TEMEL İLK YARDIM BİLGİSİ Dersi Solunum ve Dolaşım Sistemlerinin Önemi: Temel Yaşam Desteği soru cevapları:

Toplam 30 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Yaşamın devamı için solunum ve dolaşım sisteminin işlevi nedir?


CEVAP:

Yaşamsal fonksiyonlar deyince akla öncelikle solunum sistemi ve dolaşım sistemi gelir. Bedendeki tüm hücrelerin yaşamak için besin ve oksijene ihtiyacı vardır. Besinler sindirim sistemi aracılığıyla sindirildikten sonra kana oradan da hücrelere gönderilir. Oksijen de solunum sistemi aracılığıyla kana verildikten sonra hücrelere gönderilir. Sonuçta besinlerin oksijenle yakılması sonucunda enerji oluşur, bunun sonucunda da hücre canlılığı yani yaşam devam eder.


#2

SORU:

Hücreler yaşamak için gerekli enerjilerini  nereden elde ederler?


CEVAP:

Hücreler yaşamak için gerekli enerjilerini bedene sindirim yoluyla alınan besin maddelerinin yakılmasından elde ederler.


#3

SORU:

Solunum meydana gelebilmesi  vucuttane tür bir işlem gelişmektedir?


CEVAP:

Besin maddelerinin yakılması işleminde oksijen (O2) kullanılırken yani tüketilirken bu işlem sonucunda ATP, karbondioksit (CO2 ) ve su (H2O) üretilir. Metabolizma sonucunda oluşan karbondioksit bedende aside dönüşür. Karbondioksitin dönüştüğü asitin bedende konsantrasyonun aşırı artışı hücreleri öldürücü olabileceğinden zararlıdır ve dışarı atılması gerekir. Yaşam için gerekli enerjinin eldesi için gerekli olan oksijeni atmosferden bedene alma ve metabolizma sonucu üretilen karbondioksitin beden dışına atılma işlemine basitçe solunum adı verilir.


#4

SORU:

Solunum sisteminde görev alan yapılar nelerdir?


CEVAP:

Solunum sisteminde görev alan yapılardan burun, ağız, yutak ve gırtlak üst solunum yollarını; soluk borusu, bronşlar ve akciğerler ise alt solunum yollarını oluşturur.


#5

SORU:

Solunum sistemi nasıl çalışmaktadır?


CEVAP:

Ağız ve burundan alınan hava gırtlağın alt ucundan başlayıp göğüsün orta kısmına kadar iner, yaklaşık 10 cm kadar içi boş bir boru olan soluk borusuna iletilir. Soluk borusunda yaklaşık 15-20 tane üst üste dizilmiş C harfine benzeyen kıkırdak vardır.  Soluk borusu hemen hemen göğsün orta bölgesinde iki kola ayrılır. Bu kolların her birine bronş denir. Bu bronşlar akciğere giriş yaparlar. Akciğer içerisinde bu bronşlar dallanarak ince kolları; bu kollar da dallanarak bronşçukları oluştururlar. Bu yapıların tamamının görevi havayı iletmektir. Havanın son geldiği bölge bronşçukların dallanıp küçülüp dönüştüğü alveollerdir. Gaz alışverişi (oksijen alıp karbondioksit verilmesi) bu bölgede olur.


#6

SORU:

Akciğer içi basıncın düşürülmesinde hangi yapılar görev alır? 


CEVAP:

Akciğer içi basıncın düşürülmesinde diyafram kası, omuz kasları, kaburga kasları görev alır.


#7

SORU:

Bebeklerin, çocukların ve yetişkinlerin dakikada soluk alıp verme sayısı kaçtır?


CEVAP:

Bebekler dakikada yaklaşık 18-25; çocuklar 15-20 kez ve yetişkinler 12-20 kez soluk alıp verir.


#8

SORU:

Solunum merkezi beynin neresinde bulunmaktadır?


CEVAP:

Solunum merkezi beynin medulla bölgesinde bulunmaktadır. 


#9

SORU:

İlkyardımcı, ilkyardıma muhtaç bir kişi ile karşılaştığında solunumla ilgili neleri anlayabilmelidir?


CEVAP:

İlkyardımcı soluk alma-verme sıklığını, soluk alma-verme süresini bilmelidir ki herhangi bir kaza ya da yaralanma anında kişilerde hava yolunun açık olup olmadığını; solunumunun olup olmadığını; solunum varsa düzenli mi düzensiz mi olduğunu anlayabilmelidir.


