TEMEL GERONTOLOJİ Dersi Yaşlanma Kavramına İlişkin Yaklaşımlar ve Yaşlılığı Etkileyen Faktörler soru cevapları:
Toplam 20 Soru & Cevap#1
SORU:
Patolojik yaşlanma nedir?
CEVAP:
Patolojik yaşlanma; yaşlılık döneminde ya da çocukluktan başlayarak maddi nitelikli sıkıntıların doğurduğu beslenme ve sağlık sorunları gibi nedenlerle ortaya çıkan bir durumdur.
#2
SORU:
Yaşlanmayı etkileyen dört neden nedir?
CEVAP:
Yaşlanmayı etkileyen dört neden saptanmıştır:
1. Verimli bir işten yoksun kalmak, pasif kalmaya zorunlu olmak,
2. Fiziksel gücün zayıflaması ve bedensel yakınmaların ortaya çıkması,
3. Eğlenceden yoksunluk, yaşamın zevk veren deneyimlerinden ve sevinçlerinden vazgeçmek veya bunların dışında bırakılmak,
4. Ölüme yaklaşımın bilincinde olmaktır.
#3
SORU:
Aktif yaşlanma nedir?
CEVAP:
Aktif yaşlanma; ekonomik, toplumsal, siyasal, kültürel anlamda etkin olarak yaşlanılan süreç olarak ifade edilmektedir.
#4
SORU:
Başarılı yaşlanma nedir?
CEVAP:
Başarılı yaşlanma; yalnızca sağlık yönünden değil, aynı zamanda tam bir iyilik halinin varlığını işaret eden bir kavramdır. Yaşam uzunluğu, biyolojik ve zihinsel sağlık, bilişsel yeterlilik, sosyal yeterlilik ve üretkenlik, kişisel kontrol ve yaşamdan zevk alma başarılı yaşlanmanın alanyazında ortak kabul gören temel göstergeleridir. Bu bağlamda başarılı yaşlanma; bireyin kendini yaşlılığa hazırlama sürecinde sosyal çevresini ve ilişkilerini canlı tutmak, sağlık sorunlarını en aza indirmek için koruyucu önlemler almak, bellek ve fiziksel işlevlerini geliştirici çabalar içinde olmak ve yaşama pozitif bakmasını becerebilmek anlamına gelmektedir
#5
SORU:
Yaşlıların yaşam memnuniyet durumlarını tespit eden beş alana hangileridir?
CEVAP:
Yaşlıların yaşam memnuniyet durumları, literatürde özellikle beş alana bakılarak tespit edilmektedir. Bunlar; fiziksel sağlık, ruhsal sağlık, sosyal ilişki kurma imkanı, çevre durumu, sosyo-demografik (cinsiyet, medeni durum, yerleşim yeri, eğitim durumu) ve sosyo-ekonomik (gelir durumu, sosyal sınıf algısı) değişkenler olarak sayılmaktadır.
#6
SORU:
Yaşam doyumu kavramı ilk kez kim tarafından ortaya atılmıştır?
CEVAP:
Yaşam memnuniyetiyle yakından ilişki olan yaşam doyumu kavramı, ilk kez 1961 yılında Neugarten tarafından ortaya atılmıştır.
#7
SORU:
Yaşam doyumunu etkileyen genel etmenler nelerdir?
CEVAP:
Yaşam doyumu bir insanın beklentileri (ne istediği) ve elinde olanların (ne elde ettiği) karşılanması ile elde edilen durum ya da sonuçtur. Literatürde yaşam doyumunu etkileyen bazı etmenler; cinsiyet, yaş, eğitim, gelir, sosyal köken, medeni durum, sağlık, sosyal ilişkiler ağı, sosyal etkinlik düzeyi ve huzurevi yaşantısıdır.
#8
SORU:
Yaşam doyumu yüksek olan yaşlıların ne tür yaşantı göstermeleri beklenmektedir?
