TOPRAK BİLGİSİ VE BİTKİ BESLEME Dersi TOPRAK YÖNETİMİ soru cevapları:
Toplam 26 Soru & Cevap#1
SORU:
İyi bir tohum yatağı nasıl olmalıdır?
CEVAP: İyi bir tohum yatağı:
• Suyun toprağa girişine ve yeterli yarayışlı suyun tutulmasına izin vermelidir.
• Yeterince havalanmalı, toprak havasıyla atmosferin gaz alışverişine olanak sağlamalıdır.
• Köklerin ilerlemesine engel olmamalıdır.
• Erozyona dirençli, sağlam, yüksek oranda agregat içermelidir.
• Yüzeydeki organik artıklar toprağa yeterince karışmış olmalıdır.
• Tohumla toprak arasında yeterli dokunma yüzeyi bulunmalıdır.
• Tekdüze ve dolgun çıkış sağlayabilmelidir.
İyi bir tohum yatağı:
• Suyun toprağa girişine ve yeterli yarayışlı suyun tutulmasına izin vermelidir.
• Yeterince havalanmalı, toprak havasıyla atmosferin gaz alışverişine olanak sağlamalıdır.
• Köklerin ilerlemesine engel olmamalıdır.
• Erozyona dirençli, sağlam, yüksek oranda agregat içermelidir.
• Yüzeydeki organik artıklar toprağa yeterince karışmış olmalıdır.
• Tohumla toprak arasında yeterli dokunma yüzeyi bulunmalıdır.
• Tekdüze ve dolgun çıkış sağlayabilmelidir.
#2
SORU:
Toprak işlemenin hedefleri nelerdir?
CEVAP: Toprak işlemenin hedefleri koşullara göre aşağıdaki gibi sıralanabilir;
• Toprağın kabartılması, su ve hava girişinin kolaylaşması,
• Kabartılan toprakta tabandan suyla birlikte kılcal yoldan yükselen tuz miktarının sınırlandırılması,
• Artırılan yüzey pürüzlülüğü ile, su ve toprak kayıplarının azaltılması,
• Yüzeydeki kabuk katının kırılması ve çatlakların ortadan kaldırılması, böylece buharlaşma kayıplarının azaltılıp, genç sürgünlerin yüzeye ulaşmasının kolaylaştırılması,
• Toprakta suyu tüketen yabancı otların yok edilmesi,
• Kılcal sürekliliğin kesilerek, buharlaşma kayıplarının azaltılması,
• Gübre, ilaç, kireç, jips, toprak düzenleyici gibi girdilerin toprağa karıştırılması,
• Toprakta su ve hava geçişlerini ve köklerin ilerlemesini önleyen katların kırılması,
• Ürünün özelliğine bağlı tohum ve yatağı oluşturma,
• Toprak profilinde sürekliliği bozan, aşırı kumlu, aşırı killi gibi katmanların toprakla karıştırılması,
• Üst topraktaki bitki kalıntılarının toprağa karıştırılması sonucu organik madde ayrışması, bitki besin elementlerinin yararlığının artması.
Toprak işlemenin hedefleri koşullara göre aşağıdaki gibi sıralanabilir;
• Toprağın kabartılması, su ve hava girişinin kolaylaşması,
• Kabartılan toprakta tabandan suyla birlikte kılcal yoldan yükselen tuz miktarının sınırlandırılması,
• Artırılan yüzey pürüzlülüğü ile, su ve toprak kayıplarının azaltılması,
• Yüzeydeki kabuk katının kırılması ve çatlakların ortadan kaldırılması, böylece buharlaşma kayıplarının azaltılıp, genç sürgünlerin yüzeye ulaşmasının kolaylaştırılması,
• Toprakta suyu tüketen yabancı otların yok edilmesi,
• Kılcal sürekliliğin kesilerek, buharlaşma kayıplarının azaltılması,
• Gübre, ilaç, kireç, jips, toprak düzenleyici gibi girdilerin toprağa karıştırılması,
• Toprakta su ve hava geçişlerini ve köklerin ilerlemesini önleyen katların kırılması,
• Ürünün özelliğine bağlı tohum ve yatağı oluşturma,
• Toprak profilinde sürekliliği bozan, aşırı kumlu, aşırı killi gibi katmanların toprakla karıştırılması,
• Üst topraktaki bitki kalıntılarının toprağa karıştırılması sonucu organik madde ayrışması, bitki besin elementlerinin yararlığının artması.