#10

SORU:

Dolaşım sistemi nedir?


CEVAP:

Kalbin fırlattığı kanın damar içinde dolaşımıyla oluşan sisteme dolaşım sistemi adı verilir. Dolaşım sistemi kapalı bir sistemdir ve temel yapıları kalp, damar ve kandır.


#11

SORU:

Dolaşım sisteminin temel görevi nedir?


CEVAP:

Dolaşım sistemin temel görevi sindirim sisteminden kana geçen besinleri ve solunum sistemi aracılığıyla alınan oksijeni tüm hücre ve dokulara ulaştırmak, metabolizma sonucu oluşan atık ürünleri bedenden diğer sistemlerle birlikte uzaklaştırmaktır.


#12

SORU:

Kalbin görevi nedir?


CEVAP:

Kalbin temel görevi kanın damarlar içinde akması için gerekli basıncı sağlamaktır. Bunu da kasılıp gevşeyerek yapar. Aslında kalbin basitçe görev tanımı kanı pompalamaktır. Kalp doku ve organlardan gelen kanı (oksijence fakir karbondioksitçe zengin) akciğerlere temizlenmek üzere gönderir. Akciğerde oksijenlenen kan kalbe tekrar geri gelir. Kalp kendisine gelen temiz kanı (oksijence zengin karbondioksitçe fakir) aort ana atardamara fırlatarak kanın tüm bedene yayılmasını sağlar.


#13

SORU:

Nabızın oluşma nedeni nedir?


CEVAP:

Nabızın oluşma nedeni kalbin kasılması sırasında atardamara fırlatmış olduğu kanın damara yaptığı basınçtır.


#14

SORU:

Nabız insan vücudunun neresinden ölçülür?


CEVAP:

Bebeklerde nabız dirsek üstündeki kol atardamarından, çocuklarda ve yetişkinlerde ise boynun her iki yanında bulunan şah damarından ölçülür.


#15

SORU:

İlkyardımın ilk amacı nedir?


CEVAP:

İlkyardımın ilk amacı hayati tehlikenin ortadan kaldırılması ve yaşamsal fonksiyonların sürdürülmesidir.


#16

SORU:

Koruma ilkesine göre ilkyardımcı sırayla ne yapmalıdır?


CEVAP:

Koruma ilkesi gereğince ilkyardımcı öncelikle kendi can güvenliğini sağlamalıdır. Bunun için de önce çevre güvenliğini sağlamalıdır. Çevre güvenliğini ve kendi güvenliğini sağladıktan sonra hasta ya da yaralının güvenliğini sağlamalıdır. Tüm güvenlik tedbirleri alındıktan sonra ilkyardımcı güven içinde kişiye yardımcı olmalıdır.


#17

SORU:

İlkyardımda hasta ya da yaralının birincil değerlendirilmesi sırayla nasıl olmalıdır?


CEVAP:

İlkyardımda temel kurallar sırayla uygulanmalıdır. Kişiye müdahale etmeden önce çevre güvenliği sağlanmalıdır. Sonra bilinç kontrolü yapılır. Eğer bilinci kapalı ise ağız içi kontrolü yapılır, daha sonra baş çene pozisyonu verilmelidir. BAK DİNLE HİSSET yöntemi ile kişinin soluk alıp vermediğine bakılır. Eğer solunum yoksa temel yaşam desteğine geçilmelidir. Solunum varsa dolaşım olup olmadığı kontrol edilmelidir. İlkyardımda her aşama bir öncesi kadar önemlidir.


#18

SORU:

Hasta ya da yaralının ikincil değerlendirilmesi neden yapılır?


CEVAP:

İkincil değerlendirme kişinin neden ilkyardımlık bir duruma düştüğünü araştırmaktır. İlkyardımda ikinci değerlendirmeye geçilmişse kişide kesinlikle solunum ve dolaşım var demektir.


#19

SORU:

İkinci değerlendirmenin aşamaları nelerdir?


CEVAP:

İkinci değerlendirme aşamaları aşağıda belirtilmtir.

