TIBBİ VE PSİKİYATRİK SOSYAL HİZMET Dersi Psiko-Sosyal Hizmetler soru cevapları:

Toplam 58 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Psikoloji ile sosyal hizmetler arasında nasıl bir etkileşim vardır?


CEVAP:

İnsan davranışlarının bilimi olarak tanımlanan psikoloji, davranışın altında yatan sebepleri, davranışı etkileyen unsurları doğumdan ölüme kadar incelen bir disiplindir. Benzer amaçlara sahip olan sosyal hizmet dünyada ve ülkemizde  ivme kazanansosyal bilimlerden biridir. Sosyal hizmet mesleği; bireyler, aileler, gruplar, örgütler ve daha büyük toplulukların karşılaştığı sorunlarla ilgilendiği için çok çeşitli alanların uzmanlık bilgisine sahip olmayı ve bu alanlarla işbirliği yapmayı gerektirir. Şüphesiz bu alanlardan psikoloji sosyal hizmet uygulamalarına en çok katkı sağlayacak bilimdir. Yani sosyal hizmet uzmanları gerekli durumlarda psikologlarla işbirliği yaparak muhataplarına yardımcı olabilir.


#2

SORU:

Psikoloji biliminin amacı nedir?


CEVAP:

Çalışma kitlesi her türlü insanı içeren psikolojinin amacı; iyilik halini korumak ve artırmak, psikolojik sorunlara çözüm üretmek ve yaşam kalitesini artırmaktır.


#3

SORU:

Psikolojinin en ilgi duyulan bilim dallarından birisi olma nedeni nedir?


CEVAP:

Bir bilim olarak psikolojinin en çok ilgi duyulan alanlardan biri olmasının nedeni, insan davranışlarını anlama ve insanların merak duygularıdır. İnsanlar, çevrelerindeki eşya ve olayların iç yüzünü öğrenmek isterler. Bunların yanı sıra insan zihninin işleyiş
biçimi ve belli davranışların nedenleri de merak edilen konular arasındadır. İnsanlar, dışarıdaki bütün olayları nasıl merak ediyor ve öğrenmek istiyorsa, insan doğasını da bilimsel açıdan öğrenmek isterler.


#4

SORU:

Kişilerin psikolojinin temel bilgilerine sahip olmaları, onlara nasıl bir katkı sağlar?


CEVAP:

Bireylerin psikoloji bilimi hakkında temel bilgilere sahip olmasının hem kendileri açısından hem de içinde yaşadıkları toplum açısından yararları vardır. Psikoloji, bireyin kendi davranışlarını daha iyi anlayabilmesine ve böylece daha bilinçli bir insan olmasına katkı sağlar. Bu şekilde bilinçlenmiş olan birey daha iyi bir ebeveyn, öğretmen, eş, yönetici ya da işveren olabilir. Benzer şekilde bu insan, toplum açısından çevresindeki insanları daha iyi anlar ve diğerlerine yardımcı olmaya çabalar. Kişi daha iyi bir vatandaş, daha iyi bir seçmen ya da daha iyi bir politikacı olabilir.


#5

SORU:

Psikolojiden en çok istifade eden bilim dalları hangileridir?


CEVAP:

Psikoloji, pek çok bilim dalının faydalandığı disiplinlerden biridir. Psikolojiden en fazla istifade eden alan eğitimdir. Ruh ve beden arasındaki ilişkinin kuvvetinden dolayı hekimlerin de psikoloji bilimine olan ilgileri her geçen gün artmaktadır. Birçok hastalığın temelinde psikolojik faktörlerin etkisi vardır. Ayrıca psikiyatristler, hastaların ruh halini anlamak noktasında psikolojiden faydalanırlar. Orduda morali yükseltmek ve disiplin sağlamak için, kamuda kişiler arası ilişkileri artırmak için, reklamcılıkta insanları etkilemek için psikolojiden
yararlanılmaktadır.


#6

SORU:

Psikoloji ve konusu nedir?


CEVAP:

Psikoloji, insan davranışının altında yatan sebepleri bulmaya çalışan bilimsel çabaya verilen addır. Psikolojinin konusu; insanların duyuşu, düşünüşü ve davranışlarıdır. Bu bakımdan amacı da duyuş, düşünüş ve davranışların tâbi olduğu kanunları ortaya
koymaktır.


#7

SORU:

William James kimdir?


