SAĞLIK HUKUKU Dersi Tıbbi Müdahaleden Kaynaklanan Cezai Sorumluluk-II soru cevapları:

Toplam 22 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

İnsan üzerinde yapılan rızaya dayalı bilimsel deneyin ceza sorumluluğunu gerektirmemesi için TCK 90' göre hangi nitelikler aranmaktadır?


CEVAP:

İnsan üzerinde yapılan rızaya dayalı bilimsel deneyin ceza sorumluluğunu gerektirmemesi için;
a) Deneyle ilgili olarak yetkili kurul veya makamlardan gerekli iznin alınmış olması,
b) Deneyin öncelikle insan dışı deney ortamında veya yeterli sayıda hayvan üzerinde
yapılmış olması,
c) İnsan dışı deney ortamında veya hayvanlar üzerinde yapılan deneyler sonucunda ulaşılan bilimsel verilerin, varılmak istenen hedefe ulaşmak açısından bunların insan üzerinde de yapılmasını gerekli kılması,
d) Deneyin, insan sağlığı üzerinde öngörülebilir zararlı ve kalıcı bir etki bırakmaması,
e) Deney sırasında kişiye insan onuruyla bağdaşmayacak ölçüde acı verici yöntemlerin uygulanmaması,
f) Deneyle varılmak istenen amacın, bunun kişiye yüklediği külfete ve kişinin sağlığı üzerindeki tehlikeye göre daha ağır basması,
g) Deneyin mahiyet ve sonuçları hakkında yeterli bilgilendirmeye dayalı olarak açıklanan rızanın yazılı olması ve herhangi bir menfaat teminine bağlı bulunmaması,
gerekir.


#2

SORU:

Hasta olan insan üzerinde rızaya dayalı tedavi amaçlı denemede bulunan kişiye ceza verilmemesi için hangi unsurlar aranır?


CEVAP:

Bilinen tıbbi müdahale yöntemlerinin uygulanmasının sonuç vermeyeceğinin anlaşılması, kişinin üzerinde yapılan bilimsel yöntemlere uygun tedavi amaçlı denemeye rıza göstermesi, açıklanan rızanın, denemenin mahiyet ve sonuçları hakkında yeterli bilgilendirmeye dayalı olarak yazılı olması ve tedavinin uzman hekim tarafından bir hastane ortamında yapılması gerekir


#3

SORU:

İnsan üzerinde deney suçunun teşebbüsü olur mu? Neden?


CEVAP:

Kasten işlenebilen bu suça teşebbüs de mümkündür. Suç soyut bir tehlike suçu niteliğinde olduğundan, suçun gerçekleşmiş sayılması için deney veya deneme sonucunda kişinin sağlığının bozulması veya ölmesi gerekmez. Mağdurun herhangi bir zarar görmediği durumlarda da sadece kanunda belirtilen şartların gerçekleşmemesi hâlinde bu suç oluşur. Fakat kanunda sayılan şartlara uyulmadan yapılan bir deney sonucu kişinin sağlığı bozulmuş veya ölmüşse, kasten yaralama veya kasten öldürmeye ilişkin hükümler uygulanır. Deney esnasından tüm koşullara uyulmuş, yine de yaralama veya ölüm meydana gelmişse koşulları varsa fail taksirden dolayı sorumlu tutulur.


#4

SORU:

İlgilinin veya yakınlarının bilgisi ve rızası dışında yaşayan kişiden ya da ölüden organ veya doku alınması halinde kimlere ceza verilir?


CEVAP:

Ölüden veya yaşayan kişiden organ veya doku alan kimseye, organ veya doku satın alan, satan, satılmasına aracılık eden kişilere hapis cezası verilir. Ayrıca hukuka aykırı yollarla elde edilmiş olan organ veya dokuyu saklayan, nakleden veya aşılayan kişilere,  belli bir çıkar karşılığında organ veya doku teminine yönelik olarak ilan veya reklam veren veya yayınlayan kişilere


#5

SORU:

Yaşayan insandan hukuka uygun organ nakli için hangi hususlar aranır?


CEVAP:

Yaşayan insandan hukuka uygun organ nakli için alıcı ve vericinin aydınlatılmış onamı yanında vericinin alıcının en az iki yıldır evli olduğu eşi veya dördüncü derece dahil kan veya kayın hısımlarından biri olması gerekir. Organ nakli gereken hastalığın evlilikten sonra teşhis edildiği durumlarda eşlerin en az iki yıl evli olmaları şartı aranmaz. Organ nakli hizmetinin sunulduğu hastanelerin bulunduğu her ilde Organ Nakli Değerlendirme Etik Komisyonu kurularak bu komisyonca alınan karar ile organ nakli yapılabilir.


#6

SORU:

Organ ve doku ticareti suçunu düzenleyen TCK’nın 91. maddesi hangi suçları kapsamaktadır?


