Jan Sobiesky Viyana’nın imdadına yetiştiğinde, ona karşı koymak için askerin önemli bir kısmını siperlerden çıkarmaması ve kuşatmayı bozmamak için düşmana az bir kuvvet ile karşı koyması. 
  3. Viyana’ya yardıma gelen orduyu küçümsemesi. 
  4. Büyük topların getirilmemesi. 
  5. Düşman ordusunun ateşli silahların kullanımında nicelik ve nitelik bakımından Osmanlılar’dan üstün olması.

#51

SORU:

Bugün hangi şehirlerde Osmanlılar’dan kalan çadırlar, silahlar, bayraklar sergilenmektedir? 


CEVAP:

Bugün Viyana, Krakow, Karlsruhe gibi şehirlerdeki müzelerde Osmanlılar’dan kalan çadırlar, silahlar, bayraklar sergilenmektedir.


#52

SORU:

Osmanlı topları hangi kilisenin büyük çanının dökümünde kullanıldı?


CEVAP:

Osmanlı topları ise Saint Stephan Kilisesi’nin büyük çanının dökümünde kullanıldı. Bu çan daha sonraki yıllarda, kilisenin üzerine düşerek parçalandı. 1952’de kilisenin restorasyonu sırasında kalan parçalar tekrar eritilerek, yeniden çan yapıldı.


#53

SORU:

Viyana’nın ilk kahvehanesinin adı nedir?


CEVAP:

Osmanlı ordusunun arkasında bıraktıklarının içinde yüzlerce çuval kahve de bulunuyordu. Türk ordugâhında casus olarak dolaşıp, çeşitli söylentiler çıkaran ve Viyana’nın dışarıdaki kuvvetlerle irtibatını temin eden Leh asıllı Koltschitzky, yaptığı hizmetler karşılığında mükâfat olarak bu kahve çuvallarını almıştı. Bunlarla Viyana’nın ilk kahvehanesi olan Mavi Şişe’yi kurdu. Kahve, daha önce Avrupa’ya gitmiş olmasına rağmen, Avrupa’ya yayılmasının Osmanlı ordusundan kalan bu kahve çuvalları ile olduğu söylenir.


#54

SORU:

Osmanlı ordusu, bozgundan bir gün sonra Yanıkkale’ye vardı. Sadrazam, Viyana önlerindeki muharebede cepheyi terkeden ve sefer sırasında çeşitli anlaşmazlıklar yaşadığı kimi idam ettirdi?


CEVAP:

Budin Beylerbeyi Uzun İbrahim Paşa’yı 14 Eylül’de idam ettirdi.


#55

SORU:

Bozgunda rolü olan Kırım Hanı Murad Giray, padişahtan onay alınarak azledildi ve yerine kim tayin edildi?


CEVAP:

30 Eylül’de II. Hacı Giray Kırım Hanı tayin edildi.


#56

SORU:

Viyana’yı kurtaran müttefikler, üzerlerinden zafer sarhoşluğunu attıktan sonra 18 Eylül’de Osmanlı topraklarına doğru harekete geçtiler.  Kara Mehmed Paşa, 7 Ekim’de hangi kale önlerinde, Lehistan Kralı Sobiesky’i mağlup etti?


CEVAP:

Kara Mehmed Paşa, 7 Ekim’de Ciğerdelen Kalesi önlerinde, Lehistan Kralı Sobiesky’i mağlup etti.


#57

SORU:

Sobiesky’nin arkasından gelen düşman ordusu kalabalıktı. Kara Mehmed Paşa, 9 Ekim’de yine Ciğerdelen önlerinde meydana gelen muharebede mağlup oldu. Bu gelişme üzerine Ciğerdelen Kalesi, düşmana teslim oldu. Haçlılar, daha sonra hangi kaleyi ele geçirdiler? 


CEVAP:

Haçlılar, daha sonra Estergon Kalesi’ni ele geçirdiler.


#58

SORU:

İstanbul’dan gönderilen görevliler, hangi tarihte Merzifonlu’ nun ölüm fermanını Belgrad’a getirdiler?


