SOSYAL HİZMET YÖNETİMİ Dersi MERKEZİ YÖNETİM VE SOSYAL HİZMETLER soru cevapları:
Toplam 53 Soru & Cevap#1
SORU: Devlet ülkede görevlerini hangi organlarını kullanarak yerine getirmektedir?
CEVAP: Devlet, görevlerini yasama, yürütme ve yargı organları aracılığıyla yerine getirir.
#2
SORU: Merkezi yönetim ne anlama gelmektedir?
CEVAP: Merkezi yönetim, ‘ kamu hizmetlerinde birlik ve bütünlüğü sağlamak amacıyla söz konusu hizmetlere ilişkin karar ve faaliyetlerin merkezi hükümet ve onun hiyerarşik yapısı içinde yer alan örgütlerce yürütülmesi’ anlamına gelmektedir.
#3
SORU: Yerel yönetim ne anlama gelmektedir?
CEVAP: Yerel yönetim, ‘belirli bir coğrafi alanda yaşayan halkın ortak ve yerel nitelikli gereksinimlerinin karşılanmasına yönelik hizmetlerin merkezi yönetim örgütü içinde yer almayan ve devlet tüzel kişiliği dışında kendi kamu tüzel kişiliği olan kuruluşlar tarafından yürütülmesi’ anlamına gelmektedir.
#4
SORU: Anayasanın tanımını kısaca yapınız?
CEVAP: Anayasa, devletin temel yapısını, yönetim ve örgütlenmiş biçimini, devlet organlarının birbirleriyle olan ilişkilerini ve bireylerin hak ve özgürlüklerini düzenleyen temel hukuk kurallarıdır.
#5
SORU: Yasal yönetim (kanuni idare) ilkesini kısaca açıklayınız?
CEVAP: Yasal yönetim ilkesi, hukuk devleti olmanın koşullarından biridir. yasal yönetim, kamu örgütlerinin kuruluş ve işleyişinin yasalarla düzenlenmesidir.
#6
SORU: Yasal yönetim(kanuni idare) ilkesinin kaç boyutu vardır ve bunlar nelerdir?
CEVAP: Yasal yönetim(kanuni idare) ilkesinin iki boyutu vardır. Bunlardan birincisi ‘yönetimin kuruluş ve işleyişinin yasalara dayanması’ ikincisi de ‘yönetimin görevlerini yerine getirirken yasalara aykırı davranmaması’dır.
#7
SORU: Kamu tüzel kişiliği ilkesini kısaca açıklayınız?
CEVAP: Kamu tüzel kişiliği, kamu yönetiminin temel kavramlarından biridir. Kamu hizmetleri, kamu tüzel kişileri ve onlara bağlı birimler tarafından yürütülür.
#8
SORU: Tüzel kişi ne demektir?
CEVAP: Tüzel kişiler belirli bir amacı gerçekleştirmek üzere bir araya gelmiş insanların oluşturduğu topluluklardır. Bunlar kendilerini oluşturan gerçek kişilerin dışında ayrı bir varlığa sahip olup; hukuken hak ve borç sahibi olabilirler.
#9
SORU: Hukuken ‘kişi’ olmanın doğurduğu sonuçlar nelerdir?
CEVAP: Hukukta ‘kişi’ olmak bazı sonuçlar doğurur. Una göre kişiler: • İrade açıklayabilirler. • Hukuki işlemler yapabilirler. • Sorumluluk sahibidirler. • Mal varlığına sahip olabilirler. • Hak ve borç altına girebilirler. • Mahkemelerde davacı ve davalı olabilirler.
#10
SORU: Türk yönetim sisteminde kaç tür kamu tüzel kişiliği söz konusudur ve bunlar nelerdir?
CEVAP: Türk yönetim sisteminde iki tür kamu tüzel kişiliği söz konusudur. Bunlar devlet tüzel kişiliği ve diğer kamu tüzel kişileridir.
#11
SORU: Türk yönetim hukukunda devlet tüzel kişiliğinin diğer bir karşılığı nedir?
CEVAP: Türk yönetim hukukunda devlet tüzel kişiliğine ‘merkezi yönetim’ denmektedir.
#12
SORU: Merkezden yönetim ilkesinin tanımını nedir?
CEVAP: Merkezden yönetim, kamu hizmetlerinin merkezde toplanması ve bu hizmetlerin merkez ve merkez hiyerarşisi içinde yer alan kuruluşlarca yürütülmesi anlamına gelir. Kamu hizmetlerine ilişkin politikaların belirlenmesi, bu politikaların uygulanmasına yönelik karar alma ve uygulama yetkisinin merkezde toplanması ve bu hizmetlerin merkez ve merkezin hiyerarşik denetimi altında bulunan örgütlerce yürütülmesidir.
#13
SORU: Merkezden yönetim ilkesinin özellikleri nelerdir?
CEVAP: Merkezden yönetim ilkesinin dört temel özelliği vardır. Bunlar; • Tüm yönetsel hizmet ve faaliyetler bir merkezde toplanmıştır. Yurttaşlara sunulacak kamu hizmetlerine ilişkin karar alma ve uygulama yetkisi merkezdedir. • Merkezi yönetimin kendi hiyerarşisi içinde yer alan bir taşra örgütü vardır. • Merkezi yönetimin üstlendiği kamu hizmetleri hem merkezde hem de taşrada merkez görevlileri tarafından yerine getirilir. • Kamu hizmetlerinin yürütülmesi için gerekli gelir ve giderler de merkezde toplanmıştır.
#14
SORU: Merkezden yönetimin yararları nelerdir?
CEVAP: Merkezden yönetimin yaraları şöyle sıralanabilir: • Merkezden yönetim ile devlet yönetiminde birlik sağlanır ve üniter yapı korunur. • Hizmetlerin ülke düzeyine belli bir standarda uygun olarak sunulması sağlanır. • Hizmetlerin verimli ve etkili bir biçimde görülmesi için gerekli olan uzmanlık ve parasal kaynaklar merkezden yönetimle daha kolay elde edilir. • Kaynakların ülke düzeyinde rasyonel ve planlı bir biçimde kullanılmasıyla hizmet maliyetlerinin düşmesi sağlanır. • Kamu görevlileri, merkezi yönetim tarafından atandıkları için yerel düzeydeki çeşitli çıkar gruplarının etkilerinden uzak kalırlar.
#15
SORU: Merkezden yönetimin sakıncaları nelerdir?
CEVAP: Merkezden yönetimin katı bir biçimde uygulanması önemli sakıncalar doğurur. Bunlar: • Yazışmaların çok olması nedeniyle kırtasiyecilik artar, işler gecikir ve hizmetlerin maliyeti artar. • Kararların yerindeliği sorunu ortaya çıkar. • Kamu görevlileri merkezden atandıkları ve merkez adına görev yaptıkları için hizmet gerekleri yerine, merkezin görüşünü uygulamayı yeğleyebilirler. • Merkezde siyasal gücü elinde bulunduranlar kendi seçim bölgelerini kayırabilirler. • Demokratik ilkelerle bağdaşmaz.
#16
SORU: Yetki genişliği ilkesinin tanımını yapınız?
CEVAP: Yetki genişliği ilkesi, katı bir merkeziyetçiliğin ortaya çıkardığı sakıncaları gidermek, özellikle taşranın merkezle olan yazışmalarını azaltarak hizmetlerin taşrada gecikmeden yürütülmesini sağlamak için geliştirilmiş bir yöntemdir. Yetki genişliği ilkesi, merkezi yönetimin karar alma ve yürütmeye ilişkin bazı yetkilerini taşra örgütündeki yöneticilerine devretmesidir.
#17
SORU: Yerinden yönetim ilkesinin tanımını yapınız?
CEVAP: Yerinden yönetim ilkesi, topluma sunulacak bazı kamu hizmetlerinin merkezi yönetim örgütü içinde yer almayan ve devlet tüzel kişiliği dışında kendi kamu tüzel kişiliği olan kuruluşlar tarafından yürütülmesidir. Yerinden yönetim ilkesi ‘ademi merkeziyet’ olarak da adlandırılmaktadır.
#18
SORU: Yerinden yönetimin özellikleri nelerdir?
CEVAP: Yerinden yönetimin özellikleri şöyle sıralanabilir: • Yerinden yönetimin temel unsurunu özerklik oluşturur. • Yerinden yönetim kuruluşları devlet tüzel kişiliğinden ayrı bir kamu tüzel kişiliğe sahiptirler. • Yerinden yönetim kuruluşlarının kendilerine özgü gelir kaynakları ve bütçeleri vardır. • Yerinden yönetim kuruluşları kendi organları tarafından yönetilmektedir. • Merkezi yönetimle yerinden yönetim kuruluşları arasındaki ilişki bir ‘vesayet’ ilişkisidir. yerinden yönetim kuruluşları üzerinden merkezi yönetimin hiyerarşi denetimi yoktur.
#19
SORU: Yerinden yönetimin yararları nelerdir?
CEVAP: Yerinden yönetimin yararları şu şekilde sıralanabilir: • Yerinden yönetim ilkesi demokratik ilkelere daha uygundur. • Hizmetlerin gecikmesi önlenmiş olur. • Hizmetlerin yerel gereksinimlere göre yürütülmesi sağlanır.
