TEMEL VETERİNER MİKROBİYOLOJİ VE İMMÜNOLOJİ Dersi BAKTERİLERİN GENEL ÖZELİKLERİ soru cevapları:

Toplam 95 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU: Bakteriler sınışandırmada hangi grupta yer alır?


CEVAP: Yirminci yüzyılın ortalarında elektron mikroskop ile yapılan incelemeler sonucunda bakterilerin prokaryotik (ilkel nukleuslu) olarak tanımlanan basit bir yapıya, alglerin, protozoonların ve mantarların bitki ve hayvan hücreleri gibi ökaryotik (gerçek nukleuslu) denilen daha gelişmiş bir yapıya sahip olduğu belirlenmiştir. Bakterilerin protistalardan farklı olduğunun anlaşılmasından sonra bakterilerin prokaryot grubunda yer almasına karar verilmiştir. Prokaryot grubunda bakteriler ve arkeler (arkebakteriler) bulunmaktadır.

#2

SORU: Prokaryotik hücreler ile ökaryotik hücreler arasındaki temel farklar neledir?


CEVAP: Prokaryotik hücrelerde genellikle sirküler tek kromozom, plasmid (yaygın ), mesosom, hücre duvarında peptidoglikan ve 70S karakterinde ribozom bulunmakta, nükleer membran, nukleolus, kromozomda histon, kloroplast, mitokondria, golgi aparatı ve endoplazmik retikulum bulunmamakta, ökaryotik hücrelerde ise birden fazla lineer kromozom, plasmid (nadir), nuklear membran, nukleolus, kromozomda histon, kloroplast, mitokondria, golgi aparatı, endoplazmik retikulum ve 80S karakterinde ribozom bulunmakta, mesosom, hücre duvarında peptidoglikan bulunmamaktadır.

#3

SORU: Bakterilerin sınışandırılması hangi tip sınışandırma tarzına göre yapılmaktadır?


CEVAP: Bakterilerin sınışandırılması fenotipik, kemotaksonomik ve genotipik sınışandırma tarzında olmaktadır. Fenotipik sınışandırma bakterinin morfolojik, fizyolojik, kültürel, biyokimyasal, serolojik vs. özelliklerini, kemotaksonomik sınışandırma bakterilerin kimyasal yapılarının analizini, genotipik sınışandırma ise bakterinin genetik yapısının analizini temel alan sınışandırmadır. Bu sınışandırmalar için de en güveniliri genotipik sınışandırmadır.

#4

SORU: Bakterilerin isimlendirmeleri nasıl olmaktadır?


CEVAP: Bakteriler binomial sisteme göre isimlendirilmektedir. Bakterilerin bilimsel isimleri genellikle iki kelimeden oluşmaktadır. İlk kelime cins (genus) ismini gösterir ve ilk harfi büyük olarak yazılır. İkinci kelime ise, tür (species) ismi olup küçük harşer ile yazılır. Örn; Bacillus anthracis. Bazı bakterilerin alt türleri bulunabilmekte ve bu bakterilerin alt türleride Örn; Campylobacter fetus subsp.veneralis şeklinde isimlendirilir. Cins isimleri, bakteriyi bulan kişinin ismi Örn;Brucella (Bruce) melitensis, bakteri morfolojisi Örn; Staphylococcus(üzüm salkımı) aureus, tür isimleri ise bakterinin yerleştiği yer Örn; Escherichia coli (coli: kolon), oluşturduğu lezyon veya hastalık Örn; Arcanobacterium pyogenes(pyogenes: irin oluşturma), Brucella abortus (abortus: yavru atma), koloni rengi Örn;Staphylococcus aureus (aureus: altın sarısı) gibi özellikleri ile ilişikili olabilir. İsimlendirmede genellikle latince kullanılır ve bakteri isimleri italik harşer ile yazılır. Tür adı sabittir, eğer yeni bilgiler ışığında bakteri farklı bir cinse sokulursa cins ismi değişebilir. Örn; Arcanobacterium pyogenesin eski isimleri Corynebacterium pyogenes, Actinomyces pyogenesdir. Bakteri isimleri ilk olarak açık şekilde yazıldıktan sonra genus isminin sadece ilk harfi ve tür ismi yazılarak Örn; Staphylococcus aureus S. Aureus şeklinde kısaltılma yapılır. Cins isminden sonra italik olmayan şekilde yazılan sp. (species) türü, spp. (species) ise türleri anlamına gelmektedir. Örn; Brucella sp. ve Brucella spp., Brucella türü ve türleri anlamına gelir.

#5

SORU: Bakteri kolonileri incelenirken hangi özellikleri dikkate alınmalıdır?


CEVAP: Koloniler incelenirken koloni oluşum süresi, büyüklük, tip, kıvam, saydamlık, renk, koku, hemoliz oluşturma özellikleri dikkate alınmaktadır.

#6

SORU: Mycobacterium tuberculosis türünün oloni oluşteuma sürsi kaç gündür?


CEVAP: Koloni oluşum süreleri bakteri türleri arasında farklılık göstermektedir. Örn; Escherichia coli 24 saat, Brucella abortus 3-4 gün, Mycobacterium tuberculosis 1520 gün sonra koloni oluşturmaktadır.

#7

SORU: Mycoplasma mycoides kolonisi hangi tip koloniye örnektir?


CEVAP: Düğme tarzında veya sahanda yumurta görünümlü koloniler L-tipi (Örn: Mycoplasma mycoides kolonisi) olarak ifade edilmektedir.

#8

SORU: Bakteriler mikroskopik morfoloji özelliklerine göre temel olarak hangi şekillerde olmaktadır?


CEVAP: Bakteriler mikroskopik morfoloji özelliklerine göre temel olarak yuvarlak, çomak ve sarmal şekilli bakteriler olmak üzere üç gruba ayrılmaktadır.

#9

SORU: Birbirlerine paralel düzlemler üzerinde bölündükten sonra birbirlerine bağlı kalıp, zincir oluşturan ve mikroskobik incelemede dizilmiş tesbih taneleri şeklinde görülen koklara ne denir?


CEVAP: Koklar birbirlerine paralel düzlemler üzerinde bölündükten sonra koklar birbirlerine bağlı kalır, zincir oluşturur ve mikroskobik incelemede dizilmiş tesbih taneleri şeklinde görülür, böyle morfolojiye sahip koklara streptokok denir.

#10

SORU: Diplokoklar(diplococci) mikroskopta nasıl görülür?


CEVAP: Koklar tek yönde bölündükten sonra oluşan iki yeni hücre ikişer ikişer birbirlerine yapışık olarak kalır ve mikroskopik incelemede kahve çekirdeği/fasulye veya lanset/mum alevi şeklinde görülür, böyle morfolojiye sahip koklara diplokok denir.

#11

SORU: Streptokoklar(streptococci) mikroskopta nasıl görülür?


CEVAP: Koklar birbirlerine paralel düzlemler üzerinde bölündükten sonra koklar birbirlerine bağlı kalır, zincir oluşturur ve mikroskobik incelemede dizilmiş tesbih taneleri şeklinde görülür, böyle morfolojiye sahip koklara streptokok denir.

#12

SORU: Stafilokoklar(staphylococci) mikroskopta nasıl görülür?


CEVAP: Koklar çeşitli yönlerde bölündükten sonra koklar birbirlerine bağlı kalır, kümeler oluşturur ve mikroskopik incelemede üzüm salkımı şeklinde görülür, böyle morfolojiye sahip koklara stafilokok denir.

#13

SORU: Tetrakoklar (tetracocci)/Tetradlar mikroskopta nasıl görülür?


CEVAP: Koklar birbirlerine dikey iki yönde ve bir düzlem üzerinde bölündükten sonra dörtlü koklardan meydana gelen gruplar oluşturur ve mikroskopik incelemede dörtlü kok şeklinde görülür, böyle morfolojiye sahip koklara tetrakok denir.

#14

SORU: Sarsinalar(sarcinae) mikroskopta nasıl görülür?


CEVAP: Koklar birbirlerine dikey üç yönde bölündükten sonra 8-12-16 koklardan meydana gelen gruplar oluşturur ve mikroskopik incelemede balya şeklinde görülür, böyle morfolojiye sahip koklara sarsina denir.

#15

SORU: Çomak şekilli bakteriler; basiller (tekili bacillus, çoğulu bacilli)’in morfolojik özellikleri nasıldır?


