TEMEL VETERİNER PATOLOJİ Dersi YANGI soru cevapları:

Toplam 75 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU: Fagositoz-is nedir?


CEVAP: Bakteri gibi büyük parçacıkların aktif olarak nötrofil ve monosit sitoplazması içine alınması işlemidir.

#2

SORU: Fagositoz işleminin evreleri nelerdir?


CEVAP: Fagositoz işlemi membran tanıma, fagosite edilecek parçacığın lökositin yüzeyine bağlanması, parçacığın yutulması, fagositik vakuolün oluşması, bu vakuolün lizozomlar ile kaynaşması (fagolizozom oluşması), parçacığın fagolizozom içersinde lizozomal enzimlerle karşı karşıya getirilmesi evrelerini kapsar.

#3

SORU: Yangı nedir?


CEVAP: Lokal-sınırlı, çok iyi düzenlenmiş bir dizi sıvısal ve hücresel değişikliktir.

#4

SORU: Lökotrienlerin görevleri nelerdir?


CEVAP: Kemotaksis, düz kas kasılması gibi görevlere sahiptirler.

#5

SORU: Aşırı duyarlılık (hipersensitive) nedir?


CEVAP: Tekrar aynı etkene maruz kalan organizmanın immun sistemi, etkeni yok etmek için reaksiyon gösterirken dokuların da yıkımına yol açabilirler. ‹mmun yanıtın bu şekildeki zararlı etkisi “Aşırı duyarlık (hipersensitivite)” olarak isimlenir.

#6

SORU: Primer immun yetersizlik nedir?


CEVAP: Doğmasal olarak ortaya çıkan kalıtsal hastalıklardır. Yangısal reaksiyonda hücresel ve enzimatik düzeydeki aksamalar hastalıklara yol açar.

#7

SORU: Otoimmun hastalık nedir?


CEVAP: Kendi doku antijenlerine (oto-antijen) karşı gelişen antijen spesifik reaksiyon ve bunun sonucunda kronik yangı ve şiddetli doku yıkımı ile karakterize olan hastalık - otoimmun hastalık halidir. Otoimmun hemolitik anemi, Pemfigus, miyastenia ve romatoid eklem yangısı gibi insan ve hayvanlarda görülen hastalıklar örnek olarak verilebilir.

#8

SORU: Opsonizasyon nedir?


CEVAP: Opsonizasyon ise bu maddeler ile yapılan işlemi, süreci ifade etmek için kullanılır.

#9

SORU: Akut faz proteinleri nedir?


CEVAP: Akut faz proteinleri karaciğer tarafından salınan miktarları %25 oranında artan veya azalma gösteren plazma proteinleridir. Bu proteinler yangısal sürecin aracılığını veya baskılanmasını sağlayan, yerel ve sistemik etkileri olan kimyasal maddelerdir.

#10

SORU: Nötrofil Lökosit nedir?


CEVAP: Yangıda fagositoz yapmak ve yangıdaki hücre artıklarını enzimleri ile lize etmek gibi görevleri vardır. Sitoplazmalarındaki granüllerde, miyeloperoksidaz, proteinazlar gibi sırasıyla mikrop ve bağ doku yıkımlayıcı enzimler vardır. İrinli yangılarda eksudat içerisinde en fazla bulunan hücrelerdir.

#11

SORU: Eozinofil Lökosit nedir?


CEVAP: Çoğunlukla alerjik, paraziter ve bazı mantar hastalıkları sırasında yangı alanında çok fazla sayıda görülürler; bununla beraber hemen her türlü eksudatta rastlanabilen hücrelerdir. Nötrofillere benzer özelliklere sahip olmakla beraber fagositoz yetenekleri daha zayıftır.

#12

SORU: Bazofil Lökosit nedir?


CEVAP: Kan dolaşımında az sayıda bulunurlar. Ani aşırı duyarlık ve gecikmiş tipteki aşırı duyarlık reaksiyonlarında ve bu tip reaksiyonlara bağlı olarak gelişen kronik yangılarda daha sık görülürler. Mast hücrelerine benzer şekilde vazoaktif aminleri ile farklı yangısal reaksiyonların oluşmasına katılır.

#13

SORU: Mast hücresi nedir?


CEVAP: Çoğunlukla dokularda damarlar çevresinde bulunur, kemik iliğinden köken alır, bir süre dolaşımda kaldıktan sonra doku içine göç ederler. Bütün vücuttaki mast hücreleri bir araya toplanırsa, dalak büyüklüğünde bir kitleye ulaşacağı tahmin edilmektedir. Deri, solunum sistemi, mide bağırsak kanalı gibi dışarı ile teması olan bölgelerde sayıları daha fazladır. Yangısal, immünolojikalerjik uyarımlar bu hücreleri aktif hale getirerek mediatörleri salgılamalarını sağlarlar. Akut ve kronik yangıda ve iyileşmede önemli görevleri olan hücrelerdir. Kronik yangılarda bağ doku yapım ve yıkımda salgıladıkları protein parçalayan enzimler ile katkıda bulunurlar.

