TEFSİR TARİHİ VE USULÜ Dersi KUR'AN LAFIZLARINA DAİR İLİMLER soru cevapları:

Toplam 50 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU: Elfâzu’lKur’ân nedir?


CEVAP: Her biri kendi içinde müstakil bir çeşit olan ve belli prensip ve kurallara sahip lafız türlerini karşılayan bir kavramdır.

#2

SORU: Bir Kur’ân ilmi olarak garîb ne demektir?


CEVAP: Kur’ân lafızlarının yaşadığı toplumda az kullanıldığı veya yabancı kaynaklı olduğu için anlaşılması zor olan kapalı lafızlardır.

#3

SORU: Bir Kur’ân ilmi olarak mübhem ne demektir?


CEVAP: Kur’ân’da ismi açıkça zikredilmeyip kapalı ifadelerle (ism-i mevsul, zamir vb.) zikredildiğinden kapalı kalan lafız ve ibareleri

#4

SORU: Bir Kur’ân ilmi olarak ne demektir?


CEVAP: Kur’ân’da sözü söyleyenin açıklamadığı sürece anlaşılamayan lafızları.

#5

SORU: Terim olarak hakîkat ne demektir?


CEVAP: Bir kelimenin dilde konulduğu ilk ve temel anlamında kullanılmasıdır.

#6

SORU: Terim olarak Mecâz ne demektir?


CEVAP: Kelimenin, hakîkî anlamıyla arasındaki bir ilgiden ve hakîkî anlamın kastedilmesine engel olan bir karîneden dolayı hakîkat anlamı dışında başka bir manada kullanılmasıdır.

#7

SORU: Bir kelimenin mecâz olarak kullanılması için, kaç şar vardır?


CEVAP: • Mecâzî anlamı hakîkî anlama bağlayan bir bağın bulunmasıdır ki buna alaka denir. • Hakîkî anlamın kastedilmediğine dair bir ipucunun bulunmasıdır ki buna da karîne denir. Karîne de ya karîne-i lafziyye ya da karîne-i haliyye olur.

#8

SORU: Luğavî hakîkat ve luğavî mecâz nedir?


CEVAP: Lafzın umûmî dilde konulduğu anlamda kullanılmasıdır. Luğavî mecâz ; bu ise lafzın umûmî dilde konulduğu mananın dışında bir anlamda kullanılmasıdır.

#9

SORU: Şerî/dînî hakîkat ve şerî/dînî mecâz nedir?


CEVAP: Kelimenin din dilindeki terim anlamıyla kullanılmasıdır. Şerî/dînî mecâz ; şerî hakîkî anlamın dışında başka bir anlamda kullanılmasıdır.

#10

SORU: Umûmî örfî hakîkat ve umûmî örfî mecâz nedir?


CEVAP: Kelimenin luğavî hakîkatın dışında umûm olarak insanların dilinde kazandığı anlamda kullanılmasıdır. Umûmî örfî mecâz ; umûmî örfî hakîkatın dışındaki bir anlamda kullanılmasıdır.

#11

SORU: Husûsî örfî hakîkat nedir?


CEVAP: Kelimenin özel bir bilim ve sanat dalında kazanmış olduğu terim anlamında kullanımıdır.

#12

SORU: Aklî mecâz nedir?


CEVAP: Hakîkî failine isnâdına mani bir karînenin bulunması şartıyla, bir alakadan dolayı bir eylemin gerçek failinden başkasına isnâd edilmesidir.

#13

SORU: Luğavî mecâz nedir?


CEVAP: Bir alaka vasıtasıyla ve hakîkî anlama engel bir karînenin bulunmasıyla lafzın konulduğu mananın dışında bir anlamda kullanılmasıdır.

#14

SORU: Terim olarak isti’âre ne demektir?


CEVAP: Benzerlik alakasından ve hakîkî anlamın kastedilmesine engel bir karîneden dolayı, kelimenin hakîkî anlamının dışında kullanılmasıdır.

#15

SORU: İsti’ârenin unsurları nelerdir?


