SOKAK SOSYAL HİZMETİ VE ADLİ SOSYAL HİZMET Dersi Adli Sosyal Hizmet Uygulama Alanları soru cevapları:

Toplam 52 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU: Adli Sosyal Hizmetin çalışma alanlarına örnek veriniz.


CEVAP: Adli Sosyal Hizmet denilince akla ilk olarak suç ve suçluluk kavramları gelse de adli sosyal hizmet suç ve suçluluk ile bağlantılı pek çok kavramı ve mağdur, velayet, çocuk teslimi, cezai ehliyet gibi çalışma alanlarını kapsayarak disiplinlerarası bir yaklaşım ile hareket etmektedir.

#2

SORU: Psikososyal yardım servislerinde kimler görev almaktadır?


CEVAP: Servislerde psikolog ve sosyal hizmet uzmanları görev almakta, sağlık sınıfı çalışanları olarak her iki meslek grubu çağdaş infaz anlayışı temelinde tedavi ve rehabilitasyon çalışmalarını koordineli bir şekilde yürütmektedir.

#3

SORU: Türkiye’de ceza infaz kurumları ve denetimli serbestlik müdürlükleri ile ilgili görevleri hangi kurum üstlenmektedir?


CEVAP: Türkiye’de ceza infaz kurumları ve denetimli serbestlik müdürlükleri ile ilgili görevleri Adalet Bakanlığı’na bağlı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü yerine getirmektedir.

#4

SORU:

Ceza infaz kurumlarında yürütülen çalışmaları sırasıyla yazınız.


CEVAP:

Ceza infaz kurumlarında yürütülen çalışmalar öncelikle bireysel ve grup çalışmaları şeklinde sonrasında ise aile ve toplumla çalışma şeklinde bir sıra izlemekte, bireyin tam bir iyilik hâline ulaşmasında kurum içi ve kurum dışı sosyal destek sistemleri harekete geçirilmektedir.


#5

SORU:

Ceza infaz kurumları için kimler dezavantajlı grup olarak görülmektedir?


CEVAP:

Ceza infaz kurumları özelinde sosyal hizmet müdahalelerini ele aldığımızda bir dezavantajlı grup olarak hükümlü-tutuklu bireyler, aynı zamanda sosyal hizmetlerin çalışma alanına giren pek çok diğer dezavantajlı grubu da içermektedir. Bunlar; yoksul, yaşlı, engelli, bağımlı, korunmaya muhtaç çocuk, akıl hastaları ve LGBTİ olarak sıralanabilir.


#6

SORU:

Suç nedir?


CEVAP:

Suç, temelde bir yasayı ihlal ederek işlenen ya da yerine getirilmeyen eylemdir.


#7

SORU:

Yasa nedir?


CEVAP:

Yasa, siyasal otorite tarafından tatbik edilen formel ve toplumsal kuraldır.


#8

SORU:

Ceza İnfaz kurumlarının amacı nedir?


CEVAP:

Ceza infaz kurumları toplumu suç ve suçludan korumak, suç işleyen kişinin bir daha suç işlemesini önleyecek tedbirleri almak, toplum vicdanını rahatlatarak kamuoyunda suç işleme davranışı üzerinde caydırıcı olmak amacını taşımaktadır.


#9

SORU:

Ceza İnfaz kurumları nerelerdir?


CEVAP:

5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’a göre ceza infaz kurumları; kapalı ceza infaz kurumları, yüksek güvenlikli kapalı ceza infaz kurumları, kadın kapalı ceza infaz kurumları, çocuk kapalı ceza infaz kurumları, gençlik kapalı ceza infaz kurumları, gözlem ve sınıflandırma merkezleri, açık ceza infaz kurumları ve çocuk eğitim evleri olarak sınıflandırılmıştır.


#10

SORU:

Ceza infaz kurumlarında görevli psikolog ve sosyal hizmet uzmanlarının hedef kitlesini yazınız.


CEVAP:

Ceza infaz kurumlarında görevli psikolog ve sosyal hizmet uzmanlarının hedef kitlesi hükümlü-tutuklular, hükümlü-tutuklu aileleri, ceza infaz kurumlarında annesinin yanında kalan çocuklar ve kurumda görev yapan personelden oluşmaktadır.


#11

SORU:

Hükümlü kime denir?