#14

SORU: Mediatörler nedir? Açıklayınız.


CEVAP: Kan damarları ve/veya yangı hücreleri üzerine etkiyerek yangısal yanıta katkıda bulunan maddelerdir. Mediatörler, çoğunlukla ya önceden hazır halde olan veya sentez edilmiş maddelerdir. Karaciğer, nötrofil, monosit/makrofaj, bazofil, platelet; mast, endotel, düz kas hücreleri fibroblast ve epitel hücrelerinin çoğu mediatörlerin kaynağıdır. Mast hücreleri, bazofil lökosit ve plateletlerde bulunan histamin ve serotonin gibi vazoaktif aminler, yangının öncül mediatörleridir, damar genişlemesine ve geçirgenliğinin artmasını sağlarlar. Histamin önceden hazırlanan moleküllere örnek bir mediatördür, yangı hücrelerinin granüllerinde depo edilir. Hücresel aktivasyonu izleyerek serbest hale getirilir ve saniyeler içinde etkisini gösterir. Diğer mediatörler, örneğin sitokinler, adezyon molekülleri, prostaglandinler büyük ölçüde yangısal hücreler aktif hale getirildikten sonra sentezlenirler. Plazma proteinlerinden köken alan yangı mediatörleri, örneğin kinin, komplement ve pıhtılaşma proteinleri prekürsörler-öncül moleküller halinde sürekli olarak karaciğerden salınırlar. Kan dolaşımında bunların aktif şekillerine dönüştürülmeleri gerekir. Yangısal mediatörler ister önceden şekillenmiş olsun isterse plazmadan köken alıyor olsun, genellikle hedef hücre üzerindeki alıcıya-reseptöre bağlanır ve çoğunlukla bu hedef hücreleri aktif hale getirirler. Ya da, bu hedef hücrenin ilave yangısal mediatörler salgılamalarına neden olurlar.

#15

SORU: Fokal lezyonlar nedir?


CEVAP: Fokal lezyonlar bir doku içindeki tek bir anormalliği ya da yangısal alanı ifade etmek için kullanılır. Bunlar birkaç milimetrelik çok küçük lezyonlar olabildikleri gibi, birkaç santimetreden de büyük olabilirler ve çoğunlukla normal bir doku ile sarılmışlardır.

#16

SORU: Multifokal lezyonlar nedir?


CEVAP: Multifokal lezyonlar doku içindeki birkaç tane veya çok sayıdaki yangısal odağı-fokusu ifade eder. Bunların boyutları değişebilir ancak her bir yangısal odak bir diğerinden nispeten normal sayılabilecek doku alanları ile ayrılmıştır.

#17

SORU: Nitrik oksit nedir? Görevleri nelerdir?


CEVAP: Küçük, elektrik yüksüz, sadece iki atomdan oluşan bilinen en küçük mediatördür. Pek çok patolojik ve fizyolojik olayda görev alan, memelilerde çeşitli hücreler tarafından salınan çok fonksiyonlu bir moleküldür. Kan damarlarının gerginliği üzerine etkiyerek damar genişlemesi sağlar, bazı hastalık etkenlerine karşı savunmaya katılır, sinir sisteminde sinyal molekülü görevi vardır.

#18

SORU: İmmun yanıt konağı nedir?


CEVAP: İmmun yanıt konağı dış tehditlere karşı koruyan önemli bir savunma mekanizmasıdır.

#19

SORU: Eksudat nedir?


CEVAP: Yangı sırasında açığa çıkan sıvı ve hücreler birlikte eksudat olarak adlanır.

#20

SORU: Yangının damarsal reaksiyonları nasıl oluşur?


CEVAP: Damarsal reaksiyonlar, yangının pek çok lokal belirtileri zedelenme bölgesindeki mikrosirkulasyonda değişimler ile ortaya çıkar. Hemodinamik değişiklikler iç içe geçmiş zincirleme olaylar dizisidir ve biyokimyasal mediatörler tarafından aktive edilirler. Olayların bazılarında ise geçici olarak sinirsel yolla uyarılırlar.

#21

SORU: Opsoninler nedir?


CEVAP: Opsoninler doğal olarak bulunan ve bakterilerin yüzeyini kaplayarak onları fagositoza hazır hale getiren maddelerdir.

#22

SORU: Diffuz lezyonlar nedir?


CEVAP: Diffuz lezyonlar geliştikleri organ veya dokunun her tarafında bulunurlar; bu şekilde yangılanmış bir dokuda lezyonların şiddeti bakımından farklılıklar olabilir, ancak dokunun her tarafı yangılıdır.

#23

SORU: Histiosit nedir?


