ÖZEL VERGİ HUKUKU II Dersi EMLAK VERGİSİ soru cevapları:

Toplam 80 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU: Servet gelirleri kaça ayrılır?


CEVAP: Servet vergileri; genel servet vergileri ve özel servet vergileri olarak ikiye ayrılır.

#2

SORU: Genel servet vergilerinin temel özellikleri nelerdir?


CEVAP: Genel servet vergileri, gerçek ve tüzel kişilerin sahip oldukları toplam servet üzerinden tarh edilirler. Vergi matrahı ise söz konusu servetin gerçek ve net tutarı olmaktadır. Genel servet vergisinin en önemli ve en güç sorunlarından birisi, servet kavramının kapsamına giren servet unsurlarının değerlemesi ile ilgilidir. Özel servet vergileri, servetin tamamı yerine servet unsurlarının bir kısmını vergileme konusu içerisinde değerlendiren vergilerdir

#3

SORU: Özel servet vergilerinin temel özellikleri nelerdir?


CEVAP: Özel servet vergilerine, kısmi servet vergileri de denilmektedir. Bu tür vergiler, tüm servetin değil sadece servetin belirli bir kısmının, daha doğrusu servetin belirli ögelerinin üzerinden alınır. Özel servet vergileri kişisel olmayan objektif nitelikli vergilerdir. Servet vergileri içerisinde günümüzde geniş uygulama alanı bulan özel servet vergileri ile servet transferi vergileridir.

#4

SORU: Türk vergi sistemi içerisinde hangi tür servet vergileri uygulanmaktadır?


CEVAP: Türk vergi sistemi içinde kişilerin sahip olduğu menkul ve gayrimenkul varlıkları kapsayan genel bir servet vergisi uygulanmamaktadır. Genel bir servet vergisi yerine kişilerin sahip oldukları belirli servet unsurlarını toplam servetlerinden bağımsız olarak vergilendiren özel servet vergisi niteliğinde bazı vergiler uygulanmaktadır.

#5

SORU: Vergi sistemimizde emlak vergisinin varlık nedenini nasıl açıklayabiliriz?


CEVAP: Vergi sistemimizde emlak vergisinin varlık nedenini üç olguya dayanarak açıklamak mümkündür; • Birincisi emlak vergisi, bütün diğer vergiler gibi az ya da çok belediyelerin gelir ihtiyacına cevap veren bir vergidir. Sürekli yeni finansman kaynaklarının arandığı bir ortamda politikacıların böyle bir kaynaktan vazgeçemeyecekleri düşünülebilir. • İkincisi, emlak vergisi eski bir vergidir. Bu yüzden mükellefler bu vergiye alışmışlardır. Bu da vergiye yönelik tepkileri azaltması bakımından uygulamayı kolaylaştıran bir faktördür. • Üçüncüsü ise vergi konusunu gizlemenin zorluğu nedeniyle idari açıdan bu vergiyi uygulamanın bir başka kolaylık olmasıdır. Bütün bunlar emlak vergisini cazip kılmaktadır. Emlak vergisini uygulamada önemli kılan bir başka sebep de şudur: Emlak vergisi miktarını hesaplamada esas alınan vergi değeri, aynı zamanda tapu harçları, veraset ve intikal vergisi ve gelirin vergilendirilmesinde kira gelirleri bakımından göz önünde tutulan emsal kira bedelinin hesaplanmasında da kullanılmaktadır.

#6

SORU: Emlak Vergisi Kanunu hangi esaslara göre, kaç tür vergiyi düzenlemiştir?


CEVAP: Emlak Vergisi Kanunu’nun içeriğine bakıldığında, gelir ve harcamalar üzerinden alınan diğer vergilerden farklı olarak iki ayrı verginin düzenlendiği görülmektedir. Emlak Vergisi Kanunu; • Bina vergisi ve • Arazi vergisi olmak üzere iki ayrı vergiyi içermektedir. Başka bir ifadeyle emlak vergisi kanunu konu unsurunu oluşturan gayrimenkulleri ikili bir ayrım çerçevesinde ele almakta ve binalar ile arsa ve arazileri birbirinden ayırmaktadır. Ancak her iki vergiye ilişkin düzenlemeler büyük ölçüde bir bütünlüğe sahiptir. Bu ayrım çerçevesinde Emlak Vergisi Kanunu üç kısımdan oluşmaktadır: • Birinci kısımda bina vergisine ilişkin hükümler, • İkinci kısımda arazi vergisine ilişkin hükümler, • Üçüncü kısımda ise bina vergisi ve arazi vergisine ilişkin ortak hükümler yer almaktadır.

#7

SORU: Emlak vergisinin genel özellikleri nelerdir?


CEVAP: Emlak vergisi Türk vergi sistemi içinde yer alan önemli bir servet vergisidir. Emlak vergisi gerçek ve tüzel kişilerin mülkiyetinde bulunan bina, arsa ve araziden alınan, hasılatı ve yönetimi çoğunlukla yerel idarelere bırakılmış, sürekli, objektif ve özel nitelikte bir servet vergisidir. Emlak vergisi objektif nitelikte bir vergidir. Subjektiflik yani kişisellik unsurları olan gelir ya da servetin toplanması ve artan oranlı tarife uygulanması gibi hususları içermemektedir. Ayrıca emlak vergisinde tek oran uygulanmaktadır. Vergi oranı mükellefin kişisel durumuna göre değil vergiye konu gayrimenkullerin türüne göre değişiklik göstermektedir. Emlak vergisi kapsam bakımından özel bir servet vergisidir. Verginin adından da anlaşıldığı üzere, konu unsuru servetin tamamı değil sadece arsa, arazi ve bina kavramlarını içeren gayrimenkullerdir. Emlak vergisi mükellef sayısı dikkate alındığında hasılatı ve yönetimi yerel yönetimlere bırakılmış çok sayıda mükellefi olan önemli bir vergidir. Emlak vergisinin mükellefi, genel olarak bina ve arazinin maliki, intifa hakkı varsa bu hakkın sahibi, bunlar yoksa bina ve araziyi malik gibi kullananlardır.

#8

SORU: Emlak Vergisi Kanununa göre binalardan ne anlamak gerekir?


CEVAP: Binalardan kast edilenin ne olduğunu Emlak Vergisi Kanunu’nun 2. maddesinde görmek mümkündür. Bu maddeye göre yapıldığı madde ne olursa olsun gerek karada gerek su üzerindeki sabit inşaatın tümü bina olarak adlandırılmaktadır. Binanın hangi malzemeden yapıldığı önemli değildir. Betonarme, kâgir, ahşap, çelik ya da bir başka malzemeden yapılmış her türlü bina verginin konusuna girer. Vergilendirme açısından önemli olan binanın sabit inşaat niteliğinde olmasıdır. Sabit inşaat, bir inşaatın sürekli bir amaç için kullanılmaya elverişli olması anlamına gelir. Örneğin yüzer havuzlar, çadırlar ve nakil vasıtalarına takılıp çekilebilen seyyar evler ve benzerleri bina sayılmaz.

