TEMEL SÜRÜ SAĞLIĞI YÖNETİMİ Dersi SÜRÜ SAĞLIĞINI ETKİLEYEN ÖNEMLİ HASTALIKLARIN GENEL YANSIMALARI soru cevapları:

Toplam 85 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU: Neonatal dönemdeki ishalleri azaltmak için yapılması gerekenler nelerdir?


CEVAP: Neonatal dönemdeki ishalleri azaltmak amacı ile veteriner hekimin önerisi doğrultusunda annelerine gebelik döneminde E. coli, rota, corana virüslere karşı aşı- lama yapılabilir. Ama bundan daha önemlisi doğum sonrası yavrunun en kısa zamanda kaliteli ve yeterli miktarda kolostrumu alması sağlanmalıdır. Bunun yanında buzağı kafeslerinin temizlik ve hijyeninin sağlanması altlıkları günlük olarak değiştirilmesi, ishal olan hayvanların derhal izole edilmesi ve bir önceki ünitede belirtilen biyogüvenlik kurallarının uygulanması son derece önemlidir.

#2

SORU: Korumada olan kuzulara uygulanacak prosedürler nelerdir?


CEVAP: Korumada hasta hayvanlar izole edilerek veteriner hekimin önerdiği medikal uygulamaların yapılması sağlanarak hastalığın yayılımı azaltılır. Bakım besleme şartları düzeltilir. Paraziter uygulamalarının zamanında yapılması sağlanmalıdır. Hastalığa katılan bazı mikronizmalara karşı veteriner hekimin önerdiği aşılar uygulanabilir.

#3

SORU: Hastalığın oluşumunda etkili olan faktörler nelerdir?


CEVAP: Koyun yetiştiriciliğinde kuzu enzootik pnomönisi en çok kuzu kayıplarının meydana geldiği hastalıktır. Genellikle 1.5 - 6 aylık arası kuzularda oluşur. Hastalığın oluşumunda kötü bakım beslenme şartları, havasız, çok rutubetli ağıllar, kuzuların annelerini yeterince emmeleri, aşırı kalabalık en önemli hazırlıyıcı faktörlerdir. Hastalık viral, bakteriyel, mikoplasmal birçok mikrobiyel etken tarafından oluşturulur. Kışa giriş ve kış aylarında hastalık çok sık görülür.

#4

SORU: Sürüdeki tüberküloz yayılımı nasıl engelleyebiliriz?


CEVAP: ? Veteriner hekim sonuçlar doğrultusunda bir eredikasyon biyogüvenlik - hijyen programı hazırlar. Tüm çalışanları bu doğrultuda yönlendirir. Öncelikle tuberküloz olduğu tespit edilen hayvanlar sürüden derhal çıkarılmalı, mezbaha veteriner hekimin vereceği rapor doğrultusunda şartlı kesilmeli veya imha yoluna gidilmelidir. ? Doğan buzağılar tüberküloz taşımayan hayvanların kolostrumu ile beslenmeli, uygun şartlar varsa sütler pastörize edildikten sonra buzağılara verilmelidir. ? Çiftlik çalışanları belirli aralıklarla verem savaş merkezlerinde tuberküloz taramasından geçirilmelilerdir. Dışarıdan hayvan alınımında tuberkülozdan arî işletmeler

#5

SORU: Tuberküloza en duyarlı türler ve dirençli türler hangileridir?


CEVAP: Sığır, keçi ve domuzlar tuberküloza en duyarlı türlerdir. At ve koyunlar doğal olarak hastalığa yüksek direnç gösterebilirler

#6

SORU: Tuberküloz’un hasta sığırlardan insanlara bulaşma riski nedir?


CEVAP: Sığırlardan hastalığın insanlara bulaşması önceki yıllarda %5-10 civarında iken son yıllarda bu oranı giderek artmaktadır. Hastalık insanlara genellikle hasta hayvanın solunum havası, öksürük, pastörize edilmemiş süt ve et ürünleri ile geçebilir. Özelikle bağışıklık durumu zayıf olan insanlarda bulaşma daha sık oluşur.

#7

SORU: Anthraks (fiarbon)hastalığı nasıl bulaşır?


CEVAP: ? Sindirim yolu ile bulaşma: hayvanların su, yem ve gıdalarla beraber etkeni alması ile olurken, insanlarda ise enfekte etlerin iyi pişirilmeden alınması ile olur. ? Solunum yolu ile bulaşma: hayvanlarda nadiren görülmesine karşın insanlarda daha sık rastlanılır. ? Deri yolu ile bulaşma: deride oluşan çizik ve yaradan mikrobun girmesi ile oluşur.

#8

SORU: Sığırlarda solunum sistemi hastalıklarının oluşumuna zamin hazırlayan faktörler nelerdir?


CEVAP: ? Çevresel stres - Hayvanın bulunduğu ortamın yüksek ısı ve nemli olması - Ani iklim değişiklikleri - Hayvanların kalabalık ve buzağılar, genç hayvanlarla yetişkinlerin aynı ortamda bulunmaları - Transport ? Bakım - Besleme yetersizlikleri

#9

SORU: Sığırların Viral Diaresi hastalığından korunma yöntemleri nelerdir?


CEVAP: Öncelikle sürüdeki hasta hayvanları ve klinik olarak hiç belirti göstermeyen ta- şıyıcı hayvanları veteriner hekimin önerdiği uygun testlerle saptayıp sürüden bertaraf edilmesi sağlanmalıdır. Korumada aşılama son derece önemlidir. Bu amaçla canlı ve ölü aşılar kullanılabilir. Canlı aşılar ülkemiz şartlarında her zaman risktir. Bu nedenle ülkemizde ölü aşı kullanılmaktadır. Veteriner hekimin hazırladığı aşı programı doğrultusunda işletmedeki hayvanlara aşı uygulanması yapılmalıdır. Burada unutulmaması gereken önemli bir husus hiç bir aşının %100 korucu olmadığıdır. Dolayısı ile hayvan sahipleri benim hayvanlarım aşılı deyip hijyenik ve bakım besleme ile ilgili sorumluluklarını göz ardı etmemelidirler.

#10

SORU: Batilusmus hastalığı belirtileri nelerdir?


CEVAP: Bazı sığırlarda hiçbir belirti gözlenmeksizin ani ölümler oluşabilir. Hastalığa yakalanan hayvanlarda en bariz belirtiler, ayakta zor durma, yürürken tökezleme, çoğunlukla yatmayı tercih etme, çok zor kalkma, dışkılamada azalma, giderek artan şuur kaybıdır. iştahta kademe kademe azalma, çiğneme ve geviş alma hareketlerinin kaybolması, yere yatma, kafasını vücuduna dayama, ağızdan salya akıntısı, dilin dışarıda olması, dilini toplayamaması, tüm kaslarında gevşek felç şekillenmesi ve son dönemde boylu boyunca yatması koma hali ve ölüm tablosun gözlenmesidir.

#11

SORU: Kuzularda hastalık belirtileri nelerdir?


CEVAP: Hasta kuzular sürünün gerisinde kalır, öksürük, değişen derecelerde solunum güçlüğü, gözyaşı burun akıntısı, iştahsızlık, bazen ani ölümler gözlenebilir

#12

SORU: Pasif transfer yetmezliğinin ortadan kaldırılması için yapılması gerekenler nelerdir?