CEVAP: Dokudaki yerleşik makrofajların küçük bir kısmı hücre bölünmesine gidebilen makrofajlardır ve histiosit adını alırlar.

#24

SORU: Lenfositler nedir?


CEVAP: Lenfositler yangı sahasında nötrofillerden bir hayli sonra ortaya çıkan hücrelerdir.

#25

SORU: Endotel hücreleri nedir?


CEVAP: Nötrofillerin damarı terk edip yangı bölgesine çıkması için ilk önce endotele bağlanması ve sonra da damar duvarını boyunca göç etmesi gerekir; endotel hücreleri bu lökosit-endotel ilişkisinin aktif parçasıdır. Endotel hücreleri yüksek çoğalma yeteneği olan hücrelerdir ve bu yetenekleriyle iyileşme-onarım yanıtında önemli rol oynarlar.

#26

SORU: Fibroblastlar nedir?


CEVAP: Fibroblastlar lökositleri etkileyebilen sitokinleri sentezleyebilen hücrelerdir. Yine kollajen üretme ve serme özellikleriyle zedelenmiş dokuların iyileşme ve onarımda büyük öneme sahiptirler.

#27

SORU: Seröz eksudat nedir?


CEVAP: Ekseriya perakut olarak gelişir, hücreden fakir berrak bir sıvıdan (sıvı+albumin) ibarettir, varlığı hafif yıkıma işaret eder. Seröz eksudatın yerleşimi organların yüzeyinde veya içinde olabilir.

#28

SORU: Nekroze edici yangı nedir?


CEVAP: Nekroz ile karakterize yangıdır; bu yangıda da damarsal ve lökositlerin katıldığı hücresel reaksiyon vardır. Trahea, bağırsak, burun boşluğu gibi yüzeylerde şekillendiği zaman yüzeysel epitel hücre (erozyon) ve mukozada derin doku kayıplarına (ülser) neden olabilir.

#29

SORU: Stokinlerin amacı nedir?


CEVAP: Stokinlerin temel amacı, yangısal reaksiyon sırasında diğer hücrelerin işlevlerini düzenlemektir.

#30

SORU: İnfiltrasyon nedir?


CEVAP: Doku veya hücre içerisine kendileri için normal olmayan maddenin sızması, toplanmasını ifade etmek için kullanılmaktadır.

#31

SORU: Akut bir yangının sonlanması nasıl olabilir?


CEVAP: Akut bir yangının sonlanması dört şekilde olabilir; ? Tam iyileşme-rezolusyon, yangıya neden olan etkenin nötrlenmesi-yangısal reaksiyon ile tamamen etkisiz hale getirilerek yangı bölgesinin normal hale konması halidir. ? Bağ dokusunun oluşumu, fibrozis ile sonuçlanmadır. Bu durum oldukça fazla doku kaybı ve yangısal zedelenmenin oluştuğu dokunun rejenerasyon kabiliyetinin olmadığı ya da fazla miktarda fibrin eksudasyonun şekillendiği durumlarda görülür. ? Apse ile sonuçlanabilir, bu özellikle irin yapan etkenler ile yangı şekillendiği zaman oluşur. ? Kronik yangıya dönüşebilir. Akut yangıyı takiben olabildiği gibi, uyarıcı başlangıçtan itibaren kronik reaksiyon uyandırır.

#32

SORU: Hafif şiddetli yangılar nelerdir?


CEVAP: Hafif şiddetteki yangılar hiç veya çok az doku yıkımının olduğu, hiperemi ve ödemin ancak fark edilebilir düzeyde olduğu yangılardır. Minimal şiddetteki yangılarda hafif şiddetteki değişiklikler çok daha azdır ve hatta mikroskop ile fark edilebilecek düzeydedir.

#33

SORU: Yangının temel amacı nedir?


CEVAP: Yangının temel amacı canlı organizmayı hem hücre zedelenmesine yol açan bakteri ve toksinler gibi zedeleyicilerden ve hem de bunların etkisiyle gelişebilen nekrotik hücre ve dokulardan temizlemektir.

#34

SORU: Nonsuppuratif eksudat nedir?


CEVAP: Çoğunluğunu makrofaj veya lenfositler ve plazma hücrelerinin oluşturduğu bir eksudat tipidir. Nötrofil lökositlerin hakim olduğu eksudattan ayırım için kullanılır. Viral hastalıklar sırasında görülür.

#35

SORU: Marjinasyon nedir?


CEVAP: Yangının başlangıcında kan akımı, damar geçirgenliğinin artmasından ötürü yavaşlarken, beyaz kan hücreleri, merkezi kan akımından ayrılıp endotel yüzeyinde dizilmeye başlar, bu işleme marjinasyon denir.

#36

SORU: Fagositozun son amacı nedir?


CEVAP: Fagositozun en son amacı bakteriyi öldürmek ve parçalamaktır. Oksijen bağımlı ve oksijen bağımsız yollar ile bu işlemler yapılır.

