SAĞLIK BİLİMLERİNDE VE YÖNETİMİNDE ETİK Dersi Sağlık ve Biyomedikal Etiği soru cevapları:
Toplam 27 Soru & Cevap#1
SORU:
Tıp etiği hangi iki grubu ilgilendiren bir çalışma alanıdır?
CEVAP:
Tıp etiği hem teorik bir çalışma alanı hem de tıbbi uygulamaların yapıldığı sağlık profesyonellerinin işleriyle ilgili yön belirleyici bir özdenetim mekanizmasıdır. Dolayısıyla tıp etiği denilince akla iki ayrı grupta bulunan çalışanlar gelmektedir. İlk grup teorik çalışmalar yapan tıp akademisyenlerinden meydana gelmektedir.
#2
SORU:
Sağlık profesyonelleri hastalarını hangi boyutlarda değerlendirilmelidir?
CEVAP:
Sağlık profesyonelleri hastalarını sadece biyolojik olarak değil sosyal, ekonomik ve felsefi boyutta değerlendirme vizyonuna sahip olması gerekmektedir. Bu sayede yapmış oldukları mesleğe anlam katmış olurlar.
#3
SORU:
Sağlık etiğine olan gereksinim neden doğmuştur?
CEVAP:
Bilgi asimetrisi ve sağlık hizmeti sunan kişinin iyi niyetini ve bilgilerini kullanmada tek güç olarak bulunması, sağlık etiğine neden gereksinim duyulduğunu izah etmektedir. Sağlık etiğinin zorunluluğu, çoğunlukla
hekim ile hasta, uzman ile uzman olmayan arasındaki asimetriden kaynaklanmaktadır.
#4
SORU:
Bilgi asimetrisi nedir?
CEVAP:
Bir tarafın diğerine göre daha iyi veya daha fazla bilgi sahibi olduğu durumdur.
#5
SORU:
Biyomedikal etiğin kapsamı nedir?
CEVAP:
Biyomedikal etiğin kapsadığı alan tıp etiği yanında canlı tabiatla ve bunların çevreyle olan ilişkilerini ele alan, bu ilişkilerdeki değer sorunlarının da konu edildiği disiplinler arası bir akademik alandır. Biyomedikal; tıp, hukuk, felsefe, din bilimi, psikoloji, sosyoloji ve politika gibi değişik disiplinler arasında kalan konuları içerdiğinden, belirtilen disiplinlerin uzmanları tartışmalara
katkı sağlamaktadır.
#6
SORU:
İnsan deneklerin onuru, hakları, güvenliği ve esenliğinin geliştirilmesi nasıl güvence altına alınır?
CEVAP:
İnsan denekler üzerinde biyomedikal araştırma gerçekleştirmenin etik ve bilimsel standartları, HelsinkiBildirgesi, İnsan Deneklerle İlgili Biyomedikal Araştırmaların Uluslararası Etik Yol Gösterici Kuralları ve Dünya Sağlık Örgütü ile İyi Klinik Uygulamalar konusunda Yol Gösterici Kurallarda dâhil, uluslararası yol gösterici kaideleri geliştirilmiş ve oluşturulmuştur. Bu yol gösterici kaidelere intibak ederek deneklerin onuru, hakları güvence altına alınır.
#7
SORU:
Genel tıp etiği ilkeleri nelerdir?
CEVAP:
Dünya genelinde hem klinisyen hem de akademik etik araştırmaları yapan insanlar arasında “Beauchamp ve Childress” isimli iki Amerikalı biyoetikçinin önerdiği şema olan; özerk olma ve başkalarının özerkliğine saygı gösterme, zarar vermeme, yararlı olma ve adil olma, genel tıp etiği ilkelerini oluşturmaktadır.
Yaşama saygı duyma, aydınlatma ve onam alma, sır saklama, gizliliğe saygı gösterme, dürüstlük, özgecilik, ayrımcılıktan kaçınma, ihtisasa saygı duyma, dayanışma, yeterliği olmayan hasta için karar verme süreci de şemada yer alan dört temel ilkeyi tamamlayan unsurlardır (Kırılmaz, 2014).
#8
SORU:
“Autonomos” kelimesinin anlamı nedir?
CEVAP:
Kendi kendine anlamına gelen “autos” ile yasa manasına gelen “nomos” kelimelerinin birleşmesiyle oluşmuş “autonomos” kelimesi özerklik anlamına gelmektedir.
#9
SORU:
Özerklik ilkesi nedir?
CEVAP:
Günümüzde bireyin ilk olarak kendisi hakkında karar vermesi, ikincil olarak da kendisine yapılacaklar hakkında bağımsız olarak ve kendi değerlerine sığınarak kararlar verip, bu kararlar doğrultusunda uygulamada bulunmasına özerklik ilkesi denilmektedir.
#10
SORU:
Özerkliğe saygı ilkesinin önemli şartları nelerdir? ( 3 Tanesini belirtiniz.)