CEVAP:

25 Aralık 1683’te Merzifonlu’nun ölüm fermanını Belgrad’a getirdiler.


#59

SORU:

Avusturya ordusu, hangi yılda serhad boylarındaki en önemli Osmanlı şehri olan Budin’i kuşattı? 


CEVAP:

14 Temmuz 1684’te serhad boylarındaki en önemli Osmanlı şehri olan Budin’i kuşattı.


#60

SORU:

Budin’de 113 gün direnen Şeytan İbrahim Paşa’nın ünvanı daha sonra ne olmuştur?


CEVAP:

Budin’de 113 gün direnen Şeytan İbrahim Paşa’nın ünvanı Melek’e çevrildi.


#61

SORU:

Charles de Lorraine komutasındaki Avusturya ordusu, kaç yılında  Budin’i ikinci defa kuşattı.


CEVAP:

18 Haziran 1686’da Budin’i ikinci defa kuşattı.


#62

SORU:

2 Eylül 1686’da da Budin’deki kaç yıllık Türk hakimiyeti sona ermiştir?


CEVAP:

2 Eylül 1686’da da Budin’deki 145 yıllık Türk hakimiyeti sona ermişti.


#63

SORU:

Budin’in işgalinden sonra, hangi kaleler kaybedildi?  


CEVAP:

Segedin, Şimontorna, Peçuy, Sikloş gibi önemli kaleler doğru dürüst direnilmeden Avusturyalılar’a teslim edildi.


#64

SORU:

12 Ağustos 1687’de Sarı Süleyman Paşa’nın başında bulunduğu Osmanlı ordusu Mohaç Ovası yakınlarında, Sikloş önlerinde meydana gelen muharebede Charles de Lorraine komutasındaki Avusturya ordusu karşısında disiplinini kaybederek büyük bir mağlubiyete uğradı. Bu mağlubiyetlerin neticesi ne olmuştur? 


CEVAP:

Güney Macaristan’daki Osmanlı hakimiyeti sona ererken, Sırbistan da tehdit altına giriyordu. 


#65

SORU:

İkinci Viyana bozgunundan sonra Venedik Cumhuriyeti de harekete geçerek, kaç yılında Avusturya ile Kutsal İttifak Antlaşması imzalamıştı? 


CEVAP:

25 Nisan 1684’te Avusturya ile Kutsal İttifak Antlaşması imzalamıştı.


#66

SORU:

Kutsal İttifak içinde kimler yer almıştır?


CEVAP:

Kutsal İttifak: Avusturya ve Lehistan’ın kazandığı başarılar üzerine cephe genişledi. Venedik, 1684’te, Rusya da 1686’da Osmanlı’ya savaş ilân etti. Osmanlı birlikleri, dört cephede birden mücadele etmeye başladılar.


#67

SORU:

Venedik neden bu ittifaka katılmıştır?


CEVAP:

Venedik, bu ittifaka katılmakla aslında Girit’in elinden çıkmasının acısını çıkarmak istiyordu.


#68

SORU:

Venedik Cumhuriyeti kaç yılında Osmanlı İmparatorluğu’na savaş ilân etti?


CEVAP:

Venedik Cumhuriyeti 15 Temmuz 1684’te Osmanlı İmparatorluğu’na savaş ilân etti


#69

SORU:

Papa, Floransa, Malta, Ceneviz ve İspanyol donanmalarının gemilerinden oluşmak üzere büyük bir donanma tertip ederek harekete geçti. Bu büyük donanmanın komutasına kim getirildi? 


CEVAP:

Papa, Floransa, Malta, Ceneviz ve İspanyol donanmalarının gemilerinden oluşmak üzere büyük bir donanma tertip ederek harekete geçti. Bu büyük donanmanın komutasına da Girit’i Türkler’e terkeden Morosini getirildi.


#70

SORU:

Morosini ilk iş olarak 8 Ağustos 1685’te hangi adayı işgal etti? 