CEVAP:

William James, psikolojiye önemli katkılar getiren Amerikalı tıpçı ve filozoftur. William James, aynı zamanda pragmatizmin  kurucusudur. Pragmatizm, insanın kendi çıkarına hizmet ettiği ve yararına olan şekilde davrandığı anlayışına dayanır.


#8

SORU:

Psikolog kimdir?


CEVAP:

Terapist olarak çalışan psikologlar dört yılık psikoloji eğitimi alan hatta bu eğitime ilave olarak klinik psikoloji, okul psikolojisi gibi alanlarda master ve doktora eğitimi alan meslek grubudur. Psikologların seansları daha çok terapi şeklinde olup ilaç yazmazlar. Ruh sağlığı sorunları ile çalışan psikologlar, gerekli durumlarda psikolojik testler uygulayabilirler.


#9

SORU:

Psikiyatr kimdir?


CEVAP:

Tıp doktorlarıdır. Tıp eğitiminin ardından üç yıl kadar bir akıl sağlığı merkezinde bulunmuş ve bu süre içinde anormal davranışların teşhisi, psikoterapi ve ilaç terapisi konularında uzmanlaşmıştır. Psikiyatr, bir doktor olarak ilaç tedavisi ve hastanın hastaneye yatırılmasını önerebilir. Psikiyatrlar, ruh sağlığı bozulan kişilerin tedavisiyle ilgilenirler. Yani psikiyatrlar genellikle ağır vakalarla çalışırlar.


#10

SORU:

Psikiyatrik sosyal hizmet uzmanı kimdir?


CEVAP:

Hastaların ev ortamı hakkında bilgi toplayan ve toplum kaynaklarından (klinikler, hastaneler, toplum kuruluşları) faydalanması
için hastaya yardımcı olan uzmanlardır. İki yıllık bir lisans derecesini tamamlamayı gerektiren bu meslek, görüşme, terapi ile ev
ve topluluk içinde tedavi prosedürlerinin uygulanması konularını kapsar.


#11

SORU:

Klinik psikoloji nedir ve en çok hangi sorunlarla ilgilenmektedir?


CEVAP:

Davranışsal, zihinsel ve duygusal bozukluğu olan bireylerin değerlendirilip tedavi edildiği uzmanlık alanıdır. Klinik psikologların ilgilendiği sorunlar, gelişim dönemleriyle ilgili kısa süreli gelişimsel krizler (ergenlikteki başkaldırı ve orta yaşta kendilik değerindeki düşme gibi), depresyon, fobi ya da şizofreni gibi daha ağır sorunlar olabilmektedir. Ayrıca pek çok klinik psikolog araştırma da yapmaktadır. Araştırma konuları arasında bir tedavinin etkililiğinde rolü olan faktörleri belirleme, çeşitli davranış bozukluklarıyla ilişkili olan etmenler, fobilerin nasıl geliştiği ya da şizofreninin nedenlerini belirleme veya başarılı yaşlanma gibi konular sayılabilir.


#12

SORU:

Danışmanlık psikolojisi nedir ve danışman psikologlar ne ile ilgilenirler?


CEVAP:

Klinik psikolojiye yakın olmakla birlikte klinik psikolojiye göre daha hafif duygusal ve kişisel sorunlarla ilgilenmektedir. Bu bakımdan danışman psikologlar, sorunları çözmek için bir uzmanın önerisinden fazlasına ihtiyacı olmayan bireyleri yoğun
tedaviye ihtiyaç duyanlardan ayırıcı bir role sahiptir. Genelde mesleki ve akademik sorunları olanlara danışmanlık yapan psikologlar kimi zaman da psikoterapi uygular.


#13

SORU:

Okul ve eğitim psikologları hangi alanda ve hangi yöntemlerle çalışırlar?


CEVAP:

Öğrencilerle çalışan ve onlara rehberlik eden psikologlardır. Okul psikologları testler ve mülakatlar yoluyla öğrencilerin sorunlarını anlayıp çözüm üretmesine yardımcı olurlar. Ayrıca uyum problemleri olan öğrencilerle psikoterapiye benzer şekilde danışmanlık yapabilirler. Eğitim psikologları ise insanların nasıl öğrendiği ve etkili öğrenme yolları konularında çalışırlar. Her yaştan bireyin eğitimi için gerekli araç, gereç ve yöntemleri geliştirirler. Yetenek ve ilgileri değerlendirirler ve eğitim programlarının düzenlenmesine ve uygulanmasına katkı sağlarlar.


#14

SORU:

Gelişim psikolojisi nedir ve gelişim psikologları hangi alanda çalışırlar?