CEVAP:
Tıbbi ilişkiler göz önüne alındığında özerkliğe saygı ilkesinin önemli şartlarını şu şekilde sıralayabiliriz;
• Birey durumu hakkında anlayabileceği şekilde bilgilendirilmeli,
• Bireye durumu hakkında bilgi verilip, alternatifler sunulduktan sonra kendisi hakkındaki son kararın verilmesi işleminin bireye bırakılması,
• Bireyin kendisinden, teşhis ve tedavi amaçlı her bir müdahale için ayrı ayrı izninin alınması,
#11
SORU:
Onamın geçerli olabilmesi için gerekli koşullar nelerdir?
CEVAP:
Hastaya verilen bilgiden sonra alınan onamın geçerli olabilmesi için bazı şartların sağlanmış olması gerekmektedir. Bu şartlar; bilgilerin sade ve anlaşılır bir dille ifade edilmesini, bu bilgilerin hasta tarafından anlaşılmasını, hastayı yönlendirme çabası içermemesini, hasta onam verirken herhangi bir zorlamayla karşılaşmamasını, hastanın onam vermeme yönündeki direncini kırmak amacıyla önerilen tıbbi uygulama risklerinin saklanmasını, yararlarının abartılmasını, tıbbi müdahalenin yapılmaması durumunda ortaya çıkabilecek olumsuzlukların abartılmasını kapsamaktadır.Onamın geçerliliği açısından başka bir koşulda onam verecek olan kişinin verilen bilgileri anlayarak değerlendirebilecek, buna bağlı olarak karar verebilecek ve kararlarını uygulayabilecek yetisinin olması gerekmektedir.
#12
SORU:
Özerkliğin ve aydınlatılmış onamın en temel sebebi nedir?
CEVAP:
Özerkliğin ve aydınlatılmış onamın en temel sebebi, gerek hasta gerekse hekimin en sağlıklı ortak paydada buluşmasının sağlanmasıdır.
#13
SORU:
En eski tıp etiği ilkesi nedir?
CEVAP:
En eski tıp etiği ilkesi yarar sağlama ilkesidir
#14
SORU:
Yararlılık ilkesi hangi farklı iki ilkeyi kapsamaktadır?
CEVAP:
Yararlılık ilkesi iki farklı ilkeyi daha kapsamaktadır. Bunlar mutlak yararlı olmak ve yarar-zararın dengelenmesidir. Mutlak yararlı olma ilkesi; zararın engellenmesi ve iyiliğin arttırılması gibi iki önemli öğeyi içerisine alır. Zararın engellenmesi; yapılan eylemlerin muhtemel zarara mani olması için planlanması gerekir.
#15
SORU:
Adil olma ilkesini nasıl açıklarsınız?
CEVAP:
Adil olma ilkesi sağlığın temel insan hakkı olduğu ve sağlık hizmetlerinden herkesin adil bir şekilde yararlanması gerektiği kabul gören genel bir ifadedir.
#16
SORU:
Bütün hastalar için pahalı ve sınırlı tıbbi kaynakları ve olanakları tedarik etmek olası değildir. Karşılaşılan en büyük sorun eldeki mevcut kaynakların eşit bir şekilde dağıtılamamasıdır. Bu durumun sebebi nedir?
CEVAP:
Bunun sebebi tıbbi kaynakların dağıtımının teknik değil ahlaki bir iş olmasıdır. Özellikle kısıtlı miktarda olan tıbbi kaynakların paylaştırılmasında eşitlik ilkesi mi yoksa farklı adil paylaşım ilkelerinin mi uygulanması gerektiği etik tartışmaları kaçınılmaz kılmaktadır.
#17
SORU:
Gizlilik ilkesine verilen büyük önem hangi kaynaklara dayanmaktadır?
CEVAP:
Gizlilik ilkesine verilen büyük önem üç temel kaynağa dayanmaktadır. Bunlar, özerklik, diğerlerine saygı ve güvendir. Özerklik, gizlilik ile kişisel bilgilerin bireye ait olması ve onamı olmadan başkaları tarafından bilinmemesi anlamına gelmektedir. Mesleki gizlilik, insanlar saygı görmeyi hak ettikleri için de önemlidir. Saygı göstermenin yolu, bireyin özel yaşantısına ilişkin verileri korumakla mümkün olmaktadır. Güven, hasta hekim ilişkisinin vazgeçilmez bir parçasını oluşturur.
#18
SORU:
Ötanazi'nin anlamı nedir?
CEVAP:
İlk kez Francis Bacon tarafından kullanılan ötanazi (eu: güzel; tanasium: ölüm) güzel ölüm, iyi ölüm, kolay ölüm, rahat ölüm, acısız doğal ölüm, tatlı ve acısız ölüm manasına gelir. Stedman’ın tıp sözlüğünde ötanazinin iki tanımı yer almaktadır. İlki ağrısız ölüm, sakin ölüm, ikincisi tedavisi olmayan ve ağrılı hastaların bilinçli ve doğal olmayan yoldan (suni) yaşamına son verilmesidir.
#19
SORU:
Ötanazi uygulaması için hangi şartların var olması gereklidir? ( 3 tanesini nasıl belirtirsiniz?)