CEVAP:

8 Ağustos 1685’te Ayamavra Adası’nı işgal etti.


#71

SORU:

Venedik donanması kaç yılında Preveze’yi işgal etti?


CEVAP:

Venedik donanması 28 Eylül 1685’te Preveze’yi işgal etti.


#72

SORU:

7 Nisan 1685’te Sign’de Venedik askeri Bosna Valisi Fındık Mustafa Paşa tarafından mağlup edildi. Ancak 1687’de hangi kaleler Venedik’in eline geçti? 


CEVAP:

1687’de Sign, Kartaro ve Karnaro kaleleri Venedik’in eline geçti.


#73

SORU:

Morosini, 1686’da nereleri işgal etmiştir?


CEVAP:

Morosini, 1686’da Navarin, Modon, Arkadia ve Argos’u da işgal etti. 1687’de Korint, İnebahtı ve Mezistre ile 25 Eylül 1687’de de Atina, Venedik birliklerinin eline geçti. Venedikliler adaya hakim olduktan sonra Mora’da Romanya, Lakonya, Mezonya ve Ahiya olmak üzere dört idari bölge oluşturdular.


#74

SORU:

Lehsitan Kralı Jan Sobiesky, Buçaş Antlaşması’yla Osmanlılar’a verdiği toprakları geri almanın yanısıra hangi Osmanlı kalelerini almak istiyordu? 


CEVAP:

Boğdan’ı, Akkirman, Kili ve İsmail gibi Osmanlı kalelerini almak istiyordu.


#75

SORU:

Lehistan’ın teşvikiyle Kutsal İttifak’a katılan Rusya, kaç yılında Kırım’a saldırdı?


CEVAP:

Lehistan’ın teşvikiyle Kutsal İttifak’a katılan Rusya, Kırım hanının toprakları dışında olmasını da fırsat bilerek 1689’da Kırım’a saldırdı.


#76

SORU:

Petro'nun, ilk kuşatması başarısız olmasına rağmen ertesi yıl bir donanma oluşturarak, karadan ve denizden Azak’ı kuşattı. Ruslar kaç yılında kaleyi ele geçirdiler?


CEVAP:

Ruslar, 1696 Ağustos’unda kaleyi elegeçirdiler. Çar Petro, Azak’ı işgal ederek Karadeniz’in kilidini elegeçirmişti. Ruslar, hem Azak sahillerinde gemi inşa edecekleri, hem de Karadeniz üzerinden sıcak denizlere inebilecekleri bir üsse kavuşmuşlardı.


#77

SORU:

IV. Mehmed’in saltanatı neden sona ermiştir?


CEVAP:

IV. Mehmed’in bu hastalık derecesindeki av merakı saltanatının da sonunu getirdi ve tahttan indirilme gerekçesini oluşturdu. 


#78

SORU:

Türk devletlerinde, avlar nasıl görülürdü?


CEVAP:

Türk devletlerinde, hükümdarlarla birlikte bazen binlerce kişinin katıldığı avlar sadece bir eğlence aracı olarak görülmüyordu. Askerî bir talim ve hazırlık olarak da görülüyordu. Ayrıca askerlerin ve halkın durumunu bizzat yerinde görmek ve onların şikâyetlerini dinlemek için de bir vesileydi.


#79

SORU:

Avusturya cephesindeki bozgun bir türlü önlenemiyor, arka arkaya önemli kaleler kaybediliyordu. Bu durum yetmiyormuş gibi dört senedir devam eden sürekli savaşlar askeri bezdirmiş ve toplu firarlar başlamıştı. Bu tepkilerin sonucunda ne olmuştur?


CEVAP:

Tepkiler 5 Eylül 1687’de isyana dönüştü.


#80

SORU:

Askerler kaçan Sarı Süleyman Paşa’nın yerine kimi sadrazam ilân ettiler?


CEVAP:

Askerler kaçan Sarı Süleyman Paşa’nın yerine Siyavuş Paşa’yı sadrazam ilân ettiler ve bu durumu IV. Mehmed’e de kabul ettirdiler.