CEVAP: Asiller boyları enlerinden daha uzun olan çomakçık veya silindir şeklinde bir morfolojiye sahiptir. Basiller büyüklüklükleri ve morfolojileri bakteri türleri arasında oldukça farklılık gösteren bakterilerdir.

#16

SORU: Bacillus anthracis türü mikroskopta nasıl görülür?


CEVAP: Basiller büyüklüklükleri ve morfolojileri bakteri türleri arasında oldukça farklılık gösteren bakterilerdir. Örn Salmonella spp., Clostridium spp., Bacillus spp. kenarlarından bir veya iki uca doğru daralmış, Brucella spp., Haemophilus spp., boyu enine yakın kok ile basil arası şekilde kokoid veya kokobasil, Campylobacter spp., S harfi veya martı kanadı, Pasteurella spp., bipolar (dokulardan yapılan boyalı preparatlarda), Clostridium tetani (sporlu formu), davul tokmağı, C.botulinum (sporlu formu), raket, C. Chauvoei (sporlu formu), limon, Corynebacterium spp. X,Y,V,T veya çin harşeri, Fusiformis nodosus, iki kenarı dış bükey,uçları sivri görünüşlü mekik, Bacillus anthracis suni kültür ortamlarındaki kolonilerden yapılan boyamalarda sporlu ve saç benzeri uzun filamentler tarzında görülürler.

#17

SORU: Sarmal şekilli bakteriler; spiraller mikroskopta nasıl görülür?


CEVAP: Spiraller boyları enlerinden çok daha uzun olan kıvrımlı bir morfolojiye sahiptir. Kıvrım özelliği ve sayısı bakteri türleri arasında farklılık göstermektedir. Spiral bakteriler vibriolar, spiriller ve spiroketler olarak 3 gruba ayrılır. Vibrio spp. bir kıvrımlı (virgül şeklinde), Spirillum spp. birden fazla kıvrımlı görülmektedir. Spiroketlerden, Treponema spp. kıvrımları sık ve dik, kıvrımların yüksekliği uçlara doğru giderek azalmış, Borrelia spp. kıvrımları geniş, Leptospira spp ise kıvrımları çok sık ve kısa, bir veya iki ucu çengel gibi kıvrılmış tarzda görülürler.

#18

SORU: Gram pozitif bakteri hücre duvar yapısı nasıldır?


CEVAP: Gram- pozitif bakterilerin hücre duvarı kalın, (2080 nm) gram- negatif bakterilerin hücre duvarı incedir. Gram- pozitif bakterilerin hücre duvarı başlıca iki temel kısımdan oluşmaktadır. Bunlardan biri hücre duvarı kuru ağırlığının %40-90’ını oluşturan peptidoglikan (murein, mukopeptid, glikopeptid) diğeri ise antijenik bir özelliğe sahip olan teikoik asittir. İki tip teikoik asit (teikoik asit/ribitol teikoik asit/ duvar teikoik asit ve gliserol teikoik asit/lipoteikoik asit/membran teikoik asit) vardır. Gram pozitif bakterilerin tümünde lipoteikoik asit bulunurken, bazıları ribitol teikoik asit içermez. Gram-pozitif olan Mycobacterium spp.’nde diğer bakterilerden farklı olarak hücre duvarında lipid oranı yüksektir (hücre duvarının yaklaşık 1/3 ünü oluşturur) ve bu durum bakterilere asidorezistans özellik kazandırmaktadır.

#19

SORU: Bakteriler kendilerinde şagella bulunmasına ve konumuna göre başlıca kaç gruba ayrılır?


CEVAP: Bakteriler kendilerinde şagella bulunmasına ve konumuna göre başlıca 3 temel gruba ayrılır Atrik: Hiç şagella olmaması. Örn; Bacillus anthracis Monotrik Şagellalanın tek kutupta bir tane olarak bulunması. Örn; Vibrio cholerae Multitrik: Bakterilerde birden fazla şagella bulunması. - Amfitrik: Şagellaların iki kutupta birer tane olarak karşılıklı olarak bulunması Örn; Spirillum minus - Lofotrik :Şagellaların tek veya iki kutupta bir demet halinde bulunması Örn; Pseudomonas aureginosa - Peritrik: Şagellaların bakterinin her tarafında bulunması. - Örn; Escherihia coli, Proteus vulgaris Monolateral: Şagellaların bakterinin bir yanında bulunması. - Örn;Selenomas ruminantiu

#20

SORU: Bakterilerin beslenme tarzına göre sınırlandırılmasındaki temel kriterler nelerdir?


CEVAP: sınırlandırılmasındaki temel kriterler nelerdir? Bakterilerin beslenme tarzına göre : Bakterilerin beslenme tarzlarına göre sınışandırılmasında temel olarak üç kriter dikkate alınmaktadır. Sınışama karbon kaynakları, enerji kaynakları ve elektron kaynaklarına göre yapılmaktadır. Bakteriler gelişme için karbonun tek kaynağı olarak organik maddeler kullanırsa heterotrof, CO2 kullanırsa ototrof, enerji kaynağı olarak radiant enerji (ışık) kullanırsa fototrof, organik ve inorganik maddeler kullanırsa kemotrof, elekton kaynağı olarak inorganik maddeler kullanırsa lithotrof, organik maddeler kullanırsa organotrof olarak isimlendirilmektedir. Birçok lithotrofik bakteri ototrofik, organotrofik bakteri ise heterotrofiktir. İnsan ve hayvanlarda hastalık oluşturan bakterilerin çoğu LBV106U - TEMEL VETERİNER MİKROBİYOLOJİ VE İMMÜNOLOJİ Ünite 1: Bakterilerin Genel Özellikleri 3 kemoorganoheterotrof (C, enerji ve e- kaynağı organik) grubunda bulunmaktadır.Paratrof mikrorganizmalar (bakteriler (riketsialar, klamidialar ), viruslar) kendileri için gerekli enerjiyi konakçı hücrenin biyosentez olayları sonu oluşan enerjiden sağlar. Saprofit mikroorganizmalar ise ihtiyaç duydukları maddeleri cansız, çürümüş organik maddelerden sağlar. Bu türmikrorganizmaların doğadaki madde değişimine önemli katkısı olmaktadır.

#21

SORU: Bakterilerde aktif transport nasıl gerçekleşmektedir?


CEVAP: Bu görevi bakteriler tarafından sentezlenen ve dışarı verilen hidrolizan enzimler (ekzoenzim) yerine getirirler. Bakterilerin dışındaki ortamda ekzoenzimler yardımı ile hücre membranlarından geçebilecek boyutlara indirilen gıda maddeleri (protein, karbonhidrat, lipid vs.) içeri girdikten sonra da sitoplazma içinde ayrışmasına devam edebilir ve en küçük yapı taşlarına kadar ayrışabilirler. Lüzumlu olduğu durumlarda da fazla ayrışmadan üniteler halinde hücre içinde ve özel depolarda tekrar kullanılmak üzere muhafaza edilebilirler. Sitoplazma da devam eden ayrışma olaylarını içerde kalan ve dışarı bırakılmayan endoenzimler katalize ederler (disimilasyon - katabolizma). Bakteriler, sonradan bu yapı taşlarından veya daha büyük moleküllerden, kendilerine lüzumlu olan maddeleri (protein, polisakkarid, lipid, enzim vs.) sentezlerler (asimilasyon-anabolizma). Bu iki ve çok önemli olan ve birbirlerini izleyen biyokimyasal olay bakterilerde metabolizmayı oluşturur.

#22

SORU: Bakterilerde üreme durumu evreleri nelerdir?


CEVAP: - Latent dönem (lag fazı): Bu dönemde bakterilerde metabolizma artar, ancak bölünerek çoğalma başlamaz ? - 2.Üreme dönemi (logaritmik(log) faz): Bu dönemde bakteriler kendi türlerine özgü bir generasyon süresi içinde ve belli aralıklrla bölünerek çoğalma

#23

SORU: Bakteriler üreme ısısı derecelerine göre temel olarak kaç gruba ayrılırlar?


CEVAP: - Psikrofilik (soğuk seven) bakteriler: Bu bakteriler 0-20 °C da gelişebilir, ? 15 °C de optimal gelişme gösterirler. Toprak,su deniz ve göllerde yaşayan bazı bakteriler ile balıklarda ve soğuk kanlı hayvanlarda hastalık oluşturan bakteriler bu bölüme gir

#24

SORU: Bakteriler üremeleri için oksijene olan ihtiyaçlarına göre temel olarak kaç gruba ayrılmaktadır?