CEVAP:

Hükümlü; mahkemelerce yapılan yargılama sonunda ceza hükmü verilmiş, hüküm giymiş, mahkûmdur.


#12

SORU:

Tutuklu kimdir?


CEVAP:

Tutuklu; kanun yoluyla hürriyetlerinden alıkonularak bir yere kapatılan kimse, tutuk, mevkuf kimsedir.


#13

SORU:

Bireyselleştirilmiş İyileştirme Sistemi nedir?


CEVAP:

Bireyselleştirilmiş İyileştirme Sisteminin (BİSİS) her hükümlü için ayrı bir durum saptamasının yapılıp ceza infaz kurumunda yürütülecek iyileştirme sürecinin planlandığı ve uygulandığı, hükümlüye özel programın yürütülmesi için gerekli iyileştirici ortamın oluşturulduğu, sürekli ölçme ve değerlendirme ile kendini denetleyen bir modeldir.


#14

SORU:

Yapılandırılmış Ruhsal Değerlendirme ve Müdahale Programı (YARDM) nedir?


CEVAP:

Yapılandırılmış Ruhsal Değerlendirme ve Müdahale Programı (YARDM) yetişkin hükümlü-tutuklular için ruhsal ve davranışsal sorunların tespit edilerek bu sorunlara ilişkin mesleki görüşmelerde psikososyal müdahale yapılmasını sağlayan uygulamaları içermektedir.


#15

SORU:

Destekleyici görüşmenin amacı nedir?


CEVAP:

Bu görüşmede, ceza infaz kurumlarında yaşayan hükümlü tutuklu ya da başvurması hâlinde personelin kaygısını azaltmak, endişesine neden olan dinamikleri fark etmesini ve tanımlamasını sağlamak, başvuranın sorun çözme becerilerini kullanmasına olanak vermek, başvuranın sorununu gerçek yönleriyle görmesine ve yeni sorun çözme stratejileri geliştirmesine yardım etmek, başvuranı sorununu çözmede başarılı olacağı konusunda motive etmek, bireysel, çevresel olanakları ve alternatif çözüm yollarını farketmesini sağlamak, yalnızlık, çaresizlik, tükenmişlik vb duygularının giderilmesini sağlamak hedeflenmektedir.


#16

SORU:

Bireysel görüşmelerle bireye sağlanmak istenen nedir?


CEVAP:

Bireysel görüşmelerde kişilere bir birey olarak değerinin ve hayatının anlamı konusunda, kaygı durumlarında, suç işleme sebeplerini değerlendirebilmesinde, infaz kurumunun sosyal ortamına ve kurallarına uyum, sorunlarını konuşarak ve iletişim becerilerini arttırarak çözümlemeye çalışmasında destek ve rehberlik çalışmaları yapılmaktadır.


#17

SORU:

Grup çalışmalarının amacını yazınız.


CEVAP:

Grup çalışmalarında, kişilerin iletişim becerilerinin, buna ilişkin farkındalıklarının arttırılması ve olumsuz duyguların, düşüncelerin ve davranışlarının değiştirilmesi amaçlanmaktadır.


#18

SORU:

Ceza infaz kurumlarında eğitimleri verilen ve yetişkin hükümlü-tutuklulara doğrudan ya da dolaylı uygulanan başlıca programları yazınız.


CEVAP:

• Önce Düşün Programı
• Salıverilme Öncesi Mahkûm Gelişimi Programı
• İntihar ve Kendine Zarar Vermeyi Önleme Konusunda Personelde Farkındalık Yaratma Programı
• Özel Gözetim ve Denetim Programı
• Öfke Kontrolü Programı
• Sigara Alkol ve Madde Bağımlılığı Programı

• 0-18 Yaş Aile Eğitim Programı


#19

SORU:

Özel Gözetim ve Denetim Programı nedir?


CEVAP:

Özel Gözetim ve Denetim Programı 23 oturumdan oluşan programın amacı katılımcıların öfke ve diğer olumsuz duygularının farkına varmalarını, bu olumsuz duygular sonucu ortaya çıkabilecek saldırgan davranışlardan kaçınmalarını ve bunları kontrol altına almak için gerekli becerileri kazanmalarını sağlamaktır. Programın hedef kitlesi özellikle öfke kaynaklı suç işlemiş, genellikle dürtüsel davranışlar içinde olan şiddete eğilimli hükümlülerdir.


