SOKAK SOSYAL HİZMETİ VE ADLİ SOSYAL HİZMET Dersi Sokakta Çalıstırılan Çocuklar Konusunun Farklı Boyutlarıyla Incelenmesi soru cevapları:
Toplam 22 Soru & Cevap#1
SORU:
Ülkemizde 18 yaşına kadar olan herkes çocuk kabul edilmesi hangi sözleşmeye göre düzenlenmiştir?
CEVAP:
Ülkemizde 27 Ocak 1995’te yürürlüğe giren Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları
Sözleşmesi’nin 1. maddesine göre 18 yaşına kadar olan herkes çocuk kabul edilmektedir.
#2
SORU:
Çalışan çocuk kavramını tanımlayınız.
CEVAP:
çalışan çocuklar, fizyolojik veya hukuki olarak çocuk kabul edilen yaş sınırları içinde bulunanlardan fikri veya bedeni emeğini arz ederek çalışanlar şeklinde tanımlanmaktadır.
#3
SORU:
ILO'nun (Uluslararası Çalışma Örgütü) 5-11 yaş grubu çocuklar için öngördüğü çalışma sınıflaması nedir?
CEVAP:
5-11 yaş arası çocuklar için hafif işler dahi hoşgörü sınırları dışındadır (sıfır tolerans).
#4
SORU:
ILO'nun (Uluslararası Çalışma Örgütü) 12-14 yaş grubu çocuklar için çocuk işçiliği sayılmayan çalışma biçimi nedir?
CEVAP:
12-14 yaş arası çocuklar için, sadece haftada 14 saatten az olmak koşulu ile tehlikeli olmadığı bilinen sektörlerde çalışmak çocuk işçiliği olarak kabul edilmez. Bu bir ekonomik faaliyet olarak değerlendirilir. Çocuk okuldan alıkonulmadıkça ve
ruhsal-bedensel sağlığı ve gelişimi etkilenmedikçe hoş görülebilir
#5
SORU:
ILO'nun (Uluslararası Çalışma Örgütü) 15-17 yaş grubu çocuklar için çocuk işçiliği sayılmayan çalışma biçimi nedir?
CEVAP:
15-17 arasındaki çocuklar için, en düşük yaş ölçütünü yerine getirdikleri ve
zorunlu eğitimlerini tamamladıkları sürece sıradan işlerde haftada 43 saate kadar
çalışma izni verilmiştir. Buna göre haftada 43 saatten çok sıradan, tehlikeli olmayan bir işte bile olsa çalışmak bu yaş grubu için de tehlikeli olarak kabul edilmiş ve çocuk emeğinin en kötü biçimleri arasına sokulmuştur.
#6
SORU:
Çocuk işçiliğinin türleri nelerdir?
CEVAP:
Çocuk işçiliği beş türde ifade edilebilir. Bunlar:
1.Ev işleri (aile içi, ücretsiz, ev ve çocuk bakım işleri),
2. Ev işi olmayan ücretsiz işler (ailenin geçimi için aileyle beraber yapılan ücretsiz işler ya da satışlar),
3. bağımlı ya da sözleşmeli işçilik (bazı ailelerin çocuklarını kredi ya da borç
karşılığı kiralaması),
4. ücretli işçilik (mal ya da para karşılığı çalışma),
5. Marjinal faaliyetlerdir (işportacılık, çöp toplayıcılığı, dilencilik, fahişelik ya da hırsızlık gibi faaliyetler).
#7
SORU:
Çocukların çalışmalarına neden olan toplumsal etkenler hangi ne açıdan değişkenlik gösterir?
CEVAP:
Çocukların çalışmalarına neden olan toplumsal etkenler, ülkeden ülkeye
veya ülke içinde yaşanılan kentin özel şartlarına göre değişiklik gösterebilir.
#8
SORU:
Erken yaşlarda çalışma yaşamına katılma çocuk açısından ne tür sorunlara sebep olabilir?
CEVAP:
Erken yaşlarda çalışma yaşamına katılma çocuk açısından bazı sorunlara neden olabilir. Bu sorunlar; sosyal, psikolojik ve fiziksel problemler şeklinde ortaya çıkabilir.
#9
SORU:
Türkiye'de çocuk işçiliğinin tarihsel açıdan ilk örnekleri ne zamana rastlar açıklayınız?
