TİCARET HUKUKU Dersi Ticari Defterler, Tüccar Yardımcıları ve Cari Hesap soru cevapları:

Toplam 31 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Diğer hukuk dalları açısından defter tutmak neden önem arzeder?


CEVAP:

Defter tutmanın çeşitli hukuk dalları açısından öneme sahip olduğunu ve düzenlendiğini görülmektedir:

1. Medeni usul hukuku ve ticaret hukuku açısından, defterler mahkemede delil olarak kullanılabilir (HMK m.222),
2. Vergi hukuku açısından, vergi yükümlüsü ve matrahının saptanabilmesinde defterler büyük önem taşır (VUK m.171 vd.),
3. İcra-İflâs hukuku açısından bir tacirin iflâs etmesi durumunda hileli veya taksiratlı iflâs durumu araştırılırken bakılacak temel belgelerden birisi ticari defterlerdir (İİK m.310, b.5 vd.).


#2

SORU:

Kimler defter tutmakla yükümlüdür?


CEVAP:
  • Öncelikle tacirler defter tutmakla yükümlüdür (TTK m.18/1,64/1), esnafın defter tutma yükümü TTK açısından yoktur.
  • Tacir sayılanlar ile tacir gibi sorumlu olanlar da defter tutmakla yükümlüdür.
  • TTK m.17 gereğince, tacir hükümlerine tabi tutulan donatma iştiraki de defter tutma yükümlüsüdür.
  • Bir ticari işletme adi şirket aracılığı ile işletiliyorsa adi şirketin tüzel kişiliği bulunmadığı için, defter tutma yükümü adi şirketin ortaklarına aittir.

#3

SORU:

İflas hukuku açısından defterlerin tutulmamasına nasıl hangi cezai yaptırım uygulanır?


CEVAP:

İflâs eden bir tacir, defterlerini hiç veya kanuna uygun tutmamış ise, taksiratlı müflis sayılmakta ve cezalandırılmaktadır (İİK m.310/5, TCK m.162).


#4

SORU:

Bir borçlunun borçlarını, alacaklılar tarafından kabul edilmiş ve resmi bir makam tarafından onaylanmış plan çerçevesinde ödemesini sağlayan hukuki imkâna ne isim verilir?


CEVAP:

İcra İflas Kanunu  bu durumu konkordato olarak düzenlemektedir.


#5

SORU:

TTK uyarınca tutulacak zorunlu defterler nelerdir?


CEVAP:

TTK m.64/3 ve 4’te sayılmış olan defterler, yevmiye (günlük) defter, defteri kebir (büyük defter), envanter defteri, pay defteri, yönetim kurulu karar defteri ve genel kurul toplantı ve müzakere defteridir.


#6

SORU:

Tacir hangi belgeleri saklamakla yükümlüdür?


CEVAP:

Tacir, ticari defterlerini, envanterleri, finansal tablo, bilanço ve faaliyet raporlarını, aldığı mektupları (bir ticari işe ait yazışmaları), gönderdiği mektup suretlerini, kayıtlara esas olan belgeleri, sınıflandırılmış şekilde saklamakla yükümlüdür (TTK m.82/1).


#7

SORU:

Tacirin saklamakla yükümlü olduğu evraklarının su baskını sebebiyle zayi olması halinde tacir nasıl bir yol izlemelidir?


CEVAP:

Saklanması gereken defter ve belgeler, saklama süresi içinde, yangın, deprem, su baskını gibi bir afet veya hırsızlıktan dolayı zayi olursa, tacirin (ölmüşse mirasçılarının), durumu öğrendikten itibaren on beş gün içerisinde işletmenin olduğu yerdeki mahkemeye başvurarak zayi belgesi alması gerekir. Kanun’da “isteyebilirler” denmiş ise de bu bir zorunluluk niteliğindedir. Zayi belgesi için açılan dava, çekişmesiz yargı konusudur (TTK m.82/7). Boş defterlerin zayi olması halinde talebin reddi gerekir.


#8

SORU:

Tacirin zayi belgesi almasının hukuki sonucu nedir?


