TEMEL ZOOTEKNİ Dersi Başlıca Yetiştiricilik Tanımları soru cevapları:
Toplam 20 Soru & Cevap#1
SORU:
Generasyon süresi nedir?
CEVAP:
Generasyon Süresi: Yavrular doğduğunda anne ve babalarının yaşları ortalamasıdır. Bu tanımlama tüm dünyada kabul edilmiş olan en basit anlatım şeklidir.
#2
SORU:
Morfoloji nedir?
CEVAP:
Morfoloji: Hayvanların dış görünüş özelliklerine verilen ad.
#3
SORU:
Zootekni nedir?
CEVAP:
Zootekni; et, süt, yumurta, yapağı, tiftik, gibi hayvansal ürünler elde etmek ya da hayvan yetiştirme, ıslah, bakım ve besleme gibi konularda çeşitli üretim araçlarını bir arada kullanarak hayvansal ürün yada sanayi hammaddesi üretimi için çeşitli bilim, teknoloji ve benzeri uygulamaların bütünüdür. Zootekni; “bilime uygun hayvan yetiştirme ve ıslahı bilgisi” ya da “hayvan yetiştirme bilim ve teknolojisi” şeklinde de özetlenebilir. Zootekni terimi “Çiftlik hayvanları birer makinedir, tüketirler ve üretirler” şeklinde yorumlayan Fransız Bilim Adamı J. Baudement tarafından 1848 yılında “yaşayan makinelerin teknoloji bilimi” olarak tanımlanmıştır.
#4
SORU:
Hayvanların evciltilmesi nasıl olmaktadır?
CEVAP:
İnsanlık tarihinde çok önceleri gerçekleşen bu olaylara ışık tutmak amacıyla arkeolojik kazılar yapılarak elde edilen sonuçlar evciltme alanları ve türlerin ne zaman evciltildiğine dair bilgiler vermiştir. Bu alanda yapılan çalışmalarda insanların yerleşim alanlarında bulunan hayvan iskeletleri ve bunlardan elde edilen bilgiler ışığında evciltmenin temelleri anlaşılmaya çalışılmaktadır. Kimilerine göre, evciltmenin zaman içinde oluşan doğal değişimler sonucunda hayvanların insanlara daha yakınlaşması ve insanların da bu hayvanları kendi amaçları doğrultusunda kontrolleri altına alması şeklinde olduğu sanılmaktadır. Buna örnek olarak kurtların insanlarla olan ilişkileri örnek verilmektedir. Genetik bazı değişiklikler sonucunda kurtların insanlara saldırmayan bir çeşidinin ortaya çıktığı ileri sürülmektedir. Bunun yanı sıra kurtların insanların yanında yiyecek bulmaları da evciltilmelerinde önemli bir rol oynadığı bilinmektedir. Diğer bir görüşte ise; insan eliyle yapılan seçim yoluyla evciltmenin olduğudur. Bu görüşe örnek olarak ise buğday verilmektedir. Yabani buğday olgunlaştıktan sonra tanelerini döker ve bir sonraki yıl bu dökülen buğdaylardan yeni buğdaylar elde edilir. Ancak insan eliyle üretilen buğdayda ise olgunlaşan buğday taneleri dökülmez. Bu şekildeki bir değişimin ancak insan tercihlerine bağlı olarak buğdayın yetiştirilmesi görüşü ileri sürülmektedir. Bu görüşler doğrultusunda evciltme, insanların tercihleri doğrultusunda belirli gereksinimlerin karşılanması amacıyla yapıldığı yaygın şekilde kabul edilmektedir. Çünkü doğal değişimler veya bazı genetik değişikliklerin oluşması oldukça uzun zaman gerektirmekte ve oluşan değişimlerin her zaman insanların istekleri doğrultusunda olamayabileceği açıktır.
#5
SORU:
Hayvanların evciltilebilmesi için gerekli özellikler nelerdir?
CEVAP:
Hayvanların evciltilebilmesi için bazı özellikleri sahip olması gerektiği düşünülmektedir.
İlk olarak evciltilecek olan hayvanın insanlarla aynı şeyleri tüketmemesi gerekir. Bu durumda köpeğin evciltmesi bu kritere ters bir durummuş gibi karşımıza çıkmaktadır. Ancak köpekler insanların tüketemedikleri etleri yiyebilmelerinden dolayı bu kriteri yerine getirmektedirler.