CEVAP: İşletmede iyi kaliteli kolostrumlar toplanmalı, kolostrum bankası oluşturulmalı ve PTY’ye sahip yavrularda bu karma kolostrumlar verilmelidir. Emilmenin sona ermesine rağmen, kolosturum beslenmesinin devam etmesi barsak da lokal bağışıklık sağlayabilir.

#13

SORU: Ülkemiz açısından en önemli, enfektif nedenleri nelerdir?


CEVAP: Ülkemiz açısında en önemli, enfektif nedenleri, E. Coli, Rotavirüs, Coronovirüs, Cryptosporidium, Salmonella spp. oluşturur. Bu enfeksiyonların meydana gelmesinde en önemli faktör ise yavrularda oluşan pasif transfer yetmezliğidir (PTY).

#14

SORU: PTY’yi oluşturan faktörler nelerdir?


CEVAP: ? Annenin çok genç veya çok yaşlı olması, yavrularının emmesine izin vermemesi, ? Mevsimsel değişimler. Aşırı sıcak ve rutubetli padoklar, ? Annenin gebelik boyunca geçirdiği immunsupresif hastalıklar veya ilaç uygulamaları, ? Doğum öncesi meme sekresyonun başlaması, ? Annenin sığırlarda doğuma 3 aydan, küçük ruminantlarda 1.5 aydan az kala, ortam değiştirmesi ve doğumun yeni ortamda şekillenmesi. ? İlk ağız sütünün sonda ile verilmesi (klostrumun ince barsaklara geçişini uzatır), ? Erken veya doğmasal deformasyonlu doğumlar, ? Yavruların yeterince ve zamanında iyi kaliteli kolostrum (ağız sütü) almaması, ? Barsak emiliminin aksamasına yol açan diğer nedenler

#15

SORU: Yeni doğanların ishallerde genel yansımalar nelerdir?


CEVAP: Yeni doğanların mikrobiyal ishallerinde değişen derecelerde hayvanların genel durumu bozulabilir, emme refleksi viral ishallerin başlangıcında genelde normaldir ama daha sonra diğer etkenlerle komplike olduğunda giderek kötüleşebilir. ishalle kaybedilen sıvı miktarınabağlı olarak hayvanlar iyice halsizleşir hatta şoka girebilirler

#16

SORU: Neonatal dönem ishalleri temel de nasıl sınıflandırılabilir.


CEVAP: Neonatal dönem ishalleri enfektif ve non-enfektif olarak iki temel de sınışand rılabilir.

#17

SORU: İshal belirtile nelerdir?


CEVAP: Defekasyon sıklığı ve artışı, dışkının su kapsamında ve hacminde artış, alimenter kanal geçiş zamanında azalma ve değişen derecelerde dehidrasyon bulguları

#18

SORU: Solunum sistemi hastalıklarının oluşumunu azaltması, en azından daha az şiddette seyretmesini sağlaması açısından yapılması gerekenler nelerdir?


CEVAP: Hayvanların verim özelliklerine göre gruplandırılması, su ihtiyaçlarının yeterince karşılanması, rasyonlarında verim özelliklerine göre yeterli protein, enerji, özellikle çinko, selenyum, A, E vitaminleri, kobalt, mangan, bakır ve demir gibi önemli besin maddelerinin sağlanması solunum sistemi hastalıklarının oluşumunu azaltması, en azından daha az şiddette seyretmesini sağlaması açısından önemlidir.

#19

SORU: Tuberkülozis hastalığının oluşumunda risk faktörleri nelerdir?


CEVAP: ? Kapalı, yüksek nem ve sıcaklığa sahip ahırlarda hayvanların bakılması ? Hayvanların yeterince geniş olmayan, dar bölmelerde tutulması ? Meraya çıkan hayvanların otladıkları alanlarda yaban domuzu, geyik, tilki, çakal, kurt gibi vahşi hayvanların yoğun bulunması ? Hayvanları bakmakla yükümlü olan personelin tüberkülozlu olması ? işletmelerdeki çok yoğun kuş varlığı ? Rasyonda yetersiz enerji- protein dengesi, kalsiyum, fosfor, tuz ve protein eksikliği

#20

SORU: Tuberküloz hastalık etkeni uzun dış ortamda ne kadar aktivitesini sürdürür?


CEVAP: Etken nemli bir ortamda değilse direk güneş ışığında hızlı olarak parçalanır. Ilık ve nemli ortamda haftalarca (6-8 hafta) ortamda aktif olarak kalabilir.

#21

SORU: Enterotoksemi belirtileri nelerdir?


CEVAP: Durgunluk yem yemeyi birden kesme, ızdırap hali, esneme, yüz kaslarında seğirme, bazılarında ağız köpürür ve hayvan kısa bir süre sonra yere düşer ve yan yatmış pozisyonda çırpınma hareketleri yaparken ölebilir.

#22

SORU: Tüberküloz hastalığın tanısında neler yapılmaktadır?


CEVAP: Tuberkülozdan şüpheli hayvanlara tuberküloz deri testi uygulanır. şu anda yasal mevzuatta geçerli olan tanı yöntemi budur. Son yıllarda tuberküloz tanısına yönelik belirtilen olumsuzlukları gidermek amacı ile gamma - interferon testleri ve ELISA yöntemlerinden faydalanılmaktadır

#23

SORU: Listeriozis klinik bulgu olarak formları açıklayınız.


CEVAP: ? Sinirsel form: hastalar durgun, çevreleri ile ilişkileri zayıflamış, sürüde arkada kalırlar. Ayakta dururken başını sabit bir cisme dayarlar. Asimetrik bir yüz felçi şekillenir, dudaklar bir yana çekilir, felç olan taraftaki kulak düşer. Alt çene gevşer ve ağızdan salya akar. Hayvan dilini toplayamaz, yürürken kendi etrafında döner ve son dönemde ayağa kalkamayacak hale gelir solunum felcine bağlı hayatını kaybeder. ? Abortus (yavru atma) Formu: Üç aylıktan daha ileri gebe koyunlar ve keçilerde, 4- 7 aylık gebe inekler arasında tek tük yavru ama olaylarına rastlanır. Yavru atan inek, koyun ve keçide yavru zarı geç düşer. ? Septisemik form: süt emme devresinde olan kuzu, oğlak ve buzağılarda rastlanır. ileri derecede bitkinlik, iştahsızlık, yüksek ateş ve ishal gibi tipik olmayan bulgularla seyreder.

#24

SORU: Hangi koşullar enteretoksemi için predispozisyon yaratır?


CEVAP: ? Hayvanların büyüme ve gelişme devrelerinde bulunmaları, ? Gelişme hızının yüksek ve kondisyonunun çok iyi olması, ? Süt emme devresinde, kuzuların aşırı miktarda süt emmeleri, ? Besiye alınan hayvanların nişasta ve diğer kolay fermente olabilen karbonhidratlarca ve protein bakımından zengin rasyonla beslenmeleri, ? Hububat ağırlıklı rasyonla beslenmeleri, ? Kuzularda paraziter sorunların bulunması.

