TEMEL VETERİNER FİZYOLOJİ Dersi Kan Dolaşımı soru cevapları:

Toplam 20 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Dolaşım sisteminin fonksiyonları nelerdir?


CEVAP:

1. Sindirim sisteminde temel yapı taşlarına kadar parçalanmış besin maddeleri ile dış ortamdan alınan oksijen ve iç salgı bezlerinde üretilen hormonların doku ve hücrelere taşınması,
2. Metabolizma sonucu ortaya çıkan karbondioksitin ve artık ürünlerin dış
ortama atılabilmesi için belirli boşaltım ve solunum organlarına taşınması,
3. Metabolizma sonucu meydana gelen ısının ve dışarıdan alınan suyun vücuda dengeli bir şekilde yayılması.


#2

SORU:

Anatomik olarak kalbin yapısı nasıldır?


CEVAP:

Anatomik olarak kalp, sağda ve solda birer kulakçık (atrium) ve karıncık (ventrikül) olmak üzere dört boşluktan oluşur. Sağdaki kulakçık ve karıncığı triküspidal kapak; soldaki kulakçık ve karıncığı ise biküspidal ya da mitral kapak ayırır. Kalbin sol karıncığı ile kalpten çıkan ve organizmanın en büyük atardamarı olan aort damarının başlangıcı arasında aortik semilunar kapak vardır. Benzer olarak pulmoner semilunar kapak sağ karıncık ile kanı akciğerlere taşıyan arteria pulmonalis arasında bulunur. Kan, kalbin sağ kulakçığına vena kavalar aracılığı ile getirilip, kalbin sağ karıncığından arteria pulmonalis aracılığıyla gönderilir; kalbin sol kulakçığına ise vena pulmonalis ile getirilip, kalbin sol karıncığından aorta ile gönderilir. Kalbin dış yüzünü perikard denilen bir zar kaplar. Bu zar ile kalp arasında, kalbin çalışırken rahat hareket edebilmesi için çok az miktarda kayganlaştırıcı sıvı bulunur. Perikardın fibröz ve seröz perikard olarak iki kısmı vardır. Seröz perikardın dış kısmı parietal, iç kısmı ise viseral perikard adını alır. Endokard ise kalp duvarının ve kapaklarının iç yüzeyini örten ince fibröz zardır.


#3

SORU:

Kan vücutta iki ana sistemde dolaşır. Bunlar nelerdir?


CEVAP:

Kan vücutta iki ana sistemde dolaşır; pulmoner ve sistemik dolaşım. Pulmoner dolaşımda, kalpten oksijensiz kan akciğerlere taşınır, oksijenlenir ve geri kalbe döner. Sistemik dolaşımda ise akciğerlerde oksijenlendirilen kan sol kulakçıktan mitral kapağı geçerek sol karıncığa getirilir.


#4

SORU:

kalbin ileti sistemi nasıl çalışır?


CEVAP:

Kalbin sinirsel bağlantıları olmasına karşın kalp kası sinir sisteminden bağımsız
olarak uyarım oluşturabilen ve bu uyarımı kalbin bütün bölgelerine ileten iletim
sistemine sahiptir. Buna kalbin ileti sistemi denir. Kalbin ileti sistemi sinoatrial
düğüm olarak isimlendirilen bölgeden başlar.


#5

SORU:

 kalp siklusu nedir?


CEVAP:

Kalbin kasılmasına sistol, gevşemesine de diyastol adı verilir. Kalbin bir sistol, diyastol ve peşi sıra dinlenme evresine kalp siklusu denir.


#6

SORU:

Kalbin sistolü esnasında gerçekleşen maksimal ve yavaş fırlatma evrelerini açıklayınız?


CEVAP:

Karıncıklar sistol yapmaya başladığında atrioventriküler ve semilunar kapaklar kapalıdır. Bu dönemde kanın karıncık duvarına yaptığı basınç artar ve bu basınç aorta ve pulmoner arter içindeki basıncı geçince semilunar kapakların açılmasına ve kanın bir kısmının aorta ve pulmoner artere fırlatılmasına neden olur. Buna maksimal fırlatma denir. Geriye kalan kan damarlar içine daha yavaş bir şekilde gönderilir ki buna da yavaş fırlatma denir


#7

SORU:

Damarların yapısal özellikleri nelerdir?