CEVAP:

Organ ve doku ticareti suçunu düzenleyen TCK’nın 91. maddesinde üç ayrı suç tipi yer almaktadır:
• Yaşayan kişiden geçerli rızası olmadan organ ve doku alınması,
• Ölüden hukuka aykırı olarak organ ve doku alınması,
• Organ ve doku ticareti yapılması


#7

SORU:

Ölüden hukuka aykırı şekilde organ veya doku alınması suçunda korunan hukuki değeri açıklayın.


CEVAP:

Ölüden hukuka aykırı şekilde organ veya doku alınması suçunda korunan hukuki değer, karma niteliklidir. Ölüden hukuka aykırı şekilde organ veya doku alınması, ölünün
hatırasını ve yakınlarının haysiyetini ihlal edici niteliktedir. Diğer taraftan ceset üzerinde
icra edilen hukuka aykırı fiiller, kamu sağlığını bozabilir.


#8

SORU:

Ahmet'ten rızasına aykırı olarak doku alınmış ancak Ahmet'in bundan dolayı bir zararı olmamıştır. Bu durumda Ahmet'e karşı yaşayan kişiden rızasına aykırı olarak organ veya doku alma suçu gerçekleşmiş midir?


CEVAP:

Organ veya dokunun alınmış olması suçun oluşması için yeterlidir, mağdurun zarar görmesi veya ölmesi gerekmez. Almadan maksat; “organ veya dokuyu canlı insan vücudundan ayırmak” demektir. “


#9

SORU:

Yaşayan kişilerden organ ya da doku alımının hukuka uygun olabilmesi için hangi şartlar aranır?


CEVAP:

Yaşayan kişilerden organ ya da doku alımının hukuka uygun olabilmesi için doktrinde kabul edilen belli şartların gerçekleşmesi gerekir. Bu şartlar, “üstün amaç, zararsızlık ve elverişlilik, vericinin rızası, hekimin onayı ve aydınlatma yükümlülüğü” olarak ifade edilebilir.


#10

SORU:

Yaşayan kişiden geçerli rızası olmadan organ ve doku alınması suçu taksirle gerçekleşebilir mi? 


CEVAP:

Suç kasten işlenir, taksirli şekli cezalandırılmaz. Failin hukuka uygun bir rıza olmadığını bilerek ve isteyerek organ veya dokuyu alması gerekir. Fail, hukuka uygun bir rıza bulunduğunu zannederek fiili işlerse, hatasından yararlanacaktır.


#11

SORU:

2238 sayılı Kanun’a göre, ölüden organ ya da doku alınabilmesi için hangi şartlar aranır?


CEVAP:

Ölüden organ ya da doku alınabilmesi için, vericinin ölmüş olması gerekir. Bu kişinin, sağlığında vücudunun tamamını ya da belirli organ veya dokularını, tedavi, teşhis ya da ilmi maksatlarla bıraktığını açıklaması gerekir. Eğer böyle bir açıklama yoksa sırasıyla ölüm anında yanında bulunan eşi, reşit çocukları, ana veya babası ya da kardeşlerinden birisinin; bunlar da yoksa yanında bulunan herhangi bir yakınının izniyle ölüden organ ya da doku alınabilir.


#12

SORU:

Organ veya dokusunu satan kimseye hangi durumlarda ceza verilmez?


CEVAP:

TCK’nın 92. maddesinde özel bir zorunluluk hâline yer verilmiştir. Maddede; “ Organ veya dokularını satan kişinin içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik koşullar göz önünde bulundurularak, hakkında verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir” denilmektedir.

TCK’nın 93. maddesinde; "Organ veya dokularını satan kişi, resmî makamlar tarafından haber alınmadan önce durumu merciine haber vererek suçluların yakalanmalarını kolaylaştırırsa, hakkında cezaya hükmolunmaz" denilmiştir. 


#13

SORU:

Çocuk düşürtme suçu hangi şartların varlığı halinde gerçekleşir?


CEVAP:

Rızası olmaksızın bir kadının çocuğunu düşürten kişi ile tıbbi zorunluluk bulunmadığı hâlde, rızaya dayalı olsa bile, gebelik süresi on haftadan fazla olan bir kadının çocuğunu düşürten kişi, kasten yani failin bu konuda hareketini bilerek ve isteyerek yapması halinde  kural olarak çocuk düşürtme suçunu işlemiş olur.


#14

SORU:

Çocuk düşürtme suçunda hangi hukuka uygunluk hallleri düzenlenmiştir?


CEVAP:

Hukuka uygunluk sebeplerinden bir tanesi tıbbi zorunluluk hâlinde gebeliğin süresi ne kadar olursa olsun sona erdirilmesidir. Diğeri de 10 haftaya kadar olan gebeliklerde kadının rızasının bulunmasıdır.


#15

SORU:

Nitelikli cinsel saldırı suçunda mağdur kadının gebeliğini sonlandırması hangi şartlar altında suç oluşturmaz?


CEVAP:

TCK.’nın 99. maddesinin son fıkrasına göre, kadının mağduru olduğu bir suç sonucu
gebe kalması hâlinde, süresi yirmi haftadan fazla olmamak ve kadının rızası olmak koşuluyla, gebeliği sona erdirene ceza verilmez. Ancak, bunun için gebeliğin uzman hekimler tarafından hastane ortamında sona erdirilmesi gerekir.