CEVAP:

Zayi belgesi almamış olan tacir, defterlerini ibrazdan kaçınmış sayılması yanında (TTK m.83/1, HMK m.222/1), defterlerinin kaybolduğunu başka bir yolla ispat da edemez. Bunun tersinden, zayi belgesinin, ziya olgusunun kesin kanıtı olduğu sonucuna da varılmamalıdır; zayi belgesi yalnızca bir adi karine oluşturur. Dolayısıyla karşı taraf, zayi belgesine rağmen defter ve belgelerin zayi olmadığını kanıtlayabilir. Karine: Bilinen bir olgudan bilinmeyen bir olgunun (sonucun) çıkarılmasıdır.


#9

SORU:

Ticari defterlerin sahipleri lehine ve aleyhine delil olabilmesi hangi kanunda düzenlenmiştir?


CEVAP:

Eski TK’da ticari defterlerin sahipleri lehine ve aleyhine delil olabilmesi ayrı ayrı düzenlenmişti. HMK m.222’nin 2, 3, 4 ve 5 inci fıkralarının, defterlerin sahibinin hem lehine ve hem de aleyhine delil olmayı düzenlediği görülmektedir. 


#10

SORU:

HMK göre ticari defterlerin sahibi lehine delil olabilmesi için hangi şartlar aranır?


CEVAP:

HMK, ağırlaştırılmış birtakım koşulların birlikte gerçekleşmesi halinde bu olanağı tanımıştır.

1. Her iki taraf da tacir (veya defter tutma yükümlüsü) olmalıdır.

2. Uyuşmazlık her iki tarafın da defterlerine kaydetmesi gereken ticari bir iş ile ilgili olmalıdır (HMK m.222/3).

3. Tutulması gereken tüm defterler, usulüne uygun tutulmuş olmalı, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış bulunmalıdır (HMK m.222/2, TTK m.64,88).

4. Tacirin defterlerindeki kayıtlar birbirlerini teyit etmeli, aralarında çelişki olmamalıdır (HMK m.222/2).

5. Defterlere dayanılarak ispatlanmak istenen iddia, karşı tarafça çürütülememiş olmalıdır (HMK m.222/3).


#11

SORU:

Ticari defterlerin teslimi ile ibrazı arasındaki fark nedir?


CEVAP:

Teslim, defterlerin her tarafının incelenmesi veya bilirkişilere inceletilmesi için mahkemeye sunulmasıdır (TTK m.85). İbraz ise ticari davalarda hakim kendiliğinden veya taraflardan birinin talebiyle defterlerin ibrazını emredebilir. İbraz edilen defterlerin her tarafı incelenemez; yalnızca davayla ilgili kısımlarının onaylı örneği alınarak incelenmeye açılır. 


#12

SORU:

Tacire bağlı yardımcılar kimlerdir? 


CEVAP:

Bağımlı ve taciri temsile yetkili olan yardımcılar, ticari temsilci (TBK m.547 vd.), ticari vekil (TBK m.551) ve pazarlamacı (TBK m.448) olarak ayrılır.


#13

SORU:

Ticari temsilci kime denir?


CEVAP:

Ticari işletme sahibi tarafından, işletmeyi yönetmek ve işletmeye ilişkin işlemlerde ticaret unvanı altında kendisini temsil etmek (vekâleten imza atmak) üzere açık veya örtülü olarak yetki verilen tacir yardımcısıdır (TBK m.547/1). Tacir yardımcıları arasında en geniş yetkiye sahip olandır. Tacirin adeta bir diğer kendisi (alter ego’su) olarak adlandırılır.


#14

SORU:

Ticari temsilcinin yetkilerinin sınırlanması hangi yollarla nasıl gerçekleşir?


CEVAP:

Ticari temsilcinin yetkilerinin sınırlanması  üç farklı şekilde gerçekleşebilir.

  • Kanunda Belirtilen Sınırlamalar:  TBK m.548 uyarınca temsilci, işletmenin amacı dışına çıkıp başka işler yapamaz.Ayrıca, kendisine açık yetki verilmedikçe taşınmazları devredemez, taşınmazlar üzerinde başkaları yararına aynî hak tesis edemez. Fakat işletmenin konusu zaten taşınmaz ticareti ise, temsilcinin bu işlemleri de yapabilmesi gerekir. 
  • Tacirin İradesinden Doğan Sınırlamalar: TBK m.549 uyarınca, tacir dilerse temsilcinin yetkisine iki yönden sınırlama yapabilir; bu iki sınırlama birlikte de olabilir. Tescil ve ilan edilmesi koşuluyla herkese ileri sürülebilen bu sınırlamalar, şube ve birlikte imza sınırlamasıdır.
  • Yardımcılık Niteliğinden Doğan Sınırlamalar: Bazı işlemlerin ancak tacirin kendisi
    tarafından yapılabileceği doktrin ve uygulamada kabul edilir. Örneğin, işletmeyi
    devretme, tacirin iflâsını isteme, işletmeye ortak alma, tacir bir ticaret şirketi ise
    şirketin feshini isteme, işletmeyi rehnetme, başka bir ticari temsilci atama gibi. 