İkinci özellik ise hızlı büyüme ve gelişme yeteneğidir. İnsanlar kendi amaçları doğrultusunda kullanacakları hayvanları hızlı gelişen ve çabuk üreyen türlerden seçmişlerdir. Hızlı büyüme ve gelişme yeteneği aynı zamanda generasyon süresi ile de yakından alakalı bir durumdur. Generasyon süresi hayvan yetiştiriciliğinde de önemli parametrelerden birisini oluşturmaktadır. Örneğin bir seleksiyon yapıldığında, diğer tüm parametrelerin sabit kalması şartıyla, generasyon süresi kısaldıkça seleksiyonda elde edilen genetik ilerleme artar. Ayrıca, birçok öğretici tarafından yanlış yorumlanan bu terim aslında dört farklı ebeveyn hattından gidilerek hesaplanmaktadır. Yapılacak olan seleksiyonun etkinliğini hesaplamak istediğinizde anne tarafı ve baba tarafı olmak üzere 4 farklı şekilde hesaplamak mümkündür. Bu amaçla yapılan çalışmalarda, sığır yetiştiriciliği için generasyon süresinin 5 ila 8 yıl arasında değiştiğini, koyun ve keçi yetiştiriciliğinde ise 3 ila 5 yıl arasında değiştiğini göstermektedir. Bu temel çiftlik hayvanları için (sığır, koyun ve keçi) generasyon süresi için ortak bir tanımlama yapılması ve hatırlanabilirliğinin artırılması için tek bir rakam ile ifade etmek gerekirse koyun, keçi ve sığır gibi türlerde generasyon süresi yaklaşık 5 yıl olarak tanımlamak mümkündür. Tavukta ise bu süre 1 yıldır. Bu süreleri insan yaşamıyla karşılaştırdığınızda oldukça kısa olduğu görülmektedir. Ancak köpek balığı, balina veya fil gibi hayvanları göz önüne aldığımızda ise bu sürelerin çok daha yüksek olduğu görülmektedir.
#6
SORU:
Evciltme alanları nelerdir?
CEVAP:
Hayvanların evciltilmesi insanlık tarihinde oldukça uzun zaman almıştır. İnsanlara alıştırılan hayvanların yavrularının da insan eliyle yetiştirilmesi, üretilmesi ve amaçlar doğrultusunda
özelliklere sahip hayvanların elde edilmesi çok uzun yıllar almıştır. Genel kanı evciltmenin başlangıcının taş devrinde olduğu yönündedir. İnsanlar bu dönemde avlanarak karınlarını doyururlarken bitki ve yaralı hayvan yavrularını bulundukları ortamlara taşımışlardır. Bu hayvan ve bitkileri daha sonraları kendileri yetiştirip üretmek suretiyle kendi amaçları doğrultusunda kullanması sonucunda evciltme başlamıştır. Hayvanların evciltilmesi oldukça erken dönemde başlarken (M.Ö. 14.000) bitkilerin çoğaltılması çok daha geç olmuştur. Hatta şeker kamışının üretilmesi geçtiğimiz yüzyılda gerçekleşmiştir.
#7
SORU:
Evciltmenin etkileri nelerdir?
CEVAP:
Doğal ortamlarında yabani formda yaşayan hayvanlar evciltildiklerinde bazı değişikliklere maruz kalmıştır. Bu değişiklikler özellikle vücut yapılarının değişmesi şeklinde olabildiği gibi vücut fonksiyonlarının işleyişinin değişmesi şeklinde de gerçekleşmiştir. Bu şekildeki değişiklikler her türde farklı şekillenmiş olup, evciltmenin amacı doğrultusunda farklılıklar göstermektedir.
İlk evciltilen tür olan köpeklerdeki değişiklikler oldukça farklılık göstermektedir. İlk değişim köpeklerin kafatası yapısında şekillenmiştir. Yabani formlarına göre evcil köpeklerin kafaları ve dişleri daha küçüktür. Burunları daha kısa, gözleri ise daha yuvarlaktır. Köpeklerde evciltmenin etkileri genelde kurtlarla karşılaştırmak suretiyle yapılmaktadır. Bu sebeple köpeği atası olarak bilinen kurt ile karşılaştırıldığında bazı davranış değişiklikleri de şekillenmiştir.