#25

SORU: Tüberküloz sürü kontrolünü nasıl sağlanır?


CEVAP: Veteriner Hekim kontrolünde, Üç ayın üstündeki tüm hayvanlara test uygulanır. şüpheli hayvanlara minimum 60 gün sonra test tekrarı yapılır. şüpheli hayvanlar, çok yaşlı ve doğumuna 6 haftadan az kalan ineklere gamma interferon ya da serolojik test uygulanabilir. Başlangıçta bir hayvan bile pozitif bulunursa testi tüm sürüye üç ay da bir sürü negatif oluncaya kadar testin uygulanmasına devam edilir. Üç aylık periyotlar sonunda tüm sürü negatifse test aralığı altı aya çıkarılır ve altı ay sonra sürü yine negatifse kontrol amacı ile yılda bir test uygulanır. Herhangi bir dönemde pozitif bir tane bile hayvan saptanırsa uygulamalar sil baştan tekrar düzenlenir.

#26

SORU: Hangi belirtiler sığırlarımızda tuberkülozdan şüphe ettirir?


CEVAP: ? Yerleştiği organa göre belirtiler sunmakla beraber en çok şu belirtiler dikkati çekmelidir; ? İştaha rağmen zayıflama, halsizlik, ? Dalgalı ateş, öksürük, sabahları ve soğuk günlerde öksürüğün şiddetinde artış, ? Hırıltılı solunum, ? Lenf bezlerinde büyüme, ? Yem yeme sonrası işkembede aşırı gaz toplanması, ? Rahmi etkileyen durumlarda döl tutmama, yavru atma, tedaviye cevap alınamayan rahim iltihaplanması.

#27

SORU: Paratüberküloz hayvanın direncine ve çevre şartlarına göre üç şekilde gelişim gösterir.


CEVAP: ? Savunma sistemi güçlü olan hayvanlarda mikroba karşı direnç şekillenir, hastalık ortaya çıkmaz ve etken dışkı ile atılmaz ama hayvan mikropla enfektedir. ? Hayvan mikroorganizmayı tam olarak kontrol altına alamaz, zaman zaman dışkı ile etrafa mikroorganizmayı yayar ama ishal şekillenmez. ? Hayvanın vücut direncini azaltan gebelik, dengesiz besleme, solunum yolu hastalıkları, bilinçsizce yapılan bazı ilaçlar gibi durumlarda hayvan mikroorganizmayı sınırlandıramaz ve sonuç olarak ishal tablosu oluşur, dışkı ile bol miktarda etkeni çevreye bulaştırır, zamanla hayvan iyice zayıflar, süt verimi düşer ayakta duramayacak hale gelir ve ölür.

#28

SORU: Hangi bulgular Paratüberküloz hastalıktan şüphe ettirir?


CEVAP: ? Zaman zaman şiddeti azalsa da haftalarca hatta aylarca devam eden suluköpüklü ishal, ? İştahın son döneme kadar iyi olması ama süt veriminde hızlı azalma, ? Bazı hayvanlarda son dönemde çene altında su toplanması (ödem).

#29

SORU: Paratüberküloz Hastalığında hayvanları nasıl koruyabiliriz?


CEVAP: ? Hastalık çıkan sürüde 6 ayda bir alerjik deri testleri veteriner hekimler tarafından uygulanır ya da kan serumu örneklerini ilgili laboratuara gönderilir. ? Hastalığı taşıyan hayvanlar derhal sürüden elemine edilir. ? Hastalık tamamen elimine edilesiye kadar işletmeye hayvan sokulmaz. ? Hasta hayvanlar elden hemen çıkarma imkanı yoksa ayrı bir bölgeye tecrit edilir ve bunlarla bir kişinin ilgilenmesi ayrı çizme ve elbise giymesi, ahırın giriş ve çıkışlarına uygun dezenfektanlı havuzlar yapılması gereklidir. ? Hastalıklı anneden doğan buzağılar sağlam hayvanların sütü ile biberonla beslenir.

#30

SORU: Brusella hastalığının bulaşma nedenleri nelerdir?


CEVAP: ? Enfekte hayvanların salgıları (rahimyolu akıntıları, dışkı, süt) ile atılan mikroorganizmaların sayısı ve bu organizmaların çevrede uzun dönem yaşamaları, ? Hasta hayvanların sayısı, ? Hayvanların savunma sistemlerinin durumu. ? Brusella hastalığı nasıl bulaşır? ? Sindirim yolu; enfekte hayvanların doğum veya atık sonrası yavru sularının hayvanların yem ve sularına bulaşması sonucu sağlıklı hayvanların bunları alması. ? Enfekte hayvanların dışa açılan vücut sıvıları (idrar, rahim akıntısı...) veya çevrede enfekte bir materyalin sağlam hayvanlarda oluşan kesik yaraları veya sıyrıklarla teması. ? Enfekte hayvanların akıntılarının veya çevrede enfekte bir materyalin sağ- lam hayvanların göz mukozasına teması. ? Enfekte hayvanların sütlerinin pastörize edilmeden buzağılara verilmesi.

#31

SORU: Brusella hastalığı şüpheleri nelerdir?


CEVAP: ? Gebeliğin genellikle son üç ayında genelliklede 5. ayında atıkların oluşması, ? Doğum veya atık sonrası yavru zarlarının atılamaması, ? Rahim iltihaplanması, ? Sürüde döl tutma oranının çok düşük olması, ? Bazı hayvanlarda eklemlerde şişliklerin bulunması

#32

SORU: Şarbon hastalığından korunmak için alınması gereken önlemler nelerdir?


CEVAP: ? Şarbondan ölen hayvanların yakılıp veya derin çukurlara gömülerek üzerine sönmemiş kireç dökülerek gömülmesi gerekir. ? Hastalığın merada çıktığı durumlarda mera kapatılır ve hastalar ayrılır, sağ- lamlar farklı bir yere taşınıp aşılanır. ? Eğer hastalık ahırda çıkmış ise ahır çok iyi bir şekilde dezenfekte edilir. ? Hasta ve hastalıktan şüpheli hayvanların kesilmesi ve tüketime sürülmesi kesinlikle yasaktır. Gerekli laboratuar ortamı sağlanmadan otopsi yapılmaması gereklidir

#33

SORU: Koyun ve keçilerin bulaşıcı agalaksisi (süt kesen) hastalığı belirtileri nelerdir?


CEVAP: Hastalığın ilk bulguları beden ısısında artış, durgunluk gibi genel bulgulardır. Bu devre kısa olduğundan klinik kontrolde göze çarpmayabilir. Ateşli devrenin sonunda gözlerde, memelerde, eklemlerde ısı artışı, şişkinlikler ortaya çıkabilir. Genellikle en çok etkilenen doku meme dokusudur. Memeler yumuşar, hacim olarak küçülür, süt verimi aniden düşer. Süt pıhtılı sarıboz renktedir. ilerleyen günlerde süt tamamen kesilir. Süt verimindeki düşüşe bağlı ekonomik kayıp şekillenir. Hastanın iştahı normaldir genel durumu pek fazla bozulmaz. Fakat hastalar göz ve eklem şekli yüzünden merada rahatça dolaşıp beslenemediğinden zayışarlar. Göz formunda gözler kızarık ve ödemlidir. Göz bulanık yapıda ve sümüksü koyu sarı renkte bir gözyaşı akıntısı vardır son dönemde gözde irinli bir yangı oluşur ve hayvanda görme kaybı meydana gelir. Eklem formunda, hayvanlarda yaygın toplalık, eklemlerde şişkinlik, sıcaklık ve ağrı dikkati çeker.