#81

SORU:

IV. Mehmed tarihte nasıl anılmıştır?


CEVAP:

IV. Mehmed, ava o kadar meraklıydı ki tarihe Avcı Mehmed diye geçmiştir. Daha tahta çıktığı ilk zamanlardan itibaren yüzlerce, hatta binlerce kişinin katıldığı avlar düzenledi. IV. Mehmed Osmanlı tarihinin Kanunî’den sonra en uzun süre tahtta kalan hükümdarıdır. Sarayda hapis hayatı yaşamadan yetişmesine rağmen iyi bir eğitim alamamıştır. Osmanlı tarihi ve Peygamberimizin hayatına dair bahisleri okutmaktan hoşlanırdı.


#82

SORU:

Askerler Avusturya cephesini bırakarak kaç yılında  İstanbul üzerine yürümüşlerdir?


CEVAP:

Askerler, Avusturya cephesini bırakarak 1687’de İstanbul üzerine yürümüşler.


#83

SORU:

Asker, Edirne’ye geldikten sonra burada iki gün bekledi. Bu arada İstanbul’daki devlet adamları, ulema ve yeniçeri ileri gelenlerine hitaben gönderdikleri mektuplarla, hangi padişahı artık padişah olarak görmek istemediklerini, kendileri şehre gelene kadar yeni bir padişahın seçilmesini söylemişlerdi? 


CEVAP:

IV. Mehmed’i artık padişah olarak görmek istemediklerini, kendileri şehre gelene kadar yeni bir padişahın seçilmesini söylemişlerdi.


#84

SORU:

IV. Mehmed kaç yılında  vefat etmiştir?


CEVAP:

IV. Mehmed tahttan indirildikten sonra 1693’te vefat edene kadar İstanbul ve Edirne saraylarında hapis hayatı yaşadı.


#85

SORU:

Sultan İbrahim tahttan indirildiği zaman tahta kim çıkmıştır? 


CEVAP:

Sultan İbrahim tahttan indirildiği zaman 1648’de yerine en büyük oğlu, IV. Mehmed çıkarılmıştı. Şehzade Süleyman, ağabeyi ile aralarındaki üç buçuk aylık fark yüzünden tahta ondan 39 yıl sonra geçecekti.


#86

SORU:

IV. Mehmed, kendisini tahttan indirmek için askerler ve devlet adamları tarafından kullanılmasınlar diye 1653’te hanedanın diğer erkek üyelerini nereye hapsettirmiştir?


CEVAP:

IV. Mehmed, kendisini tahttan indirmek için askerler ve devlet adamları tarafından kullanılmasınlar diye 1653’te hanedanın diğer erkek üyelerini Topkapı Sarayı’nda Harem’e bitişik “şimşirlik” denilen yerde hapsettirmişti. Sultanın kardeşleri Şehzâde Süleyman, Şehzâde Ahmed ve Şehzâde Selim şimşirliğin ilk misafiriydiler.


#87

SORU:

Şimşirlik kelimesinin anlamı nedir?


CEVAP:

Şimşirlik: Bir adı da “kafes” olan bina 12 odadan meydana geliyordu. Yüksek duvarlarla ve şimşir ağaçlarıyla çevriliydi. Şehzâdegân Dairesi olarak yaptırılan bina adını çevresindeki ağaçlardan almıştı. Binanın çift taraflı demirlerle kilitlenen iki kapısı vardı. Kapıların hem önünde hem de arkasında hadım ağalar nöbet tutarlardı.


#88

SORU:

Sadrazam vekili Köprülüzâde Fazıl Mustafa Paşa’nın gayretleriyle kaç yılında  tahta Şehzâde Süleyman’ın geçirilmesi kararlaştırılmıştı?