#20
SORU: Yerinden yönetimin sakıncaları nelerdir?
CEVAP: Yerinden yönetimin sakıncaları şu şekilde sıralanabilir: • Yerinden yönetim kuruluşları genellikle yeterli mali ve teknik kaynaklara sahip değildir. Bu da hizmetlerin yeterli düzeyde sunumunu aksatmaktadır. • Hizmetlerin ülke düzeyinde eşit bir biçimde yürütülmesi güçleşmektedir. Bölgeler arası eşitsizliklere yol açabilir. • Yerinden yönetim kuruluşlarının mali denetiminde güçlükler yaşanmaktadır. • Ülkenin siyasal bütünlüğünün ve ulusal birliğin sarsılma tehlikesi vardır.
#21
SORU: Türk kamu yönetiminin örgütlenmesinde hangi ilkeler birlikte uygulanmaktadır?
CEVAP: Türk kamu yönetiminin örgütlenmesinde merkezden yönetim, yerinden yönetim, yetki genişliği ve idarenin bütünlüğü ilkeleri birlikte uygulanmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti tek yapılı (üniter) bir devlet olduğu için yönetsel yapısı merkezden yönetime ağırlık verilerek örgütlenmiştir.
#22
SORU: Türk kamu yönetimi örgütü kaça ayrılır?
CEVAP: Türk kamu yönetimi örgütü, merkezî yönetim ve yerinden yönetim kuruluşları olmak üzere ikiye ayrılır.
#23
SORU: Merkezî yönetim kaç gruba ayrılır?
CEVAP: Merkezî yönetim, merkez (başkent) örgütü ve taşra örgütü olmak üzere iki ana gruba ayrılır.
#24
SORU: Yerinden yönetim kaç gruba ayrılır?
CEVAP: Yerel yönetimler (mahallî idareler), hizmet yerinden yönetim kuruluşları (kamu kurumları) ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları olmak üzere üç ana gruba ayrılır.
#25
SORU: Merkezi yönetimin merkez örgütün içindeki kuruluşlar nelerdir?
CEVAP: Merkez örgütü içinde Cumhurbaşkanı, Bakanlar Kurulu, Başbakanlık, Bakanlıklar ve merkezdeki yardımcı kuruluşlar yer alır.
#26
SORU: Bakanların görev ve yetkileri nelerdir?
CEVAP: Her bakanlığın başında bir bakan bulunur. Bakanların hem yönetsel hem de siyasal işlevleri vardır. 3046 sayılı Yasa’nın 21. maddesi bakanların görev ve yetkilerini şöyle sıralamıştır: • Bakan, bakanlık örgütünün en üst yöneticisidir. • Bakanlar, bakanlık hizmetlerini mevzuata, hükümetin genel siyasetine, milli güvenlik siyasetine, kalkınma planlarına ve yıllık programlara uygun olarak yürütmekle ve bakanlığın faaliyet alanına giren konularda diğer bakanlıklarla iş birliği ve koordinasyonu sağlamakla görevli ve Başbakana karşı sorumludur. • Her bakan, emri altındakilerin eylem ve işlemlerinden sorumludur. • Her bakan, bakanlık merkez, taşra ve yurt dışı örgütü ile bağlı ve ilgili kuruluşların faaliyetlerini, işlemlerini ve hesaplarını denetlemekle görevli ve yetkilidir.
#27
SORU: Merkezi yönetimin taşra örgütün içindeki kuruluşlar nelerdir?
CEVAP: Merkezî yönetimin taşra örgütü içerisinde il, ilçe, bucak ve bölgesel kuruluşlardan oluşur. İl, ilçe ve bucak kendi aralarında mülki idare bölümleri yer alır.
#28
SORU: Valilerin ildeki görev ve yetkileri nelerdir?
CEVAP: • Yasa, tüzük, yönetmelik ve hükümet kararlarının ilanını ve uygulanmasını sağlamak. • Bakanlıkların talimat ve emirlerini yürütmek. • Yasa, tüzük, yönetmelik ve hükümet emirlerini uygulamak için genel emirler çıkarmak. • İl yönetimi içinde yer alan devlet dairelerinde teftiş ve denetimlerde bulunmak. • İldeki kamu görevlilerinin hiyerarşik amiri olarak onlar üzerinde atama, sicil raporu düzenleme, görev yerini değiştirme gibi hiyerarşik yetkileri kullanmak. • İlde suç işlenmesini önlemek, kamu düzenini ve güvenliği sağlamak. • Devletin temsilcisi olarak ildeki resmi törenlere başkanlık etmek.
#29
SORU: 3.6.2011 tarihli ve 633 sayılı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (ASPBTGHKHK) ile sosyal hizmetler alanında gerçekleşen değişiklikler nelerdir?
CEVAP: • Sosyal hizmetler ve yardımları bir bütün olarak düzenlemek ve yürütmek amacıyla Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kurulmuştur. Bu yeni düzenlemeyle başbakanlığa bağlı kuruluşlar kapatılarak, bakanlık merkez örgütü bünyesinde sosyal hizmet ve yardımlarla ilgili ana hizmet birimleri oluşturulmuştur. • 24.5.1983 tarihli ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu, Sosyal Hizmetler Kanunu olarak değiştirilmiştir. • Sosyal hizmetlere ilişkin konularda görüş ve önerilerde bulunmakla görevli Sosyal Hizmetler Danışma Kurulu kaldırılmıştır. • Aile ve Sosyal Politikalar Bakanının başkanlığında Başbakanlık Müsteşarı, Aile ve Sosyal Politikalar, İçişleri, Maliye ve Sağlık bakanlıklarının müsteşarları ile Sosyal Yardımlar Genel Müdürü ve Vakıflar Genel Müdüründen oluşan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu Kurulu oluşturulmuştur. • Kapatılan Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğünün taşra teşkilatında yer alan sosyal hizmet kuruluşlarının il özel idarelerine devredilmesi öngörülmüştür. Böylece, yerel yönetimlerin, özellikle il özel idarelerinin sosyal hizmetlere ilişkin görev, yetki ve sorumlulukları artmıştır.
#30
SORU: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının ana hizmet birimleri nelerdir?
CEVAP: • Aile ve toplum hizmetleri genel müdürlüğü • Çocuk hizmetleri genel müdürlüğü • Kadının statüsü genel müdürlüğü • Engelli ve yaşlı hizmetleri genel müdürlüğü • Sosyal yardımlar genel müdürlüğü • Şehit yakınları ve gaziler dairesi başkanlığı.
#31
SORU: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının danışma ve denetim birimleri nelerdir?
CEVAP: • Denetim hizmetleri başkanlığı • Strateji geliştirme başkanlığı • Hukuk müşavirliği • Basın ve halkla ilişkiler müşavirliği • İç denetim birimi başkanlığı.
#32
SORU: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının yardımcı hizmet birimleri nelerdir?
CEVAP: • Personel dairesi başkanlığı • Eğitim ve yayın dairesi başkanlığı • Bilgi işlem dairesi başkanlığı • Avrupa birliği ve dış ilişkiler dairesi başkanlığı • Destek hizmetleri dairesi başkanlığı • Özel kalem müdürlüğü • Döner sermaye merkezi müdürlüğü.
#33
SORU: Amacı çalışma hayatını, işçi ve iş- veren ilişkilerini, iş sağlığı ve güvenliğini düzenlemek, denetlemek ve sosyal güvenlik imkânını sağlamak, bu imkânı yaygınlaştırmak ve geliştirmek olan bakanlık hangi bakanlıktır?
CEVAP: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığıdır.
#34
SORU: Kamu yönetiminin örgütlenmesi ve işleyişine ilişkin genel esaslar nelerdir? Açıklayınız.
Kamu yönetiminin örgütlenmesi ve işleyişine ilişkin genel esaslar nelerdir? Açıklayınız.
CEVAP: Anayasa’nın “idare” başlığı altında düzenlenen bölümünde kamu yönetiminin örgütlenmesi ve işleyişine ilişkin şu genel esaslar yer almaktadır:
- İdare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir (AY md.123/1).
- İdarenin kuruluş ve görevleri, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır (AY md.123/2).
- Kamu tüzel kişiliği, ancak kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulur (AY md.123/3).
- İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır (AY md.125/1).
- İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür (AY md.125/7).
- Türkiye, merkezî idare kuruluşu bakımından, coğrafya durumuna, ekonomik şartlara ve kamu hizmetlerinin gereklerine göre, illere; iller de diğer kademeli bölümlere ayrılır (AY md.126/1).
- İllerin idaresi yetki genişliği esasına dayanır (AY md.126/2).
- Mahallî idareler; il, belediye veya köy halkının mahallî müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere kuruluş esasları kanunla belirtilen ve karar organları, gene kanunda gösterilen, seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzel kişileridir (AY md.127/1).
- Mahallî idarelerin kuruluş ve görevleri ile yetkileri, yerinden yönetim ilkesine uygun olarak yasayla düzenlenir (AY md. 127/2).
- Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür (AY md. 128/1).
- Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir (AY md. 128/2).