#9

SORU: Bina vergisi tahsili için binanın kullanım amacının konut olması zorunluluğu var mıdır?


CEVAP: Bina vergisinin konusu içine giren bu yapıların, oturmaya veya başka bir amaca bağlı olmasının vergiye tabi olmak bakımından herhangi bir farkı bulunmamaktadır.

#10

SORU: Devam eden inşaatlar için bina vergisi ödenmesi gerekir mi?


CEVAP: Bina vergisi yükümlülüğünün doğabilmesi için inşaatın kullanılış amacına uygun olarak tamamlanmış olması gerekir. İnşaatı devam eden binalar için bina vergisi ödenmez. Bu gibi hâllerde üzerine inşaat yapılan arsa için arsa vergisi ödenir.

#11

SORU: Bina vergisinde, binaların bütünleyici parçaları ne şekilde değerlendirilir?


CEVAP: Binaların bütünleyici parçaları da bina ile birlikte değerlendirilir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na göre, bina ile sınırlanmış olup kullanılış tarzı itibarıyla de bina ile birlik oluşturan avlu, bahçe ve sair arazi binanın mütemmim atındandır, yani bütünleyici parçalarındandır (VUK. m. 305). Ancak, bir arazinin bütünleyici parça sayılabilmesi için bina ile sınırlanmış olması tek başına yeterli değildir. Aynı zamanda, söz konusu arazinin bina ile bir bütünlük oluşturması gerekir. Kullanılış tarzı bakımından bina ile bir bütünlük oluşturmayan parçalar bina vergisinin konusuna girmez. Örneğin, sebze ve meyve yetiştirmek amacıyla kullanılan arazi bina vergisinin değil arazi vergisinin konusunu oluşturur.

#12

SORU: Bina vergisinin mükellefi kimdir?


CEVAP: Bina vergisinin mükellefi binanın maliki, varsa intifa hakkı sahibi her ikisi de yoksa binaya malik gibi tasarruf edenlerdir. Yani bina vergisini binanın maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa binaya malik gibi tasarruf edenler öder.

#13

SORU: Bina vergisinin uygulanışı bakımından malik deyiminden ne anlamak gerekir?


CEVAP: Malik terimi, bina üzerinde mülkiyet hakkına sahip olan gerçek ve tüzel kişileri ifade eder.

#14

SORU: Bina üzerinde intifa hakkı varsa, vergi mükellefi kim olur?


CEVAP: : İntifa hakkı ise mülkiyeti başkasına ait bir malı kullanma ve ondan yararlanma hakkı veren bir ayni haktır. Bir binanın malikinden başka bir de intifa hakkı sahibi varsa bu durumda kuru mülkiyete sahip malik değil, intifa hakkı sahibi verginin mükellefi olur. Medeni Kanun’da da intifa hakkı konusu olan malın vergi ve resimlerinin intifa süresince intifa hakkı sahibine ait olduğu ifade edilmiş ve vergi ve resimleri malik ödemişse bunların intifa hakkı sahibince malike tazmin edileceği belirtilmiştir (MK. m. 813).

#15

SORU: Bir binanın maliki ya da intifa hakkı sahibi de yoksa, bina vergisi mükellefi nasıl tespit edilir?


CEVAP: Bir binanın maliki ya da intifa hakkı sahibi de yoksa binaya malik gibi tasarruf edenler mükellef olur. Malik gibi tasarruf, bir şeye sahip olmayan kişinin o şeyin sahibiymiş gibi hareket etmesidir. Örneğin, devlete veya bir başkasına ait arsa ya da arazi üzerine izinsiz gecekondu yapanlar inşa ettikleri binanın emlak vergisini ödemek zorundadır.

#16

SORU: Bina vergisinde paylı mülkiyet maliklerinin vergi mükkellefiyeti nasıl tayin olunur?


CEVAP: Paylı mülkiyette birden çok kimse, maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla maliktir. Başka türlü belirlenmedikçe, paylar eşit sayılır (MK. m. 688). Bir binayapaylı mülkiyet şeklinde malik olanlar, her bir malik kendi payına düşen vergiden kişisel olarak sorumludur. Dolayısıyla, bir binaya paylı mülkiyet hâlinde malik olanlar, hisseleri oranında mükelleftir.

#17

SORU: Elbirliği mülkiyeti ne demektir?


CEVAP: Kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, el birliği mülkiyetidir. Medeni Kanun’a göre elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır (MK. m. 701).

#18

SORU: Elbirliği mülkiyetinde, bina vergisi mükellefi nasıl tayin edilir?


CEVAP: El birliği mülkiyetinde, maliklerin her birinin malik olunan şeyin tamamı üzerinde hakları olduğundan, emlak vergisinin tamamından bütün malikler müteselsilen (zincirleme olarak) sorumludurlar. El birliği mülkiyete örnek olarak mirasçıların tereke üzerindeki mülkiyet hakları gösterilebilir. Bir kişi vefat ettiği zaman geride bıraktığı gayrimenkullerin emlak vergisi borcundan bütün mirasçılar zincirleme olarak sorumlu tutulur.

#19

SORU: Bina vergisinde muafiyetler kaça ayrılır?


CEVAP: Bina vergisine ilişkin muafiyetler; • Sürekli muaflıklar ve • Geçici muaflıklar olmak üzere iki kısımda incelenebilir.

#20

SORU: Sürekli muafiyet ve geçici muafiyet arasındaki farklar nelerdir?


CEVAP: Sürekli muaflıklar belli bir süreyle kısıtlı olmaksızın devamlı olarak vergi dışı kalmayı ifade eder. Muafiyetlerin bir kısmı ise belirli bir süreyle sınırlandırılmıştır. Dolayısıyla sürenin sonunda mükellefiyet başlar. Bunlara da geçici muaflıklar denir.

#21

SORU: Genel olarak sürekli muafiyetlerin kapsamını neler oluşturmaktadır?


CEVAP: Süreklilik taşıyan muafiyetler Emlak Vergisi Kanunu’nun 4. maddesinde Daimi Muaflıklar başlığı altında düzenlenmiştir. Bir genelleme yapmak zor olmakla birlikte, bunlar çoğunlukla kamu kuruluşlarına ait veya kamunun kullanımına sunulmuş ve kamu yararı düşüncesine dayandığı söylenebilecek nitelikte binalardır. Bina vergisinde yer alan sürekli muafiyetler kamu kurum ve kuruluşları, elçilik ve konsolosluklar ve askerî kuruluşlara ait gayrimenkullere yöneliktir.

