TEMEL VETERİNER PATOLOJİ Dersi VETERİNER PATALOJİ VE LABORATUARI soru cevapları:

Toplam 132 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU: Çalışma alanı ile ilgili en kritik aşama nedir?


CEVAP: Çalışma yeri koşullarının düzeltilmesindeki ilk ve en kritik aşama havalandırmanın sağlanmasıdır.

#2

SORU: Pikrik asit’in başılca zararları nelerdir, ne gibi önlemler alınabilir?


CEVAP: Deri emilimi zehirlidir. Pikrik asit içeren solüsyonlar metal borulardan geçerken patlayıcı pikratlar oluşturabileceğinden normal atık sistemine verilmemelidir. Kullanılmaması önerilir.

#3

SORU: Boyaların başlıca zararları nelerdir, ne gibi önlemler alınabilir?


CEVAP: Toz halindeki tüm boyalar dikkatli kullanılmalı- dır. Sıvı halindekiler ise deri korunduğu ve yutulmadığı sürece çok az risk taşır. Benzidin temelli boyalar karsinojen kabul edildiğinden kullanımında ve atılmasında özenli olunmalıdır.

#4

SORU: Oksalik Asit’in başlıca zararları nelerdir, ne gibi önlemler alınabilir?


CEVAP: Korozif bir katı maddedir. Deri, göz ve mukozalarda ağır yanıklar; böbrek, kalp ve dolaşım sisteminde hedef organ etkileri yapar. Metallerin çoğunda korozyon oluşturur. Histopatolojide kullanılan miktarlarında risk çok azdır.

#5

SORU: Aseton’un başlıca zararları nelerdir, ne gibi önlemler alınabilir?


CEVAP: Oldukça yanıcı (tutuşma noktası -15.5°C) ve uçucudur. Buharları uzaktaki bir ateşleme noktasından bile yangına yol açabilir. Yüksek yoğunlukta narkotik etki yapabilir. Deri teması, kurumaya ve dermatitise (deri yangısı) neden olabilir, eller neopren eldivenle korunmalıdır. Yutulması orta derecede zehirlenme oluşturur.

#6

SORU: Hidrokinon’un başlıca zararları nelerdir, ne gibi önlemler alınabilir?


CEVAP: dermatitis ve kornea ülserine yol açabilir. Yutulması ve solunması toksiktir. Baş ağrısı ve kusma ile baş- layıp ölüme yol açabilen (ölümcül doz 2 gr) etkiler oluşturabilir. ‹drarı yeşile veya kahverengine boyar. Lateks hariç tüm eldivenler kullanılabilir. Sodyum hidroksit ile karıştırılmamalıdır.

#7

SORU: Gümüş çözeltilerinin başlıca zararları nelerdir, ne gibi önlemler alınabilir?


CEVAP: Deri ve göz için irritandır. Yutulması şiddetli mide ve bağırsak rahatsızlıklarına yol açar. Taze iken riski azdır, eskimiş çözeltiler patlayıcı olabilir. Önemli bir çevresel zararlıdır. Bu nedenle lavaboya atılarak normal atık sistemine verilmemelidir.

#8

SORU: Patoloji kaça ayrılır?


CEVAP: Patoloji, genel patoloji ve özel (veya sistemik) patoloji olarak ikiye ayrılır.

#9

SORU: Personel eğitimi nasıl olmalıdır?


CEVAP: Eğitimli kişiler tarafından verilecek olan güvenlik eğitimi her yıl tekrarlanmalı ve kayıt altı- na alınmalıdır.

#10

SORU: Karsinojenlerin etkileri nelerdir?


CEVAP: Karsinojenler, insanlarda tümör gelişme riski oluşturur.

#11

SORU: Propilen Glikol Eterlerin başılca zararları nelerdir, ne gibi önlemler alınabilir?


CEVAP: Etilen bazlı glikol eterlerin yerine kullanılan daha az toksik maddelerdir. Selloidin (stabiliza nitroselüloz); sağlığa zararı yoktur, ancak katı bir madde olarak aşırı yanıcıdır.

#12

SORU: Diaminobenzidin (DAB)’in başlıca zararları nelerdir, ne gibi önlemler alınabilir?


CEVAP: İnsanda karsinojendir. Normal kullanımda çözeltileri düşük risk taşır. Asitli potasyum permanganat ile etkisiz hale getirildikten sonra atılmalıdır.

#13

SORU: İrritan (tahriş edici) Kimyasalların etkileri nelerdir?


CEVAP: Canlı dokuya temas ettiği yerde yangısal geri dönüşlü zedelenme oluşturur. En sık göz, deri ve solunum yolları etkilenir. Yeterince karşı karşıya kalındığında kimyasalların hemen tümü tahriş edicidir. Bu nedenle doğrudan temastan mümkün olduğunca kaçınılmalıdır.

#14

SORU: Patoloji laboratuarında güvenliğin sağlanmasında ilk aşama nedir?


CEVAP: Patoloji laboratuarında güvenliğin sağlanmasında ilk aşama laboratuardaki zararlıların tanımlanmasıdır. Zararlının adı, yapısı, bulunduğu yer, kullanım alanı belirlenmelidir. Tanımlanmamış, içeriği bilinmeyen ve kullanım alanı olamayan zararlılar ortamdan uzaklaş- tırılmalıdır.

#15

SORU: Biyozararlılar nelerdir?


CEVAP: Biyozararlılar; bizzat enfeksiyöz etkenler veya enfeksiyöz etkenlerin bulaştığı maddelerdir. Birçok ülkede özel olarak etiketlenir, atıkları ciddi olarak kontrol edilir.

#16

SORU: Laboratuardaki uyulması Gereken Kurallar nelerdir?


CEVAP: Laboratuarlarda zararlı maddeler ve kişisel hijyen için uyulması gereken kuralları içeren yazılı bir metin olmalıdır. Havalandırma gibi koruyucu aletlerin iyi çalıştığından emin olunmalıdır. Kimyasal atıkların ortadan kaldırılması kurallara uygun olarak yapılmalıdır.

#17

SORU: Güvenlik açısından nelere dikkat edilmelidir?


CEVAP: Çalışanların ve çevrenin güvenliği açısından laboratuarlarda kullanılan kimyasal maddelerden kaynaklanacak tehlikelerin yanı sıra histopatolojiye özgü zararlıların bilinmesi önemlidir.

#18

SORU: Fitopatolojinin ilgi alanı nedir?


CEVAP: Fitopatoloji bitki hastalıkları ile ilgilenir. Bitki patolojisi, patojenlerin ve çevresel koşulların neden olduğu bitki hastalıklarını, bu hastalıkların insan ve hayvanları nasıl etkilediğini inceler.

#19

SORU: Anatomik patolojinin ilgi alanı nedir?