CEVAP:

8 Aralık 1687’de tahta Şehzâde Süleyman’ın geçirilmesi kararlaştırılmıştı.


#89

SORU:

II. Süleyman 40 yıllık hapis hayatından sonra çıktığı tahtta kaç yıl hükümdarlık yaptı?


CEVAP:

II. Süleyman 40 yıllık hapis hayatından sonra çıktığı tahtta dört yıl hükümdarlık yaptı ama hükümdarlığı ilk gününden son gününe kadar sıkıntılı geçti.


#90

SORU:

Süleyman’ın saltanatının ilk aylarında İstanbul’da büyük bir kaos yaşandı. Bu kaosun nedeni neydi?


CEVAP:

Cülus bahşişi verilemeyince başıbozuk asker şehre girip, daha ilk günden itibaren sokaklarda terör estirdi.


#91

SORU:

Cülus'un tanımı nedir?


CEVAP:

Padişahların tahta çıktıklarında devlet görevlilerine ve askerlere dağıtıkları bahşişe cülus bahşişi denir.


#92

SORU:

Hazinenin sıkıntısını önlemek için Osmanlı tarihinde ilk defa kaç yılında bakır para basıldı?


CEVAP:

Hazinenin sıkıntısını önlemek için Osmanlı tarihinde ilk defa 1688’de bakır para bastırıldı. “Mangır” adı verilen paranın ikisi bir akçe itibar edilmişti. Para darlığı bitmeyince bir mangır bir akçe kabul edildi. Ancak bu durum büyük bir ekonomik krize yol açtı. Esnaf mangırla mal satmak istemedi. Fiyatlar arttı ve kıtlık meydana geldi. Ayrıca kalpazanlık hadiseleri görüldü. II. Ahmed döneminde mahzurları yüzünden mangırdan vazgeçildi.


#93

SORU:

İstanbul’un büyük yangınlarından biri 18 Mart 1688’de meydana geldi. Yangın İstanbul'un hangi bölgelerini etkilemiştir?


CEVAP:

Balıkpazarı civarında başlayan yangın, Hasır İskelesi’ne doğru sahilden ilerleyip, surları aşarak Valide Çarşısı’na sıçradı. Burada iki kol hâlinde iki ayrı istikamete doğru genişledi. Yangının bir kolu Balkapanı, Uzunçarşı ve Mercan Çarşısı’nı etkisi altına alırken, diğer kolu da Mahmutpaşa’ya doğru ilerledi. Bu yangında 1.500 ev ve 5.000’e yakın dükkân hasar gördü.


#94

SORU:

Kanunî Sultan Süleyman tarafından kaç yılında Belgrad fethedilmiştir?


CEVAP:

Kanunî Sultan Süleyman tarafından 1521’de fethedilen Belgrad


#95

SORU:

II. Süleyman, Avusturya karşısında mağlubiyetlerin artması üzerine kaç yılında Köprülü Mehmed Paşa’nın küçük oğlu olan Fazıl Mustafa Paşa’yı sadrazamlığa getirdi?


CEVAP:

25 Ekim 1689’da Köprülü Mehmed Paşa’nın küçük oğlu olan Fazıl Mustafa Paşa’yı sadrazamlığa getirdi


#96

SORU:

 Baruthâne-i Âmire’yi hangi sadrazam kurmuştur?


CEVAP:

Fazıl Mustafa Paşa’yı sadrazamlığa getirdi. Yeni sadrazam orduyu yeniden düzenleyerek, görev yapmayan 30 bin yeniçeriyi askerlikten çıkardı. Devletin ve ordunun üst noktalarına güvenilir ve dürüst kişileri getirdi. Bakırköy yakınlarında Baruthâne-i Âmire’yi kurdu.


#97

SORU:

Fazıl Mustafa Paşa, devletin kaybolan otoritesinin tesisi ve halkın itimadının yeniden kazanılması için çeşitli tedbirler aldı. Özellikle harp döneminin masrafları üzerlerine yıkılan gayrimüslim reayanın gönlünü kazanmak için nasıl tedbirler alıdı?