CEVAP: • Müste’âr: isti’âre lafzı (müste’ârun minhten müste’ârun lehe nakledilen lafız). • Müste’ârun leh: kendisi için isti’âre yapılan unsur. • Müste’ârun minh: kendisinden isti’âre yapılan unsur. • Hakîkî anlamı kullanmaya engel karîne. • Benzetme yönü (alaka).

#16

SORU: İsti’âre-i müfrede nedir? Kaça ayrılır?


CEVAP: Lafız düzeyinde yapılan isti’âredir. İkiye ayrılır: 1. İsti’âre-i müfrede, 2. İsti’âre-i mürekkebe

#17

SORU: Mecâz-ı mürsel, nedir?


CEVAP: Alakası benzerliğin dışında bir şey olan ve bir karîneden dolayı hakîkî mananın dışında bir manada kullanılan luğavî mecâz çişididir.

#18

SORU: Terim olarak, Teşbîh ne demektir?


CEVAP: Belli bir maksat için aralarındaki ortak bir nitelikten dolayı bir şeyi başka bir şeye benzetmeye verilen isimdir.

#19

SORU: Teşbîhin unsurları nelerdir?


CEVAP: • Müşebbeh (benzeyen). • Müşebbehün bih (benzetilen). • Vech-i şebeh (benzeme yönü). • Teşbîh edatı.

#20

SORU: Kinâye, terim olarak nedir?


CEVAP: Bir sözü, hakîkî manası da kastedilebilecek şekilde, hakîkî anlamın dışında bir anlamda kullanmaya verilen isimdir.

#21

SORU: İsti’âre’ye örnek ayetlerden biri hangisidir?


CEVAP: Gök ve yer onlar için ağlamadı Duhan (44), 29) Âyette sema ve arz insandan isti’âre yapılmıştır. Sema ve arz, müste’ârun leh; insan, müste’ârun minh; ağlamak ise müste’ârdır. Ağlamanın, sema ve arzın değil de insanın bir özelliği olması ise karînedir. Bu yüzden sema ve arz, isti’âre yoluyla insandan ağlama özelliğini almıştır.

#22

SORU: İsti’âre-i tebeiyye örnek ayetlerden biri hangisidir?


CEVAP: / Onu/Meryem’i güzel bir bitki gibi yetiştirdi (Âl-i İmran (3), 37) âyeti, Hz. Meryem’le ilgilidir. Bitkinin yavaş yavaş gelişimi dikkate alınarak bitki isti’âre yoluyla kullanılmıştır. Cümlede nebat kelimesi, türeyen bir kelime olduğu için bu isti’âre, isti’âre-i tebeiyyedir.

#23

SORU: Mecâz-ı Mürsel için örnek ayetlerden biri hangisidir?


CEVAP: / Kalplerinde olmayan şeyi ağızlarıyle söylüyorlar (Âl-i İmran (3), 167) âyetindeki efvah (ağızlar) kelimesinde mecâz-ı mürsel vardır. Burada küll ağız; cüz ise dildir. Ağız zikredilmiş, dil kastedilmiştir. Alaka, külliyettir. Karîne ise ağzın söz söyleyememesidir.

#24

SORU: Teşbîh-i mürsel ve Teşbîh-i mücmel için örnek ayetlerden biri hangisidir?


CEVAP: / O, taş gibidir (Bakara (2), 74) âyetinde müşebbeh, hiye; müşebbehün bih, taş; teşbîh edatı kâftır. Vech-i şebeh hazfedilmiştir. Bu teşbîh, teşbîh edatı zikredildiği için mürsel; vech-i şebeh hazfedildiği için mücmeldir.

#25

SORU: Kinâye’ye örnek ayetlerden biri hangisidir?


CEVAP: Yahudiler, Allah’ın eli bağlıdır, dediler (Maide (5), 64) âyetindeki ?????? ????? ?? ifadesi, cimrilikten kinâye olarak kullanılmıştır

#26

SORU: Hâss terim olarak ne anlama gelir?


CEVAP: İlk vaz’da (icatta) tek bir manaya veya sınırlı sayıdaki fertlere delalet eden lafız şeklinde tanımlanmaktadır.

