RADYO VE TELEVİZYON YAYINCILIĞI Dersi RADYO VE TELEVİZYON YAYINCILIĞININ TOPLUMSAL TARİHİ soru cevapları:
Toplam 51 Soru & Cevap#1
SORU: Radyo dalgalarını bulan kimdir?
CEVAP: Radyo dalgalarını Heinrich Hertz bulmuştur.
#2
SORU: Radyo dalgalarının toplumsal kullanımına kafa yoran ve bunu başaran kimdir?
CEVAP: Guglielmo Marconi adında bir İtalyan’dır.
#3
SORU: Marconi radyo dalgalarını hangi ihtiyaçları karşılamak için çalışmalar yapmıştır?
CEVAP: Sanayi devrimiyle toplumsal yaşam ciddi bir dönüşüme uğramış, buhar gücü sayesinde ulaşım hızlanmış; telli telgraf ve telefon sayesinde karasal yaşam alanlarında uzaklarda hızlı biçimde haberleşmek mümkün hale gelmiştir.
#4
SORU: Hangi alfabeyi kullanarak okyanuslarda haberleşmek mümkün hale gelmiştir?
CEVAP: Mors alfabesini kullanarak okyanuslarda haberleşmek mümkün hale gelmiştir.
#5
SORU: Askeri alanda radyonun yararı hangi somut olayda görülmüştür?
CEVAP: Askeri alanda radyonun yararı Rus ve Japon donanmalarının savaşında görülür. Radyo sayesinde Rus Filosunun yeri, sayısı ve konumu gibi ayrıntılı bilgileri edinen Japon donanması Rus gemilerinin tamamını batırır.
#6
SORU: Sivil alanda radyonun yararı hangi somut olayda görülmüştür?
CEVAP: Sivil alanda radyonun yararıysa bir deniz faciasıyla ortaya çıkar. Radyo haberleşme cihazı bulunan Titanic Transitliği buz dağına çarptığını ve batmakta olduğu haber vermeyi başarır. Radyo sayesinde 700 den fazla yolcunun hayatı kurtulmasına katkı sağlar.
#7
SORU: Radyo yayını yapabilmek için nelere ihtiyaç duyulur?
CEVAP: Radyo yayını yapabilmek için verici; yayınları almak için alıcı üretmeye çalışanlar, yenilikleri yakından izleyen ve geliştirmeye çalışan bilim insanları, mühendisler ve teknik birikimi olan diğer insanlardır.
#8
SORU: Bazı araştırmalara göre sesi ilk yayınlayan ve nereden yayın yaptığını savunmuşlardır?
CEVAP: Bazı araştırmacılara göre sesi Eyfel Kulesinden ilk yayın yapan kişi Lee De Frost’a ait olduğunu savunmuşlardır.
#9
SORU: Amerika Birleşik Devletleri’nde radyo yayıncılığının gelişimi nasıl olmuştur?
CEVAP: Amerika Birleşik Devletleri’nde Westinghouse şirketinde çalışan elektrik mühendisi Frank Konrad evinin garajında kurduğu radyo vericisiyle çevreye yayın yanmaktadır. Yaptığı yayın son derece amatörce bir yayındır. Konrad’ın çalışmakta olduğu Westinghouse şirketi gelişmeleri yakından izlemektedir. Radyo yayıncılığını bir iş sahasına dönüşebileceğini sezen şirket radyo alıcıları üretmek üzerine çalışmaya başlar. Konrad’ı işin başına geçirir ve Pittsburgh’taki fabrikasının çatısına 200 watt gücünde bir verici anten kurarak yayına başlar. İlk radyo stüdyosu da fabrika bahçesinde olan bir baraka olur.
#10
SORU: Avrupa’da Radyo Yayıncılığının gelişimi nasıl olmuştur?
CEVAP: Fransa, Almanya, İngiltere İtalya gibi gelişmiş Avrupa ülkelerinde radyo yayıncılığı Amerika Birleşik Devletlerinde olduğundan biraz farklı gelişmiştir. Bunda en önemli etken söz konusu ülkelerde eski ve güçlü devlet geleneğinin bulunmasıdır. Güçlü ve toplumsal yaşama hakim merkezi devlet yapıları, radyo yayıncılığının gelişimine ya doğrudan müdahalede bulunmuş ya da gelişim sürecini etkilemiştir. İngiltere’de radyo yayıncılığı radyo alıcısı üreten altı şirketin bir araya gelerek oluşturdukları bir birlik tarafından başlatılmıştır. Ticari tekel olarak adlandırılabilecek bu oluşumu isteyen ve dayatan ise İngiliz hükümetidir.