#37

SORU: Yangı olmazsa yaralar hangi durumlarda olabilir?


CEVAP: Yangı yanıtı olmaz ise enfeksiyonlar kontrolsüz, açık yaralar kapanmayarak açık, ağrılı, irinli olarak kalabilir.

#38

SORU: Primer immun yetersizliğinde ortaya çıkabilecek hastalıklar nelerdir?


CEVAP: Chediak Higashi Sendromu-CHS, Lökosit adezyon yetersizliği-LAD, fiiddetli birleşik immun yetersizlik-SCID.

#39

SORU: Kemokinlerin görevleri nedir?


CEVAP: Temel etkileri lökosit hücreler üzerine kemotaksis sağlamaktır.

#40

SORU: Zedelenme bölgesindeki sıvı ve hücrelerin toplanmasının amacı nedir?


CEVAP: Biriken bu sıvı ve hücreler zedeleyici etken veya etkenleri sulandırır, sınırlandırır, tahrip eder, uzaklaştırır ve zedelenmiş dokunun tekrar eski haline dönmesi işlemlerini başlatır.

#41

SORU: Orta şiddetli yangılar nelerdir?


CEVAP: Orta şiddetteki yangılarda dokuda yıkım şekillenmiştir ve klinik olarak fark edilebilecek durumdadır; mikroskobik incelemede damarsal olaylar ve hücre çıkışları belirgindir.

#42

SORU: Kemotkasis-kimyasal çekim nedir?


CEVAP: Damar dışına çıkışı takiben nötrofil, monosit, diğer lökositler ve daha az ölçüde eritrositler, zedelenme bölgesine doğru göç ederler. Bu olay Kemotkasis-kimyasal çekim olarak adlandırılır.

#43

SORU: Zedelenmeye karşı gelişen reaksiyonlar sonucunda damar dışı dokuda neler oluşur?


CEVAP: Zedelenmeye karşı gelişen reaksiyonlar sonucunda damar dışı dokuda sıvı, elektrolit, plazma proteinleri ve lökosit hücre birikimi oluşur.

#44

SORU: Göç eden lökositlerin tipi nelere bağlıdır?


CEVAP: Göç eden lökositlerin tipi, yangısal lezyonların süresi ve lezyona neden olan uyarıcının tipine bağlı olarak değişir.

#45

SORU: Zedelenmenin şiddeti ve yangıya bağlı olarak çıkan sıvının bileşimi arasındaki ilişkiyi açıklayınız.


CEVAP: Çok hafif zedelenmeler dahi proteinden fakir sulumsu bir transudat çıkışına neden olur. Öte yandan, şiddeti sürekli olarak artan zedeleyiciler ile yangısal sıvı daha yüksek yoğunlukta plazma proteinlerini, kırmızı kan hücrelerini ve lökositleri kapsayarak eksudat tabiatını kazanacaktır.

#46

SORU: Şiddetli yangılar nelerdir?


CEVAP: Şiddetli yangılar orta şiddetteki yangıların ilerlemiş halidir, belirgin bir doku yıkımı söz konusudur ve eşlik eden belirgin bir eksudasyon vardır.

#47

SORU: Komplement nedir? Açıklayınız.


CEVAP: Karaciğerden sentezlenen aktif olmayan plazma proteinler grubudur (C1-C9), doku zedelenmesini takiben aktif hale gelirler. Aktif hale gelen ara molekül diğer molekül üzerine etki ederek onu aktif hale koyar. Sonuçta biyolojik olarak aktif 20 kadar plazma proteini “komplement sistemini” oluşturur. Bu moleküller yangıyı doğurucu, kemotaktik (C5a), opsonize edici (C3b), damar geçirgenliği artırıcı, membran atak kompleksi oluşturarak hücre eritici etki gösterir. Bradikinin plazma kinin sisteminin bir üyesidir. Histaminden daha yavaş etki gösterir, damar geçirgenliğini artırır ve ağrıya neden olur.

#48

SORU: Fagositozun solunum patlaması nedir?


CEVAP: Fagositoz sırasında nötrofillerde normalden, iki üç kat fazla, oksijen tüketimi olur. Sonuçta oksijen radikalleri, süperoksit anyonu (O2) ve hidrojen peroksit (H2O2) üretimi oluşur. Bu işlemler sırasında glikoz tüketimi de artar; bu sayılanların hepsi toplu olarak “fagositozun solunum patlaması” olarak bilinir.

#49

SORU: Yangısal reaksiyonların ilk belirtileri nedir?


CEVAP: Yangısal reaksiyonun ilk işaretini veren hemodinamik değişiklikler çok kısa bir süre sonra permeabilite-geçirgenlik değişiklikleri ve beyaz kan hücrelerindeki reaksiyonlar ile izlenirler.

#50

SORU: Edinsel immun yetersizlik nedir?


