TEMEL BAKIM HİZMETLERİ Dersi PSİKOSOSYAL İLETİŞİM TERAPİSİ soru cevapları:
Toplam 75 Soru & Cevap#1
SORU: Birey ne demektir?
CEVAP: Birey, çeşitli ihtiyaçları olan ve bu ihtiyaçlarını karşılayabileceği maddi kaynakları sınırlı bir ortamda yaşayan sosyal ve medeni bir varlıktır.
#2
SORU: İnsan ve toplum ilişkisi hakkında bilgi veriniz?
CEVAP: İnsan; bir toplumun içinde doğar, toplumda yaşar, o toplumun kültürünü alır, toplumsal kurallara uyar, yaşamın çeşitli dönemlerinde aldığı özelliklerle toplumsallaşır ve iletişimini sürdürür. Toplum; sınırları belli bir doğal çevrede ortak amaçlar için bir araya gelen, birbiri ile ilişki, iş birliği ve dayanışma içinde olan insanlardan oluşan kümelerdir. Yaşantımızın büyük bir bölümü toplumsal etkileşimlerden oluşmaktadır. İnsanlar toplumda herhangi bir sebepten dolayı etkileşimde bulunur (ev, okul, iş yeri, arkadaşlık grupları gibi). Etkileşimler, bir grubun üyeleri arasında gelişen alma verme sürecidir. Kişiler, toplumsal etkileşim ile bir kimlik sahibi ve etkisi altında olduğu toplumun bir parçası olurlar.
#3
SORU: Birey ve toplum nedir?
CEVAP: İletişim, kişisel ve toplumsal yönleri olan, iki kişiyi ilişki içine sokan psikososyal bir süreçtir. Toplumsal yaşamda bir sorunu çözmek için insanların düşünce alışverişinde bulunmaları ve iletişim kurmaları gerekir. Karşılıklı konuşma ve tartışma becerisinin geliştirilmediği bir toplumda, bir sorunu çözmek amacıyla başlatılan iletişim, kısa sürede sürtüşme ve çatışmaya dönüşür. Birey ilk sosyal deneyimlerini aile içinde yaşadığından aile içi iletişimin toplumsal açıdan önemi büyüktür. Etkili iletişim, sağlıklı bir aile ve toplumun oluşmasında rolü olan temel unsurlardan bir tanesidir.
#4
SORU: Günümüzde fiziksel hastalıklara yaklaşım nasıldır?
CEVAP: Günümüzde, birçok fiziksel hastalığın etiyolojisinde psikolojik faktörlerin rol oynadığı, bedensel yakınmaların organik veya psikolojik temelli olarak ayrılmasından çok, tüm hastalara bütünü kavrayarak yaklaşılması gerektiği anlayışı benimsenmektedir. Araştırmaların sonuçları psikososyal yaklaşımın hastanın duygu durumunun düzelmesine, daha az hastanede yatmasına, birçok konuda daha iyi işlev görmesine yardımcı olduğunu göstermektedir.
#5
SORU: Psikoloji bilimi hakkında bilgi veriniz?
CEVAP: Dünyada en son gelişen bilim dallarından birisi olan psikoloji bilimi, sağlık hizmetlerinin her alanına olumlu katkıda bulunmuştur. Kişi bedensel ve psikolojik yönden desteklendiğinde sağlıklı olacaktır. Psikoloji, insan davranışlarını biyolojik, psikolojik ve sosyal yönlerden bütüncül yaklaşımla ele alan, uygulama alanı geniş bir bilim dalıdır. Bu nedenle insanın sadece ruh sağlığı ve sorunları ile ilgili olmayıp aynı zamanda iş yaşamı, spor, hukuk gibi yaşamsal birçok alanda uygulama yapmaktadır. Ayrıca psikoloji, araştırma ve uygulama sürecinde nöroloji, psikiyatri, sosyoloji gibi birçok farklı bilim dalı ile işbirliği içindedir.
#6
SORU: Toplumsal destek hakkında bildiklerinizi anlatınız?
CEVAP: Toplumsal destek terimi, bireyin başka bireylerle veya gruplarla var olan iletişimini anlatır. Birçok araştırma göstermiştir ki; yalnız yaşayan ya da diğer insanlarca dışlanan kişiler, stresle ilgili süregelen hastalıklara karşı daha duyarlıdır. Stresle başa çıkmada güvenilen, sevilen, rahat iletişim kurulabilen insanların yardımı, bireyleri rahatlatarak, stresin olumsuz etkilerinin azaltılmasında destek olmaktadır.
#7
SORU: Psikolojik tedavilerde Boş Zaman ilkesini açıklayınız?
CEVAP: Stresle başa çıkmada önemli bir konuda stres içindeki bireylerin boş zamanlarını geçirme ve bu zamanlarda gösterdikleri etkinliklerdir. Boş zamanı değerlendirme, bireyin yapısına uygun ve yapmaktan zevk aldığı toplumsal, kültürel ve sportif etkinliklere katılarak, günlük yaşamın tekdüzeliğinden kurtulması ve insanlarla iletişim kurarak toplumsal bir kişilik kazanması olarak tanımlanmaktadır. Sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, konser, sergi gibi etkinliklere katılmak duygu boşalımını sağlayarak kişiyi psikolojik yönden rahat ve sağlıklı kılar. Ayrıca hobilerin, farklı bir aktivite ile uğraşarak zevk almak ve gevşemeye neden olmak, başarmak ve kendini ifade etmek gibi diğer yararları da bulunmaktadır.
#8
SORU: Ruhsal bozukluklar ve Sosyal Hizmet mesleği arasında nasıl bir ilişki vardır?