CEVAP:
Türkiye’de çocuk iş gücünün kullanımına tarihsel açıdan bakıldığında ilk örneklerinin Osmanlı İmparatorluğu döneminde Ahi kurumlarında karşımıza çıktığı görülmektedir. Çalışanlar çırak-kalfa-usta hiyerarşisi içinde, baba-evlat informel ilişkisi ile idare heyetinin denetim ve gözetimi altında çalışıyorlardı. Ahi zaviyelerinde çırak, ahlak ve fazilet eğitimine de tabi tutulurdu. Her çırak mutlaka okuma yazma öğrenirdi. Her usta da çırağın ahlakından sorumlu idi.
#10
SORU:
Türkiye’de çocukların çalışmasının başlıca sebepleri nelerdir?
CEVAP:
Türkiye’de çocukların çalışmasının başlıca sebebi yoksulluktur. Yoksulluk ise bozuk gelir dağılımı ve asgari ücretin yetersizliği, işsizlik, kaynakların prodüktif kullanılmaması,
hızlı nüfus artışı, eğitimli işsizlerin oranının yüksek olması, kayıt dışı ekonomi ve çocuk iş gücüne olan yoğun talep, teknolojik gelişmelerin sağlanamaması, bölgelerarası gelişmişlik farkı ve göç gibi birçok farklı soruna bağlı olarak ortaya çıkmaktadır.
#11
SORU:
Çocuk işçiliğinin eğitime tercih edilmesinin başlıca nedenleri nelerdir?
CEVAP:
Güç durumdaki ebeveynler, eğitimin uzun dönemdeki getirilerindense, çalışmanın kısa vadeli avantajlarını tercih etmektedirler. Çocukların çalışma yaşamına girmesinin en önemli nedeni alternatifsizliktir. Bu alternatif, eğitimdir. Bu alternatif, tüm özendiriciliğiyle başarılı bir şekilde konulamazsa çocuk işçiliğini azaltmak mümkün olmamaktadır. eğitimin içerik olarak tatmin edici olmaması, maliyeti ve ulaşılabilirliğinin zorluğu, eğitimli kesimin yaşadığı yüksek işsizlik oranı ve ailelerin bilinçsizliği gibi unsurlar eğitime olan talebi azaltmakta ve çocuk işçiliğine olan talebi ise artırmaktadır. Çocuk işçiliği, ailenin eğitim kurumlarına karşı güvensizliğinden de kaynaklanmaktadır. Özellikle bilinçsiz ve dar gelirli ailelerin, eğitim-öğretimin çocuklarına gelecek vaat eden bir iş ve meslek kazanmalarında yardımcı olamayacağını düşünmeleri, çocuğu meslek edinme amacıyla çalışma yaşamına sokmaya neden olmaktadır. Eğitimle ilgili diğer bir konu ise eğitimin getirdiği maddi yüktür.
#12
SORU:
Türkiye'de çocuk işçiliği ile ilgili mevzuatların durumunu açıklayınız.
CEVAP:
Çocuk işçiliği ile ilgili olarak gerek ulusal gerekse uluslararası düzeyde çok sayıda düzenleme mevcuttur. Asgari yaş sınırı tespit edilmiş, çocukların çalıştıramayacakları işler ve çalışma süreleri belirlenmiştir. Bunlar kuşkusuz yeterli değildir, çok daha kapsamlı düzenlemeler de oluşturulabilir. Ancak burada asıl vurgulanması gereken nokta, oluşturulan düzenlemelerin ne derece etkin uygulandığıdır. Oluşturulan birçok düzenlemeye rağmen, çocuk işçiler tarımda, sokakta, sanayide ve hizmet sektöründe çalışmaya devam etmektedir. Çocukların yaygın olarak istihdam edildikleri küçük işletmeler, tarım ve sokakta yürütülen işlerle ev hizmetlerinin İş Kanunu’nun kapsamı dışında olması yanında, kapsamda olan işyerlerinin denetiminin etkin olarak yapılamaması, cezai müeyyidelerin yetersizliği, denetim yapan kurum ve kişilerin denetimlerde çocuk işçiliğini göz ardı etmeleri veya yaklaşım tarzlarındaki yetersizlikler bu alandaki ciddi sorunlardırMevzuat başarılı bir şekilde uygulanmadığında, işletmeler, aileler ve çocuk işçileri kullananlar bundan cesaret almakta ve çocuk işçiliği kalıcı olmaya başlamaktadır.
#13
SORU:
Çocukların sokakta yaşama nedenlerini tartışınız.