#20

SORU:

Aile Eğitimi Programının içeriği nedir?


CEVAP:

Aile Eğitimi Programı çocukların aileleri ile ilişkilerin kurulması veya ilişkilerinin yeniden düzenlenmesi, kurum sürecinde ve sonrasında topluma uyum sağlamalarına yönelik, ailelere kurumda verilecek grup eğitimlerini içermektedir.


#21

SORU:

Cinsel İstismar ve Yaklaşım İlkeleri nelerdir?


CEVAP:

Cinsel İstismar ve Yaklaşım İlkeleri cinsel istismara maruz kalan çocuğa yaklaşım ve müdahale yöntemleri, bu çocuklar için hukuksal, tıbbi ve adli süreçlerde atılması gereken temel adımlar gibi konularda psikososyal servis uzmanlarının bilgi ve müdahale güçlerini artırmak amacıyla geliştirilmiş kılavuz niteliğinde bir programdır.


#22

SORU:

Avustralya ceza infaz kurumlarında uygulanan temel rehabilitasyon programları nelerdir?


CEVAP:

Avustrulya’da bulunan ceza infaz kurumlarında uygulanan temel rehabilitasyon programları Bilişsel Beceriler, Öfke Kontrol Programı, Uyuşturucu ve Alkol Programı, Mağdur Farkındalığı Programı, Aile İçi Şiddet Programı, Cinsel Suçlular ile İlgili Program, Şiddet Suçu İşleyenler ile İlgili Program ve Kadın Hükümlüler ile İlgili Program olarak belirtilmektedir.


#23

SORU:

"Özel Değişim İçin Rehberlik" uygulaması hangi ülkede yapılmaktadır?


CEVAP:

Japon Ceza İnfaz Sisteminde “değişim için rehberlik” uygulaması ile; hükümlülerin işlediği suç nedeniyle sorumluluk duygusunu geliştirmeleri, salıverilme sonrası sosyal hayata uyum için gerekli olan bilgi ve hayat tarzını kazanmalarını sağlamaya yardımcı olunmaktadır. Bu uygulama; bütün hükümlüler için “genel değişim için rehberlik” ile özel ihtiyaçları bulunan hükümlüler için “özel değişim için rehberlik” olmak üzere iki kısımdan oluşmaktadır.


#24

SORU:

Denetimli Serbestlik Müdürlüklerinde yürütülen çalışmaları yazınız.


CEVAP:

Denetimli Serbestlik Müdürlüklerinde yürütülen çalışmalar ağırlıklı olarak bireysel ve grup çalışmaları şeklinde gerçekleşmekte, toplumla çalışma uygulamaları daha çok koruma kurulları aracılığı ile olmaktadır.


#25

SORU:

Denetimli Serbestlik Hizmetleri hangi kurum tarafından yürütülmektedir?


CEVAP:

Denetimli Serbestlik Hizmetleri Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğüne bağlı Denetimli Serbestlik Daire Başkanlığı ve taşrada denetimli serbestlik müdürlükleri tarafından yürütülmektedir.


#26

SORU:

Denetimli Serbestlik ilk kez nerede ve ne zaman uygulanmıştır?


CEVAP:

Denetimli Serbestlik ilk kez İngiltere’de 1842 yılında hafif suç işlemiş kişiler hakkında uygulanmış, bu konuda ilk düzenleme 1869 yılında ABD’de yapılmıştır.


#27

SORU:

Türkiye'de Aile Mahkemeleri hangi tarihte yürürlüğe girmiştir?


CEVAP:

Türkiye’de Aile Mahkemeleri 18/01/2003 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve 4787 sayılı “Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun” ile kurulmuş, 14/04/2004 tarih ve 5133 sayılı “ Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun” ile değişiklik yapılarak uygulamalara devam edilmiştir.


#28

SORU:

Aile mahkemelerinde görülen davaların türleri nelerdir?


CEVAP:

Aile mahkemelerinde görülen davaların türlerine bakıldığında boşanma, velayet, evlat edinme, çocuk malları ve şahsi münasabet davalarının olduğu görülmektedir. Ayrıca 6284 sayılı “Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun” kapsamında şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirlere ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla aile mahkemelerinde davalar görülmektedir.


#29

SORU:

İlk çocuk mahkemesi ne zaman kurulmuştur?