#27

SORU: Âmm terim olarak ne anlama gelir?


CEVAP: Bir kullanımda sözlük anlamına uygun olarak bütün fertleri istisnasız bir şekilde kapsayan lafız demektir.

#28

SORU: Kur’ân’daki umûm ifade eden lafızların önemlileri hangileridir?


CEVAP: • ? (hepsi, her) ve ? ????? (bütün) kelimeleri. ? ?? ??? ?? ? ?? ??? ?? ????? ???? ?? ???? ?? ?? ??? ??? ???? ? ?? ?? ? ??? ??Hicr (?) 15), 30) âyetindeki küll ve cemî kelimeleri gibi. Âyet, meleklerin tümü, eksiksiz bir şekilde secde ettiler anlamına gelmektedir. ,kelimeleri ???? ????? ??? ??? ? :mevsuller i-İsm• umûm anlamlara sahiptirler ve bunlar, birlikte geldikleri lafızlara umum anlamı verirler. Meselâ ??? ?? ? ???? ? ?? ? ?? ??? ???? ?? ?? ?? ??? ? ??? ?? ?? ? ? ?? ?? ?? ? ?? ? ?? ?? ? /Allah’tan korkan bütün şahıslar için, Rabbleri katında cennetler vardır (Âl-i İmran (3), 15) âyetinde ittika kelimesinin başına gelen ellezîne bütün korkanlar şeklinde umûm ifade etmektedir. • Başında lam-ı tarif (??) bulunan kelimeler. ? ???? ?? ?? ???? ?? ?? ? ? ????? ??? ?? ??? ?? müminler Tüm/ ? ? kurtuluşa ermiştir (Müminun (23), 1) âyeti gibi. • Cins isimler. İnsan ve hayvan gibi bir cinsi ifade eden kelimeler de umûm ifade eder. ?? ???? ?? ???? ? ??? ? ?? ??? ? ?? ??? ? .isimleri Şart• onun yaparsa kötülük bir Kim / ?? ??? ??? ??? ? cezasını görür (Nisa (4), 123) âyetindeki men gibi. • Olumsuz cümlede geçen nekra (belirsiz) ?? ?? ?? ?? ? ?? ?? ? ? ??? ?? ???? ? .kelimeler ?? ??? ?? ??? ?? ? ?? ?/ Bu kitap, kendisinde hiçbir şüphe olmayan bir kitaptır (Bakara (2), 2) âyetindeki reyb/şüphe kelimesi gibi.

#29

SORU: Muhassıs nedir?


CEVAP: Âmm lafız, kendisini tahsîs edecek kesin delil var ise, bu durumda kapsamı daralır. Buna âmmın tahsîsi; tahsîs edici delile de muhassıs denir.

#30

SORU: Garîbu’l-Kur’ân terim olarak ne demektir?


CEVAP: Az kullanılması, farklı lehçe ve dillerden alınması sebebiyle manası sözlüklere veya uzmanlarına başvurulmadan anlaşılmayan kapalı lafız şeklinde tanımlanmaktadır

#31

SORU: Kur’ân’da yer alan garîb kelimeler ve anlamlarıyla ilgili örneklerden biri hangisidir?


CEVAP: Lehçe farklılığına dayanan örnekler: ???? ?? ?? ?? ? ??? kelimesi, Kinâne lehçesinde ??? ?? ???; cahiller ?? kelimesi, Hüzeyl lehçesinde azab; ??? ??? ?? kelimesi Cürhüm lehçesinde yağmur; ? ? ?? ??? kelimesi, Ğassân lehçesinde şiddetli; ??? ?? ?? kelimesi Temîm lehçesinde haset anlamına gelmektedir. Diğer dillerden alınan kelimelerden örnekler: ?? ?? ? ???? , Farsça’dan ? alınmış, ibrikler; ? ??? ?? ?? , Habeşçe’den alınmış şeytan ve sihirbaz; ?? ?? ? ??? ?? ?? , Rumca’dan alınmış bostan ve bahçe anlamında bir kelimedir.

#32

SORU: Mübhem tefsir ilminde ne anlama gelir?