Anayasa’nın “idare” başlığı altında düzenlenen bölümünde kamu yönetiminin örgütlenmesi ve işleyişine ilişkin şu genel esaslar yer almaktadır:
- İdare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir (AY md.123/1).
- İdarenin kuruluş ve görevleri, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır (AY md.123/2).
- Kamu tüzel kişiliği, ancak kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulur (AY md.123/3).
- İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır (AY md.125/1).
- İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür (AY md.125/7).
- Türkiye, merkezî idare kuruluşu bakımından, coğrafya durumuna, ekonomik şartlara ve kamu hizmetlerinin gereklerine göre, illere; iller de diğer kademeli bölümlere ayrılır (AY md.126/1).
- İllerin idaresi yetki genişliği esasına dayanır (AY md.126/2).
- Mahallî idareler; il, belediye veya köy halkının mahallî müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere kuruluş esasları kanunla belirtilen ve karar organları, gene kanunda gösterilen, seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzel kişileridir (AY md.127/1).
- Mahallî idarelerin kuruluş ve görevleri ile yetkileri, yerinden yönetim ilkesine uygun olarak yasayla düzenlenir (AY md. 127/2).
- Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür (AY md. 128/1).
- Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir (AY md. 128/2).
#35
SORU: Yasal yönetim (kanuni idare) İlkesi ne anlama gelmektedir? Açıklayınız.
Yasal yönetim (kanuni idare) İlkesi ne anlama gelmektedir? Açıklayınız.
CEVAP: Yasal yönetim ilkesi, hukuk devleti olmanın koşullarından biridir. Yasal yönetim, kamu örgütlerinin kuruluş ve işleyişinin yasalarla düzenlenmesidir. Bu ilkenin iki boyutu vardır. Bunlardan birincisi, “yönetimin kuruluş ve işleyişinin yasalara dayanması;” ikincisi de “yönetimin görevlerini yerine getirirken yasalara aykırı davranmaması”dır.
- Yönetimin Kuruluş ve İşleyişinin Yasalara Dayanması: Yasaya dayanma ilkesi olarak adlandırılan yasal yönetim ilkesinin bu boyutuna göre, bir kamu örgütünün kurulabilmesi için yasa veya yasal dayanağa ihtiyaç vardır. Anayasa’mıza göre hiçbir kamu kuruluşu kendiliğinden ortaya çıkamaz ve bazı kamu görevlerini yürütemez. Bunlar için yasal bir dayanağın olması zorunludur. Ayrıca, idare, yasama organı tarafından önceden yasayla düzenlenmemiş bir alanda faaliyette bulunamaz. Yönetsel işlem ve eylemler yasaya dayanmak zorundadır. Anayasa’mızın 123. maddesi yönetimin yasa ile düzenleneceği kuralını öngörmüştür. Yasalarla düzenlenmemiş bir alanda yönetimin genel bir düzenleme yapma yetkisi yoktur. Ancak şunu da belirtmekte yarar var ki yasal yönetim ilkesi, yönetimin kuruluşunun, görev ve yetkilerinin tüm ayrıntılarıyla yasalarla düzenlenmesini gerektirmez. Yürütme ve idare düzenleme yetkisi sınırları içinde bu konularda yasalara aykırı olmamak koşuluyla düzenleme yapabilir.
- Yönetimin Görevlerini Yerine Getirirken Yasalara Aykırı Davranmaması: Yasaya aykırı olmama ilkesi olarak adlandırılan yasal yönetim ilkesinin bu boyutuna göre, yönetimin işlem ve eylemleri yasalara uygun olmalıdır. Diğer bir deyişle, yönetsel işlem ve eylemler yasalara aykırı olmamalıdır. Yönetim, yasalarla çizilen sınırlar içinde kalarak yasalara saygı göstermelidir. Bu bir Anayasa hükmüdür. Anayasa’nın 8.maddesinde yürütme yetkisi ve görevinin Anayasa ve yasalara uygun olarak kullanılacağı ve yerine getirileceği ifade edilmiştir.
Yasal yönetim ilkesi, hukuk devleti olmanın koşullarından biridir. Yasal yönetim, kamu örgütlerinin kuruluş ve işleyişinin yasalarla düzenlenmesidir. Bu ilkenin iki boyutu vardır. Bunlardan birincisi, “yönetimin kuruluş ve işleyişinin yasalara dayanması;” ikincisi de “yönetimin görevlerini yerine getirirken yasalara aykırı davranmaması”dır.
- Yönetimin Kuruluş ve İşleyişinin Yasalara Dayanması: Yasaya dayanma ilkesi olarak adlandırılan yasal yönetim ilkesinin bu boyutuna göre, bir kamu örgütünün kurulabilmesi için yasa veya yasal dayanağa ihtiyaç vardır. Anayasa’mıza göre hiçbir kamu kuruluşu kendiliğinden ortaya çıkamaz ve bazı kamu görevlerini yürütemez. Bunlar için yasal bir dayanağın olması zorunludur. Ayrıca, idare, yasama organı tarafından önceden yasayla düzenlenmemiş bir alanda faaliyette bulunamaz. Yönetsel işlem ve eylemler yasaya dayanmak zorundadır. Anayasa’mızın 123. maddesi yönetimin yasa ile düzenleneceği kuralını öngörmüştür. Yasalarla düzenlenmemiş bir alanda yönetimin genel bir düzenleme yapma yetkisi yoktur. Ancak şunu da belirtmekte yarar var ki yasal yönetim ilkesi, yönetimin kuruluşunun, görev ve yetkilerinin tüm ayrıntılarıyla yasalarla düzenlenmesini gerektirmez. Yürütme ve idare düzenleme yetkisi sınırları içinde bu konularda yasalara aykırı olmamak koşuluyla düzenleme yapabilir.
- Yönetimin Görevlerini Yerine Getirirken Yasalara Aykırı Davranmaması: Yasaya aykırı olmama ilkesi olarak adlandırılan yasal yönetim ilkesinin bu boyutuna göre, yönetimin işlem ve eylemleri yasalara uygun olmalıdır. Diğer bir deyişle, yönetsel işlem ve eylemler yasalara aykırı olmamalıdır. Yönetim, yasalarla çizilen sınırlar içinde kalarak yasalara saygı göstermelidir. Bu bir Anayasa hükmüdür. Anayasa’nın 8.maddesinde yürütme yetkisi ve görevinin Anayasa ve yasalara uygun olarak kullanılacağı ve yerine getirileceği ifade edilmiştir.
#36
SORU: Kamu tüzel kişilerinin genel özellikleri nelerdir? Açıklayınız.
Kamu tüzel kişilerinin genel özellikleri nelerdir? Açıklayınız.
CEVAP: Kamu tüzel kişilerinin genel özellikleri şunlardır:
-
Kamu tüzel kişileri kamu yararı amacıyla kurulurlar. Kamu tüzel kişilerin faaliyet konuları kamu hizmetidir. Bu nedenle kamu tüzel kişileri kamu gücünden yararlanırlar. Kamu tüzel kişileri özel hukuk tüzel kişilerine oranla üstün yetki ve ayrıcalıklara sahiptir.
-
Kamu tüzel kişiliği, ancak yasayla veya yasanın açıkça verdiği yetkiye dayanılarak kurulur. Kamu tüzel kişiliğinin sona ermesi de yine aynı yöntemle olur. Özel hukuk tüzel kişileri ise ilgililerin serbest iradeleriyle kurulur ve yine ilgililerin kendi iradeleri ile sona erer.
-
Kamu tüzel kişilerinde çalışan personelin durumu ve statüleri özel hukuk tüzel kişilerinin çalışanlarından farklıdır.
-
Kamu tüzel kişilerinin malları özel bir korumaya ve ayrı bir hukuksal rejime tabidir.
-
Kamu tüzel kişilerinin faaliyet konuları mevzuatla belirlenmiştir.
-
Kamu tüzel kişilerinin eylem ve işlemlerine kural olarak kamu hukuku uygulanır.
-
Kamu tüzel kişileri idari vesayet yoluyla denetlenmektedir.
Kamu tüzel kişilerinin genel özellikleri şunlardır:
-
Kamu tüzel kişileri kamu yararı amacıyla kurulurlar. Kamu tüzel kişilerin faaliyet konuları kamu hizmetidir. Bu nedenle kamu tüzel kişileri kamu gücünden yararlanırlar. Kamu tüzel kişileri özel hukuk tüzel kişilerine oranla üstün yetki ve ayrıcalıklara sahiptir.
-
Kamu tüzel kişiliği, ancak yasayla veya yasanın açıkça verdiği yetkiye dayanılarak kurulur. Kamu tüzel kişiliğinin sona ermesi de yine aynı yöntemle olur. Özel hukuk tüzel kişileri ise ilgililerin serbest iradeleriyle kurulur ve yine ilgililerin kendi iradeleri ile sona erer.
-
Kamu tüzel kişilerinde çalışan personelin durumu ve statüleri özel hukuk tüzel kişilerinin çalışanlarından farklıdır.
-
Kamu tüzel kişilerinin malları özel bir korumaya ve ayrı bir hukuksal rejime tabidir.
-
Kamu tüzel kişilerinin faaliyet konuları mevzuatla belirlenmiştir.
-
Kamu tüzel kişilerinin eylem ve işlemlerine kural olarak kamu hukuku uygulanır.
