SORU: Kur’ân’ı tefsîr etmeyi zorunlu kılan hususlar nelerdir?
CEVAP: • Bütün âyetleri muhkem yani tefsîre ihtiyaç göstermeyecek derecede açık ve anlaşılabilir nitelikte değildir. Bir kısmı böyle olmakla beraber bir kısmı da tefsîre ihtiyaç duyacak âyetlerden oluşmaktadır. İşte bu özelliği sebebiyle söz konusu kitabın tefsîr edilmesi elbette ki zarurîdir. • Yüce Allah Hz. Peygamber’e, Ey Peygamber! Sana Rabbinden gönderileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan O’nun elçilik görevini (insanlara) ulaştırmamış olursun (Mâide (5), 67). Sana Kur’ân’ı gönderdik ki insanlara indirileni onlara açıklayasın (Nahl (16), 44) âyetlerinde de ifade edildiği gibi Kur’ân’ı tefsîr etmesini emretmiştir. • Kur’ân, ilk muhataplarının terim olarak anlamını bilmedikleri salât/??????, zekât/?????? vb. birtakım kavramlara yeni mana ve mefhumlar yüklemiştir. • Kur’ân, müminlerin şahsî ve toplumsal hayatlarını düzenlemek gayesiyle ibâdât ve muâmelât konularında hükümler koymuştur. Bu hükümleri ortaya çıkarmak yalnızca Kur’ân metnini dilsel açıdan çözümlemekle mümkün değildir. • Kur’ân’da mecâz, kinâye, istiâre ve teşbih gibi edebî sanatların yer aldığı da bir vâkıadır. Tabii ki bu tarz âyetler söz konusu sanatları iyi bilenler tarafından tefsîr edilmelidir. • Kur’ân-ı Kerîm’de ayrıca bilimsel hakikatler içeren kevnî (kozmolojik) âyetler bulunmaktadır. Bu nassları bilimsel keşiflerden istifade ederek tefsîr etmek gerekmektedir. • Kur’ân ulûhiyyet, nübüvvet, insan, ibâdet ve âhiret gibi temel konuları da ihtiva etmektedir. Bu yüzden Kur’ân’ın beşerî telif mantığına uymayan bu farklı beyân tarzını, onun asıl gayesine uygun olarak tefsîr edip bütün muhataplarının zihnine yerleştirmek gerekmektedir. • Herkes kendi anlayışına göre Kur’ân’a mana verirse bir çok hatalar meydana gelir ve hakikatler kaybolur. Bu nedenle onun ehlince tefsîri yapılmalıdır.