#34

SORU: Psoydotuberküloz (Yalancı Verem) nasıl bulaşır?


CEVAP: Mikrop hasta hayvanlardaki irinli odakların dışa açılması sonucu çevreye yayılır. Açık yaralar toprakla veya bulaşık atlıkla temas haline geldiğinde mikrop bulaşabilir. Göbek kordonu ile de bulaşma olabilir. Bulaşmada asıl önemli olan faktör insandır. Kuzularda kuyruk kesme, kulakta çentik açarak hayvanları işaretleme, küpe uygulama, açık kısırlaştırma ve kırkım işlemleri ile bulaşma meydana gelebilir. Kırkım yapılmış olan koyunların kırkım yaraları iyileşmeden kene banyolarına sokulacak olursa yine hastalık bulaşabilir.

#35

SORU: Keçi ciğer ağrısı hastalığının belirtisi nelerdir?


CEVAP: İlk bulgular, genel durgunluk, sürünün gerisinde kalma, bitkinlik ve iştahsızlıktır. Hastalanan hayvanların beden ısısında yükselme tespit edilir. Hasta keçiler sık sık öksürür tıksırır, burundan önce açık renk daha sonra koyu sarı-yeşilimsi renkte (mukoprulent) akıntı gelir. Solunum sayısı ilk günden itibaren artar ve solunum güçlüğü şekillenir. Hayvan başını öne uzatıp ağzı açık nefes almaya çalışır. Bazı gebe keçilerde yavru atmalar oluşabilir.

#36

SORU: Piyeten (Tırnak Çürüğü) hastalığından korunmak için alınacak önlemler nelerdir?


CEVAP: Hastalıktan korunmak için alınacak önlemlerin başında bilinmesi gereken hastalık etkeninin kuru yerde uzun süre kalamayacağının bilinmesidir. Buna dayanarak ıslak ve çamurlu meralardan mümkün olduğunca uzak durulmalıdır. Altlıkların yaş olmamasına dikkat edilmelidir. Veteriner hekimin bilgisi doğrultusunda hastalık belirtisi gösteren hayvanlar vakit geçirmeden sürüden ayrılmalıdır. Yine Veteriner hekimin önerdiği antiseptikli ayak banyoları ağıl girişlerine konmalıdır.

#37

SORU: Psoydotuberküloz (Yalancı Verem) belirtileri nelerdir?


CEVAP: Hastalanan hayvanlarda yüzeysel lenf yumrularında büyümeler dikkati çeker, genelde hayvanların iştahları pek bozulmaz. Apseler zamanla olgunlaşır ve dışarı açılır. Lenf bezinden yeşilimsi renkte ve koyu kıvamda irin akıntısı gelir. Bazı hayvanlarda vücut içerisindeki lenf bezlerinde de büyümelerin olduğu kesim sonrası görülebilir. Körpe kuzu ve oğlaklarda bazen ölümler gözlenebilir.

#38

SORU: Sığırların Herpes Virüs enfeksiyonu belirtileri nelerdir?


CEVAP: Hastalıkta ilk klinik belirti beden ısısının yükselmesidir. Gözler kızarık ve gözyaşı akıntısı mevcuttur, burun akıntısı ve burun mukozası kızarıktır ve solunum sayısında artış ve iştahın azalması dikkati çeker. Önceleri kuru daha sonraları yaş öksürük dikkati çeker. Hastalığın genital şeklinde hayvanlar sık sık idrar yapmapozisyonu alır ve inekler kuyruklarını kalkık tutarlar. Vulva ödemlidir ve sümüksü bir akıntı gelir. Sinirsel formunda titremeler, şuur bozuklukları, mecburi hareketler meydana gelir. Tüm bu hastalık belirtilerine rağmen bazı işletmelerde sadece hayvanların gözlerinde problemler oluşur ve başka bir bulgu gözlenmez. Abort hastalığın en yaygın gözlenen formudur.

#39

SORU: Sığırların Herpes Virüs enfeksiyonunun klinik bakımdan formları nelerdir?


CEVAP: Klinik bakımdan hastalığın, solunum, yavru atma (abort), sinir sistemini etkileyen formu, göz, genital organları ve neonatal buzağıları kapsayan formları mevcuttur.

#40

SORU: Piyeten (Tırnak Çürüğü) hastalığının belirtisi nelerdir?


CEVAP: Hastalığın ilk belirtisi topallıktır ve ayağın normalden daha sıcak olmasıdır. Tırnak kontrol edildiğinde tırnak çatalındaki derinin şişkin olduğu fark edilir. Ve yangının tırnak altına doğru yayılması ile topallık daha çok şiddetlenir. Eğer erken müdahale edilmez ise tırnaklarda düşme meydana gelir. Birden fazla ayakta yangı şekillenmiş ise hayvanda ayakta duramama ve yürüyememe şekillenir ve dizleri üzerinde yürümeye çalışır. Aslında bu hastalıkta genel durgunluk hali iştahsızlık nadir rastlanır ancak merada rahat dolaşamadığından beslenemeyip buna bağlı durgunluk hali oluşabilir.

#41

SORU: Piyeten (Tırnak Çürüğü) hastalığında rol oynayan faktörler nelerdir?


CEVAP: Hastalığın çıkışında rol oynayan faktörler arasında, düzenli olarak tırnak ve ayak bakımının yapılmaması ağıl ve meralarda hijyenik koşullara uyulmaması, hatalı besleme ve rasyonda mineral maddelerin eksik olması yer almaktadır. Özellikle yağmurların sık ve rutubetin yüksek olduğu ilkbahar aylarında hastalık en fazla görülmektedir. Hastalığın bulaşmasında ısı, yağmur ve mera gibi çevresel faktörlerin etkisi vardır. Birçok hayvanın dar alanda bir arada olması da hastalığın yayılmasında etkilidir.

#42

SORU: Enterotoksemi hastalığından nasıl korunur?


CEVAP: Hastalıktan korunmak için ani yem değişikliği yapmamak, nişasta bakımından zengin yemlere hayvanı yavaş yavaş alıştırmak, önlerinde daima kaba yem bulundurmak gibi beslenme ile ilgili önlemler alarak hastalığı bir nebzede olsa önlemek mümkündür. Fakat hayvanlar çok hızlı gelişme temposuna girip semirmeye başladıklarında bu önlemler yeterli olmaz bu yüzden hastalık mevsiminden önce hayvanların veteriner hekimin hazırladığı aşı programı doğrultusunda aşılanarak önceden aktif bağışıklığın sağlanması en garanti yoldur.

#43

SORU: Psoydotuberküloz (Yalancı Verem) alınacak önlemler nelerdir?