#3
SORU:
Toprak işlemenin verdiği zararlardan yaygın olanlar hangileridir?
CEVAP: Özellikle zaman, derinlik, yöntem gibi bir konuda yanlış yapıldığında, toprak işleme çeşitli zararlara yol açabilir. Aşağıda bu zararlardan yaygın olanlarına örnekler verilmektedir:
• Toprak yapısının zarar görmesi, toprağın fiziksel özelliklerinin gerilemesi,
• Yüzeydeki bitki artıklarının toprağa gömülmesi ve toprağın kabartılıp gevşetilmesi sonucu erozyonun artması,
• Alttaki nemli toprağın yüzeye çıkarılmasından kaynaklanan su kayıpları artışı,
• Üstteki etkin mikrobiyel topluluğun derine gömülmesi sonucu işlevlerinde gerileme.
Özellikle zaman, derinlik, yöntem gibi bir konuda yanlış yapıldığında, toprak işleme çeşitli zararlara yol açabilir. Aşağıda bu zararlardan yaygın olanlarına örnekler verilmektedir:
• Toprak yapısının zarar görmesi, toprağın fiziksel özelliklerinin gerilemesi,
• Yüzeydeki bitki artıklarının toprağa gömülmesi ve toprağın kabartılıp gevşetilmesi sonucu erozyonun artması,
• Alttaki nemli toprağın yüzeye çıkarılmasından kaynaklanan su kayıpları artışı,
• Üstteki etkin mikrobiyel topluluğun derine gömülmesi sonucu işlevlerinde gerileme.
#4
SORU:
Karıştırarak işleyen araçlar hangileridir?
CEVAP: Diskli pulluk, diskli tırmık, tek sıra disk, keçi ayağı ve döner çapa (rotovatör) bu grubun temsilcileridir.
Diskli pulluk, diskli tırmık, tek sıra disk, keçi ayağı ve döner çapa (rotovatör) bu grubun temsilcileridir.
#5
SORU:
Toprak işlemenin temel ilkeleri nelerdir?
CEVAP: - Toprak, olabildiğince az işlenmelidir. Ancak yüzeyde kabuk oluşumu, otlanma, ekim zorluğu, tuzların kılcal yolla yükselmesi gibi bir risk varsa, toprak işleme kaçınılmaz olmaktadır.
-
Toprağın her zaman tavında iken sürülmesi, onun özelliklerini korumak, az yakıt ve zaman harcamak ve çevreye en az zarar vermek yönünden en önemli ölçüttür.
-
Eğimli arazilerde tüm işlemeler eğime dik yönde yapılmalıdır. Erozyon riski yoksa ham toprak bırakmamak üzere, her bir sürüm kendisinden öncesine dik yönde yürütülür.
-
Alttaki sıkışmış katmanı kırma amacı kural dışı kalsa da, her bir toprak işleme, öncekinden daha sığ olmalıdır. Bu uygulama, buharlaşma kayıplarını ve sıkışmayı azaltacaktır.
-
Olanaklar elveriyorsa, her sürümde farklı işleve sahip araçların kullanılması, toprak özelliklerini korumak yönünden yararlı olabilir.
- Toprak, olabildiğince az işlenmelidir. Ancak yüzeyde kabuk oluşumu, otlanma, ekim zorluğu, tuzların kılcal yolla yükselmesi gibi bir risk varsa, toprak işleme kaçınılmaz olmaktadır.
-
Toprağın her zaman tavında iken sürülmesi, onun özelliklerini korumak, az yakıt ve zaman harcamak ve çevreye en az zarar vermek yönünden en önemli ölçüttür.
-
Eğimli arazilerde tüm işlemeler eğime dik yönde yapılmalıdır. Erozyon riski yoksa ham toprak bırakmamak üzere, her bir sürüm kendisinden öncesine dik yönde yürütülür.