-
Kamu tüzel kişileri idari vesayet yoluyla denetlenmektedir.
#37
SORU:
Merkezden yönetim ne anlama gelmektedir? Açıklayınız.
CEVAP: Merkezden yönetim, kamu hizmetlerinin merkezde toplanması ve bu hizmetlerin merkez ve merkez hiyerarşisi içinde yer alan kuruluşlarca yürütülmesi anlamına gelir. Kamu hizmetlerine ilişkin politikaların belirlenmesi, bu politikaların uygulanmasına yönelik karar alma ve uygulama yetkisinin merkezde toplanması ve bu hizmetlerin merkez ve merkezîn hiyerarşik denetimi altında bulunan örgütlerce yürütülmesidir.
Merkezden yönetim, kamu hizmetlerinin merkezde toplanması ve bu hizmetlerin merkez ve merkez hiyerarşisi içinde yer alan kuruluşlarca yürütülmesi anlamına gelir. Kamu hizmetlerine ilişkin politikaların belirlenmesi, bu politikaların uygulanmasına yönelik karar alma ve uygulama yetkisinin merkezde toplanması ve bu hizmetlerin merkez ve merkezîn hiyerarşik denetimi altında bulunan örgütlerce yürütülmesidir.
#38
SORU:
Merkezi yönetim ilkesinin özellikleri nelerdir? Açıklayınız.
CEVAP: Merkezden yönetim ilkesinin dört temel özelliği vardır. Bu özellikler şu şekilde sıralanabilir:
- Tüm yönetsel hizmet ve faaliyetler bir merkezde toplanmıştır. Yurttaşlara sunulacak kamu hizmetlerine ilişkin karar alma ve uygulama yetkisi merkezdedir.
- Merkezî yönetimin kendi hiyerarşisi içinde yer alan bir taşra örgütü vardır.
- Merkezî yönetimin üstlendiği kamu hizmetleri hem merkezde hem de taşrada merkez görevlileri tarafından yerine getirilir.
- Kamu hizmetlerinin yürütülmesi için gerekli gelir ve giderler de merkezde toplanmıştır.
Merkezden yönetim ilkesinin dört temel özelliği vardır. Bu özellikler şu şekilde sıralanabilir:
- Tüm yönetsel hizmet ve faaliyetler bir merkezde toplanmıştır. Yurttaşlara sunulacak kamu hizmetlerine ilişkin karar alma ve uygulama yetkisi merkezdedir.
- Merkezî yönetimin kendi hiyerarşisi içinde yer alan bir taşra örgütü vardır.
- Merkezî yönetimin üstlendiği kamu hizmetleri hem merkezde hem de taşrada merkez görevlileri tarafından yerine getirilir.
- Kamu hizmetlerinin yürütülmesi için gerekli gelir ve giderler de merkezde toplanmıştır.
#39
SORU:
Merkezden yönetimin yararları nelerdir? Açıklayınız.
CEVAP: Merkezden yönetim örgütlenmesinin bazı yararları vardır. Bunlar şöyle sıralanabilir:
- Merkezden yönetim ile devlet yönetiminde birlik sağlanır ve üniter yapı korunur.
- Hizmetlerin ülke düzeyine belli bir standarda uygun olarak sunulması sağlanır.
- Hizmetlerin verimli ve etkili bir biçimde görülmesi için gerekli olan uzmanlık ve parasal kaynaklar merkezden yönetimle daha kolay elde edilir.
- Kaynakların ülke düzeyinde rasyonel ve planlı bir biçimde kullanılmasıyla hizmet maliyetlerinin düşmesi sağlanır.
- Kamu görevlileri, merkezî yönetim tarafından atandıkları için yerel düzeydeki çeşitli çıkar gruplarının etkilerinden uzak kalırlar.
Merkezden yönetim örgütlenmesinin bazı yararları vardır. Bunlar şöyle sıralanabilir:
- Merkezden yönetim ile devlet yönetiminde birlik sağlanır ve üniter yapı korunur.
- Hizmetlerin ülke düzeyine belli bir standarda uygun olarak sunulması sağlanır.
- Hizmetlerin verimli ve etkili bir biçimde görülmesi için gerekli olan uzmanlık ve parasal kaynaklar merkezden yönetimle daha kolay elde edilir.
- Kaynakların ülke düzeyinde rasyonel ve planlı bir biçimde kullanılmasıyla hizmet maliyetlerinin düşmesi sağlanır.
- Kamu görevlileri, merkezî yönetim tarafından atandıkları için yerel düzeydeki çeşitli çıkar gruplarının etkilerinden uzak kalırlar.
#40
SORU:
Merkezden yönetimin sakıncaları nelerdir? Açıklayınız.
CEVAP: Merkezden yönetimin katı bir biçimde uygulanması önemli sakıncalar doğurur. Bunları şöyle özetlemek mümkündür:
- Yazışmaların çok olması nedeniyle kırtasiyecilik artar, işler gecikir ve hizmetlerin maliyeti artar.
- Kararların yerindeliği sorunu ortaya çıkar. Kararların hizmetin sunulacağı yerdenuzakta, başkentte alınması, bilgi akışının ve bilgi yönetim sisteminin iyi işlememesi durumunda bu kararların yerel gereksinimlere uygun olmama sakıncası vardır.
- Kamu görevlileri merkezden atandıkları ve merkez adına görev yaptıkları için hizmet gerekleri yerine, merkezin görüşünü uygulamayı yeğleyebilirler.
- Merkezde siyasal gücü elinde bulunduranlar kendi seçim bölgelerini kayırabilirler.
- Demokratik ilkelerle bağdaşmaz. Yurttaşların kamu hizmetlerine ilişkin karar alımı sürecine katılımını sağlamaz. Burada yurttaşlar, genel seçimlerde oy vermek dışında yönetime katılma mekanizmasından yoksundur.
Merkezden yönetimin katı bir biçimde uygulanması önemli sakıncalar doğurur. Bunları şöyle özetlemek mümkündür:
- Yazışmaların çok olması nedeniyle kırtasiyecilik artar, işler gecikir ve hizmetlerin maliyeti artar.
- Kararların yerindeliği sorunu ortaya çıkar. Kararların hizmetin sunulacağı yerdenuzakta, başkentte alınması, bilgi akışının ve bilgi yönetim sisteminin iyi işlememesi durumunda bu kararların yerel gereksinimlere uygun olmama sakıncası vardır.
- Kamu görevlileri merkezden atandıkları ve merkez adına görev yaptıkları için hizmet gerekleri yerine, merkezin görüşünü uygulamayı yeğleyebilirler.
- Merkezde siyasal gücü elinde bulunduranlar kendi seçim bölgelerini kayırabilirler.
- Demokratik ilkelerle bağdaşmaz. Yurttaşların kamu hizmetlerine ilişkin karar alımı sürecine katılımını sağlamaz. Burada yurttaşlar, genel seçimlerde oy vermek dışında yönetime katılma mekanizmasından yoksundur.
#41
SORU:
Yetki genişliği ilkesi ne anlama gelmektedir? Açıklayınız.
CEVAP: Yetki genişliği ilkesi, katı bir merkeziyetçiliğin ortaya çıkardığı sakıncaları gidermek, özellikle taşranın merkezle olan yazışmalarını azaltarak hizmetlerin taşrada gecikmeden yürütülmesini sağlamak için geliştirilmiş bir yöntemdir. Yetki genişliği ilkesi, merkezî yönetimin karar alma ve yürütmeye ilişkin bazı yetkilerini taşra örgütündeki yöneticilerine devretmesidir. Türk yönetim sisteminde yetki genişliği ilkesinin uygulandığı alan sınırlıdır. Anayasa’mız sadece illerin idaresinin yetki genişliği esasına dayandığını belirtmiştir (AY md. 126/2). Buna göre il yönetiminin başı olan vali genişletilmiş yetkilere sahiptir. Yetki genişliğini kullanan vali, merkezî yönetim adına, merkeze danışmadan kendi başına kararlar alabilir ve bunları uygulayabilir. Böylece, merkezden yönetimin işleyişinden kaynaklanan kırtasiyeciliğin neden olduğu hizmetlerin gecikmesinin önüne geçilmeye çalışılmaktadır. Bu kısa açıklamalardan da anlaşılacağı üzere yetki genişliği ilkesi, merkezden yönetimin yumuşatılmış bir biçimidir.
Yetki genişliği ilkesi, katı bir merkeziyetçiliğin ortaya çıkardığı sakıncaları gidermek, özellikle taşranın merkezle olan yazışmalarını azaltarak hizmetlerin taşrada gecikmeden yürütülmesini sağlamak için geliştirilmiş bir yöntemdir. Yetki genişliği ilkesi, merkezî yönetimin karar alma ve yürütmeye ilişkin bazı yetkilerini taşra örgütündeki yöneticilerine devretmesidir. Türk yönetim sisteminde yetki genişliği ilkesinin uygulandığı alan sınırlıdır. Anayasa’mız sadece illerin idaresinin yetki genişliği esasına dayandığını belirtmiştir (AY md. 126/2). Buna göre il yönetiminin başı olan vali genişletilmiş yetkilere sahiptir. Yetki genişliğini kullanan vali, merkezî yönetim adına, merkeze danışmadan kendi başına kararlar alabilir ve bunları uygulayabilir. Böylece, merkezden yönetimin işleyişinden kaynaklanan kırtasiyeciliğin neden olduğu hizmetlerin gecikmesinin önüne geçilmeye çalışılmaktadır. Bu kısa açıklamalardan da anlaşılacağı üzere yetki genişliği ilkesi, merkezden yönetimin yumuşatılmış bir biçimidir.