#11
SORU: İngiliz hükümeti radyo üreticilerinin posta bakanlığından ayrı ayrı yayın lisans taleplerini reddetmiştir. Reddedişin arka planında İngiliz hükümetinin bazı beklenti ve endişeleri vardır. Bu endişe ve beklentiler nelerdir?
CEVAP: ? Hükümet’e göre; sınırlı frekans olanakları yüzünden herkese yayın izni verilemeyecek; bu yüzden yayın talebinde bulunanlar arasında seçim yapma zorunluluğu doğacak bu da pek çok hoşnutsuzluk ve çatışmaya yol açacaktı. ? Ticari niteliği sebebiyle yayınlar, reklam gelirleriyle besleneceğinden kentlerde yoğunlaşacak, bu nedenle kırsal alanlar radyo yayıncılığından mahrum kalacaktı. ? Radyo yayınlarının bir şirket tarafından üstlenilmesi, bu işe konulacak sermayenin de büyük olmasına neden olacak, bu durumda radyoculuğun gerek teknik, gerek diğer sebeplerle hızlı gelişimini sağlayabilecekti. Anılan sebeplerle girişimci şirketlere ortaklık kurmaları önerildi. Onlarda ortaklık kurma yoluna gittiler. Kurulan ticari radyo şirketinin adı BBC’dir. Şirket posta bakanlığının verdiği yayın lisansı ile çalışacaktı. Radyonun yayınlayacağı haberler belli bir haber ajanslarından alınacak, radyo üreticileri sattıkları her radyo alıcısına karşılık bu şirkete pay ödeyeceklerdi. Buna karşılık radyoda reklam yayınlanmayacaktı. Radyoların yayın süresi dalga uzunluğu ve teknik olarak işletmeleri posta bakanlığının izin ve gözetiminde olacaktı.
#12
SORU: Hükümet tarafından görevlendirilen Skyes komisyonu hükümete hangi konularda rapor vermiştir?
CEVAP: Konuyla ilgili yaptığı çalışma sonucunu bir rapor olarak hükümete sunmuştur. Söz konusu raporda; toplumsal yaşam üzerinde büyük etkisi bulunan radyo yayıncılığının devlet denetiminde olması gerektiği, bir ticari tekele izin verilmemesinin doğru olacağı savunulmaktadır. Aynı konuda inceleme yapmak üzere başka bir komisyon daha kurulmuştur.
#13
SORU: Hükümet tarafından görevlendirilen Crawford komisyonunun hükümete hangi konularda rapor vermişti?
CEVAP: Crawford komisyonu ilk komisyonun raporunda yer alan görüşlere benzer önerilerde bulunmuştur. Sonuçta yayın birliğini oluşturan şirketlerin hisse karşılıkları ödenerek şirket devlet tarafından satın alınmış ve günümüzde de varlığını sürdürmekte olan BBC adıyla bir kamu tekeli kurulmuştur. Bu kuruluşa on yılda bir yenilenmek üzere Royal Charter /Kraliyet Beratı adı verilen bir yayın lisansı ile yayın yapma imtiyazı tanınmıştır.
#14
SORU: Almanya’da radyo yayıncılığının gelişimi nasıl olmuştur?
CEVAP: Almanya’da radyo yayıncılığı, Reich Postası aracılığıyla federal devletlerde radyo şirketleri kurulması şeklinde başlamıştır. Böyle bir uygulamaya gidilmesinde iki neden önemli olmuştur. Birincisi; radyo yayınlarının kapsama alanı geniş olmadığından, böyle bir uygulama isabetli bulunmuştur. İkincisi; federal devletlere bağlı radyo istasyonları ile radyolar arası rekabet doğacağından kalitenin giderek yükselmesi söz konusu olabilecektir. Ancak radyoların tamamı merkezi hükümetin mali, kültürel ve politik denetimi altında olacaktır. Radyo yayıncılığının bir kamu otoritesi altında kurumlaştırılıp yürütüldüğü Almanya’da iktidarın radyo yayıncılığına müdahalesi, Naziler döneminde daha katı olmuştur. Bu dönemde Almanya’da üretilen radyo alıcıları yalnız Alman istasyonlarını alabilecek biçimde üretilmiş, yabancı istasyonların dinlenmesini suç sayan yasal düzenlemeler yapılmıştır.