CEVAP:

Doğum öncesinden ölüme kadar devam eden yaşam süresinde insan gelişiminin evrelerini inceleyen uzmanlık alanıdır. Gelişim psikologları yaşa bağlı davranış değişikliklerinin tanımlanması, açıklanması ve ölçülmesi üzerinde çalışırlar.


#15

SORU:

Psikometrik psikologlar hangi alanda çalışırlar?


CEVAP:

Psikometrik psikologlar, psikolojik bilginin elde edilmesi ve uygulanması esnasında kullanılacak yöntem ve teknikler üzerinde çalışırlar. Kişilik, yetenek, zekâ ve diğer alanlardaki testleri geliştirirler. Bu testler, iş yaşamı, endüstri, danışmanlık, klinik ve okul gibi alanlarda kullanılmaktadır. Psikometristler; veri analizi, araştırma deseni ve verilerin yorumlanması konularında çalışmalar yürütürler.


#16

SORU:

Endüstriyel/örgütsel psikologların çalışma sahası nedir?


CEVAP:

Bu psikologların büyük kısmı, insan kaynakları uzmanı olarak çalışırlar. Plan yapma, örgütsel değişim, kaliteli yönetim gibi alanlarda eleman örgütlenmesi ve eğitimi konularında çeşitli örgütlere destek verirler. İlgilendikleri başlıca konular; iş verimi, örgütsel yapı, iş doyumu, tüketici davranışı, personel seçimi ve personelin geliştirilmesidir.


#17

SORU:

Sağlık psikologları hangi alanda çalışırlar?


CEVAP:

Bu alanda çalışan psikologlar, sağlığın sürdürülebilmesi ve hastalıkların önlenmesi için araştırmacıve uygulamacı olarak çalışırlar. Sağlığı ve hastalığı etkileyen psikolojik, biyolojik ve sosyal unsurları incelerler. İnsanların hastalıkla nasıl başa çıktığı, acının en etkili biçimde nasıl denetlenebileceği, neden bazı insanların tıbbi yönergeleri takip etmediği ve zararlı alışkanlıkların nasıl değiştirilebileceği gibi konular ile ilgilenirler. Ayrıca hasta-doktor ilişkisi ve sağlık personelinin problemleri de ilgileri kapsamındadır. 


#18

SORU:

Spor psikolojisi nedir ve spor psikologları sporculara nasıl yardım ederler?


CEVAP:

Psikoloji bilgilerinin spor ortamında uygulandığı bir alt disiplindir. Spor psikologlarının amacı takımın performansını ve motivasyonunu artırmak, takım içinde olumlu bir atmosfer oluşturmaktır. Bir yarışma öncesindeki kaygı ve  sonrasındaki başarısızlık duygusu ile nasıl başa çıkılacağı gibi konularda sporculara yardımcı olurlar.


#19

SORU:

Sosyal hizmet nedir ve neyi amaçlamaktadır?


CEVAP:

Sosyal hizmet, bireysel düzeyde kişilerin toplumsal kaynaklardan eşit ve adil biçimde yararlanmalarını sağlamak amacıyla sunulan hizmetler toplamıdır. Sosyal hizmet, bireylerin fiziksel, zihinsel, ruhsal ve toplumsal açıdan tam iyilik hallerine katkı sağlamayı amaçlamaktadır.


#20

SORU:

Anormal davranışlar sergileyen insanları tanımlamada hangi modeller kullanılmaktadır?


CEVAP:

Anormal davranışlar ve duygusal bozukluk sergileyen insanlara bakışta ve tanımlamada genel anlamda iki yaklaşım mevcuttur. Bunlar medikal model ve sosyal modeldir.


#21

SORU:

Medikal modelde psikolojik sorunlara nasıl yaklaşılmakta ve çözüm olarak neler sunulmaktadır?


CEVAP:

Bu yaklaşımda, hekim, hastanın işlevsizliği ve kusuru üzerinde durmakta ve mevcut sorunu çözmeye odaklanmaktadır. Bu açıdan fiziki muayene, tanı amaçlı testler, tıbbi öykü, hastalığın tanımlanması ve tedavisinde temel oluşturmaktadır. Özetle bu model, hastalıkların biyolojik ve fizyolojik yönleri üzerinde durmaktadır. Ancak probleme ya da hastalığa katkıda bulunabilecek kişisel özellikleri ve sosyal faktörleri göz ardı etmektedir. Modelde ruhsal sorunlar da kaynağında bireyin olduğu problem bağlamında düşünülmekte ve sorunların çözümü için bireyin normalleştirilmesi gerektiği kabul edilmektedir. Ruhsal sorunların çözümü için de profesyonel müdahale şarttır.