#22

SORU: Bina vergisinde sürekli muafiyetin koşulları nelerdir?


CEVAP: Emlak Vergisi Kanunu’nun sürekli muaflıkları düzenleyen hükümlerine göre bazı binaların muafiyetten yararlanabilmesi için kiraya verilmeme koşulu getirilmiştir. Bir kısmı içinse böyle bir koşul aranmamıştır. Buna karşılık bazı binaların sürekli olarak bina vergisinden muaf olmaları için kiraya verilmemeleri gerekir Belediye ve mücavir alan sınırları dışında bulunan binalar da ilke olarak emlak vergisinden muaftır. Ancak ticari, sınai ve turistik faaliyetlerde kullanılan binalarla belirli zamanlarda dinlenme amacıyla kullanılan binalar sürekli muaflıktan yararlanamazlar. Buna karşılık, gelir vergisinden muaf esnaf ile basit usulde gelir vergisine tabi mükellefler tarafından bizzat işyeri olarak kullanılan binalar muafiyetten yararlanır.

#23

SORU: Konut olarak kullanılan bina veya apartman dairelerine ilişin ne gibi muafiyetler öngörülmüştür?


CEVAP: Konut olarak kullanılan bina veya apartman dairelerinin, 2500 TL’den az olmamak üzere vergi değerinin 1/4’ü, inşaatın bitim tarihini izleyen yıldan itibaren 5 yıl süre ile geçici muafiyetten faydalandırılır. Konut olarak kullanılma koşuluna uyulması hâlinde binanın satın alma veya başka sebeplerle el değiştirmesi hâlinde yeni malik de kalan süre için muafiyetten yararlanabilecektir. Konut olarak kullanılma koşulu ihlal edildiği takdirde, örneğin konut olarak kullanılan bir apartman dairesinin iş yerine dönüştürülmesinde olduğu gibi binaya tanınan muafiyet bu hâlin meydana geldiği yılı izleyen bütçe yılından itibaren kalkacaktır. Mevcut binalara ilave yapılması durumunda, ilave yapılan kısma isabet eden değer için de aynı koşullarla muafiyet uygulanacaktır. Konutlar için öngörülmüş muafiyetle ilgili olarak vurgulamamız gereken bir başka husus da muafiyetin kişilere değil konutlara tanınmış olmasıdır. Bu nedenle bir kişi birden fazla konuta sahip olsa bile her bir konut için 1/4 oranındaki geçici muafiyetten ayrı ayrı yararlanabilecektir.

#24

SORU: Emlak Vergisi Kanunu’nda turizm müesseselerine ait binalara nasıl bir muafiyet tanınmıştır?


CEVAP: Emlak Vergisi Kanunu’nda düzenlenen geçici muaflıklardan bir diğeri de turizm müesseselerine ait binalar için getirilmiştir. Turizm Endüstrisini Teşvik Kanunu hükümleri dairesinde turizm müessesesi belgesi almış olan Gelir veya Kurumlar Vergisi mükelleflerinin adı geçen kanunda yazılı maksatlara tahsis ettikleri ve işletmelerine dâhil binaları, inşalarının sona erdiği veya mevcut binaların bu maksada tahsisi hâlinde turizm müessesesi belgesinin alındığı yılı izleyen bütçe yılından itibaren 5 yıl süre ile geçici muafiyetten faydalandırılır.

#25

SORU: Doğal afetler sebebiyle yanan, yıkılan veya kullanılmaz hâle gelen binaların yerine yenileri yapıldığı takdirde bina vergisi bakımından nasıl bir muafiyetten yararlanılabilir?


CEVAP: Deprem, su basması, yangın gibi doğal afetler sebebiyle yanan, yıkılan veya kullanılmaz hâle gelen binaların yerine yenileri yapıldığı takdirde, yeni binalar inşalarının sona erdiği yılı izleyen bütçe yılından itibaren 10 yıl süre ile geçici muafiyetten faydalandırılır. Bu muafiyet hükmünden deprem dışında yangın, su baskını, yer kayması, kaya düşmesi, çığ ve benzeri afetlerden zarar görme olasılığı bulunan binalar da yararlanır. Diğer bir deyişle afet tehlikesi dolayısıyla yeniden inşa edilen binalar da 10 yıl süreyle emlak vergisinden muaf tutulur. Muafiyetten yararlanılabilmesi için yeni inşaatın afetin meydana geldiği veya afete maruz bulunduğunun yetkili kuruluşça tebliği tarihinden itibaren en geç 5 yıl içinde tamamlanması gerekir. Öte yandan, yeni inşaat ya afetin meydana geldiği yerde ya da kamu kuruluşlarınca gösterilen yerlerde inşa edilmelidir. Muafiyetten doğal afet dolayısıyla kamu kuruluşlarınca ilgili kanunlarına göre inşa olunup hak sahiplerine teslim edilen binalar da yararlanır. 10 yıllık muafiyetten yararlanılması durumunda, ayrıca yukarıda sözünü ettiğimiz konutlar için öngörülmüş beş yıllık muafiyet hükmü uygulanmaz.

#26

SORU: Afet bölgesi olması nedeniyle inşaat yasağı konulan yerlerde bina vergisine ilişkin muafiyetler nasıl uygulanır?


CEVAP: Kamu kuruluşlarınca afet bölgesi olması sebebiyle inşaat yasağı konulan yerlerde yapılan binalar için de bu muafiyet uygulanmaz. Muafiyetten faydalanacak mükellefler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığından veya bu Bakanlığın yetkili kıldığı kuruluşlardan afete maruz kaldıklarına dair alacakları bir belgeyi vergi dairesine ibraz etmeye mecburdur.

#27

SORU: Fuar, sergi ve panayır yerlerinde inşa edilen binalara bina vergisi muafiyeti nasıl uygulanır?


CEVAP: Fuar, sergi ve panayır yerlerinde inşa edilen binalar (bu yerlerin açık bulunmadığı zamanlarda da kullanılanlar hariç), bu maksada tahsis edildikleri süre için vergiden muaftır. Buraya kadar anlatılan bu dört çeşit muafiyetten yararlanmak için kanunda sözü edilen durumların gerçekleşmesi hâlinde bütçe yılı içinde ilgili vergi dairesine bildirimde bulunmak gerekir. Ancak bu olaylar bütçe yılının son üç ayı içinde meydana geldiği takdirde bildirim, olayın meydana geldiği tarihten itibaren üç ay içinde yapılır. Süresinde bildirimde bulunulmazsa muafiyet, bildirimin yapıldığı yılı izleyen bütçe yılından geçerli olur. Bu takdirde bildirimin yapıldığı bütçe yılının sonuna kadar geçen yıllara ait muafiyet hakkı düşer.