CEVAP: Ruhsal bozukluklar aynı zamanda fiziksel hastalıklar, yoksulluk, işsizlik, madde bağımlılığı, aile çözülmeleri, korunmaya muhtaç çocuklar, sokak çocukları, yaşlılık gibi birbiriyle bağlantılı sosyal sorunlar ile iç içedir. Bu nedenle ruh sağlığı ve hastalıkları alanında sosyal hizmet mesleğinin kendine özgü çok boyutlu sorumlulukları vardır.
#9
SORU: Sosyal hizmet eğitiminde hangi başlıklar ele alınır?
CEVAP: Sosyal hizmet tıbbın psikiyatri uzmanlık alanında yüz yılı aşkın süredir etkindir. Sosyal hizmet eğitiminde yer alan; psikolojiye giriş, krize müdahale, gelişim psikolojisi, sosyal psikoloji, davranış bozuklukları psikolojisini içeren insan davranışı ve sosyal çevre derslerinin yanı sıra görüşme yöntemleri, tıbbi ve psikiyatrik sosyal hizmet dersleri ruh sağlığı alanındaki temel bilgi ve becerileri edindirmeyi amaçlamaktadır.
#10
SORU: Sosyal hizmet uzmanının rolü nedir?
CEVAP: Sosyal hizmet uzmanı ise sağlığın alt öğelerinden sosyal alanda sorumluluk sahibi olan, sosyal sağlığın sağlanmasında yetkin konumda olan kişidir. Sosyal hizmet uzmanları toplum ruh sağlığının korunması ve geliştirilmesinde, tanı, terapi ve izleme aşamalarında psikiyatri biliminin çeşitli kısımlarında rol alırlar. Mesleki uygulamalar bağımsız olarak yapılabildiği gibi, özel, psikiyatrik sosyal hizmet bilgi ve becerisinin kullanıldığı hekim sorumluluğu altındaki uygulamalar içinde de yapılabilir.
#11
SORU: Psikososyal çalışma hangi çevre üzerinde yapılır?
CEVAP: Sosyal hizmet mesleğinde uygulanan bir teknik olan psikososyal inceleme hastanın aile ve sosyal çevresinde yapılır. Buradaki çalışma alanları içinde hasta, hastanın ailesi ve sosyal çevresi yer almaktadır. Kişinin özellikleri ve sorunun niteliği girişimin sınırlarını belirler.
#12
SORU: Psikososyal çalışma neleri kapsar?
CEVAP: - Viziteleri, - Klinikte bireyle çalışmayı, - Grup çalışmalarını, - Ev görüşmesini, - İşyeri görüşmesini, - Gündüz/gece hastanesi uygulamasını, - Sosyal işlevsellik etkinliklerini (uğraşı, spor, gezi gibi), - Taburculuk sonrası izlemeyi kapsar
#13
SORU: Hasta ailesiyle çalışma kapsamında neler yapılır?
CEVAP: Hasta ailesiyle çalışma; aile üyeleriyle görüşmeyi, grup çalışmalarını ve ev ziyaretlerini içerir. Hastanın ailesi dışındaki sosyal çevresiyle bilgi edinme, bilgilendirme, kaynak bulma, iletişim kurma amaçlı görüşmeler yapılır.
#14
SORU: Psikososyal inceleme hangi aşamalarda yapılır?
CEVAP: Psikososyal inceleme, tanı öncesinde, terapi sırasında ve taburculuk sonrası izleme aşamalarının tümünde yapılabilir. Ayrıca kişinin sağlık sigortası ve malulen emekli olma koşulları gibi ekonomik hayatı ile ilgili bilgiler de temin edilebilir. Psikososyal inceleme raporlaştırılır ve hastadan sorumlu hekimle ve terapi ekibinin diğer üyeleriyle paylaşılır.
#15
SORU: Kişi ve ailesi için psikososyal iletişim terapisinin beklenen amaçları nelerdir?
CEVAP: Kişi ve ailesi için psikososyal iletişim terapisinin beklenen amaçları arasında; - Terapide uyumu artırmak, - Kişi ve ailesi için hayat kalitesini arttırmak, yeni başa çıkma yetenekleri edinmelerine yardım etmek, - Değişim umudunu arttırmak, - Tekrar aynı sorunla karşılaşmayı önlemek, - Duygusal destek sağlamak, - Uyum, duygu ve davranış değişiklikleri sağlamak, - Hastalık ya da sorunun belirtilerini öğretmek, - Aile yükünü ve stresini azaltmak yer almaktadır.
#16
SORU: Günümüzde psikososyal iletişim tedavisine yönelişin nedenleri nelerdir?
CEVAP: Günümüzde psikososyal iletişim tedavisine yönelişin nedenleri arasında; - Psikolojik sorunlara neden olan biyo-psikososyal etkenleri kişi ve ailesi ile birlikte gözden geçirip sorunun belirtileri ile daha iyi baş edilebilmelerinin sağlanması, - Uzun yatış süreli hastane tedavilerinin maliyetlerinin artması ve bunu karşılayan kaynakların azalması, kısa yatış süreli hastane tedavilerinin ve eğitimle desteklenmiş tedavi yöntemlerinin gerekliliğinin açığa çıkması, - Sorunun tekrarlamasının önlenmesinde, terapiye uyumda, iş ve günlük yaşam olaylarının hastalık ya da sorun sürecine olumsuz etkilerinin giderilip önlenmesi bulunmaktadır.
#17
SORU: Ergenin uyum yeteneğini neler etkiler?
CEVAP: Modern tıpta pediatri 18 yaşına kadar olan çocuklarla uğraşmaktadır. Ergenlik; yetişkinlik öncesi fizyolojik, psikolojik, sosyolojik ve pedagojik yönleri olan bir süreçtir. Büyümenin bedenin her yanında eşit olmaması, aşamalar halinde olması gibi nedenler, ergenin uyum yeteneğini zorlaştırır. Bu gerginlik hali, bireyler üzerinde toplumun etkilerini artırdığı anlarda daha belirgin olarak ortaya çıkar.