CEVAP: - Aerobik bakteriler: Bu bakteriler havada bulunan orandaki kadar oksijen içeren ortamlarda ürerler. Örn; Mycobacterium tuberculosis, Bacillus anthracis. - Mikroaerofil bakteriler; Bu mikroorganizmalar havada bulunan orandaki kadar oksijen içeren ortamlar

#25

SORU:

 E. H. Haeckel'e göre protistalar hangi canlılardan oluşur?


CEVAP:

E. H. Haeckel 1866 yılında bu tek hücreli canlıları bitki ve hayvanlardan ayırmak için protista adı altında ayrı bir grup altında toplamıştır. Protistalar, algler, protozoonlar, mantarlar ve bakterilerden oluşmakta idi.


#26

SORU:

Prokaryot ve ökaryotlar arasındaki temel farklar nelerdir?


CEVAP:

Prokaryotik hücreler ile ökaryotik hücreler arasındaki temel farklar şunlardır; prokaryotik hücrelerde genellikle sirküler tek kromozom, plasmid (yaygın ), mesosom, hücre duvarında peptidoglikan ve 70S karakterinde ribozom bulunmakta, nükleer membran, nukleolus, kromozomda histon, kloroplast, mitokondria, golgi aparatı ve endoplazmik retikulum bulunmamakta, ökaryotik hücrelerde ise birden fazla lineer kromozom, plasmid (nadir), nuklear membran, nukleolus, kromozomda histon, kloroplast, mitokondria, golgi aparatı, endoplazmik retikulum ve 80S karakterinde ribozom bulunmakta, mesosom, hücre duvarında peptidoglikan bulunmamaktadır. Bakterilerin protistalardan farklı olduğunun anlaşılmasından sonra bakterilerin prokaryot grubunda yer almasına karar verilmiştir. Prokaryot grubunda bakteriler ve arkeler (arkebakteriler) bulunmaktadır.


#27

SORU:

Bakterilerin sınıflandırma şeması büyükten küçüğe nasıldır?


CEVAP:

Bir sınıflandırma şeması alem, bölüm, sınıf, takım, aile, cins, tür şeklindeki hiyerarşik sırada en büyük ve genel olan alem ile başlar, en küçük ve en özel olan tür ile sona erer.


#28

SORU:

Bakterilerin isimlendirilmeleri nasıl yapılır? Örneklerle açıklayınız.


CEVAP:

İsimlendirme organizmalara belirlenmiş kurallara uygun olarak isim verme işlemidir. Bakteriler binomial sisteme göre isimlendirilmektedir. Bakterilerin bilimsel isimleri genellikle iki kelimeden oluşmaktadır. İlk kelime cins (genus) ismini gösterir ve ilk harfi büyük olarak yazılır. İkinci kelime ise, tür (species) ismi olup küçük harfler ile yazılır. Örn; Bacillus anthracis. Bazı bakterilerin alt türleri bulunabilmekte ve bu bakterilerin alt türleride Örn; Campylobacter fetus subsp. veneralis şeklinde isimlendirilir. Cins isimleri, bakteriyi bulan kişinin ismi Örn; Brucella (Bruce) melitensis, bakteri morfolojisi Örn; Staphylococcus (üzüm salkımı) aureus, tür isimleri ise bakterinin yerleştiği yer Örn; Escherichia coli (coli: kolon), oluşturduğu lezyon veya hastalık Örn; Arcanobacterium pyogenes (pyogenes: irin oluşturma), Brucella abortus (abortus: yavru atma), koloni rengi Örn; Staphylococcus aureus (aureus: altın sarısı) gibi özellikleri ile ilişikili olabilir. İsimlendirmede genellikle latince kullanılır ve bakteri isimleri italik harfler ile yazılır. Tür adı sabittir, eğer yeni bilgiler ışığında bakteri farklı bir cinse sokulursa cins ismi değişebilir. Örn; Arcanobacterium pyogenes in eski isimleri Corynebacterium pyogenes, Actinomyces pyogenes dir. Bakteri isimleri ilk olarak açık şekilde yazıldıktan sonra genus isminin sadece ilk harfi ve tür ismi yazılarak Örn; Staphylococcus aureus - S. aureus şeklinde kısaltılma yapılır. Cins isminden sonra italik olmayan şekilde yazılan sp. (species) türü, spp. (species) ise türleri anlamına gelmektedir. Örn; Brucella sp. ve Brucella spp., Brucella türü ve türleri anlamına gelir.


#29

SORU:

Koloni nedir? Bakteri kolonileri nasıl oluşur?


CEVAP:

Bir bakteri uygun bir katı besiyerinde, uygun koşullarda (ısı, rutubet, oksijen vs.) yeterli süre inkube edilerek üretilirse inkubasyon süresinin sonunda gözle görülebilen (1-4 mm çapında) milyonlarca bakterinin oluşturduğu koloniler oluşturur.


#30

SORU:

Koloniler incelenirken nelere dikkat edilir?


CEVAP:

Kolonilerin özellikleri bakteri türleri arasında farklılık göstermekte ve bu özellikler bakterilerin identifikasyonuna yardımcı olmaktadır. Koloniler incelenirken koloni oluşum süresi, büyüklük, tip, kıvam, saydamlık, renk, koku, hemoliz oluşturma özellikleri dikkate alınmaktadır.


#31

SORU:

Bakteriler arasında koloni oluşum sürelerinde farklılık var mıdır?


CEVAP:

Koloni oluşum süreleri bakteri türleri arasında farklılık göstermektedir. Örn; Escherichia coli 24 saat, Brucella abortus 3-4 gün, Mycobacterium tuberculosis 1520 gün sonra koloni oluşturmaktadır.


#32

SORU:

Bakterilerde koloni büyüklükleri arasında bir farklılık var mıdır?


CEVAP:

Koloni büyüklüğü, uygun koşullar altında türlere özel bir karakter taşır. Bakteriler S-, R-, M- ve L- tipi olmak üzere temel olarak 4 tip koloni oluştururlar. Kenarlı ve yüzeyi düzgün, kabarık, nemli ve homojen yuvarlak koloniler S-tipi (Örn: Pasteurella multocida, Staphylococcus aureus, Salmonella pullorum kolonisi), kenarları ve yüzeyi düzgün olmayan, yassı koloni ler R- tipi (Örn: Bacillus anthracis kolonisi), yapışkan, öze değdirildiğinde iplik gibi uzayabilen koloniler M- tipi (Örn: Klebsiella pneumoniae kolonisi) ve düğme tarzında veya sahanda yumurta görünümlü koloniler L-tipi (Örn: Mycoplasma mycoides kolonisi) olarak olarak ifade edilmektedir. Birçok bakteri ilk izolasyonda S tipi koloni oluştururken, bazı bakteriler (Örn; Bacillus anthracis) R tipi koloni oluşturmaktadır. Ayrıca eskimiş veya birçok pasaja maruz kalmış bakteri suşlarının oluşturdukları koloni tipi S tipinden R tipine dönüşebilmektedir.  


#33

SORU:

Pleomorfik bakteri ne demektir?


CEVAP:

Tek karakteristik bir morfoloji göstermeyen,birden fazla morfoloji gösteren bakterileri ifade eder.


#34

SORU:

Bakteriler mikroskopik morfoloji özelliklerine göre temel olarak kaça ayrılır?


CEVAP:

Bakteriler mikroskopik morfoloji özelliklerine göre temel olarak yuvarlak, çomak ve sarmal şekilli bakteriler olmak üzere üç gruba ayrılmaktadır.


#35

SORU:

Yuvarlak şekilli bakterilerin özellikleri nelerdir?


CEVAP:

Yuvarlak şekilli bakteriler; koklar (tekili coccus, çoğulu cocci): Koklar ortalama çapları 0.8 -1.5 µm olan yuvarlak şekilli bakterilerdir. Üreme esnasında birbirlerinden ayrılmayarak yan yana gelerek veya grublar oluşturarak değişik şekiller oluşturmaktadır.


#36

SORU:

Diplokok bakterilerin özellikleri nelerdir?


CEVAP:

Diplokoklar(diplococci): Koklar tek yönde bölündükten sonra oluşan iki yeni hücre ikişer ikişer birbirlerine yapışık olarak kalır ve mikroskopik incelemede kahve çekirdeği/fasulye veya lanset/mum alevi şeklinde görülür, böyle morfolojiye sahip koklara diplokok denir. Örn; Neisseria meningitidis veya Streptococcus pneumoniae 


#37

SORU:

Streptokok bakterilerin özellikleri nelerdir?