CEVAP: Anatomik patoloji dokuları, organları ve tüm vücudu makroskobik, mikroskobik, kimyasal ve moleküler yöntemler ile inceler; cerrahi ve adli patoloji dallarına ayrılır.

#20

SORU: Patoloji ne anlama gelmektedir? Neleri inceler?


CEVAP: Patoloji sözcük anlamı olarak hastalık (pathos) bilimi (logos) anlamına gelir. Hücre, doku ve organlardaki yapısal ve işlevsel değişiklikler ile ilgilenir; hücresel ve moleküler düzeydeki bozuklukları inceler. Hücreleri, dokuları, organları, vücut sıvılarını ve tüm vücudu morfolojik, immunolojik ve moleküler yöntemler ile inceleyerek hastalardaki belirti ve bulguların nedenlerini açıklamaya çalışır, hastalığı tanımlar. Temel bilimler ile klinik bilimleri birbirine bağlayan bir köprü görevini üstlenir.

#21

SORU: Güvenlik açısından hangi önemler alınmalıdır?


CEVAP: Laboratuardaki yanlış uygulamalar düzeltilmeli; havalandırma sistemi, yangın önleme araçları ve kişisel koruyucu ekipmanlar sağlanmalıdır.

#22

SORU: Riski azaltmak için alınacak önlemler nasıl olmalıdır?


CEVAP: Riskin azaltılmasında öncelik büyük tehlikelere verilmelidir. Kolay ve ucuz olandan, zor ve pahalı olana doğru bir önlemler zinciri oluşturulmalıdır.

#23

SORU: Tıbbı patoloji nedir?


CEVAP: Tıbbi patoloji insan hastalıklarını inceleyen patolojinin dalıdır.Tıbbi patoloji de, veteriner patoloji gibi anatomik patoloji ve klinik patoloji dallarına ayrılır.

#24

SORU: Koroziv (aşındırıcı) Kimyasalların etkileri nelerdir?


CEVAP: Sağlığa zarar verir, fiziksel etki de oluşturur. Canlı dokularda geri dönüşsüz zedelenme ve yıkıcı etki yapar; bazı metallere temas edildiğinde aşındırıcıdırlar.

#25

SORU: Yakıcı (oksitleyici) Maddelerin etkileri nedir?


CEVAP: Diğer maddeler üzerinde yangına yol açabilirler.

#26

SORU: Yakıcı (oksitleyici) Maddeler nelerdir?


CEVAP: Sodyum iodat hafif bir yakıcıdır. Civa oksit ve kromik asit daha tehlikelidir. Organik peroksitler ise çok tehlikelidir.

#27

SORU: Histopatoloji laboratuarında en sık kullanılan koruyucu malzemeler nelerdir?


CEVAP: Önlükler, koruma gözlükleri ve maskeler histopatoloji laboratuarında en sık kullanılması gereken koruyucu malzemelerdir.

#28

SORU: Nasıl önlükler tercih edilmelidir?


CEVAP: Laboratuarda çözücülere dayanıklı giysiler (akrilik ve asetat nitelikli giysiler, ksilol ve toluen ile çözünür) ve ayakuçları kapalı ayakkabılar kullanılmalıdır. Atılabilir-tek kullanımlık plastik önlükler (kumaş önlükler daha çok tozlara karşı korur, sıvıların çok azında etkilidir) tercih edilmelidir.

#29

SORU: Moleküler patoloji neyi inceler?


CEVAP: Moleküler patoloji doku, organ ve vücut sıvılarındaki moleküler düzeni inceleyerek hastalığın tanısına odaklanır.

#30

SORU: Geri dönüşsüz zedelenme nedir?


CEVAP: Uyarı hücrenin uyum yeteneğini aştığında oluşan ve hücre ölümüne yol açan kalıcı patolojik değişim.

#31

SORU: Adli patoloji nedir?


CEVAP: Adli patoloji, adli olaylarda kadavranın incelenmesine dayanarak ölüm nedeninin belirlenmesi ile ilgilenir.

#32

SORU: Geri dönüşlü zedelenme nedir?


CEVAP: Uyarı ortadan kalktığında veya zedelenme nedeni hafif olduğunda normale dönebilen patolojik değişim.

#33

SORU: Histopatoloji ve sitopatoloji nedir?


CEVAP: Histopatoloji hastalıklı dokuları, sitopatoloji de doku ve vücut sıvılarından elde edilen hücreleri mikroskobik yöntemler ile inceler.

#34

SORU: Yapısal değişiklikleri açıklayınız


CEVAP: Hücrelerde ve dokularda hastalığın karakteristiği olan tanısal nitelikteki yapısal değişikliklerdir.

#35

SORU: Veteriner patoloji kaça ayrılır hakkında bilgi veriniz.


CEVAP: Hayvan hastalıkları ile ilgilenen veteriner patoloji, anatomik patoloji ve klinik patoloji olmak üzere iki ana dala ayrılır. Veteriner patoloji aynı zamanda karşılaştırmalı patoloji olarak da kabul edilebilir, çünkü çalışma sahası kimi zaman insan dahil, evcil hayvanlar dışındaki diğer canlıları da içermektedir. Hayvan hastalıklarının patogenezinin incelenmesi çoğu zaman insanlarda görülen benzeri hastalık olaylarına ışık tutar.

#36

SORU: Klinik patolojinin amacı nedir?


CEVAP: Klinik patoloji kan ve idrar gibi vücut sıvılarını ve dokuları kimyasal, mikrobiyolojik, hematolojik ve moleküler yöntemler ile değerlendirerek hastalığın tanısını koymaya çalışır.

#37

SORU: Zararlı nasıl değerlendirilmelidir?


CEVAP: Elektriksel, mekanik ve biyolojik zararlılar; zararlı maddenin miktarı, gün içerisinde ne kadar kullanıldığı değerlendirilmelidir. Normal kullanıma ek olarak, dökülme gibi hatalı kullanım, kimyasalın atılması veya lavaboya dökülmesi gibi uygulamalar sırasında karşılaşılacak sakıncalar da dikkate alınmalıdır. Örneğin, bir seferde formalin ile dolu şişelerin boşaltılması sırasında ortaya çıkan risk, dokuların tespiti/örneklenmesi (makroskopi) sırasında oluşan formalin ile karşı karşıya kalma riskinden çok daha fazladır.

#38

SORU: Kimyasal maddeler nasıl muhafaza edilmelidir?


CEVAP: Her kimyasal maddenin üretici tarafından yapıştırılmış özelliklerini belirten etiketi korunmalıdır. Reaktif laboratuarda yapılıyorsa, kabının üzerine kimin ve ne zaman yaptığını belirten bir etiket yapıştırılmalıdır.

#39

SORU: Gözler nasıl korunmalıdır?


CEVAP: Histopatolojide sıçramaya karşı kapaklı gözlükler kullanılmalıdır. Maruziyet yoğunsa, ek olarak yüz koruyucusu takılmalıdır. Gözlerde sulanma, maruziyet sınırının aşıldığını gösterir.