#15
SORU: Fransa’da radyo yayıncılığının gelişimi nasıl olmuştur?
CEVAP: Fransa’da radyo yayıncılığı özel ve kamusal girişim serbestisiyle başlamış ancak; ikinci dünya savaşında Fransa’nın Almanlar tarafından işgal edilmesinden sonra, özel yayıncılık sonlandırılarak devlet tekeline geçilmiştir. 1982 yılına kadar kamusal yayıncılık biçiminde sürdürülen sistem özel girişime izin verilmesiyle yeniden ikili sisteme dönmüştür.
#16
SORU: İtalya’da radyo yayıncılığının gelişimi nasıl olmuştur?
CEVAP: İtalya’da, özel bir şirketin devletten aldığı imtiyazla başlayan radyo yayıncılığı, kısa bir süre sonra, faşist Mussolini iktidarında devlet yayıncılığına dönüştürülmüş, 1974 yılına kadar kamu tekeli olarak varlığını sürdürmüştür.
#17
SORU: İkinci dünya savaşı ve sonrasında radyo yayıncılığı nasıl olmuştur?
CEVAP: Radyo yayıncılığının emekleme dönemleri olarak kabul edilebilecek 1920 ve 30’lu yılların hemen ardından gelen ikinci dünya savaşı, radyonun etkin bir propaganda aracı olarak kullanılmasına yol açar. Savaş yılları boyunca radyoyu etkili bir biçimde propaganda aracı olarak kullanan Goebbels Almanya savaşı kaybetse de bir propaganda uzmanı olarak kayıtlara geçmiştir. Radyonun etkili bir propaganda aracı işlevini başarıyla gerçekleştirdiğini gören diğer ülkelerde radyoyu, benzer şekilde kullanma yoluna gitmişlerdir. İkinci Dünya Savaşı sonrasında hızla gelişmeye başlayan televizyon yayınları, savaş öncesi ve savaş yıllarının gözde aracı radyonun çok ciddi ilgi kaybı yaşamasına yol açtıysa da bazı teknolojik buluşlar, radyonun yeniden toparlanmasına yol açmıştır. Bu buluşlardan birisi Alman AEG firması tarafından gerçekleştirilen plastik zemin üzerine manyetik ses kaydının gerçekleştirilebildiği teyp bandıdır. Bu buluş radyo yayınlarını, fonografla yapılan ses kalitesi düşük mekanik kayıtlardan kurtardığı gibi, yayın içeriklerinin çeşitlenmesi, renklenmesi gibi avantajlar sağlamıştır.
#18
SORU: Transistörü kim icat etmiş ve kullanım alanları nelerdir?
CEVAP: Transistörü John Barden, Walter Brattain ve William Schockley 1948 yılında icat etmişlerdir. Bunun anlamı şudur. Transistörden önce lambalı olarak adlandırılan sandık şeklinde mobilya muhafazalar içinde kurulmuş radyo alıcıları tarihe karışacaktır. Transistör sayesinde radyo alıcılarının boyutları giderek küçülecektir. Bu durum radyonun taşınabilir olması ve oturma odasından aileye seslenen alıcının kişiselleşmesi gibi önemli sonuçlar doğuracaktır.
#19
SORU: 1960’lı yıllarda radyo yayıncılığında yaşanan gelişmeler nelerdir?
CEVAP: 1960’lı yıllar radyo yayıncılığının değişmesi, dönüşmesi ve yeni arayışlara girmesi açısından pek çok nedenin oluştuğu bir dönemdi. En belirgin gerekçe televizyonun toplumsal yaşama sokulmuş olmasıydı. Elektronik yayıncılığın yeni gözdesi televizyon, görünüşe göre radyoyu tahtından indirmişti. Ancak transistörün radyo alıcıları üretiminde etkin bir biçimde kullanıma girmesi radyoya yeni fırsatlar sağlıyordu. Radyo alıcıları küçüldükçe küçülüyor dinleyicilerin yanlarında her yere götürebildikleri bir kitle iletişim aracına dönüşmüştür.
#20
SORU: Başlangıcından günümüze kadar radyo yayıncılığının gelişim çizgileri nelerdir?