CEVAP:

Dünya’da ilk çocuk mahkemesi 1878 yılında Amerikan Masscahusets’te, diğeri de Chicago’da 1899’da kurulmuştur. İtalya’da ise 1934’te faaliyete geçmiştir.


#30

SORU:

Çocuk mahkemelerinin hizmet amacı nedir?


CEVAP:

Çocuk mahkemeleri, suça sürüklenen çocuk kavramını kontrol altına almakla yükümlü çocuk adalet sisteminin en önemli basamaklarından biridir. Çocuk mahkemeleri, genel olarak çocuğun korunması, sosyalleşmesi, tedavisi ve rehabilite edilmesi gibi amaçlara hizmet etmektedir.


#31

SORU:

18 yaşından küçük suça sürüklenen çocuklara ilişkin cezai yaptırımlar nelerdir?


CEVAP:

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 31. maddesi 18 yaşından küçük suça sürüklenen çocuklara ilişkin cezai yaptırımları üç ana başlıkta belirtmektedir. Bu başlıklardan ilki fiili işlediği sırada 12 yaşını doldurmamış olan çocukların ceza sorumluluğu olmadığını belirtmektedir. İkincisi yaşları 12-15 arasında olan çocukların yaptığı fiili ve sonuçlarını kavrabilecek durumda ise belirli oranda indirim uygulayarak ceza verilmesine aksi halde ceza verilmemesine vurgu yapmaktadır. Üçüncü olarak da yaşları 15 ile 18 arasındaki suça sürüklenen çocukların yaptıkları fiilin bilincinde ve sonuçlarını kavrayabilecek durumda olduğu kabul edildiğinden ceza verilir ancak belirli bir oranda indirim uygulanır.


#32

SORU:

Mağdur haklarının korunmasına yönelik temel düzenlemeler hangi tarihte yürürlüğe girmiştir?


CEVAP:

Türk ceza adalet sisteminde mağdur haklarının korunmasına yönelik temel düzenlemeler 2004 yılında hazırlanan ve 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile girmiştir.


#33

SORU:

Sosyal hizmet uzmanlarının, adli sosyal hizmet içerisindeki rollerini kısaca açıklayınız.


CEVAP:

Farklı insanlarla, farklı gruplarla çalışan sosyal hizmet uzmanlarının adli sosyal hizmet alanında yürüttükleri çalışmalar suç ve suçluluk kavramları ile bağlantılı olarak ilerlemekte rehabilitasyon ve psikososyal müdahale süreçlerini kapsamaktadır. Adli Sosyal Hizmet denilince her ne kadar akla ilk olarak suç ve suçluluk kavramları gelse de adli sosyal hizmet suç ve suçluluk ile bağlantılı pek çok kavramı ve mağdur, velayet, çocuk teslimi, cezai ehliyet gibi çalışma alanlarını kapsayarak disiplinlerarası bir yaklaşım ile hareket etmektedir. Adli sosyal hizmet uygulamaları ceza infaz kurumları başta olmak üzere, denetimli serbestlik müdürlüklerinde, aile ve çocuk mahkemelerinde, mağdur destek sistemlerinde yer almakta, sosyal hizmet uzmanları bu geniş çalışma ağı içerisinde bireylerle, gruplarla, ailelerle ve toplumla sosyal hizmet uygulamalarını gerçekleştirmektedirler.


#34

SORU:

Ceza infaz kurumları içerisindeki adli sosyal hizmet uygulamaları nasıl yürütülmektedir? 


CEVAP:

Ülkemizde ceza infaz kurumlarında sosyal hizmet uygulamaları psikososyal yardım servislerinde yürütülmektedir. Bu servislerde psikolog ve sosyal hizmet uzmanları görev almakta, sağlık sınıfı çalışanları olarak her iki meslek grubu çağdaş infaz anlayışı temelinde tedavi ve rehabilitasyon çalışmalarını koordineli bir şekilde yürütmektedir. Ceza infaz kurumlarında yürütülen çalışmalar öncelikle bireysel ve grup çalışmaları şeklinde sonrasında ise aile ve toplumla çalışma şeklinde bir sıra izlemekte, bireyin tam bir iyilik hâline ulaşmasında kurum içi ve kurum dışı sosyal destek sistemleri harekete geçirilmektedir. Pek çok rehabilitasyon sürecinde multidisipliner bir yaklaşım sergilenmekte ve farklı bakış açılarının bireyin rehabilitasyonunda önemi vurgulanmaktadır.