#40

SORU: Histopatolojide hangi eldivenler kullanılmalıdır?


CEVAP: Eldivenlerin çoğu genellikle geçirgendir ve zararlıların geçişini belirli bir süre geciktirirler. Genelde sıvılar değil de buharlar eldivenden geçebilir. Formalin kalın (8 mm) bir lastik eldivenden 12 dakikada geçerken, cerrahi lateks eldiven (1-1.5 mm) formalin ve diğer histopatolojik çözücülere karşı koruyucu değildir (sadece biyolojik zararlılardan korur). Nitril eldivenler histopatoloji için en iyisidir. 8 mm’lik bir nitril eldiven ciddi zararlıların çoğuna karşı koruyucudur. Ancak hiçbir eldivenin tüm zararlılara karşı koruyucu olmadığı unutulmamalıdır. Örneğin doğrudan temas halinde ksilol, toluen ve kloroform nitril eldiveni de birkaç saniyede geçer.

#41

SORU: Ultrastruktur nedir?


CEVAP: Elektron mikroskopta izlenebilecek kadar küçük hücresel yapılardır. Ultrastrukturel düzeyde meydana gelen değişikliklerin görülebilmesi için elektron mikroskobu gereklidir.

#42

SORU: İşlevsel Bozukluklar ve Klinik Önemini açıklayınız.


CEVAP: Yapısal değişiklikler ve çeşitli doku ve organlardaki dağılımları, normal işleyişi etkiler ve hastalığın klinik özelliklerini (belirti ve bulgular), seyrini ve sağkalımı belirler.

#43

SORU: Duyarlılaştırıcıların etkileri nelerdir?


CEVAP: Karşılaşan kişilerin çoğunda alerjik reaksiyona neden olur. Duyarlılık ömür boyu sürer ve sonraki karşılaşmalarda oluşan reaksiyon ağırlaşır. Örneğin, formalin buharından etkilenen insanlarda bu maddeye karşı bir duyarlılık oluşur.

#44

SORU: Makroskobik lezyon nedir?


CEVAP: Makroskobik lezyon çıplak gözle gözlenebilen morfolojik değişikliklerdir.

#45

SORU: Mikroskobik lezyon nedir?


CEVAP: Görülmesi için ışık mikroskobuna ihtiyaç duyulan lezyonlardır.

#46

SORU: Patolojinin amacı nedir?


CEVAP: Patoloji, hastalığın tanısını koymak için hastalarda oluşan kimyasal bozuklukları ve bunun sonucunda gelişen dokulardaki morfolojik değişiklikleri inceleyerek hastalıkların doğasını ve ilerleyişini saptamayı amaçlar.

#47

SORU: Morfoloji nedir?


CEVAP: Bir organizma veya organizma bölümünün biçimi ile ilgili özelliklerinin incelenmesidir. Dış görünüş ile ilgili olabileceği gibi, mikroskobik görünümünü de kapsar.

#48

SORU: Propidium ‹yodid’in başılca zararları nelerdir, ne gibi önlemler alınabilir?


CEVAP: Mutasyon oluşturabilir, irritandır ve karsinojen olduğu şüphesi vardır. Lateks eldiven kullanılmamalıdır.

#49

SORU: Glutaraldehid’in başlıca zararları nelerdir, ne gibi önlemler alınabilir?


CEVAP: Göz ve deride şiddetli irritasyon yapar. Yutulması toksik etki yapar. Sentetik kauçuk ve neopren eldiven ile kullanılır.

#50

SORU: Glioksal’in başlıca zararları nelerdir, ne gibi önlemler alınabilir?


CEVAP: Gözde ve deride irritasyon yapar. Nitril eldiven ve gözlük kullanılmalıdır. Formalinin yerine kullanılabilecek iyi bir alternatiftir.

#51

SORU: Genel ve özel patoloji neleri inceler?


CEVAP: Hastalık ve ilişkili süreçlerin bilimsel olarak incelendiği ve araştırıcı/deneysel patoloji veya teorik patoloji olarak da adlandırılan genel patoloji, hastalıklara neden olan anormal uyarılara hücre ve dokuların temel tepkileri üzerinde durur. Hastalıklardaki ortak noktaları ve hastalık oluşturmadaki ortak mekanizmaları açıklar; hastalıkların doğası ve nedenlerini inceler. Özel veya sistemik patoloji ise, bu uyaranlara karşı belli organ ve organ sistemlerini etkileyen hastalıkları inceler.

#52

SORU: Karsinojen maddeler nelerdir?


CEVAP: Histopatolojide kullanılan kloroform, kromik asit, dioksan, formaldehit, nikel klorid, potasyum dikromat gibi kimyasalların yanı sıra bazik fuksin (pararosaniline) ve benzidin türevi boyalar Kongo kırmızısı (diaminobenzidine) karsinojendir.

#53

SORU: Karsinojen nedir?


CEVAP: Hücrelerin kalıtsal, biyolojik veya kimyasal yapılarını değiştirerek doğal işlevlerinden farklı çoğalmalarına ve kanser oluşturmalarına yol açan etkenler.

#54

SORU: Etiyolojinin kaç ana grubu vardır, bunlar nelerdir?


CEVAP: Hastalıkların iki ana grup etiyolojik etkeni vardır. içsel (veya genetik) ve edinsel (örneğin, kimyasal ve fiziksel, infeksiyona veya beslenmeye bağlı).

#55

SORU: Sözcük işlemcilerin ilk örnekleri hangi yıllarda kullanılmaya başlanmıştır ve daktilodan farkları nelerdir?


CEVAP: Sözcük işlemcilerin İlk örnekleri 1960’ların başında kullanılmaya başlayan sadece bir satır üzerindeki sınırlı sayıda karakterle oluşturulan metni yazmaya izin veren bir “satır düzenleyicisi”ne sahip bu cihazların geleneksel daktilodan farkı kâğıdı taşıyan düzeneğin sabit olması, harşeri yazan topun kâğıt boyunca hareket etmesiydi.

#56

SORU: Patolojinin temelini oluşturan hastalığın gelişme sürecinin kaç öğesi vardır, bunlar nelerdir?


CEVAP: : 4 öğesi vardır. Bunlar; hastalığın nedeni (etiyoloji), gelişmesindeki mekanizmalar (patogenez), hastalık tarafından hücrelerde veya dokularda oluşturulan yapısal değişiklikler ve bunların işlevsel sonuçlarıdır (klinik önem).

#57

SORU: Hidroklorik Asit’in başlıca zararları nelerdir, ne gibi önlemler alınabilir?


