TEMEL VETERİNER PARAZİTOLOJİ Dersi PARAZİTOLOJİ'YE GİRİŞ soru cevapları:

Toplam 20 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Parazit ve konak terimlerini tanımlayınız. 


CEVAP:

Parazit yunanca kelime olup, para-yanında; sitos-besin anlamına gelen hayvansal veya bitkisel canlıdır. Canlı bir organizmanın içinde veya üzerinde sürekli veya geçici olarak besin ve yer bulabilen bu canlılara parazit adı verilmektedir. Parazitler başka canlıların zararına yaşayan varlıklar olup paraziti barındıran ve onun
yaşaması için gerekli eksikleri tamamlayan canlıya ise konak denir.


#2

SORU:

Parazitoloji bilimi kaça yarılır ve neleri inceler?


CEVAP:

Parazitoloji bilimi başlıca üçe ayrılır. Bunlar;
1. Protozooloji.............................Protozoa’ları
(Tek hücreli parazitler)
2. Helmintoloji.............................Helmint’leri
(trematod, cestod, nematod-iç parazitler)
3. Artropodoloji...........................Artropod’ları
(insekta, akar-ektoparazitler) inceler.


#3

SORU:

Filogenetik biliminin çalışma sahası nedir?  


CEVAP:

Filogenetik: Çeşitli organizma grupları (örneğin türler veya topluluklar) arasındaki evrimsel ilişkinin araştırılmasıdır.


#4

SORU:

Şemoterapotik maddelerin özellikleri nelerdir? 


CEVAP:

Şemoterapotik: Enfeksiyon hastalıklarının tedavisi amacıyla kullanılan, mikroorganizmalar üzerine zarar verici etkileri fazla buna karşılık organizma üzerindeki etkileri çok az ya da hiç
bulunmayan maddelerdir.


#5

SORU:

Paraziter yaşam şekillerinden biri olan kommensalizmus'un özellikleri nelerdir? 


CEVAP:

Kommensalizmus: ‘Aynı masada yemek’ anlamına gelmekte, konuk olan canlının konağın gıda artıkları veya sindirilemeyen besinini paylaşmakta ancak misafir olduğu canlıda bir zarar oluşturmamaktadır. Bu paylaşım sadece gıda ortaklığı olmayıp ortakların korunması, barınak sağlanması ve düşmanların haber
verilmesi gibi aşamaları da içerir


#6

SORU:

Algler ve mantarın bir arada yaşama biçimi hangi paraziter yaşama örnektir? 


CEVAP:

Simbiyoz: Yunanca’da beraber yaşama anlamındadır. Simbiyoz’da ise canlılar birbirinden ayrılamaz eğer bu gerçekleşirse ikisi de ölür. Bir alg ve bir mantar bir arada yaşayarak liken’i oluşturur. Algler mantarlar için gerekli hidrokarbonların sentezi için klorofile sahiptir. Mantarlar ise alglerin su ve mineral tuzları absorbe etmeleri için gerekli rutubetli ortamı sağlar. Buradaki bağlantı zorunluluktur. Kesinlikle birinin diğerinden ayrılması mümkün değildir.


#7

SORU:

Geçici ve sürekli parazitlere örnek veriniz. 


CEVAP:

Parazitizm: Canlı üzerinde veya içinde geçici ve sürekli yaşadığı konağın zararına ondan bir yarar sağlamaktadır. Keneler geçici parazit özelliğinde olup kan parazitleri sürekli parazittir. 


#8

SORU:

Parazitoloji biliminin 17. yy. a kadar çok fazla gelişmemesinin sebepleri nelerdir? 


CEVAP:

Birçok farklı nedene dayalı olarak 17.yüzyıla kadar hekimliğin birçok alanı gibi parazitoloji bilimi çok fazla gelişme göstermemiştir. Bu nedenler arasında hastalık yapan parazitler, özellikle helmintler canlıların iç organlarında yerleşmeleri nedeniyle tespit edilememeleri, dini sebeplerle otopsi yapılamaması ve/veya hastalık etkeni olarak kabul edilmemeleri önemlidir. Özellikle musevi dininde var olan ve sonradan hristiyanların da aynen kabul ettiği, hastalıkların “Tanrı’nın Gazabı” olduğu inanışı yüzyıllar boyunca hüküm sürmesi en önemli etkenlerdir. Ayrıca birçok paraziter hastalık hızlı (akut) olarak değil, yavaş (kronik) olarak gelişmesi bu etkenlere karşı her zaman ilgisiz kalmamıza yol açmıştır


#9

SORU:

Sarton'a göre ilk parazitolog kimdir?


CEVAP:

Bizanslı tanınmış hekim olan Tralles’li (Aydın) Aleksandr, Sarton’a göre ilk Parazitolog’tur. Seranos, Amidale, Aetius ve Activarios
gibi hekimler Askarit, Enterobius ve Tenyalar hakkında çağlarına göre çok faydalı bilgiler vermişlerdir


#10

SORU:

İslam tarihinin önemli doktorlarından biri olan İbn-i Sina helmintleri nasıl sınıflandırmıştır? 


CEVAP:

İbn-i Sina 4 farklı helmint tarif etmiştir.
Bunlar;
1- Uzun kurt (Ascaris lumbricoides)
2- Yassı kurt (Taenia saginata)
3- Küçük kurt (Oxyuris spp.)
4- Yuvarlak kurt (Ancylostoma duodenale)


#11

SORU:

Parazitoloji tarihinin dönemlerinden biri olan eski periyotta parazitlere karşı ön planda olan yaklaşım neydi?