CEVAP: Yaşam sırasında çeşitli nedenlerle ortaya çıkan yetersizlik hastalıklarıdır.

#51

SORU: Akut yangınının damarsal reaksiyonları nelerdir?


CEVAP: ? Hemodinamik değişiklikler; damarlarda büzülme-vazokonstriksiyon ve damarlarda genişleme-vazodilatasyon, ? Damarlarda geçirgenlik-permeabilite değişiklikleri

#52

SORU: Yangısal reaksiyonun amacı nedir?


CEVAP: Yangısal reaksiyonun amacı zedelenmenin meydana geldiği dokuda zedeleyicinin etkisini en alt seviyeye indirmektir.

#53

SORU: Kronik yangının belirtileri nelerdir?


CEVAP: ? İnatçı yangısal uyarımlar nedendir ve konak kendisini mikroplardan, yabancı cisimler, bağışıklık reaksiyonları gibi uyaranlardan kurtaramaz. ? Yangısal reaksiyona immun reaksiyon eşlik edebilir, bu tip bir reaksiyon yıkıcı etkinin süresi ve kalıcı özellikler taşımasından dolayı olabilir. ? Ekseriya reaksiyona konak dokudaki yenilenme faaliyetleri eşlik eder. Bu faaliyetler parankimal rejenerasyon şeklinde olabilir. Ancak kronikleşme için en güvenilir bulgu fibrozisin-bağdoku artışının (nedbeleşmenin) varlığıdır. ? Mikroskobik olarak hem makrofaj gibi mononükleer hücrelerin hem de fibroblast gibi bağ doku hücrelerinin varlığı karakteristiktir. Küçük kan damarlarının çoğalması-angiogenezis de görülebilir. Akut ve Kronik yangıya ait özellikler şu şekilde özetlenebilir.

#54

SORU: Akut yangınının hücresel-sellüler reaksiyonları nelerdir?


CEVAP: ? Marjinasyon, ? Emigrasyon, ? Kemotaksis, ? Akumulasyon, ? Fagositozis aşamalarını kapsar.

#55

SORU: Akut yangının belirtileri nelerdir?


CEVAP: Akut yangı 4 ile 6 saat içinde başlar, damarlar dolgundur; yerel kanamalar ve ödem gelişimi izler, yangı sahasında fibrin birikimi bulunabilir. Klinik olarak yangının klasik belirtileri izlenir. Yangılı bölgeye kan akımının artmış olmasından dolayı sıcaklık ve kızarıklık (hiperemi), sıvı birikmesinden dolayı-ödem şişkinlik, yangıyı düzenleyici çeşitli biyokimyasal aracı-mediatör maddelerden dolayı ağrı vardır. Mikroskobik incelemede yangı bölgesinde çok fazla nötrofil lökosit infiltrasyonu görülür. Bununla beraber kimi olgularda makrofajlar da fazla sayıda bulunabilirler. Ödem ve hiperemi akut yangıda oldukça belirgindir. Lenfatik damarlar akut yangısal reaksiyon sırasında biriken sıvının uzaklaştırılmasındadrenajında önemli rol oynarlar.

#56

SORU:

Yangı nedir? Açıklayınız.


CEVAP:

Yangı canlı organizmanın bu zararlılara karşı gösterdiği koruma reaksiyonudur. Yangının temel amacı canlı organizmayı hem hücre zedelenmesine yol açan bakteri ve toksinler gibi zedeleyicilerden ve hem de bunların etkisiyle gelişebilen nekrotik hücre ve dokulardan temizlemektir. Yangının koruyucu etkisi olmaksızın, bir canlı organizma zedelenmeye neden olan etkenler ve zedelenme sonucunda meydana gelen yıkımla sağlıklı ve uzun süre yaşayamaz. Yangı yanıtı olmaz ise enfeksiyonlar kontrolsüz, açık yaralar kapanmayarak açık, ağrılı, irinli olarak kalabilir.


#57

SORU:

Yangı reaksiyonlarını şiddetine göre sınıflandırıp açıklayınız.


CEVAP:
  • Hafif şiddetteki yangılar hiç veya çok az doku yıkımının olduğu, hiperemi ve ödemin ancak fark edilebilir düzeyde olduğu yangılardır. Minimal şiddetteki yangılarda hafif şiddetteki değişiklikler çok daha azdır ve hatta mikroskop ile fark edilebilecek düzeydedir.
  • Orta şiddetteki yangılarda dokuda yıkım şekillenmiştir ve klinik olarak fark edilebilecek durumdadır; mikroskobik incelemede damarsal olaylar ve hücre çıkışları belirgindir.
  • Şiddetli yangılar orta şiddetteki yangıların ilerlemiş halidir, belirgin bir doku yıkımı söz konusudur ve eşlik eden belirgin bir eksudasyon vardır.

#58

SORU:

Kronik yangının özelliklerini sıralıyınız.


