TÜRK İSLAM EDEBİYATI Dersi HZ.PEYGAMBER İLE İLGİLİ EDEBÎ TÜRLER soru cevapları:

Toplam 25 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Siyer kelimesinin sözlük anlamları nelerdir?


CEVAP:

Kelime anlamı hal, tavır gidiş, bir kimsenin hâli, tavrı, gidişi, ahlâkı, hâl tercümesi demek olan siyer, Arapça s-y-r kökünden sîret kelimesinin cem’idir.


#2

SORU:

Siyer, Türk edebiyatında hangi konuların işlendiği eserlere adını verir?


CEVAP:

Edebiyatımızda Peygamberimiz’in hayatını anlatan eserler için kullanılır bir
terim olmuştur. Zaman içinde soyu, doğumu, çocukluğu, gençlik yılları, peygamberliği, Mekke ve Medine’de meydana gelen olaylar ve gerçekleşen savaşları da içine alacak şekilde, doğumundan vefâtına kadar Hz. Peygamber’in
hayatından söz eden kitaplara da siyer / siyer-i nebî denmiştir.


#3

SORU:

Siyer'in en önemli kaynağı nedir?


CEVAP:

Kur’ân-ı Kerîm ve Hz. Peygamber’in söz ve davranışlarından bahseden
hadis ilmi siyerin en önemli kaynaklarındandır. Sahabeden gelen rivayetler
ve Hz. Peygamber’in savaşlarının anlatıldığı Megazi kitapları da siyerin ana
kaynakları arasında sayılır.


#4

SORU:

Bilenin en eski Türkçe siyer kitabı nedir ve kime aittir?


CEVAP:

Bilinen en eski Türkçe siyer kitabı olan Darîr’in XIV. yüzyıla ait eseri de, Memlük Sultanlarının sohbet meclislerinde âmâ olan müellifin, kendisine okunan Arapça bir siyer kitabını mecliste bulunanlara Türkçe anlatması suretiyle ortaya çıkmıştır. Türk edebiyatında en eski Türkçe siyer, Darîr’in 790’da (1388) Kahire’de
tamamladığı ve muhtemelen Mısır Memlük Sultanı Berkuk’a takdim ettiği
Tercüme-i Siyer-i Nebî adlı beş cildlik manzum-mensur eserdir.


#5

SORU:

Yazıcıoğlu Mehmed’in XV. yüzyıla ait Muhammediye adlı eserinin önemi nedir?


CEVAP:

Türk toplumu üzerinde yaygın din eğitimi yoluyla etkili olmuş en önemli
ilk eserlerden olan ve siyer-mevlid türünün en dikkate değer manzum örneği
sayılan Yazıcıoğlu Mehmed’in XV. yüzyıla ait Muhammediye’si de Arapça
Megâribü’z-zamân’ın Hz. Peygamber’le ilgili kısmının Türkçe’ye manzum
olarak çevrilmesinden doğmuştur. Hatta çok beğenildiği için eserin ilk kaleme alınmasından itibaren ezberlenerek dinî törenlerde ve sohbet meclislerinde okunduğu bilinmekte ve Türk edebiyatında siyer-mevlid türünün de ilk
örneği olarak kabul edilmektedir.


#6

SORU:

Türk-İslam edebiyatında siyer türündeki ilk eserlerin Arapça ve Farsça’dan yapılmış tercümeler olmasının sebepleri ve sonuçları nelerdir?