CEVAP: ? Bir teknik buluş olan radyo dalgalarının, ticari ve askeri alanda sağlayabileceği faydaları görülerek, teknik ve endüstriyel bir araç olarak geliştirilmiştir. ? Siyasal iktidarların, yapıp ettikleriyle ilgili olarak toplumların rızasını almak için etkili bir ikna, seçilebilmek için güçlü bir propaganda aracı olduğunu fark etmeleriyle iktidar kontrolünde örgütlenip yönetilen bir araç olarak konumlandırılmıştır. ? Ticari amaçlı kullanımı konusundaki kararlılık ve demokratik haklar konusundaki artan talepler, gelişmiş ülkelerde devlet kontrolündeki yayıncılık tekelinden vazgeçilmesine ve alanın paylaşılmasına yol açmıştır. Böylece bir yandan kamusal alan olarak bilinen yayıncılık sürdürülürken özel girişimin ticari amaçlı yayıncılığına da izin verilerek karma ya da özel ikili sistem olarak adlandırılan yayıncılık sistemleri geliştirilmiştir. ? Televizyonun ve ardından gelen internetin teknik üstünlüklerine ve cazibelerine karşın radyo bazı özellikleri nedeniyle varlığını sürdürmeyi başarmıştır. Bu özellikleri kısaca, kişisel bir araç imajı oluşturabilmesi yayın ve alıcı maliyetlerinin düşük olması sebebiyle ucuz bir kitle iletişim aracı olması her yerde ve her zaman dinlenebiliyor oluşu, yalnızca kulağa hitap etmesi sebebiyle dinleyicilerin başka şeylerle dinlenmesine uygun oluşu vb. nitelikler olarak sıralayabiliriz. Radyonun yalnızca kulağa hitap etmesini bir zayıflık olarak niteleyenler olduğu gibi, bunun bir avantaj olduğunu ileri sürenlerde vardır. Avantaj olduğunu savunanlar, dinleyicilerin ses yoluyla kendilerine iletenler hakkında hayal gücünü kullanarak, içeriği kendi beklentilerine daha uygun bir biçimde tamamladıklarını böylece daha yüksek doyum sağladıklarını ileri sürmektedirler. ? Çok sayıda radyonun yayın yapabilmesi, farklı ilgi alanlarına yönelik yayıncılığa olanak sağladığından, kişisel beklentilere yakın yayın yapılması mümkün olabilmekte dinleyiciler radyoyu kendilerine özel bir iletişim aracı gibi algılayabilmektedirler. Hemen hatıra gelebilen; çeşitli müzik türlerini odak alan, dini içerikli yayın yapan, sendikalar, meslekler, dernek kuruluşları çevreciler kadınlar gibi ilgi ve önceliklerini, toplumun tümü yada hedefledikleri kesimleriyle paylaşmaya çalışanlar için radyo çok elverişli ve etkin kullanılabilecek bir araçtır. Ayrıca çok sayıda yayın yapan radyo istasyonlarının varlığı; dar kapsamlı bir yayıncılık ortamında duyulma şansı bulamayacak pek çok düşünce yada sanatsal içeriğin sanatsal dinleyicilere ulaşabilme şansı olarak da değerlendirilebilir. Bütün bunların yanında, radyolarda çalışanlar müzik sektöründe çalışanların istihdamında aracılığı radyonun bir başka olumlu yönü olarak karşımıza çıkmaktadır.
#21
SORU: Televizyon yayıncılığının gelişim aşaması nasıl olmuştur?
CEVAP: Kronolojik açıklamalarda televizyon, radyonun icadından sonra gelen bir araç olarak aktarılsa da gerçekte radyo ve televizyon teknik buluş ve gelişim açısından neredeyse iç içe sayılabilecek bir gelişim çizgisi izlemişlerdir. Televizyonun toplum hayatına girişinin radyonun hemen ardından olamamasının en önemli nedeni 1939 Eylül’ünde ikici dünya savaşının başlamasıdır. Teknik gelişme çalışmaları ve yatırımlar aniden durmuştur. Bütün ilgi ve harcamaların savaş sanayisine ve tekniğine yönlendiği savaş yıllarından kısa bir süre sonra televizyona ilgi kaldığı yerden sürdürülmüştür.
#22
SORU: Radyo ve televizyon yayıncılığının karakteristik özellikleri nelerdir?