#42
SORU:
Yerinden yönetim ilkesini tanımlayınız.
CEVAP: Kamu hizmetlerinin tamamının merkezî yönetim tarafından görülmesi uygulamada pek mümkün olmadığı gibi birçok açıdan da sakıncalıdır. Bu nedenle, bazı kamu hizmetlerinin merkezî yönetimin hiyerarşisi dışında örgütlenmiş kuruluşlar tarafından görülmesi genel kabul görmüştür. Yerinden yönetim ilkesi, topluma sunulacak bazı kamu hizmetlerinin merkezî yönetim örgütü içinde yer almayan ve devlet tüzel kişiliği dışında kendi kamu tüzel kişiliği olan kuruluşlar tarafından yürütülmesidir. Yerinden yönetim ilkesi “ademi merkeziyet” olarak da adlandırılmaktadır.
Kamu hizmetlerinin tamamının merkezî yönetim tarafından görülmesi uygulamada pek mümkün olmadığı gibi birçok açıdan da sakıncalıdır. Bu nedenle, bazı kamu hizmetlerinin merkezî yönetimin hiyerarşisi dışında örgütlenmiş kuruluşlar tarafından görülmesi genel kabul görmüştür. Yerinden yönetim ilkesi, topluma sunulacak bazı kamu hizmetlerinin merkezî yönetim örgütü içinde yer almayan ve devlet tüzel kişiliği dışında kendi kamu tüzel kişiliği olan kuruluşlar tarafından yürütülmesidir. Yerinden yönetim ilkesi “ademi merkeziyet” olarak da adlandırılmaktadır.
#43
SORU:
Yerinden yönetimin özellikleri nelerdir? Açıklayınız.
CEVAP: Yerinden yönetimden söz edebilmek için bazı koşulların varlığı gereklidir. Bunlar şöyle sıralanabilir:
- Yerinden yönetimin temel unsurunu özerklik oluşturur. Özerklik, yerinden yönetim kuruluşlarının yönetsel ve mali alanda serbestçe hareket edebilmeleridir. Ancak, özerklik bağımsızlık ve dokunulmazlık anlamına gelmez. Yönetimde bütünlüğü sağlamak için yasaların öngördüğü ölçüde, yerinden yönetim üzerinde merkezî yönetimin gözetim ve denetim yetkisi vardır.
- Yerinden yönetim kuruluşları devlet tüzel kişiliğinden ayrı bir kamu tüzel kişiliğe sahiptirler. Bu, özerk olmalarının zorunlu bir sonucudur.
- Yerinden yönetim kuruluşlarının kendilerine özgü gelir kaynakları ve bütçeleri vardır.
- Yerinden yönetim kuruluşları kendi organları tarafından yönetilmektedir. Yerinden yönetim kuruluşlarının önemli bir bölümünü oluşturan yerel yönetimlerin genel karar organları halk tarafından seçilmektedir.
- Merkezî yönetimle yerinden yönetim kuruluşları arasındaki ilişki bir “vesayet” ilişkisidir. Yerinden yönetim kuruluşları üzerinde merkezî yönetimin hiyerarşi denetimi yoktur.
Yerinden yönetimden söz edebilmek için bazı koşulların varlığı gereklidir. Bunlar şöyle sıralanabilir:
- Yerinden yönetimin temel unsurunu özerklik oluşturur. Özerklik, yerinden yönetim kuruluşlarının yönetsel ve mali alanda serbestçe hareket edebilmeleridir. Ancak, özerklik bağımsızlık ve dokunulmazlık anlamına gelmez. Yönetimde bütünlüğü sağlamak için yasaların öngördüğü ölçüde, yerinden yönetim üzerinde merkezî yönetimin gözetim ve denetim yetkisi vardır.
- Yerinden yönetim kuruluşları devlet tüzel kişiliğinden ayrı bir kamu tüzel kişiliğe sahiptirler. Bu, özerk olmalarının zorunlu bir sonucudur.
- Yerinden yönetim kuruluşlarının kendilerine özgü gelir kaynakları ve bütçeleri vardır.
- Yerinden yönetim kuruluşları kendi organları tarafından yönetilmektedir. Yerinden yönetim kuruluşlarının önemli bir bölümünü oluşturan yerel yönetimlerin genel karar organları halk tarafından seçilmektedir.
- Merkezî yönetimle yerinden yönetim kuruluşları arasındaki ilişki bir “vesayet” ilişkisidir. Yerinden yönetim kuruluşları üzerinde merkezî yönetimin hiyerarşi denetimi yoktur.
#44
SORU:
Yerinden yönetimin yararları nelerdir? Açıklayınız.
CEVAP: Yerinden yönetimin yararları şu şekilde sıralanabilir:
- Yerinden yönetim ilkesi demokratik ilkelere daha uygundur. Halkın yönetime katılımını sağlar.
- Hizmetlerin yürütülmesine ilişkin kararlar yerinden yönetim esasına göre, merkezle yazışmadan, kendi organları tarafından alındığı için kırtasiyecilik azalır; hizmetlerin bu yüzden gecikmesi önlenmiş olur.
- Hizmetlerin yerel gereksinimlere göre yürütülmesi sağlanır.
Görüldüğü gibi merkezden yönetimin sakıncaları, yerinden yönetim ilkesinin uygulanmasıyla giderilmektedir.
Yerinden yönetimin yararları şu şekilde sıralanabilir:
- Yerinden yönetim ilkesi demokratik ilkelere daha uygundur. Halkın yönetime katılımını sağlar.
- Hizmetlerin yürütülmesine ilişkin kararlar yerinden yönetim esasına göre, merkezle yazışmadan, kendi organları tarafından alındığı için kırtasiyecilik azalır; hizmetlerin bu yüzden gecikmesi önlenmiş olur.
- Hizmetlerin yerel gereksinimlere göre yürütülmesi sağlanır.
Görüldüğü gibi merkezden yönetimin sakıncaları, yerinden yönetim ilkesinin uygulanmasıyla giderilmektedir.
#45
SORU:
Yerinden yönetimin sakıncaları nelerdir? Açıklayınız.
CEVAP: Yerinden yönetimin sakıncaları şu şekilde sıralanabilir:
- Yerinden yönetim kuruluşları genellikle yeterli mali ve teknik kaynaklara sahip değildir. Bu da hizmetlerin yeterli düzeyde sunumunu aksatmaktadır.
- Hizmetlerin ülke düzeyinde eşit bir biçimde yürütülmesi güçleşmektedir. Bölgeler arası eşitsizliklere yol açabilir.
- Yerinden yönetim kuruluşlarının mali denetiminde güçlükler yaşanmaktadır.
- Ülkenin siyasal bütünlüğünün ve ulusal birliğin sarsılma tehlikesi vardır.
Yerinden yönetimin sakıncaları şu şekilde sıralanabilir:
- Yerinden yönetim kuruluşları genellikle yeterli mali ve teknik kaynaklara sahip değildir. Bu da hizmetlerin yeterli düzeyde sunumunu aksatmaktadır.
- Hizmetlerin ülke düzeyinde eşit bir biçimde yürütülmesi güçleşmektedir. Bölgeler arası eşitsizliklere yol açabilir.
- Yerinden yönetim kuruluşlarının mali denetiminde güçlükler yaşanmaktadır.
- Ülkenin siyasal bütünlüğünün ve ulusal birliğin sarsılma tehlikesi vardır.
#46
SORU:
Cumhurbaşkanı olabilmenin şartları nelerdir? Açıklayınız.
CEVAP: Cumhurbaşkanlığına kimlerin seçileceği Anayasanın 101. maddesinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere göre Cumhurbaşkanı olabilmenin şartları şunlardır:
- Kırk yaşını doldurmuş olmak,
- Yükseköğrenim yapmış olmak,
- Milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olmak,
- Türk vatandaşı olmak.
Cumhurbaşkanlığına kimlerin seçileceği Anayasanın 101. maddesinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere göre Cumhurbaşkanı olabilmenin şartları şunlardır:
- Kırk yaşını doldurmuş olmak,
- Yükseköğrenim yapmış olmak,
- Milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olmak,
- Türk vatandaşı olmak.
#47
SORU:
Cumhurbaşkanı olabilme koşulunu taşıyanlar kimler tarafından aday olarak gösterilebilir? Açıklayınız.
CEVAP: Cumhurbaşkanı olabilme koşulunu taşıyanların kimler tarafından aday gösterilebileceği anayasada düzenlenmiştir. Buna göre;
- Siyasi parti grupları,
- En son yapılan genel seçimlerde toplam geçerli oyların tek başına veya birlikte en az yüzde beşini almış olan siyasi partiler ile
- En az yüz bin seçmen aday gösterebilir.