CEVAP: Göz, deri ve solunum yollarında şiddetli irritasyon, metallerde korozyon oluşturur. Buhar oluşturması nedeni ile yoğun asitler daha tehlikelidir. Çeker ocak, gözlük ve eldiven (sentetik kauçuk dışında) kullanılmalıdır. Hidrojen Peroksit; %5’ten düşük çözeltiler zararsızdır. Yoğun çözeltileri çok zararlıdır ve mümkünse kullanılmamalıdır.

#58

SORU: Hastalığın oluşması için sadece bir etiyolojik etken yeterli midir?


CEVAP: Hastalığın oluşması için sadece bir etiyolojik etken yeterli olmayabilir. Tanı koyabilmek, hastalığı anlayabilmek veya sağaltımı geliştirebilmek için, o hastalığın birincil nedenini bilmek veya belirlemek esastır.

#59

SORU: Patogenez nedir?


CEVAP: Hücre veya dokuların etiyolojik etkene yanıtında ilk uyarıdan hastalığın oluşmasına kadar gerçekleşen olaylar zinciridir. Patogenezin araştırılması, patolojinin en önemli çalışma alanlarından biridir.

#60

SORU: Sodyum İodat’ın başlıca zararları nelerdir, ne gibi önlemler alınabilir?


CEVAP: Laboratuarda kullanılan miktarı çok az risk taşır. Harris hematoksilen’de merkürik oksit’in yerine kullanılabilir.

#61

SORU: İodin’in başlıca zararları nelerdir, ne gibi önlemler alınabilir?


CEVAP: Göz, deri ve solunum yollarında şiddetli irritasyon; deride duyarlılaşma yapar. Nitril eldiven ve çeker ocak kullanılmalıdır.

#62

SORU: Solunum ile ilgili ne gibi önlemler alınmalıdır?


CEVAP: Buharlara karşı solunum yollarının korunması genellikle gerekmez. Laboratuarda yemek yenmemeli, içecek ve sigara içilmemelidir. Kozmetik ürün kullanılmamalıdır. Eller ve zararlı tozlar ile çalışıldıktan sonra ağız ve burun çevresi yıkanmalıdır. Solüsyonlar ağız yolu ile (pipet) çekilmemelidir.

#63

SORU: Etanol (etil alkol)’un başlıca zararları nelerdir, ne gibi önlemler alınabilir?


CEVAP: Gözde ve deride irritasyon yapar. Laboratuar koşullarında zehir özellikleri genellikle ortaya çıkmaz. Sadece sentetik kauçuk veya nitril eldiven kullanılmalıdır. Yanıcıdır.

#64

SORU: Mutasyon nedir?


CEVAP: Genetik olarak şekillenen kalıcı değişime denir.

#65

SORU: Patlayıcı Kimyasallar nelerdir?


CEVAP: Histopatolojide nadir olup, en önemlisi pikrik asittir. Bazı gümüş çözeltileri de eskidikçe patlayıcı hal alabilir. Kullandıktan sonra saklanmaları önerilmez. Bu maddeler sallandıklarında patlayabilir.

#66

SORU: Hayvandan alınan taze örneklerde nelere dikkat edilmelidir?


CEVAP: Hayvandan alınan taze örneklerin her zaman enfeksiyöz olabileceğine dikkat edilmelidir. Biyolojik risk taze doku ve vücut sıvılarındadır. Patolojide biyozararlı- lar açısından en büyük risk makroskopi işlemlerindedir. Doğru tespit, enfeksiyöz ajanların çoğunu etkisiz hale getirdiğinden tespit edilen örneklerde risk önemli oranda azalır; ancak doku işlemenin ilk aşamalarında biyozararlılar bulunabilir.

#67

SORU: Dökülen kimyasallara ne gibi erken tedbirler alınabilir?


CEVAP: Laboratuarda dökülen kimyasalların etkisini azaltan koruyucu ve temizleyici malzeme bulunmalıdır. Bunlar, dökülen toz ise içine süpürüleceği bir kutu, fırça, sünger, havlu; biyozararlılar için sodyum hipoklorit gibi bir ağartıcı, asitler için sodyum bikarbonat, alkaliler için sirke (%5’lik asetik asit) ve formalini nötralize eden ürünler olabilir.

#68

SORU: Patoloji laboratuarı çalışanları için zararlılarla karşılaşma kaç yolla olur?


CEVAP: Patoloji laboratuarı çalışanları için zararlılarla karşılaşma üç ana yolla olur. ‹lki hava ile soluma, ikincisi sağlam olmayan deri üzerinden temas ve son olarak müköz membranlara (örneğin göz, ağız, burun) bulaşmadır.

#69

SORU: Potasyum Ferrisiyanid ve Potasyum Ferrosiyanid’in başılca zararları nelerdir, ne gibi önlemler alınabilir?


CEVAP: Histopatolojide kullanılan miktarlarında insan ve çevre için riski çok azdır.

#70

SORU: Eter (dietil eter)’in başlıca zararları nelerdir, ne gibi önlemler alınabilir?


CEVAP: Buharı aşırı alınırsa uyum bozukluğu, bilinç kaybı ve ölüme neden olabilir. Solunum ve deri emilim sonrasında merkezi sinir sisteminde hedef organ etkileri oluşturur. Yanıcıdır ve patlayıcı peroksitler oluşturabilir. Aşırı derecede uçucudur, kontrolü zordur. Buzdolabında saklanmaz. Mümkünse hiç kullanılmamalıdır.

#71

SORU: Kromik Asit (krom trioksit)’in başlıca zararları nelerdir, ne gibi önlemler alınabilir?


CEVAP: Oldukça zehirlidir. Deride korozif, böbrekte hedef organ etkiler oluşturur; karsinojeniktir. Güçlü bir oksitleyicidir. Deri temasından kaçınılmalıdır. Nitril, lateks ve neopren eldiven uygun değildir. Çevre için de zehirli olduğundan normal atık sistemine atılmamalıdır. Kullanılmaması da önerilir.

#72

SORU: Ksilol’un başlıca zararları nelerdir, ne gibi önlemler alınabilir?


CEVAP: Deri ve göz için irritandır. Yutulması, solunması ve deri teması zehirli olabilir. Solunum ve merkezi sinir sisteminde hedef organ etkileri (bellek ve uyum bozukluğu, mizaç değişiklikleri ve kalıcı sinir hasarı) oluşturur. Yanıcıdır (tutuşma noktası 44°C), hiçbir eldiven tipi yeterli korumayı sağlamaz.

#73

SORU: Merkürik (cıva) Klorid’in başlıca zararları nelerdir, ne gibi önlemler alınabilir?


CEVAP: Göz ve deride şiddetli irritasyon yapar. Sindirim ve üreme sisteminde, idrar yollarında hedef organ etkileri oluşturur. Çevreye zararlıdır. Metallerde korozyon oluşturur. Zenker gibi tespit solüsyonları kullanıldığında doku işlemindeki tüm solüsyonlara cıva bulaşır. Bunların hiç- biri normal atık sistemine verilmemelidir. Bu tespit solüsyonlarının yerine çinkoformalin veya glioksal solüsyonları önerilmektedir.