#22

SORU:

Sosyal model ruh hastalıklarını ve çözümlerini nasıl değerlendirmektedir?


CEVAP:

Sosyal modelin bakış açısına göre ruh hastalığı, nötr bir durumdur. Ruhsal sorunlar bir hastalık değil farklılıktır. Ruhsal sorunların sebebi ise birey ve toplum arasındaki iletişim problemleridir. Ruhsal sorunların çözümü için birey ve toplum arasındaki iletişim biçiminin değiştirilmesi gerekir. Çözüm ise ya kişinin kendisidir ya da bireyle toplum arasındaki düzenlemeleri yapacak uzmanlardır.


#23

SORU:

Sosyal hizmetin sosyal ve davranışsal sorunlara yaklaşımı hangi modele dayalıdır ve nasıl çözümler üretir?


CEVAP:

Sosyal hizmetin sosyal ve davranışsal sorunlara yaklaşımı, sosyal modele dayalıdır. Sosyal hizmet, sorunlu davranışları düzeltirken sosyal ve davranış bilimlerini referans alır ve insanı çevresi ile bir bütün olarak değerlendirir. Bu durum, bize tam bir çözüm için hem tıbbın hem de sosyal ve davranış bilimlerinin işbirliği içinde olması gerektiğini açıkça göstermektedir.


#24

SORU:

Yoksulluk nedir?


CEVAP:

Yoksulluk nedir?” sorusuna verilebilecek çok sayıda cevap vardır. Yoksulluk; açlıktır, barınacak bir evinin olmamasıdır, hiçbir işinin olmamasıdır, hasta olmak ve tedavi olamamaktır, eğitimsizliktir, umutsuzluktur, gelecek kaygısı yaşamak ve çocuklarının geleceğinden endişe duymaktır, özgür olamamaktır, eşitsizliktir ve basit bir hastalıktan çocuğunu kaybedebilmektir. En genel tanımıyla yoksulluk, insanların en temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek imkânlarının bulunmaması şeklinde tanımlanabilir.


#25

SORU:

Yoksullukla toplumsal suç ve psikolojik sağlık arasında nasıl bir bağ vardır?


CEVAP:

Tüm toplumlarda bulunan yoksulluk olgusunun gerek devlet politikalarıyla gerekse bireysel imkânlarla ortadan kaldırılması gerekir. Çünkü en temel ihtiyaçlarını karşılayamayan bireyler,ihtiyaçlarını gidermek amacıyla hırsızlık, şiddet ve saldırganlık, yasal olmayan işlere kalkışma gibi daha büyük problemleri ortaya çıkarabilir. Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinin en temel basamağındaki fizyolojik ihtiyaçlarını gideremeyen insanların ruh sağlıklarını koruması da zorlaşacaktır. Çünkü bedenen ve ruhen bir bütün olan insan organizması bir dengesizlik yaşayacaktır. Bu açıdan toplumdaki yoksulların ihtiyaçlarının giderilmesi gelecekteki sosyal sorunların azalmasına katkı sağlayabilir. 


#26

SORU:

Çocuk istismarı ve ihmali nedir?


CEVAP:

Çocuk istismarı ve ihmali; anne-baba ya da bakıcı gibi bir yetişkinin çocuğa karşı yönelttiği, toplum tarafından ya da profesyonel kişiler tarafından uygunsuz görülen, hasar verici, çocuğun gelişimini kısıtlayan eylem ve eylemsizliklerin tümüdür.


#27

SORU:

İstismar edilmiş bir insan bebeklik ve gençlik döneminde ne tür sorunlarla karşılaşmaktadır?


CEVAP:

Çocuk ihmali ve istismarına maruz kalmak bebeklik döneminde içe kapanma ve depresyon belirtilerine; gençlik döneminde anksiyete, depresyon, intihar girişimi, yeme bozukluğu, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, dissosiyatif bozukluk, panik bozukluk ve travma sonrası stres bozukluğu tanı kriterlerini karşılayan psikiyatrik bozukluklara sebep olabilmektedir. Bu bozuklukların yanı sıra çocuklarda bilişsel sorunlar da görülebilmektedir. İstismar edilmiş çocukların akademik başarısında düşüşler olabilmektedir.


#28

SORU:

Savaşların toplumun ruh sağlığı üzerinde etkisi nedir?