CEVAP:

Kronik yangı belirli özellikler ile kendisini tanıtır;

1. İnatçı yangısal uyarımlar nedendir ve konak kendisini mikroplardan, yabancı cisimler, bağışıklık reaksiyonları gibi uyaranlardan kurtaramaz.

2. Yangısal reaksiyona immun reaksiyon eşlik edebilir, bu tip bir reaksiyon yıkıcı etkinin süresi ve kalıcı özellikler taşımasından dolayı olabilir.

3. Ekseriya reaksiyona konak dokudaki yenilenme faaliyetleri eşlik eder. Bu faaliyetler parankimal rejenerasyon şeklinde olabilir. Ancak kronikleşme için en güvenilir bulgu fibrozisin-bağdoku artışının (nedbeleşmenin) varlığıdır.

4. Mikroskobik olarak hem makrofaj gibi mononükleer hücrelerin hem de fibroblast gibi bağ doku hücrelerinin varlığı karakteristiktir. Küçük kan damarlarının çoğalması-angiogenezis de görülebilir.


#59

SORU:

Yangı lezyonlarını dağılımlarına göre sınıflandırınız.


CEVAP:
  • Fokal-tek odak lezyonlar
  • Multifokal-çok sayıda odak lezyonlar
  • Lokal ekstensif-yerel olarak yaygın lezyonlar
  • Diffuz-yayılmış lezyonlar

#60

SORU:

Akut yangının yerel belirtilerini yazınız.


CEVAP:

Damarsal reaksiyonlar;
1. Hemodinamik değifliklikler; damarlarda büzülme-vazokonstriksiyon ve damarlarda genişleme-vazodilatasyon
2. Damarlarda geçirgenlik-permeabilite değişiklikleri

Hücresel-sellüler reaksiyonlar;
1. Marjinasyon
2. Emigrasyon
3. Kemotaksis
4. Akumulasyon
5. Fagositozis 


#61

SORU:

Oksijen bağımlı mikrop öldürme mekanizmasını açıklayınız.


CEVAP:

Oksijen bağımlı öldürme işleminde; fagositoz sırasında nötrofillerde normalden, iki üç kat fazla, oksijen tüketimi olur. Sonuçta oksijen radikalleri, süperoksit anyonu (O2) ve hidrojen peroksit (H2O2) üretimi oluşur. Bu işlemler sırasında glikoz tüketimi de artar; bu sayılanların hepsi toplu olarak “fagositozun solunum patlaması” olarak bilinir. Oksijenden aktif oksijen moleküllerinin oluşumu lizozomların içinde gelişir. Bu granüllerde bulunan miyeloperoksidaz enzimi ile halojen iyonlarının birleşmesi, örneğin klor (Cl-) gibi, hidrojen peroksiti hipoklorik asite (HOCl-çamaşır suyunun özüdür) dönüştürür. Son derecede güçlü bir bakteri öldürücü olan HOCl, hücre dışı ve içi membranlarda bulunan proteinleri ve lipidleri oksitleyerek (lipid peroksidasyonu) membran bütünlüğünü bozarak hücreyi yıkımlar. Bu sistemin hatalı çalışması veya sistemi oluşturan elamanlardan bir veya birkaçının genetik olarak yokluğu halinde, insan ve hayvanları hastalıklara duyarlı hale koyar.


#62

SORU:

Oksijen bağımsız bakteri öldürme nasıl gerçekleşir? Açıklayınız.


CEVAP:

Oksijen bağımsız bakteri öldürülmesi; solunum patlaması olmaksızın lökosit granülleri-lizozomlar içersinde bulunan maddeler ile de bakteriler öldürülebilir. Örneğin, lizozim enzimi özellikle gram pozitif bakteri hücrelerine zarar verir. Laktoferrin demir bağlayarak bakteriler tarafından demirin kullanılmasını engeller. Katepsin G protein yıkımlayan bir enzimdir, gram pozitif ve negatif bakteriler ile mantarlara zarar verir.


#63

SORU:

Yangının kimyasal mediyatörlerini kısaca açıklayınız.


CEVAP:

Mediatörler-aracılar, kısaca kan damarları ve/veya yangı hücreleri üzerine etkiyerek yangısal yanıta katkıda bulunan maddelerdir. Mediatörler, çoğunlukla ya önceden hazır halde olan veya sentez edilmiş maddelerdir. Karaciğer, nötrofil, monosit/makrofaj, bazofil, platelet; mast, endotel, düz kas hücreleri fibroblast ve epitel hücrelerinin çoğu mediatörlerin kaynağıdır. Mast hücreleri, bazofil lökosit ve plateletlerde bulunan histamin ve serotonin gibi vazoaktif aminler, yangının öncül mediatörleridir, damar genişlemesine ve geçirgenliğinin artmasını sağlarlar. Histamin önceden hazırlanan moleküllere örnek bir mediatördür, yangı hücrelerinin granüllerinde depo edilir. Hücresel aktivasyonu izleyerek serbest hale getirilir ve saniyeler içinde etkisini gösterir. Diğer mediatörler, örneğin sitokinler, adezyon molekülleri, prostaglandinler büyük ölçüde yangısal hücreler aktif hale getirildikten sonra sentezlenirler. Plazma proteinlerinden köken alan yangı mediatörleri, örneğin kinin, komplement ve pıhtılaşma proteinleri prekürsörler-öncül moleküller halinde sürekli olarak karaciğerden salınırlar. Kan dolaşımında bunların aktif şekillerine dönüştürülmeleri gerekir. Yangısal mediatörler ister önceden şekillenmiş olsun isterse plazmadan köken alıyor olsun, genellikle hedef hücre üzerindeki alıcı- ya-reseptöre bağlanır ve çoğunlukla bu hedef hücreleri aktif hale getirirler. Ya da, bu hedef hücrenin ilave yangısal mediatörler salgılamalarına neden olurlar.


#64

SORU:

Mast hücreleri nedir? Vücudumuzdaki görevlerinden bahsediniz.


CEVAP:

Mast Hücresi: Çoğunlukla dokularda damarlar çevresinde bulunur, kemik iliğinden köken alır, bir süre dolaşımda kaldıktan sonra doku içine göç ederler. Bütün vücuttaki mast hücreleri bir araya toplanırsa, dalak büyüklüğünde bir kitleye ulaşacağı tahmin edilmektedir. Deri, solunum sistemi, mide bağırsak kanalı gibi dışarı ile teması olan bölgelerde sayıları daha fazladır. Yangısal, immünolojik-alerjik uyarımlar bu hücreleri aktif hale getirerek mediatörleri salgılamalarını sağlarlar. Akut ve kronik yangıda ve iyileşmede önemli görevleri olan hücrelerdir. Kronik yangılarda bağ doku yapım ve yıkımda salgıladıkları protein parçalayan enzimler ile katkıda bulunurlar.


#65

SORU:

Endotel ve fibroblast hücrelerinin görevleri nelerdir?


CEVAP:

Endotel hücreleri ve fibroblastlar; nötrofillerin damarı terk edip yangı bölgesine çıkması için ilk önce endotele bağlanması ve sonra da damar duvarını boyunca göç etmesi gerekir; endotel hücreleri bu lökosit-endotel ilişkisinin aktif parçasıdır. Endotel hücreleri yüksek çoğalma yeteneği olan hücrelerdir ve bu yetenekleriyle iyileşme-onarım yanıtında önemli rol oynarlar. Fibroblastlar lökositleri etkileyebilen sitokinleri sentezleyebilen hücrelerdir. Yine kollajen üretme ve serme özellikleriyle zedelenmiş dokuların iyileşme ve onarımda büyük öneme sahiptirler.


#66

SORU:

Akut ve kronik yangılarda görülen eksudat tiplerini yazınız.


CEVAP:

Akut yangılarda görülen eksudat tipleri sırasıyla seröz, kataral, fibrinöz, suppuratif, hemorajik, nekroze edici, nonsuppuratif tiptedir.

Kronik yangıya tipik örneklerden bir tanesi ise granülomatöz eksudattır.


#67

SORU:

İmmun yanıtlar ile ilişkili hastalıkları ana başlıklar halinde sınıflandırınız.


CEVAP:
  1. Aşırı duyarlık-hipersensitivite, antijenik bir uyarana karşı immun sistemin aşırı bir reaksiyonu olarak ortaya çıkar.
  2. İmmun yetersizlik, immun sistemin bazı taraşarının doğuştan veya sonradan ortaya çıkan hataları neden olur.
  3. Otoimmunite, immun sistemin kendi ve kendisinden-olmayan antijen ayırımını yapma yeteneğinin ortadan kalkması sonucu şekillenir.

#68

SORU:

Tip II sitotoksik aşırı duyarlılık reaksiyonlarını açıklayınız.


CEVAP:

Tip II-Sitotoksik Aşırı Duyarlık (sitotoksik hipersensitivite): Bu tipte reaksiyon hücresel ve doku yıkımına yol açar. Ekseriya IgG veya IgM sınıfı bir antikor hücre yüzeyindeki veya doku elementindeki bir antijenik belirleyici ile reaksiyona girer. Doku yıkımı ya komplementin aktive edilmesiyle veya antikor bağımlı-hücresel sitotoksik etki ile olmaktadır. Otoimmun hastalıkların büyük çoğunluğu bu tipte meydana gelmektedir. Burada vücudun kendi antijenlerine karşı reaksiyon gelişmektedir. Gelişen reaksiyon pek çok sistemi etkileyebildiği gibi tek bir doku ya da hücre tipini de etkileyebilir. Köpeklerdeki otoimmun hemolitik anemide antikor eritrosit yüzeyine bağlanarak parçalanmaya neden olur.