#15

SORU:

Ticari temsilcinin yetkilerini sona erdiren sebepleri sayınız.


CEVAP:

TBK m.554, ticari temsilcilerin ve ticari vekillerin yetkilerinin sona ermesini düzenlemiştir:
1. Azil ve istifa (TBK m.554),
2. Temsilcinin ölümü ve temyiz kudretinin kaybı (TBK m.554/2),
3. İşletmenin devir ve tasfiyesi (TBK m.547),
4. İşletme sahibinin tüzel kişiliğinin sona ermesi (TBK m.43/2, TTK m.251),
5. Tacirin iflâsı (İİK m.184,191), sona erme nedeni olması kararlaştırılmış ise ölümü veya fiil ehliyetini kaybetmesi (TBK m.554/2).


#16

SORU:

Kimlere ticaret vekili denir? örnek veriniz.


CEVAP:

TBK m.551/1’e göre ticari vekil, ticari işletme sahibi tarafından, kendisine ticari temsilcilik yetkisi verilmeksizin, işletmesini yönetmek veya bazı işlerini yürütmek için yetkili kılınan kişidir. Örneğin, fabrika müdürü, işletme müdürü genel ticari vekil, bir oteldeki resepsiyon memuru, fabrikadaki satın alma yetkilisi, bir mağazadaki satış elemanı, tezgahtar ve kasiyer özel ticari vekil niteliğindedir.


#17

SORU:

TBK göre pazarlamacı kime denir?


CEVAP:

Bir tür ticari vekil durumunda bulunan pazarlamacı, sürekli olarak, ticari işletme sahibi işvereni temsilen, işletme dışında, her türlü işlemin yapılmasına aracılık etmeyi veya yazılı anlaşma varsa, bu anlaşmada belirtilen işleri yapmayı, belirli bir ücret karşılığında üstlenen kişidir (TBK m.448).


#18

SORU:

Pazarlamacının yükümlülükleri nelerdir?


CEVAP:

TBK m.450, pazarlamacının, tacirin talimatlarına uygun davranma, pazarlama faaliyetleri ile ilgili düzenli ve ayrıntılı bilgi verme, müşteri siparişlerini tacire derhal iletme ve müşteri çevresini ilgilendiren önemli olayları bildirme yükümlülüklerini düzenlemiştir. Pazarlamacı, kendi müşteri çevresiyle işlem yapıyorsa müşterilerin borçlarının ifa etmemelerinden dolayı işverenin her bir işte uğrayacağı zararın dörtte birini geçmemek üzere karşılamayı, uygun bir ek komisyon kararlaştırılması şartı ile yazılı olarak üstlenebilir (TBK m.451/2).


#19

SORU:

Tacire bağımlı yardımcı olan pazarlamacının hakları nelerdir?


CEVAP:

Pazarlamacı, kendisine verilen, belirli bir alanda veya belirli bir müşteri çevresinde faaliyette bulunma yetkisi kapsamında, aksi öngörülmedikçe, tekel hakkına da sahiptir. Bu nedenle tacir, aynı alan ve çevrede başkalarını yetkilendiremez fakat kendisi o bölge veya çevrede müşterilerle işlem yapabilir (TBK m.453). Pazarlamacı, TBK m.454-456 hükümleri uyarınca ücret ve/veya komisyon talep etme, TBK m.457 kapsamında masraflarını isteme ve TBK m.458’e göre hapis hakkına sahiptir.


#20

SORU:

Acentelik sözleşmesinin unsurları nelerdir?


CEVAP:

Acentelik Sözleşmesinin Unsurları
1. Acente tacirin bağımsız bir yardımcısıdır. Tacirin denetimi, gözetimi, emri altında değildir.