CEVAP:
Hastalık tedavi edilemez olmalıdır. Örneğin; son safhada teşhis edilmiş kanser.
Tedavi edilemez hastalıklar arasına, aslında tedavi edilebilen ancak herhangi bir
sebeple kötüleşmenin oluştuğu ve söz konusu nedenden dolayı şifası olanaksızlaşan hastalıklar da girer. Sıhhatli bir insanın maruz kaldığı bir olay, örneğin; trafik kazası, kurtuluşu imkânsız ve şifasız ölümcül bir duruma dönüşebilir.
Hastalık dayanılmaz derecede acı verici olmalıdır.
Öldürme eylemi hastanın acılarından bir an önce kurtulmasını sağlamak amacıyla
gerçekleşmiş olmalıdır
#20
SORU:
Dinî açıdan da ötanaziye karşı çıkmanın gerekçeleri nelerdir?
CEVAP:
Dinî açıdan da ötanaziye karşı çıkılarak insana hayat veren Allah’ın onu almak hakkına da sahip olduğu belirtilmiştir. İslam dininde ötanazi kesinlikle uygulanmaması gereken bir davranıştır. Çünkü ötanazi “Allah’ın verdiği canı yalnız o alır”, “Allah her derdin dermanını da yaratmıştır” kaidelerine ters düşmektedir. Bu durumda tedavi olunmalıdır. Sonuç olarak İslam dinine göre ölüm döşeğinde bulunan bir kimsenin veya kendi emriyle bir şahsın öldürülmesi cinayettir.
#21
SORU:
Ötanazinin kabul edilmesine gösterilen en büyük itiraz nedir?
CEVAP:
Ötanazinin kabul edilmesine gösterilen en büyük itiraz, bu eylemin kötüye kullanılmasının yarattığı çekincedir. Örneğin; bir an önce miras almak isteyen, yatalak hastanın bakım yükümlülüğünden kurtulmaya çalışan akrabaları çeşitli nedenlerle hastanın bir an önce ölümünü isteyebilirler.
#22
SORU:
Türk hukukunda ötanazi nasıl ele alınmıştır?
CEVAP:
Türk hukukunda bireyin kendi yaşamını sonlandırma kararını bir başkasının eline bırakması yasaktır. Türk Ceza Kanunu’nda bireyin kendi talebi üzerine öldürülmesini ayrı suç olarak düzenleyen bir madde yoktur. Ötanazi sonucu ölüm gerçekleştiğinde, gerek rıza ve talep üzerine gerekse iyilik hissiyle işlenmiş olsun kasten adam öldürme suçuna ilişkin hükümler devreye girer.
#23
SORU:
Hasta haklarının dayanağı nedir?
CEVAP:
Hasta hakları aslen insan haklarının ve değerlerinin sağlık hizmetlerine uygulanmasını ifade etmekte ve dayanağını insan haklarıyla ilgili temel belgelerden almaktadır. Diğer bir ifadeyle; insan olarak saygı görme, kendi yaşamını belirleme, güvenli bir yaşam sürdürme, özel yaşamda saygı görme gibi ilkeler hasta haklarının da aslını oluşturmaktadır.
#24
SORU:
Hasta hakları ile ilgili ilk resmî bildirge ne zaman çıkmıştır?
CEVAP:
Hasta hakları ile ilgili ilk resmî bildirge 1947 yılında Nuremberg mahkemelerinde ortaya çıkmış ve hekimlere tıbbi işlemleri uygulamadan önce hastanın bilgilendirilmiş onamının alınması yükümlülüğü getirilmiştir.
#25
SORU:
Hasta Hakları konusunda Lizbon Bildirgesi ile getirilen kavramlar nelerdir?
CEVAP:
Lizbon Bildirgesi ile getirilen kavramları özetlersek;
• Hasta hekimini özgürce seçme hakkına sahiptir.
• Hasta hekiminden yeterli bilgiyi aldıktan sonra tedaviyi kabul veya reddedilme
hakkına sahiptir.
• Hasta hekiminden kişisel ve tıbbi bilgilerinin gizli tutulmasını ve saygı gösterilmesini bekleme hakkına sahiptir.
#26
SORU:
Ülkemizde sağlık hakkı, ilk kez hangi Anayasa'da yer almıştır?
CEVAP:
Ülkemizde sağlık hakkı, ilk kez 1961 Anayasası’nda yer almıştır.
#27
SORU:
1982 Anayasası’nın kişi hak ve ödevleri bölümünün 17. maddesi hasta haklarıyla ilgili hangi bilgiler vardır?
CEVAP:
1982 Anayasası’nın kişi hak ve ödevleri bölümünün 17. maddesinde herkesin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip olduğu (sağlık hakkı) ve tıbbi zorunluluklar dışında kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamayacağı, izni olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamayacağı (hasta hakları) vurgulanarak vatandaşlara sağlık hizmeti sunmayı devlete bir görev olarak yüklemiştir (T.C. Anayasası, 1982).