-
Alttaki sıkışmış katmanı kırma amacı kural dışı kalsa da, her bir toprak işleme, öncekinden daha sığ olmalıdır. Bu uygulama, buharlaşma kayıplarını ve sıkışmayı azaltacaktır.
-
Olanaklar elveriyorsa, her sürümde farklı işleve sahip araçların kullanılması, toprak özelliklerini korumak yönünden yararlı olabilir.
#6
SORU: Tuz sorununun fazla olduğu topraklarda tuzları ortamdan uzaklaştırma olanağı yoksa hangi bitkileri ekmek faydalı olacaktır?
Tuz sorununun fazla olduğu topraklarda tuzları ortamdan uzaklaştırma olanağı yoksa hangi bitkileri ekmek faydalı olacaktır?
CEVAP: Tuz sorununun fazla olduğu topraklarda tuzları ortamdan uzaklaştırma olanağı yoksa arpa, pancar, kolza, pamuk, domates, lahana, akasya, okaliptüs, iğde, asma, ayrık, ayçiçeği, darı, çeltik gibi bitkilerin direnme şansı diğer bitkilerden daha fazladır.
Tuz sorununun fazla olduğu topraklarda tuzları ortamdan uzaklaştırma olanağı yoksa arpa, pancar, kolza, pamuk, domates, lahana, akasya, okaliptüs, iğde, asma, ayrık, ayçiçeği, darı, çeltik gibi bitkilerin direnme şansı diğer bitkilerden daha fazladır.
#7
SORU:
Fazla gübre kullanımı hangi sonuçlara yol açmaktadır?
CEVAP: Fazla gübre, bitki besin maddelerinin yıkanması, göllerin bataklıklaşmasının hızlanması, yer altı sularının kirlenmesi, toprak kirliliği ve toprakta ağır metallerin artma riski sorunlarına yol açar
Fazla gübre, bitki besin maddelerinin yıkanması, göllerin bataklıklaşmasının hızlanması, yer altı sularının kirlenmesi, toprak kirliliği ve toprakta ağır metallerin artma riski sorunlarına yol açar
#8
SORU:
Sulama suyunun gereğinden fazla tüketimi hangi sonuçları doğurur?
CEVAP: Sulama suyunun gereğinden fazla tüketimi, yıkanmanın artması, erozyon artışı,toprağın fizikokimyasal özelliklerinin bozulması ve verim gücünün düşmesi, hastalık ve zararlıların yaygınlaşması, çevre kirliliği, verim ve kalitenin gerilemesi, su kaybı, gelişmenin ileri dönemlerinde su yokluğu gibi sorunların habercisidir.
Sulama suyunun gereğinden fazla tüketimi, yıkanmanın artması, erozyon artışı,toprağın fizikokimyasal özelliklerinin bozulması ve verim gücünün düşmesi, hastalık ve zararlıların yaygınlaşması, çevre kirliliği, verim ve kalitenin gerilemesi, su kaybı, gelişmenin ileri dönemlerinde su yokluğu gibi sorunların habercisidir.
#9
SORU:
Döner çamuru (şlam) nasıl elde edilir ve kullanım amacı nedir?
CEVAP: Şeker pancarının işlenmesi sırasında, ham şerbetin kireç sütü ve karbondioksitle kireçlenip karbonatlanması ve şerbetten ayrılan çamurun süzülmesiyle elde edi-lir. Kireç ve organik madde kapsamları yüksektir. Toprağın fiziksel özellikleriningeliştirilmesinin yanı sıra, asit özellikli toprakların kireçlenmesinde kullanılabilir.
Şeker pancarının işlenmesi sırasında, ham şerbetin kireç sütü ve karbondioksitle kireçlenip karbonatlanması ve şerbetten ayrılan çamurun süzülmesiyle elde edi-lir. Kireç ve organik madde kapsamları yüksektir. Toprağın fiziksel özellikleriningeliştirilmesinin yanı sıra, asit özellikli toprakların kireçlenmesinde kullanılabilir.