#35

SORU:

Ceza infaz kurumlarında yürütülen psikososyal yardım servislerini kısaca açıklayınız. 


CEVAP:

İlgili kanun ve tüzükte belirtildiği üzere hükümlü-tutuklu ve personelin psikolojik ve sosyal problemlerine çözüm sağlamak amacıyla ceza infaz kurumlarında psikososyal yardım servisleri hizmet vermekte, bu servislerde psikolog ve/veya sosyal çalışmacılar görevlendirilmektedir. Psikososyal yardım servisinde çalışan uzmanlar bireysel ya da grup çalışmaları yoluyla hükümlü ve tutukluların daha sağlıklı ve uyumlu bireyler olmaları yönünde onları destekleyecek çalışmalar yürütmekte, bu yöntemlerle içinde bulundukları koşullara yönelik farkındalıklarını artırmaya çalışmaktadırlar. Ayrıca kurum içerisinde ve kurum dışındaki ilgili kişi, kurum ve kuruluşlara yönlendirmeler yapılmakta, bu esnada ailesi ya da başka sosyal destek sistemleri harekete geçirilerek hükümlü ve tutuklulara gerekli müdahalelerde bulunulmaktadır.


#36

SORU:

Ceza infaz kurumlarına kabul süreci nasıl işlemektedir? 


CEVAP:

Ceza infaz kurumlarında görev yapan psikolog ve sosyal hizmet uzmanları kuruma yeni gelen tüm hükümlü ve tutuklularla ilk 3 gün içerisinde bireysel görüşme gerçekleştirirler. Kuruma kabul süreci ile başlayan bireysel görüşmede Araştırma ve Değerlendirme Formu (ARDEF) doldurulmakta bu formun doldurulması ise 3 aşamada gerçekleşmektedir. UYAP (Ulusal Yargı Ağı Projesi kapsamında geliştirilen bilgi-işlem sistemi) üzerinden öncelikle kurum kabul memuru sonra psikososyal yardım servisinde görevli infaz ve koruma memuru ve en son psikososyal yardım servisi uzmanının ARDEF formunu doldurmasıyla sistem tamamlanmakta ve sonucunda her hükümlü tutuklu için bir bireysel psikososyal müdahale programı çıkmaktadır. Üç aşamalı bu sistem aslında Bireyselleştirilmiş İyileştirme Sisteminin (BİSİS) temel dinamiğini oluşturmaktadır. BİSİS her hükümlü için ayrı bir durum saptamasının yapılıp ceza infaz kurumunda yürütülecek iyileştirme sürecinin planlandığı ve uygulandığı, hükümlüye özel programın yürütülmesi için gerekli iyileştirici ortamın oluşturulduğu, sürekli ölçme ve değerlendirme ile kendini denetleyen bir modeldir. BİSİS kapsamında; ceza infaz kurumuna giren her hükümlünün risk düzeyi değerlendirilmekte, ihtiyaçlarına uygun eğitim ve iyileştirme programlarına alınması sağlanmaktadır. ARDEF’in çocuk ve yetişkin hükümlü-tutuklulara yönelik ayrı versiyonları bulunmaktadır. ARDEF sonucuna göre yetişkin hükümlü-tutuklular, çocuk hükümlü-tutuklulardan farklı olarak ayrı bir bireysel müdahale programına alınmaktadır. Bu program Yapılandırılmış Ruhsal Değerlendirme ve Müdahale Programı (YARDM) adını almaktadır.


#37

SORU:

Yapılandırılmış Ruhsal Değerlendirme ve Müdahale Programının içeriği nedir? 


CEVAP:

Yapılandırılmış Ruhsal Değerlendirme ve Müdahale Programı (YARDM) yetişkin hükümlü-tutuklular için ruhsal ve davranışsal sorunların tespit edilerek bu sorunlara ilişkin mesleki görüşmelerde psikososyal müdahale yapılmasını sağlayan uygulamaları içermektedir. Ceza infaz kurumlarında en sık görülen 26 farklı ruhsal ve davranışsal sorun için “Ruhsal Sorunlara Bireysel Müdahale Uygulama Rehberi” eşliğinde psikolog ve sosyal hizmet uzmanları görüşmelerini gerçekleştirmektedir. 


