OSMANLI TARİHİ (1789-1876) Dersi İsyan ve Savaşların Gölgesinde Osmanlı Devleti (1821-1830) soru cevapları:

Toplam 22 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Ülkeyi âyanların egemenliğinden kurtarmak, yeniçeri sorununu kökünden halletmek, milliyetçilik hareketlerine bir çözüm bulmak gibi önemli işlerle uğraşırken diğer yandan ıslahatçı yönü ile devleti Tanzimat dönemine götüren padişah kimdir?


CEVAP:

II. Mahmud’dur.


#2

SORU:

Rumları diğer Balkan bağımsızlık hareketlerinden farklı kılan ve başarıya ulaştıran en önemli etken nedir?


CEVAP:

Antik Yunan mirasına Avrupa’da duyulan saygı ve köklerini burada arama çabası da Rumlara büyük cesaret vermiş, askerî ve siyasal destek sağlama düşüncesi onları daha kolay harekete sevk etmiştir. Avrupa’nın geçmişe bağlılık anlayışıyla sağladığı bu destek en önemli etkendir.


#3

SORU:

Filiki Eterya Cemiyeti nerede ve ne amaçlar kurulmuştur?


CEVAP:

Filiki Eterya: 1814’de Odesa’da üç Rum tüccar tarafından kurulan, asıl amacı bağımsız bir Yunan devleti kurmak olan sözde dostluk cemiyetidir. Bu cemiyet sayesinde Rumlar için bağımsızlık yolunda ilk somut adım atılmıştır.


#4

SORU:

Osmanlı’da bir kişinin “fermanlı” ilân edilmesi ne anlama gelir?


CEVAP:

Fermanlı: Osmanlı döneminde devlete karşı gelmek suçuyla aranan ve cezalandırılması için hakkında ferman bulunan kimsedir.


#5

SORU:

Tepedelenli Ali Paşa’nın öldürülmesinin Osmanlı siyasetine etkileri neler olmuştur?


CEVAP:

Balkan coğrafyasındaki pek çok bölgede ciddi bir asayişsizlik ortaya çıkmıştır. Rumların ve bölgedeki diğer unsurların daha rahat hareket etmelerine sebep olmuştur. Yunanistan Devleti’nin kurulması süreci hızlanmıştır.


#6

SORU:

Bağımsız Yunan devleti yolunda ilk adım ne zaman atılmıştır?


CEVAP:

Nisan 1826’da Rusya’da imzalanan Sen-Petersburg Protokolü ile atılmıştır.


#7

SORU:

Esas itibarıyla Petersburg Protokolü’nün aynısı olan ve 6 Temmuz 1827’de imzalanan Londra Antlaşması’nın adı geçen protokolden farkı nedir?


CEVAP:

Farkı ve en önemli yanı, Osmanlı Devleti’nin şartları kabul etmeyerek barışa yanaşmaması hâlinde ikna için üç devletin tüm olanak ve güçlerini kullanacaklarına dair hükmüydü.


#8

SORU:

Özerklik ne demektir?


CEVAP:

Özerklik: Arapça “muhtariyet” ve Yunanca “otonomi” kelimelerinin Türkçede kullanılan karşılığıdır. Özerklik başkasına muhtaç olmadan faaliyetlerini gerçekleştirmek ve kendi kendini yönetmek anlamlarına gelmektedir.


#9

SORU:

20 Kasım 1827 gerçekleşen “Navarin Baskını”nın sonuçları nelerdir?


CEVAP:

Limanda hilâl şeklinde ve üç sıra hâlinde demirli bulunan Osmanlı-Mısır donanması çok ağır bir zayiat almış yaklaşık 6000 denizci de hayatını kaybetmiştir. Tarihe “Navarin Baskını” olarak geçen bu olayın sonuçları Osmanlı Devleti açısından çok ağır olmuştur. Her şeyden önce donanmasız kalan devlet, Mora’da kurduğu hakimiyeti yeniden kaybet­miş ve bölgede olaylar tekrar başlamıştır. İngiltere, Fransa ve Rusya’ya nota vererek ortada bir savaş durumu yok iken donamasını batırdıkları için tazminat ve Yunan isyanı ile bağ­lantılarını kesmeleri istenmiştir. Bu istekler kabul edilmediği gibi elçilerin Osmanlı kuv­vetlerini suçlayıcı açıklamaları üzerine kriz büyümüş ve üç devletin elçileri İstanbul’dan ayrılarak siyasi ilişkiler kesilmiştir.