#18
SORU: Çocuklarda gelişim aşamaları kaça ayrılır?
CEVAP: Çocuklarda gelişim aşamaları fiziksel, zihinsel ve sosyal olmak üzere üç döneme ayrılır.
#19
SORU: Çocuklarda gelişim aşamaları kaça ayrılır?
CEVAP: Çocuklarda gelişim aşamaları fiziksel, zihinsel ve sosyal olmak üzere üç döneme ayrılır.
#20
SORU: Çocuklarda fiziksel gelişimi açıklayın?
CEVAP: Bebeklik ve ön çocukluk dönemlerinde fiziksel gelişimin yanı sıra duygusal ve sosyal gelişim de hızlıdır. Fiziksel gelişim döneminde temel iki ölçüt boy ve kilodur.
#21
SORU: Çocuklarda zihinsel gelişimi açıklayın?
CEVAP: Zihinsel gelişimde her yaş grubundan beklenen farklı aşamalar vardır. Örneğin bir yaş döneminde çocuğun bağımsızlık duygusu yokken üç yaş döneminde çocuk ayrı bir birey olduğunun bilincindedir.
#22
SORU: Çocuklarda sosyal gelişimi açıklayın?
CEVAP: Sosyal gelişim bebeklik ve çocukluk dönemlerinde başlar ancak ilkokula başlama süreci ile hızlanır. Bu dönemde çocuk aileden çok arkadaş ve öğretmenlerinin etkisi altındadır. Yaptığı faaliyetleri ile beğeni toplamak ister.
#23
SORU: 20 Kasım 1959 da Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda Çocuk Hakları Bildirgesi ile kabul edilen nedir?
CEVAP: Çocukların erişkinden farklı fiziksel, fizyolojik, davranış ve psikolojik özellikleri olduğu, sürekli büyüme ve gelişme gösterdiği bilincinin yerleşmesi, çocukların bakımının bir toplum sorunu olduğu ve bilimsel yaklaşımlarla herkesin bu sorumluluğu yüklenmesi gerektiği düşüncesi kabul edilmiştir.
#24
SORU: Spor Terapisi hakkında bilgi veriniz?
CEVAP: Gençler ve çocuklar için düzenlenecek jimnastik, futbol, voleybol, yoga ve Uzakdoğu sporları gibi farklı fiziksel aktiviteler ile fiziksel ve ruhsal gelişime katkıda bulunulması amaçlanır.
#25
SORU: Sanat Terapisi hakkında bilgi veriniz?
CEVAP: Sanat terapisi; sanatın değişik dallarını, kişilerin yaratıcılıklarını, yaşadıkları süreçleri ve ortaya çıkardıkları ürünlerini kişilerin gelişmesi, değişmesi ve gelişmesi için kullanmaktadır. Yaşanan zorluklar, sorunlar ve kişisel çatışmaların yumuşak bir geçişle üstesinden gelmeyi sağlar. Bu yöntem kısaca kişinin duygularını sanat yoluyla dışa vurma biçimidir. Bir sanat eseri ortaya koyan kişi bilinç dışındaki duygu ve düşünceleriyle yüzleşebilir. Sanat terapisinin önemli katkılarından biri de stresi azaltmasıdır.
#26
SORU: Bağımlılarla yapılan terapiler ile amaçlanan nedir?
CEVAP: Bağımlılarla yapılan terapiler ile bağımlının içgörü geliştirmesi, bağımlı olduğunu kabul etmesi ve yeni yaşam hedefleri oluşturması amaçlanır.
#27
SORU: Bağımlılarla yapılan terapilerin hedefleri nelerdir?
CEVAP: - Geleceğe yönelik inanç, ümit ve iyimserlik oluşturma, - Anlamlı arkadaşlıklar ve sosyal bağlar geliştirme, - Entelektüel, fiziksel ve ruhsal gelişim için fırsatlar araştırma, - Ait olma duygusu ve özdeğer geliştirme, - Başkalarına karşı güven kazanma, -
#28
SORU: Kısa girişimler yaklaşımı ile hedeflenen nedir açıklayınız?
CEVAP: Kısa girişimler ile farkındalığın yükseltilmesi, değişim ve bireyin kendini denetlemesi hedeflenir. Sorunun algılanması ve çözüm arayışını hızlandıran kısa danışmalık hizmetlerini kapsayan bir yaklaşımdır. Kısa girişim sağlık personeli, hemşire, sosyal çalışanlar ve sağlık eğitmenleri gibi kişilerce uygulanabilir. Uygulamada yazılı ve görsel araçlardan faydalanılır.
#29
SORU: Kısa girişimler yönteminin özellikleri nelerdir?
CEVAP: - Eğitiminin kolay oluşu, - Kısa oluşu, - Genel sağlık hizmetlerinde ve rutin uygulamada kullanılabilir oluşu, - Düşük maliyetli oluşu, - Sorun ile ilgili özelleşmiş tedavi kurumlarına ulaşmakta kolaylık sağlaması, - Tedavi arayışını hızlandırması, - Uzun
#30
SORU: Kısa Süreli Terapiler nasıl bir yöntemdir amaçları nelerdir?
CEVAP: Kısa girişimler ile geleneksel uzmanlaşmış terapiler arasında yer alan, şimdiki zamana odaklanmış, davranışsal değişimi amaçlayan, uzmanlaşmış profesyonellerce uygulanan bir yöntemdir. Amaçları arasında; - Madde kötüye kullanımı ile ilişkili belirlenmiş hedef davranışında ölçülebilir bir - Madde kullanımı ile sonucu gelişen psikolojik, sosyal ve ailedeki fonksiyonel bozulmaları iyileştirmek bulunmaktadır.