CEVAP:

Cizye vergisinde ıslahat yapılırken, kiliselerin tadilatına izin verildi ayrıca halkın belini büken avarızlar kaldırıldı. Osmanlılar böylece İmparator Leopold’un Osmanlı Hristiyanları’nı çekmeye yönelik hamlesinin de önüne geçtiler. Fazıl Mustafa Paşa bu reformları bütün sadrazamlığı süresine yaymış, ayrıca piyasadaki değeri düşük paraları piyasadan çekerek ekonomiyi rahatlatmıştı.


#98

SORU:

Fazıl Mustafa Paşa, iç düzenlemenin ardından Avusturya’ya karşı harekete geçti. Hangi şehirleri geri aldı?


CEVAP:

Niş, Semendire ve Belgrad geri alındı. Belgrad’ın alınmasıyla Tuna savunma hattı yeniden kuruldu.


#99

SORU:

Kudüs’te katolikler’e nasıl bir imtiyaz verilmiştir?


CEVAP:

Kudüs’te Katolikler’e İmtiyaz: II. Süleyman döneminde, Hristiyanlar için son derece önemli olan Kudüs’teki Kamame Kilisesi’nin anahtarı Fransa Kralı XIV. Louis’in teşebbüsüyle Katolikler’e verildi. Bu durumda Fransa’nın Avusturya’ya karşı savaşıyor olmasının yanısıra, Osmanlı’ya karşı savaşan Ruslar’ın da tesiri olmuştu.


#100

SORU:

II. Süleyman kaç yılında ölmüştür?


CEVAP:

1691’de Edirne Sarayı’nda ölen II. Süleyman’ın cesedi bozulmaması için iç organları çıkarılmadan ilaçlarla tahnit edilmiş, ardından da buzlar içerisine konularak İstanbul’a getirilmişti. Kanunî Türbesi’ne defnedildi.


#101

SORU:

Tahnit kelimesinin anlamı nedir?


CEVAP:

Ölen birinin cesedinin bozulmaması için iç organların çıkarılıp, vücudunun ilaçlanmasına tahnit denir.


#102

SORU:

II. Süleyman ölünce tahta kim geçti?


CEVAP:

Sadrazam 15 Haziran’da Edirne’den ayrıldıktan sekiz gün sonra II. Süleyman ölünce tahta II. Ahmed geçirildi.


#103

SORU:

Sadrazam sultanın ölüm haberini ve yeni sultanın gönderdiği mühr-i hümâyûnu nerde teslim aldı?


CEVAP:

Sadrazam sultanın ölüm haberini ve yeni sultanın gönderdiği mühr-i hümâyûnu Sofya’da teslim aldı. Yaklaşık 100 bin kişilik Osmanlı ordusu 21 Temmuz’da Belgrad’a ulaştı.


#104

SORU:

İmparator Leopold Macaristan’daki ordusunun idaresini kime vermişti?


CEVAP:

İmparator Leopold Macaristan’daki ordunun idaresini “İmparatorluğun Kalkanı” veya “Türk Ludwig” olarak bilinen Ludwig von Baden’e (Baden Margrafı Louis) vermişti


#105

SORU:

Osmanlı ordusunun Zemun’dan Tisa ile Tuna arasındaki kasabaya gelmesiyle ne zaman  muharebe başladı?


CEVAP:

Osmanlı ordusunun Zemun’dan Tisa ile Tuna arasındaki kasabaya gelmesiyle 19 Ağustos’ta muharebe başladı.


#106

SORU:

Osmanlı ordusu sadrazamın yanısıra Yeniçeri Ağası Eğinli Mehmed Ağa’yla birlikte kaç bin  şehid verdi?


CEVAP:

8.000 kadar şehid verdi.


#107

SORU:

II. Ahmed saltanatı sırasında İstanbul’un temiz tutulmasıyla ilgili ne gibi önlemler almıştı? 


CEVAP:

Bir hatt-ı hümâyûnunda, şehirdeki bazı kaldırımların tamir amacıyla bozulduğu, bazı kişilerin de yaya kaldırımlarını söküp evlerindeki pis suları dışarı akıttıkları, bu yüzden yük hayvanlarının geçişi sırasında bu pis suların Müslümanlar’ın üzerine sıçradığı belirtildikten sonra bu tür girişimlerin önünün alınmasını İstanbul kadısına emretmekteydi.