#28

SORU: Geri kalmış bölgelerde inşa edilen sınai tesisler ve organize sanayi bölgeleri ile küçük sanat sitelerindeki binalar nasıl bir muafiyete sahiptir?


CEVAP: İlgili kurum ve kuruluşlarca belirlenen geri kalmış bölgelerde inşa edilen sınai tesisler ve organize sanayi bölgeleri ile sanayi ve küçük sanat sitelerindeki binalar da inşalarının sona erdiği yılı izleyen bütçe yılından itibaren 5 yıl süre ile geçici muafiyetten faydalandırılır.

#29

SORU: Bina vergisinin vergi matrahı nasıl hesaplanır?


CEVAP: Bina vergisinin matrahı, binanın vergi değeri dir. Bina vergisinin matrahını oluşturan vergi değeri binanın Emlak Vergisi Kanunu’na göre hesaplanan vergi değeridir ve bu değer şu şekilde hesaplanır. • Binanın dıştan dışa yüzölçümü ile Maliye Bakanlığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığının ortaklaşa belirlediği (binanın betonarme, karkas, yığma ya da ahşap olma durumuna ve inşaat sınıfına göre) bina metrekare normal inşaat maliyet bedellerini gösteren cetvelde yer alan ortalama rakam çarpılır. • Bu çarpım sonucu bulunan rakama, varsa asansör (%6 oranında), kalorifer veya klima tesisat (%8 oranında) farkı ilave edilir. • Bu suretle bulunan toplam değerden inşaatın türüne ve binanın yaşına görüne değişen aşınma payı düşülür. • Aşınma payı düşüldükten sonra kalan değere arsa veya arsa payının asgari ölçülere göre tespit edilen değeri ilave edilerek binanın vergi değeri bulunmuş olur.

#30

SORU: Bina vergisinde vergi oranları ne şekilde belirlenmiştir?


CEVAP: Bina vergisinin oranı, konutlar için ‰ 1, diğer binalar için ‰ 2’dir. Bu oranlar büyükşehir belediye sınırları ve mücavir alanlar içindeki konutlar için ‰ 2, diğer binalar için ‰ 4 olarak uygulanır. Bakanlar Kurulu, vergi oranlarını yarısına kadar indirmeye veya üç katına kadar artırmaya yetkilidir.

#31

SORU: Bina vergisi mükellefiyeti ne zaman başlar?


CEVAP: Bina vergisi mükellefiyeti; • Vergi değerini değiştiren sebeplerin doğması hâlinde bu değişikliklerin gerçekleştiği tarihi, • Herhangi bir sebep yüzünden bir şehir, kasaba veya köyün tamamında sürekli olmak üzere bina veya arazinin değerlerinde %25’i aşan oranda artma veya eksilmesi olmasına bağlı olarak takdir işleminin yapıldığı tarihi, • Dört yılda bir yapılan takdir işlemlerinde takdir işleminin yapıldığı tarihi, • Muafiyetin sona erdiği tarihi izleyen bütçe yılından itibaren başlar.

#32

SORU: Bina vergisi mükellefiyeti ne zaman sona erer?


CEVAP: Yanan, yıkılan, bütünüyle kullanılamaz hâle gelen veya vergiye tabi iken muaflık şartlarını kazanan binalardan dolayı mükellefiyet, bu olayların meydana geldiği tarihi izleyen taksitten itibaren sona erer. Oturulması ve kullanılması kanunların verdiği yetkiye dayanılarak yasak edilen binaların vergileri, mükelleflerce, bu durumun vergi dairesine bildirilmesi veya vergi dairesince kendiliğinden (re’sen) tespit edilmesi üzerine, bu olayların meydana geldiği tarihlerden sonra gelen taksitlerden itibaren, bu hâllerin devam ettiği sürece alınmaz.

#33

SORU: Bina vergisi genel olarak kim tarafından ne zaman tarh olunur?


CEVAP: Bina vergisi, normal olarak ilgili belediye tarafından dört yılda bir defa olmak üzere takdir işlemlerinin yapıldığı yılı izleyen bütçe yılının ocak ve şubat aylarında yıllık olarak tarh olunur.

#34

SORU: Arazi vergisinin konusunu neler oluşturur?


CEVAP: Arazi vergisinin konusunu Türkiye sınırları içinde bulunan arazi ve arsalar oluşturur.

#35

SORU: Vergi hukukunda arsa ve arazi nasıl tanımlanır?


CEVAP: Vergi hukukunda arazi, genel olarak arz üzerinde bulunan ve sınırları dağ, çit, duvar, ağaç, yol gibi doğal ve yapay işaretlerle çevrili bulunan yeryüzü parçası olarak tanımlanmaktadır. Arsa ise belediye ve mücavir alan sınırları içinde bulunan ve belediyelerce parsellenmiş arazidir.

#36

SORU: Arazi vergisinin mükellefi nasıl tayin olunur?


CEVAP: Bina vergisinde olduğu gibi arazi vergisinin de mükellefi arazinin maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa araziye malik gibi tasarruf edenlerdir. Bir araziye paylı mülkiyet hâlinde malik olanlar, hisseleri oranında mükelleftir. Elbirliği mülkiyette malikler vergiden zincirleme olarak sorumludur.

#37

SORU: Arazi vergisinde ne gibi muaflıklar ve istisnalar öngörülmüştür?


CEVAP: Arazi vergisinde de muafiyetler; • Sürekli muaflıklar ve • Geçici muaflıklar olmak üzere iki grupta düzenlenmiştir. Ayrıca, araziler için kısmi nitelikte bir istisna öngörülmüştür.

#38

SORU: Arazi vergisinde sürekli muaflıklar, hangi esasa göre farklılık gösterir?


CEVAP: Arazi vergisinde süreklilik taşıyan muafiyetler Emlak Vergisi Kanunu’nun 14. Maddesinde Daimi Muaflıklar başlığı altında düzenlenmiştir. Bu maddede yer alan sürekli muafiyetler bina vergisinde olduğu gibi kiraya verilme ya da verilmeme koşuluna göre farklılık göstermektedir.

#39

SORU: Kiraya verilse dahi sürekli olarak arazi vergisinden muaf olan araziler nelerdir?


CEVAP: • Katma bütçeli idarelere, il özel idarelerine, belediyelere ve köy tüzel kişiliğine, kanunla kurulan üniversitelere ve Devlete ait arazi; • İl özel idareleri, belediyeler ve köyler ile bunların oluşturdukları birlikler veya bunlara bağlı müesseseler tarafından işletilen su, elektrik, hava gazı, mezbaha ve soğuk hava işletmelerine ait arazi ve belediye sınırları içindeki yolcu taşıma işletmelerine ait arazi; • Türk Silahlı Kuvvetlerini (Jandarma Genel Komutanlığı dâhil) güçlendirmek amacıyla kurulmuş vakıflara ait arazi ve arsalar; • 4389 sayılı Bankalar Kanunu hükümlerine göre temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimleri veya hisseleri kısmen veya tamamen Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna intikal eden bankalara, tasfiyeleri Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu eliyle yürütülen müflis bankaların iflas idarelerine ait arazi ve arsalar.