#31
SORU: Madde Danışmanlığı yöntemini açıklayınız?
CEVAP: Madde danışmanlığı, hastanın şimdiki durumunun gerçekleri ile uğraşan, danışmanın profesyonel bir şekilde tavsiyelerde bulunduğu, randevu düzeni içinde yapılan görüşmelerden oluşan bir yöntemdir. Kişinin bireysel gereksinimleri saptanarak uygun hizmetlere yönlendirilir. Kişiye sorunlarını anlatması için fırsat verilerek birey yargılanmadan dinlenip, koşulsuz kabullenilir. Yakın gelecek için gerçekçi hedefler koyması için yardımcı olunur. Hedefler sadece madde kullanımı açısından değil aynı zamanda sosyal içerikli de olabilir. Seçenekler bireye sunularak birisini seçmesi sağlanır. Sosyal çevrenin değiştirilmesinde yardım, uzaklaştırıcı hobilerin edinilmesi gibi yönleri bulunabilir.
#32
SORU: Motivasyonel Görüşme yöntemini açıklayınız?
CEVAP: Motivasyonel görüşme, değişim için isteksiz ya da kararsız olan kişilerin sorunlarını anlamalarını ve değişim amacıyla eyleme geçmelerini sağlamak için yapılan hasta ve danışan arasında özel bir iletişim yoludur. Kararsızlığı çözmeye, aktivasyonu sağlamaya, davranışı değiştirmeye yöneliktir. Bu teknikte kişiyi eğitmeye çalışmaktan çok dinleyerek stratejik soruların sorulması ve ortaya bir verinin çıkarılması amaçlanır. Yöntem, uzmanın danışanın tercih yapma özgürlüğüne saygı duyduğu bir arkadaşlık ilişkisine benzetilebilir. İkna, saldırgan yüzleştirme ve tartışma motivasyonel görüşmenin kuramsal olarak karşıtlarıdır.
#33
SORU: Kontrollü İçme Yöntemini açıklayınız?
CEVAP: Bağımlı olmayan ancak bağımlılığa aday kişilerdeki alkol kullanım bozukluklarında yeri olan etkin bir tedavi yöntemidir. Alkol kullanımını azaltmak ya da sınırlamak kontrollü içme olarak isimlendirilir. Alkol kullanım bozukluklarında temel hedef alkol kullanımının tamamen bırakılması olmakla birlikte bağımlılığa ilerleyebilecek tehlikeli düzeyde alkol kullanımı olan kişilerde bu yönteminin önemli yararlar sağladığı görülmüştür.
#34
SORU: Bilişsel Davranışçı Terapi yöntemini açıklayınız?
CEVAP: Bilişsel terapi; kendine zarar verici davranışlara neden olan yanlış düşünce ve inançları değiştirmeyi hedef alan bir psikoterapi yöntemidir. Hastaya, - Altta yatan inançların temelini çürüterek, madde kullanma isteğinin sıklığını ve gücünü azaltarak, - Maddeye duyulan aşırı isteğin kontrol edilmesinde özgül teknikleri öğreterek yardımcı olunur.
#35
SORU: Relaps Önleme yöntemini açıklayınız?
CEVAP: Relaps, kişinin alkol ya da madde kullanımını bıraktıktan sonra tekrar kullanmaya başlaması demektir. Relaps madde bağımlılarında %40 ile 80 oranında görülür. Relapsların üçte ikisinin genellikle ilk üç ay içinde ortaya çıktığı gösterilmiştir. Relapsla başa çıkma yöntemleri diğer tüm terapi yöntemlerine eş olarak kullanılabilir ya da farklı bir terapi yöntemi olarak uygulanabilir. Uzmanın, danışan kişiye relapsın her şeyin bittiği ve tedavinin başarısızlığı anlamına gelmediğini anlatması gerekir. Relaps önlemede temel yaklaşımlar arasında; - Sosyal destek yaklaşımı, - Yaşam biçimini değiştirme yaklaşımı ve - Bilişsel davranışçı terapi yer almaktadır.
#36
SORU: Grup Psikoterapisi yöntemini açıklayınız?
CEVAP: Grup psikoterapisinde grubu oluşturan kişiler düzenli aralıklar ile toplanmaktadır. Bu toplantılar grubun amacına göre toplantıların akışını düzenleyecek eğitilmiş bir lider tarafından yönetilmektedir. Grup üyesi bireyler kendileri ile ilgili gözlemlerle yüzleşmekte ve kendi davranışlarının başkaları üzerindeki etkisi, başkalarının davranışlarının da kendi üzerlerindeki etkisi hakkında fikir edinme ve bu konuda konuşma fırsatı bulmaktadırlar. Eğer grup üyeliği birkaç ay boyunca sürdürülürse, grup birbirine bağlı hale gelmekte ve grup üyeleri birbirleriyle daha etkin bir biçimde iletişim kurmaktadırlar. Bu ortam kişisel gelişimi destekleyerek olumlu katkılar sağlamakta ve elde edilen izlenimler yaşama yansıtılmaktadır.
#37
SORU: Yaşlılık döneminde karşılaşılabilecek sorunlar nelerdir?