CEVAP:

Streptokoklar(streptococci): Koklar birbirlerine paralel düzlemler üzerinde bölündükten sonra koklar birbirlerine bağlı kalır, zincir oluşturur ve mikroskopik incelemede dizilmiş tesbih taneleri şeklinde görülür, böyle morfolojiye sahip koklara streptokok denir. Streptokokların zincir uzunluğu (5 - 100 koktan oluşan) türler arasında farklılık gösterebilmektedir. Örn Streptococcus agalactia 


#38

SORU:

Stafilokok bakterilerin özellikleri nelerdir?


CEVAP:

Stafilokoklar(staphylococci): Koklar çeşitli yönlerde bölündükten sonra koklar birbirlerine bağlı kalır, kümeler oluşturur ve mikroskopik incelemede üzüm salkımı şeklinde görülür, böyle morfolojiye sahip koklara stafilokok denir. Örn; Staphylococcus aureus 


#39

SORU:

Tetrakok bakterilerin özellikleri nelerdir?


CEVAP:

Tetrakoklar (tetracocci)/Tetradlar: Koklar birbirlerine dikey iki yönde ve bir düzlem üzerinde bölündükten sonra dörtlü koklardan meydana gelen gruplar oluşturur ve mikroskopik incelemede dörtlü kok şeklinde görülür, böyle morfolojiye sahip koklara tetrakok denir. Örn; Gaffkya homari 


#40

SORU:

Sarsina bakterilerin özellikleri nelerdir?


CEVAP:

Sarsinalar(sarcinae): Koklar birbirlerine dikey üç yönde bölündükten sonra 8-1216 koklardan meydana gelen gruplar oluşturur ve mikroskopik incelemede balya şeklinde görülür, böyle morfolojiye sahip koklara sarsina denir. Örn; Sarcina maxima 


#41

SORU:

Çomak şekilli bakterilerin özellikleri nelerdir?


CEVAP:

Çomak şekilli bakteriler; basiller (tekili bacillus, çoğulu bacilli): Basiller boyları enlerinden daha uzun olan çomakçık veya silindir şeklinde bir morfolojiye sahiptir. Basiller büyüklüklükleri ve morfolojileri bakteri türleri arasında oldukça farklılık gösteren bakterilerdir. Örn Salmonella spp., Clostridium spp., Bacillus spp. kenarlarından bir veya iki uca doğru daralmış, Brucella spp., Haemophilus spp., boyu enine yakın kok ile basil arası şekilde kokoid veya kokobasil, Campylobacter spp., S harfi veya martı kanadı, Pasteurella spp., bipolar (dokulardan yapılan boyalı preparatlarda), Clostridium tetani (sporlu formu), davul tokmağı, C.botulinum (sporlu formu), raket, C. chauvoei (sporlu formu), limon, Corynebacterium spp. X,Y,V,T veya çin harfleri, Fusiformis nodosus, iki kenarı dış bükey,uçları sivri görünüşlü mekik, Bacillus anthracis (Şekil 1.6), suni kültür ortamlarındaki kolonilerden yapılan boyamalarda sporlu ve saç benzeri uzun filamentler tarzında görülürler.


#42

SORU:

Sarmal şekilli bakterilerin özellikleri nelerdir?


CEVAP:

Sarmal şekilli bakteriler; spiraller: Spiraller boyları enlerinden çok daha uzun olan kıvrımlı bir morfolojiye sahiptir. Kıvrım özelliği ve sayısı bakteri türleri arasında farklılık göstermektedir. Spiral bakteriler vibriolar, spiriller ve spiroketler olarak 3 gruba ayrılır. Vibrio spp. bir kıvrımlı (virgül şeklinde), Spirillum spp. birden fazla kıvrımlı görülmektedir. Spiroketlerden, Treponema spp. kıvrımları sık ve dik, kıvrımların yüksekliği uçlara doğru giderek azalmış, Borrelia spp. kıvrımları geniş, Leptospira spp ise kıvrımları çok sık ve kısa, bir veya iki ucu çengel gibi kıvrılmış tarzda görülürler. Çeşitli bakterilere ait örnekler aşağıdaki şekillerde görülmektedir.


#43

SORU:

İnvolusyon form nedir?


CEVAP:

Optimal koşullarda hep aynı morfolojiyi gösteren bakteriler (Örn; Yersinia pestis), optimal olmayan koşularda üretildiğinde, normal morfolojilerinden farklı olarak oval, yuvarlak, flamentöz gibi değişik morfolojilerden oluşan involusyon formunu oluştururlar.


#44

SORU:

Bakterilerin büyüklükleri ne kadardır?


CEVAP:

Bakterilerin büyüklükleri, yuvarlak biçimdeki bakteriler: 0.4 -1.2 mm, çomak biçimdeki bakteriler: 0.2-1.0 x 0.5-10.0 mm, sarmal biçimdeki bakteriler: 0,150.25 x 5-20 mm arasında değişmektedir.


#45

SORU:

Antijenite ne demektir?


CEVAP:

Yabancı bir maddenin immun sistemi uyarabilme kapasitesini ifade eder.


#46

SORU:

Toksijenite ne demektir?


CEVAP:

Bir mikrorganizmanın toksin oluşturabilme kapasitesini ifade eder.


#47

SORU:

Virulens ne demektir?


CEVAP:

Patojen (hastalık oluşturma yeteneğinde olan) bir mikroorganizmanın hastalık oluşturma şiddetini, derecesini ifade eder.


#48

SORU:

Peptidoglikan ne demektir?


CEVAP:

N -asetil glukoz amin (NAGA) ve N-asetil muramik asit (NAMA) rezidülerinden oluşmuş bir polimerdir.


#49

SORU:

Bir bakterinin dış yapısında neler bulunur?


CEVAP:

Dış yapılar hücre duvarı, kapsül, mukoid/yapışkan tabaka (slime layer), S tabaka (surface layer), flagella (flagellum), fimbria( pilus) dan oluşmaktadır. Bu yapılar bakterilerin dış etkilerden korunması, çeşitli substansların bakterilere bağlanması, bakterilerin çeşitli hücrelere bağlanması, hareket ve antijenite (immunojenite), toksijenite, virulens ile ilişkilidir. Bakterilerin dış yapıları bakterinin yaşamı için zorunlu yapılar değildir, bu yapılar olmadan da uygun koşullarda yaşayabilirler.


#50

SORU:

Gram pozitif bakterilerin hücre duvarı nasıl özelliktedir?


CEVAP:

Gram- pozitif bakterilerin hücre duvarı kalın, (20-80 nm) gram- negatif bakterilerin hücre duvarı incedir. Gram- pozitif bakterilerin hücre duvarı başlıca iki temel kısımdan oluşmaktadır. Bunlardan biri hücre duvarı kuru ağırlığının %40-90’ını oluşturan peptidoglikan (murein, mukopeptid, glikopeptid) diğeri ise antijenik bir özelliğe sahip olan teikoik asittir. İki tip teikoik asit (teikoik asit/ribitol teikoik asit/ duvar teikoik asit ve gliserol teikoik asit/lipoteikoik asit/membran teikoik asit) vardır. Gram pozitif bakterilerin tümünde lipoteikoik asit bulunurken, bazıları ribitol teikoik asit içermez. Gram-pozitif olan Mycobacterium spp.’nde diğer bakterilerden farklı olarak hücre duvarında lipid oranı yüksektir (hücre duvarının yaklaşık 1/3 ünü oluşturur) ve bu durum bakterilere asidorezistans özellik kazandırmaktadır.


#51

SORU:

Gram negatif bakterilerin hücre duvar yapısı özellikleri nasıldır? İnsan ve hayvanlar açısından ne gibi bir önemi vardır?


CEVAP:

Gram-negatif bakterilerde hücre duvarı daha kompleks bir yapı karakteri göstermektedir. Bunlarda teikoik asit bulunmadığı gibi peptidoglikan tabakası hem daha az kalınlıkta (hücre duvarının %5-10’u kadar) ve hem de ortada lokalize olmuştur. Gram-negatif bakterilerde sitoplazmik membranın dışında bulunan hücre duvarı başlıca iki katmandan oluşmaktadır. Bu katmanlardan biri dış membran olup lipopopolisakkarid (LPS), protein, fosfolipid, lipoproteinden oluşmaktadır, diğeri ise peptidoglikan olup dış membran ile ve sitoplazmik membran arasında yer almaktadır. Dış membranın dış kısmında bulunan LPS, insanlar ve hayvanlar için oldukça toksiktir ve gram negatif bakterilerin endotoksini olarak isimlendirilir, hücre yüzeyine sıkıca bağlıdır ve yalnızca hücre parçalandığında açığa çıkar. LPS, lipid A ve polisakkaridlere ayrıştığında toksisitenin tümü lipid A kısmına aittir. Endotoksinler ateş, şok ve ölüm tablolarına neden olabilir. Polisakkarid bölüm ise bakterinin O antijeni olarak isimlendirilen major yüzey antijenidir. Çok sayıda O antijeni vardır.