#74

SORU: Gözle ilgli bir sorun oluştuğunda nasıl bir tutum sergilenmelidir?


CEVAP: Gözlük takılmazsa gözlere kimyasal sıçraması sık görülür. Yoğun mineral asitleri dışında, formalin de dahil histopatolojide kullanılan kimyasallar, zamanında ve uygun müdahale yapılırsa çok önemli zarar oluşturmaz. Laboratuarda gözlerin yıkanması için kısa sürede ulaşılabilir uzaklıkta uygun aletler ve/veya buna uygun yapılmış lavabo bulunmalıdır. Su sıcaklığı 15°C-35°C olmalıdır. Gözlere kimyasal madde sıçradığında önce göz kapakları açılarak 15-30 dakika iyice yıkanmalı, daha sonra hekime başvurulmalıdır.

#75

SORU: Merkürik (cıva) Oksit’in başlıca zararları nelerdir, ne gibi önlemler alınabilir?


CEVAP: Güçlü bir oksitleyicidir. Merkürik (cıva) Klorid’le benzerdir.

#76

SORU: Formik asit’in başlıca zararları nelerdir, ne gibi önlemler alınabilir?


CEVAP: Göz ve deride hafif irritasyon yapar. Metallerde korozyon oluşturur. Çeker ocak kullanılmalıdır. Deri, göz ve solunum sistemi korunmalıdır. Lateks hariç tüm eldivenler kullanılabilir.

#77

SORU: Maske ne için kullanılır?


CEVAP: Dondurularak işlem uygulanan doku örnekleri taze olduğundan önemli derecede enfeksiyon bulaşma riski vardır. Kesit alma sırasında küçük parçacıkların tozlaşarak havaya karışması çalışanın solunum yollarını tehdit edebilir. O nedenle maske kullanılmalıdır.

#78

SORU: Formalin ve Paraformalin’in başlıca zararları nelerdir, ne gibi önlemler alınabilir?


CEVAP: Göz ve deride şiddetli irritasyon yapar. Deri ve solunum yolları teması aşırı duyarlılaşmaya neden olur (çalışanların çoğu için en ciddi etkilerdir). Yutulması ve solunması zehirli etkiler oluşturur. Solunum sisteminde hedef organ etkileri vardır. Karsinojendir. Metallerin çoğunda korozyon oluşturur. Çalışanların düzenli aralıklarla izlenmesi önerilir. Mikroskopi çalışmaları sırasında laboratuar iyi havalandırılıyorsa en büyük risk, deri temasıdır. Lateks eldiven koruyucu değildir. Nitril eldivenler daha iyi olmakla birlikte uzun süreli kullanımda bunlar da güvenli sayılmaz.

#79

SORU: İlk yardım gerektiren en çok görülen kazalar nelerdir?


CEVAP: İlk yardım gerektiren en çok görülen kazalar maddeyi yutma, göze temas ve yoğun deri temasıdır. Çalışanlar bu konularda temel eğitim almış olmalıdır.

#80

SORU: Prionlar nedir?


CEVAP: Sinir hücrelerinde normalde bulunan proteinlerin değişmesiyle oluşan, kendilerini çoğaltabilen ve bulaşıcı hastalık yapan proteinlerdir.

#81

SORU: Sodyum Tiyosülfat’ın başlıca zararları nelerdir, ne gibi önlemler alınabilir?


CEVAP: Histopatolojide normal kullanım halinde sağlık üzerinde riski düşüktür. Sülfürik Asit; göz, deri ve solunum sistemi için son derece irritandır; oluşturduğu buharlar nedeniyle yoğun formu özellikle tehlikelidir. Solunum ve üreme sistemleri üzerinde hedef organ etkileri oluşturur. Metallerin çoğunda korozyon yapar. Çeker ocak, önlük, gözlük ve eldiven (sentetik kauçuk dışında) kullanılmalıdır. Toluol; Ksilol’e bakınız. Trikloroetan; deri ve göz için irritandır. Mide-bağırsak ve merkezi sinir sisteminde hedef organ etkileri oluşturur. Yanıcı değildir. Hiçbir eldiven tipi yeterli korumayı sağlamaz. Kullanılması önerilmez.

#82

SORU: Taze örnekteki risklere karşı nasıl önlem alınmalıdır ?


CEVAP: Alkolün doku içine tamamen girmesi (tam penetrasyonu), prionlar hariç tüm enfeksiyöz ajanları öldürdüğünden doku işlemenin sonunda mikroskobik risk kalmadığı için örnek rahatlıkla özel önlem alınmadan işlenebilir. Deli dana hastalığı gibi hastalıkların etkeni olan prionlar normal buhar sterilizasyonunda etkisiz hale gelmez. fiüpheli materyal 48 saat formalinde bekletildikten sonra bir saat yoğun formik asitte tutulur, daha sonra 48 saat daha formalin ile muamele edilirse bulaşma riski ortadan kalkar.

#83

SORU: Fenol’un başlıca zararları nelerdir, ne gibi önlemler alınabilir?


CEVAP: Yutulması, solunması ve deri emilimi zehirlidir. Deriden kolaylıkla emilir, kalp hızında artışa, titremelere ve ölüme yol açabilir. Göz ve deride yanık; idrar yolları, sindirim ve sinir sisteminde hedef organ etkileri oluşturur. Parlayıcıdır (tutuşma noktası 77.7°C). Çok dikkatli olunmalıdır. Sadece sentetik kauçuk eldiven ve çeker ocak ile kullanılmalıdır.

#84

SORU: Metanol’un başlıca zararları nelerdir, ne gibi önlemler alınabilir?


CEVAP: Göz ve deride hafif irritasyon yapar. Yutulması ve solunması toksiktir. Üreme, solunum, sindirim ve sinir sistemlerinde (körlük, ölüm) hedef organ etkileri oluşturur. Yanıcı (tutuşma noktası 12.2°C) ve oldukça uçucudur. Sentetik kauçuk eldiven kullanılmalıdır.

#85

SORU: Nitrik Asit’in başlıca zararları nelerdir, ne gibi önlemler alınabilir?


CEVAP: Deride, mukozalarda ve metallerde korozyon yapar. Yutulması üreme sisteminde hedef organ etkileri oluşturur. Yoğun asidi çok zararlıdır. Neopren eldiven kullanılmalıdır. Önlük ve gözlük takılmalıdır.

#86

SORU: Sodyum Bisülfit’in başlıca zararları nelerdir, ne gibi önlemler alınabilir?


CEVAP: Deri, göz ve mukozalar için irritandır. Güçlü bir indirgeyici etken olduğundan oksidan etkenlerden uzak tutulmalıdır. Seyreltilmiş solüsyonlarında neredeyse hiç risk bulunmaz.

#87

SORU: Havalandırma sistemi nasıl olmalıdır?