#40

SORU: Kiraya verilmek şartıyla arazi vergisi muafiyetinden yararlanan araziler nelerdir?


CEVAP: • Kurumlar vergisine tabi işletmelere ait olmamaları veya bunlara tahsis edilmiş bulunmamaları koşuluyla kamu menfaatlerine yararlı derneklere ait arazi; • Karşılıklı olmak koşuluyla yabancı devletlere ait olup gerek elçilik ve konsolosluk binaları gerekse elçilerin ikametlerine mahsus binalar yapılmak üzere sahip olunan arazi ve arsalar ile bu çeşit binalardan yanan, yıkılanların arsaları ve merkezi Türkiye’de bulunan uluslararası kuruluşların Türkiye’deki temsilciliklerine ait arazi ve arsalar; • Mezarlıklar; • Belediye ve mücavir alan sınırları dışında bulunan arazi • Petrolün boru hatları ile transit geçişi ile ilgili projeler kapsamında; kamulaştırma ile görevlendirilen kamu kurum veya kuruluşunun maliki veya irtifak hakkı sahibi olduğu ve ilgili proje yatırımcıları lehine irtifak hakkı tesis edilmiş gayrimenkuller.

#41

SORU: Emlak Vergisi Kanununda ne gibi geçici muaflıklar öngörülmüştür?


CEVAP: Arazilere ilişkin geçici muaflıklar Emlak Vergisi Kanunu’nun 15. maddesinde düzenlenmiştir. Bu madde hükümlerine göre aşağıda belirtilen araziler, kanunda öngörülen süreyle sınırlı olarak arazi vergisinden muaftırlar. • Özel kanunlarına göre Devlet ormanları dışında insan emeğiyle yeniden orman hâline getirilmek üzere ağaçlandırılan arazi 50 yıl; • Toprak ve topoğrafik özellikleri ve erozyon gibi sınırlayıcı faktörler sebebiyle kültür bitkilerinin yetişmelerini engelleyen araziden; bataklık, turbiyer, çorak, makilik, çalılık, taşlık ve sair haller dolayısıyla üzerinde tarım yapılamayan sahaların, ıslah tedbirleriyle yeniden tarıma elverişli hâle getirilmesinde 10 yıl; • Teknik, ekonomik ve ekolojik bakımlardan gerekli şartları haiz olan arazide yeniden fidanla dikim veya aşılama veya yeniden yetiştirme suretiyle ağaçlık, meyvelik, bağ ve bahçe meydana getirilmesinde asgari 2 yıl, azami 15 yıl; • Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca, organize sanayi bölgeleri için iktisap olunduğu veya bu bölgelere tahsis edildiği kabul edilen arazi sanayici lehine tapudaki tescilin yapılacağı tarihe kadar.

#42

SORU: Arazi vergisinde, geçici muaflıktan yararlanabilmenin koşulları nelerdir?


CEVAP: Geçici olarak muaflıktan yararlanabilmek için arazinin kanunda öngörülen kullanım biçimlerine tahsis edilmiş olduğunun ilgili vergi dairesine bütçe yılı içinde bildirilmesi gerekir. Muafiyetler, arazinin belirlenen kullanım biçimlerine tahsis edildiği yılı izleyen bütçe yılından başlar. Bütçe yılı içinde bildirim yapılmazsa muafiyet, bildirimin yapıldığı yılı izleyen bütçe yılından geçerli olur. Bu durumda bildirimin yapıldığı bütçe yılının sonuna kadar geçen yıllara ait muafiyet hakkı düşer.

#43

SORU: Arazi vergilerinde nasıl bir istisna öngörülmüştür?


CEVAP: Mükelleflerin bir belediye ve bu belediyenin mücavir alan sınırları içinde bulunan arazisinin vergi değerinin 10.000 Türk lirası, arazi vergisinden istisnadır. Bakanlar Kurulu bu istisna miktarını üç katına kadar artırmaya yetkilidir. İstisna, araziler için öngörülmüş olup arsa niteliğindeki gayrimenkuller bu istisnadan yararlanamaz. Bu hükmün uygulanmasında mükellef ile eş ve velayet altındaki çocuklara ait arazi değerleri toplu olarak nazara alınır. Hisseli arazide mükelleflerin hisse miktarları ayrı ayrı dikkate alınmak suretiyle uygulanır.

#44

SORU: Arazi vergisi mükellefiyeti hangi tarihte başlar?


CEVAP: Arazi vergisi mükellefiyeti; • Arazinin maddi veya hukuki durumunda vergi değerini değiştiren sebeplerin doğması hâlinde bu değişikliklerin meydana geldiği tarihi, • Herhangi bir sebep yüzünden bir şehir, kasaba veya köyün tamamında sürekli olmak üzere arazinin değerlerinde %25’i aşan oranda artma veya eksilme olması hâlinde bu duruma bağlı olarak takdir işleminin yapıldığı tarihi, • Dört yılda bir yapılan takdir işlemlerinde takdir işleminin yapıldığı tarihi, • Muafiyetin sona erdiği tarihi izleyen bütçe yılından itibaren başlar.

#45

SORU: Arazi vergisi mükellefiyeti ne zaman sona erer?


CEVAP: Vergiye tabi iken muaflık şartlarını kazanan araziden dolayı mükellefiyet, bu olayın meydan geldiği tarihi takip eden taksitten itibaren sona erer. Kanunların verdiği yetkiye dayanılarak tasarrufu yasak edilen arazinin vergisi, mükelleflerce bu durumun vergi dairesine bildirilmesi veya vergi dairesince re’sen tespit edilmesi üzerine yasaklama tarihini izleyen taksitlerden itibaren yasaklama süresince alınmaz. Deprem, su basması, yangın gibi doğal afetler sebebiyle yanan, yıkılan binaların arsalarına ait vergiler, bu olayların meydana geldiği tarihleri izleyen bütçe yılından itibaren iki yıl süreyle alınmaz. Üzerine bina yapılan arsanın arazi vergisi mükellefiyeti, inşaatın bittiği yılı izleyen bütçe yılından itibaren sona erer.

#46

SORU: Arazi vergisi oranları nasıl belirlenmiştir?


CEVAP: Arazi vergisinin oranı ´‰ 1, arsalarda ‰ 3’tür. Büyük şehir belediye sınırları ve mücavir alanları içinde uygulanan oran araziler için ‰ 2, arsalar için ‰ 6’dır.