#10
SORU:
Çöp kompostunun tarımda kullanılması ne tür zararlara yol açabilir?
CEVAP: Topraklara düzenleyici, yetiştirme ortamı ve mikrobiyel etkinlikleri artırıcı amaçlarla karıştırılabilir. Ağır metal bulundurma riski, yüksek tuzluluk ve önlenmesi zor kötü kokusu önemli sakıncalarını oluşturur.
Topraklara düzenleyici, yetiştirme ortamı ve mikrobiyel etkinlikleri artırıcı amaçlarla karıştırılabilir. Ağır metal bulundurma riski, yüksek tuzluluk ve önlenmesi zor kötü kokusu önemli sakıncalarını oluşturur.
#11
SORU:
Otlak alanlarının daraltılması hangi sonuçlara yol açmaktadır?
CEVAP: Otlakların daralması,
• Erozyon, millenme ve kuraklık artışı,
• Yalnızca o ülkede veya yörede gelişen endemik bitki türlerinin yok olması,
• Toprakların fiziksel ve kimyasal verim gücünün düşmesi, biyolojik dengenin bozulması,
• Hayvansal üretimin gerilemesi,
• Artan taşkın ve sel tehdidi ve tüm bunların sonucu olarak toplumsal huzursuzluğun artması sorunlarını doğurur.
Otlakların daralması,
• Erozyon, millenme ve kuraklık artışı,
• Yalnızca o ülkede veya yörede gelişen endemik bitki türlerinin yok olması,
• Toprakların fiziksel ve kimyasal verim gücünün düşmesi, biyolojik dengenin bozulması,
• Hayvansal üretimin gerilemesi,
• Artan taşkın ve sel tehdidi ve tüm bunların sonucu olarak toplumsal huzursuzluğun artması sorunlarını doğurur.
#12
SORU:
Otlaklarda tohum aşılama işlemi nasıl uygulanmalıdır?
CEVAP: Tohum aşılamada öncelik, yöresel türlere verilmelidir. Otlaklarda tohum aşılama işlemi, ilkbahar yağışlarından yararlanabilmek üzere, olabildiğince nisanayının ilk yarısında yapılmalıdır. Yeni tohumla aşılanan otlakta hayvanlarıngezinip otlamasına, bitkiler yeterince güçlenene dek izin verilmemelidir.
Tohum aşılamada öncelik, yöresel türlere verilmelidir. Otlaklarda tohum aşılama işlemi, ilkbahar yağışlarından yararlanabilmek üzere, olabildiğince nisanayının ilk yarısında yapılmalıdır. Yeni tohumla aşılanan otlakta hayvanlarıngezinip otlamasına, bitkiler yeterince güçlenene dek izin verilmemelidir.
#13
SORU:
Kışın sebze bahçelerinde toprak kullanımı nasıl gerçekleşir?
CEVAP: Kışın soğuk geçtiği yerlerde sebze yetiştiriciliği ilkbaharda dontehlikesinin geçmesiyle başlar. Ancak toprak hazırlığının sonbaharda başlatılması yararlı olur. Kıştan önce bellenen veya pullukla işlenen bahçede kışın suyun donması veya don olmayan yerlerde de ıslanan killerin genişlemesi, iri kesekleriparçalar, toprağı ekim veya dikime hazır duruma getirir. Üst toprağın verimliliğinin derinlere inildikçe azalacağı göz önüne alındığında, gereğinden derin sürmenin zararlı olacağı sonucuna ulaşılır.
Kışın soğuk geçtiği yerlerde sebze yetiştiriciliği ilkbaharda dontehlikesinin geçmesiyle başlar. Ancak toprak hazırlığının sonbaharda başlatılması yararlı olur. Kıştan önce bellenen veya pullukla işlenen bahçede kışın suyun donması veya don olmayan yerlerde de ıslanan killerin genişlemesi, iri kesekleriparçalar, toprağı ekim veya dikime hazır duruma getirir. Üst toprağın verimliliğinin derinlere inildikçe azalacağı göz önüne alındığında, gereğinden derin sürmenin zararlı olacağı sonucuna ulaşılır.