CEVAP:

Savaşlar,fiziksel olarak bitmiş olsa bile savaşa doğrudan tanık olanların zihinlerindeki görüntüler uzun yıllar silinmemekte; psikolojik etkileri uzun yıllar devam etmekte hatta gelecek nesilleri dahi etkilemektedir. Savaşlar ve terör olayları, toplumları muhtaç durumda bıraktığı, toplumlar üzerinde kalıcı hasarlar yarattığı, insanları yerinden ettiği ve işlevini bozduğu bilinen gerçektir. Tüm bu olumsuzluklar, toplumlar açısından travmatiktir. Ayrıca savaş ve çatışmalar, yaşamın devam ettirilmesine yönelik stres, kişiler arası korku duyguları ya da gruplar arasında düşmanlık yaratır. Travmatik bir olay olan savaşın ardından görülen en yaygın bozukluk, travma sonrası stres bozukluğudur.


#29

SORU:

Göçmenlerin yaşadığı ruh sağlığı problemleri nelerdir?


CEVAP:

Göçmenler, çoğu zaman savaş, doğal afet gibi bir travmatik olayın ardından bulunduğu yeri terk etmek zorunda kalmaktadırlar. Travmatik bir yaşantıya maruz kalmak, yeni bir ortama uyum sağlamakla birleştiğinde; kaygı, depresyon, travma sonrası stres bozukluğu ve intihar riskinde artışa yol açmaktadır.


#30

SORU:

Ayrımcılık nedir?


CEVAP:

Ayrımcılık, en genel tanımıyla herhangi bir mantıklı gerekçe ya da kamu yararı söz konusu olmaksızın, bir kişiye, benzer durum ve koşullara sahip diğer kişilerden farklı ve eşit olmayan bir muamele yapılmasıdır.


#31

SORU:

Irkçılık ve ayrımcılığa maruz kalmak bireyler üzerinde hangi etkiler bırakır?


CEVAP:

Irkçılığa ve ayrımcılığa maruz kalmak, bireyler üzerinde yoğun strese yol açmakta ve bu durum anksiyete, depresyon ve öfke riskini artırmakta ve bu faktörler de kalp hastalığına sebep olabilmektedir. Etnik azınlıkların sağlık hizmetlerine erişim konusunda güçlük yaşamaları, gelir düzeylerinin düşük olması ve sigortalarının olmayışı gibi birtakım dezavantajları vardır ve bu da onların ruh hastalıklarına yakalanmalarını daha elverişli hale getirmektedir.


#32

SORU:

Aile içi şiddet nedir?


CEVAP:

Aile içi şiddet, bir kişinin çocuklarına, eşine, anne babasına, kardeşlerine ve/veya yakın akrabalarına yönelik uyguladığı her türlü saldırgan davranıştır. Aile içi şiddetin kapsamına yalnızca fiziksel şiddet değil duygusal, sözlü, cinsel, ekonomik şiddet de dâhil edilebilir.


#33

SORU:

Aile içi şiddet bireyler üzerinde nasıl bir etki bırakır?


CEVAP:

Hem kentsel hem kırsal alanda özellikle çok sayıda kadının hayatını etkileyen aile içi şiddet, depresyon ve travma sonrası stres bozukluğu gibi ruh sağlığı sorunlarına yol açabilir. Şiddete uğrayan kadınların çocukları da doğal olarak aile içi şiddetten etkilenir. Eşler arasında şiddetin olduğu ailelerde büyüyen çocukların, ileriki yaşamlarında anne babasını model alarak şiddet uygulayıcısı olma ya da şiddete maruz kalma ile ilişkili ruhsal ve davranışsal problemler yaşama ihtimali yüksektir.


#34

SORU:

Aile içi şiddete maruz kalmış bireylere hangi kurumlar destek vermektedirler?


CEVAP:

Başta kadınlar olmak üzere şiddete maruz kalan, toplumsal korunma gerektiren diğer bireyler için adliyeler ve sosyal hizmet mesleğinin birincil hizmet alanı olan il ve ilçe aile, çalışma ve sosyal hizmetler müdürlükleri başvuru yapılan kuruluşlar arasındadır. Koruyucu sağlık hizmeti veren sağlık kuruluşlarından karakollara, hastane acillerine, cumhuriyet savcılıklarına, belediyelere, barolara, hatta kimi sivil toplum kuruluşlarına kadar birçok kurum ve kuruluş işbirliği halinde bu konuda çalışmalar yapmaktadır. Diğer yandan sığınma evi / kadın konukevi, aile danışma merkezi, toplum merkezleri gibi sosyal hizmet kuruluşlarının yanı sıra telefonla danışma hattı (183) sorun alanıyla ilgili hizmet vermektedir.