#52

SORU:

Asidorezistans nedir?


CEVAP:

 Bazik fuksin gibi boyalar ile boyandıktan sonra, asit alkol ile kolaylıkla dekolorize edilemeyen bakterileri ifade eder.


#53

SORU:

Serotiplendirme nedir?


CEVAP:

Mikroorganizmaların antijenik özelliklerine göre tiplendirilmesini ifade eder.


#54

SORU:

Hücre duvarı yapısında bulunan antijenik yapılar nelerdir?


CEVAP:

Polisakkarid bölüm ise bakterinin O antijeni olarak isimlendirilen major yüzey antijenidir. Çok sayıda O antijeni vardır. Sadece Salmonella genusunda 1000’in üzerinde O antijeni tanımlanmıştır. Salmonellaları serotiplendirimede hücre duvarı somatik O antijeni ve flagella H antijeninden yararlanılır. Dış membranda yer alan diğer anijenik yapı ise trimer moleküller halinde bulunan porin proteinleridir. Bunlar dış mebranın altında bulunan peptidoglikan tabakasına kadar uzanırlar. Bu trimer moleküller ortasında spesifik ve nonspesifik kanallar bulunur.


#55

SORU:

Bakterilerin hücre duvarında lipopolisakkarit (LPS) katmanın hemen altında yer alan diğer katmanlar hangisidir?


CEVAP:

Dış membranın ikinci tabakasını fosfolipid teşkil eder. Bu tabaka peptidoglikana yöneliktir ve her ikisi arasında periplazmik boşluğun bir bölümü bulunur. Periplazmik boşlukların içerisi periplazmik jel ile doludur. Bu jel içinde fosfatazlar, nukleazlar, beta laktamazlar, karbonhidrat bağlayan proteinler, aminoasitler, iyonlar bulunur. Dış membranın içine doğru uzanan ve orjinini peptidoglikandan alan Braun lipoproteinler heriki tabaka arasında bağlantı kurmada önemli rollere sahiptirler.


#56

SORU:

akteri çeşitlerinde hücre duvarı arasında ne gibi farklılıklar vardır?


CEVAP:

Gram negatif bakterilerde hücre duvarının ikinci katmanı peptidoglikan tabakasıdır ve sitoplazmik membranın üstünde yer almaktadır. Bu iki tabaka arasında da periplazmik boşluğun diğer bir bölümü bulunur. Gram pozitif bakterilerde ise periplazmik boşluk bölünmüş değildir. Peptidoglikan, hücre duvarı kuru ağırlığının yaklaşık %10’u kadardır. Mikoplazmalarda ve üreoplazmalarda hücre duvarı bulunmaz. Bazı bakterilerde sitoplazmik membran, hücre duvarı ve hücre duvarını çevreleyen özgül protein, polisakkarid ve diğer yapıdaki maddelerin tümü hücre zarfını oluşturmaktadır.


#57

SORU:

Hücre duvarının mekanik veya kimyasal yollarla giderilmesi durumunda bakteri formları ne gibi değişikliğe uğrar?


CEVAP:

Hücre duvarının mekanik veya kimyasal yollarla giderilmesi durumunda gram pozitif bakterilerde protoplast, gram negatif bakterilerde sferoplast formları oluşur.


#58

SORU:

Bakterilerdeki hücre duvarının görevleri nelerdir?


CEVAP:

Bakteri hücre duvarı, bakterilere şekil verir, çevresel etkilerden ve kendi iç osmotik basıncına (5-20 atmosfer) karşı korur, permeabilitenin, osmosisin sağlanmasını ve devam ettirilmesini sağlar, bölünme ve sporulasyonda rol oynar, bakteriyofajların, plasmidlerin, antikorların, komplementlerin, çeşitli bakteriosinlerin, genetik materyallerin ve substansların bağlanmasında reseptör bölgeler oluşturur ve bakterilerin antijenik, toksijenik,virulens faktörlerinin oluşturulmasında etkin fonksiyona sahiptir.


#59

SORU:

Bakterilerin kapsülü ne gibi özelliklere sahiptir ve ne işe yarar?


CEVAP:

Bazı bakterilerde hücre duvarının dışında bulunan kalınlığı (0.2-10 µm) ve yapısı bakteri türlerine göre farklılık gösterebilen örn; Klebsiella pneumoniae, Pasteurella multocida, Clostridium welchii, Streptococcus pneumoniae da polisakkarid, Bacillus anthracis de protein (D-glutamik asit), Bacillus megaterium da polisakkarid+protein özellikte olan ve jelatinöz, viskoz mukoid karakterde hücre duvarına sıkıca bağlı bir katmandır. Kapsül bakteriyi dış çevredeki ve vücut içindeki birçok zararlı etkilerden korur, antifagositik etkiye sahiptir, patojenik bakterilerin virulensi ve antijenitesi ile ilişkilidir.


#60

SORU:

Bakterilerin mukoid tabakası ne işe yarar?


CEVAP:

Bazı bakterilerde hücre duvarı dışında, hücreyi kuşatan kapsülün aksine organize olmamış, hücre duvarına gevşek olarak bağlı, kolaylıkla uzaklaştıralabilen, polisakkarid, glikoprotein ve glikolipid yapısında ekstrasellüler substanslardır. Bu substans bakterilerin dış etkilerden korunmasında ve çeşitli yüzeylere yapışmasında rol oynar.


#61

SORU:

Bakterilerdeki S tabakası ne işe yarar?


CEVAP:

Bazı bakterilerde hücre duvarı dışında, hücreyi kuşatan organize olmuş, hücre duvarına sıkı olarak bağlı, kolaylıkla uzaklaştıralamayan protein veya glikoprotein yapısında ekstrasellüler substanslardır. Bu substansın tam fonksiyonu bilinmemekle beraber bakterilerin dış etkilerden korunması ve virulensi ile ilişkili olabileceği düşünülmektedir.


#62

SORU:

Bakterilerdeki flagellaların özellikleri nelerdir, ne işe yarar?


CEVAP:

Bazı bakterilerde boyu (3-20 µm), kalınlığı (20nm) ve sayısı (1-100) bakteri türlerine göre farklılık gösterebilen protein özellikte olan bir hareket organelidir. Flagella proteini H antijeni olarak adlandırılır ve bakteri türlerine göre değişiklik gösterir, bu nedenle serotiplendirmede yararlanılır. Flagellalar hücre duvarı ve sitoplazmik membranda bulunan bazal granül (blefaroplast) adı verilen ve disklerden oluşan bir yapıdan orjin alırlar. Hücre duvarı dışına çıkınca bir dirsek oluşturarak dalgalı bir tarzda devam ederler. Gram-negatif bakterilerde bazal granüllerde iki çift disk bulunmasına karşın, Gram-pozitif bakterilerde peptidoglikanın sağlamlığı nedeniyle sadece bir çift disk bulunur. Bakterinin aktif hareketinde rol oynar ve bakterilerin besin maddelerine yaklaşmasını ve bazı maddelerden uzaklaşmasını sağlar.


#63

SORU:

Bakterilerdeki flagella kaç türlüdür?


CEVAP:

Bakteriler kendilerinde flagella bulunmasına ve konumuna göre başlıca 3 temel gruba ayrılır 

1. Atrik: Hiç flagella olmaması. Örn; Bacillus anthracis 

2. Monotrik Flagellalanın tek kutupta bir tane olarak bulunması. Örn; Vibrio cholerae 

3. Multitrik: Bakterilerde birden fazla flagella bulunması. 

a. Amfitrik: Flagellaların iki kutupta birer tane olarak karşılıklı olarak bulunması Örn; Spirillum minus 

b. Lofotrik :Flagellaların tek veya iki kutupta bir demet halinde bulunması Örn; Pseudomonas aureginosa 

c. Peritrik: Flagellaların bakterinin her tarafında bulunması. Örn; Escherihia coli, Proteus vulgaris 

d. Monolateral: Flagellaların bakterinin bir yanında bulunması. Örn; Selenomas ruminantium


#64

SORU:

Fimbria nedir, pilusla arasındaki fark nedir?