#38

SORU:

Destekleyici görüşme sürecini açıklayınız.


CEVAP:

Bu görüşmede, ceza infaz kurumlarında yaşayan hükümlü tutuklu ya da başvurması hâlinde personelin kaygısını azaltmak, endişesine neden olan dinamikleri fark etmesini ve tanımlamasını sağlamak, başvuranın sorun çözme becerilerini kullanmasına olanak vermek, başvuranın sorununu gerçek yönleriyle görmesine ve yeni sorun çözme stratejileri geliştirmesine yardım etmek, başvuranı sorununu çözmede başarılı olacağı konusunda motive etmek, bireysel, çevresel olanakları ve alternatif çözüm yollarını farketmesini sağlamak, yalnızlık, çaresizlik, tükenmişlik vb duygularının giderilmesini sağlamak hedeflenmektedir. Destekleyici çalışma mesleki görüşmenin her aşamasında kullanılabilecek bir yöntemdir. Sosyal hizmet uzmanı tarafından günlük görüşme dilekçeleri olan, bireysel desteğe ihtiyacı tespit edilen ve diğer birimlerce yönlendirilen hükümlü ve tutuklular bireysel görüşmelere alınmaktadır. Bireysel görüşmelerde; kişilere bir birey olarak değerinin ve hayatının anlamı konusunda, kaygı durumlarında, suç işleme sebeplerini değerlendirebilmesinde, infaz kurumunun sosyal ortamına ve kurallarına uyum, sorunlarını konuşarak ve iletişim becerilerini arttırarak çözümlemeye çalışmasında destek ve rehberlik çalışmaları yapılmaktadır.


#39

SORU:

Ceza infaz kurumlarında eğtimleri verilen ve yetişkin-hükümlü tutuklulara doğrudan ya da dolaylı uygulanan başlıca programlar nelerdir? 


CEVAP:

Ceza infaz kurumlarında eğitimleri verilen ve yetişkin hükümlü-tutuklulara doğrudan ya da dolaylı uygulanan başlıca programlar;

• Önce Düşün Programı

• Salıverilme Öncesi Mahkûm Gelişimi Programı

• İntihar ve Kendine Zarar Vermeyi Önleme Konusunda Personelde Farkındalık Yaratma Programı

• Özel Gözetim ve Denetim Programı

• Öfke Kontrolü Programı

• Sigara Alkol ve Madde Bağımlılığı Programı

• 0-18 Yaş Aile Eğitim Programıdır. 


#40

SORU:

0-18 Yaş Aile Eğitim Programının kapsamını kısaca açıklayınız.  


CEVAP:

Millî Eğitim Bakanlığı tarafından geliştirilen “0-18 Yaş Aile Eğitim Programı” kadın ceza infaz kurumları başta olmak üzere pek çok ceza infaz kurumlarında Halk Eğitim Merkezleri işbirliğinde uygulanmaktadır. Kurumlarda aile eğitim programları eğitim alan kurum uzmanları tarafından yürütülmekte hem hükümlü-tutuklulara hem de kurum personeline bu eğitimler verilmeye devam etmektedir. Program; 0-18 yaş grubu çocuğu olan ailelere yönelik olarak hazırlanmış ve çocukluk gelişimi desteklenen çocukların sayıca artmasını hedefleyen, bu amaçla destekleyici ve koruyucu bir ortamın geliştirilmesini sağlamaya çalışan bir programdır.


#41

SORU:

Denetimli serbestlik kavramı ne anlama gelmektedir? 


CEVAP:

Denetimli serbestlik (DS), “mahkemece belirtilen koşullar ve süre içinde, denetim ve denetleme planı doğrultusunda şüpheli, sanık veya hükümlünün toplumla bütünleşmesi açısından ihtiyaç duyduğu her türlü hizmet, program ve kaynakların sağlandığı toplum temelli bir uygulamayı” ifade etmektedir. Diğer bir ifadeyle denetimli serbestlik, hükümlülerin suç işlemesine neden olan davranışlarının düzeltilerek, tekrar suç işlemelerinin önlenmesi, ceza infaz kurumundan salıverilen hükümlülerin takip edilmesi, madde bağımlılarının rehabilitasyonu, mağdurların uğradıkları zararın giderilmesi ve bu yolla toplumun korunmasıdır


#42

SORU:

Denetimli Serbestlik Daire Başkanlığının teşekkülü nasıldır? 