#35

SORU:

Yaşlılığın birey üzerindeki etkisi nedir?


CEVAP:

Yaşlanma, bireylerin fizyolojik ve psikolojik açıdan pek çok değişim yaşadığı bir evredir. Yaşlılıkta fizyolojik değişimler, emeklilik, eş-dost kaybı, statü kaybı, ölüme yaklaşma duygusu gibi durumlar, psikolojik açıdan sarsıntılara yol açar. Yaşlı bireyler, yalnızlık, terk edilmişlik, işe yaramazlık gibi olumsuz duygular, içe kapanma, depresyon, yenilikten korkma, uykusuzluk, eskiye aşırı bağlılık ve ölüm korkusu gibi psikolojik durumlara sahiptir.


#36

SORU:

Ülkemizdeki toplumsal değişim yaşlı bireyleri nasıl etkilemiştir?


CEVAP:

ülkemizde sanayileşme ve kentleşme sürecine bağlı olarak geleneksel aile yapısında çözülmeler meydana gelmiş, çekirdek aile yapısı yaygınlık kazanmıştır. Bu durum, yaşlı bireylerin saygınlığını ve otoritesini sarsmış ve yaşlılık, toplumsal bir sorun olmaya başlamıştır. Bununla birlikte özellikle büyük şehirlerde yaşlılara yönelik hizmetlere giderek artan ihtiyaç, bu sorunun daha fazla gün yüzüne çıkmaya başladığının göstergesidir.


#37

SORU:

Ülkemizde yaşlılara yönelik sosyal hizmet uygulamaları nelerdir?


CEVAP:

Ülkemizde yaşlılara yönelik sosyal hizmet uygulamaları yatılı hizmet kurumları (huzurevleri), ekonomik güvenceler (SSK, bağkur, emekli sandığı…vb.) ve sağlık hizmetleri ile evde bakım hizmetleri şeklinde yürütülmektedir.


#38

SORU:

Engellilik nedir?


CEVAP:

Engellilik, doğuştan ya da sonradan herhangi bir sebeple zihinsel, bedensel, duyusal, ruhsal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybetmesi sebebiyle günlük ihtiyaçlarını karşılamada ve toplumsal hayata uyum sağlama güçlükleri olan ve korunma, bakım, rehabilitasyon, destek ve danışmanlık hizmetlerine ihtiyaç duyan kişi” olarak tanımlanmaktadır.


#39

SORU:

Evsiz insan kime denir?


CEVAP:

Geleneksel konutlar haricinde terkedilmiş evler, parklar, otobüs durakları ve sokaklar gibi toplumsal alanlar ve konut olarak tasarlanmamış mekânlarda veya evsiz barınaklarında yaşayan bireylere evsiz insanlar denir.


#40

SORU:

Evsiz insanların karşılaştığı psikolojik ve fizyolojik sorunlar nelerdir?


CEVAP:

Evsizlik, fiziksel ve ruhsal açıdan sağlık sorunlarına ve risklerine sebep olmaktadır. Evsiz çocuk, kadın ve erkekler, evi olanlara göre daha fazla sağlık sorunları yaşamakta ve sağlık bakımı almada birçok güçlükle karşılaşmaktadırlar. Yapılan araştırmalar, evsiz olmak ile ilişkili stresin bireylerin psikolojik iyi olma ve ruh sağlığı üzerinde olumsuz etkiye sahip olduğuna işaret etmektedir. Evsiz bireylerin güvensizlik, yalnızlık, izolasyon, düşük benlik saygısı, depresyon, kaygı ve artmış korku yaşama olasılığı daha yüksektir. 


#41

SORU:

Sağlık ve sosyal refahın etkinliği hangi uygulamalarla sürdürülmektedir ve hangi bilim dalından yararlanılmaktadır?


CEVAP:

Sağlık ve sosyal refahın, sosyal hizmetin birçok alanında bireysel ve grupla danışmanlık, toplumla çalışma, sosyal eylem, sosyal politika ve sosyal planlama gibi uygulamalar sayesinde etkinliği sürdürülmektedir. Burada bahsedilen uygulamalar, profesyonellik gerektirmekte ve uygulamalar sürecinde psikoloji bilgisine başvurulmaktadır.