CEVAP: Radyo yayıncılığının ilk dönemlerinde radyoyu cazip kılan önemli bir faktör okuma yazmayı gerektirmemesiydi. Özellikle gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerde eğitim düzeyinin düşüklüğü yüzünden doğan iletişim sorunu ses ve söze dayalı radyo ile kolayca aşılmıştır. Radyo okuma yazma sorunu yüzünden yapılamayan eğitimi mümkün kılan bir araç olmuştur. Radyo, gazetede olduğu gibi baskı saati beklemeyen bir araçtır. Televizyonla karşılaştırıldığında, uygun görüntülerin bulunması, kurgulanarak yayına hazırlanması gibi sıkıntıları da yoktur. Radyo, hem yayıncı hem de dinleyici maliyetleri açısından ucuz bir araçtır. Diğer elektronik kitle iletişim araçlarıyla karşılaştırıldığında yayın için kullanılan donanımın ucuzluğu yayıncılar için caziptir.
#23
SORU: Radyo ve televizyonu diğer kitle iletişim araçlarından ayıran bazı karakteristik özellikler vardır. Bu özellikler nelerdir?
CEVAP: ? Sanallık ? Yenilik ? Tüketilememe ? Dışlamama ? Sıfıra yakın ek maliyet ? Anında yeniden üretim ? Hızlı ürün yenileme ? Kısa raf ömrü
#24
SORU: Sanallık nasıl açıklanır?
CEVAP: Radyo ve televizyonun sunduğu içerek sanaldır. Programların değeri, onların içerdiği bilgi yada eğlence içeriğinden gelir. İzleyici açısından bakıldığında da durum aynıdır. İzleyicinin değeri, örneğin reklamlar için onların fiziksel varlıklarıyla değil içeriklere yönelttikleri dikkatleri ile ilişkilidir. Radyoda sunulan bir oyun veya televizyonda yayınlanan bir çizgi filminse reel dünyada hiçbir karşılığı yoktur. Bu yüzden de sanaldır.
#25
SORU: Yenilik nasıl açıklanır?
CEVAP: İçeriklerin tüketimi bir defalık bir durumdur. İzleyici aynı içeriği bir kez daha tüketse (yeniden izlese ya da yeniden dinlese) bile bu, yeni içeriklerle rekabete sokulmuş bir yeniden sunumdur. Her zaman ilk olma; yeniyi, farklıyı sunabilme, bu yüzden çok önemlidir. Hem avantaj hem de zorluk kaynağı olan bu durumu açıklayan bir benzetme bu özelliğin daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayacaktır.
#26
SORU: Tüketilememe nasıl açıklanır?
CEVAP: Radyo ile başlayıp televizyonla süren, günümüzde İnternet ortamında da geçerliğini sürdüren bir özelliktir. Kısa bir tanımlamayla radyo ve televizyonda sunulan bir programın tüketim olanakları programı izleyen kişilerin sayısından etkilenmez. Karşılaştırılırsa bir gazetenin, okurlarına sunduğu hizmetin miktarı o günkü tirajı ile sınırlıdır. Basılan tüm nüshaların satılmış olması halinde, yeni bir okur adayının satın alacağı bir nüsha daha yoktur. Bu yüzden satın almak isteyen okur gazetenin o günkü nüshasını bulamayacak, böylece gazetenin hizmetinden o gün mahrum kalacaktır.
#27
SORU: Dışlamama nasıl açıklanır?
CEVAP: İzleyici sayısı maliyeti etkilemez ancak, programı yayınlayan radyo ve televizyon kanalının gelirini etkiler. Bir radyo ve televizyon kanalı ne kadar dinleyici ve izleyiciye ulaşırsa o kadar fazla reklam geliri elde etme fırsatı yakalar. İşte bu yüzden televizyon programlarının pek çoğunda olabildiğince fazla dinleyici ve izleyiciye ulaşması hedeflenir. Radyo ve televizyon yayınları sık sık düşük eğitim ve kültür seviyelerine seslenmekle, hatta toplumda var olan düzeyi düşürmek ya da yozlaştırmakla suçlanırlar, eleştirilirler.
#28
SORU: Sıfıra yakın ek maliyet nasıl açıklanır?
CEVAP: Radyo ve televizyon yayıncılığı oldukça pahalı bir iştir. Bu hem yayın yapacak kuruluşun oluşturulup yayına geçilmesi hem de program açısından geçerlidir. Bir programın pek çok kopyasının çıkartılıp küresel ölçekte satışında da aynı durum söz konusudur.