CEVAP:

Eski periyod’ta dikkat edileceği üzere genelde gözle görülebilen ve ekonomik önemi olan hayvanlar ile insanlarda sorun yaratan parazitler dikkate alınmış fakat hekimler etkeni göremedikleri için parazitlere karşı tedavi geliştirmeye çalışmışlardır.


#12

SORU:

Parazitoloji tarihinin dönemlerinden biri olan yeni periyotta parazitolojinin kurucusu olduğu varsayılan bilim adamı kimdir ve bu bilime katkıları nelerdir?  


CEVAP:

Francesco Redi (1626 -1697), parazitolojinin kurucusu ve önderlerinden biri sayılmaktadır. Redi, sineklerin etlerden oluşmadığını, ete bırakılan sinek yumurtalarından geliştiğini deneysel yolla kanıtlamış ve böylece “Kendiliğinden Oluşum
Teoremi”ni yıkmıştır. İnsan ve memeliler dışında kuş ve balıklarla çalışan Redi, Fasciola hepatica’nın şeklini çizerek diğer araştırmacıların parazitler üzerine ilgisini uyandırmıştır


#13

SORU:

Kinin-Çitokinin nedir?


CEVAP:

Kinin-Çitokinin: Orta ve Güney Amerika’da kınakına ağacından elde edilen ve sıtma tedavisinde kullanılan madde.


#14

SORU:

Ülkemizde modern tıp ve veterinerlik eğitimi hangi padişah zamanında başlamış ve ilk parazitoloji dersleri ne zaman ve kimler tarafından verilmeye başlanmıştır? 


CEVAP:

Ülkemizde II. Mahmut zamanında modern Tıp ve Veteriner eğitiminin başlaması ile önce 1838’de Mektebi Tıbbiyei Askeriyei Şahanede İstefanaki, Pavlaki, Abdullah, Hüseyin Remzi ve Hulusi beyler Tıbbi Zooloji ve Parazitoloji dersleri vermeye başlamış, Abdullah Bey, Tıbbi Zooloji kitabını Fransızca kaleme alarak Entomoloji (Artropodoloji) biliminin öncüsü olmuştur


#15

SORU:

Ektoparazitlere engüzel örnek olan parazitler hangileridir? 


CEVAP:

Ektoparazitlerin kökeni genellikle yağmacı türlerden gelmekte olup buna en güzel örnek sülük ve tahtakurularıdır.


#16

SORU:

Partenogenetik nedir?


CEVAP:

Partenogenetik: Eşeyli çoğalmanın değişikliğe uğrayarak meydana getirdiği eşeysiz bir üreme şeklidir. Dişi eşey hücresinin erkek
eşey hücresi ile birleşmeden gelişme gösterir


#17

SORU:

Parazitlerin isimlendirilmesinde kullanılan standart uygulama nedir? 


CEVAP:

Her canlının ve parazitlerin iki kelime ile anılması ilk defa İsveç’li hekim ve biyolog Linnaeus (18.yüzyıl) tarafından önerilmiş ve 1900 yılında Londra’da uluslararası Zooloji kongre’sinde 36 maddelik bir kararla ilan edilmiştir. Bu nedenle bilimsel olarak anlaşmanın uluslararası tam olabilmesi için parazitler Latince ve iki isimle (Binominal) adlandırılır. Bunlardan ilki parazitin bağlı olduğu cinsi,
ikincisi türü göstermektedir. Örneğin;

  • Ixodes ricinus olduğu gibi.
    (cins) (tür)
    İkinci isim her zaman küçük harfle başlamalıdır isimlendirmede bazen iki yerine 3 isim de kullanılır (trinominal) Üçüncü isim tür altını gösterir. Örneğin;
    Sarcoptes scabiei varyete canis olduğu gibi
    (cins) (tür) (tür altı)
    Nadiren üç isimlendirme de; (Quatronominal) cins altı da gösterilebilir ve bu
    parantez içinde yazılır. Örneğin;
    Trichonema (Trichonema) nassatum parvum olduğu gibi
    (cins altı)

#18

SORU:

Prioritat kuralı nedir?


CEVAP:

Bir parazite isim verilebilmesi için parazit identifikasyonunun tarifi ve morfolojik özelliklerini gösteren bir şeklinin birlikte yayınlanması yukarıdaki kurallara uygun yazılması gereklidir. Buna Prioritat kuralı denir. Bazı parazit cinsleri ve türleri sonradan birleştirilse bile eski ismi geçerlidir.


#19

SORU:

Xenoloji biliminin incelediği alan nedir? 


CEVAP:

Xenoloji ise parazitlerin ara ve son konakları ile aralarındaki bağlantıyı incelemektedir.


#20

SORU:

Paraziter yaşam çeşitlerinden biri olan forezis nedir? Hangi canlılarda görülür? 


CEVAP:

Forezis: Değişik iki organizma arasındaki ilişki, birisinin diğerine barınak veya ulaşım sağlaması, ya da onu korumasıdır. Örnek olarak Fierasfer cinsine bağlı balıkların deniz yıldızı, midye veya istiridyelerin solunum sistemi veya vücut boşluklarında yerleşip orada yaşamalarıdır. Fierasfer’ler gıdalarını yaşadıkları konaklardan
almazlar, crusteaceaları yiyerek hayatlarını devam ettirirler. Bu da parazitizme geçişte ilk basamağı oluşturmaktadır.