#69

SORU:

Tip IV gecikmiş aşırı duyarlılık reaksiyonlarını açıklayınız.


CEVAP:

Tip IV-Gecikmiş Aşırı Duyarlık (hücre aracılı hipersensitivite): Reaksiyon duyarlı hale gelmiş lenfositler ve makrofajların aracılığı ile meydana gelir. Reaksiyonun oluşumunda ne sirküle eden antikor, ne de komplement sorumludur. Gelişiminde her zaman olmamakla birlikte, enfeksiyoz etkenlerden köken alan antijenler söz konusudur. Bu, antijenler duyarlı hücreler ile iletişime girdiğinde makrofajlar bölgeden uzaklaşamaz hale getirilerek, lokal ödem, granulamatöz yangı, vasküler tromboz ve nekroza yol açacak enzimleri salmaları için uyarılırlar. Gecikmiş tipte hipersensitivite pek çok viral, bakteriyel, mantar ve parazit enfeksiyonunun gelişimi sırasında şekillenir.


#70

SORU:

Primer immun yetersizlik kaynaklı hastalıklara örnekler veriniz.


CEVAP:
  • Chediak Higashi Sendromu-CHS: Nötrofil lökositlerdeki anormal granül formasyonu insan ve bej fare, kedi, sığır, katil balina gibi hayvanlarda hastalıklara yol açar.
  • Lökosit adezyon yetersizliği-LAD: Kalıcı bir nötrofil lökosit yüksekliği vardır. İrlanda seteri, Holştayn sığırlarında tekrarlayan enfeksiyon, yara iyileşmesinde gecikmelere neden olur.
  • Şiddetli birleşik immun yetersizlik-SCID: Antijen spesifik reaksiyon yokluğu çeşitli hastalıklara duyarlı hale getirir, insan, Arap atı, köpek ve, farelerde tespit edilmiştir.

#71

SORU:

Otoimmun hastalıklara örnek veriniz.


CEVAP:

Otoimmun hemolitik anemi, Pemfigus, miyastenia ve romatoid eklem yangısı gibi insan ve hayvanlarda görülen hastalıklar örnek olarak verilebilir.


#72

SORU:

Tip I ani aşırı duyarlılık reaksiyonlarını açıklayınız.


CEVAP:

Tip I-Ani Aşırı Duyarlık (immediate hipersensitivite): Önceden duyarlı halde olan bir organizmaya eriyebilir antijenin girmesiyle şekillenir. Reaksiyon anafilaksi, alerji veya immediate hipersensitivite olarak bilinir. Başlıca immunoglobulin E antikoru reaksiyonda söz konusudur. Reaksiyonun şekillendiği dokudaki temel değişiklik ödemdir. Besine, salınan antijenlere, internal ve ektoparazitlere karşı gelişen reaksiyonlar örnek olarak verilebilir. Ana etki mast hücrelerinden bazofillerden, kan küreciklerinden damarların geçirgenliğini arttıracak ve düz kasları kasacak histamin ve serotonin gibi aracıların salınmasıdır. Sığırlarda olduğu gibi akciğer ödemi, kobaylarda ise broşlarda daralma gelişebilir.


#73

SORU:

Granülomatoz eksudat nedir? Açıklayınız.


CEVAP:

Granülomatoz Eksudat: Granülomatöz yangı daima kroniktir. Bütün yangı hücrelerini kapsayabilirse de lenfositler, plazma hücreleri ve makrofajlar çoğunluktadır. Makrofajlar, epiteloid histiyositler, dev hücreleri ve iyileşmeye katkı yapan bağ doku şekillenmesinin bulunduğu eksudat granülomatöz olarak isimlenir. Neden olucu etken, yabancı madde ya da antijen kaldığı sürece reaksiyon devam eder. Granülomatöz reaksiyon dokuda genellikle bir yumru oluşumuna yol açtığından granuloma olarak da isimlenir.


#74

SORU:

Nekroze edici yangının özelliklerini yazınız.


CEVAP:

Nekroze Edici Yangı: Nekroz ile karakterize yangıdır; bu yangıda da damarsal ve lökositlerin katıldığı hücresel reaksiyon vardır. Trahea, bağırsak, burun boşluğu gibi yüzeylerde şekillendiği zaman yüzeysel epitel hücre (erozyon) ve mukozada derin doku kayıplarına (ülser) neden olabilir.


#75

SORU:

Çoğunlukla alerjik, paraziter ve bazı mantar hastalıkları sırasında yangı alanında çok fazla sayıda görülürler; bununla beraber hemen her türlü eksudatta rastlanabilen hücrelerdir. Nötrofillere benzer özelliklere sahip olmakla beraber fagositoz yetenekleri daha zayıftır.

Yukarıda anlatılan hücreler hangi hücrelerdir?


CEVAP:

Eozinofil lökosit hücreleri