CEVAP: ? Hasta olduğu bilinen veya şüphelenilen hayvanların Sonbaharda sürüden çıkarılmaları, ? Kırkımda, genç hayvanların önce, yaşlıların sonra kırkılması, şüpheli hayvanların daima en son kırkılması, Her hayvanın kırkımı bittikten sonra kırkım makinesini antiseptik solüsyon ile dezenfekte etmek, ? Kuzuların kuyruk kesim işleminde gerekli hijyen ve antisepsi kurallarını uygulamak, ? Yeni doğan kuzuların göbek kordonunun üzerine antiseptik sürmek, ? Kırkımdan sonra kene banyosu yaptırılacak ise yaralarının iyileşmesi beklenilmeli, ? En önemlisi ise veteriner hekimin önerdiği uygun bir aşı ile tüm hayvanların aşılanmasıdır.

#44

SORU: Şap hastalığı nasıl yayılır?


CEVAP: Virüs idrarda, dışkıda ve atlıkta 1-3 hafta canlı kalabilir. Dış ortamda suda, yiyeceklerde, yapağıda 3 aya kadar canlı kalabilir. Virüs aftların içinde mevcut olduğu için hastalık sadece kontakt yoluyla değil araçlar vasıtası ile de sürüden sürüye bulaşır. Hastaların salya, idrar, dışkı, süt ve diğer salgıları ile çevreye yayılan virüslü materyal kuruyarak toz halinde havaya karışır. Rüzgâr ile çok uzak bölgelere yayılabilir. Bu havadaki bulaşık toz hastalığın solunum yoluyla da bulaşmasına neden olur. Ülkemizde en yaygın bulaşma yolu direkt temasla bulaşma tarzındadır. Özellikle kontrolsüz hayvan hareketleri, hayvan pazarları bulaşma önemli rol oynar

#45

SORU: Sığır löykozunun sebebi olduğu diğer hastalıklar nelerdir?


CEVAP: Virüs immun sistemi olumsuz yönde etkilerler. Bu nedenle löykozlu sürülerde, mastitis, metritis, solunum sistemi enfeksiyonları, enfektif ishaller özelliklede mantar enfeksiyonları çok sık oluşur.

#46

SORU: Mantar hastalığından korunma yolları nelerdir?


CEVAP: Hayvanlar sağlam hayvanlardan ayrılmalı, bakım ve beslenmeleri düzenlenmeli, stres faktörleri en aza indirilmeli, veteriner hekimin önerdiği ilaç ya da aşılama programı derhal başlanmalıdır.

#47

SORU: Sığırların Viral Diaresi hastalığının sebeplerini yazınız


CEVAP: Hastalık, BVD ile enfekte hayvanların salya, burun akıntıları, rahim akıntıları, öksürükleriyle direkt olarak diğer hayvanlara etkilemesi veya yem ve içme sularına karışması ile meydana gelebilir. Ayrıca, virus gebelik esnasında göbek kordonu ile ve ağız sütü ile yavruya geçebilir. Tüm bunların yanında sokucu sinekler vasıtası ile, mekaniksel olarak steril olmayan enjektörlerin, rektal muayene eldivenlerinin birden fazla hayvanda kullanılması hastalığı sağlam hayvanlara bulaştırabilir.

#48

SORU: Batilusmus hastalığından korunma yöntemleri nelerdir?


CEVAP: ? Hayvan yemlerine kesinlikle et - kemik ve kan unu katılmaması, ? Tavuk artıklarının ve gübrelerinin kullanılmaması, ? Hayvanların rasyonlarının enerji protein ve mineral yönünden dengeli bir şekilde düzenlenmesi, ? Yemlerin depolandığı yerlerin rutubetli olmaması ve fare gibi hayvanların bu bölgelere girmesinin engellenmesi, ? Hayvan ölülerinin rast gele meralara veya çevreye atılmaması bunların gömülmesi veya yakılarak imha edilmesi, ? Leşlerin ve çöplerin bulunduğu mera ve su kanallarına hayvanların girmesi izin verilmemesi, ? Silajın usulüne uygun yapılması, küflenmiş veya çürümüş kısımların hatta tümünün hayvan yemlemesinde kullanılmaması, ? Hastalık çıkan ve riskli bölgelerde tüm sığırların aşılanması önemlidir.

#49

SORU: Kuduz belirtileri nelerdir?


CEVAP: : Aşırı salya, davranış değişiklikleri, sese ve hareketlere karşı duyarlılık artışı, sık sık böğürme, gıda niteliğinde olmayan maddeleri (yemlik, kova, zincir, demir veya tahta parçaları) kemirme - ısırma, kızgınlık ve çiftleşme isteği artışı, sürekli dış- kı ve idrar yapma pozisyonu alması, şuursuz hareketler ve saldırganlık dikkati çeker. Saldırganlık formu hızlı bir şekilde aniden felç formuna dönüşür ve bazen saatler içerisinde hayvan ölür. Felç formunda yürürken tökezleme, sağa sola sallanma, öne doğru felcin ilerlemesi, hayvanın dış uyarılara cevap vermemesi, aşırı salya gelmesi, ses kısıklığı, hayvan esnermiş gibi sürekli ağzını açması son dönemde tam felç ve bir hafta -10 gün içerisinde ölüm oluşur

#50

SORU: Sığırların Viral Diaresi hastalığının sonuçlarını yazınız


CEVAP: BVD virüsü, yavru atımlarına, yaşama şansı olmayan doğmasal anamolili veya zayıf buza- ğı doğumlarına, infertiliteye, genellikle 6-24 aylık hayvanlarda sindirim sistemine ait hastalıklara yol açması ile hayvancılık sektörüne büyük darbeler vurmaktadır. Bu ana sorunlara ilaveten BVD virüsü hayvanlarda savunma sistemini baskıladığı için BVD ile enfekte olan işletmelerde buzağı ishalleri, solunum yolu hastalıkları, metritis, mastitis gibi sürü sağlığını ve geleceğini tehdit eden ikincil hastalıkların görülme sıklığı ve hastalıkların şiddeti son derece yüksektir.

#51

SORU: Sığırların Viral Diaresi hastalığının formlarını yazınız


CEVAP: Hastalık en çok dört formda karşımıza çıkabilir, ? Viral diare formu; Hayvanlarda belirli belirsiz ishal tablosu ile birlikte enfekte hayvanlarda sık olarak solunum sistemi enfeksiyonları gözlenir. Klinik düzeyde net bir bulgu olmadığından çoğu yetiştirici bu durumu önemsemez ve bu nedenle hastalıkla ilişkili tanı ve koruma yöntemleri zamanında yapılamaz ve hastalık sürede hızla yayılır. Dolayısı ile bu en tehlike formu oluşturur. ? Sindirim sistemine ait olan formu nadir gözlenir ve genellikle 6- 24 ay arasındaki hayvanları kapsar. Bu formdaki hayvanlarda yüksek ateş, iştahsızlık, ağızda pis kokulu değişik büyüklükte yaralar, kanlı, sümüksü bir ishal ve genellikle on gün içersinde ölüm gözlenir. ? Yavru atma ve buzağılarda doğmasal anomaliye neden olan formu: Gebeliğin ilk 4-5 ayında enfeksiyona yakalanan ineklerde yavru atmalar meydana gelebilir. Gebeliğin 4- 6 ayında enfekte olan ineklerde virüs buzağının sinir sisteminde hasar oluşturur. Bunun sonucu bu buzağılarda doğmasal katarak, kas iskelet hasarı, ayağa kalkamama, körlük, beyinin yeterince gelişememesi, kısa çene yapısı gibi doğmasal bozukluklar görülebilir. Bu hayvanların yaşama şansı yoktur. ? Nadir olarak ta bazı hayvanlarda hastalığın pıhtılaşma bozukluğu ile ilişkili kanamalı formu görülebilir

#52

SORU: Sığır löykozu nasıl bulaşır?