Cumhurbaşkanı olabilme koşulunu taşıyanların kimler tarafından aday gösterilebileceği anayasada düzenlenmiştir. Buna göre;
- Siyasi parti grupları,
- En son yapılan genel seçimlerde toplam geçerli oyların tek başına veya birlikte en az yüzde beşini almış olan siyasi partiler ile
- En az yüz bin seçmen aday gösterebilir.
#48
SORU:
Cumhurbaşkanının görev ve yetkileri nelerdir? Açıklayınız.
CEVAP: Anayasa’nın 104. maddesi Cumhurbaşkanının görev ve yetkilerini düzenlemiştir. Buna göre Cumhurbaşkanının görev ve yetkileri şöyle sıralanabilir:
- Gerekli gördüğü takdirde, yasama yılının ilk günü Türkiye Büyük Millet Meclisinde açılış konuşmasını yapar.
- Ülkenin iç ve dış siyaseti hakkında Meclise mesaj verir.
- Kanunları yayımlar.
- Kanunları tekrar görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderir.
- Kanunların, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün tümünün veya belirli hükümlerinin Anayasaya şekil veya esas bakımından aykırı oldukları gerekçesiyle Anayasa Mahkemesinde iptal davası açar.
- Cumhurbaşkanı yardımcıları ile bakanları atar ve görevlerine son verir.
- Üst kademe kamu yöneticilerini atar, görevlerine son verir ve bunların atanmalarına ilişkin usul ve esasları Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenler.
- Yabancı devletlere Türkiye Cumhuriyetinin temsilcilerini gönderir, Türkiye Cumhuriyetine gönderilecek yabancı devlet temsilcilerini kabul eder.
- Milletlerarası andlaşmaları onaylar ve yayımlar.
- Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları gerekli gördüğü takdirde halkoyuna sunar.
- Milli güvenlik politikalarını belirler ve gerekli tedbirleri alır.
- Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türk Silahlı Kuvvetlerinin Başkomutanlığını temsil eder.
- Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına karar verir.
- Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebiyle kişilerin cezalarını hafifletir veya kaldırır.
- Anayasada ve kanunlarda verilen seçme ve atama görevleri ile diğer görevleri yerine getirir ve yetkileri kullanır.
Anayasa’nın 104. maddesi Cumhurbaşkanının görev ve yetkilerini düzenlemiştir. Buna göre Cumhurbaşkanının görev ve yetkileri şöyle sıralanabilir:
- Gerekli gördüğü takdirde, yasama yılının ilk günü Türkiye Büyük Millet Meclisinde açılış konuşmasını yapar.
- Ülkenin iç ve dış siyaseti hakkında Meclise mesaj verir.
- Kanunları yayımlar.
- Kanunları tekrar görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderir.
- Kanunların, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün tümünün veya belirli hükümlerinin Anayasaya şekil veya esas bakımından aykırı oldukları gerekçesiyle Anayasa Mahkemesinde iptal davası açar.
- Cumhurbaşkanı yardımcıları ile bakanları atar ve görevlerine son verir.
- Üst kademe kamu yöneticilerini atar, görevlerine son verir ve bunların atanmalarına ilişkin usul ve esasları Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenler.
- Yabancı devletlere Türkiye Cumhuriyetinin temsilcilerini gönderir, Türkiye Cumhuriyetine gönderilecek yabancı devlet temsilcilerini kabul eder.
- Milletlerarası andlaşmaları onaylar ve yayımlar.
- Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları gerekli gördüğü takdirde halkoyuna sunar.
- Milli güvenlik politikalarını belirler ve gerekli tedbirleri alır.
- Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türk Silahlı Kuvvetlerinin Başkomutanlığını temsil eder.
- Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına karar verir.
- Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebiyle kişilerin cezalarını hafifletir veya kaldırır.
- Anayasada ve kanunlarda verilen seçme ve atama görevleri ile diğer görevleri yerine getirir ve yetkileri kullanır.
#49
SORU:
Cumhurbaşkanının cezai sorumluluk durumu nasıldır? Açıklayınız.
CEVAP: 16 Nisan 2017 tarihinde yapılan değişiklikle Cumhurbaşkanının cezai sorumluluğu genişletilmiştir. Anayasanın değişen 105. maddesi Cumhurbaşkanının cezai sorumluluğunu düzenlemektedir. Buna göre;
- Cumhurbaşkanı hakkında, bir suç işlediği iddiasıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının (600) salt çoğunluğunun (301) vereceği önergeyle soruşturmaaçılması istenebilir.
- Meclis, önergeyi en geç bir ay içinde görüşür ve üye tamsayısının beşte üçünün (360) gizli oyuyla soruşturma açılmasına karar verebilir.
- Soruşturma açılmasına karar verilmesi halinde, Meclisteki siyasi partilerin, güçleri oranında komisyona verebilecekleri üye sayısının üç katı olarak gösterecekleri adaylar arasından her siyasi parti için ayrı ayrı ad çekme suretiyle kurulacak on beş kişilik bir komisyon tarafından soruşturma yapılır. Komisyon, soruşturma sonucunu belirten raporunu iki ay içinde Meclis Başkanlığına sunar.
- Rapor Başkanlığa verildiği tarihten itibaren on gün içinde dağıtılır, dağıtımından itibaren on gün içinde Genel Kurulda görüşülür. Türkiye Büyük Millet Meclisi, üye tam sayısının üçte ikisinin (400) gizli oyuyla Yüce Divana sevk kararı alabilir. Yüce Divan yargılaması üç ay içinde tamamlanır, bu sürede tamamlanamazsa bir defaya mahsus olmak üzere üç aylık ek süre verilir, yargılama bu sürede kesin olarak tamamlanır.
- Hakkında soruşturma açılmasına karar verilen Cumhurbaşkanı, seçim kararı alamaz.
- Yüce Divanda seçilmeye engel bir suçtan mahkûm edilen Cumhurbaşkanının görevi sona erer.
- Cumhurbaşkanının görevde bulunduğu sürede işlediği iddia edilen suçlar için görevi bittikten sonra da bu madde hükmü uygulanır.
16 Nisan 2017 tarihinde yapılan değişiklikle Cumhurbaşkanının cezai sorumluluğu genişletilmiştir. Anayasanın değişen 105. maddesi Cumhurbaşkanının cezai sorumluluğunu düzenlemektedir. Buna göre;
- Cumhurbaşkanı hakkında, bir suç işlediği iddiasıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının (600) salt çoğunluğunun (301) vereceği önergeyle soruşturmaaçılması istenebilir.
- Meclis, önergeyi en geç bir ay içinde görüşür ve üye tamsayısının beşte üçünün (360) gizli oyuyla soruşturma açılmasına karar verebilir.
- Soruşturma açılmasına karar verilmesi halinde, Meclisteki siyasi partilerin, güçleri oranında komisyona verebilecekleri üye sayısının üç katı olarak gösterecekleri adaylar arasından her siyasi parti için ayrı ayrı ad çekme suretiyle kurulacak on beş kişilik bir komisyon tarafından soruşturma yapılır. Komisyon, soruşturma sonucunu belirten raporunu iki ay içinde Meclis Başkanlığına sunar.
- Rapor Başkanlığa verildiği tarihten itibaren on gün içinde dağıtılır, dağıtımından itibaren on gün içinde Genel Kurulda görüşülür. Türkiye Büyük Millet Meclisi, üye tam sayısının üçte ikisinin (400) gizli oyuyla Yüce Divana sevk kararı alabilir. Yüce Divan yargılaması üç ay içinde tamamlanır, bu sürede tamamlanamazsa bir defaya mahsus olmak üzere üç aylık ek süre verilir, yargılama bu sürede kesin olarak tamamlanır.
- Hakkında soruşturma açılmasına karar verilen Cumhurbaşkanı, seçim kararı alamaz.
- Yüce Divanda seçilmeye engel bir suçtan mahkûm edilen Cumhurbaşkanının görevi sona erer.
- Cumhurbaşkanının görevde bulunduğu sürede işlediği iddia edilen suçlar için görevi bittikten sonra da bu madde hükmü uygulanır.
#50
SORU:
Cumhurbaşkanlığı'na bağlı politika kurullarının özellikleri nelerdir? Açıklayınız.