  • Kendini tanıtma, gerekirseeğitim durumunu ve çalıştığı yeri söleme
  • Yaralının ismini öğrenme ve adıyla hitap etme
  • Hasta/yaralının endişelerini giderme
  • Nazik davranarak hastanın ya da yaralının güvenini sağlama
  • Olayın nasıl olduğunu sorma
  • Kişisel özgeçmişleri, kullandığı ilaçlar ve alerjisi olup olmadığını sorma
  • En son ne zaman ne yadiklerini öğrenme
  • Bilinç düzeyi, anlama, algılama işlemleri
  • Solunum sayısı, ritmi, derinliğini tespit etme
  • Bedeni, baştan ayağa kontrol ederek durum değerlendirmesi yapma
  • Uygun pozisyon verme

#20

SORU:

Solunum hangi durumlarda durabilir?


CEVAP:

Solunum; yabancı bir cismin hava yolunu tıkaması, dil kökünün hava yolunu tıkaması, solunum sistemiyle ilgili hastalıkların şiddetli sonuçları, larinks ödemi ya da spazmı, solunum sistemini etkileyen yanıklar ya da yaralanmalar, elektrik çarpması, kalp durması, alkol, suda boğulma, zehirlenme, uyuşturucu ve uyutucu ilaçların aşırı derecede kullanılması ile durabilir.                          ?


#21

SORU:

Kalp hangi durumlarda durur? 


CEVAP:

Aşırı kan kaybı, elektrik çarpması, şiddetli travma-darbe, kan akımı yetersizliği, kalbin beslenme bozukluğu, çeşitli kalp hastalıkları, solunum durması, hava embolisi, sıvı eksikliği, hipoksi, aşırı beden ısısı düşümü, boğulma, zehirlenme, damarlarda tıkanma, kapakçık sorunları, hipertansiyon gibi durumlara bağlı olarak kalp durabilir.


#22

SORU:

İlkyardımcı TEMEL YAŞAM DESTEĞİ uygulamalarını hangi durumlarda yapar?


CEVAP:

İlkyardımcı solunumu ve dolaşımı duran bir kişiyle karşılaştığında (yetişkinlerde hemen 112 acil servisi arayarak bilgi vermeli) kişinin solunumunu ve dolaşımını geri getirmek amacıyla temel yaşam desteğine geçmesi gerekir. Duran solunumu geri getirmek amacıyla suni solunum ve duran kalbi çalıştırmak amacıyla yapılan kalp masajı uygulamalarına TEMEL YAŞAM DESTEĞİ adı verilir. Temel yaşam desteğinde amaç kalbi tekrar çalıştırmak, solunumu geri getirmektir. Aslında gizli bir amaç da dışardan göğüs kafesine baskı yaparak (kalbi yer ve göğüs kafesi arasında sıkıştırarak) dışardan bir kuvvetle kalbin pompalama görevini yapmasını sürdürmektir.


#23

SORU:

Baş çene pozisyonununverilmesinde temel amaç nedir?


CEVAP:

Baş çene pozisyonunun verilmesindeki temel amaç bilinci kapalı kişilerde dil kökünün geriye doğru kaçarak hava yolunu kapatmasını engellemektir. Bu hareket sonrasında yerde yatan kişinin alt çene kemiği, yere dik (90°) olacak şekildedir ve bu şekilde hava yolu açıklığı sağlanmış olur.


#24

SORU:

Yetişkinlerde temel yaşam desteği olan KALP MASAJI nasıl yapılmalıdır?


CEVAP:

Yetişkinlerde temel yaşam desteği uygulaması olan doğru yere doğru baskı yapmaktır. Kalp basısı uygulamak için göğüs kemiğinin alt ve üst ucu tespit edilerek alt yarısına bir elin topuğu yerleştirilir. İlkyardımcı bir elinin işaret parmağı göğüs kemiğinin bir ucunda diğeri diğer ucunda iken başparmaklar orta noktada 2 eşit C şeklinde buluşur. Bulunan noktanın altında kalan C kısmına bir elin tabanı parmaklar göğüs kafesine değmeyecek şekilde yerleştirilir. Basıyı tam uygulayabilmek için hasta veya yaralıya yakın mesafede durulmalıdır.


#25

SORU:

Yetişkinlerde suni solunum nasıl yapılır?