CEVAP: Bazı araştırmacılar 65-75 yaşı genç yaşlı,75-85 yaşı yaşlı ve 85 üstü yaşı ileri yaşlı olarak sınıflandırmaktadır. Yaşlanma dönemince birçok patolojik değişiklik ve kronik hastalık görülür. Yaşlıların pek çoğunda ayrı terapi ve iyileştirme programları gerektiren nöroloji, ortopedi, kardiyoloji ve solunumu ilgilendiren bozukluklar mevcuttur. Bu nedenle yaşlılarda yaşamı fonksiyonel olarak iyileştirme çabaları daha karmaşık, yorucu ve zaman alıcıdır. Demans (bunama), edinsel olarak gelişen bilişsel yeteneklerde günlük yaşam aktivitelerini bozacak düzeydeki bozulmaları tanımlar. Bu durumu tam anlamıyla ortadan kaldıran bir ilaç bulunmamakla birlikte hastalığın ilerlemesini geciktiren ya da kısmi fayda sağlayabilen ilaç tedavileri bulunmaktadır. Demanslı kişileri iyileştirme çabalarında özellikle hastalığın erken dönemlerinde öz bakım eğitimini de kapsayan davranış ve uğraş terapileri de önemli yer tutar. Demansın farklı evrelerinde değişken nitelikli çok sayıda aktiviteden faydalanılır.
#38
SORU: Yaşlılık döneminde uygulanacak zihinsel aktiviteler hakkında bilgi veriniz?
CEVAP: Hastaların mevcut zihinsel kapasitelerini tüm yaşamsal işlevleri içerecek şekilde desteklemek, demansla başa çıkma kapasitelerini arttırmak ana hedeftir. Renkler ve şekillerin birlikte yorumlanması, kavramlar arası ilişki kurulması, olayların sıralanması, zaman ve mevsimlerin vurgulanması, saatin ve bu saat dönemlerinin günün hangi kısmına karşılık geldiğinin yorumlanması gibi zihinsel aktiviteler ile bireyin zaman, yer ve kişi uyumunun korunması ve iyileştirilmesi sağlanabilir. Burada dikkati yoğunlaştırma kapasitesinin arttırılması ya da devamı ile yaşam kalitesinin arttırılması hedeflenir.
#39
SORU: Yaşlılık döneminde uygulanacak paylaşım saati aktiviteleri hakkında bilgi veriniz?
CEVAP: Fotoğraflar, el aletleri, müzik ve ses kayıtları, geçmişte kullanılan bazı aletler kullanılarak eski deneyimlerin hatırlanması ve hastaların bu konuda paylaşımları sağlanabilir. Bu durum, iletişimi arttırarak yalnızlık hissinin aşılmasına da yardımcı olacaktır.
#40
SORU: Yaşlılık döneminde uygulanacak hobi saati aktiviteleri hakkında bilgi veriniz?
CEVAP: Burada hastanın geçmiş yaşantısı ile bağlantılı olarak, çevreyle olan etkileşimini arttırmak ve ortaya bir ürün çıkarması sağlanarak öz saygısının arttırılması amaçlanmaktadır. Bu şekildeki düzenli bir hobi bu kişilerde sık karşılaşılan demansın aşılmasında da yardımcıdır. Örgü örmek, resim yapmak, el işleri ve müzik de demansa ait belirtilerin azaltılmasında yararı olabilecek hobilerdir.
#41
SORU: Yaşlılık döneminde uygulanacak psikomotor aktiviteler hakkında bilgi veriniz?
CEVAP: Hastaların geçmişlerinde de yer alan bazı aktivitelerin birlikte yapılması hem birey ile iletişimin sağlanmasında hem de el becerilerini ve vücut esnekliklerini korumada yardımcı olabilir. Bu grup içinde halka sıralama, denge sağlama, hamur yoğurma, vida sıkma, bebek giydirme gibi aktiviteler yer alabilir.
#42
SORU: Yaşlılık döneminde uygulanacak sanat aktiviteleri hakkında bilgi veriniz?
CEVAP: Zihinsel ve fiziksel aktiviteyi birlikte sağlaması nedeni ile bu tip uğraşlar günlük hayata uyumun geliştirilmesinde faydalıdır. Bu gibi yöntemlerden duyu ve düşünce eşgüdümünün devamı için faydalanıla bilinir.
#43
SORU: Yaşlılık döneminde uygulanacak müzik aktiviteleri hakkında bilgi veriniz?
CEVAP: İleri derecede demansı olan kişilerin bile müziğe tepkileri genellikle olumlu olduğundan bu hastalarda sıklıkla görülen taşkınlık, huzursuzluk ve kafa karışıklığı müzik yardımı ile azaltılabilir. Özellikle yemek ve banyo sırasında dinletilen müzik ile demanslı kişilerin davranışsal problemlerinde azalma sağlanabilir.
#44
SORU: Yaşlılık döneminde uygulanacak egzersiz ve spor aktiviteleri hakkında bilgi veriniz?
CEVAP: Demanslı bireylerin vücut aktivitelerinin idamesi ve hareket kısıtlanmalarının önüne geçebilmek içim hafif egzersiz ve yürüyüşlerden yararlanılabilir. Bu tip aktiviteler ile aynı zamanda depresyonun etkileri de hafifletilebilir.
#45
SORU: Yaşlılık döneminde uygulanacak manevi bakım aktiviteleri hakkında bilgi veriniz?
CEVAP: Bu gibi aktiviteler ile kişinin ait olduğu toplumun dini, ahlaki kural ve uygulamalarının bir parçası olması, hatırlaması ve manevi huzur hissi duymasına yardımcı olunabilir.
#46
SORU: Yaşlılık döneminde uygulanacak oyun aktiviteleri hakkında bilgi veriniz?
CEVAP: Bu gibi aktiviteler ile demans hastalarının kurgulama, yargılama, kendini ifade edebilme gibi edinimlerinin geri kazanılması hedeflenmektedir. Amacı olan, duyu ve düşünceleri uyaran, isteklerine uygun oyun aktiviteleri kurgulanarak bu kişilerin yaşam kaliteleri arttırılabilir. Bu yolla kendilerini ifade edebilmeleri, sosyal dışlanma duygularının azalması, duyu, sinir ve kas koordinasyonu sağlanabilir.
#47
SORU: Yaşlılık döneminde uygulanacak oyun aktiviteleri hakkında bilgi veriniz?