CEVAP:

Bazı bakterilerde, özellikle gram negatif bakterilerde sitoplazmik membrandan orjin alan protein özellikte olan flamentöz uzantılardır. Bu uzantılar fimbria(çoğulu fimbriae) ve pilus (çoğulu pili) olarak isimlendirilmektedir. Bu iki kelime birbirinin yerine kullanılabilmekte ise de bakterilerin hücrelere tutunarak kolonize olmasında ve infeksiyon oluşturmasında rol oynayanlara fimbria (Örn; Buzağı ve kuzularda ishallere neden olan enterotoksijenik E.coli’lerin K99 fimbriası), bakteriler arasında genetik madde aktarımında rol oynayanlara ise pilus (seks pilusu) denilmesi tercih edilmektedir. Fimbria ile pilus karşılaştırılacak olursa, fimbriaların piluslara göre boyu ve kalınlığı az, sayıları ise çok fazladır.


#65

SORU:

Bakterilerin iç yapılarında neler vardır?


CEVAP:

İç yapılar ise hücre membranı, sitoplazma, mesosom, ribozom, sitoplazmik granül, pigment, endospor, çekirdek, plazmid, transpozon ve faj (profaj) dan oluşmaktadır.


#66

SORU:

Bakterilerin hücre membranı hangi özelliklere sahiptir?


CEVAP:

Hücre membranı, hücre duvarının altında, sitoplazmayı saran, kalınlığı 5-10 nm arasında değişen, temel olarak fosfolid ve proteinden ve çok az miktarlarda karbonhidratdan oluşan bir zardır. Mikoplazmalar diğer bakterilerden farklı olarak hücre membranında sterol içerir. Hücre membranı sitoplazmayı sarar ve korur, selektif permeabilite ve osmatik basıncın ayarlanmasında, metabolizmada birtakım enzimatik reaksiyonların sağlanmasında, hücre bölünmesinde ve sporulasyonda rol oynar.


#67

SORU: Bakterilerin sitoplazması ne gibi özelliklere sahiptir?


CEVAP: Sitoplazma Bakteriyel sitoplazma saydam, kollodial karakterde olup organik ve inorganik maddelerden oluşmuştur. Sitoplazma içinde mesosom, ribozom, sitoplazmik granül, pigment, endospor, çekirdek, plazmid, transpozon ve faj bulunmaktadır.

#68

SORU:

Mesosomlar ne işe yarar?


CEVAP:

Mesosomlar sitoplazmik membrandan orjin alırlar. Yapıları vesiküler veya lamellar bir karakter gösterir. Bakterilerde DNA replikasyonunda, hücre bölünmesinde ve sporulasyonda rol oynarlar.


#69

SORU:

Ribozomlar nelerdir, ne işe yarar?


CEVAP:

Ribosomlar Ribozomların yapısı, protein ve rRNA dan oluşmuştur, 70S karakterindedir, sayısı ve büyüklükleri (10-20 nm) türlere göre değişebilmektedir. Özellikle protein sentezinde rol oynarlar.


#70

SORU:

Sitoplazmik granüller bakterilerde ne işe yarar?


CEVAP:

Sitoplasmik Granüller (Sitoplazmik İnkluzyon Cisimcikleri); Sitoplazmada farklı yapıda ve fonksiyona sahip çeşitli granüller (polisakkarid, lipid, sülfür ve metakromatik (Volutin,Babes-Ernst) granüller) bulunmaktadır. Bu granüller bakterilerde enerji ve besin kaynağı olarak görev yaparlar. 


#71

SORU:

Bakterilerde pigment ne işe yarar?


CEVAP:

Pigmentler bazı bakteriler hücre içinde kalan (suda erimeyen) veya hücre dışına çıkan (suda eriyebilen) renkli maddeler (pigment) oluştururlar.Bakteriyel pigmentler çok farklı kimyasal yapıda (Örn: karotenoidler, melaninler vs) ve renkte (Örn; sarı, kırmızı vs.) olabilir. Hücre içinde kalan pigment oluşturan bakterilerin, besiyerinde oluşturdukları kolonileri, oluşturdukları pigmentin özel renginde (Örn; Staphylococcus aureus, sarı, Serratia marcescens kırmızı koloni oluşturur ), hücre dışına çıkan pigment oluşturan bakterilerin ise, üretildikleri besiyeri, oluşturdukları pigmentin özel rengindedir (Örn; Pseudomonas aeruginosa nın üretildiği besiyeri yeşil mavi renktedir).


#72

SORU:

Spor nedir, ne gibi özelliklere sahiptir, nasıl oluşur?


CEVAP:

Spor oluşumu bakterinin canlılığını sürdürebilmesi için aldığı yeni bir formdur. Bakteri sporu bir üreme elementi değildir. Sporda nukleus, sitoplazma, sitoplazmik membran, hücre duvarı, korteks, dış membran ve bazılarında dış muhafaza (ekzosporium) kısımları bulunmaktadır. Özellikle korteks sporun fiziksel ve kimyasal maddelere karşı direncinde en önemli kısımdır. B. anthracis’in sporları 100 °C de rutubetli ısıyı 2 saat direnç gösterebilir ve doğa koşullarında da 40-50 yıl canlılıklarını ve infektivitesini muhafaza edebilirler. Sporun şekli, büyüklüğü, konumu bakteri türlerine göre farklılık gösterir. Örn; Bacillus spp.’inde sporların çapı basilin genişliğinden küçük, Clostridium spp.’inde sporların çapı basilin genişliğinden büyüktür ve şişkinlik yaparak basile raket, limon, davul tokmağı gibi görüntü verir. Sporlar sentral (B. anthracis), terminal (C.tetani), subterminal (C. botulinum) ve lateral (B.laterasporus) konumda bulunabilir. Bakterilerde sporulasyon türlere ve koşullara bağlı olarak 5-13 saat sürebilir. Spordan tekrar vejetatif bakteri uygun koşullarda aktivasyon, germinasyon ve dışarı doğru gelişme aşamalarını geçirerek oluşur.


#73

SORU:

Plazmid nedir, bakteriler için ne önemi vardır?


CEVAP:

Plasmidler bazı bakterilerde kendi kromozomu dışında ekstrakromozomal olarak bulunan bakteri kromozomunun yaklaşık %1-2 si kadar olan, çift iplikçikli, sarmal ve sirküler DNA sekanslarıdır. Plasmidler bakteri kromozumundan bağımsız olarak çoğalabilirler ve bakteriden bakteriye aktarılabilirler. Bakterilerde hem morfolojik, hemde fonksiyon olarak farklı plasmidler bulunmaktadır. Plasmidler, bakterilere antibiyotik dirençliliği, metabolik özellikler, virulens özellikler vb. kazandırabilir.


#74

SORU:

Transpozon nedir, ne işe yarar?


CEVAP:

Transpozonlar kısa DNA sekansları olup, bakterilerin kromozomlarında ve/veya plasmid’lerinde bulunurlar ve yer değiştirebilirler. Plazmidlerden farklı olarak bağımsız olarak çoğalamazlar.Bakterilerin antibiyotiklere dirençliliğinde rol oynar.


#75

SORU:

Bakteriofaj nedir?


CEVAP:

Konakçısı bakteri olan ve bakteriyi infekte eden virusu ifade eder.


#76

SORU:

Profaj nedir?


CEVAP:

Bazı bakteriyofajlar (fajlar) bakteri DNA’sına integre olabilir ve kromozomun bir devamı haline gelerek onunla birlikte replike olur.Bu tür fajlara profaj denir.


#77

SORU:

Bir bakteri beslenmesi için temel olarak nelere ihtiyaç duyar?


CEVAP:

Bir bakteri temel olarak C, H, O, N, S. P, K, Mg, Ca, ve daha az olarak Fe, Mn, Zn, Co, Cu, and Mo ihtiyaç duymaktadır. Bu elementler su, inorganik iyonlar, küçük moleküller ve makromoleküller şeklinde bulunurlar ve hücrelerde yapısal veya fonksiyonel rol oynarlar.


#78

SORU:

Bakteriler beslenmelerine göre hangi sınıflara ayrılır?