CEVAP: ? Kan emici sinekler ve bit ve keneler ? Löykozlu hayvanlardan alınan kanların sağlam hayvanlarda kan naklinde kullanılması, ? Aynı enjektörle birden fazla hayvana iğne yapılması, ? Tüberküloz deri testinde tek bir tüberkülin enjektörü kullanılması, ? Hasta hayvanlarda steril koşullarda yapılmayan cerrahi müdahaleler ve bu cerrahi malzemelerin gerekli steril itesi sağlanmadan diğer hayvanlarda kullanılması, ? Steril olmayan malzemelerle ve hijyenin önemsenmediği kulak numarası uygulaması, boynuz kesme, ? Veteriner hekimlerin aynı eldivenle bir den fazla hayvanı rektal muayene yapması, ? Hasta hayvanın kanı veya sütünün sağlıklı hayvanların mevcut açık yaralarına teması, ? Hastalıklı annenin ağız sütünün buzağısında veya diğer buzağıların beslenmesinde kullanılması, ? Daha nadir olarak hastalığı taşıyan gebe ineklerin göbek kordonu yolu ile doğmamış yavruya hastalığa nakletmeleri, ? Tohumlamada kullanılan boğaların hastalıklı olması aşım yolu ile ineklerde hastalığa neden olabilir.

#53

SORU: Küçük Ruminantların Vebası belirtileri nelerdir?


CEVAP: Keçiler özellikle oğlaklar koyunlara göre hastalığa daha duyarlıdırlar. Özellikle kuzu ve oğlaklarda klinik yansımalar ve ölüm oranı son derece yüksektir. Enfeksiyon ateş, ağızda lezyonlar, solunum problemi ve ishale sebep olan bir hastalıktır. Etkeni insanlardaki kızamık virüsü ile yakınlık gösterir. Hastalanan hayvanlarda ilk olarak beden ısısı yüksek, halsizlik, iştahsızlık, solunum hızlanması, gözyaşı akıntısı görülür. Daha sonra burun akıntısı başlar, göz kapakları çapaklanır ve solunum havası pis kokar. Alt dudakta diş etlerinde yanaklarda lezyonlar meydana gelir. ilk başta dışkılamada zorluk olduğu görülse dahi daha sonra ishal başlar. Hayvan şiddetli olarak öksürür ve belli bir süre sonra ölüm şekillenir. Ama bazıları bu ishalli devreyi atlatır

#54

SORU: Koyun keçi çiçeği hastalığında yapılması gerekenler nelerdir?


CEVAP: İhbarı mecburi bir hastalıktır, hastalıktan şüphe edilen hayvanlar derhal sürü- den izole edilir ve veteriner hekime haber verilir. Veteriner hekim klinik hatta gerekirse laboratuar tanı sonucunda işletmede karantina uygulanması için yetkili resmi kuruma başvurur. işletmede çok sıkı biyogüvenlik programı uygulanır. Çevredeki hasta olmayan diğer hayvanlar aşılanır.

#55

SORU: Sığırların Herpes Virüs enfeksiyonu nasıl bulaşır?


CEVAP: Virüs hastaların ve latent enfekte hayvanların burun, göz ve dış genital organ salgıları ve yavru atan ineklerin yavru zarları ve fötus ile çevreye bulaşır. Çiftleşme sırasında da hastalık bulaşabilir. Başlıca bulaşma yerleri solunum ve genital organ mukozalarıdır.

#56

SORU: Şap hastalığı belirtileri nelerdir?


CEVAP: Şap hastalığından etkilenen koyunlarda öncelikli olarak ayak lezyonları ön plandadır. Sığırlarda ise ağız lezyonları daha öncelikli olarak dikkati çarpar. Sürü- de hastalık belirtileri birden ortaya çıkar. Hayvanların ağızları sıcak ve ağrılıdır sicim tarzında bir salya akıntısı dikkati çeker, takiben özellikle sığırlarda dil ve dudakların iç yüzeyinde, yanak, dişetleri ve damakta içi su dolu değişik hacimlerde kabarcıklar (vezikül) oluşur, Aynı oluşumlar ayaklarda ve memelerde de oluşabilir. Zaman içerisinde veziküler kabuklaşır ve yırtılır yerinde kırmızı renkte lezyonlar görülür. Hastalığın ilk devresinde yüksek ateş saptanabilir

#57

SORU: Mavi dil hastalığının belirtileri nelerdir?


CEVAP: İlk ortaya çıkan belirti yüksek ateş, durgunluk, iştahsızlıktır. Bazı hastalar ateşli evrenin ilk günlerinde ölür. Beden ısısının yükselmesinin üç gününden itibaren burun akıntısı görülmeye başlar, bazen bu akıntı kanlı ve köpüklü olabilir. Yanak mukozaları kızarıktır. Ve kısa bir sürede dudaklar, damaklar ve dil ödemli bir hal alır. Özelikle dilin yanlarında lezyonlar şekillenir. Yutma güçlüğü de mevcuttur. Hastalığa keçilerde nadir rastlanılır. Gebe hayvanlarda yavru atmalar ve anomolili yavru doğumları oluşabilir.

#58

SORU: Border (Sınır) Hastalığı belirtileri nelerdir?


CEVAP: Kuzularda anormal tüy yapısı, gelişme geriliği, ayağa kalkamama, uzun kemiklerde kısa yapı, kaslarda titreme, iskelet bozukluğu ile seyreder. Gebe hayvanların enfekte olduğu erken dönemlerde embriyonel ölümler ve yavru atmalar oluşur. Gebeliğin geç evresindeki enfeksiyonlarda kuzularda doğumasal anomaliler dikkati çeker.

#59

SORU: Küçük Ruminantların Vebası nasıl bulaşır?


CEVAP: Etkenin kuvvetli alkali dezenfektanlara karşı direnci zayıftır. Virüs hasta hayvanların tüm salgılarıyla dışarı yayılır. Direkt ve indirekt kontak yolu, solunum ve ağız yoluyla bulaşır.

#60

SORU: Koyun keçi çiçeği hastalığının belirtileri nelerdir?


CEVAP: Hayvanlarda beden ısısı yükselir, iştahsızlık, durgunluk, sürünün gerisinde kalma, güç soluma gözlenir. Takiben deride yukarıda bahsedilen tipik çiçek lezyonları oluşur. Gebe hayvanlar ateşli dönemde yavru atabilirler

#61

SORU: Kene mücadelesinde hangi hususlar göz önene alınmalıdır?