CEVAP:

Bütün kan damarlarının içini endotel tabakası kaplar. Kapillar damarlar sadece
endotel tabakasından yapılmıştır. Büyük kan damarlarının endotel tabakası üzerinde elastiki ve kollajen ipliklerden bir tabaka ve bunun üzerinde de sirküler ve uzunlamasına düz kaslardan yapılmış bir kas tabakası bulunur. En üstte ise fibröz bir dış örtü bulunur. Endotel ve elastik tabaka tunika intima, kas tabakası tunika media ve en dış fibröz tabaka ise tunika adventisya adını alır


#8

SORU:

Kanın kapillar damarlardan kalbe dönüşünü sağlayan damarlar venalardır. Venaların yapısı nasıldır?


CEVAP:

Venaların duvarları daha ince ve daha az elastik yapıdadır. Bedendeki kanın büyük bir kısmı venalarda bulunur ve venalar kan depo görevine sahiptirler. Kana daha fazla ihtiyaç olduğunda venalar kasılarak kanı dolaşıma aktarırlar. Venalar kan basıncı en az ve dolayısıyla kan akış hızı en az olan damarlardır. Venaların çapları da çevreden merkeze doğru gittikçe büyür. Kapillar damarlardan kan venüllere toplanır. Venüllerde, çapları daha büyük olan venalara kanı taşır.


#9

SORU:

Hipertansiyonun kaç tipi vardır?


CEVAP:

Hipertansiyon, i) nedeni bilinmeyen ya da esansiyel hipertansiyon, ii) renal hipertansiyon, böbreklerdeki bir bozukluktan kaynaklanan hipertansiyon ve iii) nörojenik hipertansiyon, sinirsel kaynaklı, şiddet, heyecan, psikolojik stres, baskıdan kaynaklanan hipertansiyon olarak üçe ayrılır


#10

SORU:

Hipotansiyon nedir?


CEVAP:

Sistolik ve diyastolik kan basıncının normal sınırlarının altına düşmesi hipotansiyon olarak tanımlanır. Hipotansiyon, kalbin pompaladığı kan miktarının veya periferik damar direncinin düşmesinden kaynaklanabilir.


#11

SORU:

Şok nasıl oluşur?


CEVAP:

Kalbin dakika hacminin organların ve dokuların kan ve oksijen ihtiyacını karşılayamaması sonucu oluşan dolaşım yetmezliği şok olarak tanımlanır. Nedenlerine göre travmatik şok, hipovolemik şok, kardiyojenik şok, septik şok ve anaflaktik şok olarak sınıflandırılır


#12

SORU:

Kan basıncı nasıl düzenlenmektedir?


CEVAP:

Sistemik arterlerdeki kanın basıncı organ ve dokuların ihtiyaçlarına göre kanlandırılabilmeleri için dar bir sınır içerisinde tutulmalıdır. Kan basıncının bu dar sınırlar içinde tutulabilmesi için sinirler ve hormonlar görev alırlar. Sinirsel kontrol hızlı etkilidir ve kan basıncını oluşturan kalbin atımı ve damarların direnci üzerine etki ederek kan basıncını düzenler. Hormonal düzenleme ise daha yavaş etkilidir ve özellikle böbrekler üzerinden organizmada su tutumunu ayarlayarak kan basıncını düzenler.


#13

SORU:

Kan Basıncının Sinirsel Kontrolü nasıl olmaktadır?


CEVAP:

Merkezi sinir sistemindeki kan basıncını etkileyen ve düzenleyen merkezler otonom sinir sisteminin sempatik telleri aracılığıyla hem kalbin atım gücünü ve sayısını arttırarak hem de arteriyollerin çaplarını daraltarak kan basıncını arttırırken, parasempatik telleri aracılığıyla da tam tersi etki ederek kan basıncını düşürürler. Otonom sinir sistemi, dolaşım sisteminin bileşenlerinin neredeyse tamamının fonksiyonunu düzenler. Otonom sinir sistemi, kalbin basınç oluşturma yetisini ve bunu hangi sıklıkla yapacağını ve damarların çaplarını değiştirerek dolaşımdaki akış dağılımını düzenler. Bu düzenlemeyi, dolaşım sisteminin kritik noktalarındaki kemoreseptörlerle kanın kimyasal bileşimini ve baroreseptörlerle kanın basıncını sürekli izleyerek yapar. Böylece sinirsel olarak kan basıncının düzenlenmesini sağlarlar.


#14

SORU:

Kan Basıncının Hormonal Kontrolü nasıl olur?