CEVAP:

Denetimli Serbestlik Daire Başkanlığı; Değerlendirme ve Planlama Şube Müdürlüğü, İnfaz ve İyileştirme Şube Müdürlüğü, Çocuk Hizmetleri Şube Müdürlüğü, Elektronik İzleme Şube Müdürlüğü ve Koruma Kurulları ve Mağdur Destek Hizmetleri Şube Müdürlüğü olmak üzere beş şubeden oluşmaktadır. 


#43

SORU:

Denetimli serbestlik hizmetlerinde, yetişkin hükümlülere yönelik rehberlik ve iyileştirme faaliyetleri nelerdir? 


CEVAP:

Yetişkin hükümlüler için;

• Sigara, Alkol ve Madde Bağımlılığı Programı (SAMBA)

• Öfke Kontrol Programı

• Hayat İçin Değişim Programı (HAYDE)

• Bireysel Öfke Kontrol Programı (ÖFKESİZ)

yer almaktadır. 


#44

SORU:

Denetimli serbestlik hizmetlerinde, çocuk  hükümlülere yönelik rehberlik ve iyileştirme faaliyetleri nelerdir? 


CEVAP:

• Çocuklar İçin Temel Yaklaşım Müdahale Programı

• Çocuklar İçin Alkol ve Madde Bağımlılığı Müdahale Programı

• Çocuklar İçin Genel Suçlu Davranışı Müdahale Programı

• Çocuklar İçin Saldırganlığı Önleme Müdahale Programı

• Sigara, Alkol ve Madde Bağımlılığı Müdahale Program

yer almaktadır. 


#45

SORU:

Mevcut mevzuatımızda yer alan hangi dört karar türünün elektronik izleme yöntemleriyle denetlenmesi mümkündür? 


CEVAP:

Bunlar; 

• Konutun terk edilmesinin yasaklanmasına ilişkin kararlar,

• Belirlenen yer veya bölgelere gitmeme şeklinde verilen kararlar,

• Belirli bir yerleşim bölgesinin terk edilmesinin yasaklanmasına ilişkin kararlar,

• Alkol kullanımının yasaklanmasına ilişkin kararlardır


#46

SORU:

Aile Mahkemelerinde görevli psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacının görevleri nelerdir? 


CEVAP:

Aile Mahkemelerinde görevli psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacının görevleri Kanun’da net bir şekilde belirtilmemiş, görev dağılımları arasında bir ayrım yapılmamıştır. İlgili Kanun, tüm meslek elemanlarının görevlerini; mahkemenin gerekli gördüğü hâllerde duruşmada hazır bulunmak, mahkemece istenilen konular hakkında çalışmalar yapmak, görüş bildirmek ve mahkemece verilecek diğer görevleri yapmak şeklinde sıralamıştır.


#47

SORU:

Aile mahkemelerinde sosyal çalışmacının görevleri nasıl özetlenebilir? 


CEVAP:

Sürece dâhil olan bireylerin özgeçmişi ve aile bilgileri, içinde bulundukları sosyal, kültürel, psikolojik ve ekonomik özelliklerini içeren sosyal inceleme raporu hazırlamak,

2. Bireylerin içinde bulundukları sorunun nedenleri, etkileri ve sonuçlarını bütünden özele doğru analiz etmek,

3. Uyumsuzluğu olan ailelerin sorunlarının saptanması ve çözümü için mahkeme bünyesinde yer alan diğer meslek elemanları ile ekip çalışması anlayışı içinde uygulamalar yapmak ve gerekiyorsa toplum kaynaklarını bu işlere kanalize etmek,

4. Bireyleri bilgilendirmek, toplum kaynaklarını kullanmaları yönünde desteklemek ve yol göstermek,

5. Velayet durumunda, çocukların sorunlardan en az etkilenmeleri, onların gelecekte hangi tarafın yanında kalmaları durumunda daha sağlıklı yaşam sürdürebilecekleri konusunda öneri geliştirmek,

6. Konuyla ilgili olarak ebeveynlerin geliştirmeleri gereken tutum ve davranışları konusunda destek vermek,

7. Ailedeki sorunlu bireylerin ve özellikle çocukların sorunlarının giderilmesine yardımcı olmak amacıyla sosyal kişisel çalışma ve sosyal grup çalışması gibi mesleki uygulamaları gerçekleştirmek ve bunlarla ilgili raporları düzenlemektir. 