#42

SORU:

Sosyal hizmet uzmanlarının ruh sağlığı alanında toplumsal düzeydeki rol ve sorumluluklarıdan biri olan ruhsal risk taraması ve araştırması nerede yapılırsa daha yararlı olacaktır?


CEVAP:

Sistematik taramanın tedavi hizmetinin verilebileceği bir yerde yapılmasında yarar vardır. Çünkü sadece tarama yapmak yeterli
değildir. Tarama ile birlikte tanı koymak, tedavi etmek ve takipte bulunmak istenen sonucun alınması açısından gereklidir.


#43

SORU:

Ruhsal bozuklukların önlenmesi amacıyla geliştrilen model kaç aşamadan oluşmaktadır?


CEVAP:

Ruhsal bozuklukların önlenmesi amacıyla üç aşamadan oluşan bir model geliştirilmiştir. Ruh sağlığı alanındaki koruyucu/önleyici müdahaleler, sistemli ve belirli adımlara göre yürütülmektedir. Koruyucu/önleyici müdahalelerde bulunurken atılacak ilk adım, risk faktörlerinin ve koruyucu faktörlerin belirlenmesidir. İkinci adım, önleme stratejilerinin geliştirilmesi ve bunların sınıflandırılmasıdır. Son olarak yapılacak işlem, belirlenen stratejilerin toplumun yapısına göre uyarlanması ve uygulanmasıdır.


#44

SORU:

Ruh sağlığını koruyucu müdahaleler nedir ve kaç aşamadan oluşmaktadır?


CEVAP:

Önleyici müdahaleler, bireyleri klinik ortamda tedavi etmeyi amaçlayan; klasik psikiyatrik tedaviden farklı olarak, okul, işyeri, toplum vb. ortamlarda ve özellikle birinci basamak başvuru merkezlerinde müdahaleyi amaçlamaktadır. Koruyucu/önleyici sağlık hizmetleri, birincil koruma, ikincil koruma ve üçüncül koruma olmak üzere üç farklı boyutta gerçekleştirilir.


#45

SORU:

Koruyucu/önleyici sağlık hizmetleri, birincil koruma neleri içerir?


CEVAP:

Birincil önleme hizmetinin amacı, bireylerin herhangi bir hastalığa yakalanmasını önlemektir. Bu amaçla aile planlaması, aşılama, genetik danışma ve sağlık eğitimi hizmetleri gibi uygulamalar yapılır. Kısaca ifade edecek olursak birincil koruma, hastalıklardan
korunmayı amaçlamaktadır.


#46

SORU:

Koruyucu/önleyici sağlık hizmetleri, ikincil koruma neleri içerir?


CEVAP:

Birincil önleme hizmetlerinin etkisiz kalması halinde ikincil koruma hizmetlerine başvurulmaktadır. İkincil koruma hastalık belirtileri ortaya çıkmadan ya da yeni ortaya çıkmaya başladığı durumlarda teşhis ve tedavisinin yapılması ile ilgili uygulamaların tamamını içerir. Erken teşhis ve tedavi ile toplumdaki ruhsal sorunların olumsuz sonuçlarının görülme sıklığını azaltmayı amaçlar.


#47

SORU:

Koruyucu/önleyici sağlık hizmetleri, üçüncül koruma neleri içerir?


CEVAP:

Üçüncül koruma (önleme): Alınan bütün önlemlere rağmen hastalığa yakalanan kişilerin hastalığın olumsuz sonuçlarını en aza indirmeyi amaçlayan önleme müdahaleleridir. Hastalığın ardından oluşabilecek sakatlık ve işlev kayıplarının en aza indirilmesi için alınacak önlemler, üçüncül koruma hizmetleri kapsamındadır.


#48

SORU:

üçüncül müdahaleler hangi hastalıklarda daha da değerlidir?


CEVAP:

Özelikle ciddi duygu durum bozuklukları, kişilik bozukluklarında ve şizofrenide üçüncül müdahalenin önemi büyüktür. Bu bireylerin topluma yeniden kazandırılmasını sağlamak, eğitimlerini tamamlamalarına destek olmak ve sosyal destek sistemlerini kurmak önemlidir.


#49

SORU:

Sosyal içerme nedir?


CEVAP:

Sosyal dışlanmaya maruz kalan bireylerin veya sosyal ve ekonomik hayatta yer almalarına engel olan faktörlerin ortadan kaldırılarak ve yaşam düzeylerinin toplumda kabul edilebilir bir düzeye getirilerek toplumla kaynaşmalarının sağlanmasıdır.