CEVAP: Kişinin önceden tanıdığı yerlerin ziyareti ile hatırlamasının sağlanması, bilmediği yerlerin ziyareti ile ise değişiklik yaratılarak yaşam isteğinin arttırılmasına katkıda bulunabilir.
#48
SORU: Yaşlılık döneminde uygulanacak dans terapisi aktivitesi hakkında bilgi veriniz?
CEVAP: Dans terapisi yaşlıların depresyona girmelerini ve yalnızlık hissini engelleyerek dansla birlikte egzersiz yapmalarını, kas sisteminin güçlenmesini ve denge hissinin kuvvetlenmesini sağlayarak yardımcı olmaktadır.
#49
SORU: Kanserli hastalara karşı nasıl bir yaklaşımda bulunulmalıdır?
CEVAP: Kanser, hasta ile yakınlarında bilişsel, psikolojik, duygusal, ruhsal ve sosyal yönden önemli etkiler yaratan bir hastalıktır. Tanı ve tedavi sürecinde kişi, ruh ve bedenine yönelik algısında, günlük hayatın devamında, ilişkilerinde, kişisel ve sosyal rollerinde oluşan değişiklikler nedeniyle desteğe gereksinim duyar. Bu dönemde hasta tanı ve tedaviyle ilgili endişeler, belirsizlik, tedavi sonucunda oluşacak yan etkiler ve ölüm düşüncesi gibi etkenlerin oluşturacağı psikososyal rahatsızlıkla baş etmek yanı sıra oluşan yeni sürece uyum sağlamak için de çaba sarf etmektedir. Bu hastalarda cerrahi girişim, kemoterapi, radyoterapi gibi çoğul tedaviler yanısıra psikososyal iyileşmenin sağlanması da temel tedavi hedefleri arasındadır. Bunu sağlayan çok önemli bir araç sosyal destektir. Sosyal destek içeriğinde rolü olan bireyler arasında aile üyeleri, yakın çevre ve sağlık bakım ekibi (hekim, hemşire, sosyal hizmet uzmanı, psikolog) bulunur. Sosyal destek ile kanser hastasının içinde bulunduğu gerçeğe uyumu kolaylaşacaktır.
#50
SORU: Bir kanser hastasının temel psikososyal gereksinimleri Arasında neler vardır?
CEVAP: - Kanser ve tedavisi konusunda bilgi edinme, - Yaşam planını ve önceliklerini yeniden biçimlendirme, - Kanser hastası olmaktan kaynaklanan damgalanma sorunundan kurtulma, - Kontrolü sağlama ve çaresizlik hissinden arınma - Ölüm düşüncesinden uzaklaşma, -
#51
SORU: Kanser Destek Grupları hakkında bilgi veriniz?
CEVAP: Sosyal destek kavramı içinde yer alan destek grupları kişilere, iç dünyalarını paylaştıkları ve başkaları tarafından kabul edildikleri bir iletişim ortamı yaratan, krizle savaşmada kullanılan psikososyal bir müdahale aracıdır. Sosyal hizmet uygulamasında, gerek bilişsel, psikolojik ve duygusal, gerekse kültürel, ekonomik ve sosyal boyutları olan çeşitli sorunların çözümünde grup dinamiklerinden yararlanılmaktadır. Bir kanser destek grubunda hem yakın çevre içinde arkadaş olarak yer alan diğer kanser hastaları hem de yönetici olarak sağlık ekibinden sosyal hizmet uzmanı, psikolog ya da konuyla ilgili diğer sağlık profesyonellerinden birisi yer alır. Bu nedenle bir kanser destek grubu çok boyutlu yönü ile psikososyal uyum için oldukça faydalıdır.
#52
SORU: Kanser destek gruplarında yaygın olarak üzerinde durulan konular nelerdir?
CEVAP: - Kişisel hayatın kontrolüne etkin olarak sahip olmayı öğrenme, - Kanserle bağlantılı sorunların tartışılması, - Kanser tanısıyla oluşan kayıplarla baş edilmesi (bedensel değişimler, sosyal çevredeki değişimler gibi), - Umudu korurken hastalığı kabullenme
#53
SORU: Kanser destek grupları oluşturulurken nelere dikkat etmek gerekir?
CEVAP: Destek grupları oluşturulurken haftalık oturumların sayısı ve süresi, kaç hafta süreceği ve üyelerin sayısı gibi konuların da netleştirilmesi gerekir. Grup oturumları; tanı, tedavi, iyileşme ya da bakım süreci boyunca hastalığın her aşamasında gerçekleştirilebilir. Her oturum yaklaşık bir, bir buçuk saat ve ortalama 6 ila 20 arasında üyenin katılımıyla sürdürülebilir.
#54
SORU: Sosyal hizmete muhtaç hasta ve yaralılara psikososyal destek ile amaçlanan nedir?
CEVAP: Bu kavram içinde hastalara psikolojik, sosyal ve ekonomik destek sağlama hastaneye ve hastalığa uyum sürecini kolaylaştırmak ve sosyal hayatını en verimli, en iyi şekilde sürdürmek için gerekli tıbbi, psikolojik destek verilmesi yer alır. Sosyal hizmete muhtaç olan kişinin gereksinimlerinin saptanarak özellikle fizyolojik eksiklikleri öncelikle giderilmesi amaçlanmalıdır. Böylece kişinin psikolojik yönden de düzelmesi kolaylaştırılır. Örneğin, yürüme engelli kişiye sağlanan tekerlekli sandalye ile fizyolojik ihtiyacının giderilmesi yanında kısmen de olsa psikolojik destek sağlanmış olur.
#55
SORU: Sosyal hizmete muhtaç kişilerin özellikleri nelerdir?