#14
SORU:
Meyve bahçeleri için en uygun toprak nasıl olmalıdır?
CEVAP: Meyve bahçeleri için çoğunlukla reaksiyonu 5,5-6,5 pH arası olan, derin, iyi havalanan, iyi su tutan, profilinde sürekliliğe sahip topraklar en uygundur. Ancak bu özelliklere sık rastlanan taban arazilerde don riski yüksektir. Çünkü donan hava, su gibi eğim aşağı iner ve çukur ve düzlüklerde uzun süre kalarak bitkilere zarar verir. Bu akıştan ve birikmeden meyve ağaçlarını korumak için en uygunu hafif eğimli arazilerdir. Hafif eğim, suyun olası göllenmesinden kaynaklanabilecek kötü havalanma koşullarına karşı da bir önlemdir.
Meyve bahçeleri için çoğunlukla reaksiyonu 5,5-6,5 pH arası olan, derin, iyi havalanan, iyi su tutan, profilinde sürekliliğe sahip topraklar en uygundur. Ancak bu özelliklere sık rastlanan taban arazilerde don riski yüksektir. Çünkü donan hava, su gibi eğim aşağı iner ve çukur ve düzlüklerde uzun süre kalarak bitkilere zarar verir. Bu akıştan ve birikmeden meyve ağaçlarını korumak için en uygunu hafif eğimli arazilerdir. Hafif eğim, suyun olası göllenmesinden kaynaklanabilecek kötü havalanma koşullarına karşı da bir önlemdir.
#15
SORU: Elmanın eksikliğine karşı duyarlı olduğu bitki besin maddeleri hangileridir?
Elmanın eksikliğine karşı duyarlı olduğu bitki besin maddeleri hangileridir?
CEVAP: Elmanın eksikliğine karşı duyarlı olduğu bitki besin maddeleri potasyum (K), magnezyum (Mg), demir (Fe),bakır (Cu), çinko (Zn) ve bor (B)'dur.
Elmanın eksikliğine karşı duyarlı olduğu bitki besin maddeleri potasyum (K), magnezyum (Mg), demir (Fe),bakır (Cu), çinko (Zn) ve bor (B)'dur.
#16
SORU:
Kiraz ve vişnenin iyi geliştiği toprak nasıl olmalıdır?
CEVAP: Kiraz ve vişne iyi drenajlı, derin, orta bünyeli toprakları sever. Kireçli topraklarda Mn noksanlığı görülebilir. Vişne ve kiraz, ağır bünyeli topraklarda yeterince gelişemez.
Kiraz ve vişne iyi drenajlı, derin, orta bünyeli toprakları sever. Kireçli topraklarda Mn noksanlığı görülebilir. Vişne ve kiraz, ağır bünyeli topraklarda yeterince gelişemez.
#17
SORU:
Çim ekiminde toprak kullanımı nasıl olmalıdır?
CEVAP: Çim ekilecek alan yeterince sıkı olmalı, büyük boşluklar içermemelidir. Ancak sert de olmamalıdır. Başka yerde köklendirilen hazır çim serilebileceği gibi, tohum da ekilebilir. Özellikle eğimli alanlarda hazır çim daha iyidir. Çimin arasındaki yabancı otlar elle ayıklanır. Serin yerlerde ilkbahar, sıcak yerlerde sonbahar ekimi uygundur. Rüzgârsız bir günde önce bir doğrultuda, sonra dikine ikinci doğrultuda elle serpme en iyisidir. Üzerleri karıştırılarak hafifçe örtülür ve azar azar sulama yapılır. Çıkış tamamlandıktan sonra sulamalar seyreltilip, su miktarı artırılır. Kuvvetli sağanaklara karşı, çimi yeniyken tahta tabla ile hafif sıkıştırmak iyi sonuç verir. Killi toprağa merdane çekilmemelidir. Ufak tefek çökmelerin üzerinde durulmaz, ya da çim büyüdükçe her seferinde bir cm kalınlıkta toprak eklenerek düzlenmesine çalışılır. Azot, fosfor, potasyum oranları olarak 10-6-4 gübre oranı genelde uygundur. Yanmayı önlemek için, gübrenin 15 gün arayla ikiye bölünerek verilmesi gerekir. Özellikle sıcak dönemlerde kök boğazını güneşten korumak için bitki fazla derinden kesilmez.