#29
SORU: Anında yeniden üretim nasıl açıklanır?
CEVAP: Güncel ya da canlı yayınlarda kolaylıkla gözlenebilen bu özellik izleyicide televizyonun şimdiyi ve gerçeği, giderek hayatı yansıttığı duygusunu uyandırmaktadır. Bu özellik televizyonun diğer kitle iletişim araçlarının önüne geçmesine önemli katkı sağlayan bir karakteristiğidir.
#30
SORU: Hızlı ürün yenileme nasıl açıklanır?
CEVAP: Pek çok ürün, pizza bile olsa rekabeti sürdürebilmek için yenilenmeyi gerektirir. Zamanla değeri azalan programlar tekrarlarla artan bıkkınlığı yüzünden içerik talebi bitmeyen doymak bilmez izleyici için yenilik esastır.
#31
SORU: Kısa raf ömrü nasıl açıklanır?
CEVAP: Sürekli yeniye açık olma, yeniliği arama, hız gibi karakteristik özelliği nedeniyle yayınlanan içerikler çok çabuk eskirler ve değerini yitirirler.
#32
SORU:
Radyonun mucidi olarak kabul edilen kişi kimdir?
CEVAP:
Radyo dalgalarının toplumsal kullanımına kafa yoran ve bunu başaran kişi Guglielmo Marconi adında bir İtalyandır.
#33
SORU:
Askeri alanda radyonun yararı ilk nerede görülmüştür?
CEVAP:
Rus ve Japon donanmalarının savaşında görülür. Radyo sayesinde Rus filosunun yeri, sayısı, konumu gibi ayrıntılı bilgileri edinen Japon donanması Rus gemilerinin tümünü batırır.
#34
SORU:
Sivil alanda radyonun yararı ilk nerede görülmüştür?
CEVAP:
Bir deniz faciasında görülür. Radyo haberleşme cihazı bulunan Titanic transatlantiği buz dağına çarptığını ve batmakta olduğunu haber vermeyi başarır. Radyo sayesinde, yedi yüzden fazla yolcunun hayatı kurtulur.
#35
SORU:
Federal Radio Comission / Federal Radyo Komisyonu kimler tarafından, ne amaçla kurulmuştur?
CEVAP:
ABD'de radyo istasyonları, aralarında oluşturdukları bu komisyonla radyo yayınlarına çeki düzen vermeye amaçlamışlardır.
#36
SORU:
ABD'de 1934 yılında çıkarılan kanunun radyo yayıncılığına etkisi ne olmuştur?
CEVAP:
Bu kanunla radyo yayıncılığı federal devlet eliyle düzenlenir hale getirilmiştir. Ancak
anayasaya konulan bir ek hükümle (First Amendment) federe devlet (ABD) adına
yayıncılığı düzenleme yetkisini kullanacak FCC’nin ifade özgürlüğünü kısıtlamaya
yönelik ya da bu anlama gelebilecek hiçbir müdahale yapamayacağı kayıt
altına alınmıştır.
#37
SORU:
Fransa, İngiltere, Almanya, İtalya gibi gelişmiş Avrupa ülkelerinde radyo yayıncılığının ABD'dekinden biraz farklı gelişmesinin nedeni nedir?
CEVAP:
Bunda en önemli etken sözkonusu ülkelerde eski ve güçlü bir devlet geleneğinin bulunmasıdır. Güçlü ve toplumsal yaşama hakim merkezi devlet yapıları, radyo yayıncılığının gelişimine ya doğrudan müdahalede bulunmuş ya da gelişim sürecini etkilemiştir.
#38
SORU:
İngiltere'de hükümetin girişimci şirketlere ortaklık kurmalarını önermesiyle ortaya çıkan şirket hangisidir?
CEVAP:
Kurulan ticari radyo şirketinin adı BBC (British Broadcasting Company)’dir.
#39
SORU:
Almanya’da radyo yayıncılığı nasıl başlamıştır?
CEVAP:
Reich Postası aracılığıyla federal devletlerde radyo şirketleri kurulması şeklinde başlamıştır.
#40
SORU:
Fransa'da radyo yayıncılığı nasıl başlamıştır?
CEVAP:
Özel ve kamusal girişim serbestisiyle başlamış ancak; ikinci dünya savaşında, Fransa’nın Almanlar tarafından işgal edilmesinden sonra, özel yayıncılık sonlandırılarak devlet tekeline geçilmiştir.