Kurtlarda sadece yavrular havlarken, ergin kurtlar kesinlikle ses çıkarmazlar. Avlanma amacıyla kullanılan köpekler farklı durumlar karşısında havlarlar. Bu özellikleri evciltmenin bir etkisidir. Köpeklerde evciltmenin bir diğer etkisi ise yakaladıkları yada öldürdükleri avlarına ne yapacaklarını bilmezler. Köpekler evciltilmeden önce beslenme amacıyla avlanırken evciltmenin etkisiyle bu özelliklerini unutmuşlardır. Ayrıca evciltmenin köpekler üzerindeki bir diğer etkisi de zekâlarının daha çok gelişmesi yönünde olmuştur. İlk evciltilen hayvan köpekte olduğu gibi diğer türlerde de bazı morfolojik ve fizyolojik değişiklikler şekillenmiştir
#8
SORU:
Genel olarak evciltmenin türler üzerindeki etkilerini nelerdir?
CEVAP:
Genel olarak evciltmenin türler üzerindeki etkilerini şu şekilde sıralamak mümkündür.
Öncelikle türlerin vücut büyüklükleri azalmıştır. Daha küçük yapılı hale gelmişlerdir. Diş yapıları daha küçülmüş ve sayısal olarak da azalmıştır. Yabani formlarında daha güçlü boynuzlara sahiplerken, evciltildiklerinde daha ince ve narin bir boynuz yapısına sahip oldukları görülmektedir. Hayvanların yabani formlarının daha büyük ve kalın boynuzlara sahip olmaları kendilerini koruma amaçlı kullanmalarından ileri gelmektedir. Evciltme ile birlikte kendilerini diğer yırtıcılardan korumalarına eskisi kadar gerek kalmamıştır. Evciltilen hayvanların davranışları da daha sakin bir yapıya dönüşmüştür. Yabani formları çok saldırgan olabilen türler evciltilmenin etkisiyle oldukça uysal olabilmektedir (Köpek).
Evciltme sonucunda hayvanların verim özellikleri de değişmiştir. Özelikle; süt, et, yapağı ve yumurta verimleri çok yükselmiştir. İnsanların beslenmesinde de oldukça önemli yer tutan bu verim özelliklerinin artırılması amacıyla hayvanlar özellikle seçilmiş ve en yüksek verimli olanlarının üretilmesine devam edilmesi sonucunda bugünkü verim düzeylerine çıkılmıştır.
Evciltme sonucunda hayvanlar üzerinde bu şekilde yapısal ve fonksiyonel değişimler gözlemlenebildiği gibi zararlı etkilerde ortaya çıkmıştır. Zararlı etkilerin en başında hayvanlardan insanlara bulaşan hastalıklar gelmektedir. Evciltme ile birlikte hayvanlarla daha fazla temas halinde olan insanlara çeşitli hastalıklar da bulaşmıştır.
#9
SORU:
Tür nedir?
CEVAP:
Ortak özellikler taşıyan ve kendi aralarında döllenerek üreyebilen canlıları içeren biyolojik gruba tür denir.
#10
SORU:
Hibridasyon nedir?
CEVAP:
İki tür arasında yapılan birleştirmelere hibridasyon, bunun sonucunda elde edilen döllere de hibrit denir. Erkek hibritler, sahip oldukları spermatozoitlerin yaşama yeteneği olmaması sebebiyle sterildirler (üreme yetenekleri yoktur). Dişi hibritler ise kendilerini meydana getiren türlerin (anne veya baba tarafındaki) erkekleri ile birleştirildiklerinde çoğunlukla döllenme meydana gelse de embriyolar çoğunlukla atılır. Doğabilen yavrular genellikle çok zayıf oldukları için yaşama güçleri çok düşüktür.
#11
SORU:
Equidae türlerinin hibritleri nelerdir=
CEVAP:
At ve eşek türlerinin birleştirilmeleri sonucunda elde edilen hibritlerdir. Erkek eşek ile dişi atın (kısrak) birleştirilmesiyle katır, Erkek at (aygır) ile dişi eşeğin birleştirilmesiyle bardo denilen hibritler elde edilmektedir. Atta, 31 çift otozomal kromozom bulunmakta olup, bunların 13 çifti metasentrik, 18 çifti ise akrosentrik yapıdadırlar. Eşekte ise 30 çift otozomal kromozomun 19 çifti metasentrik, 11 çifti ise akrosentrik yapıdadır. At ve eşekte bulunan kromozomların hem sayı hem de yapı olarak farklı olmaları, meydana gelen erkek katırların testislerinde mayoz bölünmenin profaz devresinde erkek cinsiyet hücrelerinin dejenerasyonu sebebiyle spermatozoit gelişmesi olmamaktadır. Dişi hibritlerde ise bazı durumlarda yavru alındığı bildirilmektedir.