CEVAP:
Ülkemizde aile yapısında değişiklik meydana gelmiştir. aile bireylerinin rol ve işlevlerinde, aile yapısında meydana gelmiş, geleneksel tarzda geniş aile yerini az sayıda bireyden oluşan çekirdek aileye bırakmıştır. Anne baba ve diğer bireylerin çalışma hayatının içinde olması çocuklar üzerindeki kontrolün ve denetimin azalmasına neden olmuştur. Olumsuz nitelikte olan bazı değişiklikler; ailelerin işsizlik, sosyoekonomik yoksunluk, göç, aile içi uyumsuzluklar ve şiddet, parçalanmışlık, kayıplar gibi toplumsal sorunlarla baş edememesiyle birlikte çocukların süreç içerisinde sokakta yaşamalarına sebep olmaktadır. Başlıca nedenler:
• Göç
• Çarpık kentleşme neticesinde oluşan sağlıksız yerleşim bölgeleri
• Aşırı nüfus artışı
• Düşük sosyoekonomik düzey
• Eğitimsizlik
• Parçalanmış aile
• Üvey anne-baba
• Sevgisizlik
• İhmal
• Aile içi şiddet
• Çocuk istismarı
• Çocuk haklarının yaşama geçmemiş olması biçiminde sıralanabilir.
#14
SORU:
Sokak çocuğu ve sokakta çalışan çocuk kavramları arasındaki farklar nelerdir?
CEVAP:
“Sokak çocuğu” ifadesi her ne kadar sokakta yaşayan ve çalışan çocuklar için birlikte kullanılıyor olsa da bu iki grup birbirinden çok farklıdır. Sokakta çalışan çocuklar gün içinde sokakta çalışıp akşam olunca evlerine dönerler, sokakta yaşayanlar ise aileleriyle bağları ya tamamen kopmuş ya da çok zayıflamış olduğundan geceyi de sokakta geçiren çocuklardır.
#15
SORU:
Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde sokaklarda yaşayan çocuklartın artmasıyla ilgili yönetimin aldığı tedbirler nelerdir?
CEVAP:
Osmanlı’nın son döneminde, 1894 ve 1909’da çıkarılan “Men-i Tese’ül Nizamnamesi” ile “Serseri ve Mazanna-ı Sui Eşhas Hakkında Kanun”un daha çok İstanbul sokaklarında
çalışarak para kazanan hamal, satıcı ve dilenci gibi sayıları gittikçe artan yoksul ve başıboş çocukları bir ölçüde de korumayı amaçladığı anlaşılmaktadır. Dilenciliği meneden nizamnamenin çıkarılmasının ardından, 1896 yılında açılan Darülaceze kimsesiz, yoksul ve terk edilen çocukların korunduğu belli başlı kurumlardan biri olmuş, bu görevini Cumhuriyet kurulduktan sonra da uzun yıllar sürdürmüştür.
#16
SORU:
Dünyada sokakta yaşayan ve/veya çalıştırılan çocuklara yönelik geliştirilen yaklaşımlar nelerdir?
CEVAP:
Dünyada sokakta yaşayan ve/veya çalıştırılan çocuklara yönelik olarak geliştirilen dört temel yaklaşım vardır. Bunlar:
Islah edici yaklaşım ,
Rehabilite edici yaklaşım,
Sokak çalışması yaklaşımı
Önleyici yaklaşımdır.
#17
SORU:
Sokakta çalışan çocukların maruz kaldıkları fiziksel ve ruhsal tehlikeler nelerdir?
CEVAP:
Yapılan çalışmalar sokakta çalışan çocukların şiddete maruz kalmak, kavgaya girmek, bir takım maddelerin kullanımı ve alışkanlığını kazanmak, hırsızlık gibi fiziksel tehlikelerin yanı sıra benlik kazanmada gecikme, moral değerlerde düşüklük ve olumsuzluk, kişilik bozuklukları gibi patolojik rahatsızlıklara yakalanma risklerinin oldukça yüksek olduğunu göstermiştir.
#18
SORU:
Sokakta çalıştırılan çocuklar açısından şiddete maruz kalmak ile şiddete yönelmek arasındaki ilişkileri açıklayınız.
CEVAP:
Sokakta yaşayan ve çalışan çocukların maruz kaldıkları çeşitli şiddet, ihmal ve istismar edilme durumları “Başkalarına şiddet uygulama, evden-okuldan kaçma, okulda başarısızlık, madde kullanma, madde bağımlısı olma, sokaktaki suçlu gruplarına katılma, zihinsel ve fiziksel gelişimindeki gerileme, psikolojik ve sosyal problemler yaşama” gibi olumsuzlukların ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. Sokaktaki çocukların maruz kaldığı her türlü şiddet eylemi, onların da aynı şekilde şiddet uygulayacak bireylere dönüşmelerine neden olmaktadır. Bu çerçevede şiddete maruz kalmak ile şiddete yönelmek arasında görece bir ilişkiden söz etmek mümkündür.