CEVAP: İsimleri doğrudan zikredilmeyip ism-i mevsul, zamir, künye, lakap ve sıfatla kapalı bir şekilde ifade edilen lafız demektir.

#33

SORU: Kur’ân’da müphemlik sebepleri nelerdir?


CEVAP: • Müphem kelimenin anlamının Kur’ân’ın başka bir yerinde geçmesi. • Müphem lafzın meşhur olmasından dolayı kolayca tespit edilebilmesi. • Kişiyi rencide etmemek için adının açıklanmaması. • İsim belirtilmesinde önemli bir faydanın olmaması. • Mesajın gizli şahsa veya şeye özel olmayıp umûm ifade ettiğini gösterme. • Güzel bir sıfatını zikrederek şahsı yüceltmek. • Çirkin bir sıfatını zikretmek suretiyle şahsı aşağılamak

#34

SORU: Terim olarak mücmel, ne demektir?


CEVAP: Detaya girilmeden anahatlarıyla sunulduğu için sözün sahibi tarafından bir açıklama yapılmadıkça kendisinden kastedilen mananın anlaşılamadığı lafızdır.

#35

SORU: Mücmellik, genellikle hangi konularda meydana gelir?


CEVAP: Genellikle ahiret, cennet, cehennem, Allah’ın zâtı gibi metafizik/ğayb ve ibadetle ilgili konularda meydana gelmektedir.

#36

SORU: Kur’ân’ın mücmeli açıklaması kaç şekilde olur?


CEVAP: • Mücmel lafızın geçmesinden hemen sonra açıklanmasıdır.Göğe ve târıka andolsun! Târıkın ne olduğunu sen nereden bileceksin! O, karanlığı delen yıldızdır (Târık (86), 1- 3) âyetlerinin birincisinde târık kelimesinin anlamı anlaşılmamaktadır; ikinci âyet de zaten bunu sormakta, üçüncü âyet ise târıkın karanlığı delen bir yıldız olduğunu açıklamaktadır. • Bir âyetteki mücmel lafzın, başka bir âyette açıklanmasıdır./ O, din gününün sahibidir (Fatiha (1), 3) âyetinde din gününün ne olduğu mücmeldir. İnfitar suresinde yer alan/ Sen din gününün ne olduğunu nereden bileceksin? Evet sen nereden bileceksin din gününün ne olduğunu? O, kimsenin kimseye yardım edemeyeceği bir gündür; o gün emir/güç-kudret Allah’ındır (İnfitar (82), 17-19) âyetleri, önce soru sormakta; sonra da din gününü kimsenin kimseye fayda vermeyeceği, sadece Allah’ın sözünün geçeceği gün olarak açıklamaktadır.

#37

SORU: Arap dilinde iki veya daha fazla lafız arasında hangi tür ilişki söz konusudur?


CEVAP: • Lafızlarının farklı, anlamlarının farklı olması. • Lafızlarının farklı, anlamlarının aynı veya yakın olması. • Lafızlarının aynı, anlamlarının farklı olması.

#38

SORU: Mütebâyin lafızlar (Ayrı Anlamlılık) nedir?


CEVAP: Arap dilinde lafızları da anlamları da farklı kelimelere mütebâyin (ayrı anlamlı lafızlar); bu olguya da tebâyün (ayrı anlamlılık) denir. Meselâ ? ?? ?? ???) çıktı) ve ? ?? ? ?? (anladı) kelimeleri, hem lafız, hem de anlam olarak birbirinden farklıdır.

#39

SORU: Müterâdif lafızlar (Eşanlamlılık) nedir?


CEVAP: Arap dilinde lafızları farklı, anlamları ise aynı olan kelimelere müterâdif (eşanlamlı); bu olguya da terâdüf (eşanlamlılık) denmektedir.

#40

SORU: Mütekârib nedir?


CEVAP: Arap dilinde lafızları farklı, fakat anlamları yakın olan kelimelere mütekârib (yakınanlamlı) kelimeler; bu olguya da tekârüb denir.

#41

SORU: Mütekârib iki kelimenin anlam boyutları nelerdir?