CEVAP:

Türk-İslam edebiyatında siyer türündeki ilk eserlerin Arapça ve Farsça’dan yapılmış tercümeler oluşu, konunun hassasiyetinden kaynaklanmıştır.
Çünkü Hz. Peygamber hakkında doğru bilgiye ulaşmak dinin bir gereği olduğu gibi, ondan yanlış ifadeler aktarmak da dinî sorumluluğu gerektiren bir
husustur. Bu arada Türk müelliflerin Arapça yazdıkları kitaplarla siyer türüne erken devirlerden itibaren önemli katkıları olmasına rağmen, Türk edebiyatında türün gelişmesi ve Türkçe kaleme alınmış metinlerin ortaya çıkışı diğer müslüman milletlerin edebiyatlarına nazaran daha gecikmiş ve dolayısıyla da teliften ziyade Arapça ve Farsça’dan tercüme veya telif-tercüme eserlerle başlamıştır.


#7

SORU:

Mevlid kelimesinin sözlük anlamı nedir?


CEVAP:

Arapça “velede” fiilinden türeyip sözlükte doğum, doğum yeri ve zamanı
mânâlarına gelir.


#8

SORU:

Mevlid teriminin Türk-İslam edebiyatındaki anlamı nedir ve neyi konu edinir?


CEVAP:

Mevlid terim olarak daha çok Hz. Peygamber’in doğumunu anlatan manzum eserlere denir. Mevlid İslâm edebiyatı ve sanatında Hz. Peygamber’in doğum yıl dönümünde yapılan törenlere verilen isim; ayrıca bu törenlerde okunmak üzere yazılmış eserlerin ortak adıdır.


#9

SORU:

Türk-İslam edebiyatının ilk mevlid eseri olarak kabul edilen eser nedir ve kime aittir?


CEVAP:

İlk Türkçe mevlid metni hakkında kaynaklarda kesin bilgi yer almamakla birlikte Süleyman Çelebi’nin 812’de (1409) kaleme aldığı Vesîletü'n-necât adlı mesnevinin ilk mevlid olduğu görüşü yaygın bir şekilde kabul görmektedir.


#10

SORU:

Türkçe’de kaleme alınan mevlidlerin genel özellikleri nedir?


CEVAP:

Türkçe’de kaleme alınan mevlidlerin sayısı 200 civarındadır. Bunlar üzerinde yapılan çalışmalar bir kısmının Süleyman Çelebi’nin eserine aynen benzediğini, bir kısmının bazı motifler yönünden ayrılık gösterdiğini, geri kalanların ise tamamen farklı olduğunu ortaya koymuştur. Türkçe mevlid metinlerinin çoğu aruzun ''fâilâtün/fâilâtün/fâilün'' kalıbıyla ve mesnevi tarzında yazılmıştır. Ortalama 600-1400 beyitten oluşan mevlidlerde genellikle Hz. Peygamber’in doğumu üzerinde durulmakta, ardından mi‘racı ele alınmakta, çeşitli mûcizeleri anlatılmakta, daha sonra vefatından bahsedilmektedir.


#11

SORU:

Hilye kelimesinin sözlük anlamı nedir?


CEVAP:

Sözlük anlamı süs, zinet, cevher, güzel sıfatlar, güzel yüz demektir.


#12

SORU:

Hilye kelimesinin Türk-İslam edebiyatındaki anlamı nedir?


CEVAP:

Türk-İslâm edebiyatında bilhassa Hz. Peygamber’in fizikî özelliklerini, vasıflarını ve güzelliklerini anlatan edebî eserlerle aynı konuda hüsn-i hatla yazılmış levhalar için kullanılan terimdir.


#13

SORU:

Türk-İslam edebiyatının ilk hilya eseri olarak kabul edilen eser nedir?


CEVAP:

Hâkanî Mehmed Bey’in 1015’de (1606) Hilye adlı manzum eserini kaleme
almasından sonra hilye türü eserlerin yaygınlaştığı görülür.


#14

SORU:

Hilyenin müstakil bir tür olarak gelişmesinin en önemli sebepleri nelerdir?