CEVAP: Oda havası saatte 4-12 kez değişirse, ciddi sayılabilecek kimyasal madde buharı kalmaz. Buhar belirli bir odaktan kaynaklanıyorsa bu alana yönelik özel havalandırma (motorlu-kapaklı buhar davlumbazı/çeker ocak) gerekir. Bölgesel çalış- ma istasyonlarının filtreleri ortamdaki buh

#88

SORU: Yanıcı madde nedir?


CEVAP: Tutuşma noktaları 38°C’den daha aşağıdadır. Kıvılcım oluşturan elektrikli aletlerin çevresindeki buharlara dikkat edilmelidir. Bu kimyasallar, özel tasarlanmış depolarda ve üretici tarafından imal edilen özel kutularında saklanmalıdır.

#89

SORU: Atık maddelere nasıl muamele edilmelidir?


CEVAP: Atık zararlı sıvıların ortamdan uzaklaştırılması birbirinden ayrı şekilde yapılmalıdır. Bu tip atıklar doğaya zarar vermemeli ve işlem görmeksizin çevreye bırakılmamalıdır. Suda çözünmeyen çözücüler lavabolardan atılmamalıdır. Zararlı atıklar özel bir sistemle yeniden kazanılmalı veya yakılarak yok edilmeli ya da uygun koşullarda saklanılmalıdır. Biyozararlı atıklar (enfeksiyöz etkenler), kimyasal atıklardan ve genel atıklardan ayrılmalı ve kendileri için tasarlanmış yakma fırınlarında yok edilmelidir.

#90

SORU: Asetik Asit’in başlıca zararları nelerdir, ne gibi önlemler alınabilir?


CEVAP: Asetik Asit; solunum yolları, şiddetli deri ve göz irritasyonu yapar; çoğu metalde korozyon (aşınma) oluşturur ve parlayıcıdır (tutuşma noktası 43,3°C). Çeker ocak, kumaş olmayan önlük, gözlük, nitril eldiven kullanılmalı, lateks eldiven kullanılmamalıdır. Yoğun asetik asit, kromik asit, nitrik asit ve sodyum/potasyum hidroksit ile karıştırılmamalıdır.

#91

SORU: Etidium Bromid’in başlıca zararları nelerdir, ne gibi önlemler alınabilir?


CEVAP: Yutulması, solunumu ve deri emilimi zararlı olabilir. Göz, deri ve üst solunum yollarında irritasyon yapar. Sürekli karşılaşma, genetik yapıyı etkileyebilir. Eldiven ve çeker ocak kullanılmalıdır.

#92

SORU: Etilen Glikol Eterleri (etilen glikol monometil veya monometil eter)’nin başlıca zararları nelerdir, ne gibi önlemler alınabilir?


CEVAP: Yutulması, solunumu ve deri emilimi toksiktir. Üreme sistemi, idrar yolları ve kanda hedef organ etkileri oluşturur. Yanıcıdırlar (tutuşma noktası 43.3°C-48.8°C). Yerine propilen bazlı glikol eterler kullanılabilir.

#93

SORU: Nitrojen (sıvı azot)’in başlıca zararları nelerdir, ne gibi önlemler alınabilir?


CEVAP: Fazla solunması baş dönmesi, bilinç kaybı ve solunum durması sonu ölüme yol açabilir. Soğuk yanıklarından korunmalıdır.

#94

SORU: Elektronik aletlerin kullanılmasında nelere dikkat etmek gerekir?


CEVAP: Laboratuarda kullanılan aletlerin elektriksel ve mekanik riskleri aletlerin doğru kurulumu, dikkat ve personel eğitimi ile en aza indirilebilir. Elektrik kaçağı genellikle toprak hattı iyi bağlanmamış aletlerden kaynaklanır. Bütün anahtarlar kıvılcım oluşturabilir. Buzdolaplarına, yüksek derecede yanıcı olan eter ve izopentan gibi kimyasallar konmamalıdır. Yanıcıları ısıtmak için mikrodalga fırınlar, yanıcı çözücülerin bulunduğu alanlarda alev çıkaran aletler (örneğin, Bunzen ocağı) kullanılmamalıdır. Isıtma ve sterilizasyon için elektrikli aletler bunlardan daha güvenlidir.

#95

SORU: Hedef Organ Etkileri Olan Kimyasalların etkileri nelerdir?


CEVAP: Belirli anatomik ve fizyolojik sistemler üzerinde etki oluşturur. Etkileri hemen ortaya çıkmaz; birikici ve geri dönüşsüz olduğundan özellikle tehlikelidir. Histopatolojide kullanılan ksilol ve toluen sinir sistemi için zehirlidir; benzen kanda etki oluşturur. Kloroform, metanol, metil metakrilat, civa klorid, ksilol ve toluen üreme sistemi üzerinde etki oluşturur.

#96

SORU: Parlayıcı madde nedir?


CEVAP: Tutuşma noktaları (alevlenmeye yol açabilecek bir kaynağın bulunduğu yerde kimyasal buharının alevlendiği ısı derecesi) 38°C üzerinde olan maddelerdir. Yanıcı bir maddenin yerine parlayıcı maddeyi tercih etmek daha doğrudur.

#97

SORU: Kimyasal maddelerin dökülmesi durumunda nasıl bir yol izlenmelidir?


CEVAP: Kimyasalların dökülmelerine hazırlık laboratuar düzenlemesi ile başlar. Amaç, zararlı maddelerin dış ortama ulaşmasını engellemektir. Birkaç litre alkolün sağlık üzerindeki etkisi azdır; aynı miktardaki formalin ise yaşamı tehdit edici olabilir. Dökülen madde azsa (mg, ml) zemin, eller korunarak bir bez veya sünger ile silinmeli; bunlar özel bir poşete konularak genel çöpe değil ayrı bir yere atılmalıdır. Dökülen madde fazla veya tehlikeli ise personel o ortamı hemen terk etmelidir. Ortamda etkilenen varsa ilk yardım uygulanmalıdır.

#98

SORU: Kloroform’un başlıca zararları nelerdir, ne gibi önlemler alınabilir?


CEVAP: Yutulması ve solunması zehirlidir. Buharının aşırı solunması dikkat bozukluğu, bilinç kaybı ve ölüme neden olabilir. Karaciğer, üreme sistemi, merkezi sinir sistemi, kan ve sindirim sistemi üzerinde hedef organ etkileri vardır. Karsinojeniktir. Histopatolojideki en tehlikeli kimyasallardan biridir.

#99

SORU: İzopentan’ın başlıca zararları nelerdir, ne gibi önlemler alınabilir?


CEVAP: Buharı ile aşırı karşılaşma, solunum yolları irritasyonuna, hafif depresyona ve kalp ritmi bozukluğuna neden olabilir. Yanıcı (tutuşma noktası -56.6°C) ve uçucudur. Buzdolabında saklanmamalı ve eller soğuk yanığından korunmalıdır.