CEVAP: Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile yönetim sistemimize yeni giren bir önemli yapı da politika kurullarıdır. Cumhurbaşkanlığı bünyesinde Cumhurbaşkanınca alınacak kararlar ve oluşturulacak politikalarla ilgili öneriler geliştirmek, stratejiler oluşturmak ve bunlarla ilgili çalışmalar yapmak üzere aşağıda yer alan politika kurulları oluşturulmuştur:
- Bilim, Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kurulu
- Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu
- Ekonomi Politikaları Kurulu
- Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu
- Hukuk Politikaları Kurulu
- Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu
- Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu
- Sosyal Politikalar Kurulu
- Yerel Yönetim Politikaları Kurulu
Kurul üyeleri Cumhurbaşkanınca atanan en az üç üyeden oluşur. Politika kurullarına Cumhurbaşkanı başkanlık eder; kurul üyelerinden birini Cumhurbaşkanı başkanvekili olarak görevlendirir. Kurullar, alanlarında doğrudan Cumhurbaşkanı ile çalışır ve Cumhurbaşkanının talimatlarını yerine getirir.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile yönetim sistemimize yeni giren bir önemli yapı da politika kurullarıdır. Cumhurbaşkanlığı bünyesinde Cumhurbaşkanınca alınacak kararlar ve oluşturulacak politikalarla ilgili öneriler geliştirmek, stratejiler oluşturmak ve bunlarla ilgili çalışmalar yapmak üzere aşağıda yer alan politika kurulları oluşturulmuştur:
- Bilim, Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kurulu
- Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu
- Ekonomi Politikaları Kurulu
- Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu
- Hukuk Politikaları Kurulu
- Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu
- Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu
- Sosyal Politikalar Kurulu
- Yerel Yönetim Politikaları Kurulu
Kurul üyeleri Cumhurbaşkanınca atanan en az üç üyeden oluşur. Politika kurullarına Cumhurbaşkanı başkanlık eder; kurul üyelerinden birini Cumhurbaşkanı başkanvekili olarak görevlendirir. Kurullar, alanlarında doğrudan Cumhurbaşkanı ile çalışır ve Cumhurbaşkanının talimatlarını yerine getirir.
#51
SORU:
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının sosyal hizmet ve yardımlara ilişkin görevleri nelerdir? Açıklayınız.
CEVAP: Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının sosyal hizmet ve yardımlara ilişkin görevleri şunlardır (mad. 65):
- Sosyal hizmetler ve yardımlara ilişkin ulusal düzeyde politika ve stratejiler geliştirmek, uygulamak, uygulanmasını izlemek ve ortaya çıkan yeni hizmet modellerine göre güncelleyerek geliştirmek.
- Sosyal ve kültürel dokudaki aşınmalara karşı aile yapısının ve değerlerinin korunarak gelecek nesillere sağlıklı biçimde aktarılmasını sağlamak üzere; ulusal politika ve stratejilerin belirlenmesini koordine etmek, aile bütünlüğünün korunması ve aile refahının artırılmasına yönelik sosyal hizmet ve yardım faaliyetlerini yürütmek, bu alanda ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile gönüllü kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamak.
- Çocukların her türlü ihmal ve istismardan korunarak sağlıklı gelişimini temin etmek üzere; ulusal politika ve stratejilerin belirlenmesini koordine etmek, çocuklara yönelik sosyal hizmet ve yardım faaliyetlerini yürütmek, bu alanda ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile gönüllü kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamak.
- Kadınlara karşı ayrımcılığı önlemek, kadının insan haklarını korumak ve geliştirmek, kadınların toplumsal hayatın tüm alanlarında hak, fırsat ve imkânlardan eşit biçimde yararlanmalarını sağlamak üzere; ulusal politika ve stratejilerin belirlenmesini koordine etmek, kadınlara yönelik sosyal hizmet ve yardım faaliyetlerini yürütmek, bu alanda ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile gönüllü kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamak.
- Engellilerin ve yaşlıların her türlü engel, ihmal ve dışlanmaya karşı toplumsal hayata ayrımcılığa uğramadan ve etkin biçimde katılmalarını sağlamak üzere; ulusal politika ve stratejilerin belirlenmesini koordine etmek, özürlülere ve yaşlılara yönelik sosyal hizmet ve yardım faaliyetlerini yürütmek, bu alanda ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile gönüllü kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamak.
- Şehitlerimizin hatıralarının yaşatılması, şehit yakınları ile gazilerin her türlü mağduriyet ve mahrumiyetten korunması amacıyla; ulusal politika ve stratejilerin belirlenmesini koordine etmek, şehit yakınları ile gazilere yönelik sosyal hizmet ve yardım faaliyetlerini yürütmek, bu alanda ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile gönüllü kuruluşlar arasında iş birliği ve koordinasyonu sağlamak.
- Toplumun sosyal yardım ve korumaya ihtiyaç duyan kesimlerine yönelik yardımfaaliyetlerini düzenli ve etkin biçimde yürütmek; yoksullukla mücadeleye ilişkin ulusal politika ve stratejilerin belirlenmesini koordine etmek, bu alanda ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile gönüllü kuruluşlar arasında iş birliği ve koordinasyonu sağlamak.
- Öncelikle çocuğun aile içinde yetiştirilmesi ve desteklenmesi amacıyla aileyi eğitim, danışmanlık ve sosyal yardımlarla güçlendirmek; korunmaya, bakıma ve yardıma muhtaç çocuk, kadın, özürlü ve yaşlıların tespiti, bunların korunması, bakımı, yetiştirilmesi ve rehabilitasyonlarını sağlamak üzere gerekli hizmetleri yürütmek, bu hizmetler için gündüzlü ve yatılı sosyal hizmet kuruluşları kurmak ve işletmek.
- Ailenin bütünlüğünü korumak, parçalanmış ailelerin korunmaya, yardıma ve bakıma muhtaç fertleriyle çocuklarına her türlü maddî, manevî ve sosyal destek sağlamak; bu amaçla gerekli planlamaları yapmak, eğitim faaliyetlerinde bulunmak.
- Kamu kurum ve kuruluşları, gönüllü kuruluşlar ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yürütülen sosyal hizmetler ve yardımlara ilişkin ilke, usûl ve standartları belirlemek, bu alanda faaliyet gösteren kurum ve kuruluşların taşıması zorunlu olan nitelikleri ve bunlara rehberlik edecek programları geliştirmek.
- Kamu kurum ve kuruluşları, gönüllü kuruluşlar ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yürütülen sosyal hizmet ve yardım faaliyetlerinin, belirlenen ilke, usûl ve standartlar çerçevesinde denetimini yapmak.
- Sosyal hizmet ve yardım faaliyetleriyle bunlardan yararlananlara ilişkin bilgileri merkezî bir sistemde oluşturulacak veri tabanı aracılığıyla işlemek, kontrol etmek, izlemek ve geliştirilecek politika, strateji ve önlemler bağlamında değerlendirmek.
- Sosyal hizmetler ve yardımlar alanındaki uluslararası gelişmeleri ve faaliyetleri izlemek, bunlara katkı vermek ve yürütülecek çalışmalarda yararlanmak üzere değerlendirmek, bu alanda taraf olduğumuz uluslararası sözleşme ve anlaşmaların ulusal düzeyde uygulanmasını sağlamak.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının sosyal hizmet ve yardımlara ilişkin görevleri şunlardır (mad. 65):
- Sosyal hizmetler ve yardımlara ilişkin ulusal düzeyde politika ve stratejiler geliştirmek, uygulamak, uygulanmasını izlemek ve ortaya çıkan yeni hizmet modellerine göre güncelleyerek geliştirmek.
- Sosyal ve kültürel dokudaki aşınmalara karşı aile yapısının ve değerlerinin korunarak gelecek nesillere sağlıklı biçimde aktarılmasını sağlamak üzere; ulusal politika ve stratejilerin belirlenmesini koordine etmek, aile bütünlüğünün korunması ve aile refahının artırılmasına yönelik sosyal hizmet ve yardım faaliyetlerini yürütmek, bu alanda ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile gönüllü kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamak.
- Çocukların her türlü ihmal ve istismardan korunarak sağlıklı gelişimini temin etmek üzere; ulusal politika ve stratejilerin belirlenmesini koordine etmek, çocuklara yönelik sosyal hizmet ve yardım faaliyetlerini yürütmek, bu alanda ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile gönüllü kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamak.
- Kadınlara karşı ayrımcılığı önlemek, kadının insan haklarını korumak ve geliştirmek, kadınların toplumsal hayatın tüm alanlarında hak, fırsat ve imkânlardan eşit biçimde yararlanmalarını sağlamak üzere; ulusal politika ve stratejilerin belirlenmesini koordine etmek, kadınlara yönelik sosyal hizmet ve yardım faaliyetlerini yürütmek, bu alanda ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile gönüllü kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamak.
- Engellilerin ve yaşlıların her türlü engel, ihmal ve dışlanmaya karşı toplumsal hayata ayrımcılığa uğramadan ve etkin biçimde katılmalarını sağlamak üzere; ulusal politika ve stratejilerin belirlenmesini koordine etmek, özürlülere ve yaşlılara yönelik sosyal hizmet ve yardım faaliyetlerini yürütmek, bu alanda ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile gönüllü kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamak.
- Şehitlerimizin hatıralarının yaşatılması, şehit yakınları ile gazilerin her türlü mağduriyet ve mahrumiyetten korunması amacıyla; ulusal politika ve stratejilerin belirlenmesini koordine etmek, şehit yakınları ile gazilere yönelik sosyal hizmet ve yardım faaliyetlerini yürütmek, bu alanda ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile gönüllü kuruluşlar arasında iş birliği ve koordinasyonu sağlamak.
- Toplumun sosyal yardım ve korumaya ihtiyaç duyan kesimlerine yönelik yardımfaaliyetlerini düzenli ve etkin biçimde yürütmek; yoksullukla mücadeleye ilişkin ulusal politika ve stratejilerin belirlenmesini koordine etmek, bu alanda ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile gönüllü kuruluşlar arasında iş birliği ve koordinasyonu sağlamak.