#41
SORU:
İtalya'da radyo yayıncılığı nasıl başlamıştır?
CEVAP:
Özel bir şirketin devletten aldığı imtiyazla başlayan radyo yayıncılığı, kısa bir süre sonra, faşist Mussolini iktidarında devlet yayıncılığına dönüştürülmüş, 1974 yılına kadar kamu tekeli olarak varlığını sürdürmüştür.
#42
SORU:
Sosyalist yönetimlerin bulunduğu ülkelerde radyo yayıncılığı nasıl yapılandırılmıştır?
CEVAP:
Bu ülkelerde ise radyo başlangıçtan itibaren devletin kontrolünde yapılandırılmıştır. Görev itibarıyla devletin eğitim ve bilgilendirme aracı olarak kullandığı ileri sürülen radyo gerçekte yoğun biçimde propaganda aracı olarak kullanılmıştır.
#43
SORU:
II. Dünya Savaşı radyonun hangi amaçla kullanılmasına yol açmıştır?
CEVAP:
İkinci dünya savaşı, radyonun etkin bir propaganda aracı olarak kullanılmasına yol açmıştır.
#44
SORU:
1960'lı yıllarda radyonun kişisel bir iletişim aracına evrilmesinin temel nedeni neydi?
CEVAP:
Transistörün radyo alıcıları üretiminde etkin biçimde kullanıma girmesi, radyoya yeni fırsatlar sağlıyordu. Radyo alıcıları küçüldükçe küçülüyor, dinleyicilerin yanlarında her yere götürebildikleri bir kitle iletişim aracına dönüşüyordu. Böylece radyo ailenin iletişim aracı olmaktan çıkıyor, kişisel bir iletişim aracına evriliyordu.
#45
SORU:
Özgür radyoların atası kabul edilen radyo hangisidir?
CEVAP:
1960 yılında Hollanda kıyılarından biraz açıkta Flamanca yayına başlayan “Radyo Veronica”dır.
#46
SORU:
Kronolojik açıdan radyo ve televizyonun icatları arasında nasıl bir ilişki vardır?
CEVAP:
Kronolojik açıklamalarda televizyon, radyonun icadından sonra gelen bir araç olarak aktarılsa da gerçekte radyo ve televizyon teknik buluş ve gelişim açısından neredeyse iç içe sayılabilecek bir gelişim çizgisi izlemişleridir.
#47
SORU:
Televizyon tekniğiyle görüntü aktarmayı tam anlamıyla başaran ilk kişi kimdir?
CEVAP:
Televizyonun icadında, radyoda olduğu gibi, pek çok bilim insanının katkısı vardır. Ancak; televizyon tekniğiyle görüntü aktarmayı tam anlamıyla başaran ilk kişi olarak, tarih kayıtlarına düşülen isim, İskoç bilim adamı John Baird olmuştur.
#48
SORU:
Radyo yayıncılığının ilk dönemlerinde radyoyu cazip kılan faktörler nelerdi?
CEVAP:
Radyo yayıncılığının ilk dönemlerinde radyoyu cazip kılan önemli bir faktör okuma yazma bilmeyi gerektirmemesiydi. Dahası, radyo okuma yazma sorunu yüzünden yapılamayan eğitimi mümkün kılan bir araçtı.
#49
SORU:
Radyo maliyet açısından nasıl bir kitle iletişim aracıdır?
CEVAP:
Radyo, hem yayıncı hem dinleyici maliyetleri açısından ucuz bir araçtır. Diğer elektronik kitle iletişim araçlarıyla karşılaştırıldığında, yayın için kullanılan donanımın ucuzluğu yayıncılar için caziptir. Dinleyicilerse çok küçük bedellerle bir radyo alıcısına sahip olabilmektedirler.
#50
SORU:
Radyo ve televizyonu diğer kitle iletişim araçlarından ayıran karakteristik özellikler nelerdir?
CEVAP:
Sanallık, yenilik, tüketilememe, dışlamama, sıfıra yakın ek maliyet, anında yeniden üretim, hızlı ürün yenileme ve kısa raf ömrü.
#51
SORU:
Radyo ve televizyonun karakteristik özelliklerinden olan sanallık ne ifade etmektedir?
CEVAP:
Radyo ve televizyonun sunduğu içerik sanaldır. Programların değeri, onların içerdiği bilgi ya da eğlence içeriğinden gelir.