CEVAP: - Ebeveynlerinden biri ya da her ikisini kaybeden veya terk edilen çocuklar, - Ebeveynleri tarafından ihmal ve istismar edilen çocuklar, - Doğuştan engelli doğanlar ya da sonradan bir sağlık sorunu trafik kazası veya doğal afetle engelli hale gelenler, -
#56
SORU:
Birey ve toplum nedir ?
CEVAP:
Birey, çeşitli ihtiyaçları olan ve bu ihtiyaçlarını karşılayabileceği maddi kaynakları sınırlı bir ortamda yaşayan sosyal ve medeni bir varlıktır.
Toplum; sınırları belli bir doğal çevrede ortak amaçlar için bir araya gelen, birbiri ile ilişki, iş birliği ve dayanışma içinde olan insanlardan oluşan kümelerdir.
#57
SORU:
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından kabul edilen tanımlamada birey ve toplum ilişkisi nasıl tanımlanmıştır?
CEVAP:
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından kabul edilen tanımlamada; sağlığın fiziksel, ruhsal ve sosyal boyutları ile bir bütün olduğu ve her boyutun birbirini etkilediği, bu olgulardan birinde yaşanan sorunun diğerlerini de olumsuz etkileyeceği belirtilmektedir.
#58
SORU:
Sosyal hizmetin görev aldığı alan ve sorumluluklar nelerdir?
CEVAP:
Ruhsal bozukluklar aynı zamanda fiziksel hastalıklar, yoksulluk, işsizlik, madde bağımlılığı, aile çözülmeleri, korunmaya muhtaç çocuklar, sokak çocukları, yaşlılık gibi birbiriyle bağlantılı sosyal sorunlar ile iç içedir. Bu nedenle ruh sağlığı ve hastalıkları alanında sosyal hizmet mesleğinin kendine özgü çok boyutlu sorumlulukları vardır.
#59
SORU:
Sosyal hizmet mesleğinde uygulanan bir teknik olan psikososyal çalışma neleri kapsar?
CEVAP:
Viziteleri, Klinikte bireyle çalışmayı, Grup çalışmalarını, Ev görüşmesini, İşyeri görüşmesini, Gündüz/gece hastanesi uygulamasını, Sosyal işlevsellik etkinliklerini (uğraşı, spor, gezi gibi),Taburculuk sonrası izlemeyi kapsar.
#60
SORU:
Psikososyal çalışma hangi kavramları kapsamaktadır?
CEVAP:
Hasta ailesiyle çalışma; aile üyeleriyle görüşmeyi, grup çalışmalarını ve ev ziyaretlerini içerir.Hastanın ailesi dışındaki sosyal çevresiyle bilgi edinme, bilgilendirme, kaynak bulma, iletişim kurma amaçlı görüşmeler yapılır. Psikososyal inceleme, tanı öncesinde, terapi sırasında ve taburculuk sonrası izleme aşamalarının tümünde yapılabilir. Ayrıca kişinin sağlık sigortası ve malulen emekli olma koşulları gibi ekonomik hayatı ile ilgili bilgiler de temin edilebilir. Psikososyal inceleme raporlaştırılır ve hastadan sorumlu hekimle ve terapi ekibinin diğer üyeleriyle paylaşılır.
#61
SORU:
Psikososyal iletişim terapisinden beklentiler nelerdir?
CEVAP:
Kişi ve ailesi için psikososyal iletişim terapisinin beklenen amaçları arasında;
- Terapide uyumu artırmak,
- Kişi ve ailesi için hayat kalitesini arttırmak, yeni başa çıkma yetenekleri edinmelerine yardım etmek,
- Değişim umudunu arttırmak,
- Tekrar aynı sorunla karşılaşmayı önlemek,
- Duygusal destek sağlamak,
- Uyum, duygu ve davranış değişiklikleri sağlamak,
- Hastalık ya da sorunun belirtilerini öğretmek,
- Aile yükünü ve stresini azaltmak yer almaktadır.
#62
SORU:
Günümüzde psikososyal iletişim tedavisine yönelişin nedenleri nelerdir?
CEVAP: - Psikolojik sorunlara neden olan biyo-psikososyal etkenleri kişi ve ailesi ile birlikte gözden geçirip sorunun belirtileri ile daha iyi baş edilebilmelerinin sağlanması,
- Uzun yatış süreli hastane tedavilerinin maliyetlerinin artması ve bunu karşılayan kaynakların azalması, kısa yatış süreli hastane tedavilerinin ve eğitimle desteklenmiş tedavi yöntemlerinin gerekliliğinin açığa çıkması,
- Sorunun tekrarlamasının önlenmesinde, terapiye uyumda, iş ve günlük yaşam olaylarının hastalık ya da sorun sürecine olumsuz etkilerinin giderilip önlenmesi bulunmaktadır.
#63
SORU:
Modern tıpta pediatri kaç yaşına kadar çocuklarla uğraşmaktadır?
CEVAP:
Modern tıpta pediatri 18 yaşına kadar olan çocuklarla uğraşmaktadır.
#64
SORU:
Çocuklarda gelişim aşamaları nelerdir?
CEVAP:
Çocuklarda gelişim aşamaları fiziksel, zihinsel ve sosyal olmak üzere üç döneme ayrılır.
#65
SORU:
Çocukların erişkinden farklı fiziksel, fizyolojik, davranış ve psikolojik özellikleri olduğu, sürekli büyüme ve gelişme gösterdiği bilincinin yerleşmesi, çocukların bakımının bir toplum sorunu olduğu ve bilimsel yaklaşımlarla herkesin bu sorumluluğu yüklenmesi gerektiği düşüncesi hangi kurul ve bildiriyle yayınlanmıştır ?
CEVAP:
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda ''Çocuk Hakları Bildirgesi'' ile kabul edilmiştir.
#66
SORU:
Sanat terapisinde ne gibi amaçlar bulunmaktadır?