#16

SORU:

Genital muayene suçu nedir?


CEVAP:

Kişilerin beden bütünlükleri ve ruhsal sağlıkları üzerinde olumsuz etkileri olan genital muayenenin ancak, yetkili hâkim veya savcı kararı ile yapılacağı hükme bağlanmış ve
böyle bir karar olmaksızın genital muayeneye gönderme ve yapmanın suç olduğu hükme
bağlanmıştır. 


#17

SORU:

Kişisel verilerin hukuka aykırı olarak açıklanması suçunu (TCK m. 136) açıklayın.


CEVAP:

Suçun maddi unsuru, kişisel verileri “verme, yayma veya ele geçirme”dir. Verme, yayma veya ele geçirme hareketlerinden birinin yapılması hâlinde suç oluşur, hepsinin yapılmasına gerek yoktur.Kişisel verileri verme, yayma ve ele geçirme gerek hekim gerekse sağlık personeli açısından söz konusu olabilir.Bu suç ancak kasten işlenebilir. Suçun taksirle işlenmesi durumunda fail cezalandırılmaz Kişisel verilerin açıklanması konusunda ilgilinin rıza göstermesi, kanun hükmünün yerine getirilmesi, zorunluluk hâli gibi hukuka uygunluk nedenleri söz konusu olduğunda sağlık görevlileri cezalandırılmaz.


#18

SORU:

Resmi belgede sahtecilik suçu ile dolandırılıcılık suçu arasındaki farklılıklar nelerdir?


CEVAP:

Dolandırıcılık suçu mal varlığına karşı işlenen suçlardan olmasına karşın sahtecilik suçları
kamu güvenini ihlal eden suçlardandır. Bunun yanında dolandırıcılık suçunda haksız
çıkarın sağlanması ve zararın doğması suçun oluşması için zorunlu olduğu hâlde sahtecilik suçlarında buna gerek yoktur. Resmî belgede sahtecilik suçu oluşmasından sonraki
eylemler bu suça bağlı işlenmiş olsalar da bunlar resmî belgede sahtecilik suçunun unsuru
veya ağırlaştırıcı nedeni değilseler, yeni ve bağımsız bir suça vücut verirler ve ayrıca cezalandırılırlar.


#19

SORU:

Resmî belge üzerinde işlenen sahtecilik suçları ile özel belge üzerinde işlenen sahtecilik suçları arasındaki farklılıklar nelerdir?


CEVAP:

Kanunda; resmî belge üzerinde işlenen sahtecilik suçlarının, özel belge üzerinde işlenenlere oranla daha ağır cezalandırılması öngörülmüştür. Ayrıca kanun koyucu açısından resmî belgelerde sahtecilik suçunun oluşabilmesi için sahtecilik eyleminin gerçekleştirilmesi yeterli görülürken, özel belgelerde hem sahtecilik eyleminin gerçekleşmesi hem de o belgenin kullanılması aranmaktadır.


#20

SORU:

TCK göre resmi belgede sahtecilik suçu hangi davranışlarla, kimler tarafından işlenebilir?


CEVAP:

Türk Ceza Kanunu’nun 204 maddesinin ilk fıkrasına göre, resmî belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmî belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya sahte resmî belgeyi kullanan kişi” demek suretiyle herkes tarafından (ve bu arada kamu görevlileri tarafından da) işlenebilecek resmî belgede sahtecilik suçunu; maddenin ikinci
fıkrasında ise “görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmî bir belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren, gerçeğe aykırı olarak belge düzenleyen veya sahte resmî belgeyi kullanan kamu görevlisi” ifadesini kullanarak “kamu görevlisi” olarak tanımlanan kişilerce işlenen resmî belgede sahtecilik suçunu düzenlemiştir.


#21

SORU:

irtikap suçu kimler tarafından işlenir?


CEVAP:

İrtikâp suçu, ancak kamu görevlisi tarafından işlenebilir. Failin, kamu görevlisi sıfatını
usul ve yasaya uygun olarak kazanmış olması gerekir. Kanun ve usule aykırı olarak fiilen
bir görevin üstlenilmesi fail olabilmek için yeterli değildir. Bir kimsenin Türk Ceza Kanunu uygulaması bakımından kamu görevlisi sayılabilmesi için göz önünde tutulması gereken temel ölçüt, yaptığı işin kamusal faaliyet olmasıdır.


#22

SORU:

İcbar suretiyle irtikâp suçu nedir?


CEVAP:

İcbar suretiyle irtikâpta, kamu görevlisi, görevinin kendisine sağladığı yetki ve nüfuzdan yararlanarak kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla hareket etmektedir. Örneğin; fail, yarar sağlamak için mağdurun işini zamanında görmüyor, görevinin
gereklerine aykırı davranma tehdidinde bulunuyorsa görevinin sağladığı nüfuzu kötüye
kullanıyor demektir