#12
SORU:
Bovinae türlerinin hibritleri nelerdir=
CEVAP:
Sığır ile zebu türleri morfolojik, fizyolojik ve genetik özellikler bakımından birbirlerine çok benzer olmaları nedeniyle ikisi arasında yapılan birleştirmelerden elde edilen hem erkek hem de dişi yavruların normal döl verme kabiliyetleri bulunmaktadır. Zebuların kurak iklim koşulları ile dış parazitlere dayanıklılığı gibi nedenlerden dolayı bu birleştirmeler yapılmaktadır. Amerika Birleşik Devletlerinde bulunan Brahman olarak isimlendirilen zebular, Shorthorn sığır ırkı ile birleştirilerek Santa Gertrudis, Angus sığır ırkı ile birleştirilerek Brangus, Hereford sığır ırkı ile birleştirilerek Braford ve Charolais sığır ırkı ile birleştirilerek Charbray isimli hibritler elde edilmiştir. Sığır türü ile Gayal, Yak ve Banteng türlerinin birleştirilmelerinden de döl alınabilmektedir. Genel olarak doğan erkekler steril olurken, dişi yavrular fertildirler. Bizon türü ile yapılan hibridasyonda ancak bizonun erkeği kullanıldığında yavru alınabilmekte, elde edilen dişi yavruların tekrar bizon erkekleriyle çiftleştirilmeleri sonucunda çevre koşullarına dayananıklılığı fazla olan Cattalo olarak isimlendirilen hibritler elde edilmektedir. Sığır ve Manda türü arasındaki birleştirmelerin ise başarılı olmadığı bildirilmiştir.
#13
SORU:
Ovinae türlerinin hibritleri nelerdir?
CEVAP:
Her ne kadar koyun ve keçi türleri birbirlerine çok yakın türler olarak görünseler de genetik olarak aralarında farklılıklar bulunmaktadır. Koyunda 27 çift kromozom bulunurken bu sayı keçi türünde 30 çifttir. Bu türlerin birleştirilmelerinde döllenme meydana gelse de embriyonun gelişmemesi nedeniyle yavru alınamamasının nedenini araştırmacılar kromozom sayılarından ileri gelen genetik farklılığa bağlamaktadırlar.
#14
SORU:
Morfolojik ırk özellikleri nelerdir?
CEVAP:
Bu özellikler hayvanlara dışarıdan bakılarak kolayca fark edilebilir. Örneğin; tüy ya da deri rengi, vücut yapısı morfolojik birer ırk özelliğidir. Morfolojik ırk özellikleri;
- Ölçüm ya da tartımla tespit edilemezler,
- Çevresel faktörlerden ya hiç etkilenmezler ya da çok az etkilenirler,
- Az sayıda gen tarafından kontrol edilirler.
Bedeni örten kıl, tüy ya da yapağının rengi, ırklar için en belirgin özelliklerin başında gelir. Aynı türün farklı ırkları arasında beden örtüsü açısından ayırt edici farklar vardır. Örneğin; Angus ırkının düz siyah beden rengi, Holstein ırkında siyah-beyaz alaca şeklindedir ve bu ırklar için ayırt edici niteliktedir.
#15
SORU:
Fizyolojik ırk özellikleri nelerdir?
CEVAP:
Fizyolojik ırk özellikleri, hayvanların direkt (et, süt, yumurta, yapağı verimi v.b.) ya da dolaylı olarak (yemden yararlanma, erken gelişme v.b.) verimlerle ilgili olan özelliklerini kapsar. Bu özellikler morfolojik ırk özelliklerinin aksine verimlerle ilgilidir. Fizyolojik ırk özellikleri;
- Ölçüm ya da tartımla tespit edilebilirler,
- Çevresel faktörlerden az ya da çok mutlaka etkilenirler,
- Çok sayıda gen tarafından kontrol edilirler.