#47

SORU: Arazi vergileri normal olarak ne zaman tarh olunur?


CEVAP: Arazi vergisi de bina vergisi gibi normal olarak ilgili belediye tarafından dört yılda bir defa olmak üzere takdir işlemlerinin yapıldığı yılı izleyen bütçe yılının ocak ve şubat aylarında yıllık olarak tarh olunur.

#48

SORU: Kanunda öngörülen vergi değerini değiştiren sebeplerle bildirim verilmesi gereken durumlarda tarh işlemi ne zaman yapılır?


CEVAP: Kanunda öngörülen vergi değerini değiştiren sebeplerle bildirim verilmesi gereken durumlarda, vergi değerini değiştiren sebeplerin meydana geldiği bütçe yılını izleyen yılın ocak ayı içinde yine ilgili belediye tarafından tarh işlemi yapılır. Vergi değerini değiştiren sebep yılın son üç ayı içinde meydana gelmiş ve bildirim izleyen yılda verilmişse bildirimin verildiği tarihte tarh yapılır. Bildirim postayla gönderilmişse vergi, bildirim verme süresinin son gününü izleyen yedi gün içinde tarh olunur. Arazinin vergi değerinde sürekli olarak %25’i aşan oranda artma veya azalma olması dolayısıyla takdir işleminin yapılması halinde takdir işlemlerinin yapıldığı bütçe yılını izleyen yılın ocak ve şubat aylarında tarh yapılır. Bu şekilde tarh olunan vergiler, tarh edilen tarihte tahakkuk etmiş sayılır ve mükellefe bir yazıyla bildirilir.

#49

SORU: Bina ve arazi vergilerinde yeni inşa edilen binalar nedeniyle bildirim ne zaman yapılır?


CEVAP: Yeni inşa edilen binalar için inşaatın sona erdiği veya inşaatın sona ermesinden evvel kısmen kullanılmaya başlanmışsa her kısmın kullanılmasına başlandığı bütçe yılı içerisinde bildirim yapılır (EVK. m.23/a). İnşaatın sona ermesi veya kısmen kullanılmaya başlanması bütçe yılının son üç ayı içerisinde gerçekleştiği takdirde bildirim, bu durumun gerçekleştiği tarihten itibaren üç ay içinde verilir. İnşaatın sona ermesi veya kısmen kullanılmaya başlanması bütçe yılının son üç ayı içerisinde gerçekleştiği takdirde bildirim, bu durumun gerçekleştiği tarihten itibaren üç ay içinde verilir.

#50

SORU: Vergisi Kanunu çerçevesinde bina ve arazinin vergi değerini değiştiren durumlar nelerdir?


CEVAP: Vergisi Kanunu çerçevesinde bina ve arazinin vergi değerini değiştiren durumlar şu şekilde sıralanabilir: • Mevcut binalara ilaveler yapılması veya asansör veya kalorifer tesislerinin konulması. • Bir binanın yanması, yıkılması suretiyle veya başka sebeplerle tamamen veya kısmen harap olması veya binada mevcut asansör veya kalorifer tesislerinin kısmen veya tamamen kaldırılması. • Bir binanın kullanış biçiminin tamamen değiştirilmesi veya bir binanın oturmaya mahsus yerlerinden bir kısmının dükkân, mağaza, depo gibi ticaret ve sanat icrasına mahsus yerler hâline dönüştürülmesi. Bu hükmün uygulanmasında bir apartmanın her dairesi bir bina sayılır ve değişiklik sebebi, yalnız kullanış biçimi tamamen veya kısmen değiştirilen daire için geçerli olur. • Arazinin fidanlandırılması veya ağaçlandırılması, bağ hâline getirilmesi; fidanlı, ağaçlı veya kütüklü bir arazinin tarla hâline getirilmesi veya gelmesi; tarım yapılan bir arazinin tabii bir afet veya arıza sebebiyle veya sair sebepler yüzünden tarıma elverişsiz hâle gelmesi; tarım yapılmayan bir arazinin tarıma elverişli hâle getirilmesi; arazinin parsellenmek suretiyle arsalar hâline getirilmesi. • Bir binanın tamamlayıcı parçası durumunda olan arazinin bu durumdan çıkması veya bir arazi ve arsanın binanın tamamlayıcı parçası durumuna girmesi. • Bir bina veya arazinin taksim veya ifraz edilmesi veya mükellefinin değişmesi. Araziden bir kısmının kamulaştırılması da ifraz hükmündedir. • Birden fazla arazi ve arsaların tek bir arazi ve arsa hâline getirilmesi veya birden fazla hisselere ayrılmış olan bir binanın bütün hisselerinin birleştirilmesi.

#51

SORU: Vergisi Kanunu çerçevesinde bina ve arazinin vergi değerini değiştiren durumlar gerçekleştiği durumda ne kadar süre içerisinde bildirim verilmesi gerekir?


CEVAP: Kanunda sayılan değişikliklerin gerçekleşmesi hâlinde emlak vergisi bildiriminin değişikliğin gerçekleştiği bütçe yılı içerisinde verilmesi gerekir. Söz konusu değişiklikler bütçe yılının son üç ayı içinde meydana geldiği takdirde bildirim, olayın gerçekleştiği tarihten itibaren üç ay içinde verilir.

#52

SORU: Elbirliği ve paylı mülkiyette bina ve arazi vergisi bildirimi nasıl yapılır?


CEVAP: El birliği mülkiyetinde mükellefler müşterek imzalı bir bildirim verebilecekleri gibi ayrı ayrı bildirimde de bulunabilir. Bu takdirde, gayrimenkule ait vergi değeri üzerinden hissedarların sayısına göre ayrı ayrı tarh ve tahakkuk yapılır. Paylı mülkiyet hâlinde ise bildirim ayrı ayrı verilir. Bu durumda maliklerin her biri, paylı mülkiyet konusuna giren emlağın tamamına ait bilgileri bildirimlerinde gösterir ve kendi pay oranlarıyla bu paya isabet eden vergi değerini de belli eder.

#53

SORU: Bina ve arazi vergisi bildirimi ilke olarak nereye verilir?


CEVAP: İlke olarak emlak vergisi bildirimi, emlağın bulunduğu yerdeki ilgili belediyeye verilir.

#54

SORU: Bina ve arazi vergisinde, süresinde bildirim verilmemesinin yaptırımı nedir?


CEVAP: Bildirimin süresinde verilmemesi hâlinde vergi idarece tarh edilir. İdarece tarhiyatta her yıla ilişkin vergi değeri, vergi değerinin belirlenmesini düzenleyen 29. madde hükmü dikkate alınarak hesaplanır.

#55

SORU: Emlak vergisinin ödeme süreleri nasıl düzenlenmiştir?