#108

SORU:

Hatt-ı hümâyûn kelimesinin anlamı nedir?


CEVAP:

Osmanlı diplomatiğinde padişahın kendi el yazısı ile yazılmış emirlerine hatt-ı hümâyûn denirdi.


#109

SORU:

Mısırçarşısı tamamen kaç yılında yandı?


CEVAP:

1691’de çıkan bir yangında Mısırçarşısı tamamen yandı


#110

SORU:

1693’te ise üç büyük yangında nereler tahribat görmüştür?


CEVAP:

7 Haziran’daki ilk felaket, Cibali’de başlayıp, Zeyrek Camii ve At Pazarı taraflarına kadar büyük mal ve can kaybına sebebiyet verdi. 5 Eylül’deki ikinci büyük yangın ise, Ayazma Kapısı dışında zuhur edip, sur içine sıçrayarak Fatih’ten Avratpazarı’na ve Vefa, Şehzâdebaşı, Aksaray üzerinden Cerrahpaşa’ya doğru iki kol hâlinde yayılmıştır. Yangında 18 cami, 19 mescid, 17 mektep, 10 medrese ve tekke, 11 hamam, 12 fırın, 2.547 ev, yeniçeri kışlası, 1.146 dükkân, 22 değirmen, 3 yağhane ve 3 han ağır hasar gördü. 17 Eylül 1693’te yine Ayazma Kapısı civarından yükselen alevler, hızla Süleymaniye taraflarına sirayet etti ve bu muhitte ciddi zararlara sebebiyet verdi. Ocak 1695’te Bedesten civarında başlayan yangın fazla büyümeden kontrol altına alındı.


#111

SORU:

II. Ahmed, 1695’te ölünce yerine kim geçti?


CEVAP:

II. Ahmed, 1695’te ölünce yerine yeğeni II. Mustafa geçti. Bu yeni bir dönemin başlangıcıydı. II. Mustafa, Edirne’de 2 Haziran 1664’te dünyaya gelmişti


#112

SORU:

II. Mustafa’nın tahta çıkışının kaçıncı gününde Veziriazam Sürmeli Ali Paşa’ya kötü gidişatı düzeltmek için sefere bizzat çıkacağını ifade eden bir hatt-ı hümâyûn gönderdi?


CEVAP:

II. Mustafa’nın tahta çıkışının üçüncü gününde 


#113

SORU:

Sakız kaç yılında Venediklerden geri alınmıştır?


CEVAP:

Sakız’ın 21 Şubat 1695’te Venedik’ten geri alınması, Kırım hanzâdelerinden Şehbaz Giray’ın Lehistan topraklarında önemli başarılara imza atması Avusturya seferi öncesi moralleri yükseltti ve padişahın seferi için uğurlu birer işaret olarak algılandılar.


#114

SORU:

Tuğ töreni nerde düzenlendi? 


CEVAP:

20 Mart 1695’te tuğ-ı hümâyûn, gelenek olduğu üzere vezirler ile ulemanın katılımıyla, Edirne Sarayı’nın kapısına dikilip kurbanlar kesildi. Daha sonra padişahla beraber Arz Odası’na geçildi, burada dua edildikten ve devlet adamları ile konuşulduktan sonra tuğ töreni sona erdi.


#115

SORU:

21 Nisan 1695’te Belgrad muhafazasına tayin olunan Süleyman Ağa, komutası altındaki kaç bin  yeniçeriyle törenle yola çıktı? 


CEVAP:

21 Nisan 1695’te Belgrad muhafazasına tayin olunan Süleyman Ağa, komutası altındaki 1.613 yeniçeriyle törenle yola çıktı. Ancak Mustafa Paşa Köprüsü’ne geldiklerinde yeniçeriler kendilerine cülûs bahşişi olarak tahsis edilen para verilmedikçe bir adım daha ileri gitmeyeceklerini söyleyip isyan ettiler.