CEVAP:

Hilyenin müstakil bir tür olarak gelişmesinin en önemli sebepleri, Hz.
Peygamber’i rüyada gören bir müslümanın onu gerçekten görmüş sayılacağına dair hadisle, peygamber sevgisini her şeyin üstünde tutan Türkler’in bu
sevgiyi diğer milletlerde görülmeyen bir şevkle edebiyata aktarmaları konusundaki gayretleridir denebilir. Hz. Ali’den rivayet edilen, “Hilyemi gören
beni görmüş gibidir. Beni gören insan bana muhabbetle bağlanırsa Allah ona
cehennemi haram kılar; o kişi kabir azabından emin olur ” şeklindeki hadis
de bu rağbetin sebeplerinden birini teşkil etmiştir. Herhangi bir dinî dayanağı
tesbit edilememekle birlikte içinde hilye bulunan evin felâkete uğramayacağı
ve üzerinde hilye taşıyan kişinin her türlü musibetten korunacağına inanılması da bu hususta teşvik edici bir rol oynamıştır.


#15

SORU:

Türk-İslam edebiyatın Kırk Hadis eserleri ne anlama gelir?


CEVAP:

II. (VIII.) asrın sonlarında derlemeler halinde ilk basit örneklerini veren,
“kırk hadis”, “hadîs-i erbaîn”, “tercüme-i hadîs-i erbaîn”, “şerh-i hadîs-i erbaîn”, “çihl hadis”, “hadîsü’l-erbaîn”, “erbaîn” gibi adlarla anılan kırk hadis türü dinî, ahlaki, toplumsal ve edebî özellikleri ile hem Arap ve Fars hem de
Türk edebiyatında önemli bir tür halini almıştır. Arapça’da “erbaûn hadîs”,
Farsça’da ise “çihl hadis” denilmektedir.


#16

SORU:

Kırk Hadis türleri nelerdir?


CEVAP:

Kırk hadis türündeki eserleri muhteva bakımından aşağıdaki gibi tasnif
etmek inceleme açısından kolaylıklar sağlamaktadır.
a. Kutsi hadislerden seçilenler,
b. Peygamber’in hutbelerinden seçilenler,
c. Senetleri sahih hadislerden seçilenler,
ç. Zıt isnatlı, 7 ve 10 ile alakalı veya isnatsız hadislerden seçilenler,
d. 40 rakamına dayanılarak tertip edilenler,
e. Ezberlenmesi kolay ve kısa hadislerden seçilenler,
f. Veciz, camialı hadislerden seçilenler,
g. Fasih ve sahih hadislerden seçilenler,
h. Noktasız harflerden seçilenler,
i. Aynı râvîden rivâyet edilenler,
j. Aynı konuda tertip edilenler,


#17

SORU:

Kırk hadis eserlerinin yazılma nedenleri nelerdir?


CEVAP:

Kırk hadis türündeki eserlerin yazılış sebepleri eserin içeriğinden ve özellikle
müellifin önsözde veya ilk tercümesindeki ifadelerinden anlaşılmaktadır. Bu
sebepleri şöylece tasnif etmek mümkündür:
a. Hz. Peygamber’in “Ümmetim içinde din işlerine ve dînî konulara dair kırk hadis ezberleyeni, Allah Teâla kıyâmet gününde fakihlerle beraber haşreder’’ hadisine nâil olmak için,
b. Hz. Peygamber’in şefaatine ulaşma umudu,
c. Okuyanların hayır duasını almak,
d. Hocasının veya dostlarının arzusunu yerine getirmek,
e. Devlet başkanı vb. tarafından görevlendirilmiş olmak,
f. İlgi duyulan bir konuda hadis derleme arzusu içinde olmak,
g. Hastalıklardan kurtulmak ve şifa bulmak beklentisi.


#18

SORU:

Regaibiyye nedir?


CEVAP:

Regaib kandilinde okunmak üzere yazılıp bestelenmiş manzumelere verilen
isimdir.


#19

SORU:

Regaib kandili niçin kutlanır?