CEVAP: ? Kenelere yüksek etkili çevrede ve hayvanda kalıntılı süresi en az olan akarasitlerin uygulanması, ? Kullanılan ilacın süte geçmemesi veya sütteki kalıntı süresinin en az olması ve bu dönem süresince bu sütlerin kesinlikle kullanılmaması, ? Arazinin sürülmesi, Hayvanların gezinme alanlarında kenelerin yerleşebileceği organik ve diğer materyallerin kaldırılması, ? Hayvan barınaklarının daha fazla güneş ışığı alması ve daha az nemli olmasının sağlanması, Hayvanların bulunduğu ve gezindiği bölgelerdeki ağaç dallarının budanması, otların biçilmesi, ? Hayvan barınaklarında kenelerin yuvalanabileceği duvar çatlaklarının kapatılması, ? Barınakları ilaçlamadan önce hayvan altlıklarının temizlenmesi ve yakılması, ? Barınakların ilaçlanması esnasında içerde hayvan bulunmamasının sağlanması, yemlik ve sulukların boşatılması, ilaçlama yapan kişilerin maske, gözlük ve derisi ile temas etmeyen uygun giysileri giymeleri, ? Barınakların ilaçlamasını takiben uygulanan ilacın kullanma kılavuzunda belirtilen zaman sonrası hayvanların barınaklara alınması, ? ilaçlama döneminin kenenin yaşam döngüsü ile uyumlu olması, ? En önemlisi rastgele bir kene mücadele ilacı değil veteriner hekimin önerdiği uygun akarasitlerin kullanılması.

#62

SORU: Ülke hayvancılığımızı olumsuz yönde etkileyen keneler yolu ile geçen hastalıklar nelerdir?


CEVAP: Ülke hayvancılığımızı olumsuz yönde etkileyen keneler yolu ile geçen önemli hastalıkları babesiosis, anaplasmosis ve theileriosis oluşturmaktadır.

#63

SORU: Neosporozis hastalığında alınması gereken önlemler nelerdir?


CEVAP: En radikal kontrol mekanizması köpek, çakal, tilki gibi hayvanların kullandıkları meralardan yem ve su kaynaklarından uzak tutulmasıdır. Abort (atık) olan yavrular çevreye atılmamalı derince bir çukura gömülmelidir. altı aylıktan büyük hayvanlarda uygun serolojik testler yapılabilir. Pozitif belirlenen ve abort yapan hayvanlarda bir sonraki gebeliklerinde abort yapma oranları düşük olsa dahi doğumsal enfekte buzağıların doğma olasılığı son derece yüksektir. Bu nedenle bu hayvanların bertaraf edilmesi yerinde alınacak bir karardır.

#64

SORU: Koksidiyozis hastalığından korunma yolları nelerdir?


CEVAP: Hastalıktan temel korunma yolu hijyen ve bakım beslenmenin doğru bir şekilde sağlanmasıdır. Altlıkların yakılması, sık olarak veteriner hekimin önerdiği dezenfektanlarla buzağı kafeslerinin temizlenmesi, dezenfekte edilmesi önemlidir. Koksidiyozisin yaygın olduğu sürülerde veteriner hekim tedavi ve koruyucu amaçla bazı antikoksidiyal ilaçların kullanılmasını önerebilir

#65

SORU: Mantar hastalığının belirtileri nelerdir?


CEVAP: Etkilenen hayvanlarda yüz ve boyun bölgesinde bazen ise tüm vücutta değişik hacimlerde gri renkte, asbest görünümlü, kepekli, metal para tarzında lezyonlar görülür.

#66

SORU:

Sığırlarda solunum sistemi hastalıklarına yol açan faktörler arasında çevresel stres yaratan durumlar nelerdir?


CEVAP:

Sığırlarda solunum sistemi hastalıklarının oluşumuna zemin hazırlayan birçok faktör bulunmaktadır;
• Çevresel stres
- Hayvanın bulunduğu ortamın yüksek ısı ve nemli olması
- Ani iklim değişiklikleri
- Hayvanların kalabalık ve buzağılar, genç hayvanlarla yetişkinlerin aynı ortamda bulunmaları
- Transport


#67

SORU:

Sığırlarda solunum sistemi hastalıklarının oluşumunu azaltma ve hafif şekilde seyretmesi için neler yapılmalıdır?


CEVAP:

Hayvanların verim özelliklerine göre gruplandırılması, su ihtiyaçlarının yeterince karşılanması, rasyonlarında verim özelliklerine göre yeterli protein, enerji, özellikle çinko, selenyum, A, E vitaminleri, kobalt, mangan, bakır ve demir gibi önemli besin maddelerinin sağlanması solunum sistemi hastalıklarının oluşumunu azaltması, en azından daha az şiddette seyretmesini sağlaması açısından önemlidir.


#68

SORU:

Koyun yetiştiriciliğinde en çok kuzu kayıplarının yaşandığı hastalık hangisidir?


CEVAP:

Koyun yetiştiriciliğinde kuzu enzootik pnomönisi en çok kuzu kayıplarının meydana geldiği hastalıktır.


#69

SORU:

Kuzu kayıplarına sebep olan enzootik pnmönisi hangi yaş aralığındaki kuzularda daha sık görülür?


CEVAP:

Koyun yetiştiriciliğinde kuzu enzootik pnomönisi en çok kuzu kayıplarının meydana geldiği hastalıktır. Genellikle 1.5 - 6 aylık arası kuzularda oluşur.


#70

SORU:

Enzootik pnomöni hangi koşullarda ve ne zaman ortaya çıkar?


CEVAP:

Hastalığın oluşumunda kötü bak›m beslenme şartları, havasız, çok rutubetli ağıllar, kuzuların annelerini yeterince emmeleri, aşırı kalabalık en önemli hazırlayıcı faktörlerdir. Hastalık viral, bakteriyel, mikoplasmal birçok mikrobiyel etken tarafından oluşturulur. Kış giriş ve kış aylarında hastalık çok sık görülür.


#71

SORU:

Neonatal dönem ishallerinde ülke içinde en önemli enfektifler nelerdir? 


CEVAP:

Ülkemiz açısında en önemli, enfektif nedenleri, E. Coli, Rotavirüs, Coronovirüs, Cryptosporidium, Salmonella spp. oluşturur. Bu enfeksiyonların meydana gelmesinde en önemli faktör ise yavrularda oluşan pasif transfer yetmezliğidir (PTY).


#72

SORU:

Neonatal dönem yavrularda pasif transfer yetmezliği faktörleri nelerden meydana gelmektedir?


CEVAP:

PTY’yi oluşturan faktörler ise şunlardır;
• Annenin çok genç veya çok yaşlı olması, yavrularının emmesine izin vermemesi,
• Mevsimsel değişimler. Aşırı sıcak ve rutubetli padoklar,
• Annenin gebelik boyunca geçirdiği immunsupresif hastalıklar veya ilaç uygulamaları,
• Doğum öncesi meme sekresyonun başlaması,
• Annenin sığırlarda doğuma 3 aydan, küçük ruminantlarda 1.5 aydan az kala, ortam değiştirmesi ve doğumun yeni ortamda şekillenmesi.
• İlk ağız sütünün sonda ile verilmesi (klostrumun ince barsaklara geçişini uzatır),
• Erken veya doğmasal deformasyonlu doğumlar,
• Yavruların yeterince ve zamanında iyi kaliteli kolostrum (ağız sütü) almaması,
• Barsak emiliminin aksamasına yol açan diğer nedenler


#73

SORU:

Neonatal dönem ishallerinde nedene bağlı ne şekillerde dışkılama görülmektedir?