CEVAP:

Suni solunum için kişi baş çene pozisyonunda iken ilkyardımcı bir elinin iki parmağı ile yaralının burun deliklerini kapatır ve diğer eliyle çenesinden aşağı çekerken yaralının ağzını ağzının içine alarak her biri bir saniye süren 2 nefes verir. Suni solunumda nefes verirken ilkyardımcı normal bir nefes alır, hasta veya yaralının ağzına hava dışarı çıkmayacak şekilde ağzını yerleştirerek 1 nefes verir. Verilen nefesin göğüs kafesini yükseltip yükseltmediği takip edilir. Nefes verdikten sonra, hastanın ağzı ve burnu açılarak hasta veya yaralının nefesi vermesine izin verilir, yaralının göğüs kafesinin inişi gözlemlenir.


#26

SORU:

Solunum yolunu tıkayan ya da daraltan etmenler nelerdir?


CEVAP:

Solunum yolunu tıkayan ya da daraltan etmenler başlıca dil kökü, yemek parçası, ağza alınan küçük cisimler, diş parçası, takma dişler, kusmuk, kan pıhtısı, hastalıklar sonucu oluşan semptomlardır.


#27

SORU:

Hava yolu tıkanmalarında kısmi tıkanma durumlarında ilkyardım nasıl olmalıdır?


CEVAP:

Kısmi tıkanma durumlarında kişi nefes alabilir, konuşabilir, nefes alırken ıslık benzeri bir ses duyulabilir. Cismin hava yolunda yarattığı tıkanma kişide normal solumadan ciddi solunum sıkıntısı yaratacak etkiye kadar geniş bir etki yaratabilir. Kısmi tıkanması olan kişi genelde öksürme refleksi ile yabancı cisimler rahatlıkla dışarı atabilir. Öksürebilen bir hastaya asla fiziksel müdahalede bulunulmaz. Kişi öksürmeye teşvik edilir. Kişinin yanından ayrılınmaz. Çünkü kısmi tıkanma her an cismin yer değişmesine bağlı olarak tam tıkanmaya dönüşebilir.


#28

SORU:

Hava yolu tıkanmalarında tam tıkanma durumlarında ilkyardım nasıl olmalıdır?


CEVAP:

Tam tıkanmalarda kişi konuşamaz, nefes alamaz, öksüremez, kişi morarır, kişide ölüm korkusu gözlenir, ellerini boğazına götürür. Zamanında müdahale edilmezse kişi kısa sürede ölür. Tam tıkanmalarda Heimlich manevrası uygulanır. Bu manevra Dr. Henry Heimlich tarafından geliştirilmiştir. Heimlich manevrasında karına doğru iki elle yapılan sıkıştırma yani bastırmaya bağlı akciğerlerde oluşan basınç etkisiyle yabancı cismin ağıza doğru fırlatılmasıdır.


#29

SORU:

Bebeklerde havayolu tıkanıklıklarından kısmi tıkanmalara nasıl müdahale edilir?


CEVAP:

Bebeklerde kısmi tıkanmalarda bebeğin kendi kendine nefes alması ve öksürmesine yardımcı olunur. Bu durumlarda bebek kucağa alınıp başı yükseltilir, omuza yaslanır. Arada bir ağız içi kontrol edilir, cisim çıkmışsa elle alınır. Cisim tehlike arz ediyorsa en yakın sağlık kuruluşuna yönlendirilir.


#30

SORU:

Bebeklerde havayolu tıkanıklıklarından tam tıkanmalara nasıl müdahale edilir?


CEVAP:

Bebeklerde tam tıkanmalarda sırta ve göğse baskı yöntemi uygulanır. Genel ilkyardım kurallarına uyulduktan sonra bebeğin bilinci yerinde ise yüzüstü sol ya da sağ kolun üzerine yatırılır. Bebeğin başı aynı kolun eli ile desteklenerek iki kürek kemikleri arasına beş kez yukarıdan aşağıya doğru vurulur. Bebeğin ağız içi kontrol edilir, cisim çıkmamışsa bu kez bebek diğer kol üzerine bu kez sırtüstü bebeğin başı aşağıya doğru olacak şekilde yatırılır. Bebeğin yatırıldığı kol, bacağa yaslanarak destek alınır. Yabancı cisim çıkmış mı tekrar bakılır. Cisim çıkmamışsa bu kez kalp masajı yapılan noktaya 5 kez baskı (aşağı ve ileriye doğru) yapılır. Yabancı cismin çıkıp çıkmadığı kontrol edilir. Yabancı cisim çıkana kadar 5 sırta vurma, 5 göğüs basısı işlemi sürdürülür.