CEVAP:

Bakteriler gelişme için karbonun tek kaynağı olarak organik maddeler kullanırsa heterotrof, CO2 kullanırsa ototrof, enerji kaynağı olarak radiant enerji (ışık) kullanırsa fototrof, organik ve inorganik maddeler kullanırsa kemotrof, elekton kaynağı olarak inorganik maddeler kullanırsa lithotrof, organik maddeler kullanırsa organotrof olarak isimlendirilmektedir. Birçok lithotrofik bakteri ototrofik, organotrofik bakteri ise heterotrofiktir. İnsan ve hayvanlarda hastalık oluşturan bakterilerin çoğu kemoorganoheterotrof (C, enerji ve e- kaynağı organik) grubunda bulunmaktadır.Paratrof mikrorganizmalar (bakteriler (riketsialar, klamidialar ), viruslar) kendileri için gerekli enerjiyi konakçı hücrenin biyosentez olayları sonu oluşan enerjiden sağlar. Saprofit mikroorganizmalar ise ihtiyaç duydukları maddeleri cansız, çürümüş organik maddelerden sağlar. Bu tür mikrorganizmaların doğadaki madde değişimine önemli katkısı olmaktadır.


#79

SORU:

Bakterilerde metabolizma nasıl gerçekleşir?


CEVAP:

Dış ortamda veya çevrede bulunan ve hücreye yarayışlı maddelerin molekülleri genellikle büyük olduğundan hücre duvarından geçemezler. Bunların aktif transport ile geçebilecek düzeye indirilmeleri gereklidir. Bu görevi bakteriler tarafından sentezlenen ve dışarı verilen hidrolizan enzimler (ekzoenzim) yerine getirirler. Bakterilerin dışındaki ortamda ekzoenzimler yardımı ile hücre membranlarından geçebilecek boyutlara indirilen gıda maddeleri (protein, karbonhidrat, lipid vs.) içeri girdikten sonra da sitoplazma içinde ayrışmasına devam edebilir ve en küçük yapı taşlarına kadar ayrışabilirler. Lüzumlu olduğu durumlarda da fazla ayrışmadan üniteler halinde hücre içinde ve özel depolarda tekrar kullanılmak üzere muhafaza edilebilirler. Sitoplazma da devam eden ayrışma olaylarını içerde kalan ve dışarı bırakılmayan endoenzimler katalize ederler (disimilasyon - katabolizma). Bakteriler, sonradan bu yapı taşlarından veya daha büyük moleküllerden, kendilerine lüzumlu olan maddeleri (protein, polisakkarid, lipid, enzim vs.) sentezlerler (asimilasyon-anabolizma). Bu iki ve çok önemli olan ve birbirlerini izleyen biyokimyasal olay bakterilerde metabolizmayı oluşturur. 


#80

SORU:

Bakterilerdeki katabolizma nasıl gerçekleşir?


CEVAP:

Katabolizma ile sentez için gerekli enerji ve yapı taşları hazırlanır, anabolizma ile tükenmiş olan ve gerekli bileşikler sentezlenir. Katabolizma olaylarında gıda maddelerinin ayrışması sonu önemli miktarda enerji açığa çıkar (ekzergonik reaksiyonlar) ve bu enerji yüksek enerji bağları halinde, ADP (adenosin difosfat) tarafından alınarak kendi fosfat bağları arasında muhafaza edilir. Sentez için gerekli olan enerji bu bağlardan sağlanarak yürütülür (endorgonik reaksiyonlar). Enerji verici reaksiyonlarda ADP nin ATP haline çevrilmesi yani yüksek enerjili bir fosfat bağı oluşturulması ile enerji bu fosfat bağında depolanır. Hücre içersindeki enerji isteyen sentezler esnasında yine özel enzimler aracılığı ile ATP, ADP haline çevrilir. Bu esnada çözülen yüksek enerjili bir fosfat bağından açığa çıkan enerji sentez için sarf edilir


#81

SORU:

Bakterilerde solunum ne şekilde gerçekleşir?


CEVAP:

Solunum başlıca iki tarzda oluşmaktadır; 

1. Aaerobik solunum: İnorganik ve organik substratların okside olduğu ve son H alıcısı olarak moleküler O2’nin kullanıldığı solunum tarzıdır. Aerobik ve bazı fakültatif bakterilerde görülür 

2. Anaerobik solunum: H alıcısı olarak O2 dışındaki inorganik ve organik substratların kullanıldığı solunum tarzıdır. Fakültatif anaerobik ve anaerobik bakterilerde görülür. H alıcısı olarak organik substratların kullanıldığı anaerobik koşullardaki solunuma fermentasyon denir.


#82

SORU:

Hastalık oluşturan bakterilerde üreme nasıl gerçekleşir?


CEVAP:

İnsan ve hayvanlarda hastalık oluşturan bakteriler ortadan ikiye bölünmek suretiyle ürerler. Bölünme başlamadan önce bakteri iki kardeş hücreye yetecek kadar enzimleri gerekli diğer organik ve inorganik maddeleri hazırlar ve biriktirir. Bu işlemler yapılırken hücre içinde özellikle nukleer bölgede bir organizasyon görülür.Toplu halde bulunan nukleus orta bölgede uzamaya başlar. Nukleus sitoplazmik membrandaki özel yere (muhtemelen mesosom) bağlanarak replikasyona başlar. Replikasyon tamamlanınca hücre duvarından içeri doğru ve karşılıklı olarak bir septum oluşumu görülür. Buna sitoplazmik membranda iştirak eder ve septumlar içeri doğru uzayarak hücreyi ortasından iki kardeş hücreye ayırır. Bu iki hücre birbirinden ayrılarak tam bağımsız hale gelirler veya birbirlerine bitişik olarak kalırlar (Örn; Streptococcus spp.) Bölünme sonucunda bir bakteri hücresinden genotip ve fenotipleri birbirinin aynı olan iki yavru hücre oluşur.


#83

SORU:

Bakterilerdeki üremeyi neler etkiler?


CEVAP:

Bakteriler optimal koşulları içeren sıvı ortamlarda katı besi yerlerinden daha çabuk ürerler. Üremenin hızı, mikroorganizma türüne özgü genetik bir karakter olmakla beraber, besi yerinin bileşimi ve çevresel koşullarla da yakından ilişkilidir.


#84

SORU:

Bakterilerde üreme dönemleri nasıl sınıflandırılır?


CEVAP:

Bakterilerde üreme durumu başlıca 4 evre gösterir. 

1. Latent dönem (lag fazı): Bu dönemde bakterilerde metabolizma artar, ancak bölünerek çoğalma başlamaz 

2. Üreme dönemi (logaritmik(log) faz): Bu dönemde bakteriler kendi türlerine özgü bir generasyon süresi içinde ve belli aralıklrla bölünerek çoğalmaya başlarlar. Üreme dönemi belli bir süre devam eder ortamdaki optimal koşulların bozulması sonucu üreme yavaşlar. 

3. Durma dönemi: Bu dönemde bozulan optimal koşullar değişmediği veya düzeltilmediği takdirde üreme durur. Durma dönemi uzadıkça bakterilerin morfolojik, kültürel ve fizyolojik özelliklerinde bazı değişmeler meydana gelir. 

4. Ölme dönemi Bu dönemde durma dönemi değişmedikçe bakteriler bu uygun olmayan koşullar altında ölür.


#85

SORU:

Bakterilerdeki üreme durumu nasıl ölçülür?


CEVAP:

Bakteri üremesinin ölçümü, standart bulanıklık tüpleri (Mc Farland) ile karşılaştırma, spektrofotometre ile optikal densite tayini, besiyerlerinde koloni sayma, selüloz filtreler ile sayma, boyalı preparatlarda mikroskop altında direkt sayma ve Petroff-Hause aparatında sayma teknikleri ile yapılabilir.


#86

SORU:

Psikofilik bakterilerin özellikleri nelerdir? Bu bakterilere örnek veriniz.


CEVAP:

Bu bakteriler 0-20 °C da gelişebilir, ? 15 °C de optimal gelişme gösterirler. Toprak,su deniz ve göllerde yaşayan bazı bakteriler ile balıklarda ve soğuk kanlı hayvanlarda hastalık oluşturan bakteriler bu bölüme girerler. Örn; Aeromonas salmonocida, Bacillus psyhcrophilus, Chlamydomonas nivalis Psikrotrof bakteriler ise 0-35 °C de gelişebilir, 20-30 °C de optimal gelişme gösterirler Örn; Listeria monocytogenes, Pseudomonas fluorescens


#87

SORU:

Mezofilik bakterilerin özellikleri nelerdir? bu bakterilere örnek veriniz.