#50

SORU:

Sosyal hizmet uzmanları toplumu psikolojik hastalıklar konusunda niçin ve nasıl eğitmelidir?


CEVAP:

Psikolojik bozuklukları olan bireylerle ilgili halkın görüş ve tutumunu inceleyen araştırmalar, bu hastalıkların toplum tarafından tehlikeli bulunduğunu, içinde bulundukları durumun nedenlerini anlamada zorluk çektiklerini ve karar verme becerilerinin olmadığını göstermektedir. Sosyal hizmet uzmanları, toplumu psikolojik sorunlar ve ruh hastalıkları konusunda bilgilendirmeye ve bilinçlendirmeye yönelik kapsamlı eğitim programları geliştirmelidir.


#51

SORU:

Koruyucu ruh sağlığı hizmetleri konusunda sosyal hizmet uzmanları nasıl katkı sağlamaktadırlar?


CEVAP:

Ülkemizde koruyucu ruh sağlığı hizmetleri oldukça sınırlıdır. Bu sebeple ruhsal risk taraması ve tedavisinin yapılacağı bazı hastalıklarla başa çıkma tekniklerinin öğretileceği, hastalıklar hakkında eğitimin verileceği ve sosyal desteğin sağlanacağı psiko-sosyal destek programlarına ihtiyaç duyulmaktadır. Sosyal hizmet uzmanları bu tarz hizmetlerin geliştirilmesinde önemli rol oynar. Özellikle korunmasız ve savunmasız gruplar üzerine odaklanmakta yarar vardır.


#52

SORU:

Bir psikososyal inceleme raporunda bulunması gereken bölümler hangileridir?


CEVAP:

Bir psikososyal inceleme raporunda bulunması gereken bölümler şunlardır:

  • Müracaatçının sorununun kısaca tanımlanması
  • Özgeçmiş
  • Psikososyal değerlendirme
  • Müdahale planı
  • Anlaşma

#53

SORU:

Psiko-eğitim ve danışmanlık nedir?


CEVAP:

Hasta ve ailelere hastalığın özellikleri ve hastalığın iş hayatını, aile hayatını nasıl etkilediği gibi konularda bilgilendirici danışmanlık yapılması ve eğitim verilmesidir.


#54

SORU:

Bireyle çalışma nedir?


CEVAP:

Tedavi planına uyum sağlanması, hastalık sebebiyle meydana gelen duygusal, psikolojik ve çevre kaynaklı baskıların üstesinden gelinmesi, aile ilişkilerinin düzenlenmesi, ilaçların düzenli kullanılması, sağaltım sonrası sosyal çevreyle uyum sağlamak gibi konularda hasta ve aile üyeleriyle yapılan uygulamalardır.


#55

SORU:

Grup çalışması neden ve kimlerle yapılır?


CEVAP:

Hastaların problem çözme becerilerini geliştirmek, hastaları sosyal hayata hazırlamak, sosyal desteği artırmak ve sosyal etkileşim becerilerini geliştirmek amacıyla terapötik grup çalışmaları yapılır. Grup çalışmaları, hem tedavisi süren hem de taburcu olup takip edilen hastalarla, hastaların aileleri ile yapılabilir.


#56

SORU:

Psikoterapi kim tarafından yapılmalıdır?


CEVAP:

Psikiyatrik sosyal hizmet alanında uzmanlaşan, çalışma deneyimine sahip olan ve psikoterapi yaklaşımlarına göre sertifikalı eğitim
almış sosyal hizmet uzmanları tarafından sunulabilen bir hizmettir.


#57

SORU:

Hizmet İçi Eğitim Koordinasyonu niçin gereklidir?


CEVAP:

Psikoloji ve psikiyatri biliminin sürekli gelişen doğası sebebiyle klinisyenlerin sahip oldukları bilgileri sürekli güncellemesi gerekmektedir. Ayrıca psikolojik tedavinin disiplinler arası bir doğaya sahip olması, mesleklerin birbiri ile daima bilgi alışverişi yapmasını gerektirir. Sosyal hizmet uzmanları da çalıştıkları ekibin hizmet içi eğitimi organizasyonunda görev alabilirler. Ayrıca
bu görev sayesinde kendileri de faydalanırlar.


#58

SORU:

Psikiyatrik sosyal hizmet nedir?


CEVAP:

Toplum ruh sağlığı programları çerçevesinde, çeşitli psikiyatrik kuruluşlarda yürütülen, amacı zihinsel, duygusal bozuklukları
bulunan insanlara yardım etmek olan sosyal hizmet etkinliklerinden biridir.