CEVAP:
Yaşam doyumu yüksek olan yaşlıların; günlük yaşamdaki etkinliklerden zevk alması, yaşamının bir anlam taşıması, yaşamıyla ilgili amaçlarının olması ve geçmiş yaşamının sorumluluğunu kabul etmeleri, yaşamı boyunca öngördüğü amaçlara ulaştığı inancına sahip olmaları, olumlu bir “ben” imgesine sahip olmaları ve yaşlılığında zayıflıkları ne olursa olsun, kendini değerli bir varlık olarak kabul edebilmeleri, yaşama karşı genelde iyimser bir tutum içinde olmaları beklenmektedir.
#9
SORU:
Yaşlanma üzerine geliştirilen çeşitli kuramlar arasında demografik ve ekonomik bir bakış açısı ile yaşlılık sürecini ele alan en önemli modeller nelerdir?
CEVAP:
Demografik ve ekonomik bir bakış açısı ile yaşlılık sürecini ele alan en önemli modeller şunlardır:
Yakınsama kuramı: Yakınsama kuramına göre, gelişmiş ülkelerde ailelerin geniş aileden çekirdek aileye dönüşmesi süreci aileler tarafından sağlanan bakım hizmetlerinin özel sektör ve/veya kamu sektörü tarafından sağlanması gerekliliği ortaya çıkacaktır.
Yaşam döngüsü kuramı: Yaşam döngüsü kuramına göre, kişiler yaşamlarına net tüketici olarak başlayıp net üretici olarak geçirdikleri bir dönemden sonra yeniden net tüketici oldukları bir döneme girerler.
Varlık akışı kuramı: Bu kuram, kuşaklar arası kaynak akışına odaklanarak doğurganlık ile ilgili kararların hangi temelde alındığını açıklamaya çalışır.
#10
SORU:
Sosyolojide yaşlılık üzerine geliştirilen ilk kuram hangisidir?
CEVAP:
Yaşamdan kopma (disengagement) kuramı, yaşlıların toplumsal rollerinden geri çekilmesine odaklanır. Sosyolojide yaşlılık üzerine geliştirilen ilk kuramdır ve yaşlıların toplumsal rollerinden geri çekilmesine odaklanır.
#11
SORU:
Bireylerin sosyal olarak aktif olduğu ölçüde yaşamdan duyacakları doyumun artacağını savunan kuram nedir?
CEVAP:
Bireylerin sosyal olarak aktif olduğu ölçüde yaşamdan duyacakları doyumun artacağını savunan kuram etkinlik kuramıdır. Yaşamdan geri çekilme kuramından farklı olarak, etkinlik kuramı bireylerin sosyal olarak aktif olduğu ölçüde yaşamdan duyacakları doyumun artacağını savunur.
#12
SORU:
Yaşlı bir öğretim görevlisinin emekli de olsa çalışmaya devam ederek mesleki uğraşını sürdürebilmesi hangi kurama bir örnektir?
CEVAP:
Süreklilik kuramına bir örnektir. Yaşlanan kişi herhangi bir durumda dışsal yapıda sürekliliği kaybettiği zaman içsel yapıdaki faaliyetlerini artırarak kaybettiğini telafi edebilir. Örneğin yaşlı bir öğretim görevlisi emekli de olsa çalışmaya devam ederek mesleki uğraşını sürdürebilir.
#13
SORU:
Yaş kümelerinin yaş gruplarından farkı nedir?
CEVAP:
Yaş kümelerinin yaş gruplarından farkı, belli bir dönem sonra da varlığını sürdürebilmesidir. Yaş kümesinin üyeleri genelde yaşamları boyunca birbirleriyle yakın ilişki içinde olurlar. Yaş kümesi kavramı sadakat ve karşılıklı destek gibi güçlü duyguları vurgular. Yaş kümesi gruplarının ortak malları, şarkıları, armaları, düzenli toplantıları olabileceğinden, ortak karar almak üzere örgütlendiklerinden ve bir lider seçtiklerinden dolayı yaş kümesi ile yaş grubunun arasındaki ayrıma dikkat edilmelidir.