CEVAP:

Mezofilik (ılık seven) bakteriler: Bu bakterilere 20-45 °C’ler arasında optimal gelişme gösterirler. İnsan ve hayvanlarda hastalık oluşturan bakterilerin büyük bir kısmı bu gruba dahildir.Örn; Eshericha coli, Neisseria gonorrhoeae


#88

SORU:

Termofilik bakterilerin ne gibi özellikleri vardır? BU bakterilere örnek veriniz.


CEVAP:

Termofilik (sıcak seven) bakteriler: Bu bakteriler genellikle 55-65 °C’de üreme yeteneğine sahiptirler. Bu tür bakterilere sıcak su kaynaklarında, gübrelerde ve tropikal ülkelerde rastlamak mümkündür. Örn; Geobacillus stearothermophilus, Thermus aquaticus Hipertermofilik bakteriler ise 80-113 °C de optimal gelişme gösterirler. Örn; Sulfolobus spp


#89

SORU:

Radyasyon bakteriler üzerinde nasıl etki gösterirler?


CEVAP:

Ultraviyole ışınları dalga boyu yüksek, kuantım enerjisi düşük iyonizan olmayan ışınlardır ve derinlere girebilme özellikleri yoktur. Bu ışınların bakteri, mantar, spor, virüs, ve hücreler üzerine mutajenik (mutasyon oluşturucu) ve letal(öldürücü) etkileri vardır Pratikte ultraviyole ışınları cıva buharlı lambalardan elde edilmektedir. Hastanelerde operasyon odaları, hücre kültürü laboratuarları gibi yerlerde yüzeysel sterilizasyon amacıyla kullanılır. Güneş ışınları (UV ışınları) mikroorganizmaları hem mutasyonlar oluşturarak ve hem de ısısıyla etkiler. Dalga boyu düşük, kuantum enerjisi yüksek x ve g -ışınları ise iyonizan ışınlardır ve derinlere girebilme özellikleri bulunmaktadır. Bu ışınlarında bakteri, mantar, spor virüs ve hücreler üzerine mutajenik ve letal etkileri vardır Bu ışınlardan pratikte mutasyonlar oluşturmakta ve paketlenmiş gıdaları sterilize etmekte yararlanılmaktadır.


#90

SORU:

Yüzey geriliminin bakteriler üzerinde nasıl etkileri bulunur?


CEVAP:

Metabolizma olaylarının normal meydana gelebilmelerinde bakterilerin bulunduğu sıvı ile bakteri yüzeyi arasındaki moleküler gerilimin dengede bulunması gereklidir. Bakteriye temas eden sıvı yüzeyindeki moleküllerin oluşturduğu gerilim çok fazla olursa oluşan kuvvetli moleküler membran nedeniyle sıvı ortamdan bakteriye gıda maddelerinin girişi çok güç olur ve bakteri beslenemez. Aksine bu moleküler gerilim zayıf olursa sıvı ile bakteri yüzeyi birbirine çok sıkı temas ederek sıvı içindeki maddelerin bakteri yüzeyinde toplanmasına neden olur. Buna bağlı olarak bakteri içinden dışarı ve dışardan içeri gıdaların akışı güçleşir ve bakteri yine beslenemez.


#91

SORU:

Osmatik basınç bakterilerin üremeleri üzerinde nasıl etki gösterirler?


CEVAP:

Bakteriler içinde üredikleri sıvı besi yerinin osmotik basıncı ile kendi hücre içindeki osmotik basıncı arasında bir denge kurmuşlardır. Bu denge yarı geçirgen hücre membranları yardımı ile regüle edilir ve devam ettirilir. Bakteri içindeki osmotik basınç bakteri türlerine göre değişmek üzere 5-20 atmosfer arasında bulunmaktadır. Bakterilerin en iyi üreyebildikleri ortamın osmotik basıncı bakteri içindeki ile aynı veya çok az farklıdır (izotonik) Böyle ortamlarda bakteri zarlarından giriş ve çıkış kolaylıkla olur ve bakteri gelişmesine ve üremesine devam eder. Eğer ortamın osmotik basıncı azalmış ise (hipotonik)böyle durumlarda dışardan bakteri içine fazla sıvı girerek bakteriyi şişirir ve olay devam ederse bakteriyi patlatır (plazmoptiz). Eğer ortamın osmotik basıncı artmış ise (hipertonik) bakterinin içinden dışarı fazla sıvının çıkması sitoplazmik membranın hücre duvarından ayrılarak büzülmesine ve ortada toplanmasına neden olur.


#92

SORU:

Hidrostatik basınç bakterilerin üremleri üzerinde nasıl bir etkisi vardır?


CEVAP:

Bakteriler hücre duvarının sert ve dayanıklı olması nedeniyle hidrostatik basınçlara karşı oldukça dirençlidirler. Barofilik bakteriler (Örn; Photobacterium profundum) yüksek hidrostatik basınçlarda daha iyi ürer.


#93

SORU:

Rutubet ve kuruma bakterilerin üremesi üzerinde nasıl bir etkisi vardır?


CEVAP:

Bakterilerin üretildiği besiyerlerinin konulduğu etüvlerin havasındaki rutubet çok önemlidir. Optimum düzeyde rutubet olmayan ortamlarda sıvı besiyerlerinden su buharlaşır ve besiyerinde bulunan maddelerin konsantrasyonu artar, katı besiyerlerinde agardan gıda maddelerinin diffüzyonla bakteriye ulaşması güçleşir, ayrıca bakteri su kaybeder (bakterilerin içinde %70-90 oranında su bulunur) ve metabolizması bozulur, dolayısıyla böyle ortamlar bakteri üremesi üzerine olumsuz etki yapar Su bakterilerin üremesinde, gıda maddelerinin içeri girişinde ve içerde biriken maddelerin ve diğer metabolitlerin dışarı çıkışında ve metabolik olaylarda çok önemli göreve sahiptir. Bakterilerin kurumaya karşı dirençleri farklılık gösterebilir.


#94

SORU:

Oksijen ihtiyacına göre bakteriler kaça ayrılır?


CEVAP:

Bakteriler üremeleri için oksijene olan ihtiyaçlarına göre temel olarak 4 gruba ayrılmaktadır. 

1. Aerobik bakteriler: Bu bakteriler havada bulunan orandaki kadar oksijen içeren ortamlarda ürerler. Örn; Mycobacterium tuberculosis, Bacillus anthracis. 

2. Mikroaerofil bakteriler; Bu mikroorganizmalar havada bulunan orandaki kadar oksijen içeren ortamlarda üreyemez, oksijen oranı %2’ye kadar düşürülmüş, karbondioksit oranı %5-10 ‘ yükseltilmiş ortamlarda ürerler. Örn; Brucella abortus, Campylobacter jejuni

 3. Anaerobik bakteriler: Bu bakteriler oksijenin bulunmadığı ortamlarda ürerler. Anerobik bakteriler oksijene toleranslarına göre 2 gruba ayrılmaktadır. Obligat (zorunlu) anaerob bakteriler; Bu bakteriler oksijenli ortamda üreyemedikleri gibi bu ortamda çok kısa süre canlılıklarını koruyabilirler. Örn; Bacteroides nodosus Aerotolerant anaerobik bakteriler: Bu bakteriler oksijensiz ortamda iyi ürerler, ancak oksijenli ortamda uzun süre canlılıklarını koruyabilirler. Örn; Clostridium perfringens 

4. Fakültatif anaerobik bakteriler: Bu bakteriler hem aerobik ve hem de anaerobik koşullarda ürerler. Örn; Staphylococcus aureus, Escherihia coli


#95

SORU:

Hidrojen iyonu konsantrasyonu bakterilerin üremesi üzerinde nasıl bir etkiye sahiptir?


CEVAP:

Bakterilerin üremeleri için besiyerinin pH’ının optimal sınırlar içinde bulunması gereklidir. Minimal ve maksimal pH derecelerine yaklaşıldıkça üreme azalır ve durur. Bakterilerin optimal pH limitleri oldukça değişiktir. Asidofilik bakteriler (Örn; Lactobacillus spp., Acetobacter spp.) pH 0.0 - 5.5, nötrofilik bakteriler pH 5.5 - 8.0, alkalofilik bakteriler (Örn; Mycoplasma spp.,Vibrio spp.) ise pH 8.0 - 11.5 de ürer. Birçok patojen bakteri nötr ortamda (pH 7.0-7.4) optimal üreme gösterir.