Fizyolojik ırk özellikleri açısından hem ırklar arasında hem de ırklar içerisinde farklar mevcuttur. Ancak ırklar arasındaki farklılıklar ırkların kendi içindeki farklılıklara oranla çok daha fazladır. Bu özelliklerin değişik düzeylerde çevreden (beslenme, iklim, barınak v.b.) etkilenmeleri nedeniyle aynı ırkın bireyleri arasındaki farklılıklar, morfolojik ırk özelliklerine göre çok daha fazladır.
#16
SORU:
Irkların sınıflandırılması nasıl yapılmaktadır?
CEVAP:
Çiftlik hayvanları, belirli kriterler gözetilerek pek çok şekilde sınıflandırılırlar. Ancak bu sınıflandırmalar içinde en yaygın kullanılanları, hayvanların gelişmişlik düzeylerine ve verim yönlerine göre sınıflandırılmalarıdır. Bu sınıflandırmalar, hayvanların sahip oldukları potansiyele uygun kullanımı, yetiştirilmeleri, bakım ve beslenmelerinin uygun şekilde yapılabilmesi açısından da önem taşır.
#17
SORU:
Yerli (İlkel) Irklar nedir?
CEVAP:
Büyük oranda doğal seleksiyon sonucu şekillenmiş ırklardır. Doğa şartlara dayanabilen bireyler hayatta kalmıştır, bu nedenle yetiştikleri bölgenin şartlarına (iklim, hastalıklar v.b.) iyi uyum sağlamışlardır, yemden yararlanma yetenekleri yüksek olmasa da kalitesiz yemleri kültür ırklarına göre daha iyi değerlendirebilirler. Verim yetenekleri düşük, gelişmeleri yavaştır. Meydana gelmelerinde bir ıslah çalışmasının rolü yoktur. Düşük verimli olsalar da hastalıklara ve çevre şartlarına dayanıklı olmaları, düşük kaliteli yemleri de değerlendirebilmeleri bu ırkların daha çok gelişmemiş ülkelerde yetiştirilmesine neden olmuştur. Yerli Kara, Boz Irk sığır ırkları; Akkaraman, Dağlıç koyun ırkları yerli ırklara örnek olarak gösterilebilir.
#18
SORU:
Islah Edilmiş (Onarılmış) Yerli Irklar nedir?
CEVAP:
Yerli ırkların bakım ve besleme koşullarının iyileştirilerek, yapılan seleksiyon sonucu verimlerinin yükseltilmesi ve beden yapılarının geliştirilmesi sonucu elde dilen ırklardır. Kimi zaman bu ırklar, yüksek verimli ırklarla melezleme yoluna gidilerekde ıslah edilirler, yapılan melezleme ile yerli ırkların verimleri yükseltilirken beden yapılarının bozulmasına izin verilmez. Doğu Anadolu Kırmızısı sığır ırkı ile Kıvırcık koyun ırkı bunlara örnek olarak gösterilebilir.
#19
SORU:
Tek Verim Yönlü Irklar nedir?
CEVAP:
Bazı ırklar tek bir verim özellikleri yönünden yetiştirilirlerken, sahip oldukları diğer verimleri, düşüklüğü ya da orta düzeyde olması nedeniyle dikkate alınmaz. Örneğin; Angus, Hereford, Charolais gibi etçi sığır ırkları et verimleri yönünden yetiştirilirlerken süt verimleri ancak buzağılarını besleyebilecek düzeydedir ve süt amaçlı yetiştirilmezler. Benzer şekilde, Ankara keçisi tiftiği için yetiştirilirken et ve süt üretimi daha geri planda kalır. Ost Friz koyun ırkı ve Saanen keçi ırkı ise yüksek süt verimleri nedeniyle yetiştirilirler.
#20
SORU:
Kombine Verimli Irklar nedir?
CEVAP:
Bazı ırklar iki ya da daha çok verim özellikleri yönünden yetiştirilirler. Rambouillet, Columbia ve Targhee koyun ırkları hem kaliteli yapağıları hem de et verimleri yönüyle yetiştirilirler. Simmental sığır ırkı et-süt kombine verimli bir ırktır. Yerli ırklar ise genellikle kombine verimli ırklardır. Bazı ırklar farklı ülkelerde farklı yönleriyle geliştirilerek yetiştirilmektedirler. Örneğin; Holstein sığır ırkı Avrupa’ da süt-et yönlü kombine bir ırk olarak yetiştirilirken ABD ve Kanada gibi bazı ülkelerde süt verimleri yönünden geliştirilip yetiştirilmektedirler.