CEVAP:
Serbest çizim, Resim yapma oturumları, Film gösterim günleri, Yaratıcı yazma, Fotoğrafçılık, Yayımcılık eğitimi, Müzik ve ritim eğitimleri, İnteraktif psiko-drama eğitimleri ile çocuk ve gençlerin psikososyal gelişimlerine destek olunması amaçlanır. Bu yöntem, çocuk ve gençlerin ait olma ve dayanışma hissini kazanmalarına yardımcı olur.
#67
SORU:
Bağımlılarla yapılan terapilerde hedeflenen amaçlar nelerdir?
CEVAP:
Geleceğe yönelik inanç, ümit ve iyimserlik oluşturma,
- Anlamlı arkadaşlıklar ve sosyal bağlar geliştirme,
- Entelektüel, fiziksel ve ruhsal gelişim için fırsatlar araştırma,
- Ait olma duygusu ve özdeğer geliştirme,
- Başkalarına karşı güven kazanma,
- Fiziksel ve ekonomik güvenliği sağlama gibi hedefleri bulunmaktadır.
#68
SORU:
Madde bağımlılarında psikososyal iletişim terapisinde kısa girişimlerin özellikleri nelerdir ?
CEVAP:
Kısa girişimler ile farkındalığın yükseltilmesi, değişim ve bireyin kendini denetlemesi hedeflenir. Sorunun algılanması ve çözüm arayışını hızlandıran kısa danışmalık hizmetlerini kapsayan bir yaklaşımdır.
Bu yöntemin özellikleri arasında;
• Eğitiminin kolay oluşu,
• Kısa oluşu,
• Genel sağlık hizmetlerinde ve rutin uygulamada kullanılabilir oluşu,
• Düşük maliyetli oluşu,
• Sorun ile ilgili özelleşmiş tedavi kurumlarına ulaşmakta kolaylık sağlaması,
• Tedavi arayışını hızlandırması,
• Uzun süreli tedaviler için bekleme süresini kısaltması,
• Özelleşmiş tedavilerden önce kişinin motivasyonunun sağlanması yer almaktadır.
#69
SORU:
Kısa girişim yaklaşımı kimler tarafından uygulanabilir ?
CEVAP:
Kısa girişim sağlık personeli, hemşire, sosyal çalışanlar ve sağlık eğitmenleri gibi kişilerce uygulanabilir.
#70
SORU:
Kısa süreleri terapilerin amaçları nelerdir?
CEVAP: - Madde kötüye kullanımı ile ilişkili belirlenmiş hedef davranışında ölçülebilir bir değişim yartmak.
- Madde kullanımı ile sonucu gelişen psikolojik, sosyal ve ailedeki fonksiyonel bozulmaları iyileştirmek bulunmaktadır.
#71
SORU:
Relaps önlemede temel yaklaşımlar nelerdir?
CEVAP:
Sosyal destek yaklaşımı, yaşam biçimini değiştirme yaklaşımı ve bilişsel davranışçı terapi yer almaktadır.
#72
SORU:
Nikotin güçlü bir bağımlılıktır. Tamamen bırakmadan önce genellikle başarısızlıkla sonuçlanan bırakma girişimlerinde bulunulmuştur. Bırakmak için kişiye önerilebilecek önemli nedenler nelerdir?
CEVAP: - Daha sağlıklı ve daha uzun bir yaşam.
- Kalp krizi ve kanser olma riskinde azalma.
- Sigarayı bırakarak sağlıklı bir bebeğe sahip olma şansının artması.
- Ekonomik kazanç
#73
SORU:
Bir kanser hastasının temel psikososyal gereksinimleri nelerdir?
CEVAP:
Kanser ve tedavisi konusunda bilgi edinme,
- Yaşam planını ve önceliklerini yeniden biçimlendirme,
- Kanser hastası olmaktan kaynaklanan damgalanma sorunundan kurtulma
- Kontrolü sağlama ve çaresizlik hissinden arınma
- Ölüm düşüncesinden uzaklaşma,
- Yakın çevre ve tedavi ekibiyle sağlıklı bir iletişim sağlama,
- Baş etme becerilerini geliştirme; aile ve arkadaşlardan destek alma ve onlara destek verme becerisini artırma,
- Depresyon ve anksiyeteden kurtulma gibi öğeler bulunmaktadır.
#74
SORU:
Kanser destek grubunda üstünde durulan konular nelerdir?
CEVAP:
Kişisel hayatın kontrolüne etkin olarak sahip olmayı öğrenme,
- Kanserle bağlantılı sorunların tartışılması,
- Kanser tanısıyla oluşan kayıplarla baş edilmesi (bedensel değişimler, sosyal çevredeki değişimler gibi),
- Umudu korurken hastalığı kabullenmenin öğrenilmesi,
- Tedavi sırasında oluşan duygusal baskının azaltılması,
- Grup üyeleri arasında duyguların paylaşılması,
- Psikososyal gereksinimlerin tanımlanması,
- Ben kavramının güçlendirilmesi,
- Koşullar gerektirdiğinde ölüm üzerine konuşma,
- Mevcut durumla ilgili belirsizliğin azaltılmasına yönelik girişimler olarak sıralanabilir.
#75
SORU:
Sosyal hizmete muhtaç kişilerin özellikleri nelerdir?
CEVAP:
Ebeveynlerinden biri ya da her ikisini kaybeden veya terk edilen çocuklar
- Ebeveynleri tarafından ihmal ve istismar edilen çocuklar
- Doğuştan engelli doğanlar ya da sonradan bir sağlık sorunu trafik kazası veya doğal afetle engelli hale gelenler
- Yaşlılığa bağlı psikolojik ve fizyolojik engelleri olan ya da evlatları tarafından terk edilen yaşlılar.