#100

SORU: Deri ile temas durumunda nasıl bir yol izlenmelidir?


CEVAP: Deri maruziyetinde 15-30 dakika yıkanmak gerekir, ancak çok zehirli kimyasallarda bu yeterli olmayabilir.

#101

SORU: Kimyasalların depolanmasında ne gibi önlemler alınabilir?


CEVAP: Çoğu kimyasal sıradan dolaplarda güvenli bir şekilde depolanabilir. Ancak tehlikeli sıvılar, şişelerin kırılması veya devrilmesi ile ortaya çıkabilecek durumları önlemek için yüksek bölgelerde saklanmamalıdır. Tehlikeli maddeler, plastik veya plastikle kaplı şişelerde satın alınmalıdır. Asitler, yanıcılar, radyoaktif izotoplar, ambalajsız kaplardaki zararlı kimyasallar için özel depolama koşulları sağlanmalıdır. İzopentan ve dietil eter gibi yanıcı sıvılar, yüksek derecede uçucu olmaları ve düşük tutuş- ma noktaları nedeniyle yanma ve patlama riski taşır. Bu kimyasallar bir arada tutulmamalı, kullanılacak miktarda satın alınmalı, geriye kalanlar saklanmamalıdır.

#102

SORU: Sodyum Hipoklorit (sıvı, klorlu ağartıcı)’in başlıca zararları nelerdir, ne gibi önlemler alınabilir?


CEVAP: Göz için irritandır. ‹yice seyreltilmezse yutulması zehirli olabilir. Güçlü bir oksidandır ve metallerin ço- ğunda korozyon oluşturur. Tüm eldiven tipleri yeterli korumayı sağlar. Bu ağartıcı formaldehit, amioetilkarbazol (AEC) ve diaminobenzidin (DAB) ile karıştırılmamalıdır.

#103

SORU: Uranil Nitrat’ın başlıca zararları nelerdir, ne gibi önlemler alınabilir?


CEVAP: Dokuların ve metallerin çoğunda korozyon oluşturur. Oldukça zehirlidir; karaciğer, idrar yolları, dolaşım ve solunum sistemlerinde hedef organ etkileri oluşturur. Solunması radyasyon hasarına neden olur. Birçok madde radyoaktivitesini engellediğinden solüsyonlarının kullanımı sırasında risk düşüktür. Lateks dışında her eldiven tipi yeterli korumayı sağlar, ancak ciddi bir çevresel toksindir.

#104

SORU: Zehirli Maddelerin etkileri nelerdir?


CEVAP: Belirli yoğunluklarda sindirim, deri veya solunum yoluyla aldındığında ölüme neden olabilir. Ortaya çıkan ani risk daha fazladır. Bazıları “yüksek derecede zehirli” olarak adlandırılır. Metanol zehirlidir, osmium tetroksit ve uranil nitrat ise yüksek derecede zehirlidir. Çalışırken dikkatli olmalı, “yüksek derecede zehirli” maddeler ile çalışmaktan kaçınılmalıdır.

#105

SORU: Yutma durumu karşısında nasıl bir tutum sergilenmelidir?


CEVAP: Yutmaya (genellikle formalin), daha çok laboratuar dışı personelde rastlanır. Bu durumda hemen acil yardım istenmelidir. Yardım gelinceye kadar hastaya çok miktarda su verilmelidir. Yutma sonrasında, bazen etkilenen kişi kusturulmaz (kusmuğun solunum yollarına ulaşması ile daha çok zarar oluşur); ancak bazen yutulan madde o kadar zehirlidir ki kişinin kusturulması tercih edilir.

#106

SORU: Dimetilformamid (DMF)’in başlıca zararları nelerdir, ne gibi önlemler alınabilir?


CEVAP: göz, burun ve deride irritasyon yapar. Bulantı yapabilir. Üreme sistemi için zehirli olabilir. Parlayıcı bir sı- vıdır (tutuşma noktası 57.7°C). Çeker ocak ve sentetik kauçuk eldiven ile kullanılmalıdır.

#107

SORU: Anilin’in başlıca zararları nelerdir, ne gibi önlemler alınabilir?


CEVAP: Mümkünse hiç kullanılmaması gerekir. Deride orta, gözde ağır irritasyon; deride duyarlılık ve zehirlenme oluşturur; karsinojendir.

#108

SORU: Oum Tetroksit (osmik asit)’in başlıca zararları nelerdir, ne gibi önlemler alınabilir?


CEVAP: Buharları çok tehlikelidir ve hiçbir şe- 1. Ünite - Veteriner Patoloji ve Laboratuarı 11 kilde temas edilmemelidir. Göz ve mukozalarda korozyon yapar. Solunması zehirlidir; üreme sistemi, duyusal sistem ve solunum sisteminde hedef organ etkileri oluşturur. Kutular açık havada açılmamalı, şişeler suyun altında kırılmalıdır.

#109

SORU: Alifatik Hidrokarbon Çözücüler’in başlıca zararları nelerdir, ne gibi önlemler alınabilir?


CEVAP: Düşük derecede zehirli petrol türevi (örneğin parafinler) maddelerdir. Parlayıcı (40°C) ve yanıcıdır (tutuşma noktası 23.3°C). Deri temasını azaltmak için neopren veya nitril eldivenler kullanılabilir.

#110

SORU: Amonyum Hidroksit’in başlıca zararları nelerdir, ne gibi önlemler alınabilir?


CEVAP: Deri, göz ve solunum yollarında ağır irritandır. Kauçuk veya nitril eldiven kullanılmalıdır. Asitlerden uzakta depolanmalıdır. Formalin ile karıştırılmamalıdır (ısı ve zehirli gaz oluşturur). Ortalama 500 ml’den fazla dökülürse odanın boşaltılması gerekebilir.

#111

SORU: Sodyum Azid’in başılca zararları nelerdir, ne gibi önlemler alınabilir?


CEVAP: Çok zehirlidir. Yutulması veya deri yoluyla emilimi ölüme yol açabilir. Asitler ile karıştırıldığında son derece zehirli bir gaza dönüşür. Ancak biyokimyasal solüsyonlarda koruyucu olarak kullanıldığından yutma ve deri emilimi dışında çalışanlar için büyük bir risk oluşturmaz. Metaller ile patlayıcı bileşikler oluşturur. Normal atık sistemine verilmemelidir.

#112

SORU: Potasyum Permanganat’ın başılca zararları nelerdir, ne gibi önlemler alınabilir?


CEVAP: Deri ve gözde irritasyon oluş- turur. Yutulması ağır sindirim sistemi sorunları oluşturur. Güçlü bir oksidandır; sentetik kauçuk eldiven kullanılmalıdır.

#113

SORU:

Geri dönüfllü zedelenme nedir?