CEVAP:

İshalin rengi nedene bağlı olarak sarı, sarı -mukuslu, kanlı, mukuslu - kanlı, beyaz-gri, yeşil veya kahverengi olabilir.


#74

SORU:

Neonatal dönem ishallerini azaltmak için yavruların annelerine gebelik zamanında hangi aşılar yapılabilir?


CEVAP:

Neonatal dönemdeki ishalleri azaltmak amacı ile veteriner hekimin önerisi doğrultusunda annelerine gebelik döneminde E. coli, rota, corana virüslere karşı aşılama yapılabilir.


#75

SORU:

Tuberkülozisin önemli bir hastalık olmasının sebepleri nelerdir?


CEVAP:

Tuberkülozis (verem) hayvanlardan insanlara bulaşması ve büyük ekonomik kayıplara yol açması nedeni ile son derece önemli bir hastalıktır.


#76

SORU:

Tuberküloza en duyarlı türler hangileridir?


CEVAP:

Sığır, keçi ve domuzlar tuberküloza en duyarlı türlerdir. At ve koyunlar do¤al olarak hastalığa yüksek direnç gösterebilirler.


#77

SORU:

Sığır ve koyun - keçi gibi diğer geviş getiren hayvanları da etkileyen, tedaviye cevap vermeyen uzun süreli ishalle seyreden mikrobiyel hastalık nedir? 


CEVAP:

Paratüberküloz, başta sığır olmak üzere koyun - keçi gibi diğer geviş getiren hayvanları da etkileyen, tedaviye cevap vermeyen uzun süreli ishalle seyreden mikrobiyel bir hastalıktır. Hastalığın tedavisinin olmaması ve mikrobu taşıyan hayvanların elemine edilmesinin gerekmesi büyük maddi kayıplara neden olmaktadır.


#78

SORU:

Paratüberkulozdan hayvanları korumak içim neler yapılmalıdır?


CEVAP:

Hastalıktan hayvanlarımızı nasıl koruyabiliriz?
• Hastalık çıkan sürüde 6 ayda bir alerjik deri testleri veteriner hekimler tarafından uygulanır ya da kan serumu örneklerini ilgili laboratuara gönderilir.
• Hastalığı taşıyan hayvanlar derhal sürüden elemine edilir.
• Hastalık tamamen elimine edilesiye kadar işletmeye hayvan sokulmaz.
• Hasta hayvanlar elden hemen çıkarma imkanı yoksa ayrı bir bölgeye tecrit edilir ve bunlarla bir kişinin ilgilenmesi ayrı çizme ve elbise giymesi, ahırın giriş ve çıkışlarına uygun dezenfektanlı havuzlar yapılması gereklidir.
• Hastalıklı anneden doğan buzağılar sağlam hayvanların sütü ile biberonla beslenir.


#79

SORU:

Brusella hangi hayvanlarda ve hangi zamanlarda daha yüksek yerleşim etkisine sahiptir?


CEVAP:

Etken gebe hayvanların uterusunda (Rahminde) ve fötüs de yüksek yerleşim yeteneğine sahiptir. Genellikle gebeliğin 5. ayından sonra yavru atmalara neden olmaktadır.


#80

SORU:

Brusella hastalığının yüksek oranda başka hayvanlara da bulaşma sebepleri nelerdir?


CEVAP:

Yüksek bulaşma nedenindeki üç faktör kısaca şunlardır;
• Enfekte hayvanların salgıları (rahimyolu akıntıları, dışkı, süt) ile atılan mikroorganizmaların sayısı ve bu organizmaların çevrede uzun dönem yaşamaları,
• Hasta hayvanların sayısı,
• Hayvanların savunma sistemlerinin durumu


#81

SORU:

Hangi durumlar sonucunda enterotoksemi için zemin hazırlanmış olur?


CEVAP:

Aşağıda belirtilen koşullar enteretoksemi için predispozisyon yaratır:
• Hayvanların büyüme ve gelişme devrelerinde bulunmaları,
• Gelişme hızının yüksek ve kondisyonunun çok iyi olması,
• Süt emme devresinde, kuzuların aşırı miktarda süt emmeleri,
• Besiye alınan hayvanların nişasta ve diğer kolay fermente olabilen karbonhidratlarca ve protein bakımından zengin rasyonla beslenmeleri,
• Hububat ağırlıklı rasyonla beslenmeleri,
• Kuzularda paraziter sorunların bulunması


#82

SORU:

Listeriozis hastalığının klinik bulgularından olan sinirsel formun belirtileri nelerdir?


CEVAP:

Sinirsel form: hastalar durgun, çevreleri ile ilişkileri zayıflamış, sürüde arkada kalırlar. Ayakta dururken başını sabit bir cisme dayarlar. Asimetrik bir yüz felci şekillenir, dudaklar bir yana çekilir, felç olan taraftaki kulak düşer. Alt çene gevşer ve ağızdan salya akar. Hayvan dilini toplayamaz, yürürken kendi etrafında döner ve son dönemde ayağa kalkamayacak hale gelir solunum felcine bağlı hayatını kaybeder.


#83

SORU:

Koyun ve keçilerde en çok görülen ve bulaşıcı hastalıklardan biri olan agalaksisi hastalığının etkeni nedir?


CEVAP:

Koyun ve keçi sürülerinde en çok gözlenen hastalıkların başında gelen hastalık keçilerde daha şiddetli seyredebilmektedir. Hastalığın etkeni Mycoplasma agalactiae’dir


#84

SORU:

Psoydotuberküloz hastalığını önlemek için alınan önlemler nelerdir?


CEVAP:

Pratikte alınacak bazı önlemlerle hastalık oranını büyük ölçüde azaltmak mümkündür.
• Hasta olduğu bilinen veya şüphelenilen hayvanların Sonbaharda sürüden çıkarılmaları,
• Kırkımda, genç hayvanların önce, yaşlıların sonra kırkılması, şüpheli hayvanların daima en son kırkılması,
• Her hayvanın kırkımı bittikten sonra kırkım makinesini antiseptik solüsyon ile dezenfekte etmek,
• Kuzuların kuyruk kesim işleminde gerekli hijyen ve antisepsi kurallarını uygulamak,
• Yeni doğan kuzuların göbek kordonunun üzerine antiseptik sürmek,
• Kırkımdan sonra kene banyosu yaptırılacak ise yaralarının iyileşmesi beklenilmeli,
• En önemlisi ise veteriner hekimin önerdiği uygun bir aşı ile tüm hayvanların aşılanmasıdır.


#85

SORU:

Koyun ve sığırlarda rastlanılan sokucu sineklerle bulaşan viral enfeksiyon sonucu görülen hastalık nedir?


CEVAP:

Mavi Dil, koyun ve sığırlarda rastlanılan sokucu sineklerle bulaşan bir viral enfeksiyondur.