#19
SORU:
Sokak çocuklarının karşı karşıya oldukları tehlikeler ve riskler nelerdir?
CEVAP:
Sokak çocuklarının karşı karşıya oldukları tehlikeler ve riskler:
1. Sokak çocuklarının fiziksel ve duygusal şiddete maruz kalma riskleri (Diğer insanlar, arkadaşları),
2. Sokakta çocuklarının istismara maruz kalma riskleri (Taciz, cinsel istismar ve fuhuş sektöründe kullanılma),
3. Sokak çocuklarının trafik kazalarına maruz kalma riskleri,
4. Sokak çocuklarının suça sürüklenme riskleri (Yaşamak için hırsızlık, adam yaralama ve suç örgütlerine katılmaya zorlanma),
5. Sokak çocuklarının bağımlılık yapıcı maddeleri kullanma riskleri (Tiner, bali, alkol, uyuşturucu vb.),
6. Sokak çocuklarının fiziksel ve ruhsal sağlıklarını kaybetme riskleridir (Madde kullanımı ve olumsuz yaşam koşullarından dolayı).
#20
SORU:
Sokak çocuklarının dışlanması ne anlama gelir ve nedenleri nelerdir?
CEVAP:
Sokak çocuklarının dışlanması, toplumun bu çocuklara ilişkin geliştirdiği olumsuz tutum ve tepkilerdir. Özellikle sokakta yaşayan çocukların madde kullanma alışkanlıkları, çeşitli suç eylemlerine sıkça karışması bu çocukların toplum imgeleminde tehlikeli gruplar olarak damgalanmasına yol açmaktadır. Toplumun bu çocuklara yönelik damgalayıcı ya da dışlayıcı tutum ve davranışları onların olumsuz kimliklerle kendini özdeşleştirme sürecini pekiştirmektedir
#21
SORU:
Sokakta yaşam sürecine başlayan çocukların bağımlılık yapıcı maddeleri kullanma nedenleri nelerdir
CEVAP:
Sokakta yaşam sürecine başlayan çocukların bağımlılık yapıcı maddeleri kullanma nedenleri şunlardır:
• Çocuklar üzerinde ailesel destek ve denetimin yetersiz olması (aile yapısı, ailenin ilgisizliği ve duygusal ihmal, parçalanmış aileler, aile içindeki fiziksel ve
cinsel istismarın varlığı gibi),
• Çocukların erken yaşta para kazanmaya başlaması,
• Ebeveyn ve diğer çevredekilerin bu maddeleri kullanması,
• Olumsuz arkadaşlık ilişkileri (arkadaş tavsiyesi, eşit konumda olma isteğinden kaynaklı olarak arkadaşının teşvik etmesi, arkadaş grubuna girebilme, akran baskısı, grup içerisinde kendini kanıtlama, maddeyi merak etme, kendinden büyüklere özenme vb.) (Öner ve Arkadaşları, 2006).
• Üşümemek,
• Açlık hissini yok etmek,
• Geçmişte yaşanılmış kötü bir deneyimi bastırmak,
• Halüsinasyon görmek,
• Geçici zevk,
• Stresli durumlarda geçici rahatlama,
• Farklı ve değişik görünmek,
• Rahat, özgür, utanma duygularından arınmış kişi olabilmek,
• Sokakların yapısı (kolay elde edilebilirlik, ebeveynsel gözetim ve denetimin
yokluğu, enformel denetimin zayıflığı),
• En önemlisi saldırma isteği öncesi cesaret ve güç kazanmak için kullanmak gibi nedenlerle bu alışkanlıklarını sürdürmektedirler.
#22
SORU:
Sokakta yaşayan çocukların suça sürüklenme nedenleri nelerdir?
CEVAP:
Yapılan araştırmalar, sokak ortamlarının niteliği, ekonomik ve ailesel sorunların ve ayrıca suç işleme fırsatının varlığı sokak çocuklarının suçlu motivasyona sahip olabilme risklerini arttırmakta, suç işleme açısından potansiyel bir grubu oluşturmalarına sebebiyet verdiğini göstermektedir. Söz konusu çocuklar hayatta kalabilmek gibi bazı zorunlu gereksinimlerini karşılamak için yasal olmayan bazı suç tutumları (hırsızlık, madde kullanma ve satma, gasp gibi) sergileyebilmektedirler.