#10

SORU:

Osmanlı’da Meşveret Meclisi ne zamanlarda toplanırdı?


CEVAP:

Meşveret Meclisi: Osmanlı Devleti’nde önemli ve olağanüstü konuların görüşüldüğü danışma meclisidir. Savaş ve barışa karar vermek, antlaşma yapmak ve önemli devlet işlerini görüşmek üzere padişahın veya o olmadığı zaman sadrazamın başkanlığında toplanırdı.


#11

SORU:

14 Eylül 1829 tarihinde Ruslarla imzalanan Edirne Antlaşması’nın maddeleri nelerdir?


CEVAP:

16 madde ve 2 senetten oluşan Edirne Antlaşması’na göre; “Rusya, Tuna nehrinin ağzındaki adalar dışında, Rumeli’de işgal ettiği diğer yerlerden çekilecek ve Prut nehri savaştan önce olduğu gibi iki devlet arasında sınır olacaktı. Osmanlı Devleti Rusların Kafkasya, Gürcistan ve İran’dan aldığı Nahçivan ve Erivan’daki varlığını kabul edecek, Rus­ya da buna karşılık Erzurum, Kars ve Bayezıd’ı geri verecekti. Sırbistan ve Eflâk- Boğdan’a daha önceden verilen haklar genişletilecek, Eflâk-Boğdan voyvodaları kayd-ı hayat şartıyla atanacaktı. Rus ticaret gemileri Boğazlardan serbest olarak geçebilecek ve Ruslar Osmanlı topraklarında ticaret yapabileceklerdi. Ayrıca Osmanlı Devleti Yunanistan’ın kurulması ve bağımsızlığını öngören Londra Protokolü’nü kabul edecekti. Osmanlı Devleti Rusya’ya 10 milyon düka savaş tazminatı ödemeyi de kabul etmişti.”


#12

SORU:

Osmanlı Devleti’nin, Küçük Kaynarca Antlaşması’ndan sonra imzaladığı en ağır antlaşma hangisidir?


CEVAP:

Osmanlı Devleti, Küçük Kaynarca Antlaşması’ndan sonra imzaladığı en ağır antlaşma sayılabilecek Edirne Antlaşması ile kaybettiği toprakların yanı sıra siyasi ve askeri açıdan büyük prestij kaybetmiştir. Savaş tazminatı kötü olan maliyesini daha da zor duruma düşürürken Rusya ve diğer devletlerin baskısı da artarak devam etmiştir.


#13

SORU:

Edirne Antlaşması’nın Osmanlı Devleti içindeki milliyetçilik gelişmelerine etkisi ne olmuştur?


CEVAP:

Edirne Antlaşması’nın en önemli maddelerinden biri olan Yunanistan’ın bağımsızlığı, 1821’den itibaren verilen mücadelenin başarısızlığının yanı sıra milliyetçilik hareketlerine somut bir örnek olmuştur. Çözülmenin başlaması adına diğer ulusları harekete geçirecek bu gelişme Avrupa devletlerinin Osmanlı Devleti’nin iç işlerine karışması noktasında da yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur.


#14

SORU:

Yunanistan Devleti resmi olarak ne zaman kurulmuştur?


CEVAP:

Edirne Antlaşması’nın onaylanmasından sonra Yunanistan’ın kurulması ve sınırlarının belirlenmesi için Osmanlı Devleti ve Avrupa devletleri arasında Londra’da görüşmelere başlanmış, sınırları Mora’nın kuzeyinden geçen, Atik yarımadası ve Kiklat adalarını da içine alan bağımsız bir Yunan devleti kurulmuştur. Karar, Osmanlı Devleti’ne bildirilmiş, Osmanlı Devleti de 24 Nisan 1830’da onaylamak zorunda kalmıştır.