#14
SORU:
Baltes ve Staudinger'e göre bilgeliğin beş temel ölçütü nelerdir?
CEVAP:
Baltes ve Staudinger, bilgeliği psikoloji bağlamında tanımlarken evrensel ve tarihsel bir bakış açısından yola çıkmışlardır. Bu bakış açısına göre bilgeliğin beş temel ölçütü vardır. Bunlar; (1) gerçeğe dayanan bilgi, (2) işlemsel/stratejik bilgi, (3) yaşamın amacı ve değerlere ilişkin görecelik, (4) yaşamın belirsiz (uncertainities) yönleri ve (5) sosyal değişime ilişkin bilgidir.
#15
SORU:
Yaşlı ayrımcılığı terimi ilk kez kim tarafından kullanılmıştır?
CEVAP:
Yaşlı ayrımcılığı terimi ilk defa 1969 yılında Robert Butler tarafından kullanılmıştır.
#16
SORU:
Türkiye’de geniş aileden çekirdek aileye geçişin yaşlı nüfus üzerindeki üç temel olumsuz sonucu neler olarak ifade edilmektedir?
CEVAP:
Türkiye’de geniş aileden çekirdek aileye geçişin yaşlı nüfus üzerinde üç temel olumsuz sonucu bulunmaktadır: Bunlardan ilki aile içindeki işbölümünde yaşlıların işlevsiz kalması; ikincisi yaşlıların işlevsiz kalması ile birlikte iç göç sürecinin de dışında kalması ve yalnızlaşması; üçüncüsü de Türkiye’de geleneksel olarak yaşlıların bakımı ve korunması konusunda tampon kurum niteliğinde olan ailenin giderek bu özelliğinden uzaklaşmasıdır.
#17
SORU:
Yaşlı bireylerin yaşlılık döneminde toplumla yaşadıkları sosyal uyum problemileri genel olarak nelerdir?
CEVAP:
Yaşlı bireyler yaşlılık döneminde toplumla sosyal uyum problemi yaşamaktadırlar. Sosyal uyum sorunu denildiğinde; yaşlı bireyin yaşamdan geri çekilmesi, yaşamdan zevk almaması, yaşama aktif olarak katılmaması, kısacası yaşamdan doyum sağlayamaması anlaşılır.
#18
SORU:
Wiehe'ye göre (1998), yaşlı suistimali kaç temel kategoride incelenebilir?
CEVAP:
Wiehe (1998), yaşlı suistimalinin fiziksel, cinsel, duygusal ve ekonomik istismar ve ihmal olmak üzere 5 temel kategoride incelenebileceğini önerir.
#19
SORU:
Araştırmalara göre çok sayıda yaşlının kurumsal hizmetleri tercih etme nedeni olarak ne gösterilebilir?
CEVAP:
Yaşlılıkla ilgili geniş kapsamlı araştırmalar yapan ülkelere göre; çok sayıda yaşlının kurumsal hizmetleri tercih etme nedeni, güçsüzlük ve/veya muhtaçlık olmayıp yaşadıkları ortamlarda yaşamlarını sürdürebilecekleri destek hizmetlerin yetersiz ya da bulunmayışıdır.
#20
SORU:
Sağlıklı yaşam yıllarının arttırılması ve sağlığın korunmasına yönelik Avrupa Birliği politikaları nelerdir?
CEVAP:
Sağlıklı yaşam yıllarının arttırılması ve sağlığın korunmasına yönelik Avrupa Birliği politikaları;
• Sağlığın bütüncül bir yaklaşımla, yaşam döngüsü içinde iyileştirilmesi ve korunmasını,
• Tüm sektörlerin kendi alanlarında sağlık profilini yükseltmek ve toplum sağlığının önemini vurgulamak üzere stratejik çalışmalar yürütmelerini,
• Üye devletlerin yaşlanan nüfusun yaratacağı sonuçları göğüsleyecek şekilde sağlık sistemlerini güçlendirmelerini gözetmektedir.