Çim ekilecek alan yeterince sıkı olmalı, büyük boşluklar içermemelidir. Ancak sert de olmamalıdır. Başka yerde köklendirilen hazır çim serilebileceği gibi, tohum da ekilebilir. Özellikle eğimli alanlarda hazır çim daha iyidir. Çimin arasındaki yabancı otlar elle ayıklanır. Serin yerlerde ilkbahar, sıcak yerlerde sonbahar ekimi uygundur. Rüzgârsız bir günde önce bir doğrultuda, sonra dikine ikinci doğrultuda elle serpme en iyisidir. Üzerleri karıştırılarak hafifçe örtülür ve azar azar sulama yapılır. Çıkış tamamlandıktan sonra sulamalar seyreltilip, su miktarı artırılır. Kuvvetli sağanaklara karşı, çimi yeniyken tahta tabla ile hafif sıkıştırmak iyi sonuç verir. Killi toprağa merdane çekilmemelidir. Ufak tefek çökmelerin üzerinde durulmaz, ya da çim büyüdükçe her seferinde bir cm kalınlıkta toprak eklenerek düzlenmesine çalışılır. Azot, fosfor, potasyum oranları olarak 10-6-4 gübre oranı genelde uygundur. Yanmayı önlemek için, gübrenin 15 gün arayla ikiye bölünerek verilmesi gerekir. Özellikle sıcak dönemlerde kök boğazını güneşten korumak için bitki fazla derinden kesilmez.
#18
SORU: Ormandaki süngersi (mull yapılı) organik kat neden önemli bir yer tutar?
Ormandaki süngersi (mull yapılı) organik kat neden önemli bir yer tutar?
CEVAP: Orman örtüsü altında nem ve verimlilik rejimlerini düzenleyen en önemli etmen süngersi (mull yapılı) organik kattır. Bu kat uzaklaştırılmamalı, toplanmamalıdır. Özellikle nemli toprakta hayvan otlatılması; sıkışma, nem azalması, organik maddenin zarar görmesi, düşük bağıl nem ve daha yüksek toprak sıcaklığı gibi olumsuz sonuçlar doğurabilir.
Orman örtüsü altında nem ve verimlilik rejimlerini düzenleyen en önemli etmen süngersi (mull yapılı) organik kattır. Bu kat uzaklaştırılmamalı, toplanmamalıdır. Özellikle nemli toprakta hayvan otlatılması; sıkışma, nem azalması, organik maddenin zarar görmesi, düşük bağıl nem ve daha yüksek toprak sıcaklığı gibi olumsuz sonuçlar doğurabilir.
#19
SORU:
Arazi toplulaştırma nedir?
CEVAP: Arazi toplulaştırma, çiftçinin elindeki arazi parçalarını olabildiğince birleştirilip, şeklini düzeltmek, su, yol gibi altyapı gereklerini karşılamak ve çoğu kez de var olan toprak sorunlarını gidermek üzere yürütülen bir teknik ve toplumsal projeler topluluğudur.
Arazi toplulaştırma, çiftçinin elindeki arazi parçalarını olabildiğince birleştirilip, şeklini düzeltmek, su, yol gibi altyapı gereklerini karşılamak ve çoğu kez de var olan toprak sorunlarını gidermek üzere yürütülen bir teknik ve toplumsal projeler topluluğudur.
#20
SORU:
Arazi parçalarının gerçek değerinin ortaya konması için hangi etmenler hesaba katılmalıdır?
CEVAP: Arazi parçalarının gerçek değerinin ortaya konması, başka bir önemli aşamadır. Bu aşamada en önemli gösterge arazinin verim gücü ve potansiyeli olsa da,
• Yola, köye, pazara yakınlık,
• Arazi bolluğu, alıcı sayısı,
• İklim özellikleri,
• Sulama suyunun varlığı ve niteliği,
• Arazinin tarım dışına çıkarılma olasılığı gibi başka etmenler de hesaba katılmalıdır.