CEVAP:

Hz. Peygamber’in ana rahmine düştüğü kabul edilen receb ayının ilk cuma gecesi, bilhassa Türk-İslâm kültüründe cami ve tekkelerde özel programlarla Regaib kandili olarak kutlanmaktadır.


#20

SORU:

Regaibiyye eserleri neyi anlatır?


CEVAP:

Hz. Peygamber’in ana rahmine düştüğü kabul edilen receb ayının ilk cuma gecesi, bilhassa Türk-İslâm kültüründe cami ve tekkelerde özel programlarla Regaib kandili olarak kutlanmaktadır. Bu vesileyle mevlid türüne benzeyen manzumeler yazılmış, bunların bir kısmı bilhassa bu kandil gecesi
okunmak üzere bestelenmiştir. Bu manzumelerde Resûl-i Ekrem’in anne ve
babasının birbirine lâyık temiz gençler oluşu, ahlâkî özellikleri, evlenmeleri
ve Hz. Peygamber’in ana rahmine düşmesinin kâinat için büyük bir rahmet
olduğu anlatılmaktadır.


#21

SORU:

Regaibiyye eserlerin özellikleri nelerdir?


CEVAP:

Regaibiyyelerde daha çok mesnevi nazım şeklinin kullanıldığı, bazılarında ise kıta, ilâhi, gazel ve kaside gibi şekillerin tercih edildiği görülmektedir.
Selâhaddin Uşşâkı’ye (ö. 1197/1783) atfedilen Matlau’l-fecr adlı mesnevi ile
Edirne Müftüsü Fevzi Efendi’ye ait Envârü’l-kevâkib fî leyleti’r-Regâib adlı
manzume türün önemli örneklerindendir.


#22

SORU:

Mu'cizat-ı Nebi eserler nedir ve örnekleri nelerdir?


CEVAP:

Na’tlarda, siyerlerde ve bilhassa mevlid vb. bazı mesnevilerde kimi zaman
Hz. Peygamber’in mûcizelerine yer verildiği gibi bazen de başlı başına eserler halinde de mucizelerin anlatıldığı görülmektedir. Bunlara örnek olarak,
Güvercin Hikâyesi, Kesikbaş Destanı, Deve Hikâyesi, İzzetoğlu’nun Tavus
Destanı, Sadreddin’in Geyik Hikâyesi gibi halk tipi mesneviler gösterilebilir.


#23

SORU:

Esma-i Nebi eser ne demektir?


CEVAP:

Esmâ kelimesi Arapça isim kelimesinin çoğuludur. Tamlama halinde “nebinin isimleri” manasına gelmektedir. Terim olarak esmâ-i nebî Hz. Peygamber’in isimleri hakkında yazılan eserlere denmektedir.
Eski Türk edebiyatında Cenâb-ı Hakk’ın isimlerini anlatan Esmâ-i Hüsnâ
türü (bk. Ünite 7) gibi Hz. Muhammed’in mübarek isimlerini konu alan Esmâ-i Nebî’ler de kaleme alınmıştır.


#24

SORU:

Hicret-name eser ne demektir?


CEVAP:

Hicret kelimesi Arapça hecr masdarından gelmektedir. Sözlük anlamı ayrılmak, göç etmek, ilgisini kesmek, uzaklaşmak olan hicret, Farsça mektup, kitap gibi mânâlara gelen nâme ile birleşik isim olarak Hz. Peygamber’in hicretini konu alan türlere isim olmuştur.


#25

SORU:

Türk-İslam edebiyatındaki en önemli Hicret-name eseri nedir ve kime aittir?


CEVAP:

Süleyman Nahifî’nin (öl. 1551/1738-39), yaklaşık 800 beyitlik Hicretü’n-Nebî’sidir. Bu eserde, Hz. Peygamber’in doğumundan başlayarak çocukluğu, Hz. Hatice ile evlenmesi, miracı ve peygamberliğe gelişi anlatıldıktan sonra hicret konusuna yer verilir.