CEVAP: Emlak vergisi iki eşit taksitte ödenir: • Birinci taksitin ödenme zamanı mart, nisan veya mayıs ayları, • İkinci taksitin ödenme zamanıysa kasım ayıdır. Maliye Bakanlığının ödeme aylarını, bölgelerin özelliklerine göre değiştirme yetkisi vardır. Emlak vergisinin birinci taksiti mart-nisan-mayıs aylarında, ikinci taksiti kasım ayında ödenir.

#56

SORU: Emlak vergisinde zamanaşımı süresi nasıl düzenlenmiştir?


CEVAP: İlke olarak, vergi idaresinin (emlak vergisi bakımından belediye idaresinin) vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarihi izleyen yıldan itibaren en geç beş yıl içinde vergiyi tarh etmesi gerekir. Bu süre içinde tarh ve tebliğ edilmeyen vergi zaman aşımına uğrar.

#57

SORU:

Genel servet vergileri nedir?


CEVAP:

Genel servet vergileri, gerçek ve tüzel kişilerin sahip oldukları toplam servet üzerinden tarh edilirler. Vergi matrahı ise söz konusu servetin gerçek ve net tutarı olmaktadır. Genel servet vergisinin en önemli ve en güç sorunlarından birisi, servet kavramının kapsamına giren servet unsurlarının değerlemesi ile ilgilidir.


#58

SORU:

Özel servet vergileri nedir?


CEVAP:

Özel servet vergileri, servetin tamamı yerine servet unsurlarının bir kısmını vergileme konusu içerisinde değerlendiren vergilerdir. Özel servet vergilerine, kısmi servet vergileri de denilmektedir. Bu tür vergiler, tüm servetin değil sadece servetin belirli bir kısmının, daha doğrusu servetin belirli ögelerinin üzerinden alınır. Özel servet vergileri kişisel olmayan objektif nitelikli vergilerdir. Servet vergileri içerisinde günümüzde geniş uygulama alanı bulan özel servet vergileri ile servet transferi vergileridir.


#59

SORU:

Türk vergisi sisteminin uyguladığı politika nedir?


CEVAP:

Türk vergi sistemi içinde kişilerin sahip olduğu menkul ve gayrimenkul varlıkları kapsayan genel bir servet vergisi uygulanmamaktadır. Genel bir servet vergisi yerine kişilerin sahip oldukları belirli servet unsurlarını toplam servetlerinden bağımsız olarak vergilendiren özel servet vergisi niteliğinde bazı vergiler uygulanmaktadır.


#60

SORU:

Vergi sistemimizde emlak vergisinin varlık nedeni nedir?


CEVAP:

Vergi sistemimizde emlak vergisinin varlık nedenini üç olguya dayanarak açıklamak mümkündür; Birincisi  emlak vergisi, bütün diğer vergiler gibi az ya da çok belediyelerin gelir ihtiyacına cevap veren bir vergidir. Sürekli yeni finansman kaynaklarının arandığı bir ortamda politikacıların böyle bir kaynaktan vazgeçemeyecekleri düşünülebilir. İkincisi, emlak vergisi eski bir vergidir. Bu yüzden mükellefler bu vergiye alışmışlardır. Bu da vergiye yönelik tepkileri azaltması bakımından uygulamayı kolaylaştıran bir faktördür. Üçüncüsü ise vergi konusunu gizlemenin zorluğu nedeniyle idari açıdan bu vergiyi uygulamanın bir başka kolaylık olmasıdır. Bütün bunlar emlak vergisini cazip kılmaktadır.


#61

SORU:

Emlak vergisine esas vergi değeri başka hangi vergilerde matrah tespitinde kullanılmaktadır?


CEVAP:

Emlak vergisine konu gayrimenkullerin vergi değeri ilk olarak veraset ve intikal vergisinde veraset yolu ya da ivazsız intikallerde intikale konu gayrimenkullerin vergi matrahının belirlenmesinde, ikinci olarak gelir vergisi kapsamında gayrimenkul sermaye iradına ilişkin emsal kira bedelinin hesaplanmasında (emsal kira bedelinin tespiti sırasında gayrimenkullerin vergi değerinin % 5’ i emsal kira bedelinin
yıllık tutarı olarak dikkate alınmaktadır) ve son olarak da tapu harçlarının hesaplanmasında alt sınır olarak kullanılmaktadır.


#62

SORU:

Cumhuriyet Dönemi’ nde  gayrimenkullerin vergilendirilmesi uygulaması nasıldır?


CEVAP:

Emlak vergisi Türk vergi sistemi içinde yer alan önemli bir servet vergisi türüdür. Osmanlı İmparatorluğu Dönemi’ nde var olan gayrimenkullerin vergilendirilmesi uygulaması Cumhuriyet Dönemi’ nde de sürdürülmüştür. 1931 yılında çıkarılan 1883 sayılı arazi vergisi ve 1837 sayılı bina vergisi 1972 yılına kadar uygulanmıştır. Arazi ve bina vergisi kanunlarında matrah idare tarafından belirlenmekte ve vergi, il özel idareleri tarafından tahsil edilmekteydi. Vergi matrahının aşınması, o dönemlerde Türkiye’de kadastronun tamamlanmamış olması ve uygulamadaki bazı aksaklıklar nedeniyle 1970 yılında 1319 sayılı  Emlak Vergisi Kanunu hazırlanmış ve bu yeni kanun 1972 yılında yürürlüğe girmiştir. 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu ile bina ve arazi vergileri emlak vergisi adı altında toplanmış, matrah tespitinde beyan usulüne geçilmiş ve verginin tarh ve tahsili il özel idarelerinden alınarak Maliye Bakanlığına devredilmiştir. Günümüzde uygulanmakta olan Emlak Vergisi Kanunu’ nun alt yapısını oluşturan ve 1972 yılından itibaren yürürlükte olan 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’ nda kırk yıllık bir süre içinde birçok değişiklik yapılmıştır. Yapılan bu değişikliklerin büyük bir kısmını verginin matrahına ve yönetimine
ilişkin düzenlemeler oluşturmaktadır. 1986 yılına kadar merkezî yönetim tarafından toplanan bu verginin yönetimi ve gelirleri 1985 yılında çıkarılan 3239 sayılı Kanun’ la belediyelere bırakılmıştır. 09.04.2002 tarihli Resmî Gazete’ de yayımlanan 4751 sayılı Kanun ile de başta beyan usulünün kaldırılması olmak üzere bazı önemli değişiklikler yapılmıştır.


#63

SORU:

Mali terminolojide emlak vergisi kavramının kapsamı nedir?


CEVAP:

Mali terminolojide emlak vergisi bina ve arazi vergilerini kapsayan bir kavram olarak
kullanılmaktadır.


#64

SORU:

1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu'nun amacı nedir?