Arazi parçalarının gerçek değerinin ortaya konması, başka bir önemli aşamadır. Bu aşamada en önemli gösterge arazinin verim gücü ve potansiyeli olsa da,
• Yola, köye, pazara yakınlık,
• Arazi bolluğu, alıcı sayısı,
• İklim özellikleri,
• Sulama suyunun varlığı ve niteliği,
• Arazinin tarım dışına çıkarılma olasılığı gibi başka etmenler de hesaba katılmalıdır.
#21
SORU:
Kazı, dolgu işlemleri neden uzun vadeli sorunlara yol açmaktadır?
CEVAP: Alınacak tüm önlemlere karşın, kazı, dolgu işlemlerinden sonra uzun süreli sorunlarla birlikte yaşamaya alışmalıdır. Çünkü kazı yerinde bitki örtüsü ve verimli üst toprak ortadan kaldırılmıştır. Dolgu alanında ise, toprağın yerine oturması ve üzerinde yeni yaşam çeşitliliğinin gelişmesi uzun yıllar alabilecektir.
Alınacak tüm önlemlere karşın, kazı, dolgu işlemlerinden sonra uzun süreli sorunlarla birlikte yaşamaya alışmalıdır. Çünkü kazı yerinde bitki örtüsü ve verimli üst toprak ortadan kaldırılmıştır. Dolgu alanında ise, toprağın yerine oturması ve üzerinde yeni yaşam çeşitliliğinin gelişmesi uzun yıllar alabilecektir.
#22
SORU: Dolgu materyali için en elverişli yerler nerelerdir?
Dolgu materyali için en elverişli yerler nerelerdir?
CEVAP: Dolgu materyali için en elverişli yerler aşağıda sıralanmıştır:
- Daha önceden kum, tuğla-kiremit hammaddesi, kireç, kömür vb alınması sonucu doğal özelliği bozulmuş, çukur araziler,
- Önceden kül, inşaat artıkları, molozlar vb doldurulmuş döküm alanları (üzerine bir toprak örtüsü sağlayacak biçimde)
- Engebeli veya pürüzsüz ve düz, çıplak kayalıklar.
Dolgu materyali için en elverişli yerler aşağıda sıralanmıştır:
- Daha önceden kum, tuğla-kiremit hammaddesi, kireç, kömür vb alınması sonucu doğal özelliği bozulmuş, çukur araziler,
- Önceden kül, inşaat artıkları, molozlar vb doldurulmuş döküm alanları (üzerine bir toprak örtüsü sağlayacak biçimde)
- Engebeli veya pürüzsüz ve düz, çıplak kayalıklar.
#23
SORU:
Tuzlu toprağı derinlemesine yıkama şansı yoksa nasıl bir önlem alınabilir?
CEVAP: Tuzlu topraklarda kesin çözüm onları yıkayıp ortamdan uzaklaştırmaktır. Toprağı derinlemesine yıkama olanağı yoksa araziyi düzlemek ve yüzeyden akışı artırmak yararlı olabilir. Böylece, toprağın derinlerinden suyla birlikte yukarı çıkan ve buharlaşma sırasında orada biriken tuzlar her güçlü yağışta bir ölçüde yıkanabilir.
Tuzlu topraklarda kesin çözüm onları yıkayıp ortamdan uzaklaştırmaktır. Toprağı derinlemesine yıkama olanağı yoksa araziyi düzlemek ve yüzeyden akışı artırmak yararlı olabilir. Böylece, toprağın derinlerinden suyla birlikte yukarı çıkan ve buharlaşma sırasında orada biriken tuzlar her güçlü yağışta bir ölçüde yıkanabilir.
#24
SORU:
Tuza dirençli bitkiler hangileridir?
CEVAP: Pamuk, hurma ağacı, bezelye, lahana, kanola, şeker pancarı, yonca, domates ve arpa, azalan sırada ama tümü tuza dirençli bitkiler olarak 12-4 dS/m tuzluluk düzeylerine dayanabilmektedir. Öte yandan kimi bitki türlerinin çeşitleri arasında da tuza dayanım açısından ayrım bulunur. Örneğin makarnalık sert buğday çeşitleri, toprak tuzluluğuna karşı çoğunlukla ekmeklik buğdaylardan daha dirençlidir.