2. Tacirin işletmesine ilişkin sözleşmelerde acente ya aracılık yapar veya doğrudan doğruya tacir adına sözleşme yapar. 

3. Acentelik süreklidir.

4. Acentelik, süreklilik unsuruna bağlı olarak, meslek edinilmiş de olmalıdır.


#21

SORU:

Tek satıcılık ile acenta arasındaki farklar nelerdir?


CEVAP:

Tek satıcılık ile acenta arasındaki farklar şunlardır:
1. Tek satıcı satacağı malları tacirden alır; müşterilerine kendi ad ve hesabına satar. Onun kârı alış ve satış fiyatı arasındaki farktır. Oysa acente kendi adı ve hesabına işlem yapmaz; ya aracılık yapar veya tacir adına sözleşme yapar.
2. Tekel hakkı tek satıcılık sözleşmesinin zorunlu bir unsurudur. Oysa acentelikte tekel hakkı zorunlu bir unsur olmayıp istenirse kaldırılabilir (TTK m.104).
3. Acente yaptığı iş karşılığında belli bir ücret alır ve ücret yaptığı işe göre hesaplanır. Bu ücreti doğrudan doğruya tacirden alır. Tek satıcı tacirden ücret almaz. Tacirden aldığı malı satar; alış ve satış fiyatı arasındaki fark kârıdır.
4. Acentenin hareket kabiliyeti, bağımsızlığı tek satıcıya oranla biraz daha kısıtlıdır. Tacirin, sınırlı da olsa belli konularda acenteye talimat verme yetkisi vardır. Tek satıcı kendi adına mal alıp sattığı için daha bağımsız niteliğe sahiptir.


#22

SORU:

Acentanın borçları nelerdir?


CEVAP:

Kanun, acentenin borç ve hakları konusunda düzenlemeler içermektedir. Acentanın borçları şunlardır:
1. Acente iş görmeli ve tacirin çıkarlarını gözetmelidir (TTK m.109)                              2. Tacire bilgi verme yükümü vardır (TTK m.110). P
3. Verilen talimatlara uymakla yükümlüdür. 
4. Önleyici tedbirler almakla yükümlüdür. 
5. Müvekkiline ait olan paraları zamanında göndermesi gerekir. 
6. Acentenin belli bir yer ve bölgede kural olarak tekel hakkı vardır.                              7. Acente, aynı yer veya bölgede, aksi kararlaştırılmış olmadıkça, aralarında rekabet ilişkisi bulunan birden çok işletmenin acenteliğini yapamaz (TTK m.104). 


#23

SORU:

Acentenin hakları nelerdir?


CEVAP:
  • Ücret İsteme
  • Olağanüstü Masraflarını İsteme
  • Faiz Talep Etme
  • Hapis Hakkı

#24

SORU:

Acenteliğin sona erdiren sebepleri yazınız.


CEVAP:

Acenteliğin sona erdiren sebepler şunlardır:

1. Belirsiz süreli acentelik sözleşmesi, taraflardan birisince, üç ay önceden ihbarda bulunularak feshedilebilir (TTK m.121/1),
2. Belirli süre için yapılmış acentelik sözleşmesi, sürenin bitiminde taraflardan birisince sona erdirilebilir.                                                                                                      3. Taraflardan birinin ölümü, iflâsı veya kısıtlanması halinde TBK m.513 uygulanır ve işin niteliğinden ya da sözleşmeden aksi anlaşılmadıkça sözleşme sona erer (TTK m.121/3). 4. İster belirli bir süre ile yapılmış, ister belirsiz süreli olsun, sözleşme, haklı bir nedene dayanılarak her zaman feshedilebilir (TTK m.121/1)


#25

SORU:

Simsarlığın unsurlarını açıklayın.


CEVAP:

Simsarlığın unsurları şunlardır:
1. Simsar, bağımsız bir tacir yardımcısıdır. Konumu itibariyle simsarın, kendine ait bağımsız bir işletmesi vardır ve eğer bu işletme, ticari işletme niteliğindeyse, simsar ayrıca tacir sıfatına da sahiptir (TTK m.12). 
2. Simsar, sadece tarafların bir sözleşme kurmasına aracılık eder, tarafları biraraya getirir, genellikle sözleşme görüşmelerine de katılır, hatta sözleşme taslağını da hazırlar. Örnek: Yolcu-taksi arasında aracılık yapan taksi durakları, taşınmaz almak ve satmak isteyenleri ya da ev kiralamak- kiraya vermek isteyenleri bir araya getiren emlakçılar gibi.
3. Simsarlığın, ücret karşılığında olması gerekir (TBK m.520/1). Aksi takdirde vekâlet hükümleri uygulanır.