CEVAP:

1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu bina ve arazi vergilerini içine almakta ve bu vergilerin geliştirilmesi ve veriminin artırılması amacını gütmektedir. Başka bir ifadeyle Emlak Vergisi Kanunu bina vergisi ve arazi vergisi olmak üzere iki ayrı vergiyi içermektedir. Ancak her iki vergiye ilişkin düzenlemeler büyük ölçüde bir bütünlüğe sahiptir. İlgili kanunda bu göz önünde bulundurularak her iki vergi için ortak
hükümlere de yer verilmiştir.


#65

SORU:

Emlak vergisi objektif nitelikte midir, subjektif nitelikte midir?


CEVAP:

Emlak vergisi objektif nitelikte bir vergidir. Subjektiflik yani kişisellik unsurları olan gelir ya da servetin toplanması ve artan oranlı tarife uygulanması gibi hususları içermemektedir. Objektif nitelikteki emlak vergisinde gayrimenkuller dolayısıyla ödenen vergiden, bu varlıkların neden olduğu borçlar için hiçbir ayarlama ve indirim yapılmasına izin verilmediği gibi yükümlülerin kişisel ve ailevi durumları da dikkate alınmamaktadır.


#66

SORU:

Emlak vergisinin mükellefi kimdir?


CEVAP:

Emlak vergisinin mükellefi, genel olarak bina ve arazinin maliki, intifa hakkı varsa bu hakkın sahibi, bunlar yoksa bina ve araziyi malik gibi kullananlardır.


#67

SORU:

Emlak vergisi kanunu konu unsuru nedir?


CEVAP:

Emlak vergisi kanunu konu unsurunu gayrimenkuller oluşturur. Gayrimenkulleri ikili bir ayrım çerçevesinde ele almakta ve binalar ile arsa ve arazileri birbirinden ayırmaktadır. Ancak her iki vergiye ilişkin düzenlemeler büyük ölçüde bir bütünlüğe sahiptir.


#68

SORU:

Emlak Vergisi Kanunu kaç kısımdan oluşmaktadır?


CEVAP:

Emlak Vergisi Kanunu üç kısımdan oluşmaktadır. Birinci kısımda bina vergisine ilişkin hükümler, ikinci kısımda arazi vergisine ilişkin hükümler, üçüncü kısımda ise bina vergisi ve arazi vergisine ilişkin ortak hükümler yer almaktadır.


#69

SORU:

Bina nedir?


CEVAP:

Yapıldığı madde ne olursa
olsun, gerek karada gerek su
üzerindeki sabit inşaatın tümüdür.


#70

SORU:

Bina vergisi ne üzerinden alınır?


CEVAP:

Bina vergisi Türkiye sınırları içinde bulunan binalar üzerinden alınır.


#71

SORU:

Vergiye konu olan binalar hangileridir?


CEVAP:

Binalardan kast edilenin ne olduğunu Emlak Vergisi Kanunu’nun 2. maddesinde görmek mümkündür. Bu
maddeye göre yapıldığı madde ne olursa olsun gerek karada gerek su üzerindeki sabit inşaatın tümü bina olarak adlandırılmaktadır. Binanın hangi malzemeden yapıldığı önemli değildir. Betonarme, kâgir, ahşap, çelik ya da bir başka malzemeden yapılmış her türlü bina verginin konusuna girer. Vergilendirme açısından önemli olan binanın sabit inşaat niteliğinde olmasıdır. Sabit inşaat, bir inşaatın sürekli bir amaç için kullanılmaya elverişli olması anlamına gelir. Örneğin yüzer havuzlar, çadırlar ve nakil vasıtalarına takılıp çekilebilen seyyar evler ve benzerleri bina sayılmaz. 


#72

SORU:

Bütünleyici parça nedir?


CEVAP:

Bir taşınmazın tamamlayıcı (mütemmim) unsurları, kullanılmasında yararlı olan ve vergi hukukunda onunla birlikte göz önünde bulundurulan ayrılmaz parçalarıdır.


#73

SORU:

Devre mülkler de bina vergisinin konusuna girer mi?


CEVAP:

Hiç kuşkusuz devre mülkler de bina vergisinin konusuna girer. Sonuçta onlar da binadır. Burada sorun aynı binaya çok sayıda kişinin belirli devreler itibarıyla malik olmasıdır. Bu sorun da her devre mülk sahibinin binanın toplam vergi değerinden payına düşen kısım itibariyle emlak vergisi ödemesi yoluyla çözümlenir. Örneğin, 15 günlük devre mülk tapusuna sahip bir kişi toplam emlak vergisinin 1/24’ ünü öder.


#74

SORU:

Bina vergisinin mükellefi kimdir?


CEVAP:

Binanın maliki, varsa intifa hakkı sahibi her ikisi de yoksa binaya malik gibi tasarruf edenlerdir. Yani bina vergisini binanın maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa binaya malik gibi tasarruf edenler öder.


#75

SORU:

İntifa hakkı nedir?


CEVAP:

Sahibine, hakkın konusu olan malı zilyetliğinde bulundurma, yönetme, kullanma ve ondan yararlanma yetkilerini veren ayni bir haktır.


#76

SORU:

Malik terimi neyi ifade eder?


CEVAP:

Bina üzerinde mülkiyet hakkına sahip olan gerçek ve tüzel kişileri ifade eder.


#77

SORU:

Paylı mülkiyet nedir?


CEVAP:

Birden çok kişinin, maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla malik olmasıdır.


#78

SORU:

Karı-koca birlikte eşit paylarla bir apartman dairesi satın aldıkları ve bunu tapuya tescil ettirdikleri takdirde, söz konusu apartman dairesinin emlak vergisi karşısındaki durumu ne olacaktır?


CEVAP:

Karı-kocanın birlikte ev almaları durumunda ortaya çıkan mülkiyet şekli paylı mülkiyettir. Her birinin ayrı ayrı bildirim vermeleri ve vergilerini de ayrı ayrı payları oranında ödemeleri gerekir.


#79

SORU:

Bir derneğin kamu yararına çalışan dernek niteliğinde olup olmadığı nasıl belirlenir?


CEVAP:

Bir derneğin kamu yararına çalışan bir dernek sayılabilmesi için Cumhurbaşkanı tarafından bu niteliğinin kabul ve ilan edilmesi gerekir. Örneğin Kızılay, Çocuk Esirgeme Kurumu, Verem Savaş Derneği gibi derneklerin kamu yararına çalışan derneklerden olduğu kabul edilmiştir.


#80

SORU:

Belediye ve mücavir alan sınırları dışında bulunan yazlıklar emlak vergisine tabi midir?


CEVAP:

Yazlıklar belediye ve mücavir alan sınırları dışında bulunsa bile belirli zamanlarda dinlenme amacıyla kullanılan binalardan oldukları için emlak vergisine tabidir.