Pamuk, hurma ağacı, bezelye, lahana, kanola, şeker pancarı, yonca, domates ve arpa, azalan sırada ama tümü tuza dirençli bitkiler olarak 12-4 dS/m tuzluluk düzeylerine dayanabilmektedir. Öte yandan kimi bitki türlerinin çeşitleri arasında da tuza dayanım açısından ayrım bulunur. Örneğin makarnalık sert buğday çeşitleri, toprak tuzluluğuna karşı çoğunlukla ekmeklik buğdaylardan daha dirençlidir.
#25
SORU:
Topraktaki tuz yoğunluğunun artmaması ve nemli kalması için alınması gereken önlemler nelerdir?
CEVAP: Toprak kurudukça ortamdaki su azalıp tuzların miktarı değişmeyeceğinden, çözeltideki tuz yoğunluğu artacaktır. Bu duruma fırsat vermemek üzere, yani zararın azaltılması için toprak sürekli olabildiğince nemli tutulmalıdır. Bununla ilişkili olarak,
• Yüzeyin bir organik malçla kaplanması,
• Toprak işlemeyle kat kat kabartılması,
• Sık sık çapa yapıp, yüzeyde kılcal sürekliliğin kırılması,
• Sürekli bitki örtüsü oluşturup gölge etkisi sağlanması
gibi, yüzeyden buharlaşmayı azaltacak her önlem katkı sağlayabilir. Karık,tümsek sistemi oluşturarak, fidelerin tümseğin yan yüzeyine dikilmesi, tepedeki kuruma veya karıktaki göllenmeler sonucu oluşacak yerel tuz birikmesine karşı etkili olabilir. Benzer biçimde, tohumun yüzeyinde geçici bir tepe oluşturup, onu tuz kapsamı yüksek olan yüzeyden uzaklaştırmak da bir önlemdir.
Sodyumlu toprağa azar azar, sık su verilmesi, yüzeyde olabildiğince uzun süreli bitki örtüsü bulundurma gibi önlemler de yarar sağlayabilir.
Toprak kurudukça ortamdaki su azalıp tuzların miktarı değişmeyeceğinden, çözeltideki tuz yoğunluğu artacaktır. Bu duruma fırsat vermemek üzere, yani zararın azaltılması için toprak sürekli olabildiğince nemli tutulmalıdır. Bununla ilişkili olarak,
• Yüzeyin bir organik malçla kaplanması,
• Toprak işlemeyle kat kat kabartılması,
• Sık sık çapa yapıp, yüzeyde kılcal sürekliliğin kırılması,
• Sürekli bitki örtüsü oluşturup gölge etkisi sağlanması
gibi, yüzeyden buharlaşmayı azaltacak her önlem katkı sağlayabilir. Karık,tümsek sistemi oluşturarak, fidelerin tümseğin yan yüzeyine dikilmesi, tepedeki kuruma veya karıktaki göllenmeler sonucu oluşacak yerel tuz birikmesine karşı etkili olabilir. Benzer biçimde, tohumun yüzeyinde geçici bir tepe oluşturup, onu tuz kapsamı yüksek olan yüzeyden uzaklaştırmak da bir önlemdir.
Sodyumlu toprağa azar azar, sık su verilmesi, yüzeyde olabildiğince uzun süreli bitki örtüsü bulundurma gibi önlemler de yarar sağlayabilir.
#26
SORU:
Jipsli topraklara dirençli ve duyarlı bitkiler nelerdir?
CEVAP: Yonca, arpa, üçgül, buğday, mercimek, domates, üzüm, kayısı ve soğan jipse dirençli; pamuk, yer fıstığı, patates, ayçiçeği ve tütün ise duyarlı bitkilerdir.
Yonca, arpa, üçgül, buğday, mercimek, domates, üzüm, kayısı ve soğan jipse dirençli; pamuk, yer fıstığı, patates, ayçiçeği ve tütün ise duyarlı bitkilerdir.