CEVAP:

Kan basıncının uzun vadeli ya da hormonal düzenlenmesinde etkili esas faktörler, damar içi sıvı volümüne etkili faktörlerdir. Bu amaçla böbreklerden ihtiyaca göre sıvı atımı ya da sıvı tutulması söz konusudur


#15

SORU:

Böbreklerdeki kontrolü hangi maddeler sağlar?


CEVAP:

Böbreklerden bu düzenlemeyi antidiüretik hormon ve renin-angiotensin-aldosteron sistemi sağlar. Antidiüretik hormon, hipofiz arka lobundan salınan bir hormondur ve böbreklerin distal tubüllerinden suyun geri emilerek kana geçmesini sağlar.


#16

SORU:

Şok çeşitleri nelerdir?


CEVAP:

Hipovolemik şok, kanın ya da kanın sıvı kısmının azalması sonucu şekillenen şoktur. Kan kaybı, kusma ve ishalle sıvı kaybı, plazma kaybı gibi durumlar hipovolemik şokun nedenleri arasındadır.
Travmatik şokta, hipovolemik şoka göre daha fazla sıvı kaybı söz konusudur. Büyük yanıklar, ağır doku travmaları gibi durumlar sonucu travmatik şok şekillenir.

Kardiyojenik şok, kalbin sıvı volümünde herhangi bir eksilme olmaksızın kalbin
pompa yeteneğinin azalması sonucu gelişen yetersiz doku kanlanmasından kaynaklanan şok çeşididir. Kardiyojenik şokun en büyük nedeni karıncık yetmezlikleridir.


Septik şok, bir enfeksiyon nedeniyle sistemik yangı yanıtının ortaya çıkması ve böylece kan akımındaki düzensiz dağılım sebebiyle doku kanlanmasındaki yetersizlik veya hücresel oksijen kullanımındaki bozukluklara bağlı olarak gelişen şok tablosudur.


Anaflaktik şok, çeşitli alerjiye neden olan maddelerin oluşturduğu aşırı alerjik reaksiyon sonucunda vücutta büyük oranda histamin salgılanması ile ortaya
çıkan şok çeşididir.


#17

SORU:

Kapiller damarlar nerede bulunur?


CEVAP:

Kapillar damarlar arteriyoller ve venüller arasında yer alırlar. Duvarları, endotel
hücrelerinden oluşmuş tek katlı bir yapıya sahiptir.


#18

SORU:

Kalbin pompalama gücü iki esas mekanizma ile kontrol edilir. Bunlar nelerdir?


CEVAP:

Kalbin pompalama gücü iki esas mekanizma ile kontrol edilir; i) Kalbe dönen vena kanı volümüne göre kalbin kendi kendini ayarlama mekanizmasının harekete geçmesi, ii) Otonom sinirler aracılığı ile kalp atım sayısının ve kas gücünün ayarlanması


#19

SORU:

Kalbin enerji kaynakları nelerdir?


CEVAP:

Kalp enerji kaynağı olarak daha çok yağ asitlerini (%65 oranında), daha az olarak da glikoz, laktat, piruvat ve keton cisimlerini (%35 oranında) kullanır. Kalp enerji kaynağı olarak normal koşullarda glukoz ve laktatı eşit düzeyde tüketirken, egzersiz esnasında iskelet kaslarında meydana gelen laktat kan yoluyla kalbe gelir ve glikoza oranla daha yüksek oranda enerji kaynağı olarak kullanılır. Kalpte enerji, sadece aerobik yoldan sağlanır ve kalbin oksijen tüketimi diğer dokulardan daha fazladır.


#20

SORU:

Neden kalp sesleri meydana gelir?


CEVAP:

Kalp kasılması ve gevşemesi esnasında atrioventriküler ve semilunar kapakçıkların titreşimleri bir takım sesler meydana getirirler. Kalbin çalışması esnasında net olarak birinci yani sistolik ve ikinci yani diyastolik sesler duyulur. Birinci (sistolik) ses, karıncıkların sistolü sırasında, atrioventriküler kapakların kapanması ve kapanırken oluşturdukları titreşimler esnasında duyulur. İkinci ses (diyastolik) ise, karıncıkların diyastolü esnasında, karıncık içi basıncın düşmesi ile damarlara gönderilen kanın tekrar karıncık içine dönmemesi için semilunar kapakların kapanması ve kapanırken oluşturdukları titreşimlerden dolayı duyulur.