#48

SORU:

Aile mahkemelerinde ne tür davalar görülmektedir? 


CEVAP:

Aile mahkemelerinde görülen davaların türlerine bakıldığında boşanma, velayet, evlat edinme, çocuk malları ve şahsi münasabet davalarının olduğu görülmektedir. Ayrıca 6284 sayılı “Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun” kapsamında şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirlere ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla aile mahkemelerinde davalar görülmektedir.


#49

SORU:

Suça sürüklenen çocuklara ilişkin cezai yaptırımlar ne şekilde uygulanır? 


CEVAP:

Suça sürüklenen çocuklara ilişkin cezai yaptırımları üç ana başlıkta toplanmaktadır. Bu başlıklardan ilki fiili işlediği sırada 12 yaşını doldurmamış olan çocukların ceza sorumluluğu olmadığını belirtmektedir. İkincisi yaşları 12-15 arasında olan çocukların yaptığı fiili ve sonuçlarını kavrabilecek durumda ise belirli oranda indirim uygulayarak ceza verilmesine aksi halde ceza verilmemesine vurgu yapmaktadır. Üçüncü olarak da yaşları 15 ile 18 arasındaki suça sürüklenen çocukların yaptıkları fiilin bilincinde ve sonuçlarını kavrayabilecek durumda olduğu kabul edildiğinden ceza verilir ancak belirli bir oranda indirim uygulanır.


#50

SORU:

Sosyal çalışmacıların çocuk adalet sistemi içerisindeki görevleri nelerdir? 


CEVAP:

Sosyal çalışma görevlilerinin görevleri Kanun’un değişik maddelerinde düzenlenmektedir. Bu görevler, çocuğun adalet sistemine girişinden itibaren başlamakta ve sürece bağlı olarak da farklı ihtiyaçlara cevap verecek biçimde şekillenmektedir. Sosyal çalışma görevlilerinin çocuk adalet sistemi içerisindeki birinci görevi; gerek talep makamı olan Cumhuriyet Savcılığına gerekse karar makamı olan çocuk hâkimi ve mahkemelerine çocukla ilgili alınacak kararda yol gösterici olmak üzere inceleme yapmak ve rapor hazırlamaktır. Bir diğer görevi ise savcılık veya mahkemede dinlenen çocuğun yanında bulunmaktır. Son olarak da çocuk hakkında verilen kararların denetiminde yol gösterici olan denetim planlarının hazırlanmasında görevlendirilebilirler. 


#51

SORU:

Sosyal çalışıcıların hazırladıkları sosyal inceleme raporunun çocuk hükümlüler açısından önemi nedir? 


CEVAP:

Çocuk mahkemelerinde sosyal hizmet uzmanının temel görevlerinden biri, çocukla ilgili olarak sosyal inceleme raporu hazırlamaktır. Sosyal inceleme raporu, suça sürüklenen çocuk ile sosyal hizmet uzmanı arasındaki mesleki ilişkiye dayanılarak hazırlanır. Sosyal inceleme raporları aracılığıyla sosyal hizmet uzmanı çocuk mahkemesi ile toplumdaki diğer kaynaklar arasında bir köprü görevi üstlenir. Öte yandan çocuk mahkemelerinde hazırlanan sosyal inceleme raporları, sosyal hizmet uzmanının savunuculuk rolünü yerine getirmesinde önemlidir


#52

SORU:

Türkiye'de mağdur hakları ile ilgili gelişmeler nasıl özetlenebilir? 


CEVAP:

Türk ceza adalet sisteminde mağdur haklarının korunmasına yönelik temel düzenlemeler 2004 yılında hazırlanan ve 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile girmiştir. Yine bu kanunlardan sonra yürürlüğe giren 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu, 5402 sayılı Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanunu, 5726 sayılı Tanık Koruma Kanunu, 5233 sayılı Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkındaki Kanun, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun ve Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği ile mağdur hakları konusunda uluslararası standartlarda düzenlemeler yapılmıştır. 2005 yılında yürürlüğe giren 5402 sayılı Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanunu ile denetimli serbestlik müdürlüklerine mağdur destek hizmetleri görev olarak verilmiştir