CEVAP: • Her iki kelimenin ortak olduğu anlam. • Her iki kelimenin ortak olan manası dışındaki ince anlamı.

#42

SORU: Arap dilinde Müşterek ne demektir?


CEVAP: Arap dilinde birçok farklı anlama delalet eden lafza müşterek (çokanlamlı kelimeler), bu olguya da iştirâk (çokanlamlılık) denmektedir. Meselâ ? ?? ??? kelimesi, göz, pınar, casus gibi birçok anlama gelmektedir

#43

SORU: Müşterek konusuyla ilgili tefsîr alanında gelişen müstakil Kur’ân ilmi hangisidir?


CEVAP: el-Vücûh ve’n-Nezâir’dir.

#44

SORU: Arap dilinde Mütezâd lafızlar (zıt anlamlılık) nedir?


CEVAP: Arap dilinde zıt iki anlama sahip olan kelimeye mütezâd veya zıdd lafız; ilgili olguya da tezâd denmektedir. Zıdd’ın çoğulu ise ezdâddır.

#45

SORU: Kur’ân’da zıt anlamlı kelimelere örnek ayetlerden biri hangisidir?


CEVAP: Geçip giden geceye, soluk almaya başlayan/yüzünü gösteren sabaha andolsun! (Tekvîr (81), 17-18) âyetlerindeki as’ase kelimesi, gelmek ve gitmek şeklinde iki zıt anlama sahiptir. Müfessirler, ilgili kelimenin burada, peşine gelen âyetin sabahın soluk alması, yüzünü göstermesi, gelmesi şeklindeki manasından hareketle gecenin gitmesi anlamına geldiğini belirtmişlerdir. Çünkü gece gelince sabahın gelmesi uygun olmayıp, gece gidince, sabahın gelmesi uygundur.

#46

SORU: Emsâlü’l-Kur’ân nedir?


CEVAP: Emsâl, sözlükte benzer, benzeyen, sıfat, söz, ibret, kıssa gibi anlamlara gelen mesel kelimesinin çoğuludur. Arap dili ve edebiyatında mesel, atalardan gelen ve onların yüzyıllar içindeki deneyim ve gözlemlerine dayalı düşüncelerini değişmez kalıp ve klişeleşmiş özlü sözlerle öğüt ve hüküm içerecek biçimde yansıtan, lafzı ve anlamı beğenilerek nesilden nesile aktarılan, çoğunlukla asli durumuna benzeyen halleri açıklamak ve örneklemek amacıyla kullanılan anonim özdeyiştir.

#47

SORU: Arap edebiyatında meseller, yapılarına göre kaç kısma ayrılmaktadır?


CEVAP: • Sâir mesel. • Kıyâsî mesel. • Hurafî mesel.

#48

SORU: Kur’ân’daki temsîlî anlatımla hangi gayeler hedeflenmiştir?


CEVAP: • Bilgi vermek, öğretmek. • İkna etmek. • Özendirme ve caydırmak. • Övmek veya yermek; yüceltmek veya aşağılamak. • İbret ve ders almak. • Örnek vermek. • Edeb ve hayâyı korumak.

#49

SORU: Aksâmü’l-Kur’ân ne demektir?


CEVAP: Kasem sözlükte, yemin, ahid, akt gibi anlamlara gelmektedir. Çoğulu, aksâmdır. İslâm öncesi Arap toplumunda sözü pekiştirmek için kullanılan tekid üsluplarından biri olarak kasem, tanrılara, putlara, şerefe, atalara ve çeşitli saygın unsurlara yapılırdı ve son derece yaygındı. Herhangi bir konuda kararlılığı göstermek; yapacağı veya yapmayacağı şeyi kesin olarak icra edeceğini taahhüd altına almak için yemine başvurulurdu.

#50

SORU: Âlimlere göre Allah’ın yemin etmesini sebepleri nelerdir?


CEVAP: • Muhatabın bildiği ve uyguladığı üslupla onlara hitap etmesi. • Sözünden dönmeyen bir varlık olması sebebiyle sözünün doğruluğunu ortaya koymak değil, doğruluğunu muhatapların üslubuyle pekiştirmesi içindir.