#116

SORU:

Yeniçerilerin bu isyanının arkasında kim olduğu iddia ediliyordu? 


CEVAP:

Yeniçerilerin bu isyanının arkasında padişahın bizzat sefere çıkmasını istemeyen, başta Veziriazam Ali Paşa’nın geldiği iddia ediliyordu.


#117

SORU:

Yeniçeri isyanında parmağı olduğu gerekçesiyle Veziriazam Sürmeli Ali Paşa’yı 1 Mayıs’ta azletti ve yerine kim tayin oldu?


CEVAP:

Elmas Mehmed Paşa’yı tayin etti.


#118

SORU:

II. Mustafa veziriazamı değiştirdikten sonra otağ-ı hümâyûnunu Edirne Sarayı meydanına kurdurttu. Bu neyin işaretiydi?


CEVAP:

Otağ-ı hümâyûnun kurulması sefer vaktinin yaklaştığının bir işaretiydi.


#119

SORU:

II. Mustafa düzenin ve adaletin temini için bazen bizzat davalara başkanlık ediyordu. Ordu Sofya’da iken Arnavut Süleyman Paşa’nın valiliği sırasında halka zulmettiğini iddia eden şikâyetçiler, paşayı azlettirdiler. Ancak yapılan araştırmada iddiaların doğru olmadığı ortaya çıkınca Süleyman Paşa tekrar hangi sancağın yöneticiliğine getirildi? 


CEVAP:

Süleyman Paşa tekrar İlbasan Sancağı yöneticiliğine getirildi.


#120

SORU:

II. Mustafa komutasındaki Osmanlı ordusu Avusturya ordusu komutanı General Veterani nerde  karşılaştı?


CEVAP:

Tımış Nehri kıyılarında karşılaştı.


#121

SORU:

Muharebeyi kazanan Osmanlı ordusu hangi kaleleri ele geçirdi?


CEVAP:

Muharebeyi kazanan Osmanlı ordusu, Lugoş ve Şebeş kalelerini ele geçirdi. II. Mustafa, ilk seferinden ceddi Kanunî gibi muzaffer olarak İstanbul’a döndü.


#122

SORU:

Sultan, İstanbul’a döner dönmez ertesi yıl çıkacağı seferin hazırlıklarına başladı. Ne zaman İstanbul’dan ikinci seferi için hareket etti? 


CEVAP:

21 Nisan 1696’da İstanbul’dan ikinci seferi için hareket etti. Belgrad’a gelindiğinde Osmanlılar’ın “Nalkıran” dedikleri Saksonya Elektörü II. Frederik August’un komutasındaki Avusturya ordusunun Tımışvar’ı kuşattığı haberi geldi. Ağustos’un başlarında II. Mustafa’nın Belgrad önlerine geldiği haberini alan Frederik August dokuz gündür sürdürdüğü kuşatmayı kaldırarak, Osmanlılar’ı karşılamak için Bega boylarına geldi. 26 Ağustos’ta Ulaş mevkiinde akşama kadar süren muharebe sonucunda Osmanlılar ikinci defa düşmanı mağlup ettiler.


#123

SORU:

II. Mustafa’nın komutası altında 100 binin üzerindeki Osmanlı ordusu Macaristan'a  ne zaman sefere çıkmıştır?


CEVAP:

1697 Nisan’ında Edirne Sarayı’nda Arz Odası’nın önüne tuğlar dikildi. II. Mustafa’nın komutası altında 100 binin üzerindeki Osmanlı ordusu Macaristan seferine çıktı.


#124

SORU:

1697 Eylül’ünde Zenta’da alınan mağlubiyet Viyana bozgun yıllarında bir dönüm noktasıydı. Sultan II. Mustafa’nın bariz hataları ve Türk birliklerinin kötü durumu karşısında kim savaşı kazanmıştır?


CEVAP:

Prens Eugen cüretkâr davranarak savaşı kazanmış ama tedbiri yine de elden bırakmamıştı.