#26

SORU:

Komisyonculuğun unsurlarını açıklayınız.


CEVAP:

Komisyonculuğun unsurları şunlardır:

1. Komisyoncu kendi adına müvekkili hesabına hareket ettiği için, tacir ile arasında dolaylı temsil ilişkisi vardır. Komisyoncunun üçüncü kişi ile yaptığı işlemden doğan hak ve borçlar komisyoncuya ait olur. Bunların müvekkile devri için kural olarak ikinci bir işleme (alacaklar temlik, borçlar nakil) gerek vardır.
2. Komisyon sözleşmesinin konusu TBK m.532/1’e göre kıymetli evrak ve taşınır eşyadır. Fakat bu sayım komisyon sözleşmesi için sınırlayıcı bir sayım değildir.
3. Komisyoncu ile tacir arasındaki ilişki sürekli değildir; komisyoncu bağımsız tacir olduğu için bu ilişki geçicidir (bir veya birkaç defaya özgü).
4. Komisyon sözleşmesi ücret karşılığında olur; ücretsiz yapılıyorsa o zaman bu
sözleşmeye ücretsiz vekâlet sözleşmesi hükümlerini uygularız.


#27

SORU:

Komisyoncunun hak ve borçları nelerdir?


CEVAP:

Komisyoncunun borçları;
1. Müvekkilin talimatlarına uygun hareket etme
2. Müvekkilinin çıkarlarını koruma ve bilgi verme
3. Hak ve borçları devretme

Komisyoncunun hakları;
1. Ücret isteme
2. Masraf ve faiz isteme
3. Hapis hakkı
4. Bizzat taraf olma


#28

SORU:

Cari hesap sözleşmesinin tanımını yapınız.


CEVAP:

Cari hesap TTK m.89 vd.’de düzenlenmiştir. Kanundaki tanıma göre, iki kişinin herhangi bir sebep veya ilişkiden doğan alacaklarını ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları kalem kalem alacak ve borç şekline çevirerek hesabın kesilmesinden sonra çıkacak artan tutarı (bakiyeyi) isteyebileceklerine dair sözleşmeye cari hesap sözleşmesi denir.


#29

SORU:

Cari hesaba geçirilemeyecek alacaklar hakkında bilgi veriniz.


CEVAP:

TTK m.93, cari hesaba geçirilemeyecek olan alacaklarla ilgili bir düzenleme getirmiştir: Takas edilemeyen alacaklar (TBK m.144) ile belirli bir amaca harcanmak veya emre amade tutulmak üzere teslim edilen para ve mallardan doğan alacaklar cari hesaba geçirilmez. Örneğin, bir tacir, vergi borçlarını ödemesi için acentesine ya da onun olduğu kentte okuyan oğluna vermesi için karşı tarafa bir miktar para göndermiş ise bu belirli yöne harcanmak üzere gönderilmiş bir paradır.


#30

SORU:

Cari hesap sözleşmesi nasıl sona erer? Açıklayın


CEVAP:

Cari hesap, kararlaştırılan sürenin sona ermesi, sözleşme belirsiz süreli ise fesih ihbarı ve taraflardan birinin iflâsı nedenleri ile sona erer (TTK m.98). Belirli süreli sözleşmelerde ölüm veya kısıtlanma hâllerinde, taraflar ve kanuni temsilcileri ile halefleri, on gün önceden bildirmek şartıyla sözleşmeyi feshedebilir ancak bakiyenin ödenmesi, hesabın TTK m.94 uyarınca kapatılması gereken anda istenebilir (TTK m.99). Bakiyenin haczi halinde onbeş gün içerisinde haczin kaldırılmaması da diğer taraf için fesih hakkı ve buna bağlı olarak sözleşmenin sona ermesi sonucunu doğurur (TTK m.100/2).


#31

SORU:

Cari hesaba ilişkin davalarda zamanaşımı nedir?


CEVAP:

TTK m.101 uyarınca, cari hesaba ilişkin davalar, sözleşmenin sona erdiği tarihten itibaren 5 yıllık zamanaşımına tabidir.