#15

SORU:

28 Temmuz 1823 günü İran’la imzalanan Er­zurum Antlaşması’nın Osmanlıya yararı ne olmuştur?


CEVAP:

1746 yılında Nadir Şah ile imzalanan barış anlaşması esas alınarak 28 Temmuz 1823 günü Er­zurum Antlaşması imzalanmıştır. Böylece Osmanlı Devleti, doğu cephesindeki savaşa son vererek bütün dikkatini Batı’daki sıkıntılara çevirmiştir.


#16

SORU:

16 Haziran 1827’de savaş ilânıyla Cezayir’i büyük bir donan­ma ile kuşatan Fransa’nın karşısına Osmanlı Devleti neden bir donanma göndermemiştir?


CEVAP:

Osmanlı Devleti, Cezayir’in kendi kuvvetleriyle Fransa’yı yeneceğini düşündüğünden olaya direkt müdahil olmamıştır. Navarin’de donanmasını kaybetmiş ve hâlen Mora isyanı ile uğraşmakta olan bir devlet olarak buraya kuvvet göndermek gibi bir imkânı da zaten bulunmamaktaydı.


#17

SORU:

II. Mahmud’un “aklam-ı ketebeden lisan tahsil edenlerden hâlâ öğrenmiş kimse yok mu? Niçin gayret ve heves etmiyorlar” sözleri hangi alanda ıslahat yapılmasını gerekli kılmıştır?


CEVAP:

Tercümanlık alanındaki ıslahat kastedilmektedir. Bu amaçla 23 Nisan 1821’de Tercüme Odası kurularak devlet kendi dil bilen elemanlarını ve dip­lomatlarını yetiştirme yoluna gitmiştir.


#18

SORU:

Osmanlı Devleti’nde ilköğretim ne zaman zorunlu hâle getirilmiştir?


CEVAP:

II. Mahmud 1824 yılında yayımladığı bir fermanla ilköğretimi zorunlu hâle getirmiştir. Ülke genelinde uygulanması ancak Tanzimat döneminde gerçekleşecektir. Yine de eğitim tarihinde zorunluluğu dile getiren ilk belge olması açısından önem taşımaktadır.


#19

SORU:

Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasına giden süreci kısaca özetleyiniz.


CEVAP:

17. yüzyılın ilk yarısında bozulmaya başlamıştır. Ace­mi Ocağı ‘nda yetişme şartının kaldırılıp dışarıdan asker alınmaya başlanması, “veledeş” adıyla yeniçeri çocuklarının doğrudan ocağa alınması, düzenli olarak yapılan talimlerin aksaması hatta terk edilmesi, asker olmamasına rağmen elinde yeniçerilerin aldıkları ulu­feyi almak için esame belgesi olan kişilerin artması, kayıkçılık, manavlık, nalbantlık gibi farklı işlerle uğraşmaya başlamaları gibi problemler yaygınlaşmıştır. Zamanla askerlikten başka her şeyle uğraşan, her türlü düzen ve askerî terbiyeden mahrum bir kalabalık hâline gelen ocak, girdiği savaşları kaybettiği gibi devletin geleceğini de tehlikeye atmaktaydı. Devlet adamları özellikle 18. yüzyılda bozulmayı görerek çeşitli tedbirler almaya başlamışlardır. Yapılan düzenlemeler ve alınan tedbirlere rağmen bozulmanın önüne geçileme­miş ve ocak bir sorun odağı hâline gelmiştir.


#20

SORU:

Yeniçeri Ocağı’nın yerine hangi ordu kurulmuştur?


CEVAP:

Yeniçeri Ocağı’nın yerine “Asakir-i Mansure-i Muhammediye” ismiyle yeni bir ordu kurulmuştur.


#21

SORU:

II. Mahmud’un da bizzat giydiği Harvanî nedir?


CEVAP:

Harvanî: II. Mahmud döneminde kıyafet düzenlemesiyle devlet ricalinin kürk giymesi usulü terk edildikten sonra giyilmeye başlanan yakası sırma işlemeli çuhadan üst elbisesidir.


#22

SORU:

1827 yılında modern tıp eğitimi vermek üzere İstanbul’da askerî bir okul olarak açılan eğitim kurumu hangisidir?


CEVAP:

Mekteb-i Tıbbiye’dir.