CEVAP:

Geri dönüşlü zedelenme: Uyarı ortadan kalktığında veya zedelenme nedeni hafif olduğunda normale dönebilen patolojik değişim.


#114

SORU:

Hedef organ etkileri olan kimyasallara örnek veriniz.


CEVAP:

Hedef organ etkileri olan kimyasallar; belirli anatomik ve fizyolojik sistemler üzerinde etki oluşturur. Etkileri hemen ortaya çıkmaz; birikici ve geri dönüşsüz olduğundan özellikle tehlikelidir. Histopatolojide kullanılan ksilol ve toluen sinir sistemi için zehirlidir; benzen kanda etki oluşturur. Kloroform, metanol, metil metakrilat, civa klorid, ksilol ve toluen üreme sistemi üzerinde etki oluşturur.


#115

SORU:

Patoloji nedir?


CEVAP:

Patoloji sözcük anlamı olarak hastalık (pathos) bilimi (logos) anlamına gelir. Hücre, doku ve organlardaki yapısal ve işlevsel değişiklikler ile ilgilenir; hücresel ve moleküler düzeydeki bozuklukları inceler.


#116

SORU:

Veteriner Patoloji nedir?


CEVAP:

Patoloji sözcük anlamı olarak hastalık (pathos) bilimi (logos) anlamına gelir. Hücre, doku ve organlardaki yapısal ve işlevsel değişiklikler ile ilgilenir; hücresel ve moleküler düzeydeki bozuklukları inceler. Veteriner patoloji, hayvan hastalıklarını inceleyen patoloji bölümüdür.


#117

SORU:

Hastalık gelişme sürecinin dört öğesi nedir?


CEVAP:

Patolojinin temelini oluşturan hastalığın gelişme sürecinin dört öğesi şunlardır; Hastalığın nedeni (etiyoloji), gelişmesindeki mekanizmalar (patogenez), hastalık tarafından hücrelerde veya dokularda oluşturulan yapısal değişiklikler ve bunların işlevsel sonuçlarıdır (klinik önem).


#118

SORU:

Patogenez nedir?


CEVAP:

Patogenez: Hücre veya dokuların etiyolojik etkene yanıtında ilk uyarıdan hastalığın oluşmasına kadar gerçekleşen olaylar zinciridir. Patogenezin araştırılması, patolojinin en önemli çalışma alanlarından biridir.


#119

SORU:

Histopatolojinin inceleme konusu nedir?


CEVAP:

Histopatoloji hastalıklı dokuları, sitopatoloji de doku ve vücut sıvılarından elde edilen hücreleri mikroskobik yöntemler ile inceler.


#120

SORU:

Biyozararlılar nedir?


CEVAP:

Biyozararlılar; bizzat enfeksiyöz etkenler veya enfeksiyöz etkenlerin bulaşıcı maddelerdir.


#121

SORU:

Duyarlılaştırıcılar neye sebep olur, duyarlılaştırıcı maddelere bir örnek veriniz.


CEVAP:

Duyarlılaştırıcılar; karşılaşan kişilerin çoğunda alerjik reaksiyona neden olur. Duyarlılık ömür boyu sürer ve sonraki karşılaşmalarda oluşan reaksiyon ağırlaşır. Örneğin, formalin buharından etkilenen insanlarda bu maddeye karşı bir duyarlılık oluşur.


#122

SORU:

Karsinojen nedir?


CEVAP:

Karsinojen: Hücrelerin kalıtsal, biyolojik veya kimyasal yapılarını değiştirerek doğal işlevlerinden farklı çoğalmalarına ve kanser oluşturmalarına yol açan etkenler.


#123

SORU:

Yakıcı (oksitleyici) maddeler nelerdir?


CEVAP:

Yakıcı (oksitleyici) Maddeler; diğer maddeler üzerinde yangına yol açabilir. Sodyum iodat hafif bir yakıcıdır. Civa oksit ve kromik asit daha tehlikelidir. Organik peroksitler ise çok tehlikelidir. 


#124

SORU:

Formalin kalın (8 mm) bir lastik eldivenden kaç dakikada geçer?


CEVAP:

Formalin kalın (8 mm) bir lastik eldivenden 12 dakikada geçer


#125

SORU:

Histopatoloji için en iyi eldiven çeşidi nedir?


CEVAP:

Nitril eldivenler histopatoloji için en iyisidir. 8 mm’lik bir nitril eldiven ciddi zararlıların çoğuna karşı koruyucudur. Ancak hiçbir eldivenin tüm zararlılara karşı koruyucu olmadığı unutulmamalıdır.


#126

SORU:

İlk yardım gerektiren en çok görülen kazalar nelerdir?


CEVAP:

İlk yardım gerektiren en çok görülen kazalar maddeyi yutma, göze temas ve yoğun deri temasıdır.


#127

SORU:

Prion nedir?


CEVAP:

Prionlar: Sinir hücrelerinde normalde bulunan proteinlerin değişmesiyle oluşan, kendilerini çoğaltabilen ve bulaşıcı hastalık yapan proteinlerdir.


#128

SORU:

Asetik asit hangi irritasyonlara yol açar, korunmak için neler kullanılmalı neler kullanılmamalıdır?


CEVAP:

Asetik Asit; solunum yolları, şiddetli deri ve göz irritasyonu yapar; çoğu metalde korozyon (aşınma) oluşturur ve parlayıcıdır (tutuşma noktası 43,3°C). Çeker ocak, kumaş olmayan önlük, gözlük, nitril eldiven kullanılmalı, lateks eldiven kullanılmamalıdır.


#129

SORU:

Dimetilformamidin zararlı etkileri nedir?


CEVAP:

Dimetilformamid (DMF); göz, burun ve deride irritasyon yapar. Bulantı yapabilir. Üreme sistemi için zehirli olabilir. Parlayıcı bir sıvıdır (tutuşma noktası 57.7°C). Çeker ocak ve sentetik kauçuk eldiven ile kullanılmalıdır.


#130

SORU:

Etilen glikol eterleri hedef organ etkileri hangi dokularda oluşturur? 


CEVAP:

Etilen glikol eterleri (etilen glikol monometil veya monometil eter); yutulması, solunumu ve deri emilimi toksiktir. Üreme sistemi, idrar yolları ve kanda hedef organ etkileri oluşturur.


#131

SORU:

Fenolun zararlı etkileri nelerdir?


CEVAP:

Fenol; yutulması, solunması ve deri emilimi zehirlidir. Deriden kolaylıkla emilir, kalp hızında artışa, titremelere ve ölüme yol açabilir. Göz ve deride yanık; idrar yolları, sindirim ve sinir sisteminde hedef organ etkileri oluşturur.


#132

SORU:

Propidium iyodidin zararlı etkileri nelerdir?


CEVAP:

Propidium iyodid; mutasyon oluşturabilir, irritandır ve karsinojen olduğu şüphesi vardır.