- Öncelikle çocuğun aile içinde yetiştirilmesi ve desteklenmesi amacıyla aileyi eğitim, danışmanlık ve sosyal yardımlarla güçlendirmek; korunmaya, bakıma ve yardıma muhtaç çocuk, kadın, özürlü ve yaşlıların tespiti, bunların korunması, bakımı, yetiştirilmesi ve rehabilitasyonlarını sağlamak üzere gerekli hizmetleri yürütmek, bu hizmetler için gündüzlü ve yatılı sosyal hizmet kuruluşları kurmak ve işletmek.
- Ailenin bütünlüğünü korumak, parçalanmış ailelerin korunmaya, yardıma ve bakıma muhtaç fertleriyle çocuklarına her türlü maddî, manevî ve sosyal destek sağlamak; bu amaçla gerekli planlamaları yapmak, eğitim faaliyetlerinde bulunmak.
- Kamu kurum ve kuruluşları, gönüllü kuruluşlar ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yürütülen sosyal hizmetler ve yardımlara ilişkin ilke, usûl ve standartları belirlemek, bu alanda faaliyet gösteren kurum ve kuruluşların taşıması zorunlu olan nitelikleri ve bunlara rehberlik edecek programları geliştirmek.
- Kamu kurum ve kuruluşları, gönüllü kuruluşlar ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yürütülen sosyal hizmet ve yardım faaliyetlerinin, belirlenen ilke, usûl ve standartlar çerçevesinde denetimini yapmak.
- Sosyal hizmet ve yardım faaliyetleriyle bunlardan yararlananlara ilişkin bilgileri merkezî bir sistemde oluşturulacak veri tabanı aracılığıyla işlemek, kontrol etmek, izlemek ve geliştirilecek politika, strateji ve önlemler bağlamında değerlendirmek.
- Sosyal hizmetler ve yardımlar alanındaki uluslararası gelişmeleri ve faaliyetleri izlemek, bunlara katkı vermek ve yürütülecek çalışmalarda yararlanmak üzere değerlendirmek, bu alanda taraf olduğumuz uluslararası sözleşme ve anlaşmaların ulusal düzeyde uygulanmasını sağlamak.
#52
SORU:
Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın birimlerinden birisi olan Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün sosyal hizmetlere yönelik görevleri nelerdir? Açıklayınız.
CEVAP: Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın hizmet birimlerinden biri olan Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü sosyal hizmet kapsamında çeşitli görevler ifa etmektedir. Bu kapsamdaki Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü görevleri şu şekilde sıralanabilir (mad. 187):
- Gençlere yönelik istismarın ve şiddetin engellenmesi ile gençler arasında her türlü ayrımcılığın giderilmesi amacıyla gerekli tedbirleri almak ve bu hususlarda öneriler geliştirmek.
- Yurt içi veya yurt dışında gençlikle ilgili toplantı, kurs, seminer ve benzeri faaliyetler düzenlemek, düzenlenen faaliyetlere katılmak ve bu faaliyetleri desteklemek.
- Gençlere hizmet veren gençlik merkezî ve benzeri tesisler ile gençlik ve izcilik kamplarının kurulması ve çalışmasına ilişkin usul ve esasları belirlemek, bunları geliştirici ve tanıtıcı faaliyetlerde bulunmak.
- Sosyal hayatın her alanına gençliğin etkin katılımını sağlayıcı öneriler geliştirmek.
- Gençlik derneklerinin tescil, vize ve aktarma işlemlerini yapmak.
- Gençleri kötü alışkanlıklardan koruyacak çalışmalar yapmak ve bu konuda faaliyetler yürütmek.
- Ulusal ve yerel düzeyde gençlik etkinlikleri düzenlemek.
- Gençlik haftası etkinliklerini düzenlemek.
- Gençlik alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları ile kamu kurum ve kuruluşları, mahalli idareler ve üniversitelerin ilgili birimleriyle ilişkileri yürütmek.
Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın hizmet birimlerinden biri olan Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü sosyal hizmet kapsamında çeşitli görevler ifa etmektedir. Bu kapsamdaki Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü görevleri şu şekilde sıralanabilir (mad. 187):
- Gençlere yönelik istismarın ve şiddetin engellenmesi ile gençler arasında her türlü ayrımcılığın giderilmesi amacıyla gerekli tedbirleri almak ve bu hususlarda öneriler geliştirmek.
- Yurt içi veya yurt dışında gençlikle ilgili toplantı, kurs, seminer ve benzeri faaliyetler düzenlemek, düzenlenen faaliyetlere katılmak ve bu faaliyetleri desteklemek.
- Gençlere hizmet veren gençlik merkezî ve benzeri tesisler ile gençlik ve izcilik kamplarının kurulması ve çalışmasına ilişkin usul ve esasları belirlemek, bunları geliştirici ve tanıtıcı faaliyetlerde bulunmak.
- Sosyal hayatın her alanına gençliğin etkin katılımını sağlayıcı öneriler geliştirmek.
- Gençlik derneklerinin tescil, vize ve aktarma işlemlerini yapmak.
- Gençleri kötü alışkanlıklardan koruyacak çalışmalar yapmak ve bu konuda faaliyetler yürütmek.
- Ulusal ve yerel düzeyde gençlik etkinlikleri düzenlemek.
- Gençlik haftası etkinliklerini düzenlemek.
- Gençlik alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları ile kamu kurum ve kuruluşları, mahalli idareler ve üniversitelerin ilgili birimleriyle ilişkileri yürütmek.
#53
SORU: Sağlık Bakanlığı'nın sosyal hizmet kapsamında sunduğu sağlık hizmetleri nelerdir? Açıklayınız.
Sağlık Bakanlığı'nın sosyal hizmet kapsamında sunduğu sağlık hizmetleri nelerdir? Açıklayınız.
CEVAP: Sağlık Bakanlığı'nın sosyal hizmet kapsamında sunduğu sağlık hizmetleri, kendisinin görevlerini düzenleyen Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında 1 nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 352. maddesinde sıralanmıştır. Buna göre, Bakanlığın görevi; herkesin bedenî, zihnî ve sosyal bakımdan tam bir iyilik hâli içinde hayatını sürdürmesini sağlamaktır. Bu kapsamda Bakanlık;
- Halk sağlığının korunması ve geliştirilmesi, hastalık risklerinin azaltılması ve önlenmesi,
- Teşhis, tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmetlerinin yürütülmesi,
- Uluslararası önemi haiz halk sağlığı risklerinin ülkeye girmesinin önlenmesi,
- Sağlık eğitimi ve araştırma faaliyetlerinin geliştirilmesi,
- Sağlık hizmetlerinde kullanılan ilaçlar, özel ürünler, ulusal ve uluslararası kontrole tâbi maddeler, ilaç üretiminde kullanılan etken ve yardımcı maddeler, kozmetikler ve tıbbî cihazların güvenli ve kaliteli bir şekilde piyasada bulunması, halka ulaştırılması ve fiyatlarının belirlenmesi,
- İnsan gücünde ve maddi kaynaklarda tasarruf sağlamak ve verimi artırmak, sağlık insan gücünün ülke sathında dengeli dağılımını sağlamak ve bütün paydaşlar arasında iş birliğini gerçekleştirmek suretiyle yurt sathında eşit, kaliteli ve verimli hizmet sunumunun sağlanması,
- Kamu ve özel hukuk tüzel kişileri ile gerçek kişiler tarafından açılacak sağlık kuruluşlarının ülke sathında planlanması ve yaygınlaştırılması ile ilgili olarak sağlık sistemini yönetir ve politikaları belirler.
Sağlık Bakanlığı'nın sosyal hizmet kapsamında sunduğu sağlık hizmetleri, kendisinin görevlerini düzenleyen Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında 1 nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 352. maddesinde sıralanmıştır. Buna göre, Bakanlığın görevi; herkesin bedenî, zihnî ve sosyal bakımdan tam bir iyilik hâli içinde hayatını sürdürmesini sağlamaktır. Bu kapsamda Bakanlık;
- Halk sağlığının korunması ve geliştirilmesi, hastalık risklerinin azaltılması ve önlenmesi,
- Teşhis, tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmetlerinin yürütülmesi,
- Uluslararası önemi haiz halk sağlığı risklerinin ülkeye girmesinin önlenmesi,
- Sağlık eğitimi ve araştırma faaliyetlerinin geliştirilmesi,
- Sağlık hizmetlerinde kullanılan ilaçlar, özel ürünler, ulusal ve uluslararası kontrole tâbi maddeler, ilaç üretiminde kullanılan etken ve yardımcı maddeler, kozmetikler ve tıbbî cihazların güvenli ve kaliteli bir şekilde piyasada bulunması, halka ulaştırılması ve fiyatlarının belirlenmesi,
- İnsan gücünde ve maddi kaynaklarda tasarruf sağlamak ve verimi artırmak, sağlık insan gücünün ülke sathında dengeli dağılımını sağlamak ve bütün paydaşlar arasında iş birliğini gerçekleştirmek suretiyle yurt sathında eşit, kaliteli ve verimli hizmet sunumunun sağlanması,
- Kamu ve özel hukuk tüzel kişileri ile gerçek kişiler tarafından açılacak sağlık kuruluşlarının ülke sathında planlanması ve yaygınlaştırılması ile ilgili olarak sağlık sistemini yönetir ve politikaları belirler.